Tellağı ile anılan talihsiz hamam

HABER: FAHRİ SARRAFOĞLU Bir hamam düşünün ki, sadece orada çalışan tellak yüzünden yıkılması isteniyor. Patrona Halil İsyanı’nı başlatan elebaşının bu hamamda tellaklık yaptığı bilgisi, tarihi yapının peşini yıllarca bırakmadı. İşte bugün müze olarak kullanılan 2. Beyazıd Hamamı’nın başından geçenler... Tarihi hamam, şehrin merkezinde Sultan 2. Beyazıd Camii’nin biraz uzağında, Edebiyat Fakültesi’nin yanında yer alıyor. Başbakanlık Arşivi’ndeki 16. yüzyıla ait bir tapu tahrir defterindeki kayıtlara göre, Yavuz Sultan Selim’in annesi Gülbahar Hatun’un Trabzon’daki imareti evkafına gelir sağlamak üzere inşa ettirildi. Hamam, benzeri yapılar arasında en gösterişli ve büyüklerinden biri olduğu için Hamâm-ı Kebîr olarak da adlandırılıyor. PATRONA HALİL İSYANI Kurtarılmayı bekleyen tarihi hamam, uzun yıllar ilginç bir isimle hatırlandı. Osmanlı’da Lale Devri’ni sona erdiren ayaklanmanın elebaşısı Arnavut kökenli Patrona Halil, hamamın tellaklarındandı. 3. Ahmed döneminde 500 bin nüfuslu İstanbul’da Eyüp, Galata, Üsküdar ve Beyazıd semtlerinde 408 hamamda 2 bin 321 tellak çalışıyordu. 1730’da bir grup tellak, devletin kendi başına bırakıldığını, ekonominin kötüye gittiğini öne sürerek Patrona Halil’in önderliğinde ayaklandı. Sokağa dökülen gruba yeniçeriler de katılınca ayaklanma büyüdü. Yeniçeriler saraya yürüyüp 3. Ahmed’i tahttan indirdi. Tam 29 gün süren ve çok sayıda kişinin öldüğü ayaklanmanın ardından 1. Mahmud tahta geçti. İsyanın elebaşısı Patrona Halil’i bir baskınla ortadan kaldıran 1. Mahmud’un talimatıyla, bundan böyle hamamlarda Arnavut kökenli tellakların çalıştırılması yasaklandı. DERİ DEPOSU OLUYOR Beyazıd Hamamı, 1930’lu yıllarda deri deposu olarak kiraya verildi. Arkadaki sıcaklık bölümleri ise kısmen demirci atölyesi olurken, bina kaderine terkedildi. 1950-60 arasında yıkılması için gösterilen büyük gayretler başarılı olamayınca hamamın büyük mekanlarının İstanbul Üniversitesi tarafından alınması yoluna gidildi. Cadde üzerindeki kubbeli iki soyunma yeri, kütüphane ve okuma salonuna dönüştürülmek üzere tamir ettirildi. Fakat proje yarım kaldı. UNESCO LİSTESİNDE İstanbul’daki 16. yüzyıl Osmanlı hamamları içinde gösterişli mimarisi, boyutu ve çifte hamam oluşu ile dikkat çeken 2. Beyazıd Hamamı, 1985’te UNESCO tarafından Dünya Kültürel Miras Listesi’ne alınan ‘İstanbul Tarihi Alanları’ içinde yer aldı. İstanbul Üniversitesi mülkiyetinde olan 2. Beyazıd Hamamı, restorasyon sonrasında özgün kullanımına uygun olarak Türk Hamam Kültürü Müzesi olarak kullanılıyor. Hamam ücretsiz ziyaret edilebiliyor. EVLİYA ÇELEBİ ANLATIYOR Evliya Çelebi, hamamın ‘velî’lere mahsus olduğunu ve Allah dostlarının da burada buluştuğunu yazıyor.

26 Eylül 2017 Salı

Yapı ve ulaşımda kritik yetkiler TSE ’de

İş dünyasının ihtiyaç duyduğu test, muayene, belgelendirme hizmetlerini hem yurtiçi hem de yurtdışında veren; uygunluk değerlendirme işlerini yapan Türk Standardları Enstitüsü (TSE); yapı sektörüyle ilgili önemli bir yetki daha aldı. Konu hakkında İstanbul Ticaret’e konuşan TSE Başkanı Sebahittin Korkmaz, “Avrupa Birliği Yeni Yaklaşım Direktifleri çerçevesinde 11 direktifte ‘onaylanmış kuruluş’ olarak hizmet veren TSE, Avrupa Komisyonu’nun yeni atama kararı ile Yapı Malzemeleri Yönetmeliği kapsamında onaylanmış kuruluş olarak verdiği hizmetlerin kapsamına 80 yeni ürün standardı daha ekledi. Böylece TSE’nin bu yönetmelik kapsamında onaylanmış kuruluş olarak hizmet verdiği standart sayısı 350’ye yükseldi” dedi. G İŞARETİ DE VERİYOR TSE’nin, ihtiyari ve mevzuatla düzenlenmiş alanda sertifikasyon esaslı uygunluk değerlendirme faaliyetlerini yürüttüğü Belgelendirme Merkezi Başkanlığı Türkiye’deki en kapsamlı ürün, sistem ve personel belgelendirme portföyüne sahip. Bu birimde birçok sektöre hizmet veren enstitünün, yapı sektörüne yönelik faaliyetleri de bulunuyor. Başkan Korkmaz bu hizmetler hakkında şu bilgiyi verdi: “Yapı sektöründe TSE ve TSEK uygunluk belgeleri haricinde, ulusal mevzuat işareti olan G işareti ve ulusal teknik onay faaliyetlerini, elektroteknik sektöründe uluslararası belgelendirme programları olan HAR, CB ve ENEC belgelendirmelerini sürdürüyor. Enstitü, 2011’den bu yana İslam Ülkeleri Standardizasyon ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) tarafından yayımlanan Helal Gıda Standartları’na göre helal gıda belgelendirmesi de yapıyor.” LOJİSTİK VE EKİPMAN Enstitü, ulaşım ve lojistik sektörüne yönelik belgelendirme ve muayene hizmetlerini artırdığı gibi çeşitlen-diriyor. Bu hızlı değişime dikkat çeken Korkmaz, şöyle konuştu: “Bu alanda bir çatı kuruluş haline gelmekte olan enstitümüzün hedefi; ülkemizde ve bulunduğumuz coğrafyada karayolu, demiryolu, havayolu ve denizyolunda kullanılan her türlü ekipman ve aracın belgelendirmesini yapabilen kuruluşlar arasında yer almak.” TEHLİKELİ MADDELER TSE, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’yla 6 Mart 2013’te imzaladığı protokol ile tehlikeli maddelerin karayolu (ADR), demiryolu (RID), havayolu (IATA-DGR, ICAO-TI) ve denizyolu (IMDG-CODE) taşımacılığı konusunda Türkiye’de tek yetkili kuruluş durumunda. TSE’nin bir diğer hizmet alanı da bozulabilir gıda maddeleri. TSE Başkanı Korkmaz, bu konuda ise şu bilgiyi paylaştı: “2016’da imzaladığımız protokol kapsamında ‘Bozulabilir Gıda Maddelerinin Taşınmasında Kullanılan Ekipmanların Muayene, Deney ve Belgelendirmesi (ATP)’ yetkisi aldık. ATP tip testlerine geçtiğimiz nisan ayında başladık. Bu yetki devri ile ülkemizde uluslararası gıda lojistiği trafiği rahatlatılacak. Buna ek olarak ulusal gıda lojistik ağımızda da izlenebilirlik sağlanarak, gıda güvenliği ve ürün kalitesi artırılacak.” MUAYENE HİZMETLERİ Ulaşım ve otomotiv alanındaki muayene hizmetlerine dikkati çeken Korkmaz, “Bu alanda var olan yaygın ve yerleşik TSE birimleri aracılığı ile hizmetlerin ülke çapında sunulabilmesi amacıyla 44 ilde Araç Kontrol Merkezleri faaliyete başladı. Ulaşım güvenliği konusunda verdiğimiz önemli bir hizmet de karayollarında mobil ve sabit ‘hız ihlal tespit donanımları’ yani radarların doğruluğunun tespiti ve muayenesi işi” dedi. Enstitünün bu alanda önemli başka bir sorumluluğunun olduğunu hatırlatan TSE Başkanı Korkmaz, “TSE, eşdeğer parça belgelendirme işlemlerinde de yetkili kuruluş olarak hizmet veriyor” dedi. KOBİ’LERE YÜZDE 100 DESTEK 64. Hükümet programında yer alan belgelendirme desteği çerçevesinde KOBİ’lerin TSE’den alacakları belgeler için destek oranı yüzde 100’e yükseltildi. Kuruluş kanununda belirtilen görevler çerçevesinde KOBİ’lerin rekabet güçlerinin artırılmasına yönelik faaliyetlerini etkin bir şekilde yürütmekte olan TSE, bu program ile küçük ve orta ölçekli işletmelere hizmetlerini ulaştırmakta önemli bir mesafe kat edecek. STANDARDİZASYON ALANINDA TOBB İLE İŞBİRLİĞİ TSE Başkanı Sebahittin Korkmaz, Strateji Belgesi’nin en önemli kazanımlarından birinin; sanayicilerin standardizasyon çalışmalarına etkin katılımlarını sağlamak olduğunu belirtti. Başkan Korkmaz, bu konuda şunları söyledi: “Standart hazırlama süreçlerinde en çok özen gösterilmesi gereken husus ilgili tarafların bilgi birikimi ve tecrübelerinin standarda yansıtılmasıdır. Sanayicinin tecrübesini aktarmadığı bir standart dokümanı piyasayı düzenleyici yetkinliğe ulaşamaz, standardizasyon çalışmalarının gelişmesine katkıda bulunamaz. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile imzaladığımız ‘Standardizasyon Faaliyetlerine Etkin Katılımın Sağlanmasına Dair İşbirliği Protokolü’ bu doğrultuda attığımız önemli bir adım.” NÜKLEER SANTRAL YAPIMINDA GÖZETİM TSE’nin uygunluk değerlendirme alanında önemle üzerinde durduğu faaliyet konularından biri; nükleer santral yapımı ihalelerinde ekipman imalatı, tesislerin 3. taraf gözetimi ve tedarikçi denetimlerinde görev almak. Nükleer santrallerin dizaynı, işletilmesi, ekipman tedariki, kurulumu ve sökülmesi sürecinde TSE’nin hizmet yelpazesi içerisine girecek birçok hizmet kalemi bulunuyor. Bu çerçevede yurtiçi ve yurtdışı nükleer pazarında muayene ve gözetim faaliyetlerinin yerli anlamda ilk olarak TSE tarafından geliştirilmesi ve uygulanması hem TSE hem de Türkiye açısından teknoloji transferi için önem arz ediyor. OTOMOTİV TEST MERKEZİ TSE’nin önemli projelerinden biri de Otomotiv Test Merkezi. Bursa’nın Yenişehir ilçesinde 4 milyon 358 bin metrekare arazi üzerinde kurulması planlanan Otomotiv Test Merkezi’nin; 13 farklı pist ve 7 adet laboratuvar kompleksi ile otomotiv ana ve yan sanayisinin test, belgelendirme ve Ar-Ge ihtiyaçlarını karşılayacak, ‘Tam Araç Tip Onayı’ verebilecek, aynı zamanda savunma sanayinin ihtiyaçlarını da dikkate alacak bir test merkezi olması hedefleniyor. GÜNEŞ ENERJİSİ BELGELERİ TSE’DEN TSE, Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü ile imzaladığı protokol kapsamında, sertifika uygunluk belgelendirmesi hizmeti de veriyor. TSE; güneş enerjisi santrallerinin uygunluk gözetimi ve muayenesi, periyodik muayene, kurulum ve montaj kontrolleri ile kurulu güç doğrulaması işlemlerini de uluslararası akreditasyon ile gerçekleştiriyor. ELEKTROMEKANİK TESTLER TSE’nin gündeminde olan önemli projelerden biri de Yüksek Gerilim ve Yüksek Güç Laboratuvarı yatırımı. Laboratuvar kurulumu ile elektromekanik sanayinde üretilen; ayırıcılar, devre kesiciler, kablolar, anahtarlama ve kontrol düzenleri, güç ve dağıtım transformatörleri ve yüksek gerilimde kullanılan diğer şalt malzemeleri test edilebilecek. Bu şekilde, test için yurt dışına gidenkaynak ülkemizde kalacak. Standartları Türk sanayicisi yazacak

25 Eylül 2017 Pazartesi

Standartları Türk sanayicisi yazacak

HABER: ADEM ORHUN Standardizasyon faaliyetlerinin yanı sıra iş dünyasının ihtiyaç duyduğu test, muayene, belgelendirme hizmetlerini de veren Türk Standardları Enstitüsü (TSE) sayesinde, Türkiye sadece standartlara uyum sağlayan ülke değil, standartları belirleyen ülke konumuna geliyor. Uluslararası ve bölgesel standardizasyon kuruluşlarının karar mekanizmalarındaki etkinliğini artıran TSE; Uluslararası Standardizasyon Teşkilatı (ISO), Uluslararası Elektroteknik Komisyonu (IEC), Avrupa Standardizasyon Komitesi (CEN) ve Avrupa Elektroteknik Standardizasyon Komitesi’nin (CENELEC) üyesi ve Türkiye’deki tek temsilcisi olarak çalışıyor. 2015-2017 dönemi için, ISO’nun 20 üyeli karar organı olan ISO Konseyi’nde yer alan TSE, uluslararası ve bölgesel kuruluşlarda etkinliğini artırmak için yeni çalışmalar yürütüyor. SEKRETERYA ATAĞI Avrupa Standardizasyon Komitesi ve Avrupa Elektroteknik Standardizasyon Komitesi Ortak Genel Kurul Toplantısı’nda TSE’nin girişimleri meyvelerini vermeye başladı. CEN ve CENELEC’teki teknik komite sekreterya sisteminin değişimi yönünde ilk adım atıldı. Genel Kurul’da sadece belli ülkelerin değil; CEN ve CENELEC’e üye diğer ülkelerin de teknik komite sekreterya yönetiminde bulunabilmesiyle ilgili olarak çalışma grubu oluşturuldu. TÜRKİYE’NİN ÇIKARLARI Enstitü, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile işbirliği içinde ‘Ulusal Standardizasyon Strateji Belgesi ve Eylem Planı hazırladı. Resmi Gazete’de yayımlanan ve 2017-2020 yıllarını kapsayan plan, Türkiye’nin standardizasyon alanında ilk temel strateji dokümanı niteliği taşıyor. Gelişmeler hakkında görüştüğümüz TSE Başkanı Sebahittin Korkmaz, İstanbul Ticaret Gazetesi’ne, enstitünün çalışma alanlarını ve uluslararası başarılarını anlattı. Başkan Korkmaz, “TSE’nin de yer alacağı çalışma gruplarında teknik komite sekreteryalığı yapısının ülkemiz ve ekonomik çıkarlarımız lehine değiştirilmesi sağlanacak. Standardizasyon çalışmalarının yürütüldüğü teknik komite sekreteryalığındaki yönetim sisteminin değişmesi durumunda sanayicilerimizin teknik komitelerin çalışmalarına katılımı yanında, bu komitelerin yönetiminde görev alabilmelerinin önü açılmış olacak” dedi. SANAYİCİNİN YANINDA TSE Başkanı Sebahittin Korkmaz ile enstitü ve çalışmaları hakkında konuştuk. Enstitünün, yurtdışı uygunluk değerlendirme faaliyetlerinde etkinliğini artırdığını görüyoruz. Bu konu neden önemli ve önümüzdeki döneme ilişkin plan ve projeleriniz nedir? 2014 yılında 100 milyon TL sermaye ile kurduğumuz Uluslararası Uygunluk Değerlendirme Anonim Şirketi (ICAS), TSE’nin küresel pazarda etkinliğini artırması için önemli bir anahtar görevi görüyor. ICAS bugün, 26 yıldır TSE’nin başkanlığını yürüttüğü Bölgelerarası Standardizasyon Birliği üyesi ülkelerle yeni işbirliklerine girmemiz için fırsat oluşturuyor. Avrasya Ekonomik Birliği üyesi ülkeler, gümrüklerde ve kendi aralarında transit geçişlerinde EAC Belgesi arıyor. ICAS, bu ülkelere Türkiye’den yapılacak ihracatta EAC Belgesi vermek üzere girişimlerde bulundu. ICAS önümüzdeki dönemde de BASB üyesi ülkelerden Ukrayna’da bir ofis açmak, Azerbaycan’da AZEREST ile ortak şirket kurmak üzere çalışmalar yapıyor. Diğer ülkelerin benzer kuruluşlarıyla ilişkileriniz ne düzeyde? ICAS, Hong Kong, Güney Kore ve Moldova’da yeni işbirlikleri için girişimlerde bulunuyor. Diğer yandan enstitümüz geçtiğimiz yıllarda pek çok ülkenin muadil kuruluşları ile imzaladığı protokollerin meyvelerini de almaya başladı. TSE, Sudan Standartlar ve Metroloji Teşkilatı (SSMO) adına uygunluk değerlendirme belgesi vermek üzere tek yetkili kuruluş durumunda. Sudan’a gıda ürünleri, kimyasal ürünler, yapı malzemeleri, otomotiv aksesuarları, tekstil ürünleri, oyuncaklar, hayvan yemleri, elektrik ve elektronik ürünler kapsamında yükleme öncesi gözetim faaliyeti gerçekleştiriyoruz. Ayrıca Mısır’ın yetkili makamlarıyla yaptığımız görüşmeler sonucunda, firmalarımızın bizden aldıkları belgelerin bu ülke tarafından tanınmasını sağladık. SASO UYGUNLUK BELGESİ Diğer yandan Suudi Arabistan’a ihraç edilen ürünlerin ülkeye girişi sırasında aranan SASO Uygunluk Belgesini, yürütmekte olduğumuz yükleme öncesi gözetim faaliyetleri kapsamında ihracatçı firmalarımıza sağlıyoruz. Suudi Arabistan’ın ithalat kontrolünde getirdiği yeni sisteme de kısa sürede uyum sağladık ve bu ülkeye ihracat yapmak isteyen firmalarımıza onaylanmış tek kuruluş olarak SASO belgesi vermeye başladık. Bu arada önemli bir gelişme de Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi ile yürütülen müzakereler sonucu sağlandı. Enstitümüz; Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Yemen’in oluşturduğu Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi ülkelerine ihraç edilecek alçak gerilim ve oyuncak ürünlerinde zorunlu olan G İşaretinde de ülkemizdeki ilk ve tek onaylanmış kuruluş olarak atandı. Öte yandan enstitümüzün Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüttüğü İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü’nde (SMIIC) helal akreditasyon sisteminin oluşturulmasına yönelik girişimlerimiz devam ediyor. Enstitünün, muayene-gözetim ve deney-kalibrasyon çalışmaları ne seviyede Son dönemde başta enerji sistemleri ve enerji verimliği, yenilenebilir enerji, biyogenetik, gıda ve kimya gibi alanlarda pek çok laboratuvar yatırımı gerçekleştirildi. Bugün, 9 il ve 11 yerleşkede 100’ü aşkın ihtisas laboratuvarımızda, bin 757 metottan ulusal ve uluslararası akredite olarak hizmet sunuyoruz. Hâlihazırda yılda 4000’e yakın eğitim sertifikası, 40 bini aşkın deney raporu ve 30 bini aşkın kalibrasyon sertifikası ile ülkemiz ve bölge coğrafyasının en büyük laboratuvar hizmet ağına sahip durumdayız. İthalatta uygunluk değerlendirmesi çalışmalarınız neler? Enstitümüz, 1985’ten bu yana; ithalatta uygunluk değerlendirmesi kapsamında Ekonomi Bakanlığı ve diğer yetkili kuruluşların verdiği görevler çerçevesinde hizmet sunuyor. 2006’da Ekonomi Bakanlığı tarafından uluslararası gözetim şirketi olarak yetkilendirilen enstitümüz, bu hizmetler kapsamında uluslararası piyasada tanımlı 97 fasıldan 90 tanesinde uluslararası gözetim şirketi olarak gözetim yapma yetkisine sahip. Enstitümüz ayrıca TS EN ISO/IEC 17020 kapsamında TÜRKAK tarafından A Tipi Muayene Kuruluşu olarak toplam 17 muayene alanında ve 56 muayene türü/metodunda akredite edilmiş durumda. ENERJİDE KÜRESEL BAŞARI TSE’nin uluslararası yetkinliğini artıran gelişmeler neler? Enstitümüzün gözetim-muayene alanında üstlendiği sorumluluklar bu alanda sahip olduğu uluslararası yetkinliğinin en temel işaretleri. TSE; uluslararası alanda faaliyet gösteren birçok uygunluk değerlendirme kuruluşunu idari ve teknik yeterlilik açısından geride bırakacak başarılara imza attı. Enstitü, Türkiye’yi enerji köprüsü ve merkezi yapacak olan TANAP projesi kapsamında Çin Halk Cumhuriyeti’nde üretilen 400 km’lik doğalgaz borusunun 3. taraf muayene-gözetim hizmetini gerçekleştirdi. Diğer yandan BOTAŞ ile imzaladığımız işbirliği protokolü kapsamında BOTAŞ’ın doğalgaz boru hatları projelerinde saha montaj gözetimi hizmeti vermeye başlandı. Bu protokol kapsamında TSE, BOTAŞ tarafından Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yürütülen boru hattı yapım işi projelerinde; güzergâh açma, boru dizgi, kaynak, NDT, hidrostatik test ve benzeri konularla ilgili gözetim ve denetim hizmeti sağlıyor. İSLAM ÜLKELERİ VE ORTA ASYA Kuruluşlarına katkı sağladığı İslam ülkeleri arasında ticaretin önündeki engellerin kaldırılması amacıyla çalışmalar yürüten İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü’nün (SMIIC) ve Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin katılımıyla oluşan Bölgelerarası Standardizasyon Birliği Teşkilatı’nın (BASB) dönem başkanlıklarını TSE yürütüyor. TASLAKLARI AYNA KOMİTE HAZIRLIYOR Türk Standardları Enstitüsü (TSE); ISO ve IEC ile CEN ve CENELEC gibi standardizasyon kuruluşlarının Teknik Komite, Alt Komite ve çalışma gruplarına Ayna Komiteler aracılığı ile katılıyor. Sanayiciler ve akademisyenler de Ayna Komite çalışmalarında yer alabiliyor; standartları, henüz taslak aşamasındayken ülke menfaatleri doğrultusunda şekillendirme imkânı bulabiliyor. Yapı ve ulaşımda kritik yetkiler TSE ’de

25 Eylül 2017 Pazartesi

90 günde 5 milyar Euro

HABER: CEYHUN KUBURLU Dünyadaki futbol kulüpleri, 2017 yaz döneminde transfere 5 milyar Euro harcadı. 1 Haziran-1 Eylül tarihlerinde küresel ölçekte gerçekleşen 74 bin transfere, 5 milyar Euro harcama yapıldı. Bu rakam, geçen yılın tamamında transfere harcanan 4.7 milyar Euro’yu da geçmiş oldu. Avrupa’nın beş büyük futbol ülkesinde (Almanya, Fransa, İngiltere, İspanya, İtalya), bu transferlerin yüzde 35’ine imza atılarak, 5 milyar Euro’luk harcamanın yüzde 77.9’u gerçekleştirildi. Türk takımları bu sezon transfere toplamda 103 milyon Euro’luk harcama yaptı. Dünyada transfere en çok para harcayan takım ise Manchester City oldu. İngiliz takımı bu sezon tam 244 milyon Euro’luk harcamaya imza attı. İkinci sırada Fransız PSG takımı yer aldı. Neymar transferi ile öne çıkan takım toplamda 238 milyon Euro harcadı. MAKAS AÇILIYOR Son yıllarda Avrupa’da hızla artan yayın gelirleri, kulüplerin de transfer politikasını değiştirdi. Avrupa’nın beş büyük ligi ile diğer ligler arasındaki makas açıldı. Almanya, Fransa, İngiltere, İspanya ve İtalya her yıl transfere milyonlarca Euro harcarken, Rusya, Portekiz, Türkiye, Belçika ve Hollandalı takımlar ise UEFA’nın da ‘mali kriter’ kıskacıyla harcamaları askıya aldı. Bu ülkelerin kulüpleri, beş büyük lige göre çok daha az harcama yaparken, birçok kulüp de transfer yasağı ile karşı karşıya kaldı. YAYINDAN KAZANIYOR Son yıllarda özellikle İngiltere ve Almanya, transfere yaptığı harcamalar ile dikkat çekiyor. Bu yıl sadece İngiltere’de 1 milyar Euro’ya yakın harcama gerçekleşti. Bunun en önemli nedeni ise yayın gelirleriydi. Kulüpler geçtiğimiz sezondan beri yayın gelirleriyle kasalarını doldurmayı başardı. Aynı durum Almanya için de geçerli. Ancak bu durum Fransa ve İtalya’da çok farklı. Bu ülkelerde kulüpler Çinli ve Ortadoğulu sahipleri sayesinde transferde kesenin ağzını sonuna kadar açtı. İspanyollar ise dünyada izlenmenin faydalarıyla gelirlerini artırarak transferde rahat harcama yapabiliyor. BEŞ KULÜP ÖNE ÇIKTI Bu yaz transfere damga vuran beş takım vardı. İngiltere’den Manchester City ve Chelsea, Fransa’dan PSG, İtalya’dan Milan ve İspanya’dan Barcelona, transfer sezonuna adeta damga vurdu. Manchester City 244 milyon Euro, PSG 238 milyon Euro, Chelsea 199 milyon Euro, Milan 194 milyon Euro ve Barcelona 192 milyon Euro’luk harcama yaptı. Yani bu sezon dünyada yapılan toplam harcamanın 5’te 1’ini bu kulüpler gerçekleştirmiş oldu. Kulüplerin yaptığı harcama tutarı 1 milyar Euro’yu geçti. ÜÇ AYDA 100 MİLYON EURO Bu sezon Türkiye’de transfer piyasasına en çok harcama yapan kulüp ise Galatasaray oldu. 18 takım yaklaşık üç ay içerisinde 100 milyon Euro’luk transfer harcamasına imza atarken, kasalarına 78 milyon Euro girdi. Transfere en çok harcayan takım 39.5 milyon Euro ile Galatasaray, en çok kazanan takım da 11 milyon Euro ile Başakşehir oldu. Dört kulüp ise hiç transfer harcaması yapmadı. Kulüplerin UEFA kıskacında olduğuna dikkat çeken uzmanlar, “Gelecek sezondan itibaren yayın gelirleri, kulüpleri bir nebze olsun rahatlatacak. Bu sezon küme düşen takım bile 50-60 milyon liralık gelire sahip olacak. Ayrıca sponsorluk gelirlerinde de bu sezon artış gözlemleniyor. Kulüplerin önümüzdeki sezondan itibaren UEFA kıskacından kurtulması bekleniyor” diyor.

25 Eylül 2017 Pazartesi

Kıbrıs sorunu 50 yıl daha devam edemez

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) tarafından İstanbul’da “Güncel Gelişmeler Işığında Kıbrıs Görüşmelerinin Geleceği ve Türkiye için Çıkarımlar” toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Kıbrıs sorununda bir 50 yıl daha bu şekilde devam etmeye kimsenin niyetinin olmadığının bilinmesi gerekiyor” dedi. Rum tarafında çok ciddi bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç olduğunu ifade eden Akıncı, ocak ayında Güney Kıbrıs’ta başkanlık seçimleri yapılacağını, bu sürecin ciddi bir sorgulama dönemi olması gerektiğini kaydetti. Akıncı, ayrıca harekattan sonra Kuzey’de malları kalan Rumların açtığı davaların birikmesi üzerine kurulan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun çalışmaları hakkında bilgi verdi. Akıncı, “2005’te kurulan komisyona 6 bin başvuru yapıldı. Bunun 600’ünü sonuçlandırdık. Türkiye’nin ciddi katkılarıyla 279 milyon Euro tazminat ödedik” dedi. DOĞAL GAZ YATAKLARI Cumhurbaşkanı Akıncı, doğal gaz yatakları konusunda gerginlik yerine işbirliğine ihtiyaç olduğunu vurguladı. Kıbrıslı Türkler olarak adanın geleceğinde siyasal hak bakımından ortaklaşmayı önerdikleri kadar, ekonomik getiriler anlamında da ortaklaşma istediklerini dile getiren Akıncı, “Kıbrıs’ın doğal gazının ortak olduğu görüşündeyiz” dedi. KKTC’DE YATIRIM TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk iş dünyası olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne daha fazla yatırım yapmak istediklerini belirtti. Hisarcıklıoğlu, Cumhurbaşkanı Akıncı’dan “Yatırım Danışma Konseyi” mekanizmasının devam etmesini istirham ettiklerini belirterek, “Kıbrıs’ın yatırım potansiyelini daha fazla kullanalım. Kıbrıs’a daha fazla yatırım götürelim. Ekonomisi güçlü olan Kıbrıs, çözüm müzakerelerinde daha güçlü olacaktır” şeklinde konuştu. ÜYELİK MÜZAKERELERİ İKV Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu da Kıbrıs sorununun Türkiye’nin AB sürecini aksatmak için bir araç olarak kullanıldığını belirtti. Zeytinoğlu, “Müzakereye konu 35 fasıldan 14’ünün açılması ve tamamının geçici olarak kapatılması, AB Konseyi ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından (limanlar meselesi nedeniyle) bloke edildi. Bu durum yalnızca Türkiye’nin AB üyelik perspektifini değil, AB’nin güvenlik ve enerji arz güvenliği gibi hayati çıkarlarını da olumsuz etkiliyor” dedi.

20 Eylül 2017 Çarşamba