tatil-sepeti
İTO, 2020'yi yerli teknoloji ve milli üretime yatırımda seferberlik yılı ilan etti

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç: - "2020’de büyümeye en kaliteli katkı yatırımlardan gelecektir. Şimdi her işe akıl, yani teknoloji katma zamanı. Şimdi bizim alın terimizi, akıl terimize dönüştürme vakti" - "(İDTM) Daha önce tahliye ettiğimiz 1, 5, 6 ve 7 no’lu hollerle ilgili eski kiracının karar düzeltme başvuruları mahkemece reddedildi. Böylece bu hollerin tahliye kararları kesinleşti" - "Ünlü Türk mimarı Vedat Tek tarafından 1915’te yapılan Liman Han Binası'nın restorasyonuyla ilgili önemli bir aşamaya geldik. Koruma kuruluyla irtibatlı olarak yıkım ve söküm çalışmalarına başladık" İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, 2020 yılını, yerli teknoloji ve milli üretim için 'yatırım seferberliği' yılı ilan ettiklerini belirterek, "2020’de büyümeye en kaliteli katkı yatırımlardan gelecektir. Şimdi her işe akıl, yani teknoloji katma zamanı. Şimdi bizim alın terimizi, akıl terimize dönüştürme vakti." dedi. İTO2020 Yılı İş Programı ve Bütçe Görüşmeleri Toplantısı,İTOMeclisi'nde başladı.Toplantının açılışında konuşan Avdagiç, 2019 yılında yurt içinde 3, yurt dışında 34 fuar olmak üzere toplam 37 fuara iştirak ettiklerini, böylece ihracatı ve üretimi teşvik edecek, tetikleyecek fuarları hız kesmeden sürdürdüklerini anlattı. 1 Ocak 2020 itibarıylaİTOKurumsal Web Portalı'nın yeni ara yüzüyle yayında olacağını aktaran Avdagiç, en büyük temsilciliklerinden biri olan PERPA Hizmet birimini büyüterek iç donanımını yenilediklerini kaydetti. Avdagiç, İstanbul Ticaret Odası olarak, 2019-2020 eğitim-öğretim döneminde 800 lisans öğrencisine 700’er lira, 100 yüksek lisans öğrencisine 900’er lira, 100 doktora öğrencisine bin 50’şer lira ve Türk Dünyasından gelen 100 öğrenciye de 700’er lira eğitim bursu verdiklerini anımsatarak, "2020-2021 eğitim öğretim yılında burs miktarımızı artırmakla kalmayıp; lisans, yüksek lisans ve doktora bursiyer sayımızı yüzde 25 artıracağız. Böylece daha çok öğrencimize burs vereceğiz." diye konuştu. "İDTM'DE TAHLİYE ETTİĞİMİZ HOLLERLE İLGİLİ ESKİ KİRACININ BAŞVURUSU MAHKEMECE REDDEDİLDİ" İTOBaşkanı Avdagiç, Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi'nin (BTM) devasa bir startup merkezine dönüşerek 300 startup ve yaklaşık 700 girişimciye ulaştığını belirterek, BTM girişimlerinin 2019 itibarıyla 45 milyon liradan fazla değerleme yatırımı alması ve 50 milyon liradan fazla satış yaptığını vurguladı. İTOiştiraklerinden İstanbul Dünya Ticaret Merkezi'nin (İDTM) özellikle salonlarıyla ilgili hukuki gelişmelere değinen Avdagiç, şu bilgileri verdi: "Bu konuda 2 gün evvel yeni bir gelişme oldu. Daha önce tahliye ettiğimiz 1, 5, 6 ve 7 no’lu hollerle ilgili eski kiracının karar düzeltme başvuruları mahkemece reddedildi. Böylece bu hollerin tahliye kararları kesinleşti. Bu, çok önemli bir karar. Eski kiracının bir alt şirketi tarafından tahliye ettiğimiz hollerin iadesiyle ilgili aldırılan yürütmeyi durdurma kararına da emsal olacak niteliktedir. Dolayısıyla adalet er-geç tahakkuk edecek ve iade etmek zorunda kaldığımız holler de İDTM'ye dönecektir." İTOVakfı'nın markası Cemile Sultan Korusu'nun 2019 yılında bir önceki yıla göre etkinlik sayısında yüzde 27, misafir sayısında da yüzde 20 artış yaşandığını aktaran Avdagiç, "Cemile Sultan Koru'muzun başarısı gelirlerimize de yansıdı. 2019 yılını, inşallah 28 milyon 500 bin lira gelirle kapatıyoruz. 2018 yılı rakamımız, 20 milyon lira olmuştu. 2019 gelirimiz, 2018’e göre yüzde yüzde 42,5 arttı." şeklinde konuştu. "2020 İŞ PROGRAMI'NDA İKİ TÜR ÇALIŞMAMIZ BULUNUYOR" Şekib Avdagiç, 2020 İş Programı'nda ticaret ve üretim ortamının iyileştirilmesine ilişkin genel faaliyetler ile üyelerinin yüzde 99’unu oluşturan KOBİ’lerin diri tutulmasına ilişkin spesifik faaliyetler olmak üzere iki tür çalışmaları bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Birinci aşamadaki çalışmalarımızın özünü; genel ekonomi politikaları, mevzuat, sektörlerin sorunları, altyapı hizmetlerinde karşılaşılan güçlüklerin giderilmesi, bürokrasinin azaltılması, teşvik ve destek politikaları gibi temel başlıklar oluşturuyor. Bunların bir kısmını, uzmanlarımızın ve şubelerimizin görüşleri doğrultusunda takip edip sonuçlandırıyoruz. Önemli bir kısmını ise sizden gelen bilgiler ışığında geliştirip yerel ve merkezi yönetimlere iletiyoruz. Bizim çalışmamızın odağında yer alan ise üyemizi, yani KOBİ’leri doğrudan ilgilendiren, onların doğrudan içinde bulunduğu projelerimizdir. Çünkü bu tür etkinliklerimiz; ister eğitim çalışması olsun, ister fuar organizasyonu olsun, üyelerimize doğrudan yansır. Bu anlayıştan hareketle, 2020 çalışmalarımızın özünü, dış pazarın geliştirilmesi, girişimciliğin artırılması, yerli üretim ve teknolojinin geliştirilmesi, dijitalleşme, mesleki eğitimle ilgili projeler, rekabetçiliğin artırılması gibi üyelerimizle doğrudan ilgili konular oluşturuyor. Tüm bunları her yıl, bir önceki yıldan daha kapsamlı ve geniş bir şekilde geliştirip uyguluyoruz." "İŞ DÜNYAMIZI 2020'NİN ODAĞINA YATIRIMI KOYMAYA DAVET EDİYORUZ" Avdagiç, 21. yüzyılda bir adım önde bulunmanın temel şartının, teknoloji hızının ilerisine geçecek bir hıza sahip olmaktan geçtiğini vurgulayarak, üyelerin de yüksek teknoloji ve dijital çağa adapte olmasının önemini kaydetti. Avdagiç, şu değerlendirmelerde bulundu: "İstanbul Ticaret Odası olarak biz 2020 yılını, Cumhuriyetimizin 100. yılına üç yıl kala, yerli teknoloji ve milli üretim için 'yatırım seferberliği yılı' ilan ediyoruz. İş dünyamızı da 2020 yılının odağına yatırımı koymaya davet ediyoruz. Yeni Ekonomi Programı’nda 2020 için büyüme hedefi yüzde 5. Bu hedefin temel dinamiğini, özel sektör tüketiminin yüzde 4,9, özel sektör yatırımlarının ise yüzde 12,1 artış göstereceği beklentisi oluşturuyor. Dolayısıyla 2020’de büyümeye en kaliteli katkı yatırımlardan gelecektir. Şimdi her işe akıl, yani teknoloji katma zamanı. Şimdi bizim alın terimizi, akıl terimize dönüştürme vakti. Şimdi kaliteli ve kapsayıcı büyüme için yatırım zamanı. Yeni teknolojilerle ve yerli teknolojilerle ticaret ve üretim sektörlerinin derinliklerine nüfuz etme zamanımız geldi. Ortak hedef ve ortak heyecanla çağın ötesine geçecek işlere imza atmalıyız. Yerli otomobili bu hedef ve heyecanın somutlaştığı bir ülkü olarak görüyoruz." "ÖZLEDİĞİMİZ SIÇRAMAYI, TEKNOLOJİ ALANINDA YAPACAĞIMIZ SIÇRAMAYLA SAĞLAYABİLİRİZ" Avdagiç, İstanbul Ticaret Odası olarak, Türkiye’nin, değeri milyon dolarla değil, milyar dolarla ölçülen işprojelerini konuşması gerektiğine inandıklarını belirterek, "Unutmamalıyız ki, özlediğimiz sıçramayı, teknoloji alanında yapacağımız sıçramayla sağlayabiliriz." dedi. Avdagiç, "Kendi teknolojimizle dijital dönüşümü ve hızı ticaretimize ve işletmelerimize yerleştirmeliyiz. Bunu başarabilirsek, biz de kendi AirPods’larımızı üretebiliriz. Size sadece şunu hatırlatmak isterim; Apple'ın sadece 3 yıl önce piyasaya çıkardığı AirPods, ayrı bir şirket olsaydı, 175 milyar doların üzerinde piyasa değerine sahip olacaktı ve ABD'nin 32'nci büyük şirketi olacaktı.16 yıl önce kurulan Tesla’nın değeri Fiat-Chrysler ve Ford’un toplamını geçti. Artık Türkiye, bu yolu aşmalı, yeni hedeflere ulaşmalı." yorumunu yaptı. Ünlü Türk mimarı Vedat Tek tarafından 1915’te yapılan Liman Han Binası'nın restorasyonuyla ilgili önemli bir aşamaya geldiklerini dile getiren Avdagiç, koruma kuruluyla irtibatlı olarak yıkım ve söküm çalışmalarına başladıklarını söyledi. Avdagiç, burada tarihsel değere sahip çini, ahşap ve pencere demir aksamı gibi materyaller bulunduğunu aktararak, "Bunların zarar vermeden sökümü çalışmasını, koruma kurulunun kararını alarak, uzmanların nezaretinde bitirdik. Sökümden sonra binanın tehlike arz eden ve tarihsel bir görünüme sahip ön cephesini çelik konstrüksiyon ile tutma çalışmalarına iç kısımdan başladık." ifadelerini kullandı.

26 Aralık 2019 Perşembe

950 yıldır ışık saçan ‘taze bilgi hazinesi’

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL UNESCO’nun 2019’u Kutadgu Bilig Yılı ilan etmesinin ardından çeşitli etkinliklerle yeniden gündeme gelen Kutadgu Bilig üzerinden neredeyse bin yıl geçmesine rağmen hâlâ tazeliğini koruyor. Türklerin İslamiyet’i kabulünden sonra yazılan ilk eser olma özelliği taşıyan eser, bir siyasetname olarak bilinse de yönetimin her kademesinde bulunan insanların başucu kitabı olmayı hak ediyor. YALNIZCA YÖNETİM DEĞİL Türklerin dünyaya armağan ettiği ve başyapıt niteliğinde olan Kutadgu Bilig (mutluluk veren bilgi), Balasagunlu Yusuf tarafından 1070’te Kaşgar’da yazılır. Dönemin Karahanlı hükümdarı Ulu Buğra Han’a takdim edilen eserin ardından Balasagunlu Yusuf, has haciplik yani başdanışmanlık görevine getirilir. Toplamda 6 bin 645 beyitten oluşan nasihatname şeklindeki eser, dönemin hükümdarına ışık tuttuğu gibi sonradan gelen onlarca hükümdarın da yönetim kitabı olarak başuçlarında bulunur. Yönetim kitabı olarak bilinerek çok yönlü değerlendirilmeyen kitapta yalnızca yönetime dair değil, hayatın her alanına dair çok değerli tavsiyeler bulunuyor. MUTLULUĞUN SIRRI Tasavvuf, felsefe, siyaset, sosyoloji gibi birbirinden farklı disiplinlere dair bilgiler içeren Kutadgu Bilig’e göre insanın mutluluğu ve huzuru; onun kendi özüne yaptığı yolculuğa bağlıdır. Hacip bir kişide anlayış ve bilginin bir araya geldiği takdirde insanı yücelteceğini düşünerek, “Bilgiyi büyük bil, anlayışı ulu. Bu ikisi yüceltir seçkin kulu” diyerek bu düşüncesini ifade eder. ÖLÜM VAR Yusuf Has Hacip eserinde insanın ve yöneticinin hayatının merkezine ölümü alarak bu dünyada huzur bulabileceğini de söyler. İyi bir yönetici olmak için sahip olunması gereken en önemli hasletin ise adalet olduğunu ifade eder. Yusuf Has Hacib’e göre bir yönetici halkına hizmetkâr olmalı. Kazanımları ne olursa olsun kendi kimliğinden, değerlerinden uzaklaşmayan her aşamadaki yönetici, bilge bir yönetici olarak kabul edilir. Toplantıda, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Servet Samsama ve İTO Genel Sekreteri Doç. Dr. Nihat Alayoğlu da yer aldı. YENİDEN YORUMLANDI Yusuf Has Hacib’in asırlar öncesinden ışık saçmaya devam eden eseri İTO tarafından yeniden ele alındı. Yazılışının 950. yılı vesilesiyle okuyucu ile buluşturulan ‘Kutadgu Bilig ve Türk İslam Kimliği’ isimli kitap, akademisyenlerce yorumlandı. Kitabın tanıtım toplantısında konuşan İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay, “Kutadgu Bilig’in önemini anlatan, fikir ve bilim insanlarımız tarafından yazılan makalelerden oluşan eseri yayımlamaktan kıvanç duyuyoruz. Türk-İslam kültürünün başyapıtı niteliğindeki bu öncü eserin yaygınlaşması yolunda doğru bir iş yapıyor; doğruluğun daim olmasına gayret ediyoruz” dedi. HER BAŞLIĞA ÖZEN GÖSTERDİK Prof. Dr. Mehmet Gönenç-Editör: Klasik zaman üstü eserlere verilen isimdir. Bizlerin görevi de böyle değerleri bugünlere taşımak. Çünkü böylece kimliğimize evrensel bir nitelik kazandırmış oluruz. Kutadgu Bilig, dilimizi ve duygularımızı yoğurduğumuz Türk İslam kavramını cisimleştirdiğimiz temel bir eser. Şimdiye ve geleceğimize hitap eden, zamanları aşan bir değer. Kitabı yeniden yorumlarken; felsefi, ahlaki, siyasi, tasavvufi ve edebi başlıklar olmasına özen gösterdik. HÂLÂ TAZE Prof. Dr. Ahmet Kavas-Uluslararası İlişkiler Bölümü: Kutadgu Bilig üzerinden neredeyse bin yıl geçmesine rağmen hâlâ taze. Yusuf Has Hacip, o yıllarda yazdığı eserde bir diplomatın sahip olması gereken özellikleri de anlatmış. Ona göre elçilik yapan kişinin en büyük sermayesi dili. İyi söz söyleyebilen arzusuna ulaşır. Kutadgu Bilig’le ilgili yapılan çalışmalar çok az. Bu çalışma bu nedenle güzel bir yere temas etmiş oldu. YEGÂNE BİR ESER Prof. Dr. Habip Türker-Felsefe Bölümü: Kutadgu Bilig, bir siyasetname özelliği taşıyor ama siyasetname değil, felsefe eseri özelliği taşıyor ama felsefe kitabı değil, tasavvuf kitabı olma özelliği taşıyor ama tasavvuf kitabı değil. Bunların tamamını içinde taşıyan ve belki de bu özelliği ile yegâne olan bir eser. Yusuf Has Hacip, teknik anlamda bir filozof. Esere hangi disiplin açısından yaklaşırsanız karşınıza o alanda ipuçları çıkıyor. BUGÜNE HİTAP EDİYOR Dr. İlhami Fındıkçı: Kutadgu Bilig, elbette yazıldığı döneme de hitap ediyordu ancak bugüne daha çok hitap ediyor. Çünkü beden, akıl ve gönülden oluşan medeniyet düzeninin günümüzde gönül kısmı çekilip alındı. Bu da insanları mutsuzlaştırdı. Yusuf Has Hacip ise asıl mutluluğun gönüllere dokunmak ve gönüle dönmekle mümkün olabileceğine işaret ediyor.

26 Aralık 2019 Perşembe

İş dünyası 2020'ye umutla bakıyor

İTO Başkanı Şekib Avdagiç: - "2019'un üçüncü çeyreğinden itibaren Türkiye ekonomisi yüzde 0,9 büyüyerek yeniden büyüme patikasına girdi. Bu performansın yardımıyla 2020'nin dört çeyreğinin dördünde de pozitif büyüme yaşamayı bekliyoruz" İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan: - "2020'nin yatırımlar açısından artık finansal sebeplerden veya finansal bahanelerden arınmış bir dönem olduğunu öngörüyorum. Artık kimse 'finansal istikrarsızlıktan dolayı bu ülkede yatırım yapılamıyor' diyemez" DEİK Başkanı Nail Olpak: - "Yeniden büyüme patikasına giren Türkiye ekonomisi için 2020 yılına dair daha umutlu ve daha pozitif bir tablo bulunuyor" TİM Başkanı İsmail Gülle: - " Yeni Ekonomi Programı ile çizilen yol haritasının, büyüme, istihdam, enflasyon ve cari denge beklentilerine uygun olarak 2020 yılının ilk çeyreği itibarıyla bir değişim sürecini sırtlayacağını öngörüyoruz" MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan: - "2020 yılı ve sonrasında Türkiye ekonomisinin, YEP kapsamında hedeflenen yıllık ortalama yüzde 5'lik büyüme hızını zorlanmadan yakalayacağını tahmin ediyoruz" Türk ekonomi ve iş dünyasının temsilcileri zorlu geçen 2019 yılının ardından 2020 yılının daha pozitif geçeceğini ve Türkiye'nin yeniden yüzde 5 seviyelerinde bir büyüme performansına ulaşabileceğini düşünüyor. Türkiye, 2018 yılının ağustos ayında yaşadığı kur saldırılarının ardından 2019 yılında dengelenme sürecine girdi.2019 yılı hem küresel ekonomi hem de Türkiye ekonomisi açısından oldukça zor bir dönemeç oldu. Bu süreçte ticaret savaşları, korumacı politikalar ve jeopolitik risklerden önemli ölçüde etkilenen küresel ekonomi, gerek büyüme oranları gerekse ticaret beklentilerinin gerisinde kaldı. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Türk ekonomisinin önemli kurum ve sanayi odalarının temsilcileri, 2019'daki toparlanmanın 2020'de büyümeye dönüşeceğini belirtiyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, 2020 yılının Türkiye içinkur saldırısının gerçekleştiği 2018 ve dengeleme ile geçen 2019'un ardından güçlü büyümeye geçiş yılı olacağını dile getirdi. Aynı zamanda bu yılda elde edilen olumlu oranlarla, ekonominin gelecek 10 yıla yeniden büyüme patikasına girmiş olarak başlayacağını ifade eden Avdagiç, "Ancak ekonomik aktörler olarak bizlerin, yakaladığımız bu yeni büyüme ivmesini çok iyi ve akıllıca kullanarak, Cumhuriyetin 100. yılına güçlü bir ekonomik ivmeyle girmemiz gerekiyor." diye konuştu. Avdagiç, 2019'un üçüncü çeyreğinden itibaren Türkiye ekonomisinin yüzde 0,9 büyüyerek yeniden büyüme patikasına girdiğini belirterek, "Gerçekten çok olumlu bir performans sergiledi. Bu performansın yardımıyla, 2020’nin dört çeyreğinin dördünde de pozitif büyüme yaşamayı bekliyoruz. Yıllık büyüme oranında, Yeni Ekonomi Programı'nda hedeflendiği gibi yüzde 5 büyümeye ulaşmak hiç şaşırtıcı olmayacaktır. Hatta 2020 büyüme hedefini aşacağımızı söyleyebiliriz." dedi. Ekonomi otoritelerinin, 2020’de küresel faizlerde ciddi bir gerileme ve yükseliş beklemediğini ve bunun Türkiye için avantaj olduğunu anlatan Avdagiç, "Çünkü Türkiye’ye dış kaynaklı yeni bir baskı gelmeyeceğine işaret ediyor. Dolayısıyla 2020’de işsizlikte de gerileme olacağı beklentisi içindeyiz. İstihdam hedefinde hem 2019, hem de 2020’de OVP hedeflerinin tutturulacağı düşüncesindeyiz." değerlendirmesinde bulundu. "YENİ BÜYÜME HİKAYESİNİ HÜKÜMET VE ÖZEL SEKTÖR BİRLİKTE YAZACAĞIZ" Avdagiç, tüm ekonomik badirelerin tek reçetesinin "ihracat" olduğunu veihracatın krizleri savma özelliği olduğuna dikkati çekti. Türkiye'nin asla büyüme hedeflerinden taviz veremeyeceğini belirten Avdagiç,"Bu hikayenin iki yazarı vardır: Hükümet ve özel sektör. Biz de Türkiye'de hükümet ve özel sektör olarak büyüme hikayesini birlikte yazacağımızı hiç unutmamalıyız. Türkiye, her sene yüzde 5'in üzerinde bir büyüme sağlamak zorunda. 2020 için de yüzde 5 büyümeye ulaşmak için itici gücümüz, üretimdir, yatırımdır. İnanıyorum ki milli bir dayanışma içinde, ülkemizin üretim ve ticaret imkan ve kabiliyetlerini artırarak, ekonomik başarı çıtamızı çok yukarılara taşıyacağız." şeklinde sözlerini tamamladı. "2020'Yİ NİTELİKLİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME YILI YAPMALIYIZ" İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ise 2019 yılında dengelenme sürecine girildiğini belirterek, "Hükümetimizin2018 yılı gibi derin finansal sorunlar yaşadığımız bir yılın ardından ortaya koymuş olduğu irade ile 2019 yılında döviz kurlarından enflasyona, faizden cari açığa kadar ekonomimiz yeniden bir dengeleme sürecinin içine girmeyi başardı. Bu süreçte en büyük başarı, döviz piyasasının 2019 yılının hemen hemen tümünde, yüksek volatilite ve oynaklıktan kurtulup belirli bir dengeye oturtulmasıydı. Özellikle yılın son aylarında bunu çok daha güçlü bir şekilde hissediyoruz. Çünkü Türk lirasına olan güven tekrar artmaya başladı ve yeniden bir istikrar bandı oluştu." dedi. Kurlardaki bu stabilizasyon ve dengelenmeyle beraber enflasyonda da giderek bir toparlanma dönemine girildiğine işaret eden Bahçıvan, henüz kalıcı olarak tek haneli rakamlara inememiş olsa dahi enflasyonun yüzde 10'lara yakın bir tablo içinde olmasının bu anlamda umut verdiğini söyledi. 2019'da yaşanan en önemli dengelenme halkasının faizler olduğunu vurgulayan Bahçıvan, şöyle devam etti: "Sadece Merkez Bankası'nın faizleri değil, piyasadaki tüm faiz oranlarının da bu düşük faizi destekleyen oranlara doğru gerilediğini görmekteyiz. Ve tabii ki bugün cari açığı değil, cari fazlayı konuşuyor olmamızı da unutmamalıyız. 2019 yılını değerlendirirken finansal piyasalar açısından özellikle bu gelişmelerin altının çizilmesi gerektiğine inanıyorum. Finansal piyasalardaki bu başarılı dengelenme sürecini, yatırım ikliminin ve motivasyonunun sağlıklı bir mecraya oturtulması izlemeli. Çünkü 2020'nin yatırımlar açısından artık finansal sebeplerden veya finansal bahanelerden arınmış bir dönem olduğunu öngörüyoruz. Artık kimse finansal istikrarsızlıktan dolayı bu ülkede yatırım yapılamıyor diyemez. Bunun için de yılın ilk ayları, bu konuda vereceği görüntülerle, bize önemli bir ayna tutacak." Bu nedenle kendilerinegöre 2020 yılında en önemli konunun nitelikli olmasını temenni ettikleribu yatırım sürecin başlatılması olacağını aktaran Bahçıvan, bu anlamdaTürkiye'nin kaliteli ve nitelikli yatırımlarla donatılarak, sürdürülebilir bir büyüme patikasına girmesinin hedeflenmesi gerektiğini bildirdi. Bunun olabilmesi için öncelikle yatırımcı güveni, yatırımcı güven iştahının tekrar oluşturulması gerektiğini vurgulayan Bahçıvan, bu motivasyonun doğru teşviklerle donatıldığı takdirde, 2020’nin Türkiye’nin tekrar bir yatırım dönemine ulaşması açısından önemli bir fırsat yılı olacağını ifade etti. Bahçıvan, küresel ekonomide gelişmelere ilişkin ise "2020'yi dünyadaki beklentiler açısından değerlendirdiğimizde, belirsizliklerin her geçen gün arttığı bir dünyada yaşıyor olduğumuz gerçeğini görmemiz gerekiyor. Yani her gün hangi coğrafyadan, nereden geleceği belli olmayan birtakım sürprizlere çok açık bir dünya var. ABD’de 2020’de seçim olması belki de 2020’nin en önemli olaylarından bir tanesi. Her Amerikan seçim yılı mutlaka dünya siyaseti için çok önemli. Brexit konusu keza 2020’nin önemli kırılma konularından biri olacaktır." açıklamasında bulundu. "SON 12 AYLIK İHRACAT 180 MİLYAR DOLARA ULAŞTI" Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle de küresel ticaretin içerisinden geçtiği zorlu sürece rağmen Türkiye'nin ihracatta olumlu bir grafiğe imza attığını kaydetti. İhracatçıların, dinamizmleri ve stratejik kararları sayesinde ihracatın, doğru rota tespitlerle rakiplerin üzerinde artışlar sergilemeye devam ettiğine dikkati çeken Gülle, ancak küresel ticarette yaşanan daralmanın bütün ülkeleri etkilediğini ve küresel büyümede önemli bir ivme kaybına sebep olduğunu söyledi. Gülle, şöyle devam etti: "İhracatçılarımızın tüm güçleriyle, tam performansla yürüttükleri çalışmalar küresel ortalamanın üzerinde bir ihracat tablosu ile taçlanıyor, göğsümüzü kabartıyor. Ülkemizin ihracat performansı, rakiplerimiz ve hedef pazarlarımız ile karşılaştırıldığında, başarılı ivmesi ile öne çıkıyor. 2019 yılı ilk 9 aylık ihracat verisini açıklayan ülkelerden Güney Kore’nin ihracatı yüzde 9,8 düşmüş durumda. Birleşik Krallık’ta ise azalma yüzde 6,5, Almanya’da yüzde 5,2, Rusya’da da düşüş yüzde 4,6 olurken, Japonya’da yüzde 4,5, ABD’de ise yüzde 1,2 düşüş var. Dünya devi Çin’in ihracatı yüzde 0,1 düşmüş durumda. Ülkemiz ise ilk 9 ayda yüzde 2,6 artışa imza atmıştı. İhracatçılarımızın dinamizmi, doğru rota tespitleri ve stratejik kararları, hükümetimizin destekleri ile küresel arenadaki pozisyonumuzu daha iyi noktalara taşıyor, taşımaya da devam edecek." 2019 yılında küresel ticaret savaşlarının ve ekonomi-politik çatışmaların negatif etkisine rağmen, ihracatın ön görüler doğrultusundaaylık performansındaki başarılı seyrini devam ettirmeyi başardığını aktaran Gülle, "Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre kasım ayı ihracatımız, Genel Ticaret Sistemi’ne (GTS) göre 16 milyar 214 milyon dolar oldu. Yılın ilk 11 ayında ise ihracatımız yüzde 1,8 artış ile 165 milyar dolara, son 12 aylık ihracat da 180 milyar dolara ulaştı." dedi. İhracat ailesinin de her geçen gün büyümeye devam ettiğini bildiren Gülle, ihracat yapan firmaların sayısının 13 yıldır ilk defa ithalat yapanları geride bıraktığını anımsattı. "YATIRIM, İSTİHDAM, İHRACAT VE BÜYÜMEYE YÖNELİK ETKİLİ, POZİTİF BİR YIL BİZİ BEKLİYOR" Gülle, "Büyüme için belirlenen hedeflerin tamamının, neredeyse tamamen ihracata endeksli oluşturularak, Türkiye için yeni bir yol haritası çizildi. Bu yol haritası dahilinde, 2019 yılı için 182, 2020 yılı için 191 ve 2021 yılı için 204 milyar dolar ihracat hedeflerimiz bulunuyor. Bu hedefler doğrultusunda da ihracatımızı sıçratacak yeni bir strateji ortaya koymamız gerekiyor. İhracatçılar olarak, 'Yeni Ekonomi Programı' ile çizilen yol haritasının, büyüme, istihdam, enflasyon ve cari denge beklentilerine uygun olarak, 2020 yılının ilk çeyreği itibarıyla, bir değişim sürecini sırtlayacağını öngörüyoruz." dedi. Faiz oranlarında gerçekleşen indirimlerin sanayici ve ihracatçılar için pozitif olduğunu vurgulayan Gülle, "İhracatçılarımızın, yatırımcılarımızın önündeki önemli engellerden birisi de atılan faiz indirim adımlarıyla, deyim yerinde ise, ortadan kalkmış oldu. Dolayısıyla yatırım, istihdam, ihracat ve büyümeye yönelik etkili, pozitif bir yıl bizleri bekliyor." değerlendirmesinde bulundu. İsmail Gülle, "Yeni Ekonomi Programımızdaki projeksiyon sayesinde, 2001’de küresel ticaretten aldığı binde 51’lik oran ile en çok ihracat yapan 35'inci ülke olan, 2018’de binde 87 ile sırasını 31'inciliğe yükselten ülkemizi 2023’te binde 96 ile ilk 30 ülke arasına yükseltmek en büyük gayemiz. Şu anki seyirde bu hedefleri tutturmamız gayet makul görünüyor." dedi. TİM'in yüksek teknoloji ihracatının payının artırılmasına büyük önem verdiğinin altını çizen Gülle, "İhracatçılar olarak bizlerin sorumluluğu, bakanlığımızın açıkladığı İhracat Ana Planı’nda, altı çizilen hedeflere yönelik stratejileri, sahada en iyi şekilde yürüterek, hem ihracatçılarımıza hem de ülke ekonomimize, en iyi getiriyi sürdürülebilir şekilde sağlayabilmektir. Daha çok çalışıp, katma değer odaklı üretim bilinci ile 226,6 milyar dolarlık 2023 yılı ihracat hedefimizi rahatlıkla aşacağız." şeklinde konuştu. "YÜZDE 5'LİK BÜYÜME HEDEFİ YAKALANABİLİR" Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak iseTürkiye ekonomisinin, 2018 yılı ağustos ayında döviz kurlarında yaşanan dış kaynaklı müdahale ile sıkıntılı bir süreç yaşadığını ancak ekonomi yönetiminin kararlı duruşu, hızlı önlemleri ve güçlü adımları sayesinde 2019 yılında yaraları çok büyük ölçüde sarmayı başardıkları ifade etti. Ekonomide bu yılın üçüncü çeyreğinde büyümenin pozitife dönmesiyle yılın da Yeni Ekonomik Program’da hedeflendiği şekilde pozitif bir büyümeyle kapanmasını beklediklerini aktaran Olpak, "Enflasyonla mücadelede ve cari açıkta çok önemli bir aşama kat ettik. Ekonomik göstergelere uyumlu bir şekilde Merkez Bankası’nın politika faizinde 6 ayda toplam 1200 baz puanlık indirime gitmesi, Türk lirasındaki fiyat istikrarı ve piyasalardaki artan güven ortamı da, ekonomideki pozitif görünümün açık bir göstergesi." şeklinde konuştu. Yeniden büyüme patikasına giren Türkiye ekonomisi için, 2020 yılına dair daha umutlu ve daha pozitif bir tablo bulunduğunu belirten Olpak, şunları aktardı: "Beklenenden kısa süren sıkıntılı bir dönemin ardından, yeni yıla ait beklentilerimizin pozitif olduğu bir gerçek. Bu olumlu hava ile 2020 yılında Türkiye’deki yatırımların artmasını, istihdamın yükselmesini ve enflasyonda olumlu yönde gelişmelerin yaşanmasını öngörüyoruz. Bankacılık sektörünün de en kısa sürede piyasa faizlerini ve kullanım şartlarını çok daha makul seviyelere çekmesini bekliyoruz. Çünkü, bu noktadan sonra Türk iş dünyasının asıl önünü açacak olan hamle, ucuz krediye hızla ulaşabilmektir. Bu çerçevede, 2020 yılını doğrudan etkileyecek 11. Kalkınma Planı ve Yeni Ekonomi Programı kapsamında atılacak adımları çok isabetli buluyoruz. Her alanda gelişmeyi öngören, sanayicinin, KOBİ’nin, esnafın, çiftçinin, çalışanların geleceğini temeline alan bu yaklaşım sayesinde, Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasına ivme kazandıracak güçlü adımlar gelmeye devam edecek. 2020 yılından itibaren maliyetlerin düşeceği ve vadelerin daha da uzayacağı bir döneme gireceğimizi düşünüyoruz." Olpak, yerli üretimin önceliklendirilmesinin, istihdam teşvikleri ve kredi programları ile ekonomik büyümenin desteklenmesinden de memnun olduklarını vurguladı ve "Yeni Ekonomi Programı’nda öngörülen politikaların hayata geçirilmesiyle enflasyonun kalıcı olarak, tek haneli seviyelere indirilmesi hedefine ulaşmamız gerekiyor. Özellikle enflasyondaki gerilemeyle birlikte risk primlerindeki düşüş ve yabancı sermaye girişleri için güvenli alanın genişlemesi, dış finansmanın da seyrini belirleyecektir." yorumunu yaptı. Nail Olpak,2020 yılında Türkiye ekonomisi için yüzde 5’lik bir büyüme öngörüldüğünü ve bu hedefin yakalanmasında bir sıkıntı görmediklerini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: "Dış ticarete, ihracata dayalı bir büyüme hedeflenirken, sanayi üretiminin lokomotif bir rol üstlenmesi çok büyük bir önem taşıyor. Dolayısıyla iş dünyasının kesintisiz olarak üretime devam etmesi, yeni pazarlara kanalize olması ve katma değerli ürünlerle dünya ticaret sahnesinde daha güçlü şekilde yer alması için çalışmaya devam etmeliyiz. Bilindiği üzere, günümüz ekonomisinin koşulları ve küresel ticaret ile piyasalardaki değişimler de göz önüne alınarak, 11. Kalkınma Planı kapsamında Türkiye'nin 2023 hedefleri de yeniden şekillendi. Plana göre, 2023 yılı hedeflerimizde enflasyonun yüzde 5 seviyesine inmesi, kişi başı milli gelirin 12 bin doları aşması bekleniyor. Bu önemli hedeflerin yanı sıra 2018 yılı itibarıyla 784 milyar dolarlık bir hacme sahip olan Türkiye ekonomisinin büyüklüğünün 2023 yılında 1 trilyon 80 milyar dolara çıkması son derece önemli bir eşik." "TÜRKİYE EKONOMİSİNİN BÜYÜME HEDEFİNE ZORLANMADAN ULAŞACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ" Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan da geride kalan zorlu süreçte Türkiye ekonomisinin, birçok uluslararası kuruluş tarafından yılın başında yapılan küçülme tahminlerine karşın ciddi bir direnç gösterdiğini ve beklentilerin pozitif büyümeye revize edildiğini kaydetti. Merkez Bankası’nın temmuz ayından itibaren üst üste aldığı faiz indirimi kararlarının, bilhassa iç tüketimi destekleyerek büyümeye olumlu yansıdığını dile getiren Kaan,"Faiz indirimleriyle birlikte canlanan ekonomik aktivite, yılın üçüncü çeyreği itibarıyla Türkiye ekonomisini pozitif büyüme sürecine geri döndürdü. Bu bağlamda TCMB’nin yılın son toplantısında politika faizini yüzde 12 seviyesine çekmesi, reel sektör adına 2020 yılına yönelik ciddi bir motivasyon oldu. Bu kararının, önümüzdeki dönemde iç tüketimle birlikte yatırım harcamalarına da olumlu yansıyacağını ve böylelikle Türkiye ekonomisinin büyüme hedefine zorlanmadan ulaşacağını düşünüyoruz." şeklinde konuştu. Kaan, büyüme beklentilerine ilişkin ise "Genel anlamda Türkiye, 2019 yılında ekonomik açıdan nispeten durgun bir dönem geçirse de siyasi belirsizliklerin sona erdiği ve gerekli yapısal reformların hayata geçirildiği bir ortamda, avantajlı nüfus yapısı ve coğrafi konumu sayesinde, uzun dönemde önemli iş fırsatları sunmaya devam etmiştir. Bu motivasyonla girdiğimiz 2020 yılı ve sonrasında Türkiye ekonomisinin, YEP kapsamında hedeflenen yıllık ortalama yüzde 5’lik büyüme hızını zorlanmadan yakalayacağını tahmin ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

20 Aralık 2019 Cuma

Teknopark İstanbul firmalarından uluslararası işbirliği anlaşması

HABER: SİNAN KİRAZ Savunma Sanayii Başkanlığı ve İstanbul Ticaret Odası ortaklığında kurulan Teknopark İstanbul, 2020’nin Nisan ayında 10’uncu yılını kutlayacak. Türkiye’nin teknoloji geliştirme üssü olan merkezde Ar-Ge projelerini yöneten firmalardan bazıları daha uluslararası anlaşmalara imza attı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Malezya ziyareti kapsamında, çeşitli işbirliği anlaşmaları imzalandı. Bu anlaşmaların tarafları arasında Teknopark İstanbul firmaları da yer aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın huzurunda imza atılan anlaşmalar şöyle oldu: *BAYKAR Makina ile TEGAC Arasında İnsansız Hava Aracı Üretimi Geliştirilmesine Yönelik İyi Niyet Anlaşması *TİSAŞ ile KOP Mantap Arasında Silah ve Ekipman Üretimi Alanında İyi Niyet Anlaşması *İstanbul Denizcilik A.Ş. ve Bousteat Tersanesi Arasında Çok Maksatlı Destek Gemisi (MRSS) Projesine Ortak İşbirliği ile Teklif Verilmesine Yönelik Gizlilik Anlaşması *İstanbul Denizcilik A.Ş. ve 9 Alt Yüklenici Firmadan Oluşan KITeMM Konsorsiyumu Arasında Malezya'daki Gemi İnşa Onarım ve Bakım Projelerinde İşbirliği Anlaşması İmzalanmasına Yönelik İyi Niyet Anlaşması *İstanbul Denizcilik A.Ş. ile Kuala Lumpur Üniversitesi, Teknoloji Birikim Kurumu (TDA) ve SEFT Arasında Yerel Çok Maksatlı Karakol Gemisi Dizaynı Geliştirilmesine Yönelik İşbirliği Anlaşması *HAVELSAN ve BHIC ADT Arasında Malezya Deniz Kuvvetleri Gemileri İçin Savaş Yönetim Sistemi Yazılımı ve Sistem Entegrasyonu Alanında (Modernizasyon ve Yeni Platform Üretimi) Ortak Çalışma Anlaşması *HAVELSAN ve AR Eastern Arasında Malezya Hava Kuvvetleri Batı ve Doğu Bölgeleri Komuta Kontrol Sistemleri Entegrasyonu, Yedek Sistem Oluşturulması ve Malezya Hava Kuvvetlerinin Komuta, Kontrol, Muhabere, Bilgisayar İstihbarat, Gözetleme ve Keşif Yazılımı İhtiyaçları için İyi Niyet Anlaşması *HAVELSAN ve BIT Arasında Malezya Kara Kuvvetleri Siber Savunma Taktik Operasyon Merkezi Projesi için İyi Niyet Anlaşması *HAVELSAN ve AMP Grup Arasında Sahil Radar Gözetleme Sistemi Projesi İyi Niyet Anlaşması *Altınay ve Malezya Milli Savurma Üniversitesi Arasında Taktik İnsansız Hava Aracı Geliştirilmesi Alanında İyi Niyet Anlaşması *Nurol Makina ve Nadi Corp. Şirketleri Kara Araçları Üretimi Konusunda İyi Niyet Anlaşması *ASELSAN ile Sapura Arasında Yazılım Tabanlı Telsiz Teknoloji Transferi İyi Niyet Anlaşması *TUYAR ileSilterra Arasında Mikroçip Üretimi Konusunda İyi Niyet Anlaşması *Yonga Teknoloji ileSilterraArasında Mikroçip Üretimi Konusunda İyi Niyet Anlaşması *İstanbul Denizcilik A.Ş. ile Kuala Lumpur Üniversitesi, Teknoloji Birikim Kurumu (TDA) ve SEFT Gemi İnşa Sanayi Mühendislik Ltd.Şti. arasında müşterek yerel Çok Maksatlı Karakol Gemisi dizaynı geliştirilmesine yönelik iş birliği anlaşması.

19 Aralık 2019 Perşembe

Ekimde AB ile ticarette fazla verdik

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), Avrupa Birliği (AB) ve Euro Bölgesi’nin ekim ayı uluslararası ticaret verilerini yayımladı. Verilere göre, AB’nin ekim ayında toplam ihracatı 190.1 milyar Euro, ithalatı 187.8 milyar Euro’ya ulaştı.AB, ekim ayında yaklaşık 2.2 milyar Euro’luk ticaret fazlası verdi. Euro Bölgesi’nin ise ekim ayında toplam ihracatı 217.9 milyar Euro, ithalatı 189.9 milyar Euro seviyesine çıktı. Böylece Euro Bölgesi, söz konusu dönemde yaklaşık 28 milyar Euro’luk ticaret fazlasına ulaştı. 7.4 MİLYAR EURO İHRACAT Eurostat verilerine göre Türkiye, ekim ayında AB’ye 7 milyar 459.8 milyon Euro’luk ihracat yaptı. AB’den 6 milyar 856.2 milyon Euro’luk ithalat gerçekleştiren Türkiye, ekimde 603.6 milyon Euro ticaret fazlası verdi. Türkiye, bu yılın ilk 10 ayında AB’ye yaklaşık 67.1 milyar Euro ihracat yaparken, AB’den 60.3 milyar Euro ithalat gerçekleştirdi. Böylece 2019 ocak-ekim döneminde Türkiye’nin AB’ye ihracatı, ithalatını 6.8 milyar Euro geçti.

19 Aralık 2019 Perşembe