Kaynak ihtiyacına sermaye piyasaları teklifi

Büyüme yönünden elverişli ortamın yaratılmasında uygun maliyetli, uzun vadeli finansman kaynağı en önemli faktörlerden biri. Bu kaynak, ancak uzun vadeli fon teminine imkan tanıyan sermaye piyasalarından elde edilebiliyor. Konu hakkında açıklama yapan Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı Erhan Topaç, reel sektörün ihtiyaç duyduğu öz kaynak ve uzun vadeli kaynak gereksiniminde sermaye piyasasından en verimli şekilde yararlanılması gerektiğine inandıklarını söyledi. Topaç,“Mevcut durumda şirketlerin sermaye piyasasından yeterince yararlanmadığını görüyoruz” dedi. REKABET DEZAVANTAJI TSPB Başkanı Topaç “Borsa İstanbul’da kote olan şirket sayısı Türkiye ekonomisinin boyutuna göre düşük olup ilk 500 İSO şirketinin sadece 72’si ve ikinci 500 İSO şirketinin sadece 30’u. Yani toplam 102 İSO1000 şirketi halka açıldı. Ayrıca son dönemde yapılan düzenlemeler nedeniyle halka kapalı şirketler ile halka açık şirketler arasında önemli rekabet dezavantajı oluşmuş durumda. Bu durum halka açılmaların cazibesini olumsuz etkiliyor” dedi. KONGRE 13-14 KASIM’DA Erhan Topaç,birlik olarak Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’ni, her geçen yıl daha geniş kapsamlı ve daha yüksek katılımcı sayısı sağlayacak şekilde gerçekleştirmeye gayret ettiklerini ifade etti. Topaç, bu yıl 13-14 Kasım’da ‘Gelecek’ temasıyla düzenleyecekleri kongrenin, ulusal ve uluslararası alandan etkili isimleri ağırlayacaklarını belirtti.

09 Ekim 2018 Salı

Atatürk Havalimanı Avrupa üçüncüsü

Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı (Eurocontrol) eylül ayı verilerini yayımladı. Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Funda Ocak, Türkiye verileri hakkında açıklamada bulundu. Funda Ocak, “Eurocontrol İstatistiksel Referans Bölgesi’nde tarifeli uçuşlarda Frankfurt Havalimanı günlük ortalama 646.9 kalkışla ilk sırada yer aldı. Atatürk Havalimanı ise günlük ortalama 572.1 kalkışla üçüncü oldu” dedi. GENEL ARTIŞ YÜZDE 4.9 Ocak, yaptığı açıklamada, Türkiye’de eylül ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre inen uçak sayısında yüzde 7.2, kalkan uçak sayısında yüzde 7.3, transit üst geçişlerde yüzde 10.9 artış görüldüğünü söyledi. Ocak, genel artış oranının ise yüzde 4.9 olduğunu belirtti. CHARTER’DA ANTALYA ŞAMPİYON Funda Ocak, charter uçuşların eylül şampiyonunun yine Antalya Havalimanı olduğunu vurgulayarak, “Bu havalimanımız charter uçuşlarda günlük ortalama 144.7 kalkışla ilk sırada yer aldı. Ayrıca bu havalimanımızda charter uçuşlar eylül sonu itibarıyla bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20.7 arttı. Antalya, eylül ayında charter uçuşlarda ikinci sıradaki Tel Aviv Ben Gurion Havalimanı’nın dört katından fazla charter uçuş gerçekleşti” dedi.

09 Ekim 2018 Salı

Akdeniz’de ilk sondaj bu ay

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Türkiye’nin ilk sondaj gemisi Fatih, bu ay Akdeniz’de ilk sondajını gerçekleştirecek” dedi. Fatih’in, Antalya açıklarında çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Bakan Dönmez, “İnşallah, ikinci gemiyi de yakın bir zaman içerisinde filomuza katacağız. Özellikle Akdeniz’de uluslararası hukuktan kaynaklı kaynaklarımızı sonuna kadar koruyacağız. Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemimiz de Türkiye Petrollerine ait uluslararası sahalarda sismik çalışmalarına devam edecek” dedi. Bakan Dönmez, 9. Türkiye Enerji Zirvesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, Milli Enerji ve Maden Politikası kapsamında Türkiye’nin sadece cari açığın kapatılması anlamında değil, enerji teknolojilerinde de önemli adımlara imza attığını ve enerjide başlatılan AR-GE dönüşümünün Türkiye’yi önemli bir üretim üssü haline getireceğini söyledi. ÖZEL SEKTÖR ELİYLE Türkiye’nin yerli kaynaklarını maksimum seviyede kullanmak zorunda olduğunu ifade eden Dönmez, bu kaynakların özel sektör eliyle yatırıma dönüşmesi için gerekli çalışmaları yaptıklarını vurguladı. Bakan Dönmez, bu kapsamda ilk Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) güneş ve rüzgar ihalelerini geçen yıl gerçekleştirdiklerini ifade ederek, dünyanın en büyüklerinden biri olacak 1,200 megavatlık offshore (denizüstü) rüzgar enerjisi YEKA ihalesi için tekliflerin 23 Ekim’e kadar alınacağını hatırlattı. YENİ İHALEYE DAVET Bin megavatlık YEKA GES-2 projesi için geçen hafta ilana çıkıldığını dile getiren Dönmez, "Batarya depolama sistemi için ayrı bir ihale ve yol haritası düzenlemeyi kararlaştırdık. Türkiye’ye yatırım yapan hiçbir yatırımcı kaybetmedi, bundan sonra da kaybetmeyecek. Yerli ve yabancı yatırımcılarımızı yeni YEKA yatırımlarına davet ediyorum. Gelecek 10 yılda hem rüzgar hem de güneş enerjisinde 10’ar bin megavatlık kapasiteyi hayata geçirmeyi planlıyoruz” diye konuştu. Dönmez, yerli kömürde de benzer ihale modellerinin gerçekleştirildiğini ve çevreye duyarlı yeni nesil termik santrallerin hayata geçirilmesi için önemli çalışmaların olduğunu aktardı. YATIRIM VE TASARRUF Enerji verimliliğinin Türkiye’nin enerji politikalarında önemli bir yer tuttuğuna dikkati çeken Dönmez, “2023 yılına kadar yaklaşık 10 milyar dolarlık yatırımın karşılığını 2033’e geldiğimizde yaklaşık 30 milyar dolar olarak geri alacağız. Türkiye’de enerjinin uygun sunulması israf edileceği anlamına gelmez” dedi. NÜKLEER ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR Bakan Dönmez, Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili çalışmaların aralıksız sürdüğünü söyledi.Nükleer santrallerin Türkiye’nin enerji sepetindeki en önemli bileşenlerden biri olacağını ve 2023’te Akkuyu’da ilk reaktörün işletmeye alınmasının planlandığını aktaran Dönmez,Sinop Nükleer Santrali’nde fizibilite ve inceleme çalışmalarıyla birlikte üçüncü nükleer santral için de Çin şirketiyle ilgili görüşmelerin sürdüğünü anlattı. DOĞALGAZ DEPOLAMA HACMİ Doğalgazda da depolama çalışmalarının devam ettiğini ifade edenDönmez, temel hedefin 2023’e kadar yıllık gaz tüketiminin asgari yüzde 20’sini depolayacak kapasiteye ulaşmak olduğunu vurguladı. Dönmez, gelecek hafta önemli bir yatırımın hayata geçirileceğini, yıllık 10 milyon ton işleme kapasitesine sahip STAR Rafineri’nin açılışının planlandığını bildirdi.

09 Ekim 2018 Salı

‘En zorunu geride bıraktık’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27. Dönem 2. Yasama Yılı’nın açılışı dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda milletvekillerine hitap etti. Erdoğan, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak ülkenin yönetiminde sorumluluk sahibi olduğu tüm dönemlerde, ekonominin her zaman özel önem verdiği konu olduğunu söyledi. KESİNTİSİZ MÜCADELE “Türkiye’yi 3.5 kat büyütürken ve zenginleştirirken, bundan milletimizin her kesiminin faydalanmasını sağladık. Çalışan, yatırım yapan, üreten, ihraç eden, istihdam oluşturan bir ülke olarak adeta yepyeni bir kalkınma modeli ortaya koyduk” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İçinden geçtiğimiz bu kesintisiz mücadele dönemi, bize daha güçlü olmamız gerektiğini bir kez daha göstermiştir” mesajını verdi. ABD YÖNETİMİNE MESAJ Verilen mücadeleye destek olanların millet tarafından el üstünde tutulduğunu belirten Erdoğan, ­şöyle konuştu: “Ekonomide içinden geçtiğimiz hassas dönem, herkes açısından çok daha büyük bir imtihan, çok daha büyük bir ayrıştırma vesilesi haline dönüşmüştür. Türkiye’nin ekonomi konusunda ihtiyacı olan reformların neler olduğunu en iyi biz biliyoruz. Ancak bir süredir yaşadığımız ve kurdaki yükselişin sebep olduğu hadiselerin, ülkemizin ekonomik gerçekleriyle, eksikleriyle ilgisi olmadığı çok açıktır. Amerikan yönetimi, aramızdaki siyasi ve hukuki sorunları, diyalog yerine tehdit ve şantaj diliyle çözmeye çalışmak suretiyle bu yanlış yola girmiştir. Güya bize bedel ödetmeyi amaçlayan bu yöntem, aslında en büyük zararı, orta ve uzun vadede Amerika’ya vermektedir. Çin ve Avrupa Birliği başta olmak üzere pek çok ülkeyle adeta bir ticaret savaşına tutuşan Amerika, Türkiye’ye yönelik ekstra uygulamalarıyla güvenilirliğini iyice yitirmiştir.” YEP ÖNEMLİ BİR ADIM Türkiye ekonomisinin, tehditlerle ve saldırılarla yıkılmayacak kadar güçlü olduğunu, kurdaki yükselişin yol açtığı belirsizliğin yavaş yavaş ortadan kalktığını belirten Erdoğan, “Bütçe disiplininden en küçük bir taviz vermiyoruz. Ülkemizin uluslararası piyasalardaki görünümünü güçlendirecek adımları birer birer atıyoruz” dedi. Türkiye’nin kimseden para talep etmediğini, tüm çabanın, uluslararası sermayenin ülkede yatırım yapmasını sağlamak olduğunu söyleyen Erdoğan, “Bunun için gereken her türlü desteği ve güvenceyi veriyoruz. Ekonomimizin dengelerini, finanstan yatırımlara kadar her alanda tahkim etmeye yönelik programları dikkatle hayata geçiriyoruz. Yeni Ekonomi Programı (YEP) bunun en önemli adımlarından biri” diye konuştu. SIKINTILARI BİLİYORUZ Sanayicinin, tüccarın, esnaf ve sanatkârın, tarım sektörünün, ücretli kesimin yaşadığı sıkıntıları çok iyi bildiklerini ifade eden Erdoğan, “Enflasyondan, faizlerden, döviz kurundan bunalan, işini çevirmekte zorlanan herkesin yaşadıklarını yakından takip ediyoruz. Bankacılık sektörünün hareket alanının daralmasından kaynaklanan finans sıkışıklığının yol açtığı zincirleme sorunların öneminin ve aciliyetinin de farkındayız. Tüm bu sıkıntıların çözümüne yönelik hazırlıklarımız, çalışmalarımız var” değerlendirmesini yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “En zorunu geride bıraktık, inşallah bundan sonra her şey daha kolay olacak. Bugüne kadar nasıl her sıkıntıyı milletimizle kol kola, omuz omuza vererek aştıysak, bugünleri de inşallah aynı şekilde geride bırakacağız. Çıktığımız bu uzun ve zorlu yolculukta Meclisimizle, siz değerli milletvekillerimizle birlikte yürüyecek, mücadeleyi birlikte verecek, başarıyı birlikte yakalayacağız.” FIRSATÇILARA MEYDAN YOK “Hiçbir sanayicimizi, tüccarımızı, çalışanımızı, vatandaşımızı vicdan ve ahlak yoksunu tefecilerin, iyi günde ortaya çıkıp kötü günde kaybolan fırsatçıların insafına terk etmeyeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, serbest piyasa ekonomisi kurallarından taviz vermeden, gereken her türlü tedbiri alıp uygulayacaklarının da altını çizerek şöyle konuştu: “Dengeleme, disiplin ve değişim üzerine kurulu yeni bir ekonomi programı hazırladık. Kredi imkânlarını genişletip kolaylaştıracak, yatırımları teşvik edecek, üretime, istihdama ve ihracata öncelik verecek bir ekonomi anlayışıyla Türkiye’yi yeniden yükselişe geçirmekte kararlıyız. Milletimizden biraz daha sabırlı olmasını, ülkesine ve yönetimine güvenmesini istiyorum.”

09 Ekim 2018 Salı

Ekmek fiyatında artış yok

İstanbul Valisi Vasip Şahin, kent genelinde 1 lira 25 kuruşa satılan ekmek fiyatında bir değişiklik olmayacağını söyledi. Vali Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Mevlüt Uysal, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç ve İstanbul Esnaf Odaları Birliği Başkanı Faik Elmas ile birlikte yaptığı açıklamada, ekmek fiyatının değişmemesi yönündekarar alındığını kaydetti. Ülkenin içinden geçtiği ekonomik dalgalanma döneminde, tüketicilerin alım gücüyle ilgili zaman zaman birtakım beklentilerinin olduğunu ifade eden Vali Şahin, şunları söyledi: “Hem Esnaf Odaları hem de Ticaret Odası’nın yapmış olduğu toplantılar neticesinde bir karara varıldı. İstanbul’da 2016’nın başından beri 250 gramlık ekmek, 1 lira 25 kuruştu. Bu noktada 250 gramlık ekmek fiyatında herhangi bir değişiklik yok.” UYGULAMADA BİRLİK İstanbul’da faaliyet gösteren fırıncıların bazılarının Esnaf Odaları, bazılarının ise Ticaret Odası üyesi olduğunu dile getiren Şahin, şöyle devam etti: “Dolayısıyla Esnaf Odaları’na kayıtlı olanlar 2016 yılında belirlenen fiyatlarla satışa devam ediyordu. Aynı şekilde Ticaret Odamız da yaptığı toplantılarla nihai karar olarak Esnaf Odalarımızla birlikte aynı noktada buluştu. 250 gramlık ekmeğin 125 kuruş, 200 gram olanın da bir lira olması konusunda uygulama birliğine ulaşmış olduk.” Vali Şahin ayrıca, “Tüketiciyi aldatmaya ya da onlara fahiş fiyatla hizmet vermeye çalışan üretici ya da satıcılarımızla ilgili denetim mekanizması çalıştırılacak” dedi. HALK EKMEK DENGE İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ise Halk Ekmek olarak üretim yaptıklarını söyledi. Uysal, yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Halk Ekmek’te üretimden maksat hem fiyatlarda dengelemeyi sağlamak hem de tüketiciye kaliteli, sağlıklı ekmek ulaştırmaktır. Kapasite olarak günlük 2 milyon ekmek çıkarabiliyoruz. Toplamın yüzde 5’i, 10’u oluyor. Talep geldikçe bunu artırabiliyoruz. Şu anda bizde 250 gramlık ekmek fiyatı 75 kuruş. Rekabet yapmıyoruz. Kamu hizmeti yapıyoruz. İnanıyoruz ki, açıklanan fiyatlar esnafımızı zor durumda bırakmayacak.” ÜRETİCİDEN FEDAKÂRLIK İTO Başkanı Şekib Avdagiç de konuyla ilgili olarak sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda şunları kaydetti: “İki yılı aşkın süredir un fiyatları, işçilik ve enerji fiyatlarındaki artışlara rağmen ekmek üreticisi İTO üyelerimiz, büyük bir fedakârlıkla bu dönemde ekmek fiyatlarını artırmayarak önemli bir duruş sergiliyor.”

09 Ekim 2018 Salı