tatil-sepeti
Üç yılda savunma SAHA’sını fethettiler

HABER: SOYHAN ALPASLAN Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği’nin (SAHA İstanbul) üyeleri, 3’üncü kuruluş yıldönümü için bir araya geldi. Türkiye’nin en büyük 9 kümesi arasında bulunan SAHA İstanbul’a üye 270 firma, kuruluş yıldönümü etkinliğini Afrin Zaferi ve Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü haftasında gerçekleştirdi. HER AN HAZIR OLMALIYIZ Kocaeli’nin Çayırova ilçesindeki bir otelde düzenlenen programda ilk söz SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Büyükdede’nin oldu. Türkiye’nin güvenliğinin daima dış güçler tarafından zorlandığına dikkat çeken Büyükdede,“Bu nedenle kara, deniz, hava ve uzayda her an savunmaya hazır halde bulunmamız gerekiyor” dedi. SANAYİCİMİZ KAHRAMAN Başbakan Başdanışmanı Prof. Dr. Metin Yerebakan ise kuşak değiştikçe Türk şirketlerinin dünya ile rekabet edecek duruma geldiğini belirtti. Yerebakan, “Sanayimiz yavaş yavaş kuşak değiştiriyor ve her yeni kuşak ile birlikte birçok şirketimiz dünya ile rekabet ediyor. Bürokrasiye direnen ve ayakta durarak dünyaya meydan okuyan sanayicilere sadece kahraman denir” dedi. GÜÇLÜ YÜKLENİCİ İHTİYACI İstanbul Sanayi Odası Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay da savunma ve havacılıkta güçlü bir Türkiye’nin kendi menfaatlerini daha rahat korurken, bölgesinin de teminatı olduğuna dikkat çekti. Bodur, şunları söyledi: “Yerli ve milli havacılık ve savunma sanayini canı gönülden destekliyoruz. Güçlü, dinamik, istekli yüklenicilere ihtiyacımız var.” SAHA İLE İŞ YAPAN MUTLU Roketsan Yönetim Kurulu Başkanı M. Emin Alpman ise bütün vakıf şirketlerinin SAHA İstanbul şirketleriyle iş yapmaktan mutlu olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Devlet de ‘Bu işi yerli yapın, milli yapın’ diyor. Milli yapım; bizim kafamızdan çıkan çizim ve tasarımın olması. Yerlilik de kafamızdan çıkan bilginin, becerinin yazılıma ve donanıma çevrilmesi için bu topraklarda, yer altı kaynaklarından çıkan malzemenin bu ülke sınırları içinde işlenmesi. Bu konuda bütün vakıf şirketlerinin çok güzel noktalarda olduğunu görüyorum.” SEKTÖR BAŞ DÖNDÜRÜYOR Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Havacılık ve Uzay Teknolojileri Genel Müdürü Dr. Cihan Kanlıgöz, savunma, havacılık ve uzay teknolojilerinin bilgi ve teknoloji çağının lokomotif sektörleri olduğuna dikkat çekti. Kanlıgöz, “Bu sektörler baş döndürücü bir hızla gelişiyor. Savunma, havacılık ve uzay sektörünü geliştiren ülkeler refah ve güvenliklerini artırıyor, diğer ülkelere karşı azımsanmayacak düzeyde bir avantaj sağlıyor” dedi. Toplantıda İTÜ Rektörü Mehmet Karaca da İstanbul’daki üniversitelerin SAHA ile yaptığı işbirlikleri hakkında bilgi verdi. SAHA İstanbul Genel Sekreteri İlhami Keleş ise derneğin teknik alt komitelerinin hazırladığı görüş ve önerileri aktardı. PARADİGMA DEĞİŞTİRDİK TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, Türkiye’nin son 15 yılda çok önemli bir paradigma değişikliği yaşadığını kaydetti. Türkiye’nin 4. Sanayi Devrimi’ne dünyayla aynı anda geçebilecek bir noktada olduğunu belirten Altunyaldız, “Türkiye’nin geleceğine ve dönüşüm hızına çok inanıyorum. Türkiye’de artık sanayici bir yerde, üniversite bir yerde değil. Artık yerinde oturan değil hareket eden, çözüm ortağını bulan, çözüm ortağıyla birlikte inşa ve değer sürecinin parçası olmayı başarmanın olmazsa olmazı olarak gören bir kültüre doğru evriliyoruz” dedi. DEVLET, ŞİRKETLERE ‘KÜÇÜK ORTAK’ OLACAK Savunma Sanayii Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir, teknolojinin bazı boş alanlarında kurulacak firmalara devletin küçük ortak olacağı aşamaya gelindiğini açıkladı. Prof. Dr. Demir, yeni aşamayla ilgili şu bilgiyi verdi: “Bazı teknoloji alanlarımız boş, yatırım yapacak kimse yok, biraz riskli. Bu alanlardaki girişimlere çok küçük ortaklıklarla girip, şirketi kurup, iş verip belirli bir seviyeye taşımak istiyoruz. Mesela test alanına, yarı iletken alanına girmemiz gerekiyor. Bu kurulma aşamasında ortaklık payımızı çok küçük tutmak istiyoruz.” BAŞARI HİKAYESİ Milli Savunma Bakanı Yardımcısı Şuay Alpay, SAHA İstanbul’un savunma sanayi alanında büyük bir başarı hikayesi olduğunu söyledi. Alpay, “Yapılması gereken işler çok fazla. Toplamda aldığımız mesafe çok önemli. Oyun kurucu ülke misyonumuz olmaya başlayınca başımıza gelen kalmadı. Özgün üretilen yerli ve ürünlerin savunmaya sağladığı katkı çok büyük” dedi. ARTIK DAHA FAZLA SÖZ SAHİBİYİZ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’nin geçmiş yıllardan devraldığı bürokratik anlayışı kırmak için gece gündüz çalıştığını ifade eden Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu, yaşanan değişimi şöyle özetledi: “15 sene öncesine göre çok iyi durumdayız. Türk sanayicileri olarak daha fazla söz sahibiyiz. Devlet eğer girişimcisi, sanayicisi bir şey yapabiliyorsa onları desteklemeli. Bir silahı, bir hava aracını, bir uçağı, bir füzeyi özel sektör yapabiliyorsa, artık devletin oradan usulünce çekilmesi lazım.” ÖZEL SEKTÖRE SİLAH FUARI SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi Adil Nalbant, toplantıda SAHA Expo’yu tanıtan bir sunum yaptı. İTO Makine ve Ekipmanları Meslek Komitesi Meclis Üyesi de olan Nalbant, Oda’nın 17’nci, 18’inci ve 19’uncu dönem başkanlarına, verdikleri büyük destekler için teşekkür etti. Nalbant, “Milli sanayicilerimizin katıldığı SAHA Expo ile özel sektördeki silah üreticilerini bir araya getirmek istedik. 3 bin 500 metrekare net alanda fuar yapıyoruz” dedi. DAYANIŞMA GÜNÜ SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Büyükdede, Türkiye’nin savunma ihtiyaçlarını artık dışarıdan tedarik etmek zorunda olmadığına dikkat çekti. Büyükdede, “Bölgedeki sanayici ve iş dünyasının elindeki potansiyelin harekete geçirilme zamanı. Bu gün karşılıklı dayanışma günü” dedi. Büyükdede, SAHA İstanbul olarak, Savunma Sanayii Müsteşarlığı’na bağlı kurumlar, askeri fabrikalar, STM, Roketsan, Havelsan, Aselsan, TAI gibi firmalarla 65 binden fazla sanayi tesisi ve üniversiteler arasında temas noktası olmayı hedeflediklerini belirtti.

29 Mart 2018 Perşembe

Dürüst mükellefe prim kolaylığı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) faaliyetlerine yönelik düzenlediği basın toplantısında, dürüst mükellefin zor duruma düşmesi halinde sosyal güvenlik primlerinde kolaylık sağlanmasına yönelik düzenleme taslağının Bakanlar Kurulu’nda imzada olduğunu açıkladı. Benzer düzenleme vergi mükellefleri için uygulamaya girmişti. Bakan Sarıeroğlu, sosyal güvenlik primleri için uygulamanın da vergi uygulaması ile aynı olduğunu belirtti. Buna göre geçmiş üç yıl içinde primlerini düzenli yatıran, herhangi bir cezası bulunmayan mükellef, zor durumda olduğunu beyan ederek SGK’dan cari dönem prim ödemeleri konusunda erteleme-taksitlendirme isteyebilecek. PERFORMANS İYİ Sosyal güvenlik sisteminin mali performansının iyi durumda olduğunu söyleyen Sarıeroğlu, prim gelirlerinin toplam giderleri karşılama oranının yüzde 66.5, prim gelirlerinin emeklilik ve sağlık harcamalarını karşılama oranının ise yüzde 72.4 seviyesinde olduğunu vurguladı. SGK’nın emlak satışlarının, prim borçları karşılığı alınan gayrimenkullerin satışından ibaret olduğunu belirten Sarıeroğlu, SGK’nın mali zorluğa düşmesi gibi bir sorunun mümkün olamayacağının altını çizdi. SUT GÜNCELLENECEK Bakan Sarıeroğlu, hastaneler, görüntüleme merkezleri gibi sağlık hizmet sunucularının genel sağlık sigortası kapsamında yaptığı iş ve işlemlere yönelik, SGK tarafından belirlenen birim ödeme fiyatlarında güncelleme için çalıştıklarını da duyurdu. Bu kapsamdaki Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamında 7 bin 400 kalem işlem olduğunu hatırlatan Sarıeroğlu, 2008’den bu yana güncellenmeyen fiyatların 2018 sonuna kadar artırılacağını kaydetti. Başta özel sağlık kuruluşları olmak üzere bütün sağlık hizmet sunucuları SGK’nın ödediği bedellerin çok düşük kalmasından yakınıyordu. YURTDIŞINDAN İLACA 1.9 MİLYAR TL Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Türkiye’de çeşitli nedenlerle bulunamayan ve yurtdışından getirilmek zorunda kalınan ilaçların toplam tutarının 2017’de 1.9 milyar TL olduğunu açıkladı. Türkiye’nin toplam ilaç gideri 22 milyar TL civarında. İlaç firmaları, fiyat düşüklüğü, pazarın küçük olması gibi nedenlerden dolayı bazı ilaçları Türkiye’de satışa sunmuyor. Bu ilaçlar, TEB veya SGK tarafından yurtdışından piyasa koşullarında satın alınarak Türkiye’ye getiriliyor. Normal şartlar altında düşük bir tutar olması gereken bu durumdaki ilaçlar, toplam ilaç giderlerinin neredeyse yüzde 10’una ulaşmış durumda.

29 Mart 2018 Perşembe

Parmaklıkların ardında doğan marka

Sinop E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda kamu-özel sektör işbirliğiyle kurulan tekstil atölyesinde hükümlülerce “Since” markası altında üretilen gömlek ve kravatlar pek çok ilde satılıyor. Sinop Açık Ceza İnfaz Kurumu içindeki atölyede günde bin 500 gömlek üretiliyor. Gömlekler ve kravatlar, İstanbul, Kayseri, Antalya, Elazığ, Ankara ve İzmir’deki adliye satış mağazalarında tüketicinin beğenisine sunuluyor. 4 YILDIR FAALİYETTE Sinop Cumhuriyet Başsavcısı Duygu Bayar, söz konusu atölyenin 2014 yılında faaliyete geçtiğini söyledi.Atölyedehükümlü ve tutuklular tarafından“Since” markası adı altında üretilen ürünlere yoğun talep gösterildiğini belirten Bayar, bu nedenle Sinop Adliye binası içinde de bir satış mağazası oluşturduklarını dile getirdi. KALİTEDEN ÖDÜN YOK Gömlek ve kravatların kaliteden ödün verilmeden üretildiğine dikkat çeken Bayar, şöyle devam etti: “Tekstil atölyemizde hükümlülerin meslek edinmeleri, çalışarak para kazanmaları ve sivil hayata hazırlanmaları için projeler yürütülüyor. Üretilen gömlekler Türkiye’nin farklı kentlerindeki adliye mağazalarında satılıyor.Gömleklerimiz İstanbul, Kayseri, Antalya, Elazığ, Ankara ve İzmir’deki tüm adliye satış mağazalarında bulunuyor. Kravatlarımız da yine İzmir, Ankara, İstanbul, Gaziantep, Adana ve Denizli gibi farklı şehirlerde düzenlenen fuarlarda satışa sunuluyor.” Söz konusu gömlekler 37 liradan, kravatlar ise 15 liradan başlayan fiyatlarla satılıyor.

29 Mart 2018 Perşembe

Yeni Havalimanı’nda ticari alanlara büyük ilgi

İstanbul Yeni Havalimanı’nda perakende mağazalarının kiralama sürecindesatış alanları yoğun ilgi görüyor. Havalimanının inşaatını üstlenen İGA’dan yapılan açıklamaya göre,Türkiye’nin dünyaya açılan vitrini olmaya hazırlanan ve 29 Ekim 2018’de hizmete girmesi planlanan İstanbul Yeni Havalimanı’nda ticari anlaşmalar da hız kazandı. Açıklamada, yeni havalimanının duty free, yeme içme alanlarındaki iddiasını, bir alışveriş merkezinin sahip olduğu çeşitlilikteki perakende mağazalarıyla daortaya koyacağı vurgulandı. Duty free mağazaları ve yiyecek içecek alanları hariç giden yolcu katı, iç hatlar giden yolcu hava tarafı, gelen yolcu katında yaklaşık 10 bin metrekare perakende mağazalar için markalarla görüşmeler yapıldığı kaydedildi. GÜVENİN İŞARETİ Perakende mağazalar kategorisinde özellikle araç kiralama, eczane, kuaför, hediyelik eşya, kuyumcu, bijuteri, tekstil ürünleri, oyuncak ve lostra, seyahat ürünleri satış alanları yoğun taleple karşılaştı. İstanbul Yeni Havalimanı’nda ticari alanda yer alacak markalar belirlenirken çok seçici davranıldığı, markaların tüketiciye vaadi, marka güçleri ve havalimanına getireceği pazarlama değerine bakılarak karar verileceği bildirildi. Ayrıca ticari alanlara yoğun talep gösterildiği ve bu ilginin Türkiye’ye duyulan güvenin işareti olduğu vurgulandı. TURİZMDE KİRALAMA BİTTİ Yeni Havalimanı’nda turizm, transfer ve otel bölgesinde tüm yerlerin kiralamasının tamamlandığı belirtildi. Talep fazlasından dolayı açılan 2. faz bölge alanları da doldu. Kuyumcu, bijuteri, gözlük ve saat gibi kategori mağazaları için talep listesi oluşturuldu ve listede 100’e yakın firma yer aldı.

29 Mart 2018 Perşembe

İkinci olmak bazen birinciden önde olmaktır

Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM), kendi bünyesinde iş fikirleri geliştiren girişimcileri ufuk açıcı konuklarla buluşturmaya devam ediyor. Girişimcilere I2B Söyleşi serisiyle de hizmet eden BTM, Hızlandırma Kampı’nın üçüncü haftası söyleşisine, 2017 yılında 22 milyon Euro’luk yatırım yapan ve fon büyüklüğü 27.5 milyon Euro olan ACT Venture Partners kurucu ortaklarından Okan Kara’yı konuk etti. Konuşmasına şirketini tanıtarak başlayan Kara, girişimcilere yol haritası olabilecek püf noktalarının ipuçlarını verdi. Regülasyonu olan sektörlerde her zaman ilk olarak yer almanın kazançlı olmadığını belirten Kara, “İkinci olmak bazen hızlı ilerlemek açısından daha avantajlı” dedi. Kara, girişimcinin projesine aşık olması durumunda çoğu zaman yatırımcıların yatırım yapmayı tercih etmediğini söyledi. YAPAY ZEKA İLE İLGİLENİYOR Türkiye’deki ilk yatırımlarının IoT alanında olduğunu aktaran Kara, yapay zeka ile de ilgilendiklerini söyledi. Okan Kara, ilk fonlamanın 30 Aralık 2017 itibariyle sona erdiği, ikinci tur fonlamanın da toplam 50 milyon Euro olacağı bilgisini verdi. “Projeye ait prototipin olması, ürün ya da hizmetin pazarda yer alabilmesi adına çok önemli” diyen Kara, yapılan işin fikri ve sınai mülkiyet hakkının alınmaması durumunda girişimcilerin pazara açılmada sıkıntı yaşayabileceğine dikkat çekti. Kara, BTM gibi mekanizmaların girişimcilik ve ticarileştirme alanlarında girişimcilik ekosistemine büyük katkılar sağladığını sözlerine ekledi. EKİP OLARAK ÇALIŞIN BTM girişimcilerine ekip olarak çalışmalarını tavsiye eden Okan Kara, şöyle devam etti: “Yatırımcılar bu konuya çok fazla önem veriyor. Tam zamanlı olarak projede çalışmak da yatırımcı tarafında hassasiyet oluşturuyor. Projeye yapılan yatırımlar ortalama senaryoda 1 yıl boyunca şirketi maddi zorluğa sokmadan, öngörülen faaliyetleri yapacak şekilde devam ettirilmeli. Girişimciler yatırımcı karşısına çıkmadan mutlaka bu planı oluşturmalı. Yatırımcı karşısına çıkacak girişimciler; şirket kurulduğunda nasıl bir yapısı vardı, satışları nasıldı, şirket değerlemesi ne kadardı, şimdi ne durumda gibi sorulara hazır olmalı.” YÜZDE 51 HİSSE KURUCUDA KALMALI Yatırım ve sonraki aşamaları konusunda da BTM girişimcilerinin merak ettikleri soruları yanıtlayan Okan Kara, ilk turda yüksek şirket değerlemesi yapmanın sakıncalı olduğundan bahsetti. Ortaya çıkan projenin dünyadaki örneklerine bakılması gerektiğini söyleyen Kara, “İkinci turda yapılan değerlemenin ilk tura göre daha az olması, proje için kötü bir imaj oluşturacak. Yatırımcılara verilecek hisse yüzde 30’u geçmemeli. Kurucuların hisse toplamı da yüzde 51’in altına düşmemeli” dedi.

29 Mart 2018 Perşembe