tatil-sepeti
Libya’dan yatırımcıya ‘hızlı’ vize dönemi

HABER: İLKER BAŞÖZ Libya İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Fethi Şerif, İstanbul Ticaret Odası’nı ziyaret etti. Konuk heyeti makamında kabul eden İTO Genel Sekreteri Ömer Bal, İTO olarak iki ülke ticaretinin daha da artmasına yönelik her türlü desteğe hazır olduklarını ve İTO çatısı altında iki ülkenin iş adamlarını bir araya getirebileceklerini belirtti. Bal ayrıca Libya’da yapılacak yatırımlarda para transferinde sıkıntılar yaşandığını ve bunun da çözülmesi gerektiğini vurguladı. YATIRIM AZALDI Toplantıda konuşan Başkonsolos Vekili Şerif ise savaşa kadar Türk müteahhitlerinin Libya’ya çok fazla yatırım yaptıklarını fakat savaştan sonra yatırımların azaldığını söyledi. Şerif, Libya’ya yatırım yapmak isteyen Türk firmalarına özellikle vize konusunda yardım edebileceklerini, daha hızlı ticari vize çıkarabileceklerini dile getirdi. Toplantıda, İTO Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Uluç Hacıhasanoğlu da yer aldı.

01 Kasım 2017 Çarşamba

Acentalar için Hazine’ye çözüm paketi

HABER: SOYHAN ALPASLAN İstanbul Ticaret Odası Sigortacılık Meslek Komitesi, Hazine Müsteşarlığı’na, acentelerin sıkıntı ve taleplerini anlatan 11 ana başlıktan oluşan bir rapor sundu. Komite, geçtiğimiz hafta Başbakanlık Hazine Müsteşar Yardımcısı Dr. Ahmet Genç, Sigortacılık Genel Müdürü Şerif Çakırsoy ve Sigortacılık Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Mehmet Höbek’i ziyaret etti. Komite; sektörün yükünü omuzlayan, poliçelerin büyük kısmını düzenleyen, müşteri ile yüz yüze çalışan ve 7/24 hizmet veren acentelerin isteklerini Ankara’ya aktardı. ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Bir kitapçık haline getirilerek sunulan rapordaki görüş ve önerilerin özeti şöyle: Sigorta poliçesi noterler tarafından düzenlenmemeli. Zorunlu trafik sigortasında havuza yönlendirilen poliçelerde aracı komisyonu net yüzde 10 olmalı. İptal poliçelerde aracı komisyonu iade edilmemeli. SBM’den direkt geçişte veya EGM ilişkisinde araç tipi/modeli ve detayları doğru gelmeli ve değiştirilmemeli. Branş ayırmaksızın asgari komisyon yüzdeleri her branş için ayrı ayrı belirlenmeli. Rekabetin düzgün ve iyi işleyebilmesi, tüketici güvensizliğinin artmaması için önlem alınmalı. Sigortalı cayma hakkını kolay kullanabilmeli, sigorta acenteleri ile diğer aracılar eşit şartlarda çalışmalı. Mal ve hizmet satan alışveriş sitelerinde sigorta satılmamalı. Sigorta satışında promosyon, hediye ve puan kullanılması kaldırılmalı. Poliçe bilgileri kullanılarak uygun olmayan işlemlerin yapılması engellenmeli. Bankalar ve finans kuruluşları, vatandaşı zorla sigorta yapmamalı. Merkezi internet satışlarında, diğer satış türlerinde sigorta şirketleri ile aracılar aynı primi uygulamalı. KURAL OLUŞTURULMALI Acente fesihleri düzenlenmeli, kuralları oluşturulmalı. Sigorta haftalarına mutlaka sigorta acenteleri ile ilgili tanıtım çalışmaları eklenmeli. Aracıların hayat/bireysel emeklilik pazar payları artırılmalı. Aracıların bilgilendirme sorumluluğu poliçe başlangıç tarihinden itibaren altı ay ile sınırlandırılmalı. SBM/TRAMER, sektöre güçlük çıkarmamalı. Sigorta acenteleri il delegeleri seçimi Ticaret Odaları seçimleri ile aynı anda yapılmalı. İl delege sayıları, seçilme kriterleri ve temsili yeniden gözden geçirilmeli. SEKTÖR MECLİSİ ÖNEMLİ Sektör meclisi, il delegelerini yılda en az iki kere toplantıya çağırmalı, gerekirse olağan üstü toplantı yapabilmeli. Sektör meclisinde alınan kararlar SAİK tarafından yerine getirilmeli. Çalışma grupları kurulması için sektör meclisine yetki verilmeli. Oto dışı ücret skalasında üst limit olan 100 bin TL üzeri hasarlarda asgari oran yüzde 2 kabul edilebilir. Şehir dışı hasarlarda harcanan zaman çok yüksek olduğu için asgari oran 1 milyon 500 bin TL altında olmamalı. Nakliyat branşı eksperleri Gümrük Sahalarına zorlanmadan girebilmeli. DASK SİSTEMİ KORUNMALI İTO Sigortacılık Meslek Komitesi Başkanı ve Meclis Üyesi Levent Korkut, Ankara’da yaptıkları görüşmelerde zorunlu deprem sigortası ile ilgili de görüş alışverişinde bulunduklarını kaydetti. Korkut, “Zorunlu Deprem Sigortası’nın (DASK), olduğu gibi acenteler kanalıyla verilmesinin vatandaşa ve sektör pastasının büyümesine katkısını anlattık. Fon büyüklüğü yanında bu gün itibarıyla yurtdışından da 10 milyarlık reasürans desteği ile olası bir durum-da 15 milyar TL birikim söz konusu. DASK’ın korunması gerekiyor. Uygulamanın acentelerce yapılması sektörün diğer branşlarda gelişmesine de ciddi katkı sunuyor” dedi.

01 Kasım 2017 Çarşamba

İşçi ve işveren çözüme arabulucu ile kavuşacak

* İstanbul Ticaret Odası Tahkim Merkezi (İTOTAM) iş dünyasına ve üyelerine işçi-işveren uyuşmazlıklarında en güvenilir ve hızlı hizmeti veriyor. Merak edilen soruları sizin için İTOTAM uzmanları yanıtladı. TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen İş Mahkemeleri Kanunu değişikliklerine göre zorunlu arabuluculuk uygulamaya geçiyor. Kanunla, işçi ve işveren uyuşmazlıklarında ‘dava şartı olarak arabuluculuk’ kurumu yürürlüğe giriyor. Bu düzenleme ile kanun kapsamında sayılan uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu kılınıyor. Peki, arabuluculuk sistemi işçi ve işveren ilişkilerini nasıl değiştirecek? İstanbul Ticaret Odası Tahkim Merkezi (İTOTAM) uzmanlarının verdiği yanıtlar… SORU: Arabuluculuk nedir? Arabuluculuk, günümüzde dostane yollarla uyuşmazlık çözüm yöntemleri içinde en yaygın olarak bilinen ve uygulanan uyuşmazlık çözüm yöntemidir. SORU: Arabulucu kimdir? Arabulucu, sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getirerek onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini ve aralarında iletişimin kurulmasını sağlamaya çalışan tarafsız bir hukukçudur. SORU: Arabulucu ne yapar? Arabulucu, taraflara haklılık veya haksızlık tespiti yapmaz, uyuşmazlıkla ilgili bir karar vermez ve hatta taraflara herhangi bir çözüm de önermez. Taraflar uyuşmazlığı kendileri konuşarak ve arabulucunun yardımı ile anlaşarak çözerler. Arabulucu, tarafların aralarındaki uyuşmazlığın özelliklerini, uyuşmazlığın çıkış sebeplerini ve tarafların menfaatlerini tespit ederek bu konularda tartışmalarını ve ortak bir çözüm üretmelerine yardımcı olur. Taraflar, karşılıklı gelerek uyuşmazlıklarına çözüm bulmak için bir yöntem bulurlar. SORU: Arabulucuya gitmek bir dava şartı mı? Evet, kanuna veya bireysel ya da toplu iş sözleşmesine dayananişçi veya işveren alacağı, tazminat ve işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulması değişikliklerin yürürlüğe girmesi ile dava şartı olarak aranacak. Arabulucuya başvurma zorunluluğu için alacak veya tazminat talebinin iş ilişkisinden kaynaklanması gerekecek. SORU: Arabulucuya başvurmadan önce dava açılırsa ne olacak? İşçi kıdem, ihbar gibi tazminat ve fazla mesai, yıllık izin gibi ücret; işveren de alacak ve tazminat kalemleri için dava açmadan önce arabulucuya başvuracak. İşçi veya işverenin iş ilişkisi kapsamında birbirlerine hakaret etmekten kaynaklanan ya da işçinin iş yerindeki işverene ait mal ve malzemelere zarar vermesinden doğan tazminat talepleri de dava açılmadan önce arabulucuya götürülecek. Arabulucuya başvurulmadan dava açılırsa herhangi bir işlem yapılmaksızın dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilecek. SORU: Arabuluculuk ile anlaşmaya varılamaması halinde iş mahkemesine yine gidilebilir mi? Bu durumda, davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine ekleyerek son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesine dava açılabilecek. SORU: Peki anlaşma sağlanırsa nasıl bir süreç izlenecek? Arabuluculuk ile anlaşmaya varılır ise tarafların anlaştıkları hususlar tutanakla belirlenecek. Tutanakta tarafların ne konuda anlaştıkları, karşılıklı olarak yerine getirmeyi taahhüt ettikleri ve feragat ettikleri hususlar gibi hususlar yer alacak. HAFTAYA: ARABULUCULUK YOLUYLA ANLAŞTIĞIMDA AVANTAJIM NE OLACAK?

31 Ekim 2017 Salı

Avrupa’nın TIR kararı gümrükte emsal olsun

HABER: ADEM ORHUN Avrupa Birliği’nin en yüksek mahkemesi Avrupa Adalet Divanı, Türk TIR’larından Macaristan’da geçiş ücreti alınması uygulamasına karşı açılan davayı karara bağladı. Mahkeme, İstanbul Lojistik Hiz. Taş. ve Tic. Ltd. Şti’nin, Macar Ulusal Vergi ve Gümrük İdaresi aleyhine açtığı davada, Türk şirketinin haklı olduğuna karar verdi. Mahkemenin kararında, Türk TIR’larından Macaristan’a her geçişte ücret alınmasının, gümrük vergisine eşdeğer olduğu, dolayısıyla anlaşmalara aykırılık taşıdığı ve uygulanamayacağı belirtildi. Emsal teşkil edecek karar, konuyu Avrupa Adalet Divanı’na taşıyan Macaristan Mahkemesi’ne gönderilecek. ÖRNEK OLABİLİR Ekonomi Bakanlığı’nın da yakın takibiyle doğru bir karar alındığını belirten TİM yetkilileri, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu karar, Almanya güzergahı üzerinde transit geçilen Macaristan, Avusturya, Bulgaristan, Slovenya, İtalya, Romanya ve Yunanistan’ın Türk plakalı araçlara uyguladığı tarife dışı tüm kısıtlamalara karşı elimizi güçlendirecek. Kararın, benzer sebeplerle Avusturya aleyhine açılan ve yakın zamanda sonuçlanması beklenen dava için de emsal teşkil etmesi umuluyor.” GÜMRÜK BİRLİĞİ GÜNCELLENMELİ İTO Taşımacılık ve Lojistik Hizmetleri Meslek Komitesi Meclis Üyesi Tamer Dinçşahin: Avrupa Adalet Divanı kararı, Türkiye’de taşımacılık işi yapan şirketler için önemli bir gelişme. Sektör 20 yıldır ‘sektörün en önemli konularından biri kotalar ve vizeler’ diye sesleniyor. Bu karar, ‘malların serbest dolaşımı’ ilkesine aykırı hareket eden ve malları taşıyan araçların önüne çeşitli engeller koyarak rekabetçiliklerini artırabileceklerini düşünen ülkelere verilen önemli bir cevap. Bu karar, taşımacılık sektörü kadar Türk dış ticareti için de çok önemli. AB ile Türkiye ticaret partneri. AB ülkeleri bu kotaları ve ek maliyetleri koymakla kendi maliyetlerini de yükseltiyor. Gerçek Gümrük Birliği ancak malları taşıyan araçların ve sürücülerin de serbest dolaşımı ile mümkün. Taşıma araçlarına konulan engeller vergi niteliğinde olup, konu malların maliyetlerine yansıdığı gibi ülkenin rekabetçiliğine de engel oluşturuyor. Bu da yapılan anlaşmaların ruhuna aykırı. Buradan da anlaşılacağı gibi Gümrük Birliği’nin tekrardan gözden geçirilmesi gerekir ve bu haksız uygulamalar ortadan kaldırılmalı. Bu tür bir güncelleme olana kadar ise hukuk savaşını sürdürmekten başka çare yok. HAKLILIĞIMIZ TESCİLLENDİ İTO Gümrük Müşavirliği Meslek Komitesi Meclis Üyesi Serdar Keskin: Avrupa ile ticarete konu eşyanın karayoluyla taşınmasında yoğun olarak kullanılan güzergahtaki Bulgaristan, Romanya ve Macaristan gibi ülkeler, Türk araçlarından yüksek meblağlarda geçiş ücreti alıyor. Bu üç ülkeyi geçebilmek için Türk araçları yaklaşık 750 Euro geçiş ücreti ödüyor. Bu ayrımcı tutum, eşyanın taşınması maliyetlerini artırıyor. Dolayısıyla Türkiye ile AB arasındaki ticarete konu eşyanın serbest taşınması uygulamasına aykırılık teşkil ediyor. Bu durum Avrupa ülkeleriyle ticari faaliyette bulunan firmalarımızı da olumsuz etkiliyor. Yıllarca bu durumun Türkiye Cumhuriyeti ile AB arasındaki anlaşmalara aykırı olduğu, söz konusu ülkelerle yapılan toplantılarda gerek özel sektör temsilcilerince gerekse ilgili devlet otoritelerince dile getirildi. Ancak olumlu sonuç alınamadı. Açılan davalar ardından, Macaristan’da Türk araçlarından geçiş ücreti alınmasının anlaşmalara aykırı olduğuna dair karar verildi. AB üyesi bir ülkenin Türk plakalı araçlara yaptığı bu haksızlık karşısında gösterilen hukuk mücadelesini ve alınan bu önemli başarıyı kutluyorum. SÜRÜCÜYE VİZE ENGELİ DE KALKABİLİR İTO Taşımacılık ve Lojistik Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Halit Özyurt: Bu mesele Türkiye ile AB arasında 25-30 yıldır yaşanıyordu. Ticarette bu sebeple oluşan kayıp AB üyesi ülkeler için 1.7 milyar Euro, Türkiye için 1.8 milyar Euro’dur. Kararla birlikte ‘Türk ihracatçısı artık daha rekabetçi maliyetlerle, daha rahat satış yapacak’ diyebiliriz. Bu kararla AB ile ticaretimizin 3.5–4 milyar dolar artacağı hesap ediliyor. Türkiye’nin, hızla harekete geçip, tüm Avrupa Birliği üyesi ülkelerde bu kararın uygulatılması yönünde girişimlerde bulunması gerekir. Girişimler sonucunda geçmişte ödenmiş geçiş ücretlerinin geri alınmasının da önü açılabilir. Bu karar ileride belki de Türk vatandaşlarının da AB ülkelerinde vizesiz dolaşımı için emsal olacaktır. Adalet Divanı’nın bu kararı ardından TIR sürücülerine vize engeli kalkabilir. Çünkü sürücüye vize uygulamak TIR’ın hareketini engellemek demek. Bu kararın alınmasında önemli rol alan taşımacı arkadaşımızın yanı sıra, UND ve diğer emeği geçen paydaşlara teşekkür ederim. Bu süreçte kamu, STK’lar ve özel sektör işbirliği de hepimiz için ayrı bir mutluluk. LOJİSTİKTE MALİYET DÜŞECEK İTO Gümrük Müşavirliği Meslek Komitesi Başkanı Giray Yalçınkaya: Avrupa Birliği üyesi bir ülkenin Türk plakalı araçlara karşı böyle haksız bir uygulama yapmasına karşı gösterilen hukuki mücadelenin ülkemizin lehine sonuçlanması bizi son derece memnun etti. İlgili dava bu şekilde sonuçlanmasaydı diğer AB üyesi ülkelere de emsal teşkil edecek, daha büyük bir haksızlığın kapısını aralayacaktı. Davanın kazanılmasıyla Türkiye ve AB arasındaki karşılıklı ticarette yılda 3.5 milyar Euro’luk kayıp önlenmiş olacak. Lojistik sektörü ve dolayısıyla ithalat ve ihracatımıza yansıyacak olan bu maliyetinde önüne geçilmiş oldu. DAVA SÜRECİ Macaristan, Mart 2015’te, 438 Euro’luk geçiş ücretini ödemediği için bir TIR sürücüsüne 2 bin 400 Euro para cezası verdi. Bunun üzerinde, şoförün çalıştığı İstanbul’daki lojistik şirketi, Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) desteğiyle konuyu Macar yargısının gündemine getirdi. Macaristan mahkemesi de davanın Avrupa Adalet Divanı’na taşınmasına karar verdi. Adalet Divanı da üye ülkeler ve AB Komisyonu’ndan görüş istedi. AB Komisyonu, 19 Ocak 2017’de görülen duruşmada, Türk tezleri çerçevesinde görüş bildirerek, geçiş ücreti alınmasının AB-Türkiye Ortaklık Konseyi Anlaşması 4. ve 5. maddelerine aykırı olduğunu ifade etti.

31 Ekim 2017 Salı

Becerikli proje kolay finansman buluyor

HABER: ADEM ORHUN Küçük ve orta boy işletmeler araştırma geliştirme faaliyetleri ile inovasyon çalışmalarında gerekli finansal kaynağa, TÜBİTAK ve KOSGEB üzerinden ulaşılabiliyor. Bu iki kurum, ulusal ve uluslararası Ar-Ge çalışmaları için proje finansman imkanı sağlıyor. Bu imkana ulaşmak için de projelerin, belirlenmiş kriterlere uygun şekilde hazırlanması gerekiyor. Bu noktada şirketlerin ihtiyaç duyduğu rehberlik; İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) işbirliğinde gerçekleşti. TÜBİTAK ve KOSGEB’in KOBİ’ler için Ar-Ge ve inovasyon desteklerine yönelik uygulamalı proje yazma eğitimi, İTO’nun Eminönü’ndeki merkez binasında verildi. YÜZBİNLERCE LİRALIK DESTEK TÜBİTAK Teydeb KOBİ (1507) ve Sanayi (1501) Ar-Ge Programları’nın tanıtıldığı üç günlük eğitimde; teşvikler ve kriterler hakkında bilgi verildi. 1507 TÜBİTAK KOBİ Ar-GE Başlangıç Destek Programı’nda proje bütçesi üst sınırının 500 bin TL olduğu; bunda da proje giderlerinin yüzde 75’inin desteklendiği kaydedildi. AVRUPA’NIN YOLUNU AÇIYOR Kıdemli proje uzmanı, bağımsız proje değerlendiricisi Endüstri Yüksek Mühendisi İbrahim Coşkun, bu programlardaki disiplin ve tecrübenin, Avrupa Birliği’nin Horizon2020 araştırma ve inovasyon programı ile AB’nin diğer hibe programları için de önemli bir deneyim olduğuna dikkat çekti. Eğitimde örnek kabul olmuş proje incelemesinin ardından uygulamalı Ar-Ge projesi yazım çalışması da yapıldı. RİSKLER VE TANIMLAR YAZILMALI Proje metninde kalite ve performans artırma ile maliyet düşürme öncelikli olmalı. Metinde karşılaştırma yapılırken rakip şirketin veya ürünün adı yazılmamalı, ‘rakip firma’ denilmeli. Proje içinde riskler öngörülmeli. Düşük ve yüksek riskler yazılmalı ve B planına yer verilmeli. Proje içinde muhtemel maliyet de çalışılmalı. Şirketin rutin giderlerini yansıtan metinler kabul edilmiyor. Emin olunmayan harcamaların proje ile ilgisi varsa yazılması tercih edilebilir. Proje organizasyon şemasında herkesin hangi iş paketinde ne görev yapacağı açıkça tanımlanmalı. Proje ekibindeki herkesin her iş paketinde görev alma zorunluluğu olmadığı bilinmeli. Projenin belli bir noktasında yeni istihdam imkanı kullanılabilir. Süreçte belli bir iş paketi için yeni alım yapılacaksa bu metne yazılmalı. TÜBİTAK’ın bu konuyu yeri geldiğinde takip de ettiği bilinmeli. Proje yazımında belli kutularda metin uzunluğu sınırına dikkat edilmeli. Bazı kutular için 200 bazıları için 3 bin karakter sınırı mevcut. AR-GE DESTEĞİNDE ÖNCELİKLİ ALANLAR Enformatik Esnek üretim esnek otomasyon Uzay ve havacılık teknolojileri Gen mühendisliği biyoteknoloji İleri malzeme teknolojileri Çevreye duyarlı teknolojiler SERTİFİKALARINI ALDILAR Eğitim sonunda çoğu mühendis olan katılımcılara sertifikaları dağıtıldı. İstanbul Ticaret Odası Genel Sekreteri Ömer Bal ve İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) Genel Sekreteri Özgül Özkan Yavuz, sertifikaları teslim ederek, katılımcılara inovatif çalışmalarında başarılar diledi. İTO Genel Sekreteri Bal, sertifika töreninde yaptığı konuşmada, bu eğitimin yoğun talep gördüğünü belirterek, yenilerini düzenlemek için görüşmelerin sürdüğünü belirtti. İSTKA Genel Sekreteri Yavuz da devletin, hiç olmadığı kadar Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını desteklediğini belirterek, şirketlerin bundan faydalanmasını istedi. Sertifika töreninde İTO Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Uluç Hacıhasanoğlu da yer aldı. AKADEMİK İŞBİRLİĞİ ŞARTINA DİKKAT Eğitmen İbrahim Coşkun, 11 Ağustos 2017 tarihli güncellemeye göre ilave yeni uygulama esaslarına dikkat çekti. Buna göre 1501 Sanayi Ar-Ge projeleri destekleme programında akademik ve yenilik projeleri destekleme programı esaslarında belli ölçüde ‘akademik işbirliği’ şartı aranacak. Buna projenin önerilen bütçesinin 1-2 milyon TL arasında olması halinde bunun en az yüzde ikisi oranında akademik işbirlikleri içermesi gerekiyor. Bu oran, önerilen bütçenin 10 milyon TL üzerinde olması durumunda en az yüzde beş olarak aranıyor. Akademik ve KOBİ işbirliği şartını sağlamayan proje önerileri değerlendirmeye alınmayacak.

31 Ekim 2017 Salı