tatil-sepeti
Küresel belirsizlikte sığınılacak limanlar

HABER: FEDAİ YILDIRIM Dünyanın hemen hemen her noktasına ihracat yapan Türk firmalarının karşılaştığı en önemli sorunların başında alacaklarını tahsil edememe geliyor. Özellikle politik ve dolayısıyla finansal yönden sıkıntı içinde olan pazarlarda ticaret yapan firmalar, bu riske karşı koyabilmek için çeşitli alternatifler arıyor. Çünkü firma bir taraftan nakit akışını güvence altına almaya çalışırken, diğer taraftan yeni pazar arayışını sürdürdüğü için risk alması da kaçınılmaz hale geliyor. TAHSİLAT BELİRSİZLİĞİ Küresel ticarette aktif olan büyük ölçekli firmaların dışında küçük çaplı da olsa ihracat yapan KOBİ’lerin tahsil edemediği paralar milyarlarca doları buluyor. Bu konuda danışmanlık hizmeti veren firma yöneticileri ve akademisyenlere göre yaygın bir yöntem olan tanıdık vasıtasıyla ya da fuarda tanışıklık sonrası hemen ticarete başlama söz konusu olabiliyor. Ancak bunlar tek başına yeterli olmuyor. İhracat yapmayı planlayan firmanın öncelikle yurtdışındaki partner hakkında araştırma yapması öneriliyor. Ardından iş veya kredi-risk raporlarının da temini yeterli olmuyorsa profesyonel danışmanlık alınması gerekiyor. KUR RİSKİ Firmaları meşgul eden diğer bir konu da kur riski. Çünkü özellikle son günlerde kurlarda ciddi dalgalanma yaşanıyor. Öyle ki Merkez Bankası’nın açıkladığı yıl sonu kur hedeflerinin revizyonu gündemde. Kurdaki olası risklere karşı en önemli koruyucu enstrüman ise ‘hedging’ olarak öne çıkıyor. Peki, firmalar yurtdışı alacaklarını nasıl temin edecekler? Bu riske karşı nasıl bir savunma geliştirecekler? İşte yanıtları: Kredi-riskraporunu unutmayın 155ülkede alacak yönetimi konusunda firmalara destek olan ARS Danışmanlık Kurucusu ve Genel Müdürü Ayşe Burcu Arslan, Türkiye’de faaliyet gösteren ihracatçı ve ithalatçıların yurtdışında tahsili gecikmiş veya tahsil edilememiş alacaklarının takibi konusunda hizmet veriyor. Arslan, ilk başlarda kendilerine gelen yurtdışı alacak dosyalarının çoğunlukla ‘sorunlu veya vazgeçilmiş’ alacaklardan oluştuğunu, zamanla yasal yollardan önce uzlaşma aşamasında alacakların takip edilmesinin daha etkin, hızlı ve risksiz olduğunun anlaşıldığını ve bu durumun artık değiştiğini söyledi. Arslan, artık vadesi 1 yıldan az geçmiş alacakların takibi konusunda destek taleplerinin daha yoğunlukla geldiğini, bunların da ‘tahsili gecikmiş alacaklar’ olarak sınıflandırıldığını kaydetti. Günümüzde başta Orta Doğu ülkeleri olmak üzere Libya, Yemen, Suriye, Rusya, Ukrayna’da alacak yönetiminin zorlaştığını vurgulayan Arslan, “Avrupa ve Amerika’da da ‘tahsili gecikmiş’ alacaklar konusundaki dosyalarımızda yüzde 78 gibi başarı elde ediyoruz. Sektör olarak da otomotiv endüstrisi, hazır giyim, tekstil, kimyevi maddeler, elektronik ve mobilya, demir, çelik ve yedek parça gibi ihracatımızın en yüksek olduğu alanlar ağırlık taşıyor” dedi. Arslan, ihracatçı firmalara bu tür problemleri yaşamamaları için tavsiyelerini şöyle sıraladı:“Öncelikle yurtdışındaki firma hakkında araştırma yapılmalı ve bilgi toplanmalı. İş raporları veya kredi-risk raporları temin edilmeli. Biz, ilgili ülkedeki yerel mevzuatlar çerçevesinde firmanın varlığı, sicil kaydı, ortakları, yetkilileri, kredi limitleri, risk durumu hakkında risk yönetim hizmetleri sunuyoruz. Örneğin bir tanıdık vasıtasıyla ya da fuarda tanışıklık sonrası hemen ticarete başlama söz konusu olabiliyor. Bunlar tek başına yeterli olmamalı. Dolayısıyla vadesinde ödenmeyen yurtdışı alacaklarında uzlaşma yolları tüketilmeden ve çok geçmeden dosyaların bize getirilmesi hem çözümü kolaylaştırıyor hem de tahsil kabiliyetini artırıyor.” İç derecelendirme sistemi kurun İstanbulTicaret Üniversitesi Kurumsal Yönetim ve Sosyal Sorumluluk Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü ve Bankacılık ve Finans Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Selda Eke ise ihracatçıların kur, kredi veya ticari alacak gibi risklerle karşılaştığını hatırlattı. Ticari risklerin temerrüt ve iflas riskini içerdiğini vurgulayan Eke, firmaların ayrıca politik risklere de maruz kaldığını belirtti. Eke, riske karşı ticari alacak sigortaları olarak da bilinen kredi sigortasının ihracatçıların açık hesap şeklinde yaptığı satışların güvencesi olarak kullanılan önemli bir ticaret finansmanı enstrümanı olduğunu söyledi. Bunun bir risk yönetim aracı olduğunu da kaydeden Eke, ihracatta açık hesap satışların teminat altına alınmasında kullanılan diğer enstrümanı ise faktoring olarak gösterdi. Eke, “Son zamanlarda teknolojinin imkanlarından yararlanılarak bazı bankaların banka ödeme yükümlülüğü (BPO) adı altında sunduğu finansal enstrüman da benzer özellikler içeriyor” dedi.Eke, şunları söyledi: “Firmalar öncelikle satış yapacakları ülkenin risklerini bilmeli. Sektör analiz edilmeli. Ayrıca firma, belli kriterler üzerinden bir iç derecelendirme sistemi kurabilir. Müşteriyi bu kriterlere göre konumlandırabilir. Ödeme şekillerini ve teminatlarını bu sistemin içine dahil edebilir. Buna göre alacak vadesi, alıcıya tanınan kredi limiti gibi kredilendirme şartları da belirlenebilir. Bunlar riskin kontrolünü sağlar. Geçmiş hasar bilgilerinden ve ödeme geçmişi deneyimlerinden de yararlanılır. Kredi sigortaları da açık hesap satışların bir güvencesi olarak tedarikçileri teminat altına alan bir risk yönetim aracı. Ayrıca tahsilat sürecinin yönetilmesi ve tahsilatın etkinliğinin sağlanması da risk yönetim sürecinde riskin izlenmesi bakımından önemli. Öte yandan firmalarda etkin bir risk yönetim sisteminin kurulması da son derece önemli.” Kısa vadeli ihracata sigorta yaptırın TürkEximbank Kurumsal Pazarlama Müdürü Metin Çelik, yurtdışında faaliyet yürüten ya da ihracata yeni başlamış firmaların herhangi bir risk durumu ile karşılaşmamaları için Banka’nın sunduğu Kısa Vadeli İhracat Kredi Sigortası’nı şiddetle tavsiye ettiklerini söyledi. Çelik, böylece firmaların özellikle bilmedikleri yeni pazarlara açılırken alıcılarla ilgili bilgileri daha sağlam bir kaynaktan elde etmiş olduklarını kaydetti. Çelik, firmaların bu sayede piyasa ve ülkelerin risk durumu hakkında sağlıklı bilgi edinebileceklerini ifade ederek, “Hatta Türk firmalarına dış pazarda ticari ya da politik herhangi bir nedenden ötürü para ödenmezse, bu oranın yüzde 90’ı bizden temin edilebiliyor” dedi. Çelik, bu desteği “Örneğin Türk firmasının Avrupa Birliği ülkelerinde yerleşik alıcısına herhangi bir limit vermişsek ve bu limit dahilinde ihracat yapılmışsa, daha sonra firma parayı alamazsa yüzde 90’ını bizden alabiliyor” diye açıkladı. Öte yandan Çelik, 238 ülkeye limit açtıklarını hatırlatarak, ülkeye ve alıcıya göre farklı değerlendirme yapılabildiğini söyledi. Çelik, “Çünkü günümüzde olduğu gibi bazı ülkeler zaman zaman çeşitli sorunlar yaşayabiliyor. Bu ülkeler tekrar istikrara kavuştuktan sonra sigorta verdiğimiz ülkeler arasına girebiliyor” dedi. Hedging güvencesi İstanbulTicaret Gazetesi yazarı Hikmet Baydar, kurlardaki dalgalanmalara dikkat çekerek, özellikle reel sektör yöneticilerinin ‘önümüzü göremiyoruz’ diye yakındığını ve dövizin önümüzdeki günlerde nasıl bir seyir izleyeceğini öğrenmek istediğini söyledi. Firmaları kur riskine karşı uyaran Baydar, şunları söyledi: “Firmalara önerimiz ‘hedging’ yapmaları. Bunun için gerekli finansal enstrümanlar ülkemizde mevcut. Örneğin, ihracat yapıldığında gelecek döviz/VİOB’da satılmış olsaydı bu düşüş ihracatçıyı etkilemeyecekti. İthalatta ise alınan ürünün bedeli için satış anındaki kura karşılık koruma gerektiğinden VİOB’da ithalat bedeli için satış girilmeli ve ithal edilen ürünün satıştan dolayı bedeli tahsil edildikçe VİOB’da yapılan satışlar peyder pey kapatılmalıdır. Böylece kurlar ne olursa olsun firma ticari karlılığını sürdürür ve kur farkı zararıyla karşı karşıya kalmaz. Döviz piyasalarında dalgalanma olmaya devam edeceğinden tedbir için geç kalınmış sayılmaz. Firma yöneticileri burada şunu sormalılar, biz kurdan mı para kazanacağız ticari faaliyetlerden mi? Eğer ticari faaliyet cevabını veriyorsa o zaman hedging onun için lüks değil ihtiyaç.”

05 Ağustos 2015 Çarşamba

Teknopark İstanbul’dan dünyaya satıyorlar

HABER: ADEM ORHUN Firmaların global pazarda katma değerli ürünlerle seviye atlaması ve girişimcilerimizin fikirlerini ticari ürünlere dönüştürebilmesi için kurulan Teknopark İstanbul, bu hedef yolunda çekim merkezi olduğu kadar başarının adresi haline geldi. İstanbul Ticaret Odası’nın ortaklığında kurulan Teknopark İstanbul’un öncelikli alanları havacılık ve uzay, denizcilik, savunma sanayi, enerji, sağlık bilimleri, ileri malzemeler, ileri elektronik ve endüstriyel yazılım sektörleri. Bu doğrultuda yerleşke içinde 83 Ar-Ge ve 23 kuluçka firması bulunuyor. Teknopark İstanbul’daki imkanları kullanıp teknoloji ve ürün geliştirme çalışmalarını ilerleten firmalar, bunun karşılığını görmeye başladı. Yerleşkede sabit ve mobil uydu haberleşme sistemleri, anahtar teslimi yer istasyonları, DSNG canlı yayın ve özel uydu haberleşme araçları Ar-Ge çalışmalarını tamamlayan SVS adlı firmanın ürettiği modeller 3 kıtada satılıyor. KÜÇÜKLERE DESTEK ÇOK Teknopark İstanbul, teknoloji geliştirme çalışmaları yapmak isteyen küçük ve orta boy firmalar için büyük fırsatlar barındırıyor. Yerleşkedeki Teknoloji Transfer Ofisi aracılığıyla her türlü ulusal ve uluslararası finansal fonlar ile patent ve fikri mülkiyet konularında başvuru desteği sunuluyor. Uluslararası Ofis aracılığıyla da Teknopark İstanbul’un yurt dışında anlaşmalı olduğu teknoparklarda belirli bir süre ücretsiz yer tahsisi imkanı sağlanıyor. KÜMELENME GÜÇLENDİRİYOR Teknopark İstanbul’da ‘kümelenme’ çalışmaları da teşvik ediliyor. Bu çerçevede Savunma, Uzay ve Havacılık Kümelenmesi (SAHA İstanbul) ve İstanbul Sağlık Endüstri Kümelenmesi desteklenirken, mali destek başvurularında da koordinasyon sağlanıyor. Küçük ve orta boy firmalar bu kümeler içerisinde yer alarak sektörde çalışan veya çalışma potansiyeli olan diğer firmalar ile işbirliği ve iletişimi artırıyor. Küçük firmalar, bu sektörlere giriş için bariyer olarak görülen sertifikasyon ve akreditasyon süreçlerinde de, yerinde destek ve rehberlik hizmetlerine ulaşabiliyor. BAŞVURU ŞARTLARI Online başvuru sistemine göre yapılan başvurularda şirketlerin yerleşke içerisinde yapacakları Ar-Ge projelerinin Teknopark İstanbul’un öncelikli alanlarında yer alması gerekiyor. Bunun yanı sıra ihracat potansiyeli, doktoralı personeli, alınan/başvurulan patentler, ulusal ve uluslararası mali destek programlarını almaya hak kazanması, üniversite-sanayi, sanayi-sanayi işbirlikleri, Ar-Ge faaliyetlerini anlatan ve yayınlanmış bilimsel yayın, makale ve raporlar olması, toplam kalite yönetimi ile ilgili belgeler Bilim ve Teknoloji Danışma ve Değerlendirme Kurulu (BTDK) tarafından değerlendiriliyor. ARAŞTIRANLARIN ÇOĞU KOBİ Hedef teknoloji alanlarında küçük firmaların desteklenmesinin temel amaçlarından biri olduğunu kaydeden Teknopark İstanbul Genel Müdür Vekili İsmail Arı, “Yerleşkemizdeki Ar-Ge firmalardan 47’si KOBİ niteliği taşıyor. Kuluçka Merkezi’ndeki firmalar ise doğal olarak küçük ölçekli firma kategorisinde değerlendirilebilir” dedi. Sabiha Gökçen Havalimanı’nın hemen yanındaki arazide bulunan Teknopark İstanbul’un 82 bin metrekareden oluşan ikinci etap yapılarının ihalesinin tamamlandığını belirten Arı, “Merkezin, 900’ü KOBİ niteliğinde toplam 1000 Ar-Ge firmasına ev sahipliği yapması planlanıyor. Bu hedefi desteklemek amacıyla Türkiye’nin en büyük ve en nitelikli Kuluçka Merkezi 2016 yılına kadar 16 bin metrekareye ulaşacak” diye konuştu. İŞTE TEKNOPARK İSTANBUL’DA YAZILAN BAŞARI ÖYKÜLERİ Hava trafiğini yönetiyor BNS firması, tüm irtifalarda etkin ve güvenli iletişim için çözüm üretiyor. Firma, birim zamanda yönetilebilecek uçak sayısını ve uçuş güvenliğini artırmak, hava trafiğinden kaynaklı gecikmeleri azaltmak amacıyla yeni nesil hava trafik yönetim ve iletişim platformu projesini geliştiriyor. Bu platformun tüm dünyada uygulanabilir olacağı kaydedildi. Gemi pervaneleri MİLPER isimli firma ise sabit kanatlı gemi pervanesi geliştirilmesi ve amfibik araçlar için tatlı ve tuzlu su geçişlerine uygun yüksek verimli itme sistemleri geliştirilmesi projelerini tamamladı. Ürünün milli platformlarımızda uygulanması için çalışmalar yapılıyor. İnsanlı minidenizaltı Kuluçka Merkezi’nde yer alan DATUM firması, askeri ve sivil birçok ihtiyaca cevap verebilecek bir insanlı mini denizaltı geliştiriyor. Aracın prototip imalatı devam ediyor. FİRMALARIN SEKTÖREL DAĞILIMI Teknopark İstanbul’un ilk etabında yer alan firmaların yüzde 25’i denizcilik sektöründe, yüzde 20’si savunma sanayinde, yüzde 15’i havacılık ve uzay sektöründe, yüzde 20’si endüstriyel yazılım sektöründe yer alıyor. ETKİNLİKLERİ KAÇIRMAYIN Teknopark İstanbul’da yer alsın veya almasın tüm Ar-Ge firmalarının yöneticileri, üye firmalar için düzenlenen etkinliklere katılarak işbirliklerini artırabiliyor. Yerleşkenin ilk bloklarında 20 toplantı odası ve 160 kişilik konferans merkezi bulunuyor. Düzenli yapılan etkinliklerin büyük bir kısmı dışarıdan katılıma açık. Etkinlik ve eğitimler için www.teknoparkistanbul.com.tr adresi üzerinden e-mail ile kayıt yaptırılabiliyor.

05 Ağustos 2015 Çarşamba

Karekodu okutan işi sağlama alır

HABER:ADEM ORHUN Türkiye’de 1.4 milyondan fazla aktif çek keşidecisi bulunuyor. Bu kişiler yıllık 100 milyon çek keşide ediyor. Ancak bu çeklerin yaklaşık yüzde 3’ü karşılıksız çıkıyor. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin yılın ilk 5 ayındaki karşılıksız çek raporu da bu durumu ortaya koyuyor. Rapora göre karşılıksız çek adedi, bu yılın ocak–mayıs döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12 arttı. Karşılıksız işlemi yapılan çeklerin tutarı ise yüzde 49 oranında artış gösterdi. Bu dönemde, parasal tutarı 10.8 milyar TL olan 276 bin adet çek için karşılıksız işlemi yapıldı. Aynı dönemde karşılıksız işlemi yapılan 1.3 milyar TL tutarındaki 50 bin adet çek ise daha sonra ödendi. ŞEBEKELERE OPERASYON Öte yandan çek suistimali kriminal birimleri de uğraştırıyor. İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün önceki hafta yaptığı eşzamanlı operasyonlarda, 100’ü aşkın paravan şirket üzerinden piyasaya karşılıksız çek sürerek, 150 milyon liranın üzerinde haksız kazanç elde ettikleri öne sürülen 44 kişi yakalandı. Bu iki haber, karşılıksız çekin ticari hayatta ne ciddi problem olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. İşte bu problemi mümkün olduğunca gidermek için yeni bir uygulama hayata geçirildi. Ticari hayatta yeni dönem olarak ifade edilen ‘karekodlu çek’ uygulaması 15 Haziran’da başladı. Kredi Kayıt Bürosu (KKB) tarafından Türkiye Bankalar Birliği (TBB) işbirliği ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) desteği ile geliştirilen ‘karekodlu çek’ uygulaması çek ile yapılan alışverişleri daha güvenli ve hızlı hale getirmeyi hedefliyor. SİSTEM NASIL İŞLİYOR Karekodlu çek sistemi, müşterilerin bankadan talebi doğrultusunda özel olarak hazırlanıyor. Çeki elinde bulunduran kişi, çek yaprakları üzerinde yer alan karekodu, akıllı telefonuna indireceği Findeks uygulaması ile okutarak sorgulama yaptırabilecek. Böylece keşidecinin geçmiş çek ödeme alışkanlığı tek tıkla görülebilecek. Sistem sayesinde çek üzerindeki bilgilerde herhangi bir silinti, kazıntı, tahrifat veya bir başka kimyasal sahtecilik tespit edilebilecek. DÜNYADA BİR İLK Kredi Kayıt Bürosu Genel Müdürü Kasım Akdeniz, uygulamanın dünyada bir ilk olduğunu belirtti. Sistemin birçok bankada uygulamaya girdiğini kaydeden Akdeniz, “Karekodlu çek, tacirin daha çek defterini bankadan teslim alırken verdiği muvafakatname ile çek ödeme geçmişini ticaret yaptığı kişiler ile paylaşmaya hazır olduğunu gösteren bir çektir. Karekodlu çekle, reel sektörün karşılıksız çek mağduru olmasının önüne geçilebilecek” dedi. ONLARLA İŞ YAPMAYIN Son 10-15 yıl içerisinde 500 bine yakın kişinin en az bir kez karşılıksız çek keşide ettiğini, bunlardan 304 bin kişinin halen ödenmemiş en az bir çekinin bulunduğunu, bunların 200 bininin de elinde daha önceden aldığı ve halen keşide edilmemiş boş çek yaprağı bulunduğu bilgisini veren Akdeniz, ticari hayatta en önemli hususun halen ödenmemiş çeki bulunan bu kişilerle iş yapmamak olduğuna işaret etti. YÜZDE 80’İ BELLİ “Günümüzde sermayeyi korumanın ve güvenli bir ticari hayatın yolu iş yaptığınız, vadeli mal sattığınız kişileri tanımaktan geçiyor” diyen Akdeniz, her ay ortalama 20 bin kişinin çekinin karşılıksız çıktığını söyledi. Akdeniz, “Bu 20 bin kişinin çek ödemelerine bakıldığında yüzde 80’inin geçmişte de çeklerinin karşılıksız çıktığı görülüyor. Bunların çekleri kabul edilmeden önce çek raporlarına bakılsaydı geçmiş notları görüleceği için muhtemel zararları önlemek mümkün olurdu” dedi. Karekodlu çek raporu neleri veriyor? * İbraz edilen ilk çek tarihi * İbraz edilen son çek tarihi * Hem genel hem de 1, 3 ve 12 aylık sürelere ait olmak üzere - İbrazında ödenen çeklerin adet ve tutar olarak yüzdesi - Arkası yazılan ve halen ödenmemiş çeklerin adet ve tutar olarak yüzdesi - Arkası yazılan ve sonradan ödenen çeklerin adet ve tutar olarak yüzdesi. * Banka adı * Şube kodu * Keşidecinin hesap numarası * Çek numarası Uygulama ücreti ne kadar? Karekodlu çek uygulamasından alınacak rapor başına maliyetin alınan rapor adedine bağlı olarak 2 TL ile 4 TL arasında değişiyor.

05 Ağustos 2015 Çarşamba

İhracatçıya B2B kapısı

HABER:ADEM ORHUN Dış ticaret girişiminde bulunan firmaların, kendi internet sitelerinin dışında, uluslararası arenada birer network ve pazar yeri olan web sitelerini kullanması ihracat kapısını açıyor. Sitelerin üyelik bedelinin yüzde 70’ini Ekonomi Bakanlığı ödüyor.Girişimci KOBİ’ler için e-ticaret, tahmin edilenden öte fırsatlar barındırıyor. Business to business (B2B) siteleri, ihracatçı ve ithalatçıyı bir araya getiriyor. MİLYONLARCA FİRMA Alibaba ve Kompass gibi web sitelerinin birçoğu, milyonlarca firmayı aynı platformda bir araya getiren veya dünya genelinde ilan vermelerini sağlayan bir büyüklüğe ulaştı. B2B sitelerinde yer alma, network kurma ve ürün ilanı vermenin yanı sıra arama yapmak da global pazarların kapısını aralamak anlamına geliyor. Ekonomi Bakanlığı da ihracat destekleri kapsamında bazı uluslararası sitelere üyeliği destekliyor. Yabancı merkezli sitelerin yanı sıra Türkiye’de dış ticaret ilanlarının yayınlandığı siteler de bulunuyor. Bunların bir kısmı bakanlıklar veya odalara ait, bir kısmı ise ihracat girişimcilerine online yer veya aracılık hizmeti sunan özel şirketlerin. Bunlardan, hangi ülkeden hangi ürüne talep olduğunu takep etmek ve firma bilgilerine ulaşmak mümkün. KREDİ NOTLARI DA VAR Uluslararası ticaret yapmak isteyen firmaların ve girişimcilerin olmazsa olmazı haline gelen bu tür sitelerin sayısı ve hacmi her geçen yıl artmakla beraber, tabii olarak birkaçı öne çıkıyor. En büyük ve en tanınmış B2B arama motorlarından biri olan kompass.com, 5 milyon firma üyesiyle dikkati çekiyor. 2 milyon firmanın finansal verilerini barındıran site, firmaların yönetici isimlerinden kredi notlarına kadar birçok değerli bilgiyi barındırıyor. YAPI, DEKORASYON, MEDİKAL Diğer bir site archiexpo.com ise yapı, mimarlık, mobilya ve dekorasyon ürünleri üzerine çalışan firmaları kapsıyor. Mutfaktan binalarda akıllı sistemlere kadar çeşitli başlıklarla kategorize edilmiş sitede, firmaların ilanlarının dışında ayrı bir başlık altında kataloglara, trend ve haberlere de ulaşmak mümkün. Virtual Expo Group dahilinde directindustry, medicalexpo, nauticexpo gibi siteler de endüstri, medikal, yat ve denizcilik ürünleri konusunda online fuar gibi çalışıyor. İNŞAAT İSTİHBARATI İnşaat sektöründe Ortadoğu ve Afrika’da en yeni bilgileri sunma hedefiyle çalışan bncnetwork.net sitesi ise onbinlerce inşaat profesyonelini buluşturuyor. Bölgedeki yeni projeleri takip eden site, bunların tedarikçi ve ihtiyaç bilgilerini paylaşarak, alım satım fırsatları sunuyor. Çalışma mantığı açısından iyi bir fikrin vücut bulmuş şekli olan site, ilan vermekten öte bölgedeki inşaat faaliyetleri konusunda istihbarat bilgileriyle, potansiyel pazarları girişimcilere gösteriyor. TÜRKÇE DİL SEÇENEĞİ En yaygın global e-ticaret sitelerinden biri de globalsources.com. Hong Kong merkezli site elektronikten makineye, giyimden çocuk ürünlerine kadar çok çeşitli alanlarda ilan, tanıtım ve kontak imkanı sunuyor. 14 dilde hizmet veren sitenin Türkçe seçeneği de mevcut. Asya’daki tedarikçilerle alıcıların dünya çapında ticaret yapmalarını kolaylaştırmak üzere kurulan bir şirketin online çözümü olan site, 14 dikey pazar, 13 coğrafi portal, özel katalof ve ticaret sergilerini barındırıyor. KALİTE VE BİLGİ GÜVENLİĞİ Alibaba gibi çalışan tradekey.com, en büyük B2B sitelerinden bir diğeri. Hemen her sektörden ürünün bulunduğu site, dünya çapında milyonlarca alıcı ile satıcıyı buluşturuyor. ISO kalite ve bilgi güvenliği belgelerine de sahip olan portal, Rusça, İngilizce, Çince, Japonca, Arapça ve İspanyolca dillerinde hizmet veriyor. emarketservices.com sitesi de yüzlerce sektörel e-pazaryeri adresinin olduğu rehber, firma bilgileri, e-iş konusunda temel bilgiler ve raporlara erişim imkanı sunuyor. AVRUPA PAZARINA GİRİŞ exporthelp.europa.eu sitesi gelişmekte olan ülkelerin Avrupa Birliği pazarına girmelerini kolaylaştırmak için geliştirilen veritabanı. Vergilendirme, ithalat tarifeleri, ticaret anlaşmaları ve istatistikler konularında ihracatçılara bilgi veriliyor. ÜYELİKLE BİTMİYOR Üyelik ücretleri yıllık 200 dolardan 2 bin dolara çıkabilen siteler, üyelerini de çeşitli kriterlere göre sisteme sunuyor. Bu sınıflama ciddi ve büyük firmaların dikkatini çekebilecek özellikler barındırıyor. Uluslararası e-ticaret sitelerinde başarılı olmanın yolu ise biraz dikkat ve özenden geçiyor. Şayet satıcıysanız, ürünleriniz hakkında tatmin edici seviyede bilgi ve farklı açılardan fotoğraflara yer vermek, tıkları ve siparişleri artırıyor. Tabii bu noktada dış ticaret mevzuatı, taşıma, gümrük işlemleri için yol haritasının ve çözümlerin önceden hazır olması şart. Bu arada ürün ilanı üzerine harekete geçen yabancı firmalar ise bazen telefon numarası üzerinden ulaşmayı tercih edebiliyor. Bu durum ofiste İngilizce ve ürün bilgisi iyi olan birisinin bulunması gerekiyor. Sitelerin üyelik ücretleri için de çok endişelenmeye gerek yok. Bu konuda Ekonomi Bakanlığı’nın desteğinden faydalanmak mümkün. Bakanlıktan destek alabilmek için site üyeliği için yapılan ödemenin şirket adına bankacılık kanalıyla gerçekleştirilmesi; kredi kartının ise şirket veya şirket görevlisinin üzerine kayıtlı olması gerekiyor. BAŞVURU KAYNAKLARI Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü 2011/1 Sayılı Tebliğ dahilinde ön onay verilen e-ticaret siteleri: alibaba.com all.biz archiexpo.com bncnetwork.net bysharing.com chemorbis.com directindustry.com dnb.com dothealth.com environmental-expert.com exportaworld.com exportpages.com fibre2fashion.com fordaq.com kompass.com medicalexpo.com mfg.com nauticexpo.com panjiva.com psi-network.de steelorbis.com stonecontact.com tecdoc.de techpilot.net tradeatlas.com tradekey.com tuningtr.net turkishbusinessplatform.com turkishexporter.net EKONOMİ BAKANLIĞI'NDAN DESTEK Ekonomi Bakanlığı’nın “Pazar Araştırması ve Pazara Giriş Desteği” alanındaki hizmetlerinden birisi ‘e-ticaret sitelerine üyelik’ desteği. Nihai tüketiciye yönelik olmayan e-ticaret sitelerine üyelik giderlerinin yüzde 70’ine kadar olan kısmını Bakanlık karşılıyor. Bakanlığın listesinde bulunan 29 web sitesinde ürünlerini tanıtan girişimciler ve firmalar, global pazarlarda ihracata kolay giriş yapabiliyor. Alibaba.com ve Kompass.com gibi sitelerden 5 tanesine birden üye olmak mümkün. Her biri için yüzde 70’i 2 bin dolara kadar olmak üzere toplam 10 bin dolara kadar Bakanlık desteği mevcut. Her site için Bakanlık’tan 3 yıl boyunca ödeme alınabiliyor. 3 yıl ardından 5 üyelik hakkını başka sitelerde kullanarak devam etmek mümkün. Girişimcilerin bu konuda Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü’ne başvurması gerekiyor. İŞBİRLİĞİ TEKLİFLERİ TOBB'DA TürkiyeOdalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB), yurt dışındaki firma ve kuruluşlardan doğrudan gelen mali, ticari ve teknik işbirliği teklifleri TOBB’un web sitesinde yer alıyor. Söz konusu tekliflere www.tobb.org.tr/iframes/Sayfalar/isbirilan.php adresinden ulaşılabilir. Türk firmaları da tekliflerinin yurt dışında duyurulması için TOBB’un hizmeti olan Business Opportunities from Turkey web sitesine üye olabilir. Üyelik de yayın hizmeti de ücretsiz.

05 Ağustos 2015 Çarşamba

‘Yorgo’dan işbirliği çağrısı

HABER: ADEM ORHUN Yunanistan, Avrupa Birliği’ni de geren ekonomik krizi aşmak için yeni paketi kullanacak. Ülkede, 86 milyar Euro’luk üçüncü kurtarma paketi için geniş çaplı reform yapılacak. Başbakan Aleksis Çipras gelinen durumu, “Şartlar ağır, ancak büyümeye imkan verecek şekilde. Yük sosyal adalet temelinde paylaşılacak. Daha önce kriz döneminde bedel ödemeyenler bu sefer yükü üstlenecek” şeklinde açıkladı. Ülkede çalışma hayatı ile vergi sisteminde ciddi değişiklikler ve 50 milyar Euro’luk özelleştirme yapılacak. Bu şartlar kimi Batılı ekonomistlerce ‘Avrupa Birliği projesinin savunduğu değerlere ihanet’ olarak nitelendirilirken; yeni uygulamalar Türk iş adamlarını da yakından ilgilendiriyor. Turizm ve ticarette yeni vergi oranları, pazarlama ve hizmet sunumunda yeni hesapları gerekli kılacak. Ancak özelleştirme rüzgarı, Türk firmaları için de fırsat anlamına geliyor. İLİŞKİLERDE YENİ SAYFA Yunanistan’daki ekonomik durum ve ticari ilişkilerin geleceği hakkında gazetemizin sorularımızı cevaplayan Yunanistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu yetkilileri, varılan anlaşmanın, Yunan ekonomisinde bir kalkınma perspektifi oluşturduğunu vurguladı. Ekonominin geniş bir spektrumda yatırım fırsatları doğurduğunu vurgulayan Başkonsolosluk yetkilileri, “Son dönemin sıkıntıları bir günde giderilemeyecek. Ancak her halükarda kısa zamanda tam bir normalleşmeye gidilecek” dedi. “Dost Türk iş adamlarının belki biraz daha sabır göstermeleri gerekebilir” diyen Yunan diplomatlar, tahminlerini, “Yunan ekonomisinde olduğu kadar Türk-Yunan ticari ilişkilerinde de yeni bir sayfa açılacak” şeklinde açıkladı. ÖZELLEŞTİRME YATIRIMLARI İstanbul Ticaret’in yönelttiği sorulara Yunanistan Başkonsolosluğu’ndan verilen cevapta şunlar kaydedildi: “Borcun tekrar düzenlenmesinin, ülkeyi kalkınma yörüngesine sokacağını ve hem Yunan hem Türk iş adamlarının faydalanabileceği yatırım fırsatları doğuracağını ümit ediyoruz. Aslında, Yunanistan’ın Euro bölgesi üyesi ve Türkiye’nin en yakın AB üyesi komşusu olması onu Türk iş adamı ve tüccarları nezdinde ekonomik girişimci ve ticari işbirliği için ideal bir ortak kılmaktadır. Bunun ötesinde Yunanistan’da konjonktür özelleştirmeler dahil olmak üzere (çevre hava limanları, marinalar) yatırımlar için elverişlidir. Sonuç olarak mesaj şudur: Yunan ekonomisinde, Yunanlı ve Türk iş adamlarına daha çok işbirliği fırsatı sunan yeni bir sayfa açılmaktadır.” TİCARİ İLİŞKİLER BÜROSU Yunan ekonomisinin normalleşme sürecine girmesinin, iki ülkenin iş dünyasının yakınlaşmasını çok yönlü teşvik edeceğini belirten yetkililer şunları dile getirdi: “Yunan iş adamları girişimci sinerjiler ve işbirlikleri ile her zaman yakından ilgileniyor. Dolayısıyla buradan Türk iş adamlarına çağrıda bulunuyoruz. Türk iş adamları Yunan meslektaşlarıyla işbirliği imkanlarını araştırsınlar. Bundan karşılıklı fayda sağlayacaklarından eminiz. Büyükelçiliğimiz, konsolosluklarımız, Ankara ve İstanbul’daki Ekonomi ve Ticari İlişkiler Bürolarımız, her iki ülke iş adamlarının ilişkilerini kolaylaştırmak için hizmete hazırdır.” YUNANİSTAN'I ZİYARET EDİN Yunanistan Başkonsolosluğu yetkilileri, şimdiye kadar yapılan toplantı, konferans, workshop’ların ticari hayata olumlu etkisine dikkati çekerek şunları ifade ettiler: “Bu tür etkinlikler Ege’nin iki tarafından iş adamlarının yoğun katılımı dolayısıyla başarıya ulaşmıştır. Bu tür çabaları gelecekte de devam ettireceğiz. Şirketlere ve iş adamlarına tavsiyemiz bu tür organizasyonlara katılmalarıdır. Türklerin, girişim ve yatırım imkanlarını araştırmaları için Yunanistan’ı ziyaret etmelerini samimiyetle öneriyoruz.” REFORM PAKETİNDE NELER VAR? * Çalışma piyasasında ve emeklilik sisteminde reform yapılacak. * KDV artırımı dahil, vergi düzenlemeleri gerçekleştirilecek. * Otomatik bütçe kesintilerini öngören mali kurala geçilecek. * İstatistik kurumunun bağımsızlığı güçlendirilecek. * IMF, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Merkez Bankası yetkilileri Atina’daki kurumları denetleyecek. * Kamunun değerli aktifleri transfer edilecek ve 50 milyar Euro’luk özelleştirme fonu oluşturulacak. * Özelleştirmeler kreditör kurumların denetiminde yapılacak. * Özelleştirme gelirinin yarısı bankalara sermaye takviyesinde, bir çeyreği borç geri ödemesinde, kalan çeyreği de yatırımlarda kullanılacak. * Kamu çalışanlarının sayısı azaltılacak. * Bankacılık sektörü yeniden yapılandırılacak. * Elektrik iletim hatları operatörleri özelleştirilecek. * Eczaneler, süt üreticiliği, fırıncılık gibi alanlarda yeni düzenlemeler yapılacak. Yunanlar, iş kurmak için Türkiye’yi tercih ediyor Kriz sonrası Türkiye’ye yerleşerek iş kuran Dr. Mata Papanastasiou, Türkiye’nin yaşanabilir bir yer olduğuna vurgu yaparak, Türkiye’de yeni bir iş yeri açmanın vergi olarak uygun olduğunu söyledi. Son yıllarda Yunanistan’da yaşanan ekonomik kriz ve sorunlar, Yunan yatırımcıları yurt dışında yatırım yapmaya yöneltiyor. Yoğun olarak Avrupa Birliği ülkelerine ‘beyin göçü’ verdiği bilinen Yunanistan’da, işçi yoğunluğunun da gün geçtikçe azaldığı görülüyor. Paralarını değerlendirerek var olan ekonomik güçlerini ellerinde tutmak isteyen Yunan vatandaşlar ise yatırım yapmak için kendi kültürlerine yakın olan Türkiye’yi tercih ediyor. Geçtiğimiz mart ayında Türkiye’ye yerleşerek Beşiktaş’ta dış ticaret ofisi açan Dr. Mata Papanastasiou, bu yatırımcılardan biri. Kadın bir yatırımcı olan Dr. Papanastasiou, kurduğu işyerinde Türk işçiler çalıştırıyor. En yakın yardımcısı da Türk olan Papanastasiou, işyerinde pahalı mücevher ticaretinin yanı sıra sosyal etkinlikler de organize ediyor.Kredi notu hâlâ ‘çöp’ seviyesinin altında Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), Yunanistan’ın kredi notunu “CCC-“den “CCC+”ya yükseltti, “negatif” olan not görünümü de “durağan”a revize etti. Yunanistan’ın Eurozone’dan çıkma olasılığının yüzde 50’nin altına gerilediğini belirten S&P, buna karşın Yunan hükümetinin hırslı reform programını başarılı şekilde uygulamamasının çıkış riskini yeniden yükselteceği uyarısında bulundu. Yunanistan’ın notu yükseltmeye karşın hâlâ S&P’nin “yatırım yapılamaz” ya da “çöp” olarak belirlediği seviyenin altında bulunuyor. S&P’nin notlandırma sistemine göre, “BBB-“ üstündeki kredi notlarına sahip olan ülkeler “yatırım yapılabilir” kategorisine giriyor. KDV yükseltildi Yunanistan’da kreditörlerle varılan anlaşma uyarınca hayata geçirilen reformlar çerçevesinde Katma Değer Vergisi (KDV) oranlarının yükseltilmesi ürün ve hizmetlerin fiyatlarının artmasına yol açarken, uygulamanın ilk gününde çarşı ve pazarlarda karışıklık yaşandı. Hükümetin, 2018’e kadar 5 milyar Euro tasarruf etmeyi hedeflediği uygulamayla vatandaşlar, artık uçak, gemi, otobüs ve taksi hizmetine, restoran ve kantinlerde satılan ürünlere en az yüzde 9 daha fazla ödemek zorunda kalacak.

04 Ağustos 2015 Salı