tatil-sepeti
Siber saldırıların asıl mağduru KOBİ’ler

* Siber saldırılar daha çok medyatik kurum ve büyük markalarla gündeme geliyor. Ancak araştırmalara göre siber saldırıların yüzde 58’i KOBİ’leri hedef alıyor. Bu nedenle KOBİ’ler siber saldırıların görünmeyen mağdurlarını oluşturuyor. * Siber korsanlar, tedarik zincirinin can damarı olduğu için KOBİ’lere saldırmaya tercih ediyor. Çünkü bu yolla büyük şirketlere ulaşmaları kolaylaşıyor. KOBİ’lerin siber güvenliğe yeterli yatırımı yapamaması da saldırıları kolaylaştırıyor. * Siber saldırıların küresel ekonomiye yıllık maliyetinin 6 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Türkiye de bu devasa tehdit ile mücadele için Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’ni (USOM) kurdu. USOM koordinasyonunda 4 bin 40 siber güvenlik uzmanı siber vatanı koruyor. HABER: ŞEREF KILIÇLI Covid-19 salgını döneminde online kanallarla evden çalışma sistemine geçilmesi, video konferans yöntemiyle toplantıların yapılması ve KOBİ’lerin e-ticaret kanalına daha fazla ağırlık vermesi, ekonomik hayatın devam ettirilmesi çabaları noktasında öne çıktı. Ancak bu süreçteki faaliyetleri doğrudan etkileyen ve önemi daha çok anlaşılan bir mesele de siber güvenlik oldu. SALGIN DÖNEMİNDE ARTTI Araştırmalar, salgın sürecinde siber saldırıların yüzde 40, siber suçların ise yüzde 300’e varan oranlarda arttığını gösterdi. IntelProbe'un sektörler özelindeki araştırmasına göre, salgın döneminde en çok siber saldırı alan sektörler arasında yüzde 63 ile sağlık sektörü öne çıktı. Sağlık sektörünü; yüzde 9 ile finans, yüzde 8 ile turizm, yüzde 5 ile kamu, yüzde 4 ile üretim, yüzde 4 ile perakende, yüzde 4 il savunma sanayi ve yüzde 3 ile bilişim sektörü takip etti. Tespit edilen siber saldırıların kaynağı olan ülkeler arasında ise yüzde 33 ile Hollanda ilk sırada yer aldı. Hollanda'nın ardından Çin yüzde 28 ve ABD yüzde 25 oranı ile öne çıktı. KOBİ’LER NEDEN HEDEFTE? Siber saldırıların küresel maliyeti konusunda yapılan araştırmalar da tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor. Aon ile Financial Times’ın birlikte hazırladığı C-Suite Siber Risk Raporu’na göre, siber saldırı kaynaklı kayıpların toplam maliyeti 2021 itibarıyla yıllık 6 trilyon dolara ulaşabilir. Yine aynı raporda öne çıkan bir diğer çarpıcı veriye göre siber güvenlik harcamaları 2017 ile 2021 yılları arasında 1 trilyon doları geride bırakacak. ‘Siber saldırılarda kimler öncelikli hedef’ sorusunun yanıtını ise Dünya Ekonomik Forumu veriyor. Araştırmaya göre, siber saldırıların yüzde 58’i KOBİ’leri hedefliyor. Siber korsanlar, tedarik zincirinin can damarı olan KOBİ’lere, büyük şirketlere ulaşmanın kolay yolu olduğu gerekçesiyle daha çok saldırıyor. KOBİ’lerin siber güvenliğe yeterli yatırımı yapacak finansal kaynaklara sahip olmaması da saldırıları etkiliyor. 68 BİN 457 E-TİCARET İŞLETMESİ Türkiye’nin e-ticaret ekosistemine bakıldığında, Ticaret Bakanlığı verilerine göre 68 bin 457 işletme yer alıyor. Bu işletmeler, 2019 yılında 136 milyar liralık bir e-ticaret hacmi gerçekleştirdi. Covid-19 salgını döneminde e-ticaretin yüzde 48 artış göstermesi, e-ticaretin yıldızını parlatırken siber saldırılara hedef olma potansiyelini de artırdı. Bu bakımdan KOBİ’lerin e-ticaret için yapacakları çalışmalar arasında siber güvenliği de öncelikleri arasına alması gerekiyor. SİBER VATANI 4 BİN 40 ASKER KORUYOR Devletler günümüzde siber güvenlik konusunda ulusal düzeyde önlem alıyor. Türkiye de 2013 yılında Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’ni (USOM) kurdu. USOM koordinasyonunda yaklaşık bin 300 kurum ve kuruluştan 4 bin 40 siber güvenlik uzmanıyla siber olaylara müdahale ekipleri oluşturuldu. Bu ekipler 7/24 prensibiyle çalışarak, kritik sistemleri takip ediyor ve siber olaylara karşı müdahale ve koordinasyon faaliyetini yürütüyor. Yani siber güvenlik bildirimlerini, tehdit ve saldırı bilgilerini anlık olarak paylaşan bir yapı faal olarak görev yapıyor. DÜNYADA 20. SIRADAYIZ USOM kapsamında yapılan çalışmalar, siber güvenlik konusunda Türkiye’nin dünya sıralamasındaki yerine de etki etti. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği tarafından ülkelerin siber güvenlik konusundaki olgunluğunu ölçmekte kullanılan Global Siber Güvenlik Endeksi verilerine göre, 2018 yılında Türkiye, Avrupa'da 22'nci sıradan 11'inci sıraya, dünya genelinde ise 175 ülke arasında 43'üncü sıradan 20'nci sıraya yükseldi. TÜRKİYE SİBER GÜVENLİK KÜMELENMESİ Türkiye, milli teknoloji geliştirmek için 2017 yılında, Savunma Sanayii Başkanlığı öncülüğünde Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi’ni oluşturdu. Siber güvenlik alanında faaliyet gösteren 100'e yakın firmanın iştirak ettiği, 40'a yakın üniversitenin öğrenci kulüpleriyle desteklediği kümelenmenin hedefleri şöyle: * Siber güvenlik altyapısında kendine yeten bir ülke olmak. * Yerli/milli teknoloji kapasitesinin oluşturulması. * Yurt içi ve yurt dışı pazara erişim mekanizmalarının kurulması. * Sektörel işbirliği ve ihtiyaç duyulan insan kaynağının geliştirilmesi. KOBİ’LERE DÖRT TAVSİYE KOBİ’lerin siber saldırılara karşı alabileceği bazı önlemler var. Bitdefender Türkiye Genel Müdürü Barbaros Akkoyunlu, şu dört tavsiyede bulunuyor: * Veri yedeklemeleri yapın: Şirketler ne kadar küçük veya büyük olursa olsun, depoladığı veriler çok önemli. Bir siber saldırı, yıkıcı sonuçlara yol açarak verilerin kaybedilmesine neden olabiliyor. Geçmiş verileri yedeklemek ve gelecekteki otomatik yedeklemeleri planlamak gerekiyor. Yedeklemeler, gönül rahatlığı sağlamasının yanında yalnızca verileri güvende tutmuyor, aynı zamanda donanım veya yazılım arızası durumunda da erişilebilirliği ile şirketlere büyük kolaylık sağlıyor. * Sistemleri güncelleyin: Hackerler, KOBİ’lerin en güncel yamaları kullanmadığını bildikleri için yaması yapılmayan ve yaygın olarak bilinen açıklardan yararlanıyor. Bu saldırılarla mücadele etmek için sistemlerin tüm yamalar konusunda güncel olduğundan emin olmak ve tüm yamaları otomatik uygulayabileceğiniz bir patch management (yama yönetimi) kullanmak gerekiyor. * Şifreleri yenileyin: KOBİ’lerin sahip oldukları her sistem için benzersiz şifreler kullanması gerekiyor. Şifrelerin kalitesini artırmak için özel karakter, sayı ve harflerden oluşan alfanumerik şifreler kullanmaya dikkat edilmeli. Güçlü bir parola olsa bile parolalarınızı yılda iki kez güncelleyin. Bir veri ihlali aylar, hatta yıllar sonra ortaya çıksa da bu sizi korsanların bir adım önünde tutacak. * Güvenlik çözümüne sahip olun: Araştırmalar, KOBİ’lerin yarısının siber saldırılara maruz kaldığını gösteriyor. Ancak doğru siber güvenlik çözümlerinden faydalanıldığında, her KOBİ’nin fidye yazılımından gelişmiş kalıcı tehditlere kadar her türlü saldırıya karşı korunabileceğini hatırlatmak gerekiyor. Bu nedenle başta antivirüs yazılımı olmak üzere güvenlik duvarı ve diğer güvenlik çözümlerinin çalışır olduğundan emin olunmalı. EN YAYGIN SİBER SALDIRI E-MAİLLE Şirketlerin maruz kaldığı en yaygın siber saldırı türleri ve oranları şu şekilde sıralanıyor: * Sahte e-mailler: Yüzde 75 * Virüsler ve casus yazılımlar: Yüzde 24 * Fidye yazılımı: Yüzde 15 * Yetkisiz erişim: Yüzde 15 * Dağıtılmış hizmet reddi saldırıları: Yüzde 12 SORGULAMAYI ETBİS İLE YAPIN e-ticarete ilgi Covid-19 salgını döneminde artmış olsa da halen siber güvenlik ve siber dolandırıcılık riskleri sebebiyle mesafeli duran önemli bir tüketici kesimi bulunuyor. Ticaret Bakanlığı’nın e-ticaret yapacak firmalara getirdiği Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi’ne (ETBİS)kayıt olma yükümlülüğü, biraz da bu soruna çözüm konusuyla ilgili. ETBİS, sektörün kayıt altında olmasının yanında tüketicilerin güvenini de artırmayı hedefliyor. www.eticaret.gov.tr sitesine giren tüketiciler ‘Kayıtlı Site Sorgulama’ seçeneği üzerinden e-ticaret sitesiyle ilgili sorgulama yapabiliyor. e-ticaret sitesi ETBİS'e üye mi, güven damgası var mı gibi bilgilere de kolayca ulaşabiliyor. ETBİS’e kayıtlı 16 bin 671 işletme, 22 bin 4 site bulunuyor.

28 Temmuz 2020 Salı

12 sektör pandemi öncesine döndü

İstanbul Ticaret Odası (İTO)Başkanı Şekib Avdagiç, “TCMB verilerinden yola çıkarak, sektörlerin Covid-19 etkisinden ne kadar çıktığını inceledik. POS cihazlarının hızlı çalıştığını, harcamaların pandemi öncesine döndüğünü gördük” dedi. İTO’nun yaptığı incelemeye göre, 10 Temmuz itibarıyla 19 sektörün 12’si banka ve kredi kartları ile satışlarda yeni tip koronavirüs etkisini geride bıraktı. 10 KİŞİDEN 7’Sİ KART KULLANIYOR İTO BaşkanıŞekib Avdagiç, banka kartı ve kredi kartları ile yapılan harcama tutarlarının, tüketici davranışlarındaki sektörel talep değişimleri konusunda ipuçları verdiğini belirterek, “Pandemi sürecinde gördük ki, artık hemen herkes bankadan nakit para çekmeden, adeta 5 lirayı bile kartla temassız olarak ödemek istiyor. 10 kişiden en az 7’si kasada cüzdanından para değil, banka ya da kredi kartını çıkarıyor. Bu sebeple kartla harcama tutarları piyasalar için çok önemli bir veri” diye konuştu. POS CİHAZLARI SİNYAL VERDİ Avdagiç, üyelerindenkartla alışverişin giderek yaygınlaştığı yönünde geri bildirimler aldıklarını da belirterek, şunları kaydetti: “Salgının başladığı 13 Mart haftasında kartla yapılan her 100 liralık harcama tutarının 10 Temmuz haftasında kaç liraya indiğini ya da çıktığını inceledik. Birçok sektörümüzde kartla alışverişte pandemi öncesi seviyenin üzerine çıkıldığını memnuniyetle gördük. Bir başka deyişle ‘POS cihazları pandemi öncesine dönüş sinyali verdi’ diyebiliriz. Bununla birlikte bazı sektörlerimiz ise eski seviyelerine yaklaşmaya çalışıyor. Normalleşme ile bu sektörlerde de eski seviyenin yakalanacağını, hatta aşılacağını düşünüyoruz.” ELEKTRONİK EŞYADA YÜZDE 47 ARTTI İstanbul Ticaret Odası, 13 Mart ve 10 Temmuzile başlayan haftalarda kartla yapılan harcamaları ‘TCMB Banka Kartı ve Kredi Kartı Harcama Tutarlarına göre karşılaştırdı. Buna göre, tüketicilerin kartla yaptıkları harcamalar, elektronik eşya ve bilgisayarda yüzde 47 artarken, yüklenici işlerinde artış yüzde 33, mobilya ve dekorasyon ile yapı malzemeleri, hırdavat, nalbur iyede ise yüzde 27 yükseldi. Harcama kalemlerini yüzde 24 artışla araç kiralama, yüzde 22 artışla araç kiralama-satış/servis/yedek parça ve yüzde 14 artışla doğrudan pazarlama izledi. Öte yandan market ve alışveriş merkezleri, bireysel emeklilik, hizmet sektörleri, kuyumcular, yemek, sağlık-sağlık ürünleri-kozmetik, eğitim-kırtasiye-ofis malzemeleri harcamaları da pandemi öncesi seviyesine hızla yaklaşıyor. Araştırma, salgınla geçen son 4 ayda, kartla harcama tutarlarında internet alışverişinin payının yüzde 24’ü geçtiğini gösterdi. BÖLGEMİZDEKİ SANAYİ İHRACATININ ÜÇTE BİRİ TÜRKİYE’DEN İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Türkiye, 21’inci yüzyılın lk çeyreğinde ortaya koyduğu kalkınma hamlesiyle, bölgesinde sanayi ürünü ihracatının üçte birini gerçekleştirme gücüne sahip olmuştur” dedi. Avdagiç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Hükümet Kabinesi 2 Yıllık Değerlendirme Toplantısı’ndaki konuşmasına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. HER ALANDA YERLİ ÜRETİM Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin geçen iki yılda, siyaset ve ekonominin yanı sıra pandemi gibi beklenmedik durumlar karşısında da hızlı çözümler üreten bir performans gösterdiğini dile getiren Avdagiç, “İki yılın özeti, Türkiye ekonomisi ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin güçlü bir yapıya kavuşması ve birbiri ardına gelen ekonomik ve siyasal saldırıları bertaraf edecek bir güce ulaşmasıdır” değerlendirmesinde bulundu. Avdagiç, “Cumhurbaşkanımızın çizdiği icraat ve vizyon fotoğrafı, iş dünyası olarak temel dayanak noktamızdır” dedi. ENERJİDE MUHTAÇ DEĞİLİZ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasında iş dünyasının motivasyonunu yükselten en önemli mesajın ‘her alanda yerli’ üretim vurgusu olduğunu belirten Avdagiç, şunları kaydetti: “Türkiye, 21’inci yüzyılın ilk çeyreğinde ortaya koyduğu kalkınma hamlesiyle, bölgesinde sanayi ürünü ihracatının üçte birini gerçekleştirme gücüne sahip olmuştur. ‘Enerjide artık Türkiye muhtaç olmaktan çıkmıştır’ mesajını da sanayinin çarklarının daimi dönmesini sağlayacak bir müjde olarak kabul ediyoruz. Savunma sanayimizin yeni ufkunu gösteren uçak gemisi, yüksek yerlilik oranları gibi hususlar, göğsümüzü kabartmıştır. Unutmayalım, son dönemde ilk unicorn’umuzu da çıkardık. Bu süreç Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla daha da gelişerek sürecektir.”

28 Temmuz 2020 Salı

Ilısu’dan 2 ayda 200 milyon lira

İlk türbini 19 Mayıs 2020’de devreye alınan Türkiye’nin 4’üncü büyük hidroelektrik santrali Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajı ve Hidroelektrik Santrali (HES) ile 2 ay içinde 400 milyon kilovatsaat enerji üretilerek ülke ekonomisine yaklaşık 200 milyon lira katkı sağlandı DSİ Genel Müdürü Kaya Yıldız, yaptığı açıklamada, Ilısu Barajı’nda şimdiye kadar toplam 3 ünitenin devreye alındığını ve bu ünitelerin geçici kabulünün yapılarak Elektrik Üretim AŞ’ye (EÜAŞ) devredildiğini bildirdi. Yıldız, “Barajda 2 ay içinde 400 milyon kilovatsaat enerji üretilerek ülke ekonomisine yaklaşık 200 milyon lira katkı sağlandı. Geriye kalan diğer 3 ünitede ise test çalışmaları devam ediyor. Bu yıl barajın tüm ünitelerinin devreye alınması planlanıyor. Böylece Ilısu Barajı, tamamlandığında ülke ekonomisine yılda 2.8 milyar lira katkı sağlayacak” dedi.

28 Temmuz 2020 Salı

Şirket kuruluşunda imza değişikliği

Şirket kuruluşlarına ilişkin yabancı ülke makamlarınca düzenlenen imza beyanlarının, Türk konsolosluğuna onaylatılması ve noter onaylı olarak Türkçe çevirisiyle ticaret sicil müdürlüklerine verilmesi gerekecek. Ticaret Bakanlığı’nın Şirket Kuruluş Sözleşmesinin Ticaret Sicili Müdürlüklerinde İmzalanması Hakkında Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’i Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tebliğle, şirket kuruluş ve ticari işletme açılışı işlemlerinde ticaret sicili müdürlüklerine ibrazı zorunlu imza beyannamelerinin düzenlenmesine ilişkin esaslarda değişiklik yapıldı. Buna göre, yabancı ülkede bulunan yetkili kimselerin imza beyanı, imzalarının o ülkedeki Türk konsolosluğu ya da o ülke mevzuatı uyarınca yetkili makamlarca onaylanmasıyla düzenlenebiliyor. Değişiklikle, yabancı ülke makamlarınca düzenlenen imza beyanlarının, Türk konsolosluğundan veya ‘Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi’ hükümlerine göre onaylatılması ve noter onaylı Türkçe çevirisiyle ticaret sicil müdürlüklerine verilmesi zorunlu hale getirildi.

28 Temmuz 2020 Salı

Bayram öncesi kısıtlama kalktı

İçişleri Bakanlığı, koronavirüs salgını sebebiyle çalışma saatleri geçiçi olarak kısıtlanan işletmeler için yeni bir genelge yayınladı. Genelgeye göre lokanta, restoran, kafe, kıraathane, çay bahçesi gibi işletmelerin çalışma saatine yönelik kısıtlamalar kaldırıldı. Market, pazar yeri, berber, güzellik salonu/merkezi, kuaför gibi işyerleri ile alışveriş merkezlerinin çalışma saatlerine yönelik kısıtlamaların da kaldırıldığı anımsatılan genelgede, Koronavirüs Bilim Kurulu'nca sektörel bazda yayımlanan rehberlerde belirtilen tedbirlere uyulması şartıyla lokanta, restoran, kafe, kafeterya, çorbacı, kokoreççi, çiğ köfteci, kıraathane, kahvehane, çay bahçesi, dernek lokali gibi işletmelerin çalışma saatlerine yönelik kısıtlamaların kaldırıldığı ifade edildi. Buna göre, söz konusu işletmeler, genel mevzuatları ve ruhsatlarında belirtilen saat aralıklarında faaliyette bulunabilecek. Valilikler ve kaymakamlıklardaki il ve ilçe umumi hıfzıssıhha kurulları, konuyla ilgili gerekli kararları alacak. Bakanlık, daha önce illere gönderilen genelgelerle lokanta, restoran, kafe, kıraathane gibi işyerlerinin faaliyetlerini geçici süreliğine durdurmuş, 1 Haziran’dan itibaren belirlenen kurallar dahilinde saat 22.00’ye kadar, daha sonra da sunulan hizmetlere ihtiyacın artması nedeniyle 24.00’e kadar uzatmıştı.

28 Temmuz 2020 Salı