Borsa İstanbul’un Koç Üniversitesi ile birlikte başlattığı ‘Şirketler İçin Kurumsal Dönüşüm Programı’nın üçüncüsü, 18 Şubat’ta başlayacak. Büyüme potansiyeline sahip şirketlere kurumsallaşma ve strateji geliştirme yolunda destek vermeyi hedefleyen program, sektördeki en iyi uygulamalardan gelen bilgi ve tecrübeyi network imkânlarıyla birleştiriyor. BISTEP Kurumsal Dönüşüm Programı’na sınırlı sayıda şirket kabul edilecek ve programa şirketlerin üst düzey yöneticileri katılacak. ŞİRKETİN GELİŞİMİ Şirkete vizyon ve yetkinlik kazandıracak programda şu başlıklar yer alıyor: Alternatif yatırım imkanları Büyümenin finansmanı Geleceğin pazar ve sektör yapılanmaları Güncel ekonomik sorunlar Kurumsallaşma ve gelişim süreçleri Kurumsal stratejiler Sermaye piyasaları Teknolojik ve yapısal inovasyon YÖNETİCİ GELİŞİMİ Program ayrıca şirket üst düzey yöneticilerinin şu bilgi ve yetkinliklerini de güçlendirecek: Güncel yenilik ve değişimleri takip edebilmeleri Ekonomik ve finansal farkındalık kazanmaları Teknolojik dönüşüm ve inovasyon süreçlerini tamamlamaları Hukuk, insan kaynakları gibi temel alanlarda bilgilerini tazelemeleri Geleceğe, doğru hedef ve stratejilerle hazırlanmaları Kurumsallaşma ve organizasyonel değişim süreçlerini tamamlamalarıİnteraktif programa, kuruluşunun üzerinden en az 3 takvim yılı geçmiş ve son hesap dönemine ait finansal tablolarına göre en az 10 milyon TL aktif büyüklüğü ya da net satış hasılatı olan şirketler başvurabiliyor.

12 Şubat 2020 Çarşamba

İstanbul Ticaret Odası (İTO), bu yılın ocak ayında İstanbul’da, perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi’nin bir önceki aya göre yüzde 0.58, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları İndeksi’nin ise yüzde 1.68 oranında arttığını bildirdi. 2019 ocak ayına göre 2020 ocak ayında yaşanan fiyat değişimlerini gösteren bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı İTO 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksi’nde yüzde 12.78, Toptan Eşya Fiyatları İndeksi’nde ise yüzde 7.92 olarak gerçekleşti. Ocak 2020’de perakende fiyatlarda bir önceki aya göre, sağlık ve kişisel bakım harcamalarında yüzde 6.92, diğer harcamalar grubunda yüzde 5.56, gıda harcamalarında yüzde 1.78, ev eşyası harcamalarında yüzde 0.52 artış, giyim harcamalarında yüzde eksi 8.09, kültür, eğitim ve eğlence harcamalarında yüzde eksi 1.45, konut harcamalarında yüzdeeksi 018, ulaştırma ve haberleşme harcamalarında yüzde eksi 0.01 azalış görüldü. Öte yandan ocak ayında İstanbul’da perakende fiyatı en fazla artan harcama kalemi, yüzde 41.99 ile salatalık oldu. İTO’nun İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi’ndeki 242 ürünün 89’unun perakende fiyatı artarken, 49 ürünün fiyatı düştü, 104 ürünün fiyatı ise değişmedi. Geçen ay giyim harcamaları, kadın giyimi alt grubunda yer alan etek, yüzde 16.99 gerileme göstererek fiyatı en çok azalan ürün oldu.

12 Şubat 2020 Çarşamba

HABER:SÜMEYRA YARIŞ TOPALTürkiye 2023’te yerli ve milli otomobille buluşmak için takvim yapraklarını kopartıyor. Elektrikli üretimle benzerlerinden ayrılan yerli otomobil, bundan 59 yıl önce de farklı bir teknoloji ile Türk halkı ile buluşmuştu. İlk üretim 1961’de Devrim markası ile gerçekleşirken, seri üretimi mümkün olmayan devrimi 1966’da efsane Anadol takip etmişti. Anadol’un üretimi 1982’ye kadar sürdü ve 87 bin adet Anadol, Türkiye yollarında dolaştı. 150 OTOMOBİL Otomotiv sanayi 1900’lü yılların başında Almanya ve Fransa’nın öncülüğünde Avrupa’da doğar. Hatta otomobilin ilk üretildiği yıllarda Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid’e de bir hediye verilir. Yolların otomobil için uygun olmadığı o yıllardaki kayıtlara göre1901-1914 yılları arasında 150 otomobil Anadolu yollarında seyreder. Özellikle I. Dünya Savaşı’ndan sonra gelişen otomobil sanayisinin Türkiye’deki ilk filizi ise 1961’de Devrim’le yeşerir. 20 BİN TL Türkiye’nin ilk yerli otomobili için ilk girişim 1961’in mayıs ayında başlar. Makine Mühendisleri Odası tarafından 1961’de 15-17 Mayıs arasında Otomobil Endüstrisi Kongresi düzenlenir. Bu kongre boyunca Türkiye’nin yerli otomobil üretmesi gerektiği üzerinde durulur. Kongre sonucunda 1961’in mayıs ayında Milliyet Gazetesi’nde çıkan bir haberde şu ifadeler geçer; “Türk malı otomobiller, dışarıdan geleceklerden yüzde 25 nispetinde ucuz olacak ve 20 bin liraya çıkacak. İlk hamlede bu fiyat 28 bin 875 lira olacaksa da ileride 20 bine düşmesi mümkün görülmektedir.” 4 AYLIK SÜRE Kongre kararlarından sonra haziran ayında sıvanan kollar, aynı yılın ekim ayında ancak iner. Cumhuriyet Bayramı’na yetişmesi öngörülen yerli araba için Türkiye’nin önde gelen mühendisleri toplanır. Otomobilin imali için Eskişehir’deki Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii A.Ş. (TÜLOMSAŞ) seçilir. Fabrikanın kapısına ise 129 gün kaldı yazılır. 200 teknisyen ve 30 mühendisin çalıştığı yerli otomobilin teknisyen ekibinde görev alan Kamil Çalış, yıllar sonra anılarında bazen 10 gün hiç eve gitmeden çalıştıklarını ifade edecekti. YÜZDE 80 YERLİ Yalnızca dört ay gibi kısa süre verilen ekip, motoru da yerli olarak üretir. Bu süre zarfında pek çok otomobil sökülerek parçaları incelenir ve Devrim’in yüzde 80’den fazla bir yerlilik ile üretimi tamamlanır. Aracın yerli olmayan kısımları; göstergeler, bir kısım elektrik malzemesi, lastikler, camlar, rulmanlar ve teferruata ait bazı kısımlardır. Devrim; bin 250 kilogram ağırlığında, 130 kilometre hızla gidebilen, beş kişilik, dört kapılı bir araçtı. Bu kadar kısa bir sürede çok önemli bir yerlilik oranına sahip olarak üretilen Devrim’in seri üretimine ne yazık ki yeterli talep olmadığı için geçilemez. İKİNCİ GİRİŞİM Devrim’den sonra otomobil konusuna bir süreliğine kilit vurulur. Ancak bu kilit uzun sürmez. Vehbi Koç, dönemin Sanayi Bakanı Mehmet Turgut’a bir otomobil fabrikası kurma isteği ile bir rapor sunar. Bu girişimler neticesinde 1966’nın şubat ayında bu izin, otomobilin o yılın sonuna kadar üretilmesi şartı ile verilir. Otomobilin fiyatı ise 26 bin 800 olarak belirlenir. Yerli otomobilin ismi konusunda ise anket yapılır. Binlerce öneri arasından ‘Anadol’ ismi öne çıkar. Anadol üretimin duracağı 1982’ye kadar toplam 87 bin adet üretilir. BİR VAPUR DOLUSU PAMUK 8 OTOBÜS Dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, yerli otomobil konusunda ciddi bir irade göstermişti. Gürsel, o yıllarda yaptığı bir konuşmasında şöyle demişti: “Bir vapur dolusu pamuk karşılığı 7-8 otobüs alabiliyoruz. Bir vapur pamuğun ne emeklerle meydana geldiğini takdir edersiniz. Medeni bir memleket, nakil vasıtalarını kendisi yapmalıdır.”

12 Şubat 2020 Çarşamba

HABER:SÜMEYRA YARIŞ TOPALAlmanya’dan İstanbul’a gelen Alman basın mensupları, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç’i ziyaret etti. İki ülke ekonomik ilişkilerinin konuşulduğu toplantıda, Gümrük Birliği (GB) ana gündemi oluşturdu. İki ülke arasında geçtiğimiz yıl 33 milyar dolarlıkticaret gerçekleşti. Türkiye’de 7 binin üzerinde Alman şirketi faaliyet gösteriyor ve bu şirketler 14 milyar doların üzerinde yatırım hacmine sahip. Türkiye’nin doğrudan yurtdışı yatırımlarında ise Almanya 3. sırada bulunuyor. Almanya ile bu kadar sıkı ekonomik ilişkilere rağmen Türk iş insanları Almanya’ya her gidişlerinde vize sorunu ile karşı karşıya kalıyor. VOLKSWAGEN YATIRIMI Aralarında Der Spiegel’den de temsilcilerin bulunduğu grubun bir diğer gündeminde ise Volkswagen’in yatırımı vardı. Alman otomobil devi Volkswagen, yeni otomobil fabrikasını Manisa’ya kurma planı yapıyor. Alman gazetecilerin bu konudaki sorularını yanıtlayan İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, bu yatırımın Alman devi için de son derece kârlı olduğunu dile getirdi. Avdagiç, “Türkiye’de global tedarikçi firmalarının yanı sıra pazarın büyük uluslararası oyuncularının onayladığı güçlü yerli firmalar da var. Türkiye’de orta segment bir otomobilin birim maliyeti Avrupa’ya göre bin Euro daha düşük ki, bu durum Avrupa için büyük bir avantaj” diye konuştu. YERLİ OTOMOBİL Alman gazetecilerin gündeminde 2023’te yollarda olacak yerli otomobil de vardı. Avdagiç, bu otomobilin yerli sayılıp sayılmayacağı yönündeki soruları da yanıtladı. Bu sorunun çok net cevabının ‘yerli ve milli’ olduğunu ifade eden Avdagiç, şöyle konuştu: “Sizler bir otomobilin 5 bin 246 parçasının tamamının üretici ülke menşeli olduğunu söyleyebilir misiniz? Dünyada artık böyle bir durum söz konusu değil. Proje sizinse, Ar-Ge sizinse, marka sizinse o otomobil yerli ve millidir. ” TİCARETİ ZORLAYICI UYGULAMALAR OLMAMALI Alman basın mensupları ile olan toplantıda, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, şu konulara da değindi: En büyük ticaret ortağımız Almanya’nın; Fransa, İspanya ve İtalya gibi ülkelere göre vize sürecinin uzun olması, gümrük pasaport kontrolünde sıkıntılar yaşanması iş insanlarını çok zorluyor. İstanbul Ticaret Odası’nın uzun yıllardır Almanya’da katıldığı fuarlarda Türkiye’ye daha önce ayrılan hollerden yer verilmiyor. Bunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Türkiye’ye konulan transport kotalarında da sıkıntılar var. Ticareti zorlayıcı-kısıtlayıcı uygulamalar olmamalı. İngiltere’nin ileride Avrupa Birliği ile yapacağı yeni anlaşma Gümrük Birliği’ne alternatif olabilir.

12 Şubat 2020 Çarşamba

HABER: ADEM ORHUN İstanbul Ticaret Odası, ‘ticari diplomasi’ ağırlıklı faaliyetlerine art arda yenilerini ekliyor. 4 Şubat akşamı Alman medya mensuplarını ağırlayan İTO, ertesi gün 25’i aşkın ülkenin ticaret müşavirlerini bir araya getirdi. İTO Başkanı Şekib Avdagiç’in ev sahipliğindeki toplantıda, İstanbul’da görevli ticaret temsilcileri ile konsolosluk yetkililerine, İstanbul ve Türkiye’de yatırım yapmanın avantajları tanıtıldı. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Yurtdışı Faaliyetleri Daire Başkanı Furkan Karakaya, burada yaptığı sunumda, “Türkiye büyük bir ekonomi. Kısıtlı bir alandan geniş pazarlara odaklanıyor. Özellikle dört sektöre ağırlık veriyoruz. Otomotiv, makina, ICT (bilgi, iletişim teknolojileri) ve kimya. Otomotiv sektöründe Türkiye’de motorlu araç üreticisi 15 firma var. Bu firmalardan 9’unun da Ar-Ge merkezleri bulunuyor. Ar-Ge çalışmalarına çok önem veriyoruz. Bu alanda büyük teşviklerimiz var. 64 teknoparkta birçok ülkeden Ar-Ge projeleri üzerine çalışılıyor. Ar-Ge’nin yanı sıra üretim teşviklerimiz de bulunuyor” dedi. SEKTÖRLERDE FIRSATLAR Makina sektörünün ihracat hacminin son 10 yılda hızla arttığına dikkat çeken Karakaya, “Yabancı yatırımcılar için makina alt sektörlerinde de oldukça yatırım fırsatı bulunuyor” diye konuştu. İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay, Yönetim Kurulu Üyeleri Bahadır Yaşık, Levent Taş ve Münir Üstün, İTO Genel Sekreteri Doç. Dr. Nihat Alayoğlu, Genel Sekreter Yardımcısı Özcan Tokel’in de yer aldığı toplantıda, Türkiye sunumu da yapıldı. Sunumda, “Türkiye ekonomisi iyileşmeye devam ediyor. İstanbul da nüfusu, dış ticareti, üretimi, istihdam rakamlarıyla Türkiye’nin iş merkezi” denildi. YAKIŞAN ÇALIŞMALAR Ticaret müşavirlerine İstanbul ve İTO hakkında bazı rakamları aktaran Başkan Şekib Avdagiç ise “İstanbul Ticaret Odası yönetimi olarak, Odamızın büyüklüğüne yaraşır faaliyetler yürütüyoruz. 2020 çalışmalarımızı da bu bakış açısıyla oluşturduk. Odak noktasına da ‘dış pazarların, girişimciliğin, yerli üretim ve teknolojinin geliştirilmesini’ koyduk. Bunu da dijitalleşme, mesleki eğitimve rekabetçiliğin artırılması ile güçlendirdik” dedi. 36 FUARA KATILACAK İTO’nun çalışmalarının temel enstrümanlarından birinin uluslararası fuarlar olduğunu kaydeden Avdagiç, “İhracatçılığımızı ve rekabetçiliğimizi artırmak için her yıl çok sayıda fuar organize ediyoruz. 2020’de katılacağımız fuar sayısı 36” dedi. TÜRK İHRAÇ ÜRÜNLERİ İTO’nun, Türkiye’nin ihracat artışına katkıda bulunmak için bu yıl dört ülkede Türk İhraç Ürünleri fuarları açacağını belirten Avdagiç, “Bu fuarlar, şunlar: Tacikistan 1. Türk Ürünleri Fuarı, Gana 2. Türk Ürünleri Fuarı, Bosna Hersek 7. Türk Ürünleri Fuarı ve Etiyopya1. Türk Ürünleri Fuarı” diye konuştu. BTM’YE DAVET İTO’nun kurduğu Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin (BTM) hızla geliştiğini anlatan Avdagiç, “BTM, girişimciler ve startuplar için olduğu kadar yabancı yatırımcılar için de açık” dedi. TEKNOPARK İSTANBUL İTO’nun kurucu ortağı olduğu Teknopark İstanbul’u da konuk ticaret müşavirlerinin dikkatine sunan Avdagiç, “İnanıyorum ki, kısa zamanda Teknopark İstanbul, Avrupa’nın en nitelikli teknoparklarından biri olacak” diye konuştu. İTO HERKESE AÇIK Ticaret müşavirlerine, “Sizlerle işbirliğine büyük önem veriyoruz” diyen Avdagiç, şöyle devam etti: “İstanbul’un sunduğu fırsattan tüm işadamları yararlansın istiyoruz. Sizlerin kendi iş dünyanıza, ülkemiz için büyük ve olumlu bir ufuk çizeceğine inanıyoruz. Bu nedenle İTO, size ihtiyaç duyacağınız her türlü bilgiyi ve katkıyı sunmaya hazırdır. Şunu biliniz: İstanbul Ticaret Odası, sizin de Odanız ve ofisiniz gibidir.” BİR YILDA 12 BİN YABANCI, ŞİRKET KURDU İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “İstanbul, sağlıktan bilişime kadar geniş ve kârlı sektörleriyle yabancı yatırımcılara büyük fırsatlar sunuyor. İki bin yıl önce olduğu gibi bugün de İstanbul, küresel ticaretin bayrağını taşıyor” dedi. Buna somut bir örnek veren Avdagiç, şöyle konuştu: “İTO’nun 35 bin 383 üyesi, yabancı ortaklı. Bu firmaların 12 bin 653’ü 2019’da kuruldu. 2019’da kurulan firmaların toplam sermayesi 3 milyar 352 milyon dolar.”

11 Şubat 2020 Salı