tatil-sepeti
Kümelenmede model SAHA İstanbul

İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) girişimleri ile 2015 yılında 27 firma ile kurulan, bugün ise 391 üye ile Türkiye’nin en büyük sanayi kümelenmesi olan SAHA İstanbul, 3. Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Genel Kurul, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcıları Hasan Büyükdede ve Mehmet Fatih Kacır, İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’ın katılımlarıyla aynı zamanda savunma, havacılık ve uzay sanayi zirvesine dönüştü. SAVUNMADAKİ BÜYÜME Türkiye’nin 206 üniversite, 1.400’ün üzerinde Ar-Ge ve tasarım merkezi, 83 teknopark, 153 bin Ar-Ge personeli, 112 bin araştırmacı ile güçlü bir altyapıya sahip olduğunu belirten Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, şöyle konuştu: “2023 hedeflerimiz doğrultusunda, savunma sanayinde satış gelirlerimiz 2018 yılında, bir önceki yıla göre, iç pazarda yüzde 20, dış pazarda ise yüzde 31 oranında güçlü bir artış gösterdi. 2013-2018 yılları arasındaki 5 yıllık periyodda, yıllık büyüme hızımız yüzde 9.4. Dünya savunma harcamaları ile karşılaştırıldığında, bu bile başlı başına bir başarı hikayesidir.” UÇTAN UCA YERLİLEŞTİRME SAHA İstanbul’un öncülük ettiği üniversite-sanayi işbirliğinin Türkiye açısından büyük bir öneme sahip olduğuna da dikkat çeken Varank, “TÜBİTAK SAYEM Programı’nın 1. Faz çağrısında kabul edilen lazer hava savunma sistemleri, hava araçları için iklimlendirme sistemleri, havacılık uygulamaları için katmanlı imalatta kullanılabilecek nikel metal toz geliştirilmesi, uydu haberleşme terminal sistemleri ve nano partikül takviyeli kompozit malzeme üretimi projeleri bu işbirliğinin ilk meyvelerindendir” dedi. Bakanlığın ‘uçtan uca yerlileştirme programı’nın yakın zamanda açıklanacağını belirten Varank, bu programla ülkemizdeki cari açık sorununa kalıcı bir çözüm getirip, Türkiye’nin dışa bağımlı olduğu birçok kritik üründe yerli üretime geçmesinin planlandığını söyledi. KOBİ’LERİN GÜCÜ Haluk Bayraktar’ın yeniden başkan seçildiği genel kurul sonucunda yeni yönetim kurulu, savunma ve havacılık sektöründeki ana yüklenicilerden KOBİ’lere, yazılım firmalarından araştırma merkezlerine kadar geniş bir yelpazede oluştu. SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar dört yılda gelinen başarılı noktayı şöyle anlattı: “SAHA İstanbul’da yüzde 13 oranında büyük ölçekli 50, yüzde 87 oranında ise 341 KOBİ ölçeğinde firma yer alıyor. Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ikinci büyük sanayi kümelenmesi.” Başlangıçta, Türkiye ekonomisinin 100 bine yakın sanayi kuruluşunun, 54 üniversitenin, 14 teknoparkın, 52 tersanenin yer aldığı, sanayi üretiminin yüzde 54’ünü gerçekleştiren Kuzey Marmara’daki firmaların SAHA İstanbul çatısı altında buluşturulmasının düşünüldüğünü belirten Bayraktar, “SAHA İstanbul, yakaladığı ivme ve büyüme ile artık her bölgeden firmaların katıldığı Türkiye kümelenmesi haline geldi. Cazibe merkezi oldu” dedi. AR-GE’YE 1 MİLYAR 448 MİLYON DOLAR HARCANDI Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir SAHA İstanbul’un savunma sanayinde gerçekleştirdiği yapının diğer sektörlerde örnek model oluşturduğunu ifade etti. Prof. Dr. İsmail Demir, “Ciromuz bir önceki yıla oranla yüzde 31 oranla artarak 8 milyar 161 milyon doları buldu. İhracatımız ise yüzde 20’lik bir artışla 2 milyar 188 milyon dolara ulaştı. 2018 yılında savunma alanında 1 milyar 448 milyon dolar Ar-Ge için harcandı ve savunma sanayimizin gelişmesinde önemli bir katkı oluşturdu” diye konuştu.

27 Mayıs 2019 Pazartesi

İstanbul’a 17.6 milyarlık kümelenme yatırımı

HABER: ŞEREF KILIÇLI Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile İstanbul, Bursa, Mardin, Balıkesir ve İzmir’de 6 özel endüstri bölgesi ilan edildi. Özel endüstri bölgelerinde 23.1 milyar lira yeni yatırım ve yaklaşık 50 bin kişiye istihdam hedefleniyor. İlan edilen yeni özel endüstri bölgeleri içinde İstanbul’daki TESKOOP ile ÖZAR özel endüstri bölgeleri, yatırım ve istihdam hedefleriyle de dikkat çekiyor. İki özel endüstri bölgesinde, önümüzdeki dönemde toplam 17.6 milyar lira yeni yatırım yapılacak ve 45 bin kişiye ilave istihdam sağlanacak. İstanbul’daki özel endüstri bölgeleri ayrıca yeni yatırım ve üretim artışıyla cari açığın yıllık 700 milyon dolar azalmasını da sağlayacak. İSTANBUL YATIRIMLARI İlan edilen yeni özel endüstri bölgeleri ve yapılacak yatırım miktarları şu şekilde: İstanbul’da TESKOOP Teknoloji ve Sanayi Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi Özel Endüstri Bölgesi’nde farklı sektörlerde 191 üretim tesisinin faaliyete başlaması planlanıyor. Önümüzdeki dönemde 11.8 milyar lira yeni yatırım yapılacak, 30 bin kişiye istihdam sağlanacak. Yine İstanbul’da ÖZAR Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi Özel Endüstri Bölgesi’nde 109 farklı üretim tesisi faaliyete geçecek. Önümüzdeki dönemde 5.8 milyar lira yeni yatırım yapılacak, 15 bin kişiye istihdam sağlanacak. DİĞER İLLER Bursa’daki Asil Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Özel Endüstri Bölgesi’nde paslanmaz çelik ve kalıp çelik üretimi gerçekleştirilecek. Önümüzdeki dönemde 960 milyon lira yeni yatırım yapılacak, 225 kişiye istihdam sağlanacak. Mardin’deki Eti Bakır A.Ş. Özel Endüstri Bölgesi, amonyak, sülfürik asit, fosforik asit ve gübre üretiminde katma değer sağlayacak. Önümüzdeki dönemde 248 milyon lira yeni yatırım yapılacak, 1500 kişiye istihdam sağlanacak. Balıkesir’de, Albayrak Turizm Seyahat İnşaat Ticaret A.Ş.’ye ait özel endüstri bölgesinde kağıt ve karton fabrikası faaliyete geçti. Önümüzdeki dönemde1.5 milyar lira yeni yatırım yapılacak, 1500 kişiye istihdam sağlanacak. İzmir’de Most Makina Enerji Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye ait münferit yatırım yerinde vasıflı çelik ürünleri üretim tesisi kurulacak. Önümüzdeki dönemde 2.8 milyar lira yeni yatırım yapılacak, 1000 kişiye istihdam sağlanacak. İLKİ STAR RAFİNERİ Özel endüstri bölgeleri, ilgili kurumların görüşleri alındıktan sonra Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının teklifiyle Cumhurbaşkanlığınca ilan ediliyor. Yatırımcılara, özellikle bürokrasinin azaltılması anlamında birçok avantaj sağlanıyor. Geçtiğimiz yıl İzmir Aliağa’da açılan Star Rafineri, Resmi Gazete’de yayımlanan kararla Türkiye’nin ilk özel endüstri bölgesi ilan edilmişti. 24 TANESİ DAHA YOLDA Özel endüstri bölgelerinin, istihdamın yanısıra yüksek katma değerli üretim yönüyle de önemli katkıları olacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ilan edilen 6 endüstri bölgesinin cari açığı yıllık 1.7 milyar dolar azaltacağına dikkat çekiyor. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede ise özel endüstri bölgelerine olan yoğun talebi şöyle anlatıyor: “Her biri teşvik talebinde bulunmuş, 24 tane daha endüstri bölgesi ilan edilecek alanımız var. Türkiye’nin büyük projelerinin yapılacağı yeni endüstriyel alanlar kurmaya gayret ediyoruz. Her gün, her yerden OSB ve endüstriyel bölge talebi geliyor. Bunlar bize ümit veriyor.” ÖZEL BÖLGEYE ÖZEL AVANTAJ Özel endüstri bölgelerinin avantajları şöyle sıralanıyor: Projesine göre bölgenin yatırımlara hazır hale gelmesi için gereken altyapıya ilişkin masraflar, bakanlık tarafından karşılanabilir. Bakanlık tarafından özel mülkiyete konu alanlar kamulaştırılabilir. Projesine göre kamulaştırmaya ilişkin masraflar da bakanlık tarafından karşılanabilir. Harita, etüt raporu, imar planları, alt ve üst yapı projeleri bakanlık tarafından onaylanır. Bu işlemler için bedel alınmaz. Yapı ruhsatı, yapı kullanma izni, iş yeri açma çalıştırma ruhsatı bakanlık tarafından verilir ve söz konusu ruhsatlar için harç alınmaz. Yatırım için şart olan ‘ÇED gerekli değildir’ veya ‘ÇED olumlu’ kararları en geç 2 ay içinde verilir. Bakanlık tarafından verilen onay ve izinler ile tesisin üretime geçmesi için alınan diğer izinler ilgili kurumlarca 15 gün içinde verilir. Hazine arazileri üzerinde 49 yıllığına irtifak hakkı veya kullanma izni verilir. İrtifak hakkı veya kullanma izni bedeli, taşınmazın emlak vergisine esas asgari metrekare birim değeri toplamının binde 5’i, stratejik yatırım olması durumunda ise binde 1’i oranında belirlenir. Özel endüstri bölgelerine ilişkin Cumhurbaşkanınca ek teşvikler belirlenebilir. Yatırım Teşvik Belgesi alan yatırımlar, vergi indirimi ve sigorta primi işveren hissesi desteği açısından bulundukları bölgenin bir alt bölgesinde sağlanan oran ve sürelerde bu desteklerden yararlanabilir. Bölgede yer alan bütün binalar emlak vergisinden, arsaların tahsisine ilişkin sözleşme ve taahhütnameler damga vergisinden muaftır. Bölgede yer alan gayrimenkullerin ifraz, taksim veya birleştirme işlemleri, söz konusu bölgelerde bulunan arsaların tahsisi nedeniyle şerhi gerektiren işlemleri ile bu arsa ve üzerine inşa edilen binaların tahsis edilene devir ve tescil işlemleri ve cins değişikliği işlemleri harçtan muaftır.

27 Mayıs 2019 Pazartesi

Ramazan’ın bahar lezzeti güllaç

HABER: RECEP MUTLU On bir ayın sultanı Ramazan’da, geleneksel tatlılar sofralardaki vazgeçilmez yerini koruyor. Ramazan ayının bahara denk gelmesi ve havaların ısınmasıyla birlikte en çok tercih edilen geleneksel Türk tatlısı güllaç oluyor. FETİHLE GELDİ Hafif bir tatlı olarak iftar sofralarının en fazla ilgi gören lezzetlerinden güllaç, İstanbul’un fethiyle beraber Türk mutfağında yerini almaya başladı. Güllaç, Fatih Sultan Mehmed döneminde divan toplantılarında ve yabancı devlet adamlarının ziyaretlerinde ikram ediliyordu. Kalsiyum ve protein ağırlıklı olan güllaç, kan şekerini düzenleyici özelliği nedeniyle de Ramazan’da sıklıkla tüketiliyor. 300 TON SATIŞ Tamamen el emeği ile üretilen milli tatlının duayen markalarından 138 yıllık Saffet Abdullah, yıllık 300 ton satış gerçekleştiriyor. Saffet Abdullah İşletme Müdürü Fatih Teksöz, bir yıllık satışlarının yüzde 90’ını Ramazan’da yaptıklarını söyledi. GELENEKLERİN EN TATLISI Ramazan’ın ardından gelen bayram vesilesi ile baklava tüketiminin artması bekleniyor. Türkiye genelinde günlük ortalama bin tonun üzerinde üretim gerçekleşen baklavada, bu rakam bayramlarda 3-4 katına çıkıyor. AB’nin gıda ve tarım ürünlerine yönelik coğrafi işaret veri tabanına kayıtlı olan Gaziantep baklavası ise özellikle bayramlarda Türk evlerinin öncelikli ikramları arasında yer alıyor. Kilosu 78 lira ile 120 lira arasında değişen baklava, yerli tüketici yanında turistlerin de favorileri arasında. Özellikle Orta Doğulu turistlerin tercih ettiği baklavada en çok fıstıklı olanlar tüketiliyor. TARÇINLISI, GÜLLÜSÜ Geleneksel lezzetlerimizden biri de su ve şekerin kaynatılmasıyla hazırlanan akide şekeri. En önemli özelliği de hiçbir katkı maddesi içermemesi. Akide şekerinin günümüzde tarçınlı, güllü ve limonlu gibi pek çok çeşidi bulunuyor. Türkiye, yıllık ortalama 180 bin ton lokum ve şeker ihraç ediyor. GÜLLAÇ İHRAÇ DA EDİLİYOR Güllaç yurt dışında da tercih edilen Türk tatlıları arasında öne çıkıyor. Damakta tat bırakan asırlık lezzet; Singapur, Dubai, Kıbrıs, ABD, Japonya ve Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. AVRUPALI’NIN TERCİHİ İftar sonrası içilen kahvenin yanında sunulan, bayramlarda ise misafirlere ikram edilen lokum da Ramazan’ın geleneksel tatllılarından biri. Anadolu’da 15. yüzyıldan itibaren tüketilen lokum, 17. yüzyılda Osmanlı döneminde popülaritesini daha da artırdı. Türk tüketicilerin yoğun ilgi gösterdiği lokum, Avrupalı turistlerin de öncelikli tercihleri arasında.

24 Mayıs 2019 Cuma

Gümrük tespitine teknoloji takviyesi

Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü, gümrük kapılarında yasal ticaretin hızlandırılması ve yasa dışı eşyanın anında tespit edilerek ülkeye girişinin engellenmesi amacıyla aldığı önlemlere bir yenisini ekledi. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, limanlarda konteyner yoluyla yapılan kaçakçılığın tespiti amacıyla Avrupa Birliği fonuyla temin edilen, hareket kabiliyeti yüksek 5 adet ‘Backscatter Van’ tipi Mobil Tarama Sistemi, işlem hacmi yoğun olan Ambarlı, Haydarpaşa, Mersin, Alsancak ve Gemlik limanlarında bu ay itibarıyla faaliyete geçirildi. HIZ KESMEDEN DEVAM Mobil olması sebebiyle kontrolü yapılacak konteyner alanına dakikalar içerisinde götürülebilen sistem sayesinde liman trafiği olumsuz etkilenmeyecek. Böylece yasal ticaret de hız kesmeden devam edecek. Sistem, araç ve konteynerlerin röntgenini çekerek eşya, araç ve konteynerin içerisine gizlenmiş uyuşturucu, silah, mühimmat, patlayıcı başta olmak üzere toplum sağlığını, ülke güvenliğini tehdit eden tüm yasa dışı unsurların fiziki arama yapılmadan görülebilmesine imkan sağlıyor. Öte yandan, Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü’nce AB fonu ile yürütülen bir başka proje kapsamında ise teşkilatın operasyonel kapasitesini artıracak tam donanımlı 70 devriye ve dedektör köpek aracı ile 50 hassas burunlu dedektör köpek envantere kazandırıldı. Uyuşturucu, silah-mühimmat-patlayıcı, çay-tütün ve nakit para konularında yoğun eğitimlerden geçirilen dedektör köpekler, önümüzdeki dönemde havalimanlarında hem eşya hem yolcu kontrollerinde önemli rol oynayacak.

24 Mayıs 2019 Cuma

‘İvme Finansman Paketi doğru hedef’

İTO Başkanı Avdagiç: - “İvme Finansman Paketi ile doğru bir hedef ortaya koyuluyor. Bu paketi, firmaların katma değerini, milli katma değere dönüştürmede önemli buluyoruz.” - “Elbette en etkili şekilde uygulanması için de bir seferberliği hep birlikte başlatmalıyız.” İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, bugün Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı İvme Finansman Paketi için, “Doğru bir hedef ortaya koyuluyor. Bu paketi, firmaların katma değerini, milli katma değere dönüştürmede önemli buluyoruz” değerlendirmesini yaptı. Avdagiç, yaptığı açıklamada, pakette önceliğin katma değerli üretime verilmesini yerinde bir strateji olarak gördüklerini belirterek, “Elbette en etkili şekilde uygulanması için de bir seferberliği hep birlikte başlatmalıyız” ifadesini kullandı. Destek programının orta ve uzun vadeli etkiler oluşturabilecek bir program olduğunu vurgulayan İTO Başkanı Avdagiç, “Adım çok doğru. Diğer yandan bu yöndeki politikaların kısa vadede çözüm bekleyen konulara ilişkin uygulamalarla desteklenmesi de etkiyi artırır. Ayrıca önümüzdeki dönemde özel bankaların bu protokole katılmalarını da ümit ediyoruz” dedi. Şekib Avdagiç, şunları söyledi: “Rekabet gücümüzü artıracak, bizi teknolojik çağa taşıyacak her politika adımını önemsiyoruz ve destekliyoruz. İvme Finansman Paketi’nde yer alan özellikle uzun vadeli ve uygun maliyetli finansman imkanı, iş dünyasının yatırım iştahını artıracaktır. Destek mekanizmasının çalışması, dış dengeye kalıcı olarak olumlu etki yaparken, istihdamda artış sağlayabilecektir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatındaki payını yüzde 3.9’dan yüzde 10’a çıkarmak, ülkemizdeki ekonomik atmosferi tamamen değiştirir. Türkiye bilgiyi yeniliğe dönüştürecek ve bu yeniliğe kullanacak süreci başaracaktır.”

23 Mayıs 2019 Perşembe