Çağlar’dan reel sektör için iki öneri

Ciddi bir yaptırım olmadığı için protestolu senetlerin oranının her geçen yıl arttığını söyleyen İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar, tüccarın mali güvenliğinin sağlanması halinde ticari hayattaki finansman kanallarının çok daha iyi işleyeceğini söyledi. Oda’nın ekim ayı Meclis toplantısında konuşan İbrahim Çağlar, talep eden firmalar için bu yılın başındaki sigorta ödemelerinin taksitler halinde ödenmesine imkan tanınmasını önerdi. Çağlar, 2005-2011 yılları arasında Taşımacılık ve Lojistik Hizmetleri Komitesinde İTO Meclis Üyesi olarak görev yapan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’a teşekkür ederek başladı. İDLİB CEVABI Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Suriye’nin İdlib şehrinde ve çevresinde istikrar yolunda önemli bir harekat yürüttüğünü söyleyen Başkan Çağlar, “İdlib’de ne işimiz var?” yorumunu yapanları, şu sözlerle eleştirdi: “Çünkü Çanakkale’de koyun koyuna yatan şehitlerimiz var! Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak ne bir karış toprağımızı, ne sınırlarımızı, ne de altı yıldır kan ve gözyaşına boğulmuş kardeşlerimizi terörün maşalarına teslim etmeyiz.” GÜVEN VE TİCARET Türkiye’nin sınırlarında yaşanan hareketliliğin yanı sıra ABD’nin vize başvurularını askıya aldığını hatırlatan Çağlar, Türkiye ve ABD arasındaki her alanda karşılıklı çıkarlara dayalı sıkı bağların olduğunu hatırlattı. Bu nedenle alınan kararın ikili ilişkilerin yanı sıra küresel ve bölgesel ölçekte de doğru olmadığını belirten İbrahim Çağlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “ABD elçiliğinde çalışan bir Türk vatandaşının yargı önüne çıkartılması hadisesi var. Türkiye Cumhuriyeti, hukuk devleti olmanın gereğini yerine getirdi. Biz bunu dost ve müttefik ülkelere karşı değil, terör örgütü olan bir yapılanmaya, FETÖ’ye karşı yürütüyoruz. Dolayısıyla meselenin; ABD’nin uluslararası hak ve sorumluluklarıyla da ilgisi yok. Bu tür kararlarla ticari ilişkilere zarar verilmemeli.” HAYATİ EŞİK Dünyanın ekonomik açıdan da hayati bir eşikten geçtiğini vurgulayan Çağlar, Türkiye ekonomisinin adeta bir stres testi altında olduğunu söyledi. Çağlar, “Her stres testi, her şok dalgası ekonomik temellerimizin ne kadar sağlam olduğunun da delili oluyor. Bakın geçen hafta Orta Vadeli Program açıklandı. Önümüzdeki üç yıl için büyüme hedefimiz yüzde 5.5. Jeopolitik gündemin bu denli hareketli olduğu bir dünyada cesurca çıkıp, üç yıl sonrasına ilişkin hedeflerini, planlarını açıklayan başka bir ülke var mı bilmiyorum” dedi. ÖZÜMÜZ BİR Oda olarak Özbekistan ve Kazakistan ile ticaretin geliştirilmesi için çalıştıklarını hatırlatan Çağlar, Türk Cumhuriyetleriyle ticari ve sosyal ilişkilerin derinleşmesi için bu çalışmaların süreceğini söyledi. Son rakamlara göre Türkiye’nin 2017’nin sekiz aylık döneminde ihracatını geçen yıla göre yüzde 10.8 arttırdığını belirten Çağlar, şöyle konuştu: “İşte bu çabalar, kuşkusuz bu oranları daha da yukarı taşıyacak ve yeni pazarlar edinmemizde büyük rol oynayacak. Başta özümüzün bir olduğu Türk Cumhuriyetleri ve yakın coğrafyamız olmak üzere dünyanın her yeri bizim için hedef pazar. Bu bağlamda fuar katılımları da oldukça önemli.” MIPCOM ÇIKARMASI Başkan Çağlar, bu nedenle Oda olarak TV içerik sektörünün kalbi MIPCOM fuarına dev bir çıkarma yapacaklarını açıkladı. Bu yıl fuara, Türkiye’nin bugüne kadarki en büyük katılımının gerçekleşeceğini vurgulayan Çağlar, şu bilgiyi verdi: “Yaklaşık 200 metrekarelik bir alanda 30’a yakın firmamızla Fransa’da Türk yapımlarıyla bir kez daha dünyaya damgamızı vuracağız. İki yıl önce de ‘onur konuğu ülke’ organizasyonunu düzenlemiştik. Bu sektörü önemsiyoruz. 2023 için de Türk yapımlarından 1 milyar dolar ihracat geliri hedefliyoruz.” PROTESTOLU SENETLER İş dünyasının bir alanda daha yeni bir düzenlemeye ihtiyacı olduğunu söyleyen İbrahim Çağlar, Oda’nın da girişimleriyle karşılıksız çeke hapis cezasının uygulanmaya başlandığını hatırlattı. Bu sayede karşılıksız çeklerde büyük bir azalma olduğunu söyleyen Çağlar, 2008’den bu yana en düşük seviyelere indiğini vurguladı. Aynı düzenlemeyi protestolu senetler için de beklediklerini belirten Çağlar, önerisini şöyle anlattı: “Çekler gibi senetler de bizim için önemli bir kaydi para mekanizması, bir kredilendirme aracı. Karşılığında ciddi yaptırım olmadığı için protestolu senetlerin oranı her geçen yıl artıyor. Bu yılın ilk sekiz ayında geçen yıla göre yüzde 9 artış var. Senet konusunda da tüccarın mali güvenliği sağlanırsa ticari hayatımızdaki finansman kanalları çok daha iyi işleyecek.” SİGORTA PRİMİ İş dünyasının, sigorta prim ödemeleriyle ilgili bir düzenleme daha yapılmasına ihtiyacı olduğunu belirten Çağlar, 2016 aralık-2017 ocak ve şubat sigorta prim ödemelerinin 2017 ekim dönemine ertelendiğini hatırlattı. Bu dönemin firmalar için zorlayıcı olacağını vurgulayan Çağlar, “Şimdi o döneme gelmiş bulunuyoruz. Özellikle finansman güçlüğü içinde olan firmalarımız var. Onların tüm bu ödemeleri aynı anda yapmaları zorlayıcı olacak. Talep eden firmalar için bu yılın başındaki sigorta ödemelerinin taksitler halinde ödenmesine imkan tanınmasının faydalı olacağını düşünüyorum” dedi. CUMHURİYETİN 100. YILINA YÜRÜYORUZ Bu ay içinde, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın kutlanacağını hatırlatan Başkan Çağlar, başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm istiklâl savaşı kahramanlarını, hayırla, rahmetle yâd ettiğini söyledi. “Dün olduğu gibi bugün de aynı hasletle, aynı beraberlik içinde Cumhuriyetimizin 100. yılına yürüyoruz” diyen Çağlar, Arif Nihat Asya’nın “Dalgalandığın yerde, ne korku, ne keder. Yurda ay yıldızının ışığı yeter!” dizeleriyle Cumhuriyeti’n 94. kuruluş yıldönümünün kutlu olmasını diledi. KİTAPKENT’E ULUSLARARASI ÖDÜL İTO’nun önderliğinde yürütülen Kitapkent projesi, şehir planlaması / peyzaj mimarisi alanında ABD’nin saygın ödüllerinden biri olan Amerikan Mimari Ödülleri 2017’de birinciliğe layık görüldü. İTO’NUN ÜYE SAYISI 407 BİN 890 Başkan İbrahim Çağlar, Oda’da yılın ilk dokuz ayında açılan firma sayısının geçen yıla göre yüzde 15.7 artışla 36 bin 306’ya ulaştığını söyledi. Çağlar, aynı sürede açılan yabancı firma sayısının ise yüzde 14 artışla 3 bin 38’e yükseldiğini belirterek, böylelikle toplam üye sayısının 407 bin 890 olduğunu açıkladı. İDLİB, TOPYEKÜN MÜCADELENİN ÖNEMLİ BİR PARÇASI İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye Ampute Milli Futbol Takımı’nın Dünya Şampiyonu olarak göğsümüzü kabarttığını belirterek, “Yürekleriyle, azimleriyle bir destan yazdılar” dedi. Avdagiç, “Türkiye’yi başarıya taşıyan millilerimizi Oda Meclisimiz adına yürekten tebrik ediyorum” diye konuştu. TSK’nın İdlib harekatına da değinen Avdagiç, şunları söyledi: “Türkiye’nin bu duruma sessiz kalması beklenmez, beklenmemeli. İdlib harekatı; milletin varlığı, devletin varlığı ve ülkemizin birliği için teröre karşı topyekûn mücadelemizin parçası. Bugün olduğu gibi yarın da Türkiye, teröre karşı net ve kararlı duruş sergilemeye devam edecek. İş dünyası olarak, bu kararlılığın arkasındayız.” ABD’nin vizeler konusunda aldığı kararı, şaşkınlıkla karşıladığını belirten Avdagiç, “Hukuki bir zaviyeden bakılması gereken olayı siyasi mecraya çekmek, Türk-Amerikan ilişkilerinin temellerine haksızlık etmektir. Bunlar, yanlış bir tutumun, hatalı bir kararın esiri olmamalı” dedi. Avdagiç, yaklaşan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı hatırlatarak, şunları söyledi: “29 Ekim günü, istiklâl ve istikbal mücadelesiyle inşa edilen Cumhuriyetimizin 94. seneyi devriyesi olacak. Bu vesileyle; Mustafa Kemal Atatürk’e, silah arkadaşlarına ve istiklâle âşık ecdadımıza rahmet ve şükran diliyorum. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.”

16 Ekim 2017 Pazartesi

Sao Paulo FEBRAVA’dan iş fırsatları çıktı

Brezilya’nın Sao Paulo kentinde 12-15 Eylül tarihlerinde düzenlenen uluslararası iklimlendirme fuarı (FEBRAVA), geniş katılımla gerçekleştirildi. Bu yıl 21’incisi yapılan soğutma, ısıtma, havalandırma ve otel ekipmanları ürünlerinin tanıtıldığı fuarda, yerel ve küresel markaların yanı sıra Türk firmaları da yer aldı. Ekonomi Bakanlığı tarafından milli katılımı desteklenen FEBRAVA’ya 50 bin metrekarelik alanda 300 firma katılırken, fuarı 30 bin profesyonel ziyaret etti. 6 Türk firması da fuara milli katılım sağladı. Türk firmaları yoğun ilgiyle ürünlerini tanıtırken, Türk pavyonunda da iş görüşmeleri gerçekleştirildi. İstanbul Ticaret Odası Metal Ürünler ve Mutfak Ekipmanları Meslek Komitesi üyeleri de fuarda incelemelerde bulundu. Heyette İTO Meclis Üyesi ve Komite Başkanı Rahmi Korkmaz, İTO Meclis Üyesi Kazim Ekinci ile Komite Üyeleri Mehmet Bayraktar, Sinan Düzyurt ve Nazmi Şengül yer aldı. ALÜMİNYUM İHTİYACI Fuarı değerlendiren İTO Meclis Üyesi Kazim Ekinci, “Fuarda diğer ülkelerle sektörümüzün durumunu gözlemledik. Yeni ürünleri görmek, kalite ve standartlarda sektör olarak nerede olduğumuzu analiz etmek ana gayelerimizden biriydi” dedi. Brezilya’da az sayıda Türk iş adamının faaliyette bulunduğunu belirten Ekinci, şunları söyledi: “Brezilya’yı bakir bir alan olarak görüyoruz ve pek çok imkan olduğunu düşünüyoruz. Başta alüminyum ürünleri için inanılmaz bir pazar var. İnşaat sektöründe de ihtiyaç mevcut. Kapı ve pencere sistemlerinin tamamı alüminyumla ilgili. Alüminyum, ülkenin olmazsa olmazı. Ticari başkent olan Sao Paulo’da bu sektörde çok sayıda üreticiye ihtiyaç var.” GÜMRÜK VERGİSİ Brezilya’da iklimlendirme sektörünü yatırımcılara tavsiye ettiklerini kaydeden Ekinci, “Brezilya’nın kışı bile bizim yazımız gibi. Bu sektörde iş potansiyeli yüksek. Diğer yandan 2010’da açılan Sao Paulo Başkonsolosluğu da iş adamlarımız ile yakından ilgili. Ticaretimizin artması için çalışan Başkonsolos Serkan Gedik’in gayretlerine şahit olduk” dedi. Türk mallarının Brezilya’ya girişinde maliyete dikkat çeken Ekinci, “Brezilya’ya ihracatımız düşük. 2010’daki rakamların gerisindeyiz. Yüzde 30’lara varan gümrük vergisi mevcut. Bunun makul seviyelere çekilmesini bekliyoruz” diye konuştu. Brezilya’nın Türk vatandaşlarından vize istemediğini belirten Ekinci, “THY’nin Brezilya’ya her gün İstanbul çıkışlı karşılıklı seferleri bulunuyor. Brezilya halkının Türklere bakışı sıcak” dedi. TEKSTİLDE YATIRIMCI BEKLENİYOR Nüfusu 207 milyon olan Brezilya’da özellikle gıda ürünlerinde ciddi ihracat potansiyeli olduğunu belirten Kazim Ekinci, “Bunların başında zeytinyağı ve kayısı geliyor. Ciddi yatırımcıları bekleyen bir başka sektör de hazır giyim ve tekstil. Bu sektör oldukça canlı. Bizim fiyatlarımız da çok rekabetçi. Bu konuda ülkede söz sahibi olabiliriz” dedi.

13 Ekim 2017 Cuma

İTO yeni iş fikirlerini ticarileştirmeye başladı

* ‘Bilgi güçtür’ sloganıyla yola çıkan İstanbul Düşünce Akademisi (İDA) ise sektörel araştırmalarıyla sadece iş dünyasına değil, ekonominin tüm aktörlerine yol gösterecek çalışmalar yürütecek. HABER: MÜGE BİBER ‘Al fikrini gel, fikrin iş yapsın’ diyerek girişimcileri bünyesinde ağırlayan İTO Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) ile Türkiye’nin yeni think-tank kuruluşu İstanbul Düşünce Akademisi (İDA), iddialı projelerle faaliyetlerine resmen başladı. İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından kurulan ve İstanbul Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle büyüyen iki kuruluş, iş dünyasında önemli bir rol üstlenecek. DEĞER OLUŞTURACAK Açılış töreninde konuşan İTO veBilgiyi Ticarileştirme ve Araştırma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanıİbrahim Çağlar, “Al fikrini gel, fikrin iş yapsın dedik, 6 ayda 483 iş fikri ve 1.000’e yakın girişimci geldi” dedi. Çağlar, merkeze sunulacak fikirlerin bir buluş olmasına da gerek olmadığını, üretim süreciyle ilgili bir yenilik, ticari uygulamalarda artı değer oluşturacak bir adım ya da iş geliştirme noktasında bir fikir de olabileceğini söyledi. 26 EKİP PROJE SUNDU Ekonomide girişimcilerin önemini vurgulayan Çağlar, “Eminönü’ndeki binamız henüz inşaat halinde ancak 38 girişimcimiz çalışmalarını 7 gün 24 saat burada sürdürüyor. Onların da dışında yaklaşık 100 girişimcimiz, BTM faaliyetlerinden istifade ediyor. İnşaatın tamamlanmasıyla, ilk etapta 150-200 girişim ve yaklaşık bin girişimcinin BTM çatısı altında yer almasını planlıyoruz. Ben buradan gelecekte yüz milyonlarca dolar değerinde şirketler çıkacağına inanıyorum” diye konuştu. Çağlar, bugüne kadar girişimci ve yatırımcıları ‘BTM sahne’ etkinliklerinde buluşturduklarını belirterek, 26 ayrı ekibinyatırımcı karşısına çıkarak projelerini sunduğunu kaydetti. YATIRIMCI EŞLEŞMESİ İbrahim Çağlar, İTO’daki 81 meslek komitesinden bilirkişilerin, projelerin sektörel sürdürülebilirlikleri konusunda görüş verdiğini, bire bir yatırımcı eşleştirmelerini yapmaya başladıklarını ifade etti.Çağlar, şimdiden bu süreç içinde parlayan fikirler olduğunu belirterek, “Tüm bu fikirler, yerli yabancı uzmanların katılımıyla BTM çatısı altında değerlendirmeye alınıyor. Buradan da hayata taşınıyor” dedi. İKİ AYLIK HIZLANDIRMA KAMPLARI İTO tarafından kurulan ve İstanbul Kalkınma Ajansı’nın (İSTKA)destekleriyle büyüyen iki kuruluşun, iş dünyasında önemli bir rol üstlenmesi bekleniyor. Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi, yeni iş fikirlerinin ticarileşmesi ve ticarileştikten sonra büyümesi süreçlerinde, girişimcilik ve inovasyon üzerinedestek verecek. BTM, üye girişimcilerine 7 gün 24 saat ofis kullanımı, eğitimler, seminerler, söyleşiler, danışmanlık, yatırımcı buluşmaları, bire bir danışmanlıklar, çalışma atölyeleri, eşleştirme faaliyetleri, bilirkişi imkanları gibi destekleri, iki aylık hızlandırma kampları ile sunacak. İŞTE BTM’DE PARLAYIP HAYATA TAŞINAN ÜÇ FİKİR BTM’de oyun yazılımı geliştiren bir ekip 8 milyon indirme rakamıyla 100 bin TL’yi aşkın ciroya, tek bir oyun ile ulaştı. Bir başka ekip, sanal gerçeklik uygulamasını inşaat sektörü ile birleştirerek inşaat sektörüne yeni bir soluk getirdi. Satış rakamları şimdiden 50 bini geçti. Başka bir proje de ihracat değeri yüksek tarım ürünlerinin gümrük sürecinde raf ömrünü uzatan doğal koruyucu geliştirilmesi. Projenin şimdiden yatırımcı adayları mevcut. 20’DEN FAZLA SEKTÖR ARAŞTIRMASI ‘Bilgi güçtür’ sloganıyla yola çıkan İstanbul Düşünce Akademisi ise sektörel araştırmalarıyla sadece iş dünyasına değil, ekonominin tüm aktörlerine yol gösterecek çalışmalar yürütecek. İDA’da iki yılda 20’den fazla sektörün incelenmesi hedefleniyor. İDA bugüne kadar Türk Kızılayı’na Maden Sularının Staratejik Analizi Raporu’nun sunarken, 2025 ihracat hedefi 1 milyar dolar olarak öngörülen ‘Türk Film Endüstrisi’ araştırmasını da tamamladı. İDA ayrıca ekmekçilik, gözlükçülük, otomotiv yan sanayi, emlak vergisi hesaplama sistemi, kırtasiye ve tekstil yan sanayi gibi bir çok araştırma konusunda da çalışmalarına devam ediyor.

13 Ekim 2017 Cuma

Gelecek, beklemekle gelmez

HABER: ADEM ORHUN İstanbul Ticaret Odası, gelecek tahminleri ve değişim öngörüleriyle şirketlere ve devletlere dahi fikir veren ünlü fütüristleri İstanbul’da sahneye çıkardı. İTO’nun bu yıl ilkini düzenlediği ‘futuristanbul’ zirvesinde ilk konuşmacı Da Vinci Enstitüsü Direktörü ve Google gelecek bilimcisi Thomas Frey oldu. İngiltere’nin en saygın finans yazarlarından ekonomist fütürist Hamish McRae ve dijital teknolojinin siyasal ve sosyal yapılarda oluşturduğu etkiler üzerinde uzman Ben Hammersley de iş dünyasının temsilcileri, teknoloji meraklıları, profesyonel yöneticiler ve üniversite öğrencileri tarafından ilgiyle takip edildi. Futuristanbul2017 zirvesine katılan Thomas Frey, “Geleceğin Sosyolojik Trendleri ve Bir Köprü Olarak Türkiye” başlıklı sunum yaptı. Frey, “2023’e kadar 2 milyar işin ortadan kaldırılacağını söylemiştim. Bunu 2 milyar kişi işsiz kalacak demek için söylemedim. İnsanları uyandırmak için söyledim. İnşaatlarda kullanılan su terazisi artık mobil aplikasyonlarla indirilebiliyor. Artık ustalara olan ihtiyacımız azalıyor” dedi. YENİ İŞ KOLLARI Thomas Frey, gelecek nesiller için gereken iş kollarına da değindi. Frey, gelecekte çalışma alanlarının sanal gerçeklik, sensör teknolojileri, 3 boyutlu yazıcılar ve drone’lar gibi endüstrilerden geleceğini ifade etti. Frey, drone’lara ilişkin şu öngörülerini dile getirdi: “Drone uçurmak için 192 yöntemden bahsediliyor. Bunlar sadece kurye veya havadan çekim için mi kullanılacak? Drone’lara hoparlörler, mikrofonlar, kızıl ötesi gereçler, tekerlek eklesek neler olur? Peki robotik kollar eklesek… Drone ambulanslar da yakında geliyor. Drone’lar çok uzak olmayan bir gelecekte bireysel yardımcılarınız haline gelebilir.” KOMUTA MERKEZLERİ Frey, drone’ların geleceğin dünyasında en önemli iş gücünü oluşturacağını ifade ederek, şunları söyledi: “Yakında İstanbul dahil büyük şehirlerde 50 bin drone uçacak. Yüzden fazla alanda insanların hayatına değecek. Geleceğin sesine kulak verirsek hazırlanırız. Kurye, ambulans şoförü, polis, ev taşıyıcılar… Bu meslekleri gelecekte drone’lara kaptıracağız ama drone komuta merkezi görevlileri, veri analistleri ve buna benzer yeni iş tanımları çıkacak.” TÜRKİYE’NİN POTANSİYELİ “Ekonomi ve Finanstan İnsana Gelecek Dünya” başlıklı sunum yapan Hamish McRae, Türkiye’nin son 15 yılına bakıldığında çok aydınlık demokrasiye sahip bir ülke gördüğünü söyledi. Türkiye’nin daha çok gelişecek potansiyeli olduğunu belirten McRae, “Türkiye potansiyelini ortaya koyuyor, dünyadaki konumu sayesinde de büyüyor. Bazı ülkelerin çok hızlı büyümesi nüfus oranının artmasından kaynaklanıyor. Siz ‘yumuşak karınsınız’. Burada devreye ekonominin gelişmesini sağlayacak eğitimli kişiler giriyor. Siz demografik yapınızla aşırı derece şanslısınız. Ülke olarak gençlerinizi iyi eğittiğinizi biliyorum. Türkiye büyük bir başarı yazacak” diye konuştu. 2050 TÜRKİYESİ 2030 itibariyle Türkiye ekonomisinin 14. büyük ülke olacağını öngören McRae, 2050’de ise Türkiye’nin 12. sırada yer alarak, istikrarlı büyümesini sürdüreceğini kaydetti. Küreselleşmenin doğasının değişeceğine dikkati çeken McRae, “30 yıl içinde ekonomik güç Çin ve Hindistan’ın eline geçecek. Türkiye de ekonomik masada bu geçişin bir parçası olacak. Avrupa ise ekonomik olarak geride kalacak” dedi. PLANLAR 3-5 YILLIK “Gelecek Dünya Düzeninde Sosyal ve Finansal İnsan” başlıklı bir konuşma yapan Ben Hammersley ise “Değişim o kadar hızlı ki, mantıklı tahminler zorlaştı” dedi. 60’lı yılların önemli şirketlerinden 30-40 yıl sonrasını tahmin etmelerinin beklendiğini hatırlatan Hammersley, “Bugün bu tahminler 3 yıla indi. Maksimum 5 yıldan ilerisi için doğru diyemeyiz” dedi. OTONOM GELİŞECEK Sürücüsüz araçlar konusunda çok hızlı gelişmeler yaşandığını ve otomobilden kamyona bu araçların yollarda olduğunu söyleyen Hammersley, “Gelecek teknolojileri ve ürünleri hakkında doğru tahmin yapsak bile bunun zamanı konusunda kesin konuşmak mümkün değil. En iyilerimiz, teknolojik gelişmeyi fiziksel sağlıklarını koruma yönünde kullanacaklar” diye konuştu. TERMİNATÖR OLMAZ Hammersley, “Yapay zekadan, robotlardan korkmalı mıyız?” şeklindeki soruya da şu cevabı verdi: “İnsan kalitesinde bir yapay zekadan bahsetmiyoruz. Terminatörler olmayacak. Aslında yavru kedi zekasına sahip olacaklar. Tek bir görev yapmaya yönelik üretilecekler. Fakat esas tehlike 50 bin yapay zekalı ürünün etkileşime girdiğinde ne olacağı konusunda.” BİLGİYİ AKSİYONA DÖNÜŞTÜRMELİ İTO’nun, Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde düzenlediği futuristanbul2017 etkinliğinde bir de panel gerçekleştirildi. Gazeteci Dr. Şeref Oğuz, Dr. Hakan Tetik ve sanatçı Müfit Can Saçıntı gelişim ve gelecek fikirlerini kritik etti. Oğuz, 1900’lerin başında 2000 yılının tasvir edildiği çizimlerden örnek vererek, “O zamanki öngörülerde uçan araçlar, uçan polisler vardı. Ancak kanatlara mahkumdular. Benzer şekilde kuaförden tarlaya birçok yerde işin mekanik kollarla yapılacağı öngörülmüştü. Orada da mekanizmanın buhar gücüne ihtiyaç duymaya devam edeceği tahmin ediliyordu” dedi. Dr. Tetik ise salonda katılımcılarda çok fazla bilgi olduğunu, ancak fazla bilginin iyi gelmediğini savundu. Tetik, “Bilgiyi aksiyona dönüştürmek gerekiyor. Şirketler için en büyük engel şirketlerin bildikleridir. Büyük tehditler şirketlerin bildikleri yerlerden değil, dışarıdan geliyor” dedi. İŞ DÜNYASININ GELECEĞE BAKAN GÖZÜYÜZ İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, İTO olarak dünyaca ünlü gelecek bilimcilerini futuristanbul’da ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını belirterek, Türk iş dünyasının geleceğe bakan gözü olmaya devam edeceklerini söyledi. Meselenin geleceğe yürümek değil, onu inşa etmek olduğunu anlatan Çağlar, “Gelecek kavramı bizler için bir gizem olmanın ötesinde bir inşa sürecine, bir tasarım çabasına dönüştü. Zira geleceği tahmin etmenin en iyi yolu da, onu inşa etmek için çalışmaktan geçer. İşte futuristanbul, böylesi bir zamanda İstanbul Ticaret Odası’nın gelecek çabasının bir ürünü olarak hayat buldu” diye konuştu. Çağlar, hayatta her şeyin bir ‘neden’ ile başladığını belirterek, “İnsana dair her şeyin arkasında bir neden vardır. Gelişme dediğimiz şey, o ‘neden’lerin ardından koşmak, açıklamalarını bulmaktır” dedi. YAPAY ZEKALI ROBOTLAR ÖĞRETECEK Yapay zekalı robotların eğitim verme işini 10 kat daha hızlı yapabileceğini söyleyen Thomas Frey, “Robotlar sizin becerinize göre içerik verecek. Ancak muhtemelen eğitimde tek tür bir yapıdan söz edilmeyecek. Diğer yandan online oylama konusu da demokrasi kültürüne katkı sağlayacak” dedi. DAHA ÇOK AR-GE YAPAN KAZANACAK Yapay zeka için harcanan paranın arttığını belirten Hamish McRae, “Şimdiye kadar 50 milyar dolar harcandı, bunun iki yıl içinde ikiye katlanması bekleniyor. Bu alana para harcayan sektörler bundan kazançlı çıkacak. Endüstriyel mal üretmek avantaj, ancak fikirler daha önemli olacak” dedi. SİSTEMLER KENDİ KENDİNİ GELİŞTİRECEK Mikroçiplerin her yıl iki kat gelişerek dünyayı değiştirdiğini hatırlatan Ben Hammersley, “Çağımızda Elon Musk da otonom araçların, kendi kendine öğreneceğini söylediğinde şaka yapmamıştı. Bu sistemler kendini geliştirecek, ancak robotlar işlerimizi çalmayacak, görevleri üstlenecek” dedi.

11 Ekim 2017 Çarşamba

AB’den finansman desteği

Avrupa Birliği (AB) İşletmelerin ve KOBİ’lerin Rekabet Edebilirliği Programı (COSME), Katılımı ve Programdan Elde Edilen Kazanımları En Üst Seviyeye Çıkarabilmek İçin Koordinasyon Kapasitesinin Artırılması projesinin açılış toplantısı yapıldı. EN BÜYÜK PAZAR AB Türkiye Delegasyonu Laura Zampetti, AB’nin dünyadaki en büyük ticaret pazarı olduğunu söyledi. Türkiye’nin, COSME’nin çok önemli ortaklarından biri olduğuna işaret eden Zampetti, “Haziran itibarıyla 2 bin 500 Türk KOBİ, 23.2 milyon liralık finansmandan yararlandı. Bu noktada Türkiye’nin çok daha iyi duruma gelebileceğini düşünüyoruz” dedi. KOSGEB İLE İŞBİRLİĞİ Zampetti,AB’nin, KOBİ’lere COSME dışında da destekler sunduğuna değinerek, diğer destekler hakkında bilgi verdi. KOSGEB ile işbirliklerinin çok iyi seviyede olduğunu vurgulayanZampetti, yakın gelecekteyeni bir projeyle işbirliğine devam edileceğini de açıkladı. TECRÜBE PAYLAŞIMI KOSGEB Başkanı Prof. Dr. Cevahir Uzkurt ise söz konusu programın AB komisyonu tarafından 2014-2020 yılları için uygulamaya alındığını hatırlattı. COSME’nin2.3 milyar Euro’luk bütçesiyle, AB’nin en büyük çerçeve programlarından biri olduğuna dikkat çeken Uzkurt, Türkiye’nin, COSME için ödediği katkı payını fazlasıyla ülkeye geri döndürmenin önemine işaret etti. Uzkurt, hedef gruplar için seçilen Ankara, İstanbul, Gaziantep ve Trabzon’da 5 tematik eğitimin yanı sıra diğer ülkelerin deneyimlerden faydalanmak için üye ülkelerle birlikte bilgi-tecrübe paylaşımında bulunacakları toplantılar yapacaklarını kaydetti.

11 Ekim 2017 Çarşamba