Ticaret Bakanlığı’nın, ithalatta haksız rekabetin önlenmesine ilişkin tebliğleri, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre,Çin veya Almanya menşeli bazı laminat parke ithalatında yürürlükte bulunan dampinge karşı önlemlerin uygulanmasının devamı kararlaştırıldı. Diğertebliğlerle deÇin menşeli bazı alüminyumdan ürünlerin ithalatında uygulanan dampinge karşı önlemlerileÇin menşeli gazla çalışan anında su ısıtıcılar ithalatında uygulanan dampingekarşı önlemlerin devamıkararı alındı.

09 Ocak 2020 Perşembe

İstanbul’a gelen yabancı ziyaretçilerin ilk önce ziyaret etmek istediği tarihi yerlerin başında Sultanahmet Camii geliyor. Yabancı ziyaretçilerin ikinci uğrak noktası ise Ayasofya oluyor. Ayasofya’yı; Topkapı Sarayı ve Kapalıçarşı takip ediyor. Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TUGEV), İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) ile Fatih Belediyesi’nin, İstanbul’a gelen 5 bin 96 yabancı ziyaretçi ile görüşerek yaptığı anket sonuçlarına göre, turistlerin şehre yönelik duygu ve düşünceleri de ortaya çıktı. Buna göre ziyaretçilerin İstanbul’daki ortalama kalış süreleri, harcama miktarları, karşılaştıkları sorunlar ve çözüm önerileri derlendi. ULAŞIM KOLAY Ankete göre ziyaretçiler, yeni havaalanından şehre ulaşımın rahat olduğunu belirtiyor. Ulaşımın rahat olduğunu belirten yüzde 68.5 orana karşılık, zorlandığını belirtenlerin oranı ise yüzde 15.2 oldu. Havaalanında şehre ulaşımda zorluk yaşadığını belirtenlerin yüzde 56.9’u havaalanının şehre uzak olduğunu, yüzde 11.8’i de ulaşımda trafik sorunuyaşandığını, yüzde 6.3’ü ise taksilerden kaynaklanan sorunlar yaşadığını ifade ediyor.Rezervasyonunu internetten yapanların oranının yüzde 79.2 olduğu ankette, acenteler vasıtasıyla gelenlerin oranı yüzde 13.8 olarak yansıdı. Ayrıca İstanbul’a gelenlerin yüzde 67.7’si İstanbul’a ilk defagelirken, yüzde 34.3’ü birden daha fazla geldi. İstanbul’a ilk defa gelenler, konaklama gün sayısı olarak değerlendirildiğinde; gelenlerin yüzde 68.1’i 1 ila 7 gün arasındakonaklamayı,yüzde 24.2’si ise 2 hafta kadar konaklamayı planladıklarını belirtiyor. Ankete katılanların yüzde 92.3’ü, 1-15 gün arasında İstanbul’da kalacağını belirtiyor. 3-5 gün kalacağını belirtenlerin oranı ise yüzde 35.7. 7 gün kalacağını belirtenlerin oranı da yüzde 18.5. EN SEVİLEN KEBAP Anket katılımcılarının İstanbul’da ilk olarak deneyimledikleri Türk lezzetlerinin başında yüzde 55.1 oran ile kebap, şiş ve beyti geliyor. Bunları yüzde 21.5 ile baklava, yüzde 16.4 ile döner, yüzde 11.0 ile köfte çeşitleri ve yüzde 6.9 ile lokum izliyor. TURİSTLER LİSAN SORUNU YAŞIYORLAR İstanbul’a gelen 5 bin 96 yabancı ziyaretçi ile görüşerek yapılan ankete göre İstanbul’a gelen ziyaretçilerin en fazla şikayetçi oldukları konuların başında lisan sorunu, trafik ve taksicilerin kendilerine karşı gösterdiği olumsuz davranışlar geliyor.‘Şehirde karşılaştığınız sorunlar’ sorusuna yanıt veren bin 612 ziyaretçinin 335’i lisan ve insanlar ile anlaşma konusunda, 321’i taksi dolandırıcılığı ve taksicilerle yaşadıkları sorunlardan, 196’sı trafikten, 116’sı insanların kaba davranışlarından, 96’sı dolandırıcılık ve hırsızlıktan, 74’ü aşırı kalabalıktan, 60’ı ulaşım hizmetlerinin yetersizliğinden şikayetçi oldu. ORTALAMA 540 DOLAR HARCAMA Ankete yanıt veren ziyaretçiler İstanbul’da ortalama 540 dolar harcadıklarını belirtiyor. Ziyaretçilerin yüzde 76.3’ü 3 bin TL ve altı, yüzde 13.9’u 3 bin-6 bin TL, yüzde 9.8’i ise 6 bin TL ve üstü harcama yaptığını ifade ediyor. EN ÇOK ZİYARET EDİLEN YERLER

08 Ocak 2020 Çarşamba

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPALTürkiye’ de kültür ve sanat alanında geçtiğimiz yıl onlarca projeye imza atıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, bu yıl da dosyasının dolu olacağı öngörülüyor. İşte 2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’na göre kültür-sanat ve turizm için düşünülen başlıklar: TÜRKİYE TURİZM AJANDASI Türkiye geçtiğimiz yılı 45 milyon turistle kapattı. Bu yıl turizmin çeşitlendirilmesi, sezon süresinin uzatılması, hizmet kalitesinin artırılması ve daha fazla harcama eğilimi olan turistlerin Türkiye’ye gelebilmesini temin edebilmek için Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajandası kurulacak. MÜKEMMEL RESTORASYON Türkiye’de yapılan restorasyonların daha nitelikli bir hal alması için üniversitelerde Ulusal Restorasyon Mükemmeliyet Merkezi kurulacak. Bunun için öncelikli olarakpilot üniversiteler belirlenecek. TAŞINMAZA DİJİTAL ORTAM Yurtiçi ve yurtdışındaki taşınmaz kültür mirasının korunmasına yönelik tespit ve envanter çalışmaları devam edecek. Elde edilen veriler dijital ortama aktarılacak. VAKFİYELERE İŞLEVSELLİK Türkiye’nin her yerinde bulunan aşevi, çeşme ve hamam gibi tarihi vakıf eserleri restore edildikten sonra yapılış amaçları doğrultusunda işlevselleştirilecek. TEMATİK KÜLTÜR ROTALARI UNESCO koruması altındaki alanlar başta olmak üzere; arkeoloji, edebiyat, tarih ve tabiat konulu tematik kültür rotaları belirlenecek. MİLLİ KAHRAMANLAR Türk kültürünün temel unsurları, Türk tarihinin önemli şahsiyetleri, olayları, masal kahramanları ve kültürel zenginlik unsurları tiyatro, sinema, belgesel dizi ve çizgi filmlerle anlatılacak. Bu kapsamda üç tiyatro oyunu, 10 film ve belgesel ve üç çizgi film yapılacak. ÖZEL MÜZE TEŞVİKLERİ Türkiye’de şu an 205 özel müze bulunuyor. Bu müzelerin sayısının artması için ek teşvikler sunuacak. Z-KÜTÜPHANELER GELİYOR Kitap okuma oranını artırmak amacıyla kütüphanecilik hizmetleri geliştirilecek. Bu kapsamda içinde internet hizmeti olan, dijital kitap içerikleri de barındıran, okuyucuların çıkış alabileceği, oturup dinlenebileceği, içinde çeşitli zeka oyunları olan ve zamandan bağımsız olarak hizmet veren 200 kadar z-kütüphane hizmete girecek. Beş yeni halk kütüphanesi okurlarla buluşacak. Ayrıca beş yeni gezici kütüphane daha hizmete alınacak. TÜRKÇE’NİN GELİŞTİRİLMESİ Türkçe’nin zenginliğini kayıt altına almak için etimolojik sözlük tamamlanacak. Tietze-Tarihi ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lügati dijital ortamda erişime açılacak. Türkiye Türkçesi Ağız Atlası Projesi’ne başlanacak. Uzaktan Türkçe öğretimi sağlamak amacıyla Türkçe Öğretim Portalı geliştirilecek. TÜRK KÜLTÜRÜ DÜNYADA Klasik ve çağdaş Türk sanatını temsil eden alanlardaki nitelikli etkinliklere destek verilecek ve bunların dünyanın önemli şehirlerinde gösterilmesi sağlanacak. Bu bağlamda Anadolu’nun Renkleri, Senfonik Saz Eserleri gibi nitelikli projelerin yıl boyuncayurtdışında sahnelenmesi sağlanacak. SİNEMA MÜZESİ GELİYOR Türk sinema geleneğinin gelecek kuşaklara aktarılması için Ulusal Sinema Müzesi ve Arşivi kurulacak. Bu bağlamda Atlas Pasajı restore edilecek. Sinema yapım, dağıtım ve gösteriminin bir tekelleşmeye dönmesini önlemek amacıyla kültür merkezlerinin sinema statüsüyle kullanımı teşvik edilecek. YURTDIŞINDA BİN ETKİNLİK Dünya kamuoyunda olumlu bir Türkiye algısı oluşması için Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri (YETKM) aracılığı ile en az bin kültürel etkinlik organize edilecek. Ayrıca beş yeni YETKM açılacak. E-KİTAP SAYISI ARTACAK Nitelikli kültürel yayınların daha fazla sayıda okura ulaşması için Kültür ve Turizm Bakanlığı internet sitesindeki e-kitaplarınsayısı 200’e çıkacak. YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK Edebi eser üretimini teşvik etmek amacıyla Edebiyat Eserlerinin Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik’te değişiklik yapılacak. TÜRK EDEBİYATI DÜNYADA Türk edebiyatı ve yayıncılığının yurtdışında tanıtılması amacıyla bilgilendirici içeriklerin çevrimiçi ortamlarda yer alması sağlanacak.Bu bağlamda www.readturkey.gov.tr, Türk Edebiyatı ve Yayıncılık Tanıtım Portalı hazırlanacak. SİNEMA DESTEKLERİ Bu yıl içinde 34 bin taşınır kültür varlığının restorasyonu/konservasyonu sağlanacak. Gezici kütüphane sayısı 62’ye ulaşacak. Bu yıl içinde 585 sinema projesine destek verilecek.

08 Ocak 2020 Çarşamba

HABER: SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul firmalarından YONGATEK, Türkiye’nin ilk yerli ve milli çiplerini üretmek için Silterra Malaysia Sdn. Bhd. firması ile işbirliği anlaşması imzaladı. Yerli ve milli çiplerin üretimine ağustosta başlanacak. Türkiye’nin yerli çip üretimi için TÜBİTAK ve ASELSAN ile başlattığı Çakıl Milli İşlemci Projesi kapsamında YONGATEK, ASELSAN’ın çözüm ortağı oldu.Türkiye’de daha önce yapılmayan, ciddi mühendislik altyapısı gerektiren ve tamamen yurtdışından ithal edilen alanlarda çözümler geliştiren YONGATEK; gömülü hedef takip, H264 video kodlayıcı ve çözücü sistemlerinde de Türkiye’nin ilk üreticisi oldu. İstanbul Ticaret’in sorularını YONGATEK’in kurucu ve Genel Müdürü yüksek elektrik ve elektronik mühendisi Ali Baran cevapladı. MİLLİ ÇİPLERE ÖNCÜLÜK YONGATEK ne zaman, hangi amaçla kuruldu? YONGATEK 2014’te Teknopark İstanbul’da kuruldu. Kuruluşta şirketimizin ismine karar verirken zorlanmadık. Türkçe’de yonganın iki anlamından biri de çip. Çekirdek ekibimiz; çip tasarımı ve yarı iletken alanında Alcatel, ST Mikroelektronik, ST-Ericsson ve Ericsson gibi firmalarda 15 yılı aşkın sektör tecrübesine sahipti. Asıl olarak; elde edilen bu çok kıymetli tecrübeyi ülkemizin hizmetine sunabilmek ve ülkemizde oluşturulacak yerli ve milli çiplere öncülük etmek amacıyla kurduk. Yongatek’in faaliyet alanı nedir? Savunma ve endüstri başta olmak üzere, müşterinin istediği her tür mühendislik sistemlerinde yazılım, donanım ve mekanik dahil yüzde 100 yerli ve milli anahtar teslim çözümler gerçekleştiriyoruz. Başlıca faaliyet alanlarımız ise ASIC çip tasarımı, FPGA gömülü sistemler, RISC-V tabanlı mikrokontroller tasarımı ve doğrulanması, PCB tasarımı ve doğrulanması, DO-254 uyumlu tasarım ve doğrulama hizmetleri, gerçek zamanlı görüntü işleme, ADAS, haberleşme çözümleri, yazılım ve algoritma geliştirme, görüntü işleme tabanlı kalite kontrol sistemleri, sağlık sektörü ve mekanik prototipleme. ASELSAN’IN TEDARİKÇİSİ Anahtar teslim üretimlerinizden örnek verir misiniz? Her türlü kara, hava ve deniz araçlarında kullanılan hedef takip ve H264 Video Codec sistemleri için yerli ve milli çözümler sunuyoruz. Bu çözümlerle ASELSAN’ın onaylı tedarikçileri arasına girdik. Hedef takip, H264/H265 Video Codec, haberleşme, PCB tasarım, FPGA/ASIC tasarım, DO-254 uyumlu tasarım ve doğrulama alanında özel mühendislik hizmeti ve çözümlerimizi ASELSAN’a satıyoruz. Büyük meblağlarla gerçekleştirilen ithalatı engelliyoruz. İSVEÇ’TEN SATACAK TÜBİTAK, TAI, THY Teknik, Acıbadem gibi firmaların yerli çözüm ortağı ve tedarikçisiyiz. Dünyaya optik sistem satan İsveç firması ile de önemli bir anlaşma yaptık. Bu kapsamda YONGATEK çatısı altında geliştirdiğimiz çözümleri yurtdışına satma fırsatı bulacağız. Bu anlaşmanın detaylarını, çözüm ortaklarımıza önümüzdeki günlerde daha geniş kapsamlı olarak duyuracağız. EN STRATEJİK KONU Türkiye bugüne kadar neden çip üretemedi? Türkiye TÜBİTAK laboratuvarlarında çip üretebiliyor ama seri üretim yapabilecek altyapımız yok. Çip üretebilmek, çok yüksek değerlerde yatırım gerektirir. İşbirliği anlaşması yaptığımız Silterra fabrikasının 1.6 milyar dolarlık yatırım değeri, ihtiyaç duyulan yatırımın boyutlarını daha anlaşılabilir kılıyor. Türkiye’nin yerli ve milli çip ile ilgili tek sıkıntısı üretim tesisinin olmamasıydı. O sıkıntı da çözüldü. CİDDİ YAZILIM GEREKİYOR Çip yazılımını da yapabiliyor muyuz? Dünyada çip tasarımı için yazılım çözümleri sunan iki ABD firması (Cadence ve Synopsys) mevcut. Şu aşamada her ülke çip tasarım yazılımlarını bu firmalardan almak durumunda. Belki uzun vadede bu konuya da bir çözüm bulunabilir. MÜHENDİSLERE EĞİTİM Türkiye neden Malezya’yı seçti? Silterra çip üretiminde önemli oyuncular arasında. Malezya’da çip üretiminden sonraki hedefimiz Türkiye’de çip üretmek. Silterra fabrikası bu açıdan da bizim için örnek teşkil edecek. 25 yıllık tecrübeye ve bin 500’ün üzerinde çalışana sahip Silterra’da Türk mühendisler çip üretim eğitimi alacak. Malezya, çip yatırımı yeteneğine sahip tek Müslüman ülke. Malezya’nın sanayileşerek güçlenmesi çip üretimine başlaması ile aynı zamanda gerçekleşti. Türkiye’de de aynı etkiyi bekliyoruz. YERLİ ÇİP FABRİKASI Türkiye ve Malezya arasında Kuala Lumpur Zirvesi kapsamında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Malezya Başbakanı Dr. Mahathir Bin Mohammad huzurunda 18 anlaşma imzalandı. Anlaşmalardan biri çip üretimi, bir diğeri çip fabrikası kurma alanında gerçekleşti. Tasarım ve üretim tarafında özel sektörden YONGATEK, fabrika kurma tarafında kamudan TÜ YAR A.Ş. bulunuyor. MALİYETTE AVANTAJ Ali Baran, “Ülkemizin savunma, haberleşme, otomotiv ve endüstri alanlarında ihtiyaç duyduğu çipleri hızla üretmeye başlayacağız. Türkiye, eski teknolojili çiplere razı olmak zorunda kalmayacak. Yerli ve milli çipler hem güvenlik hem uygun maliyet hem de yeni teknoloji açısından büyük katma değer kazandıracak” dedi. YABANCI ÇİPTEKİ GÜVENLİK AÇIĞI Türkiye’nin, çipte dünyaya çok bağımlı olmasının güvenlik açıklarına da zemin hazırladığını söyleyen Baran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Teknolojide gelinen son noktada bir kod ile bir anda tüm sistemleri durdurmak hiç de imkansız bir olay değil. Yakın bir zamanda ülkemiz haksız kısıtlamalar ve ambargolarla karşılaştı. Türkiye’nin en stratejik konusu olan çip ve elektronik kartları, ambargo nedeniyle tedarik edememesini düşünmek bile istemeyiz.”

08 Ocak 2020 Çarşamba

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL Sofraların baş tacı ekmek, fırıncıların zorlu çalışmaları neticesinde sofralara ulaşıyor. Ancak son yıllarda fırıncılık sektörünün bu zorlu çalışma şartlarından dolayı gençler fırıncılıktan uzak duruyor. Türkiye’nin milli gıdası olan ve yüzlerce çeşidi olan ekmeğin, yakın bir zamanda yabancı uyruklu fırıncıların elinden yenebileceğini söyleyen konunun uzmanları, nitelikli eleman bulamamaktan şikâyetçi. MASA BAŞI İŞ İş bulmakta zorlanan gençlerin en büyük çıkmazının ‘masa başı, rahat iş’ olduğunu ifade eden ekmekçilik sektörü temsilcileri, “Çalışma şartlarımız pek çok mesleğe göre ağır. Bu nedenle nitelikli Türk personel bulmakta zorlanıyoruz. Bu da çok yakında Türk ekmekçiliğinin Afganistanlı, Suriyeli, Pakistanlı göçmenlerin eline geçmesi manasına gelecek” diye konuşuyor. RUHSATSIZ FIRINLAR Ekmekçilik sektörünün sorunları İstanbul Ticaret Odası Ekmek, Un ve Unlu Mamüller Meslek Komitesi tarafından düzenlenen bir toplantıda ele alındı. Toplantıya İstanbul genelinden yaklaşık 200 sektör temsilcisi katıldı. Toplantının açılışını yapan İTO Ekmek, Un ve Unlu Mamüller Meslek Komitesi Meclis Üyesi Sultan Selim Şimşek, şöyle konuştu: “2019’da ruhsatsız fırınlar da önemli bir sorun teşkil etti. Ancak komitemizin 2020 İş Planı’nda ruhsatsız fırınların kapatılması yönünde bir çalışma yapmayı öngördük. Bu yıl ruhsatsız fırın sorununun çözüleceği bir yıl olacağını öngörüyoruz.” TAVAN FİYAT OLMAZ Toplantıda konuşan Ekmek Sanayi İşverenler Sendikası Başkanı Çetin Keçeli ise ekmek fiyatları belirlenirken tavan fiyat uygulamasın yerinde olmayacağını ifade etti. Keçeli, “Ekmeğin fiyatına etki eden un, tuz, doğalgaz, işçi giderleri, dükkan kiraları gibi kalemlerde tavan fiyat uygulaması yoksa ekmekte de olamaz. Herkes maliyetine göre fiyat belirlesin. Bu konuda serbest piyasa ekonomisinin önü açılmalı” dedi. YABANCI İSTİHDAMI Sektörde yaşanan nitelikli eleman sorunu da konuşulan konular arasında yer aldı. İstanbul Fırıncılar Odası Başkanı Erdoğan Çetin, üyelerin yabancı uyruklu işçi çalıştırma yönünde adımlar attığını söyledi. Çetin, “Avrupa Birliği’nin Suriyeli göçmenleri iş hayatına kazandırma yönünde destekleri var. Bunlardan biri de 10 çalışanı olan bir işletmenin eğer üç çalışanını Suriyelilerden seçmesi halinde, bu işçilerin tüm giderlerinin karşılanması desteği. Bu destek 6 ay sürüyor. Üyelerimizden bazıları bu fondan yararlanıyor” diye konuştu. AR-GE GEREKİYOR Ekmekçilik sektörünün en büyük sorunlarından birinin de Ar-Ge olduğuna değinen İstanbul Sanayi Odası Öğütülmüş Tahıl ve Unlu Mamuller Sanayi Meslek Komitesi Meclis Üyesi Mehmet Umur da sektör adına 2020’den ümitli olduklarını ifade etti. Ekmekle ilgili pek çok televizyon programında yapılan olumsuz söylemlerden de rahatsız olduklarını belirten Umur, “Sektörün yeni ürünler üzerine çalışması lazım. Ayrıca ekmek satışlarında serbest piyasa ekonomisine geçilmeli” diye konuştu.

08 Ocak 2020 Çarşamba