tatil-sepeti
Davos’a 50. Yıl manifestosu

HABER: ŞEREF KILIÇLIİsviçre’nin Davos kasabasında gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) toplantıları 50. yılını kutlamaya hazırlanıyor. 21-24 Ocak tarihleri arasında yapılacak forumun bu yılki ana teması;“Uyumlu ve Sürdürülebilir Bir Dünya için Paydaşlar” olacak. 50. yılın en önemli yeniliklerinden biri ise 1973 yılındaki Davos Manifestosu’nun “Dördüncü Sanayi Devriminde Bir Şirketin Evrensel Amacı” adıyla güncellenmesi olacak. YENİ MANİFESTO “Bir şirketin amacı, tüm paydaşlarını ortak ve sürdürülebilir değer yaratmaya dahil etmektir” diye başlayan yeni Davos Manifestosu,“Böyle bir değer yaratırken, bir şirket sadece hissedarlarına değil, tüm paydaşlarına yani çalışanlarına, müşterilerine, tedarikçilerine, yerel topluluklara ve genel olarak topluma hizmet eder” cümlesiyle devam ediyor. Dünya Ekonomik Forumu Kurucusu ve İcra Kurulu Başkanı Profesör Klaus Schwab, Davos’un bu yılki ana temasını şöyle yorumluyor: “İnsanlar, onlara ihanet ettiklerine inandıkları ‘ekonomik elitlere' karşı ayaklanıyorlar ve küresel ısınmayı 1.5 ° C ile sınırlı tutma çabalarımız tehlikeli bir şekilde azalıyor. Dünya böylesine kritik bir kavşak noktasındayken,şirketler ile hükümetlerin amaçlarını ve karnelerini yeniden değerlendirmek üzere 'Davos Manifestosu 2020’yi geliştirmeliyiz. Dünya Ekonomik Forumu 50 yıl önce kuruldu ve önümüzdeki 50 yıl için katkıda bulunmak istediğimiz şey bu olacak.” PAYDAŞLIK VURGUSU Dünya Ekonomik Forumu yöneticileri, 1973 manifestosunda dikkat çektikleri paydaş odaklı kapitalizm modelini yeniden vurgularken, iklim değişikliği, otomasyon, küreselleşme gibi olgular ekseninde manifestoyu güncellediklerini de belirtiyorlar. Dünya Ekonomik Forumu Kurucusu ve İcra Kurulu Başkanı Profesör Klaus Schwab, kapitalizmi; hissedar kapitalizmi, devlet kapitalizmi ve paydaş kapitalizmi olarak üç farklı modelde yorumluyor. Hissedar kapitalizminde özel şirketlerin hedefinin kârını en üst düzeye çıkarmak olduğunu söylüyor. Milton Friedman ve Chicago Okulu da dahil olmak üzere hissedar kapitalizminin savunucuları olarak nitelediklerini, şirketlerin sosyal yönünü ihmal etmekle eleştiriyor. Önerdiği paydaş kapitalizm modelinde ise özel şirketleri toplumun mütevelli heyeti olarak konumlandırıyor, günümüzün sosyal ve çevresel sorunlarına en iyi tepkiyi vereceklerini savunuyor. NİHAİ HEDEF Büyük şirketlerin diğer paydaşlarla birlikte dünyanın durumunu iyileştirmek için çalışmasının nihai hedef olması gerektiğinin altını çizen Dünya Ekonomik Forumu Kurucusu ve İcra Kurulu Başkanı Profesör Klaus Schwab şu mesajı da veriyor: “İş dünyası liderlerinin önünde inanılmaz bir fırsat var. Paydaş kapitalizme somut anlam vererek, yasal yükümlülüklerinin ötesine geçebilir ve topluma karşı görevlerini yerine getirebilirler. Paris İklim Anlaşması’nda ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Programında belirtilenler gibi dünyayı paylaşılan hedefleri gerçekleştirmeye yaklaştırabilirler. Gerçekten dünyaya damga vurmak istiyorlarsa başka alternatif yok.” SİHİRLİ BULUŞMA YERİ Dünya Ekonomik Forumu’nun Davos’taki ilk toplantısı 1971 yılında gerçekleştirildi. Toplantı ilk yıllarında, Avrupa Yönetim Sempozyumu (EMS) olarak adlandırılıyordu. Forum, 1973'te ilgi alanını genişletti, yönetimin yanına ekonomik ve sosyal konuları da ekledi. 1974’te siyasi liderler, ilk kez davet edildi. İki yıl sonra ‘dünyanın önde gelen 1.000 şirketi’ için üyelik sistemi başlatıldı. Çin’deki ekonomik reform politikalarını teşvik eden Çin’in ekonomik kalkınma komisyonlarıyla ortaklık kuran ilk sivil toplum kuruluşu oldu. 1987’de Avrupa Yönetim Sempozyumu adını “Dünya Ekonomik Forumu” olarak değiştirdi ve ülkeler arasında diyalog platformu kuruldu. Forum,2015 yılında ise resmi olarak uluslararası kuruluş kabul edildi. “Sihirli Buluşma Yeri” olarak adlandırılan Davos toplantıları, siyasi liderler ve iş dünyası temsilcilerinin bir araya gelip uluslararası sorunlara çözüm aradıkları bir platform olarak da görülüyor. 1987 yılında Ege Denizi’ndeki kıta sahanlığı meselesi sebebiyle Türkiye ve Yunanistan savaşın eşiğine gelmiş, Başbakan Turgut Özal ile Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreou’nun burada bir araya gelmesiyle ilişkiler yumuşama sürecine girmişti. 1989'da ise Kuzey Kore ile Güney Kore bakanlık düzeyinde ilk toplantılarını Davos’ta gerçekleştirmişti. Aynı toplantıda, Doğu Almanya Başbakanı Hans Modrow ve Alman Şansölyesi Helmut Kohl, Almanya’nın birleşmesini görüşmek üzere bir araya gelmişti. ENERJİDE GÜNDEM BATARYA TEKNOLOJİLERİ Otomotiv sektöründeki dönüşüm sürecinin ve elektrikli araçların da Davos 2020 toplantılarında ele alınması bekleniyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol; “Önümüzdeki dönemin en önemli konularından birisi bataryalar olacak. 2020 Davos Zirvesi'nin enerji gündemi için de batarya teknolojilerini seçtik. Yenilenebilir enerjinin sisteme entegrasyonu ve elektrikli araçlar için bataryalar en kritik konu. Dünyada şu anda en fazla Ar-Ge çalışması da batarya alanında yapılıyor.” dedi.

15 Ocak 2020 Çarşamba

Kamuda çalışan engelli memur sayısı 10 kat arttı

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı öncülüğünde engelliler için bakım hizmetlerinden sağlığa, eğitimden erişebilirlik ve istihdama uzanan çok sayıda politika ve proje hayata geçirildi. Bu çerçevede engellilerin çalışan ve üreten bireyler olmaları için istihdam olanakları önemli ölçüde artırıldı. 56 BİN 500’E ULAŞTI Bakanlığın verilerine göre, kamuda istihdam edilen engelli memur sayısında yaklaşık 10 kat artış yaşandı. Bu kapsamda 2002’de kamuda 5 bin 777 engelli memur çalışırken, bu sayı bugün itibarıyla 56 bin 500 kişiye ulaştı. 2002’de 45 bin 621 olan engelli işçi sayısı da 2019’da 123 bin 261’e yükseldi. ‘MERKEZİ YERLEŞTİRME’ Bakanlıkça, devlet korumasından ayrılan çocukların hem iş hayatı hem de özel yaşamında kendi ayakları üzerinde durabilmesine yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında gençler için istihdam olanakları oluşturuluyor.Gençlerin kamu kurumlarına atanmasında kurumsal sınav uygulamasından ‘merkezi yerleştirme’ usulüne geçen Bakanlık,üniversite eğitimini başarıyla tamamlayan gençlere de mezun oldukları alanlarda atanma imkanı getirdi. 50 BİN 147’Sİ GENÇ Bakanlığın verilerine göre, 2002’de devlet korumasından ayrılan 21 bin 302 gençkamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilirken, bu sayı 50 bin 147’ye ulaştı. Ayrıca “Özel Sektör Teşviki” uygulaması kapsamında 4 bin 198 genç de özel sektörde istihdam edildi. 1304 engelli ile1561 gencin ataması yapıldıCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Engelli Vatandaşların ve Devlet Korumasından Yararlanmış Gençlerin Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi Töreni’ kapsamında 1304 engelli ile1561 gencinkamu kurumlarına ataması yapıldı. Kurumsal arayış için Yarı zamanlı eleman ve iş arayanların buluşma noktası konumumda olan pariyer.com’un yaptığı bir araştırmaya göre; yarı zamanlı çalışmak isteyenlerin çoğunu Y ve Z kuşağı oluşturuyor. Bu sistemi tercih edenlerin yüzde 99.8’i hizmet sektöründe çalışmak istiyor. Gençler dönemsel işlerde Ege ve Akdeniz’i tercih ediyor. Platformun kurucusu Meryem Bozkurt Sıtkı, bu piyasanın her geçen gün geliştiğini söyleyerek, “Tam zamanlı istihdamda pazar büyümesi yüzde 6 iken yarı zamanlı çalışmadaki pazar büyümesi yüzde 7.5 olarak görülüyor” diyor.

15 Ocak 2020 Çarşamba

İşçi ve işverenin kazan-kazan formülü

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPALKimi zaman ek bir iş yapma, kimi zaman sosyal hayata daha fazla zaman ayırma gibi isteklerle çalışanlar için son zamanlarda cazip hale gelen yarı zamanlı çalışma formülü, Türkiye’de toplam istihdam oranında yaklaşık yüzde 10’a ulaştı. Özellikle mevsimlik işler ve fikir ekonomisinin çeşitli dallarında artış gösteren kısmi süreli çalışma formülünde Türkiye, Avrupa sıralamasının 10 puan altında kalıyor. 32 MİLYON KADIN Türkiye’de 2019 verilerine göre 2 milyon 902 bin kişi yarı zamanlı olarak çalışıyor. Bu, 2006’dan bu yana yüzde 103’lük bir artış olması anlamına geliyor. Türkiye’de kısmi süreli çalışanların 1 milyon 649 bini kadınken, 1 milyon 253 binini erkekler oluşturuyor. Avrupa Birliği bölgesinde ise toplam 32 milyon 469 bin kadın, kısmi süreli istihdam ediliyor. Bu, Avrupa’nın tamamında kısmi süreli çalışan 42 milyon kişinin yüzde 76’sına tekabül ediyor. Türkiye genelinde yarı zamanlı iş için en uygun çalışma alanı eğitimde. Zira yarı zamanlı çalışanların yüzde 26.7’si eğitim sektöründe istihdam ediliyor. Bunu yüzde 20.1 ile kültür, sanat, eğlence ve spor izlerken, üçüncü sırayı yüzde 15.1’le insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri takip ediyor. Yarı zamanlı çalışmanın en az mümkün olduğu sektör yüzde 5.2 ile madencilik ve taş ocakçılığı. ÇALIŞAN ARTTIKÇA İşyeri büyüklüğü arttıkça kısmi çalışma süresi de artıyor. Kısmi çalışmada en yüksek oranı İstanbul göğüslüyor. Yarı zamanlı çalışma nedeni, ülkelere göre de değişiklik gösteriyor. Yüzde 20 ortalamasıyla kısmi süreli istihdam sağlanan Avrupa’da, yarı zamanlı çalışmanın en büyük nedeni, tam zamanlı iş bulamama. Avrupa’da kısmi süreli çalışanların yüzde 26’sı bu şekilde çalışırken, Türkiye’de kısmi süreli çalışma oranı yüzde 18’de kalıyor. Türkiye’de en çok hastalık veya engel durumu, ailevi sebepler, eğitim ve kurs, çocuklara veya yaşlılara bakma dışında kalan diğer nedenlerle kısmi süreli çalışma sistemi tercih ediliyor. Bu oran Avrupa genelinde yüzde 23 iken Türkiye’de yüzde 61’e ulaşıyor. EN ÇOK HOLLANDA Kısmi süreli çalışma sisteminde Avrupa’da liderliği Hollanda elinde bulunduruyor. Ülkede 4 milyon 282 bin kişi, işgücünün yüzde 46.8’i kısmi süreli çalışıyor. Bunu yüzde 38.5 ile İsviçre, yüzde 27.6 ile Avusturya takip ediyor. Kısmi süreli çalışmada en geride olan ülke ise 187 bin kişi ve yüzde 1.8 ile Bulgaristan. Türkiye 35 ülke arasında 20’nci sırada bulunuyor. Avrupa’da 2002’denbu yana kısmi süreli çalışmada yüzde 35’lik bir artış söz konusu. KANUNİ HAKLAR Kısmi zamanlı çalışma, kamuoyunda kanuni olarak da yanlış bir algıya sahip. Genellikle parça başı iş gibi görülen kısmi süreli çalışma sistemi, aslında yasal haklarla çerçeveleniyor. Buna göre 4857 sayılı yasa ile kısmi çalışma ilişkisi Türkiye’de de yasal bir düzenleme altına alınmış durumda. Kanunun 13. maddesi ile ‘işyerinin tam zamanlı çalışma sistemine göre önemli ölçüde az çalışma durumu’ kısmi süreli çalışma olarak tanımlanıyor. Yine aynı kanuna göre kısmi süreli çalışanlara da verilecek ücret ‘çalışma sürelerine uygun gelen asgari ücretin altında olamaz.’ Kısmi süreli çalışan işçilerin sigorta primleri ise çalıştığı gün bazında hesaplanarak ödeniyor. KURUMSAL ARAYIŞ İÇİN Yarı zamanlı eleman ve iş arayanların buluşma noktası konumumda olan pariyer.com’un yaptığı bir araştırmaya göre; yarı zamanlı çalışmak isteyenlerin çoğunu Y ve Z kuşağı oluşturuyor. Bu sistemi tercih edenlerin yüzde 99.8’i hizmet sektöründe çalışmak istiyor. Gençler dönemsel işlerde Ege ve Akdeniz’i tercih ediyor. Platformun kurucusu Meryem Bozkurt Sıtkı, bu piyasanın her geçen gün geliştiğini söyleyerek, “Tam zamanlı istihdamda pazar büyümesi yüzde 6 iken yarı zamanlı çalışmadaki pazar büyümesi yüzde 7.5 olarak görülüyor” diyor.

15 Ocak 2020 Çarşamba

En köklü yenilikçi

1980’lerden itibaren IBM tabanlı sistem kullanarak üye firmaların veri tabanını oluşturmaya başlayan İTO, 2020’ye web portalını yenileyerek girdi. Oda, geçtiğimiz yıl 300 bin 857 işlemi online gerçekleştirdi. Sultan II. Abdülhamid’in 19 Ocak 1880 günü imza attığı tarihi ferman ile İstanbul Ticaret Odası’nın medeniyet, teşebbüs ve ülkeye hizmet yolculuğu başladı. Bu ferman sayesinde Avrupa’da olduğu gibi tek çatı altında toplanan Türk girişimcileri, iktisadi gelişme ve kalkınmada hür teşebbüsün öncüsü oldular. 14 Ocak 1882’de, Karaköy’deki Mehmed Ali Paşa Hanı’nın 12 numaralı dairesinde dört personelle kurulan Dersaadet Ticaret Odası, 138 yıllık yolculuğun ilk kilometre taşlarından biri oldu. ‘1’ NUMARALI ÜYE Osmanlı İmparatorluğu’nun da ilk yerli odası olarak faaliyetlerine başlayan İstanbul Ticaret Odası’nda ilk sicil numarası ise Osmanlı Bankası’na verildi. Bank-ı Osmanî-i Şahane adıyla kurulan Osmanlı Bankası, Oda’nın ‘1’ sicil numaralı üyesi olarak tarihe geçti. ‘İLK’LERİN ADRESİ Oda, 1.5 asıra yaklaşan hizmet serüveninde ticaretten ekonomiye, eğitimden teknolojiye, sanattan spora kadar pek çok ‘ilk’e imza attı. Kurumsal ekonomi gazetesi, Türkiye’nin uluslararası fuar organizasyonu ‘Karadeniz Gemisi’ sergisi, Birleşmiş Milletler yayınları arasına giren fiyat indeksleri, tahkim müessesesi, İstanbul Ticaret Üniversitesi, startup’ların adresi Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi, inovasyon üssü Teknopark İstanbul, İTO imzasını taşıyan ‘ilk’lerden sadece birkaçı… Türkiye’nin en köklü Odası olan İTO, aynı zamanda dijital dönüşümü ilk gerçekleştiren en yenilikçi Oda olarak öne çıkıyor. İşte, Galata’da 138 yıl önce küçük bir handa başladığı serüvenini, ‘dünyanın en büyük üç odasından biri’ olarak taçlandıran İstanbul Ticaret Odası’nın ‘dijital ilk’leri… 19 MİLYON DOKÜMAN E-ARŞİVDE Elektronik arşiv de İTO’nun üyelerine yönelik ilk dijital projelerinden. Oda’nın 1997 yılında oluşturmaya başladığı bu arşivde şu anda 19 milyon doküman bulunuyor. Kuruluştan kapanışa kadar firmaların adeta röntgenini oluşturan bu belgeler, sistemde saklı tutuluyor. 300 BİN 857 ONLİNE İŞLEM İTO, online işlemlere de 2009 yılından itibaren start verdi. Üyeler, faaliyet belgesi, dış ticaret belgesi başta olmak üzere talep ettikleri ticari belgeleri internet ortamından temin edebiliyor. Üyeler, 2019 yılında 300 bin 857 işlemi online olarak gerçekleştirdi. Bunun 246 bin 638 adedini faaliyet belgesi talebi, 53 bin 884 adedini ticaret sicil gazetesi talebi, 355 adedini ise dış ticaret belgeleri talebi oluşturdu. YENİ YILA YENİ PORTAL 1997 yılında hizmete giren İTO internet sayfası, daha hızlı hizmet verebilmek ve bilgiye kolay ulaşımı sağlamak amacıyla portala dönüştürüldü. İTO, www.ito.org.tr kurumsal web portalını, yeni yazılım ve tasarımıyla 1 Ocak 2020’den itibaren kullanıcıların hizmetine sundu. Kullanıcı dostu modern ara yüzüyle tasarlanan portal, üyelerin ihtiyaçları dikkate alınarak hazırlandı. Ticari belgelerden ticari sicil işlemlerine, mobil hizmetlerden teşvik ve desteklere kadar pek çok hizmete sadece ‘tık’layarak ulaşmak mümkün. Yatırımdan ihracata, Ar-Ge’den teknolojiye, istihdamdan inovasyona kadar üyelerin ihtiyaç duyduğu her türlü teşvik ve desteğin nerede olduğu, nasıl ulaşacağı bilgisi, kısa ve anlaşılabilir bir şekilde veriliyor. 4 MİLYON EVRAK ELEKTRONİK ORTAMDA İTO, iş akışının hızlanmasına imkan sağlayan Elektronik Belge Yönetim Sistemi’ni (EBYS), 2015 yılında hayata geçirdi. EBYS ile birlikte çeşitli kurumlardan ve kişilerden İTO’ya ulaşan yaklaşık 1 milyon 56 bin evrak elektronik ortama aktarıldı ve kurum içerisinde e-imza süreçleri kullanılarak işlem gördü. EBYS aracılığıyla İTO’dan giden evrak sayısı ise 2 milyon 831 bin 148 olarak kaydedildi. VERİ TABANINI 80’LERDE OLUŞTURDU İTO’nun dijital platformdaki ilk çalışmaları, istatistiki veriler ile TÜİK’in ithalat-ihracat verileri oldu. Ticaret sicille birlikte Oda, 1980’lerden itibaren IBM tabanlı AS 400 sistemini kullanarak üye firmaların veri tabanını oluşturmaya başladı. Sistemle firmaların kuruluşu, faaliyet alanı, ortakları, faaliyete geçtiği yıl ve kapanışına dair tüm yaşam döngüsü elektronik ortama aktarılarak, adeta kimlik bilgileri çıkarılıyor. FİYAT İNDEKSLERİ TİCARETE REHBER OLDU Türkiye’de fiyat indeksleri ilk kez 1929 yılında İstanbul Ticaret Odası tarafından yayınlanmaya başladı. Ticaret hayatına halen rehber olmaya devam eden fiyat indeksleri, Birleşmiş Milletler yayınları arasına da girdi. EKONOMİ BASINININ SESİ Osmanlı’nın ve Türkiye’nin ilk kurumsal ekonomi gazetesi Dersaadet Ticaret Odası Gazetesi, 5 Ocak 1885 tarihinde yayımlanmaya başladı. 1958 yılından bu yana İstanbul Ticaret adıyla kesintisiz olarak yayın hayatını sürdüren gazetenin ilk sayısı, ‘Bütçe müzakereleri başladı’ manşetiyle çıktı. İstanbul Ticaret, Cumhuriyet’in 75. kuruluş yıl dönümünde ise renkli baskıyla okuyucularına ulaştı. Haftalık 67 bin tirajı olan gazete, İngilizce baskısıyla da uluslararası okuyucularıyla buluşuyor. 14 YILLIK E-GAZETE İstanbul Ticaret, ekonomi basınında dijital platforma taşınan ilk gazetelerden biri olarak da dikkat çekiyor. Gazetenin Ağustos 2006’dan itibaren yayınlanan sayılarına http://istanbulticaret.org.tr adresinden ulaşmak mümkün. TURKCELL DERGİLİK’TE İstanbul Ticaret, dergi ve gazetelerin mobil cihazlardan okunmasını sağlayan Turkcell Dergilik uygulamasındaki ilk gazetelerden biri. Gazete, 2017 yılından bu yana bu mecradan da takip ediliyor. Gazeteyi 2019’da 109 bin 819 kişi uygulamadan indirerek okudu. Çevrimdışı durumdayken de okuma ve otomatik indirme özelliği bulunan uygulama, Apple Store veya Google Play üzerinden ücretsiz olarak yüklenebiliyor. İstanbul Ticaret, Türk Telekom uygulamasından da takip edilebiliyor. İSTANBUL TİCARET TÜM MECRALARDA www.itohaber.com www.istanbulticaret.org.tr Mobil uygulamalar (AppStore ve Google Play’de ‘ito’ ile arayınız) itohaber.com İnternet haberciliğinde de öncü olan İstanbul Ticaret Odası, itohaber.com ile en geniş kapsamlı ticaret haber portalını faaliyete geçirdi. itohaber.com’da gündemdeki haberler sektörel, güncel, dünya, makro-mikro, teknoloji başlıkları altında sunuluyor. itohaber.com’un İngilizce bölümünde de İstanbul ve Türkiye’yi tanıtan güncel haberler ve yatırım imkanlarını ele alan içerikler yabancı okuyucular için güncelleniyor. Siteyi ziyaret edenler sayfanın sağ üst köşesine tıklayarak iPad, iPhone ve Android uygulamalarına erişebiliyor.

14 Ocak 2020 Salı

Enerji kimlik belgesinde beyan yeterli

HABER: ŞEREF KILIÇLI Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği kapsamında, 1 Ocak 2020 itibarıyla binalar veya bağımsız bölümlere ilişkin alım, satım ve kiraya verme ile ilgili iş ve işlemlerde, enerji kimlik belgesi düzenlenmiş olması şartı getirilmişti. Uygulamanın tapu süreçlerine nasıl yansıyacağı konusunda, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü açıklama yaptı. Tapudaki işlemlerde, enerji kimlik belgesi ibrazı gerekmeyecek, tarafların beyanına göre işlem yapılabilecek. BEYANA GÖRE İŞLEM Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün ilgili birimlerine gönderdiği yazıya göre, uygulama şu şekilde olacak: Alım, satım ve kira şerhi işlemlerinde, başvuru esnasında binanın veya bağımsız bölümün enerji kimlik belgesinin olup olmadığı sorulacak. Eğer taraflarca enerji kimlik belgesinin var olduğu beyan edilirse “Enerji kimlik belgesi vardır. Tarafıma verilmiştir” şeklinde, eğer taraflarca enerji kimlik belgesinin olmadığı beyan edilmiş ise “Enerji kimlik belgesi olmadan satış/kira şerhi işleminin yapılmasını kabul ediyorum /ediyoruz” şeklinde başvuru belgesinin ilgili yerine başvuru esnasında veya en geç imza aşamasında tarafların beyanı alınıp imzalatılarak işlemlere yön verilmesi sağlanacak. Ayrıca enerji kimlik belgesi ibrazı aranmayacak.

14 Ocak 2020 Salı