tatil-sepeti
Bankaların swap işlemlerine sınırlama

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), bankaların yurt dışı yerleşiklerle yaptıkları bir bacağı döviz diğer bacağı TL olan ve vadede TL alım yönünde gerçekleştirecekleri para swapı, forward, opsiyon ve diğer türev işlemlerin toplamının bankaların en son hesapladıkları yasal özkaynaklarının yüzde 1 ile sınırlandırılması kararını aldı. YURT DIŞI YERLEŞİKLERLE YAPILAN TL ALIM VE SATIM İŞLEMLERİ BDDK'nın bankaların yurt dışı yerleşiklerle yaptıkları TL alım ve satım işlemlerine ilişkin yaptığı açıklamada, konsolidasyona tabi yurt dışındaki kredi kuruluşu ve finansal kuruluş niteliğini haiz ortaklıklarıyla gerçekleştirdiği işlemler hariç, bankaların yurt dışı yerleşiklerle yaptıkları bir bacağı döviz diğer bacağı TL olan ve vadede TL alım yönünde gerçekleştirecekleri para swapı, forward, opsiyon ve diğer türev işlemlerin toplamının bankaların en son hesapladıkları yasal özkaynaklarının yüzde 10'u ile sınırlandırılmasına, sınırlamaya dahil edilen işlemlerin hesaplamasında 90 ilâ 360 gün vadeli işlemlerin yüzde 75, 360 gün ve üzeri vadeli işlemlerin ise yüzde 50 oranında dikkate alınmasına, söz konusu oranın günlük olarak solo ve konsolide bazda hesaplanması uygulamalarına devam edilmesine, mevcut aşımlar giderilinceye kadar yeni bir işlem yapılmamasına ve bu mahiyetteki vadesi gelen işlemlerin yenilenmemesi yönünde kararın 9 Şubat 2020'de aldığı hatırlatıldı. KÜRESEL PİYASALARDAKİ DENGESİZLİKLER VE RİSKLERİN ARTMIŞ OLMASI NEDENİYLE Açıklamada şunlar kaydedildi: "Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle küresel piyasalardaki dengesizlikler ve risklerin artmış olması nedeniyle, söz konusu risklerin yönetilmesi ve finansal istikrarın korunmasına yönelik olarak atılan adımların ve alınan tedbirlerin etkinliğini artırmak bakımından yapılan değerlendirme sonucunda Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun 12.04.2020 tarihli ve 8989 sayılı kararı ile bankaların, yurt dışı yerleşiklerle vadede TL alım yönünde gerçekleştirecekleri işlemler için özkaynakların yüzde 10'u nispetinde belirlenmiş olan sınırlamanın yüzde 1 olarak yeniden belirlenmesine, sınırlamaya dahil edilen işlemlerin hesaplamasında kullanılan vadeye göre farklı dikkate alınma oranları uygulamasının kaldırılmasına, söz konusu işlemlerin anlaşılan vadeden önce her ne sebeple olursa olsun bozulmak istenmesi veya vadesinin uzatılmasının istenmesi durumunda kurumun yazılı onayının alınmasına, diğer hususların aynen uygulanmaya devam edilmesine karar verilmiştir." VADEDE TL SATIM Açıklamada, konsolidasyona tabi yurt dışındaki kredi kuruluşu ve finansal kuruluş niteliğini haiz ortaklıklarıyla gerçekleştirdiği işlemler hariç, bankaların yurt dışı yerleşiklerle yaptıkları bir bacağı döviz diğer bacağı TL olan ve vadesine 7 gün veya daha kısa süre kalan, vadede TL satım yönündeki para swapı, forward, opsiyon ve diğer türev işlem tutarları toplamının, en son hesapladıkları yasal öz kaynaklarının yüzde 10'unu geçemeyeceği, söz konusu oranın günlük olarak solo ve konsolide bazda hesaplanacağı, opsiyon işlemlerinin hesaplamada delta eşdeğeri ile dikkate alınacağı, valör tarihi işlem tarihinden sonra olan (ileri valörlü) türev işlemlerin, hesaplamada valör tarihi itibarıyla dikkate alınacağı ve mevcut aşım giderilinceye kadar aşım bulunan vade aralığında işlem yapılmayacağı yönünde kararın 18 Aralık 2019'da alındığı anımsatıldı. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Ancak, benzer şekilde Kovid-19 salgınının yol açtığı finansal risk artışının ve ekonomimize yönelik diğer risklerin yönetilmesi için atılan adımları ve alınan tedbirleri desteklemek açısından yapılan değerlendirme sonucunda, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun 12.04.2020 tarihli aynı kararı ile bankaların, yurt dışı yerleşiklerle vadede TL satım yönünde gerçekleştirecekleri işlemler için söz konusu işlem tutarları toplamının, bankaların en son hesaplanan yasal özkaynaklarına oranının hiçbir takvim gününde vadesine 7 gün kalan işlemler için yüzde 1'i, vadesine 30 gün kalan işlemler için yüzde 2'yi, vadesine 1 yıl kalan işlemler için yüzde 10'u geçmemesine, her ne sebeple olursa olsun söz konusu işlemlerin anlaşılan vadeden önce bozulmak istenmesi veya vadesinin uzatılmasının istenmesi durumunda kurumun yazılı onayının alınmasına, diğer hususların aynen uygulanmaya devam edilmesine karar verilmiştir."

13 Nisan 2020 Pazartesi

Bal ihracatından 6.9 milyon dolar gelir

Türkiye'den yılın ocak-mart döneminde, 38 ülkeye 1582 ton bal ihraç edilerek 6 milyon 921 bin 120 dolar gelir sağlandı. Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği’ne (DKİB) göre, yılın ilk çeyreğinde Almanya, Suudi Arabistan, ABD, Kuveyt ve Avusturya en fazla bal ihraç edilen ülkeler oldu. Ülkeden 2019'un ilk 3 ayında ise 1544 tonluk bal ihracatından 6 milyon 321 bin 690 dolarlık kazanç elde edilmişti. Böylece Türkiye'den yılın ilk çeyreğinde yapılan bal ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre miktarda yüzde 2, değerde yüzde 9 arttı. ALMANYA'YA İHRACAT YÜZDE 68 ARTTI Bal ihracatında Almanya ilk sırada yer aldı. Almanya'ya bu dönemde 2 milyon 864 bin 533 dolar karşılığı 704 ton bal satıldı. Ülkeden geçen yılın ilk çeyreğinde Almanya'ya 1 milyon 707 bin 994 dolar karşılığında 459 tonluk bal ihraç edilmişti. Türkiye'den Ocak-Mart 2020'de Almanya'ya yapılan bal ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre miktarda yüzde 53, değerde yüzde 68 arttı. Söz konusu dönemde yapılan bal ihracatında Suudi Arabistan 1 milyon 319 bin 307 dolarla ikinci, ABD 642 bin 329 dolarla üçüncü, Kuveyt 280 bin 948 dolarla dördüncü ve Avusturya 273 bin 977 dolarla beşinci sırada yer aldı. Bu dönemde geçen yılın aynı döneminde ihracat yapılmayan Kanada, Slovenya, Singapur, Bangladeş, Avustralya, Japonya, Yemen, Cibuti, Panama ve Güney Kore Cumhuriyeti'ne de bal satıldı.

10 Nisan 2020 Cuma

Türkiye patent başvurusu artış oranında birinci

Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) Başkanı Habip Asan, Türkiye'nin tasarım ve marka başvurularında Avrupa'da birinci sırada olduğunu bildirdi. Asan, "Türkiye'nin ulusal patent başvurularında 2019'da 2018'e göre yüzde 10,57 artış oldu ve 8 bin 126 patent başvurusu yapıldı" ifadesini kullandı. Asan, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’nün (WIPO) geçen yılki patent başvuru verilerini paylaştığını belirterek, "Türkiye geçen yıl 2018'e göre uluslararası patent başvurularında yüzde 46,7 ile en fazla artış oranını sağlayan ülke oldu. Bu alanda artış oranı olarak dünya birincisi olduk ve 22'ncilikten 13. sıraya geldik. 2018'de 1403 olan uluslararası patent başvuru sayımız geçen yıl 2058'e yükseldi. Bu son derece önemli bir gelişme" değerlendirmesinde bulundu. İLK 15'DEKİ ÜLKELER Türkiye'nin, Hindistan, Rusya, Brezilya, Endonezya, İsrail, İspanya ve Avusturya gibi ülkelerin önüne geçtiğine dikkati çeken Asan, bu alanda Türkiye'den sonra en fazla artış sağlayan ülkelerin Güney Kore ve Kanada olduğunu aktardı. Asan, raporda, uluslararası patent başvurularında ilk 15'deki ülkelere bakıldığında gelişmekte olan ülkeler olarak sadece Çin, Hindistan ve Türkiye'nin yer aldığına işaret ederek, diğerlerinin tamamen gelişmiş ülkelerden oluştuğunu belirtti. HEDEF İLK 10'A GİRMEK Türkiye'nin son dönemde birçok alanda yaptığı çalışmaların bu artışa katkı sağladığını vurgulayan Asan, "TÜRKPATENT'in yaptığı farkındalık etkinlikleri ve çalışmalarla, Türkiye'de bu konuda büyük bir gelişme var. Türkiye'nin inovasyon ekosistemiyle ilgili yapılan Milli Teknoloji Hamlesi, Teknofest gibi etkinliklerin tamamı bu artışa katkı verdi. Ayrıca start-up ekosistemi, Türkiye'deki genç girişimcilerin Teknoloji Geliştirme Bölgeleri'nde yapılan faaliyetlerin tamamını düşündüğümüzde hepsinin bu artışa katkısı oldu" diye konuştu. SAVUNMA SANAYİNİN KATKISI Asan, savunma sanayisindeki çalışmaların da bu artışa katkısının önemli olduğuna değinerek, bu alanda Türkiye'nin dünyada önemli bir konuma doğru gittiğini vurguladı. Bu alanda birçok özgün buluşların yapıldığının altını çizen Asan, şunları kaydetti: "Bayraktar grubunca yapılan İHA ve SİHA'lar, ASELSAN ve HAVELSAN'ın yaptığı projelerin patente yansıdığını görüyoruz. Buradan da Milli Teknoloji Hamlesi ile sivil teknolojilere doğru yansıdığını görüyoruz. Türkiye şu an 13. sırada. 12. sırada Kanada, 11. sırada ise İtalya var. Kanada'nın sayısı 2 bin 711, İtalya'nın 3 bin 388. Ülke olarak önümüzdeki 1-2 yıl içinde Kanada ve İtalya'yı geride bırakarak uluslararası patent başvurularında ilk 10'a gireceğimizi düşünüyorum. Yapılan başvurulardaki artış bunu gösteriyor. Bizden daha büyük ekonomileri de geride bıraktık. İspanya 2018 başvurularında bizim önümüzde yer alırken, 2019'daki başvurularında şu anda sıralama olarak bizim arkamızda yer alıyor." Asan, TÜRKPATENT'in ayrıca uluslararası patent alanında başvuru yapan bu şirketlerin hangi alanlarda WIPO'ya başvuru yaptıklarını öğrenmek için çalışma yaptığını da sözlerine ekledi.

10 Nisan 2020 Cuma

Dünya Bankası: Türkiye bu yıl yüzde 0.5 büyüyecek

Dünya Bankası’nın İlkbahar 2020 Avrupa ve Orta Asya Ekonomik Güncelleme raporunda Türkiye’nin 2020’de yüzde 0.5, 2021 ve 2022 yıllarında ise yüzde 4 büyüme kaydedeceği öngörüsüne yer verildi. Raporda, Türkiye'de enflasyonun bu yılın sonunda yüzde 11, gelecek yılın sonunda yüzde 9, 2022 yılında ise yüzde 8,5 seviyesinde olmasının beklendiği belirtildi. Dünya Bankası raporunda, Türkiye’de cari açığın GSYH’ye oranının 2020'de yüzde 2, 2021'de yüzde 3,2, 2022'de yüzde 3,4 olarak gerçekleşmesinin öngörüldüğü ifade edildi. KORONAVİRÜS ETKİSİ Türkiye’nin geçen yıl özel tüketimdeki ivmelenme ile pozitif bir büyüme kaydettiği ifade edilen raporda, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının büyümede istikrarı ve hanehalkının gelir beklentilerini tehlikeye düşürdüğü öngörüldü. Raporda, Kovid-19 salgınının kötüleşmesini ve devam eden jeopolitik gerilimleri Türk ekonomisi için büyük riskler olarak sıralanırken, düşük petrol fiyatlarının ülkenin ithalat faturasındaki düşüşü destekleyeceği belirtildi. EKONOMİK TEDBİR PAKETİ Bununla birlikte, Türk ekonomisinin büyümesinde önemli rol oynayan ihracat ve turizmin Kovid-19 salgını yüzünden şoklara karşı savunmasız kaldığının belirtildiği raporda, Türk hükümetinin risklerin bazılarını azaltmak için şirketlere kısa dönemli likidite sağlayan 21 Maddelik Ekonomik Tedbir Paketi açıkladığı belirtildi. ÖNEMLİ BELİRSİZLİKLER MEVCUT Dünya Bankası'nın raporunda, sağlık sistemlerine yapılacak yatırımlara öncelik veren ve özellikle en kırılgan gruplar olmak üzere insanlar için güvenlik ağları sağlayan kararlı politika önlemlerinin bölgede Kovid-19 pandemisinin etkilerini azaltmada kritik önem taşıdığı kaydedildi. Bölge ülkelerinin geçici işletme kredileri, vergi indirimleri veya vergi ödemelerindeki ertelemeler yoluyla özel sektörü destekleyerek ekonomik faaliyetin sürdürülmesine yardımcı olabileceği vurgulanan raporda, etkilenen KOBİ’lerin hedefli kamu sübvansiyonlarından önemli ölçüde yararlanabileceği ifade edildi. Raporda, Kovid-19’un ekonomik etkileri ile ilgili projeksiyonlarda önemli belirsizliklerin mevcut olduğunun altı çizilerek, şu değerlendirmelere yer verildi: “Rapor kapsamında, pandemi sonucunda ortaya çıkabilecek büyüme sonuçlarının hangi aralıklarda olabileceğini göstermek için simülasyon uygulamaları hazırlanmıştır.Senaryolar koronavirüs pandemisinin etkisiyle bölgesel büyümenin 2020 yılında resesyona girerek yüzde eksi 4,4 ile yüzde eksi 2,8 arasında daralacağını, sonrasında ise politika önlemlerinin uygulamaya konulması, küresel emtia fiyatlarının kademeli olarak toparlanması ve ticaretin güçlenmesi ile birlikte 2021 yılında yükselişe geçeceğini göstermektedir.” AVRUPA VE ORTA ASYA Kovid-19 pandemisinin Avrupa ve Orta Asya bölgesinin kırılganlıklar yaşadığı bir dönemde ortaya çıktığına yer verilen raporda, “ Avrupa ve Orta Asya bölgesinin yükselen piyasalarında ve gelişmekte olan ekonomilerinde 2019 yılında büyüme hızı yavaşlayarak yüzde 2.2’ye inmişti. Şubat ayından bu yana bölge hem acil sağlık krizi hem de küresel pandeminin getirdiği uzun vadeli zorluklar ile baş edebilmek için giderek yoğunlaşan bir mücadele yürütüyor” ifadesine yer verildi. Rapora göre, ihtiyaç sahibi kişilere, ailelere yardımcı olmaya yönelik nakit transferleri ve işletmelere sağlanacak geçici işletme kredileri ve vergi indirimleri gibi destekleyici önlemler krizin etkilerini hafifletmede ve işlerin korunmasında kritik önem taşıyacak.

10 Nisan 2020 Cuma

İTO’dan Kovid-19'a karşı alınan tedbirler için kampanya

İstanbullu 870 binden fazla iş insanının ortağı olduğu 415 bin şirketi temsil eden İstanbul Ticaret Odası (İTO), hükümetin yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı aldığı ekonomik tedbirlerden tüm üyelerinin yararlanması için yeni bir bilgilendirme kampanyası başlattı. Kampanyanın tanıtımında İTO'nun internet sitesi, sosyal medya kanalları ve oda gazetesi başta olmak üzere, üyelere ulaşılan tüm mecralar kullanılıyor. İTO üyeleri için hazırlanan alınacak yeni ekonomik tedbirlere bağlı olarak sürekli güncelenecek olan bilgilendirme sunumunda, Kovid-19'a karşı alınan tedbirler, vergi, destekler, istihdam ve finans başlıkları şeklinde toplandı. Öteyandan, İTO, "Kısa Çalışma Ödeneği" hakkında hazırladığı bilgi notunu da üyeleriyle paylaştı. TEDBİRLERDEN İŞ DÜNYAMIZIN EN ÜST SEVİYEDE İSTİFADE ETMESİ ÇOK ÖNEMLİ İTO Başkanı Şekib Avdagiç, bilgilendirme kampanyasına ilişkin yaptığı açıklamada, hükümetin Kovid-19 salgınının ekonomiye etkilerini azaltmak için çok yönlü tedbirler aldığını söyledi. Tedbirlerden iş dünyasının en üst seviyede istifade etmesinin önemini vurgulayan Avdagiç, "Asıl önemli olan da iş dünyasının, bu tedbirlerin kendisine ne sağladığını tam olarak bilmesidir. Biz de İTO olarak, hükümetimizin koronavirüse yönelik ekonomik tedbirlerini, 870 bin İstanbullu iş insanımıza duyurmak işin yeni bir bilgilendirme kampanyası başlattık. Kampanya ile üyelerimizin bu tedbirlere nasıl müracaat edeceklerini göstermek istiyoruz" ifadelerini kullandı. Avdagiç, iş dünyasının ihtiyaç duyduğu tedbirlerin hayata geçmesinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) de büyük katkısı olduğunu bildirdi. DESTEKLER 'GÜVENLİKLİ ÇADIRIMIZ' OLACAK Şekib Avdagiç, İstanbul iş dünyasının her zaman olduğu gibi bu zor günde de tüm gücüyle ülkesinin ve milletinin yanında olduğunu belirten Avdagiç,"Birinci önceliğimiz insanımızın, çalışanımızın 'ayakta ve hayatta' kalmasıdır. İnsanımızın sağlığıdır, onun sağlığı için her türlü tedbiri almaktır. İkinci olarak da üretimin devam etmesini sağlamaktır. Virüs kasırgası geçene kadar devletimizin açıkladığı destekler 'güvenlikli çadırımız' olacaktır" değerlendirmesinde bulundu. Avdagiç, “Pek çok üyemiz ilan ettiğimiz, , e-posta adresi ile sektörel sıkıntılarını ve önerilerini paylaşıyor. Bizler de bunlardan istifade ediyor, öneriler geliştiriyoruz. Alınabilecek önlemleri iş insanlarımızla istişare ediyor, değerlendiriyor ve TOBB öncülüğünde hükümetimizle paylaşıyoruz. Çözüme katkı vermeye gayret ediyoruz" ifadelerini kullandı.

09 Nisan 2020 Perşembe