tatil-sepeti
Bağdat’ta toplumun güvenliği fuarı

Irak Cumhuriyeti’nin başkenti Bağdat’ta, Toplumun Güvenliğini Koruma, Kuruluşları İzleme ve Kontrol Fuarı düzenlenecek. Irak Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu’ndan iletilen yazıda, fuar, Uluslararası Bağdat Fuar Alanı’nda 4-6 Aralık 2018 tarihleri arasında organize edilecek. Ayrıntılı bilgi için: 00964 790 5984770 /

26 Ekim 2018 Cuma

Devlet imarda barış elini 6 ay daha çekmemeli

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İmar Barışı’nda 31 Ekim’de sona erecek başvuru sürecinin 6 ay uzatılmasının çok doğru olacağını söyledi. Avdagiç, “İmar Barışı’nda 13 milyon potansiyel müracaatın henüz 6 milyonu gerçekleşti. Kalan 7 milyona ulaşmak için devlet imarda barış elini 6 ay daha çekmemeli” dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un bu yöndeki açıklamasından memnuniyet duyduklarını ifade eden Şekib Avdagiç, “İmar Barışı’nda başvuru süresini uzatırsak, hem şimdiye kadar ödenen 5 milyar liralık başvuru bedeli ikiye katlanır, hem de devlet babanın şefkat eli bir sebeple başvuru yapamamış vatandaşa da uzanmış olur” dedi. KDV VE TAPU HARCI İNDİRİMLERİ DE DEVAM ETMELİ Avdagiç, İmar Barışı’nda 31 Aralık olan son ödeme süresinin de gözden geçirilmesinin yararlı olacağını belirterek, “Bilhassa ticari binalarda İmar Barışı’na başvuru tutarları daha yüksek. Yaşadığımız süreç de göz önünde bulundurularak, sanayi üretimi yapılan yerler ve ticari binalarda İmar Barışı’nda taksitlendirme ve ödeme kolaylığına ihtiyaç var. Bu, başvuruları da artıracaktır” diye konuştu. Avdagiç, İmar Barışı’nın yanı sıra konut ve işyeri satışında KDV ve tapu harcı indirimlerinin de devam etmesini istedi. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, şunları söyledi: “KDV ve tapu harcında indirimlerin sürmesi de çok önemli. İşyerleri ve 150 metrekareden büyük konutlarda yüzde 8’e indirilen KDV de eğer yeni bir düzenleme yapılmazsa, 1 Kasım’da yeniden yüzde 18’e çıkacak. Yine yüzde 4’ten yüzde 3 oranına çekilen tapu harcı avantajı da devam ettirilmeli. KDV ve tapu harcında indirimlerin 31 Mart 2019’a kadar sürmesi, sektörün son aylarda yaşadığı sorunları aşmasında etkili olacaktır.”

26 Ekim 2018 Cuma

Flörede gençler Avrupa şampiyonu

Yunanistan’da düzenlenen Avrupa 17 Yaş Altı Circuit Turnuvası flöre takım müsabakalarında Türkiye şampiyon oldu. Selanik şehrinde yapılan turnuvada tablo 32’yi maç yapmadan geçen ay-yıldızlılar, tablo 16’da Danimarka 2 takımını 45-29 yenerek çeyrek finale yükseldi. Çeyrek final maçında Katar ekibini 45-25 mağlup eden milliler, yarı finalde Danimarka’yı 45-35 yenerek finale yükseldi. Finalde Hırvatistan 1 takımıyla karşılaşan kırmızı-beyazlı ekip, rakibini 45-35 yenerek Avrupa 17 Yaş Altı Circuit Turnuvasını şampiyonlukla tamamladı. Milli kadroda Poyraz Tuncer, Alp Eyüpoğlu, Utku Özyalçın ve Baha Baykal Çetinel yer aldı. Ayrıca Slovakya’nın Samorin kasabasında düzenlenen ve 23 takımın yarıştığı Avrupa 17 Yaş Altı Circuit Turnuvası kızlar flöre müsabakalarında Nazlı Ceren Alioğlu, Alisa İsbir ve Selma Defne Karataban’dan oluşan milli takım, turnuvayı 9. sırada bitirdi.

25 Ekim 2018 Perşembe

Üç asırlık Osmanlı pipoları

Bursa’nın Tophane bölgesinde 2000 yılında 3. derece sit alanı ilan edilen Hisar Arkeopark’ta yürütülen kazı çalışmalarında 18. ve 19. yüzyıla ait çok sayıda pipo bulundu. Söz konusu bölgede, Bursa Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü başkanlığında, Uludağ Üniversitesi ve merkez Osmangazi Belediyesinin iş birliğiyle, 2015 yılından itibaren kapsamlı arkeolojik kazılar başlatıldı. Çalışmalarda, Roma ve Bizans dönemi yapı ve eşya kalıntılarının yanı sıra Osmanlı dönemine ait çok sayıda pipo bulundu. Pişmiş topraktan yapılan pipoları inceleyen arkeologlar, buluntuların 18. ve 19. yüzyıla ait olduğunu belirledi.

25 Ekim 2018 Perşembe

Salacak’ta nadide bir yalı

İstanbul Köşe Bucak’ın bu haftaki konuğu Üsküdar’dan bir yalı… Üsküdar’ın ve aslında İstanbul’un en güzel semtlerinden biri olan Salacak’taki tarihi Çürüksulu Yalısı. Mimar Turgut Cansever’in 1968-1971 yılları arasında restore ettiği yapı İstanbul sivil mimarisinin nadide örneklerinden biri. EN GÜZEL GÜNBATIMI Üsküdar’ın güneyindeki burunda küçük bir semt olan Salacak, bir rüyaya benzer. Sessiz sedasız yemyeşil sokakları, huzurlu yaşantısı kadar ömre bedel manzarasıyla İstanbul’un nadir güzelliklerine ev sahipliği yapar. İstanbul’a, tarihi yarımadaya Kız Kulesi’nin ardından bakan Salacak, şehirde günbatımının en güzel izlendiği yerdir. Eğer bir defa dahi olsun Salacak’tan günbatımını izlemediyseniz, Ayasofya’ya, Sultanahmet’e, Haliç’e, Galata Kulesi’ne, Salacak sırtlarından bakmadıysanız İstanbul’un tadına tam manasıyla vardığınız söylenemez. İSTİSNAİ SİVİL MİMARİ Çürüksulu, Salacak’a deniz cihetinden baktığınızda hemen dikkatinizi çeker. Setin üzerine, sanki doğal bir yükseltiymişçesine büyük bir uyumla inşa edilmiş aşı boyalı ahşap bir yapıdır. Salacak’ta sahil yolu yapılmadan evvel, bulunduğu yamacın bitimi deniz olduğu için yapıya yalı denmesi doğaldır. Bir zamanlar Çürüksulu alışık olduklarımıza benzemese de ait olduğu topografyayla son derece uyumlu istisnai bir yalıdır. TURGUT CANSEVER’İN RESTORASYONU Cumhuriyet döneminde Büyükelçi Muharrem Nuri Birgi’ye geçen yalı, 1968-1971 arasında Turgut Cansever tarafından restore edilmiş. Cansever, özgün ve itinalı bir restorasyon ile yalıyı kusursuzca ayağa kaldırmış. İşte bu restorasyon sırasında ortaya çıkarılan kimi unsurların 16-17. yüzyıllardan izler taşıdığı görülmüş. Bu yenileme çalışması sırasında binanın asli unsuru olmayan ve sanat değeri bulunmayan birçok ekleme de kaldırılmış. Yalı bu restorasyondan sonra Muharrem Nuri Birgi tarafından konut olarak kullanılmış. Bu dönemde evde düzenlenen davetlerde dönemin NATO Genel Sekreteri de dahil dünyaca ünlü simalar, politikacı ve sanatçılar ağırlanmış. İstanbul’un sivil mimarisinin bu nadide örneği böylelikle dünya sahnesine çıkarılmış. Birgi’nin vefatının ardından yalı Bayazıt Ailesi’ne geçmiş. SAKIZ AĞAÇLARI 687 metrekarelik kullanım alanına sahip iki katlı yalının dört dönümlük bakımlı bir bahçesi var. Muhteşem sakız ağaçlarıyla süslü bahçeyi doğal bir sınır oluşturan servi ağaçları çevreler. İki havuzlu bahçenin, eskiden denize kadar inen arsasının deniz kıyısındaki şeridi, 1990’ların başında Üsküdar-Harem sahil yolu inşaatı esnasında kamulaştırılmış ve yalının deniz ile bağı kopmuş. KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ Yalının sakinlerine dair geçmişini bugünden iki yüzyıl kadar öncesine, Tırnakçızadeler ailesine kadar sürebiliyoruz. Yalı bu ailenin mülkü iken bugün mevcut olmayan ikinci bir bölüm ile beraber haremlik ve selamlık olarak kullanılıyormuş. Miras olarak ailenin genç üyelerine paylaştırıldığında haremlik-selamlık bölümleri iki ayrı konuta dönüştürülürken yalıya eklemeler yapılmış ve orijinal dokusu bozulmuş. 19. yüzyılın sonlarına kadar Tırnakçızade ailesinde kalan yalı ve bitişiğindeki ikinci yapı daha sonra Çürüksulu Ahmed Paşa ve ailesine geçmiş. Yapı bugün yaygın olarak bilinen ismini de Ahmed Paşa’dan almış. Ahmed Paşa vefat edince yalı kızı Belkıs Hanımefendi’ye kalmış. Onun yalıya sahip olduğu dönemde, muhtemelen 1910-1930 yılları arasında yalı iki büyük onarım geçirmiş. ÇÜRÜKSULU’NUN TARİHİ Yalının inşa tarihi kesin olarak bilinmiyor ancak restorasyon sırasında keşfedilen bazı mimari unsurlarının geçmişi 16-17 yüzyıllara kadar uzanıyor. Binanın kuzey-güney aksının hemen altında bulunan tonozlu bölüm burada daha evvelden başka bir yapının bulunduğunu işaret ediyor. ERKEN OSMANLI DÖNEMİ Bir erken Osmanlı yapısı ya da belki bir Bizans yapısı. Hatta kimi kaynaklara bakılırsa yalının inşaasında Bizans yapılarından parçalar kullanılmış olabilir. Basit bir akıl yürütmeyle bu kadar özel bir konumda bulunan yapının yerinde evvelden başka yapılar olması ve yapıda bunlardan kalan malzemelerin kullanılması gayet doğaldır diyebiliriz. Önümüzdeki hafta bu köşede görüşünceye dek iyi gezmeler, iyi seyirler.

25 Ekim 2018 Perşembe