tatil-sepeti
Yurtdışı pazarlara açılana destek arttı

KOBİ’lerin uluslararası pazarlara açılmalarına ve ihracat kapasitelerinin geliştirilmesine katkı sağlanması amacıyla KOSGEB’in sunduğu ‘Yurtdışı İş Gezisi Destek’ programı, 2019’dan itibaren odalar ve borsalar ile beraber yürütülüyor. Son zamanlarda odalar ve borsalar tarafından düzenlenen yurtdışı fuar sayısının artması nedeniyle bu destek programı için bir çalışma yürütülerek iyileştirmeler yapıldı. Buna göre destek limitleri artırıldı, kolay başvuru ve fuar kapsamının da genişletilmesi sağlandı. 2 YIL İÇİN 30 BİN TL İşletmelerin uluslararası işbirliklerini artırmaları amacıyla yapılan yurtdışı iş gezileri destek programı; konaklama giderleri, ulaşım giderleri, yurtdışı gezisiyle ilgili tercüme, rehberlik giderleri, fuar giriş ücretleri ve toplantı giderlerini kapsıyor. Öte yandan destek programı süresince yani 2 yıl boyunca desteğin üst limiti 30 bin TL olacak. Bir işletme 2 yıl içinde gideceği ülkeye göre 3 ila 6 kez bu destekten yararlanabilecek. DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR İş gezisine gidecek işletme temsilcilerinin yurtdışı iş gezisi programının TOBB, TESK, TİM veya DEİK tarafından organize edilmesi durumunda aşağıdaki hususlar dikkate alınacak: TOBB, TESK, TİM veya DEİK organize edecekleri yurtdışı iş gezisi programlarının destek kapsamına alınması için yurtdışı iş gezisi programının başlama tarihinden en geç 15 gün öncesine kadar Yurt Dışı İş Gezisi Programı Başvuru Formu ve Taahhütnamesi ile KBS üzerinden ilgili Başkanlık Birimi’ne başvuracak. Organizasyon kapsamında yer alan her bir aktivite 2 günden fazla olamayacak. Yurtdışı iş gezisi programının kapsadığı iş kolları ile yurtdışı iş gezisi kapsamında gerçekleştirilecek aktiviteler uyumlu olacak. Organizatör kuruluştan hizmet alınması istenilen son revizyonun yapılmaması durumunda başvuru reddedilecek. Başvurulara ilişkin değerlendirmenin yurtdışı iş gezisi programının başlangıç tarihinden en geç 2 gün öncesine kadar tamamlanması gerekiyor. Katılımcı işletmelerin faaliyet alanı ile yurtdışı iş gezisinin kapsadığı iş kollarının uyumlu olması ve en az 10 işletmenin ilgili iş gezisine katılması gerekiyor. İŞLETME BAŞINA DESTEK MİKTARI KOSGEB’in ‘Yurtdışı İş Gezisi Destek’ programı kapsamında her bir yurtdışı iş gezisi için işletme başına sağlanacak destek üst limiti şöyle: Kuzey Amerika, Güney Amerika, Avustralya kıtası ve Asya Pasifik ülkeleri için 10 bin TL. Çin Halk Cumhuriyeti ve diğer ülkeler için 5 bin TL.

30 Ocak 2020 Perşembe

Online ticari platformlar İTO’da anlatılacak

e-Ticaret uygulamaları, perakendeden ihracat ve ithalata kadar ticaretin her alanında hızla yayılırken, toplam satışlar içinde payını da artırıyor. Maliyet ve operasyonel avantajlar da sağlayan yeni ticaret şekli, girişimcilerin de ilgisini çekiyor. İstanbul Ticaret Odası da bu alanda çalışanlara veya iş kurmak isteyenlere rehber olacak seminer dizisine devam ediyor. ‘e-Ticaret ve Online Ticari Platformlar’ semineri, 5 Şubat 2020 Çarşamba günü 09.30 ile 16.00 saatleri arasında İTO’nun Eminönü’ndeki merkez binasında yapılacak. Seminerde anlatılacak konu başlıkları ise şöyle: Dijital Dönüşümde Platform Savaşları: e-Ticaret’ten e-Plat-form’a Geçiş Süreci e-Ticaret’te Başarıyı Yakalamak: e-Ticaretin Altın Kuralları e-Ticaret Markamı Nasıl Kurarım? İlham Veren Öneriler e-Ticaret’te Büyüyen Adımlar Atmak e-Ticaret Mutfağı Not - ToDo List: e-Ticarette Yapılmayacaklar Listesi e-Ticaret’te Sorunsuz İşleyen Saat Nasıl Kurulur? e-Ticaret’te Dijital Pazarlama Başarısı Yakalamak Lambadan Cin Çıkartmak: e-Ticaret’te Karşılaşılan Zorluklar ve Başa Çıkma Yöntemleri

30 Ocak 2020 Perşembe

Doğal afetler 10 yılda 3 trilyon dolara mal oldu

Son 10 yılda deprem, sel ve dolu gibi doğal afetlerden kaynaklanan ekonomik kayıpların 3 trilyon doları geçtiği bildirildi. Bir önceki 10 yıllık döneme göre ekonomik kayıpların 1 trilyon dolardan fazla olması dikkati çekti. Sigorta ve reasürans brokerliği ile risk yönetimi danışmanlığı hizmeti veren Aon tarafından hazırlanan bir rapora göre, 2010-2019 döneminde deprem, sel ve dolu gibi doğal afetlerden kaynaklanan ekonomik kayıpların değeri 3 trilyon doları geçti. Söz konusu kayıplar 1999-2010 dönemine göre 1 trilyon dolardan fazla arttı. Rapora göre, Asya-Pasifik bölgesi 2010-2019 döneminde depremler, tsunamiler ve tropik hortumlarla toplam felaketlerin 44’ünü oluşturdu. DEVAM EDECEK Raporda, daha yoğun hava olaylarının, afet bölgelerindeki daha büyük nüfusların yanında, küreselleşen ekonomilerde tedarik zincirinde daha fazla kesintinin de ekonomik kayıptaki sert artışa katkıda bulunduğu belirtildi. Raporu hazırlayan ekibin yöneticisi Steve Bowen, ikincil tehlike olarak görülen ‘orman yangını, sel ve kuraklık’ felaketlerinin geçen 10 yılda çok daha pahalı hale geldiğine vurgu yaparak, “Bilimsel araştırmalar, iklim değişikliğinin her türlü hava olayını etkilemeye devam edeceğini ve bunun etkilerinin kentlerde gittikçe artacağını gösteriyor” dedi.

29 Ocak 2020 Çarşamba

‘Sanat sahili’ halka açılıyor

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL İstanbul’un asırlardan beri ticaret üssü olarak hizmet veren Karaköy-Galata-Beşiktaş üçgeninde yer alan tarihi İstanbul Limanı, Galataport’la önümüzdeki mayıs ayında yeni yüzüyle İstanbulluları ağırlayacak. Osmanlı zamanında Dersaadet Emtia-i Dâhiliye Gümrüğü İskelesi olarak da kullanılan ve o yıllardan bu yana yalnızca gümrük memurlarının ve resmi görevlilerin girebildiği tarihi Salı Pazarı Limanı, yeni adı Galataport’la İstanbulluların ve İstanbul ziyaretçilerinin adımlarına açık olacak. Tarihi bölge, şehrin yeni kültür merkezi olmaya aday. İşte Galataport’un açılması ile birlikte gün yüzüne çıkacak kültürel mekânlar. SADECE İKİ TANE VAR Bölgede, biri Dolmabahçe’de biri de Tophane’de olmak üzere iki tarihi saat kulesi bulunuyor. Tophane’de bulunan ve 19. yüzyılın ikinci yarısında Sultan Abdülmecit tarafından yaptırılan Tophane Saat Kulesi, tarihi hazinesinden çıkıyor. Asırlık saat kulesi, Galataport’la beraber restore edilerek yeniden İstanbulluların hizmetine sunulacak. ANTREPODAN MÜZEYE Karaköy’den başlayıp Mimar Sinan Üniversitesi Fındıklı Kampüsü’ne kadar uzanan sahil şeridinde, kültür sanat meraklıları Mimar Sinan Üniversitesi’ne bağlı Resim ve Heykel Müzesi ile de karşılaşacak. İstanbul Bienali’ne 2005 ve 2011’de iki kere ev sahipliği yapmış olan 5 numaralı Antrepo Binası, müzeye dönüştürüldü. Bir zamanlar gümrük hizmeti vermiş olan bu binada artık sanat havası solunabilecek. SANAT YENİ BİNADA Bölgede ikinci bir müze binası da İstanbul Modern’e ait olacak. İstanbul’daki sanatseverlere 2004’ten beri hizmet veren İstanbul Modern, Galataport’un tamamlanması ile yeni ve kalıcı binasına taşınacak. Pritzker Mimarlık Ödülü sahibi İtalyan Mimar Renzo Piano imzasını taşıyacak olan İstanbul Modern, uzun yürüyüş parkurunda sanatla soluklanmak isteyenlerin yeni gözdesi olacak. EN ESKİ MEYDAN İki müze arasında 14 bin metrekare büyüklüğünde bir park alanı yer alacak. Burası aynı zamanda İstanbul’un ilk müze meydanı olacak. İstanbul’un en eski meydanı olan Tophane Meydanı da bu parkurla beraber İstanbul’un Beyoğlu yakası sahil şeridiyle bütünleşecek. Bu park alanının çevresinde bulunan tarihi yapılarla da İstanbullular adeta bir açık hava sergisi gezisi yapmış olacak. Bu tarihi yapılar arasında Nusretiye Camii, Tophane Kasrı, Kılıç Ali Paşa Camii gibi simge yapılar yer alıyor. UZUN YÜRÜYÜŞ Galataport’un, mayıs ayında açılması ile beraber İstanbul halkı ve İstanbul ziyaretçileri uzun bir yürüyüş parkuruna da sahip olacak. Projenin İstanbullulara en büyük katkısı, yaklaşık 200 yıldır kapalı olan sahil şeridinin halka açılacak olması. Böylece sahil şeridinde Haliç’in Beyoğlu yakasından başlayarak İstanbul’un Karadeniz’le olan bağlantısına kadar kesintisiz yürümek mümkün olacak.

28 Ocak 2020 Salı

İhracatta yeni lokomotif arayışı

HABER: ADEM ORHUN Türkiye’nin kamu esaslı ekonomi politikasında değişimin başladığı 24 Ocak 1980 kararlarının üzerinden 40 yıl geçti. 70’li yıllara yüzde 8.1 enflasyonla başladığı halde 80’de üç haneli rakamları gören Türkiye’de, devletin ekonomiye ve üretime yoğun şekilde müdahil olduğu ekonomik sistem tıkanmıştı. 77-79 yıllarındaki krizlerin de ardından, dışa dönük, ihracata dayalı büyüme modeli yönünde bir politika değişikliğine gidildi. Politik istikrarsızlık ve global petrol krizinin de etkisiyle 24 Ocak 1980’de ithal ikameci sanayileşme modeli yerine, ihracata dayalı büyüme modeli açıklandı. DEMİREL VE ÖZAL Turgut Özal’ın mimarlığını yaptığı, Süleyman Demirel hükümetinin altına imzasını attığı 24 Ocak kararları ile Türkiye ekonomisi serbest piyasa ekonomisine adım attı. Aynı dışa açık büyüme politikası, Türkiye’nin yeni gelişme maratonunun startı oldu. İHRACAT RAKAMLARI Türkiye, 24 Ocak kararlarından önce milli gelirinin yüzde 13’ü kadar ithalat yapmasına rağmen, milli gelirinin yüzde 4’ünden az ihracat gerçekleştirebiliyordu. 24 Ocak kararlarının açıklandığı yıl, 2.9 milyar dolarlık ihracat yapıldı. Sonraki yıl bu rakam 4.7 milyar dolara yükseldi. Günümüzde dış ticarette basamak sayısı arttığı gibi oranlar da değişti. Önceki yıl ithalatta bu oran yüzde 28’i, ihracatta ise yüzde 21’i geçti. Geçen 40 yılda ciddi dalgalanmalara rağmen ihracat gelirini artırma hedefi önemini korudu. Türkiye, 184 alt sektör grubunun mallarını 238 ülke ve bölgeye ihraç eder hale geldi. SEKTÖRLER DEĞİŞİYOR 2000’de ihracat gelirinde hazırgiyim lider iken, sonraki yıllarda otomotiv ve kimya sektörleri öne geçti. Ancak 180 milyar dolarlık ihracat, ‘2023’te 500 milyar dolar ihracat’ hedefine yeterince yakın görünmüyor. Türkiye’ye ihracat gelirini artırmak için farklı bir yol gerekiyor. Yeni lokomotifin veya lokomotiflerin ne olacağı ise merakla bekleniyor. 1980’DE KISA VADELİ HEDEFLER: Acil dış ödeme güçlüklerini ortadan kaldırmak Hızlı bir yükseliş trendine giren enflasyonu düşürmek Ekonomide atıl kapasiteyi harekete geçirerek büyüme hızını artırmak İşsizlik oranını düşürmek 24 OCAK KARARLARININ ANA HATLARI: İthal ikamesi yerine, ihracata dayalı sanayileşme modelinin benimsenmesi Faizlerin, fiyatların ve döviz kurunun serbest bırakılması Fiyat kontrollerinin kaldırılması ve fiyatların arz ve talebe göre oluşmasının sağlanması Kamunun ürettiği temel mallara uygulanan sübvansiyonların kaldırılması KİT’lerin reforma tabi tutulması ve özelleştirilmesi Kamu harcamalarının kısılması Vergi reformuyla bütçe denkliğinin sağlanması Yabancı sermayenin teşvik edilmesi BÜTÇE AÇIĞI 24 Ocak 1980 kararlarının uygulandığı ilk beş yılda bütçe açığının milli gelire oranı ortalama yüzde 2.9 oldu. Son beş yıllık ortalama ise yüzde 1.46.

28 Ocak 2020 Salı