Kompozitçiler İTO ile rakipleri solladı

Dünyanın en büyük kompozit fuarı olarak bilinen JEC Fuarı’na (JEC Composites Show & Conferences-JEC World 2016) dört yıldır düzenli olarak katılan Türk firmaları, bu yıl İstanbul Ticaret Odası’nın da desteğiyle bir ilki gerçekleştirdi. Geçtiğimiz yıllarda İTO desteğiyle fuarla tanışan 4 Türk firması, bu yıl fuarda bireysel katılımcı olarak yer aldı ve sınıf atladı. Türk firmaları, ‘kompozit sektöründe biz de varız’ mesajı verdi. 29 FİRMA KATILDI Fransa’nın başkenti Paris’te 8-10 Mart tarihleri arasında gerçekleşen fuarda Türk firmaları, geçtiğimiz yıllara göre daha büyük bir alanla yer aldı. Dikkat çeken en önemli ayrıntı ise, fuara geçtiğimiz yıllarda bireysel olarak katılan 4 firmanın bu yıl bireysel katılımcı olarak fuarda yer almaları oldu. İTO’dan aldığı tecrübeyle stant açan Türk firmaları fuarın en görünür bölümünde ürünlerini sergiledi. Fuarda 11’i milli katılımcı, 18’i de bireysel katılımcı olarak toplam 29 firma stand açtı. Dünya kompozit sektörünün hammadde, makine, yazılım, hizmet, teknoloji süreçleri gibi tüm segmentlerinin bir arada sergilendiği fuar, yüzde 78’lik yabancı katılımcısı ile sektörün lideri olarak dikkat çekiyor. Fuara milli katılım İstanbul Ticaret Odası’nca yürütülüyor. Yenilikçi çalışmaların da gerçekleştirildiği JEC Fuarı, 2015’te yüzde 13’lük bir büyüme göstermişti. GERÇEĞE DÖNÜŞÜYOR Fuara her yıl pek çok ülkeden katılım oluyor. Bu ülkelerin arasında Türkiye dışında Avusturalya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Kanada, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, İtalya, İspanya, İngiltere, Amerika, Güney Kore, Japonya ve Tayland gibi ülkeler bulunuyor. Fuarda her bir katılımcı firma, fuar bitiminde ortalama 65 kadar gerçeğe dönüşebilen bağlantı gerçekleştiriyor. YÜZDE 50 DEVLET DESTEĞİ Türkiye milli katılımını İstanbul Ticaret Odası’nın organize ettiği fuarda, firmalar yüzde 50 devlet desteğiyle yer aldı. Fransa’nın başkenti Paris’te 8-10 Mart tarihleri arasında gerçekleşen fuarda, ikili iş görüşmeleri de düzenlendi. Fuara İstanbul Ticaret Odası adına İTO Meclis Başkanı Şekib Avdagiç, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dursun Topçu ve Meclis üyeleri iştirak etti.

28 Mart 2016 Pazartesi

Burs desteği artık online

Her yıl 1.000’in üzerinde öğrenciye burs veren İstanbul Ticaret Odası bu yıl burs ödemelerini ilk kez banka hesabı aracılığıyla gerçekleştirdi. HABER: SOYHAN ALPASLAN İstanbul Ticaret Odası (İTO) eğitim bursu verdiği öğrencilerle olan ilişkilerini geliştirmek ve öğrencileri birbiriyle tanıştırmak için bir toplantı düzenledi. Toplantının açış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dursun Topçu yaptı. Topçu, İTO’nun bir asra yakın bir süredir ihtiyaç sahibi ve başarılı üniversite öğrencilerine burs verdiğini belirttiği konuşmasında, bu yıl ilk kez burs ödemelerinin elden değil, banka hesapları üzerinden verilmeye başlandığını söyledi. Topçu, “Burs ödemelerimizi bu yıl ilk kez banka hesaplarınıza yatırarak sizlere kolaylık sağlamak istedik. Ancak bu kolaylığın sizlerle olan iletişimimizi zayıflatmasını istemiyoruz. Bundan sonra sizinle toplantı, seminer, buluşma gibi birçok etkinlikte bir araya gelmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Topçu, bu buluşmanın anısına Çanakkale Zaferi’nin 101. Yılını anlatan bir kitabı ve “Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin iktisat anlayışı” isimli bir yayını da öğrencilerle paylaştıklarını söyledi. İTO Genel Sekreteri Ömer Bal da öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada, “Kurum sizin kurumunuz. Kuruma aidiyet hissetmenizi istiyoruz, bunun için gayret gösteriyoruz. Yardıma ihtiyaç duyduğunuz her konuda elimizden geleni yapmaya hazırız. İnsan Kaynakları Koordinatörlüğü ile irtibatınızı kaybetmeyin” dedi. İTO Genel Sekreter Yardımcısı Tezer Palacıoğlu, İTO’nun tarihçesi ve çalışmaları ile ilgili bir sunum yaptı. İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mim Kemal Öke de burslu okuduğu öğrencilik yılları ve hocalık yaptığı dönemlerden ilgi çekici anılarla süslediği konuşmasında insanlık, merhamet, arkadaşlık, dostluk temaları üzerinde örnekler sundu. HER YIL 1.100 ÖĞRENCİYE BURS İstanbul Ticaret Odası bu yıl 800 lisans, 100 yüksek lisans, 100 doktora, 100 Türk Dünyası ve Akraba Toplulukları öğrencisine burs veriyor. Burslardan yararlanabilmek için öğrencilerin ihtiyaç sahibi olması gerekiyor. Başarı ve İstanbul içinde bir devlet üniversitesinde okuyor olmak da diğer şartlar arasında. Vakıf üniversitelerine yüzde 100 ÖSYM bursu ile yerleşen öğrenciler de İTO bursu için başvurabiliyor. Bursiyerler başarısız dersleri olmadığı müddetçe azami eğitim süreleri boyunca burs almaya devam ediyor. LİSANSÜSTÜ VE DOKTORA DA VAR İTO, lisansüstü ve doktora öğrencilerine de burs veriyor. Yüksek lisans bursları için de İstanbul’daki üniversitelerde okuyor olmak şart. Doktora bursu ise hem tüm yurt içindeki hem de yurtdışındaki üniversitelerde okuyan öğrencileri kapsıyor.

28 Mart 2016 Pazartesi

Asfaltın Hız Kralları

HABER: CANAN BİLGİN Bugatti Veyron Super Sport (429 km/s) GUINNESS REKORUNA SAHİP Volkswagen, Bugatti markasını satın aldığında tek bir hedefi vardı: Dünyanın en hızlı araç üretimini gerçekleştirmek. Volkswagen’ın Ehra Lessein test pistinde kaydedilen saatte 428.8 km azami hızıyla Veyron Super Sport, Guinness tarafından hâlâ dünyanın en hızlı seri üretim otomobili olarak kabul ediliyor. 1.200 beygir gücü bulunan otomobil, 0-100 km’yi 2.5 saniyede tamamlıyor. Bugatti Chiron (417 km/s) PİYASADA 500 ARAÇ OLACAK Mühendislik anıtı olarak tanımlanan Bugatti Chiron, performansı ile muhteşem bir otomobil. Yunan mitolojisinde ünlü insan başlı at olarak adlandırılan Chiron, 1.500 beygir gücünde ve saatte 417 km hız yapabiliyor. Sadece hızlı değil aynı zamanda lüks bir otomobil olan Chiron’un gövdesi tamamen karbon fiberden üretilmiş. İç mekanında da deri, metal ve karbon fiber bolluğu dikkat çekiyor. 0’dan 100 km sürate 2.5 saniyede ulaşabilen otomobilden sadece 500 tane piyasaya sürülecek. Hennessey Venom GT (432 km/s) 2.7 SANİYEDE 100 KM Dünyanın en hızlı aracı olan Bugatti Veyron’un rekorunu 432 km/s hız yaparak geçti ama tek yönde hız yaptığı için Guinness tarafından en hızlı otomobil olarak kabul görmedi. Guinness kayıtlarına girebilmesi için aynı yolda aynı hızı gidiş-dönüş şeklinde yapması gerekir. 7.0 litre hacimli V8 motora sahip 1.244 beygir gücündeki Venom GT, 0-100 km’yi 2.7 saniyede tamamlıyor. SSC Ultimate Aero (410 km/s) 1.287 BEYGİR GÜCÜ Shelby SuperCars’ın (SSC), ünlü Cobra otomobillerinin tasarımcısı ve üreticisi Carrol Shelby ile ilgisi yok ama Ultimate Aero’su, dünyanın en hızlı seri üretim araçlarından biri oldu. 1.287 beygir gücü ve 6.3 litre ikili turbo V8 motoru bulunan otomobil saatte 410 km hıza ulaşabiliyor. Koenigsegg CCR (387 km/s) DİKKATLERİ UZUN SÜRE ÇEKEMEDİ İsveçli otomobil üreticisi Koenigsegg, Bugatti Veyron’dan önce “dünyanın en hızlı otomobili” unvanını elinde tutuyordu. Koenigsegg’in önceki nesil araçları olan CCR bugün üretiliyor. CCR’nin dikkatleri üzerine çekme iddiası oldukça kısa sürdü. Yerini CCX ve son zamanlarda Agera aldı. Agera merkezli One: 1’in 432 km/s hız sınırını aşacağı ileri sürüyor. Ferrari LaFerrari (349.2 km/s) İLK ELEKTRİK MOTORLU Ferrari’nin 6. nesil arabası olan LaFerrari’de, 6.3 litrelik V12 motor, Formula One otomobillerinde kullanılan Kinetik Enerji Geri Kazanım Sistemi (KERS) örnek alınarak hibrit sistemi ile birleştirildi. Elektrik motor taşıdığı için Ferrari tarihinde bir ilk olan otomobil 950 beygir gücünde. LaFerrari’den 499 adet üretildi. McLaren P1 (347.2 km/s) HİBRİT OLARAK TASARLANDI Hipercar olarak adlandırılan en üst düzey spor otomobil sınıfına giren araç, hibrit tasarlandı. Hem elektrik hem de benzinli motor bulunduran P1, 903 beygir gücünde. Saatte 347 km hıza ulaşan otomobilden 375 adet üretilecek. Jaguar XJ220 (347.2 km/s) 275 ADET ÜRETİLDİ İki kişilikspor otomobilmodeli olan XJ220, üretim yolunda kaybetti ama 1992 yılında en hızlı seri üretim otomobili rekorunu elinde tutmayı başardı. Altı silindirli araçtan toplam 275 adet üretildi. KARADA 1.600 KM’YE ÇIKTI Karada hız rekabeti için en son teknolojileri kullanan mühendisler, dünyanın en hızlı arabasını 2014 yılında bir İngiliz atölyesinde tamamladı. Saatte 1.600 km hıza ulaşabilen ‘Bloodhound SSC’nin perde arkasında dünya hız rekorunu elinde bulunduran askeri pilot Andy Green de var.

28 Mart 2016 Pazartesi

İcat çıkardılar tarihe geçtiler

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL Türkiye, 2015 yılında Nobel Ödülleri’ne bir Türk bilim insanının daha dâhil olmasının sevincini yaşadı. Oysa yüzlerce yıl önce Nobel Ödülü yokken, bu toprakların bilim insanları onlarca icatla tarihe geçti. Bunların arasında sıfırı bulan matematikçi Harezmî, tıpta pek çok buluşa imza atan İbn-i Sina, dünyanın en büyük astronomlarından biri olarak kabul edilen El Battani de var. ATOMU BÖLME FİKRİ Batı dünyasında Geber olarak bilinen Cabir bin Hayyan öyle bir çalışma yapmıştı ki, kimya literatürüne “modern kimyayı kuran bilim adamı” olarak geçmişti. Türk olduğu bilinen Cabir bin Hayyan, 721-815 yılları arasında yaşamıştı. Cabir, kimyada denge teorisi yaklaşımını bulmuştu. Arsenik tozunu da ilk bulan bilim adamı olan Cabir, Batılı bilim adamlarının atomu parçala-masından yaklaşık bin yol önce şu cümleleri söylemişti: “Madde yoğun enerjidir. Bu yüzden Yunan fizikçilerinin maddenin bölüne bölüne parçalanamaz en küçük bir parçayla son bulduğuna ve maddenin bu sayısız parçalana-mayan kısımlardan meydana geldiğine dair iddiaları yanlıştır. Onların parçalanamaz en küçük parça, yani atom olarak tabir ettikleri bu nesne parçalanabilir ve bu parçalanma neticesi büyük bir enerji hâsıl olur. Bu öyle bir enerjidir ki, bir habbeciğin (taneciğin) bir şekilde parçalanması, Bağdat gibi büyük bir şehri yok edebilir.” ROBOTU İLK O BULDU Ebû’l İz İsmail İbni Rezzaz El Cezerî de 1136-1206 yılları arasında yaşamış çok büyük bir bilim insanıydı. Diyarbakır Cizre’de doğan Cezeri, sibernitiğin ilk adımlarını atmasıyla tarihe geçmişti. Aynı zamanda usta bir su ve makine mühendisi de olan Cezeri, öküz gücüyle çalışan bir su çıkarma makinesi keşfetmişti. Bu keşfiyle dünya literatürüne ilk robotu yapan bilim insanı olarak geçmişti. Cezeri’nin yaptığı makineler dişliler, mandallar, palangalar ve kaldıraçlardan oluşuyordu. Günümüzde bütün motorlu vasıtalarda bulunan “krank mili”ni ilk defa o kullanmıştı. Cezeri’nin bu makine çizimlerinin yıllar sonra Leonardo Da Vinci’ye ilham kaynağı olduğu söylenir. Fizikçi ve mekanikçi Cezeri’nin diğer bir önemli eseri de Diyarbakır Ulu Camii’nin ünlü Güneş Saati’dir. BÜYÜK ASTRONOM Dünyanın en önemli 20 astronomu arasında gösterilen Cabir bin Sinan er-Rakki el-Harrani, 859-929 yılları arasında yaşamıştı. Battani olarak bilinen ünlü Türk bilim insanı, güneş sistemi, güneş ve ay tutulmaları ve matematik alanında onlarca çalışmaya imza atmıştı. Battani, ilimdeki gayesini şu sözlerle açıklıyordu: “İnsan, Allah’ın varlığını, birliğini, kudretini ve eserlerinin mükemmelliğini başta astronomi olmak üzere, ilimler sayesinde öğrenebilir.” Matematik alanında sinüsleri kullanan ilk ilim adamı olan Battani aynı zamanda, ilk defa kotanjant kavramını geliştirmiş, Ay’ın boylamda ortalama hareketini tespit etmiş, Güneş ve Ay’ın görünür çaplarını ölçmüş, Ay’ın tutulma derecesini hesaplamış, gerçek astronomik cetvelini bulmuştu. Bu keşifler yüzlerce yıl sonra Batılı bilim insanları tarafından kullanılmıştı. SIFIRI KEŞFETTİ Muhammed Bin Musa El Harezmî, 780 veya 795 tarihinde Hazer Denizi’nin doğusundaki Harzem’de doğmuştu. Matematik alanında ilk kapsamlı kitabı yazan bilim insanı olmasıyla ünlü olan Harezmî, cebir ilminin ilk temellerini atmıştı. Sayıları ifade etmek için basamaklı sayı sistemini kullanmıştı. Harezmî’nin bu çalışması Latince’ye Algoritmi de numero Indorum adıyla çevrilmiş ve böylece batı dünyası da sıfır ve basamaklı sayı sistemiyle tanışmıştı. Harezmî aynı zamanda x bilinmeyenini de kullanan ilk bilim insanıydı. SESİ GÖSTERDİ Ebu Nasr Muhammed el-Farabi, Türk İslam dünyasının yetiştirdiği en büyük filozof, matematik ve fizik âlimlerinden biriydi. Ses olayının ilk fiziki izahını yapan kişi olarak kayıtlara geçen Farabi, titreşimlerin dalga uzunluğuna göre azalıp çoğaldığını tespit etmiş ve bunu ispatlamıştı. Farabi bu keşfiyle, musiki aletlerinin yapımında gerekli olan kuralları da bulmuş oldu. İLK UÇUŞ Motorlu uçakların dünya semalarında dolaşmasından yüzlerce yıl önce Hazerfan Ahmet Çelebi, bedenine yerleştirdiği kanatlarla ilk uçuşunu yapmıştı. Havacılık alanında önemli çalışmalar yapan Hazerfan, 1632 yılında lodoslu bir günde kendi geliştirdiği takma kanatlarla Galata Kulesi’nden Üsküdar Doğancılar’a kadar uçmuştu. TIBBIN BABASI Türk İslam âleminde yetişen en büyük bilim insanlarından biri de İbn-i Sina’ydı. Tıp bilimindeki buluşlarıyla bilinen İbn-i Sina, tıp bilimiyle ruh bilimini birleştiren çalışmalara imza atmıştı. Yazdığı cilt cilt eserler uzun yıllar tüm dünyada tıp okullarında okutulmuştu.

28 Mart 2016 Pazartesi

Milli atıcılar madalya ile döndü

Milli sporcular Tayland’ın başkenti Bangkok’ta 12-19 Mart tarihleri arasında düzenlenen Uluslararası Paralimpik Komitesi Atıcılık Dünya Kupası’ndan madalya ile döndü. Bangkok’ta 30 ülkeden 103 sporcunun katıldığı yarışmalarda 50 metre tabanca kategorisinde Aysel Özgan, Korhan Yamaç, Murat Oğuz’dan oluşan milli sporcular takım olarak ikinci oldu. Ayrıca ferdi olarak yarışan Korhan Yamaç, 10 ve 25 metre atışlarda ikinci olarak gümüş madalya almaya hak kazanırken, Bursalı Sporcu Aysel Özgan 10 metre havalı tabanca kategorisinde dördüncü olarak tamamladı. AYSEL RİO YOLUNDA Çalışmalarını Yıldırım Belediyespor Kulübü bünyesinde sürdüren A Milli Takım sporcusu bedensel engelli Aysel Özgan, önümüzdeki ay Mersin’de gerçekleşecek Türkiye Şampiyonası’nın ardından, 7-18 Eylül tarihleri arasında Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde yapılacak Paralimpik Yaz Oyunları’nda ay-yıldızlı formayla madalya mücadelesi vermeye hazırlanıyor.

28 Mart 2016 Pazartesi