HABER: ŞEREF KILIÇLI İstanbul Otomobil Sporları Kulübü (İSOK) tarafından İTO, Budget, B-Plas, FIAT, Intercity ve Tuzla Belediyesi’nin katkıları ile organize edilen 39. İstanbul Rallisi, 20-21 Ekim’de gerçekleşti. Ralli, geçen yıl vefat eden İTO Başkanı İbrahim Çağlar’ın anısına “İTO-İbrahim Çağlar 39. İstanbul Rallisi” adıyla düzenlendi. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, yarıştan önce yaptığı açıklamada, geçen yıl vefat eden merhum İTO Başkanı İbrahim Çağlar’ı bu vesileyle rahmetle andıklarını söyledi. Intercity İstanbul Park pisti ana tribün arkasından start alan rallide, 46 ekip iki gün boyunca 292.26 kilometrelik parkurda 9 etapta mücadele etti. Ekipler, toplam 108.63 kilometre olan Ballıca, Göçbeyli, Yeni Darlık, Esenceli ve İTO Powerstage özel etaplarında en iyi zamana ulaşmaya çalıştı. 28 ekip finiş podyumuna ulaşmayı başardı. Ralli sonucunda, Ford Motorsport Turkey takımından Ford Fiesta R5 ile Yağız Avcı-Onur Vatansever, birinci oldu ve bu sezon dördüncü galibi-yetini elde etti. Rallinin ikinci-liğini BC Vision Motorsport takımından Skoda Fabia R5 ile Dağhan Ünlüdoğan-Aras Dinçer, üçüncülüğü de Ford Motorsport Turkey takımından Ford Fiesta R5 ile Deniz Fahri-Bahadır Gücenmez ekipleri elde etti. KLASİKLER DE VAR 35 yaş üzeri klasik ralli otomobillerine açık ‘historic klasmanını’ Murat 131 ile yarışan Levent Gür-Oytun Albayrak ekibi kazandı. Ekip Kategori 1 birinciliğinin de sahibi oldu. Benzer bir otomobille yarışan Gerçek Sunman-Bahar Sunman çifti kürsünün ikincilik basamağında yer alırken, BMW 2002 Ti ile Haydar Güçlü-Hakan Kanca ekibi de üçüncülüğü ve Kategori 2 birinciliğini elde etti.

31 Ekim 2018 Çarşamba

HABER: CEYHUN KUBURLU Devlet, özel sektör ve ailelerin işbirliği ile son yıllarda tenise olan ilgi arttı. Bu desteğin ardından uluslararası başarıların da gelmesi, gençleri tenise yöneltti. Bugün Türkiye’de 40 bin civarında lisanslı tenisçi bulunurken, tenis kulübü sayısı da 400’e yaklaştı. Tenis kortlarının sayısı ise yeni konut projeleriyle beraber 10 bini buluyor. GENÇLER İLGİ DUYUYOR Tenise ilgi duyan kesimin genç nesil olduğunu dile getiren uzmanlar, “Özellikle spor ürünleri satan mağazalara baktığımızda tenis oynayan ve yaşı 35’in üzerinde olan kişi sayısının fazla olduğunu gözlemliyoruz. Ancak bu kişiler daha çok sitelerindeki kortlarda hobi amaçlı oynuyor” yorumunu yapıyor. Türkiye’de son yıllarda giderek yaygınlaşan teniste lisanslı sporcu sayısı da her geçen yıl hızla artıyor. Dünya tenisinde söz sahibi olacak bir nesil yetiştirmeyi hedefleyen Türkiye’de lisanslı sporcu sayısının 40 bini bulduğu tahmin ediliyor. 20 yaş ve altındaki tenisçi sayısının ise 22 bini aştığı belirtiliyor. ANADOLU’YA YAYILIYOR Ancak tenis sporunun en önemli sorunu “zengin sporu” olarak algılanması. Aynı durum golf için de geçerli. İşte bu algıyı kırmak için belediyelerle birçok çalışmalar yürütülüyor. Sadece İstanbul, İzmir, Ankara ve Bursa gibi büyükşehirlerde değil, Anadolu’nun uzak noktalarından da genç tenisçilere ulaşılmaya çalışılıyor. Bunun için ekipman tedariki ve kortlar sağlanıyor. Ayrıca başarılı sporcuların daha fazla medyada yer alması sağlanarak örnek teşkil etmeleri amaçlanıyor. 15 BİN KADIN SPORCU Teniste özellikle kadın sporcuların sıçraması dikkat çekiyor. 25 yaş altında 15 bin kadın sporcu lisanslı olarak tenis oynuyor. Uzmanlar, uzun vadede tenisçi sayısının 100 binleri bulması için yatırım yapıldığını belirtiyor. EN FAZLA TURNUVAYA SAHİP İKİNCİ ÜLKEYİZ Türkiye, özellikle büyük şehirler ve güney sahillerindeki turistik tesislerde ev sahipliği yaptığı çok sayıda uluslararası turnuvayla, ABD’nin ardından dünyada en fazla turnuvaya sahip ikinci ülke konumuna geldi. Ülkemizde halen birçok turnuva düzenleniyor. Tenisin yaygınlaştırılmasıyla bu turnuvaların sayısının da artması bekleniyor. Aynı zamanda daha fazla sponsor desteğinin sağlanması da yeni tenisçiler için çok önemli. Önümüzdeki dönemde hem turnuva hem de bu alana destek veren sponsor şirketlerin sayısının artması hedefleniyor. AİLE DESTEĞİ İLE YILDIZLARI PARLADI Uzmanlar teniste ailelerin çocuklarına sonuna kadar destek olması gerektiğini belirtiyor. Birçok ünlü raketin yıldızının ailelerinden aldığı destekle parladığını belirten uzmanlar, “Tenis dünyasının yıldızlarına başarıya giden yolda en büyük destek, aile bireylerinden geldi. Neredeyse her maçta tribünlerde bulunan ABD’li Serena ve Venus Williams kardeşlerin anne ve babası, Rus Maria Sharapova’nın babası, İspanyol Rafael Nadal’ın amcası, İsviçreli Roger Federer’in eşi ve Büyük Britanyalı Andy Murray’nin annesi, sporseverlerin akıllarında en az tenisçiler kadar yer etti. Tenis kortlarında birer yıldız haline gelen akrabalarından desteklerini esirgemeyen aile bireyleri, sporcuların unutulmaz başarılara ulaşmasında kilit rol oynadı” diyor.

31 Ekim 2018 Çarşamba

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’da ekmek üreticilerinin ekmeğe 34 aydır zam yapmadıklarını, bu fedakarlığa bakkal ve zincir marketlerin de daha fazla katılmaları gerektiğini söyledi. Avdagiç, “34 aydır zam görmeyen ekmekte maliyetin yükünü marketler ve bakkallar, fırıncılarla paylaşmalı. Böylece, üretici ile nimeti de maliyeti de bölüşmeli. Bu fedakarlığın büyük kısmının ekmek üreticilerinde kalması doğru değil. Bakkal ve zincir marketlerin de bu yüke omuz vermeleri gerekir. Ekmekte dağıtıcının komisyon payı, fiyat 125 kuruş kaldığı sürece 10 kuruşla sınırlandırılmalı” dedi. 4 EKMEKTEN 3’ÜNÜ BAKKAL VE MARKETLER SATIYOR İstanbul’da 250 gram ekmeğin satış fiyatının 125 kuruş olarak tespit edildiğini hatırlatan Avdagiç, şunları söyledi: “İstanbul’da her 4 ekmekten 3’ü bakkal ve marketler eliyle satılıyor. Marketler de fırından ekmeği belirli bir indirim oranıyla alıyorlar. Ticaret Bakanlığımız, bu indirime bir süre önce yüzde 15 sınırı getirdi ve dağıtıcıların ekmekte üreticiden yüzde 15'ten fazla komisyon isteyemeyeceğini ifade etti. Yüzde 15 iskontonun karşılığı da 19 kuruş civarında. Geldiğimiz noktada ekmek üreticileri un, işçilik ve enerji fiyatlarındaki artışlara rağmen büyük bir fedakârlıkla ekmek fiyatlarını artırmazken, dağıtım için ödedikleri yüzde 15 komisyon oranı yüksek kalmıştır. Bu noktada Bakanlık tarafından yeni bir düzenleme yapılmasının doğru olacağı kanaatindeyiz.”

30 Ekim 2018 Salı

İTO Başkanı Avdagiç: - “İstanbul Havalimanı ile Türkiye’yi küresel ticarette geleceğe uçuracak tarihi İpek Yolu gökyüzünde hayat bulacak. Cumhuriyet’in 95. yılını bir başyapıt ile kutlamanın heyecanını yaşıyoruz.” - “Artık havacılığın küresel ticaret üzerindeki çarpan etkisini çok daha fazla yaşayacağımız bir üssümüz var.” - “Türkiye şimdi sadece doğu ile batıyı değil, tüm dünyayı birleştiren bir köprü oldu.” İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ilk fazı hizmete açılan İstanbul Havalimanı için, “İstanbul Havalimanı ile Türkiye’yi küresel ticarette geleceğe uçuracak tarihi İpek Yolu gökyüzünde hayat bulacak. Cumhuriyet’in 95. yılını bir başyapıt ile kutlamanın heyecanını yaşıyoruz” dedi. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayan Avdagiç, “Yeni havalimanıyla e-ticaret kargosunda üs haline geleceğiz. Türkiye şimdi sadece doğu ile batıyı değil, tüm dünyayı birleştiren bir köprü oldu. 100. yıl gururunu yaşayacağımız 2023’e beş kala, adeta ‘yatırımların yatırımı’ olan yeni havalimanı ile bize bu heyecanı yaşatanları Türk Milleti daima hayırla anacak” diye konuştu. Avdagiç, “Artık havacılığın küresel ticaret üzerindeki çarpan etkisini çok daha fazla yaşayacağımız bir üssümüz var. İstanbul yeni havalimanının yıllık 5.5 milyon tonluk hava kargo kapasitesi ile de öne çıkacak. Küresel ekonomik büyüme, artan sanayi üretimi ve dünya ticaretindeki her yükseliş, yeni havalimanını da bir üst lige ulaştıracaktır” diye konuştu. 5.5 MİLYON TON KARGO KAPASİTESİ Küresel perakende e-ticaret pazarının bu yıl 2.8 trilyon dolara ulaşacağını kaydeden Şekib Avdagiç, şunları söyledi: “Tahminlere göre 2021’de e-ticaret hacmi 4.9 trilyon dolara çıkacak. Uçaklarla taşınması zorunlu çabuk tüketilmesi gereken ve elektronik, ilaç gibi pahada bu yüksek ürünler, İstanbul’a ciddi bir ticaret akışı sağlayacak. Dünyada her yıl 6 trilyon dolar değerinde ürün hava kargo ile naklediliyor. Bu 6 trilyon dolar, küresel ticaretin de değer olarak yüzde 35’ini temsil ediyor. İnanıyoruz ki, dünyanın en büyük havalimanının İstanbul'da olması ticaret ve lojistikte Türkiye’nin stratejik konumunu çok daha nitelikli hale getirecek.” Şekib Avdagiç, Türk Hava Yolları’nın (THY) yeni havalimanına 2 milyon ton kapasiteli bir kargo yatırımı planladığını belirtti. Avdagiç, yeni havalimanının dört etabı tamamlandığında, yıllık 5.5 milyon tonluk hava kargo kapasitesinde Türk girişimcisinin mallarının önemli bir yer alacağına inandıklarını söyledi. Avdagiç, “Türk malları bu sayede dünyada çok daha hızlı şekilde dolaşıma girecektir” dedi. 300’DEN FAZLA NOKTAYA UÇUŞ Her gün 200 bin uçak yolcusunun yeni havalimanına ineceğini hatırlatan İTO Başkanı Avdagiç, 2028’de havalimanının tüm etaplarının tamamlanmasıyla 200 milyon yolcu kapasitesine ulaşılmış olacağını ifade etti. Avdagiç, yeni havalimanına aynı anda 30 geniş gövdeli uçağın yanaşabileceğini ve yolcuların 100’ün üzerinde havayolu şirketi ile dünyada 300’den fazla güzergaha uçabileceğini kaydetti. Avdagiç, “Bu, milyonlarca turistin, transit uçuşunda uğradığı İstanbul’da 20 dolara e-vize alıp, kentin tarih dolu sokaklarında dolaşması ve yüksek hızlı trenle tekrar havalimanına dönebilmesi demektir” ifadesini kullandı.

28 Ekim 2018 Pazar

HABER: ŞEREF KILIÇLI Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, karayolu taşımacılığında, 1 Kasım’da yürürlüğe girecek Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetim Sistemi (U-ETDS) hakkında, İstanbul Ticaret Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu. İSTATİSTİKLER İLK KEZ BELLİ OLACAK “Bugüne kadar, karayolunda seyahat eden yolcu veya taşınan yüklere ilişkin ülke olarak elimizde herhangi bir bilgi kaynağı maalesef bulunmuyordu” diyen Bakan Turhan, şöyle konuştu: “Yolcu taşımacılığıyla ilgili olarak ülkemizde günlük ne kadar yolcu taşınmakta, bu yolcular nereden nereye seyahat etmekte, en çok kullanılan güzergahlar hangileri, yolcularımızın seyahat sıklığı ve seyahat ettiği saat dilimleri, mevsimsel hareketlilik, senelik zaman tarifelerinin takibi, engelli yolcuların hareketleri bilinmiyordu. Ayrıca eşya ve kargo taşımacılığıyla ilgili olarak ülkemizde günlük ne kadar eşya ve kargo taşındığı, taşınan eşya ve kargoların nereden nereye taşındığı, hangi güzergahların sıklıkla kullanıldığı, ortalama ağırlıkları, kullanılan taşıtın cinsine kadar sayamadığımız birçok veriye sıhhatli olarak erişim bugüne kadar mümkün değildi. Ancak, 8 Ocak 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan yeni Karayolu Taşıma Yönetmeliğimizle yasal altyapısı oluşturulan U-ETDS ile bugüne kadar erişimi mümkün olmayan tüm bilgilere anlık olarak ulaşmak mümkün hale gelecek.” ANLIK TAKİP KAPSAMLI KAYIT Taşınan yolcu, eşya ve kargonun artık anlık olarak takibinin yapılarak, ülke genelinde karayolu taşımacılığının kapsamlı şekilde kayıt altına alınacağını belirten Bakan Cahit Turhan; sistemin e-devlet ile de entegre olacağını vurguladı. Bakan Turhan, sistemi şöyle özetledi: “Yeni sistemle, taşımacılık sektörüne ilişkin arz/talep dengesi, verimlilik, kapasite kullanımı ve ihtiyaçlar tespit edilebilecek ve zaman kaybedilmeden buna ilişkin gerekli tedbirlerin alınması imkanı doğacak. Diğer önemli bir yenilik ise taşımacılarımıza Bakanlığımız ile ilgili yapacakları her türlü işlemi e-devlet yoluyla yapma imkanı sağlanacak. Yetki belgesi işlemleri, taşıt ilave işlemleri, güzergah ilave işlemleri, zaman ve fiyat tarifelerine ilişkin işlemler gibi birçok işlem, 7/24 e-devlet portalı üzerinden zaman ve mekan kısıtlaması olmaksızın gerçekleştirilebilecek.” SİSTEM NASIL İŞLEYECEK? Sistemin işleyişi hakkında da bilgi veren Bakan Turhan, şunları söyledi: “U-ETDS sistemi, öncelikle bir takip sistemidir. Bu çerçevede, taşımacılarımız yaptığı faaliyetleri elektronik olarak Bakanlığa iletecek. 1 Kasım itibariyle de bu bilgilerin gönderilmesi zorunlu hale getiriliyor. Bu kapsamda Bakanlığımızca, ilk etapta yolcu taşımacılarımızın U-ETDS sistemine bilgi gönderilmesini teminen, gerekli veri tabanı hazırlıkları, web servis uygulamaları ile e-devlet portalı üzerinden veri girişlerine imkan sağlayacak elektronik altyapı hazırlandı. Bu çerçevede, taşımacılarımız yaptığı faaliyetleri iki yolla elektronik olarak iletebilecek. Bunlardan birincisi ‘web servis’ denilen yöntem. Bu yöntemde taşımacılarımız, kendi kullandıkları yazılımları kanalıyla istenilen bilgileri (yolcu bilgileri, sefer bilgileri, personel bilgileri), başka herhangi bir zahmete girmeden Bakanlığın veri tabanına elektronik yolla gönderebilecek. İkinci yol ise herhangi bir yazılım kullanmayan firmaların elle kestikleri bilet bilgilerini e-devlet üzerinden kendi şifreleriyle sisteme girmeleri. Bu yol birinci yoldan daha zahmetli olsa da, taşımacılarımız açısından bir alternatif olarak değerlendirilebilir.” VERİMLİLİK VE GÜVENLİK ARTACAK U-ETDS’nin sağlayacağı faydalara da dikkat çeken Bakan Cahit Turhan, sözlerine şöyle devam etti: “Söz konusu bilgilerin elektronik olarak takip edilmesi ve daha sonra raporlanması suretiyle taşımaların disiplin altına alınması, arz/talep dengesinin kurulması ve verimsiz taşımacılık ile ihtiyaçtan fazla taşıtların sektöre girmesinin önüne geçilebilecek. Yine taşınan yolcu açısından, tüm taşınan yolcuların bilgileri güvenlik birimleriyle paylaşılması suretiyle asayişe yardımcı olunabilecek. Ayrıca taşınan yolcu, eşya ve kargo bilgilerinin kayıt altına alınmasıyla elde edilen gelirin takibi ve vergilendirmesinde, bu verilerden yararlanılması imkanı doğacak. Ekonomik olarak bir diğer katkısı da, verimli bir taşımacılık sisteminin kurulması suretiyle dolaşımda bulunan taşıt sayısı azaltılabilecek. Dolayısıyla taşıma maliyetlerinin düşürülmesine de katkı sağlanabilecek.” TAŞIMACILIĞIN GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİRECEK U-ETDS’nin karayolu taşımacılık sisteminin geleceğinde oynayacağı role de vurgu yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, şunları söyledi: “Ülkemizin karayolu taşımacılığına ilişkin 2023 vizyonunda, disiplin altına alınmış, takip edilebilir ve daha güçlü bir yapıya sahip bir sistemin oluşturulması çok önemli. U-ETDS marifetiyle karayolu taşımacılığının bundan böyle gerçek zamanlı ve rakamsal olarak ölçülebilmesi mümkün olacak. Bu çerçevede, taşımacılık sistemimizin en ince ayrıntısına kadar kayıt altına alınması ve takip edilmesi suretiyle sektörde faaliyet gösteren firmalarımızın daha güçlü bir şekilde faaliyetlerini sürdürebilmeleri için gerekli tedbirlerin devlet tarafından alınması imkanı da sağlanacak. U-ETDS sistemini, her şeyden önce taşımacılarımızın sahiplenmeleri ve sisteme entegrasyonlarından herhangi bir tereddüt yaşamamaları gerekiyor. Çünkü ülkemizdeki taşımacılık sistemimizin geleceğini, U-ETDS sistemi şekillendirecek.” YENİ SİSTEMİN KAPSAMA ALANI U-ETDS uygulaması, A1, A2, B1, B2, D1, D2 yetki belgeli karayolu yolcu taşımacıları ile C2, C3, K1, K3, L1, L2, N1, N2, R1, R2 belgeli karayolu eşya ve kargo taşımacılarını kapsıyor. VERİLER BAKANLIKLARLA PAYLAŞILACAK Yeni sistemle örneğin şehirlerarası bir otobüs firması, belirtilen saatteki sefere göndereceği taşıtın plakasını, ATS bilgilerini, taşıtta görevli personel ve yolculara ait bilgileri seyahat başlayıncaya kadar sisteme girmek zorunda olacak. Turizm taşımacılığı yapan bir firma, sefere göndereceği taşıtın plakasını, ATS bilgilerini, taşıtta görevli personel ve yolculara ait bilgileri seyahatin başlangıç saatinden en geç 1 saat önce U-ETDS sistemine işleyecek. Yurtiçi veya uluslararası taşımacılık yapan bir lojistik firması, taşımasını üstlendikleri eşyalara ait gönderici ve alıcı bilgilerini, fatura/e-fatura veya irsaliye bilgileriyle birlikte eşyanın kabul edildiği saatten, en geç 6 saat sonrasına kadar yine U-ETDS sistemine işlemek zorunda olacak. Sistemin önemli bir özelliği de verilerin İçişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı ile paylaşılabilecek olması.

26 Ekim 2018 Cuma