Yeni OVP’de 5 ana hedef

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in açıkladığı yeni Orta Vadeli Program (OVP) ile 2018-2020 döneminde uygulanacak reformlar, öncelikler, bütçe ve gelir politikası ortaya konuldu. Şimşek, “Yüzde 5.5 düzeyinde daha dengeli, sürdürülebilir ve kapsayıcılığını artırdığımız bir büyüme patikası hedefliyoruz” dedi. Şimşek, bu ileriki dönemde enflasyonun hedefle uyumlu patikaya gelene kadar para politikasında sıkı duruşun sürdürülmesinin beklendiğini vurguladı. Şimşek, gelecek dönemde dengeli büyüme için çalışırken cari açığı sürdürülebilir seviyede tutmanın öncelikli amaçlarından olduğunu vurguladı. ÖNCELİKLİ 5 ALAN Yeni OVP’de öncelikli 5 politika alanı belirlendiğini kaydeden Şimşek, bunları şöyle sıraladı: Makroekonomik istikrarın sürdürülmesi Beşeri sermaye ve iş gücü kalitesinin artırılması Yüksek katma değerli üretimin yaygınlaştırılması İş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi Kamuda kurumsal kalitenin artırılması MADENCİLİK VE OSB’LER Şimşek, imalat sanayi ve madenciliğin öncelikli olduğunu belirterek, büyük OSB’lerde tasarım ve dijital dönüşüm merkezlerinin kurulacağını açıkladı. İlaç ve tıbbi cihaz sanayi, raylı sistem, havayolu araçları, savunma sistemleri, enerji ekipmanları, bilişim ve haberleşme sistemleri alanlarına öncelik verileceğini kaydeden Şimşek, proje bazlı teşvik sisteminin tanıtımına ağırlık vereceklerini, başta petro kimya sektörü olmak üzere büyük ölçekli stratejik yatırımları destekleyeceklerini anlattı. Yerli marka otomobil destek programının hayata geçirileceğini dile getirenŞimşek, madencilik arama yatırımlarının artırılacağını bildirdi. GIDA ENFLASYONU Şimşek’in açıklamasına göre yeni OVP’de öne çıkan konular şunlar: Kalıcı fiyat istikrarına odaklı para politikası devam edecek. Enflasyonda katılığa sebep olan yapısal sorunların giderilmesine yönelik çalışmalar hızlandırılacak. Gıda enflasyonundaki oynaklığın azaltılmasına yönelik olarak lisanslı depoculuk hizmetleri özel sektör eliyle yaygınlaştırılacak. Tarladan son tüketiciye kadar soğuk zincir yatırımları destelenecek. Toptancı hal yasası çıkartılacak. ATIL ARAZİLER Tarımsal amaca ayrılan hazineye ait tarım arazileri uygun koşullarda satılacak. Hazine taşınmazlarının lehtar ve kiracılara doğrudan satışı kolaylaştırılacak. Atıl durumdaki tahsisli taşınmazlar kiralanacak. BÖLGESEL TEŞVİK Cazibe merkezi olarak belirlenen bölgelerde yatırımların artırılması için gerekli teşvik ve imkanlar yürürlüğe konulacak. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED)Kararı, yatırımcının ÇED raporunu eksiksiz teslimine müteakip azami 2 ay içinde sonuçlandırılacak. İHTİSAS MAHKEMESİ İş ve ticaret uyuşmazlıklarında hukuki öngörülebilirliği artırabilmek için yatırım, ticaret ve finans konularında mahkemelerde ihtisaslaşma sağlanacak. Bu sayede yargılama süreleri kısaltılacak. Yeni icra dairesi modeli yaygınlaştırılacak. JEOPOLİTİK RİSKLERE HAZIRLIK Maliye Bakanı Naci Ağbal, jeopolitik risklerin karşılanması içinyeni gelir kaynaklarının oluşturulması amacıyla önemli değişiklikler yapacaklarını söyledi. Ağbal, Torba Kanun ile vergi gelirlerini artıracak kalıcı düzenlemeleri hayata geçireceklerine işaret ederek, böylece artan riskleri de yöneteceklerini kaydetti. Özelleştirme programını hızlandıracaklarını belirten Bakan Ağbal, “Her yıl 10’ar milyar liralık özelleştirme geliri hedefliyoruz. Türkiye Şeker Fabrikalarına bağlı fabrikalar öncelikli olacak” dedi. Ağbal, vergi gelirlerinden elde edilen ilave gelirin önemli kısmını doğrudan Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na gelir olarak aktaracaklarını vurguladı. KURUMLAR VERGİSİ Maliye Bakanı’nın bazı ayrıntılarını verdiği değişiklikler şu şekilde yapılacak: Finans sektöründe Kurumlar Vergisi oranı yüzde 20’den yüzde 22’ye çıkacak. Kurumların dağıtılmayan kâr paylarından yüzde 1 oranında vergi tevkifatı yapılacak. Şirketler ellerinde 2 yıldan fazla tuttukları gayrimenkulleri elden çıkarırken uygulanan yüzde 75 kazanç istisnası yüzde 50’ye düşürülecek. GELİR VERGİSİ Gelir Vergisi tarifesinin üçüncü dilimindeki gelirler için uygulanan yüzde 27 oranını yüzde 30’a çıkarılıyor. KİRA GELİRLERİ Kira gelirleri üzerinden elde edilen hasılatın yüzde 25’i,götürü gider olarak kazançtan düşüyor. Burada götürü gider oranını yüzde 25’ten yüzde 15’e indiriliyor. MTV’DE ORAN DA SİSTEM DE DEĞİŞİYOR Gelecek yıldan itibaren Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) sisteminde değişikliğe gidilecek. Binek otomobillerin MTV’si gelecek sene yüzde 40 oranında artırılacak. Bu otomobillerde artık aracın vergisiz değeri de vergide belirleyici olacak. Binek otomobillerde artık motor silindir hacmi yanında aracın vergisiz değeri de ödenecek vergide belirleyici olacak. Değer arttıkça, vergi miktarında yüzde 10 ve yüzde 20 şeklinde artışlar olacak. Binek dışındaki diğer araçlarda yeniden değerleme oranındaki artış yapılacak. TECRÜBEMİZİ KULLANACAĞIZ Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, yeni OVP toplantısında, “Yüksek enflasyon varken, hem enflasyonu düşüreceksiniz hem büyüyeceksiniz. Bunu nasıl yapacaksınız” şeklindeki soruların önemli olduğunu vurguladı. Bakan Elvan, “Bu konuda Türkiye’nin oldukça deneyimi var. Biz 2002-2007 döneminde bir taraftan büyümeyi yukarı çekerken, diğer taraftan enflasyonu aşağı çektik. Özellikle faktör verimliliği alanında yeni dönemde ciddi artışlar bekliyoruz. 2017’de bunun sonuçlarını aldık. Verimliliğin de büyümeye önemli katkı sağlayacağını düşünüyoruz” diye konuştu. YATIRIMDA TASARRUF YOK Başbakan Binali Yıldırım, Orta Vadeli Program’da (OVP) 2017’den 2020’ye kadar büyüme hedefinin yüzde 5.5 olarak belirlendiğini vurgulayarak, “İstikrar bu” dedi. Programda, tasarrufun birinci sırada bulunduğunu söyleyen Başbakan Yıldırım, bunaönce kendilerinden başlayacaklarını ifade etti. Lüzumsuz harcamalarda tasarrufa gidileceğini, yatırımlarda ise tasarruf olmadığını belirten Yıldırım, “Üretime katkıda bulunan, istihdam oluşturan, büyümeye katkı sağlayan konularda tasarruf yok. Yatırıma destek verilecek, teşvikler devam edecek. Burada öncelik gözetilecek. Kamu yatırımları, özel sektörün yenilikçi ve üretken ticaretini destekleyecek” şeklinde konuştu.

02 Ekim 2017 Pazartesi

Sanayici afişle işçi arıyor

HABER: ADEM ORHUN Türkiye, çevre ülkelerdeki çatışmalar, 2016’daki FETÖ hain darbe girişimi, terör, döviz kurunun olumsuz finansal etkileri altında ve Rusya ile bozulan ilişkileri tamir etme sürecinde dahi üretmeyi, büyümeyi ve ihracatını artırmayı başardı. Bunun yanında faizi düşürme ve işsizliği azaltmaya yoğunlaşan Hükümet, tüm kurumları ve iş dünyası ile istihdam seferberliğine girişti. Nitekim, yılbaşından bu yana 1.5 milyonun üzerinde yeni istihdam sağlandı. İŞSİZLİK YÜZDE 10.2 TÜİK iş gücü istatistiklerine göre mayıs döneminde işsizlik yüzde 10.2, tarım dışı işsizlik yüzde 12.2 seviyesinde bulunuyor. Diğer yandan, Türkiye’nin büyümesi ve ihracatın artması için büyük öneme sahip olan sanayiciler ise işçi bulmakta güçlük çektiklerini söylüyor. Sanayiciler hemen hemen her sektörde nitelikli ara eleman sıkıntısı yaşandığını belirtirken, “Üretim, paketleme, yükleme gibi pozisyonlarda dahi işçi bulamıyoruz” diyor. Esenyurt’ta Türkiye’nin en önemli üretim ve istihdam sahalarından biri haline gelen sanayi bölgesinde de benzeri manzara göze çarpıyor. ARA ELEMAN SIKINTISI Yaklaşık 2 bin 500 işyerinin bulunduğu bölgede, hemen her sokakta fabrikaların kapılarında ve duvarlarda ‘işçi aranıyor’ afişleri yer alıyor. İstanbul 3. Bölge Sanayici ve İş Adamları Derneği (SANDER) yöneticileriyle birlikte ziyaret ettiğimiz bölgede, sanayicilerin neredeyse tamamı işçi bulamamaktan şikayetçi. İSO 500 listesine beş firmanın girdiği bu önemli sanayi bölgesinde şirketlerin hemen hepsi ortalama 5 ila 10 işçi arıyor. İŞİMİZİ YENİ KUŞAĞA DEVREDEMİYORUZ İstanbul 3. Bölge Sanayici ve İşadamları Derneği (SANDER) Başkan Yardımcısı ve sanayici Mustafa Kolunsağ, gençliğin sisteme entegre olamadığına dikkati çekti. 7 MİLYON İŞSİZ NEREDE “1990’da iş kurduğumda buralar tarlaydı. Rant için arazi almak yerine idealist bir genç olarak üretime giriştim” diyen Kolunsağ, “İşçi sorunu had safhada. Burada böyleyse Ankara’da, Konya’da, Kocaeli’de, Sakarya ve Bursa’da nasıldır? İhracatın lokomotif illeri bunlar. Bunu iyi tahlil etmek lazım. Sonra kalkıp milyonlar işsiz diyenler çıkıyor. İddia edildiği gibi 7 milyon işsiz nerede bilmek istiyorum. Reel durum öyle değil” şeklinde konuştu. MÜLTECİLER ÇALIŞIYOR Türkiye’de çalışan mülteci ve göçmenlere dikkati çeken Kolunsağ, şunları söyledi: “Türkiye’de üç milyon Suriyeli var. Üç milyon da başka ülkelerden çeşitli yollarla gelenler. Bunların en az 1.5 milyonu çalışıyor. Kapalıçarşı’da çalışan Ermeni, otellerde çalışan Gürcü, evlerde çalışan Özbek, tarlada çalışan Afgan, Doğu’da çalışan Pakistanlı. Sudanlılar Konya’da buğdayda çalışıyor. Bu çok önemli.” İŞ BEĞENMEYENLER ORDUSU Üretimde işçi sıkıntısı olduğunu vurgulayan Mustafa Kolunsağ, “Ya bu işi kökten çözeceğiz ya da bunları kenara koyacağız. İş beğenmezler ordusu beş milyon kişi, iş müracaatında bekleyen bir milyon kişi, iş arayan bir milyon kişi var aslında. Yani bizim işsizimiz bir milyon. O bir milyonu da bu beş şehre dağıtalım, hatta TOKİ’den de birer daire verelim onlara. Taşınsınlar, biz onlara bakalım” şeklinde konuştu. SAĞLANAN İMKANLAR Esenyurt’ta sanayi bölgesinde ziyaret ettiğimiz iş adamları, “İşçi bulamıyoruz” diyerek en net şekilde şikayetini dile getiriyor. Aylardır 10 işçi aradığını belirten bir iş adamı sıkıntısını, “Asgari ücret ile birlikte sigortasını, mesaisini her şeyini tam veriyoruz. Yemeği, servisi var. İki maaş da ikramiye var. Burası steril bir ortam, makineler de otomatik çalışıyor. Ama işçi gelmiyor” diye dile getiriyor. İş adamları fabrika kapısına astıkları ‘işçi aranıyor’ ilanını göz aşinalığı olmasın diye zaman zaman kaldırdıklarını dahi söylüyor. GENÇLERİN YENİ TERCİHİ Bir başka konu ise gençlerin sanayi yerine hizmet sektöründe çalışmayı tercih etmesi. Esenyurt’taki iş adamları, birçok genç için sanayi yerine AVM’lerde çalışmanın daha çekici göründüğünü belirterek, sanayici olarak bundan da olumsuz etkilendiklerini kaydediyor. ARA ELEMAN BU OKULDA YETİŞECEK İstanbul 3. Bölge Sanayici ve İş Adamları Derneği (SANDER) öncülüğünde, sanayicilerin ara eleman ihtiyacını karşılamak için meslek lisesi projesi yürütülüyor. Önceki yıl temeli atılan SANDER Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin kaba inşaatı tamamlanmak üzere. Esenyurt Kaymakamlığı’nın desteği ile Esenyurt Belediyesi’nin sağladığı 7 bin 784 metrekarelik arsa üzerinde yapılan okulun, 2018-2019 eğitim öğretim yılına yetiştirilmesi hedefleniyor. Okul tamamlanınca 550 öğrenciyle hizmete girecek. Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilecek okulda, 24 adet derslik, biyoloji, fizik, kimya, bilişim laboratuvarları ve beş meslek atölyesi olacak. Dernek yetkilileri, sanayicilerin destekleriyle yürütülen projenin zamanında tamamlanması için iş dünyasından maddi destek beklediklerini ifade etti. Proje hakkında www.sander.org.tr adresinden bilgi alınabileceği bildirildi. DOĞRU VİZYON VE STRATEJİ İÇİN DESTEK ŞART Esenyurt’ta faaliyet gösteren Deniz Kaya, eleman bulmakta çok sıkıntı çektiklerini belirtti. Kaya, “Gelip çalışan yok, gelen de durmuyor. Sebat etmiyorlar. İnsanlar masa başı işler arıyor” dedi. “Üretim için teknik eleman da lazım, bakım onarımcı da” diyen Kaya şöyle devam etti: “Yeni nesili maalesef eğitemiyoruz, barındıramıyoruz. Hatta iş adamları ihtiyaç sebebiyle diğer fabrikalardan eleman almaya başladı. Adeta futbolcu transferi gibi. Kendi sektörümde artık son nesil olduğumuza inanıyorum. Çünkü bizden sonra gelen yok.” Kaya, Türkiye’de 15 şehirde tekstilden geçimini sağlayan yaklaşık 20 milyon kişi bulunduğunu belirterek, “Doğru vizyon belirleme ve strateji geliştirme konusunda işletmelere devletin yardımı ve katkısı gerekli. Sektörün kullanacağı teknolojiler ve bu teknolojilerin kullanım yerleri belirlenmeli” dedi.

02 Ekim 2017 Pazartesi

Oda ve borsalarda seçimler nisanda

Oda ve borsaların, ekim-kasım aylarında yapılması gereken organ seçimleri, 2018’in Nisan ayına ertelendi. Bakanlar Kurulu’nun konuya ilişkin kararı, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, tüm oda ve borsaların bu yılın ekimde başlayıp kasımda tamamlanması gereken organ seçimlerinin gelecek yıl nisan ayında yapılması, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın ilgili yazısı üzerine Bakanlar Kurulu’nca kararlaştırıldı. KURULUŞLAR ARTTI Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, daha sağlıklı ve adil bir seçim sürecinin işletilmesi için tüm oda ve borsa seçimlerinin nisan ayına ertelendiğini söyledi. Tüfenkci, “Muhtelif odalarda firma kuruluşlarında normalin çok üzerinde artışlar olduğunu tespit ettik. Oda ve borsalarımızdan gelen şikayet ve talepler nedeniyle seçimleri altı ay erteleme kararı aldık” dedi. TOBB MAYISTA Bakan Tüfenkci, açıklamasında şunları söyledi: “Daha sağlıklı ve adil bir seçim sürecinin işletilmesi için böyle bir değişiklik ve erteleme kararı alındı. Nisan 2018’de tamamlanacak oda ve borsa seçimleri sonrasında, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) seçimleri Mayıs 2018’de normal zamanında tamamlanacak. Tüm oda ve borsalarımıza bu kararın hayırlı olmasını temenni ederim.” OY KULLANMADA İKİ YIL ŞARTI Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, hükümetin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın riyasetiyle ekonominin gelişmesi yönünde iş dünyasının yanında yer almaya devam ettiğini belirtti. Bu nedenle, KHK ile oda ve borsalara ilişkin seçme yeterliliklerinde değişiklik yaptıklarını hatırlatan Bakan Tüfenkci, şöyle konuştu: “Eskiden bir şirket kurulduğu gün oy kullanma hakkına sahip oluyor, seçilmek için ise en az iki yıllık üye olması gerekiyordu. Artık seçme ve seçilme şartlarını eşitledik. Bir şirketin seçme ve seçilme hakkını kullanabilmesi için en az iki yıl faaliyet göstermesi şartını getirdik.”

02 Ekim 2017 Pazartesi

Avrupalı işverenlere İstanbul lobisi

Çağlar’ın konuşması İspanyol işverenler tarafından ilgiyle izlendi. İspanya İşverenler Konfederasyonu’nun (CEOE) düzenlediği toplantıda, Avrupa iş gücü piyasasının durumu tartışıldı. AB’li bakanların, diplomatların ve iş dünyası temsilcilerinin yer aldığı toplantıya, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar da katıldı. Başkan Çağlar, Madrid’deki toplantıda Türkiye’deki yatırım fırsatlarını ve İTO’nun faaliyetlerini tanıttı.

02 Ekim 2017 Pazartesi

Okul servislerine ‘özel ehliyet ve plaka’ önerisi

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hakan Orduhan, okul servislerine özel ehliyet verilmesi gerektiğini söyledi. Orduhan, okulların açılmasıyla gündeme gelen servis taşımacılığına ilişkin düzenlemeleri değerlendirdi. Orduhan, “Her ehliyeti olan bu işi yapabiliyor. Bu koşul değiştirilmeli. Önerimiz, ehliyet grubunda okul servis sürücüsünün ayrı bir harf grubu ile tanımlanması. Okul servisi taşımacılığı yapacakların ehliyette ayrı bir harf grubu ile tanımlanması, bu mesleği hem itibarlı kılacak hem de velilerin ‘bu konu ile ilgili ehil olmuş kişi ile muhatap oluyorum, öğrencimi taşıttırıyorum’ algısına neden olacak” diye konuştu. EĞİTİMDEN GEÇMELİ Orduhan, şu an E sınıfı ehliyeti olan sürücülerin okul servisi kullanabildiğini kaydederek, yeni bir öneride bulundu. Orduhan, önerdikleri uygulamanın hayata geçmesi durumunda, öğrenci taşıyan servis sürücülerinin belirli aralıklarla psikoloji, pedagoji, davranış ve iletişimle ilgili eğitim-lerden geçmesi gerektiğini ifade etti. Okul servis araçlarının mevcut haliyle fark edilemediğini anlatan Orduhan, bu durumun araçlarda bazı değişiklikler yapılarak düzeltilebileceğini söyledi. Orduhan, “Araçların ışıklandırma sisteminin yeniden yapılması, hemen tanınması lazım. Plakası tek harf grubunda olmalı ki, emniyet kuvvetleri denetim yaptığında kolaylığa kavuşsun” dedi. SERTİFİKA OLMALI Okul servis yönetmeliğine göre bu araçlardaki rehberlerde, adli sicil kaydı bulunmaması ve lise mezuniyeti şartı dışında özellik aranmadığını belirten Orduhan, şöyle konuştu: “Bizim ihtiyacımız olan şey sadece lise mezuniyeti değil, bu işin ehliyetine sahip olmasıdır. Rehberlik yapacak kişinin konuyla ilgili sertifika programından geçmiş olması buradaki hizmetin doruğa çıkartılması için yeterli bir uygulama.” VELİLER BELGEYE DİKKAT ETSİN Velilerin okul servisi seçiminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından düzenlenen belgeye dikkat etmesi gerektiğini belirten Dr. Hakan Orduhan, şunları söyledi: “Bu, İBB tarafından düzenlenen ve kontrol edilen toplu taşıma kullanım belgesidir. Bu belgenin görülmesi demek, ilgili şoförün tüm testlerden geçmesi, gerekli süreçlerin tümünü tamamlaması demek. Bu belgeyi sormuş olmaları yeterli.” Velilerin çocuklarını emanet ettikleri servis sürücüsü ile iyi iletişim kurmasının önemini de vurgulayan Orduhan, “Servis sektörü hassas ve özel bir iş. Yüreğinde çocuk sevgisi olan insanların bu işi yapmasını istiyoruz” dedi. YÖNETMELİK, HAKSIZ REKABETE YOL AÇIYOR Bir dönem İstanbul Taşımacılar Birliği Derneği’nin başkanlığını da yürüten Dr. Hakan Orduhan, okul servis yönetmeliğinin taşımacılar arasında haksız rekabete yol açtığını savundu. Orduhan, mevcut yönetmeliğe göre velilerin, okul aile birliğinin anlaştığı firma dışında başka bir servis şoförü ile anlaşarak taşıma yaptırabildiğini belirterek, “Bu mevzuatı yanlış anlayan bazı firmalar okul bahçesinde masa açıp, kampanya yaparak öğrenci kapmaya çalışıyor. Bu da çatışmaya neden oluyor. Veliler buna izin vermemeli. Okulun anlaştığı servislerle çalışırlarsa bunun önüne geçmiş olurlar” diye konuştu.

27 Eylül 2017 Çarşamba