tatil-sepeti
Sosyal medyaya milli vergilendirme

HABER: ŞEREF KILIÇLI Dijital ekonominin global ölçekte büyümesi ve dijital hizmet sağlayıcısı çok uluslu şirketlerin yüksek gelirler elde etmesi, devletleri vergi politikasını yeniden düzenlemeye yönlendirdi. Bu alanda uluslararası bir vergi rejiminin oluşturulması ilk olarak 2013’te Rusya’daki G20 toplantısında gündeme geldi ve mutabakat üzerine OECD’ye çalışma yapması için görev verildi. G20 Liderler Bildirgesi’ndeki, “Kârlar, kâra kaynaklık eden ekonomik faaliyetlerin gerçekleştirildiği ve katma değerin yaratıldığı yerde vergilendirilmelidir” ifadesi ise yol haritasını gösteriyordu. OECD’nin görevlendirilmesinin üzerinden 7 yıl geçmiş olmasına rağmen ilerleme sağlanamaması, devletleri yerel-bölgesel çözümler üretmeye zorladı. AB KOMİSYONU’NUN ÖNERİSİ Avrupa Birliği Komisyonu’nun 2018 yılında belirli dijital işlemlerden kaynaklanan gelirlere dijital hizmet vergisi adıyla yeni bir vergi uygulama önerisi de önemli bir adım oldu. AB komisyonu tarafından önerilen Dijital Hizmet Vergisi, ‘dijital hizmet gelirleri ilgili ülkede 50 milyon Euro’yu ve globalde 750 milyon Euro’yu aşan şirketlerin hasılatı üzerinden yüzde 3 oranında alınması’ şeklindeydi. AB içinde dijital hizmet vergisinin yasalaşması konusunda öncü ülke Fransa oldu. Fransa Ulusal Meclisi, dijital hizmet vergisi yasa tasarısını 11 Temmuz 2019'da onayladı. ABD, bir yıllık süreçte Fransa’ya sert uyarılarda bulundu, geçtiğimiz temmuz ayında ise Fransa'nın bazı Amerikalı teknoloji firmalarına getirdiği dijital hizmet vergisine karşılık olarak yaklaşık 1.3 milyar dolar değerindeki Fransız ürünlerine yüzde 25 gümrük vergisi uygulayacağını duyurdu. ABD’DEN KARŞI TAVIR Dijital hizmet vergisi konusunda ABD’nin tepkisi sadece Fransa ile sınırlı değil. ABD Ticaret Temsilciliği Ofisi, Fransa’yla ilgili karardan önce 2 Haziran’da, Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak Amerikan orijinli dijital hizmet şirketlerine yönelik uygulamaya konulan ya da uygulamaya konulması planlanan dijital hizmet vergilerine karşı rekabet soruşturması başlattığını duyurdu. Açıklamada; Avusturya, Brezilya, Çek Cumhuriyeti, AB, Hindistan, Endonezya, İtalya, İspanya, Türkiye ve İngiltere uygulamaları sayılarak, bu ülkelerin makamları ile iletişime geçileceği vurgulandı. ABD Ticaret Temsilciliği Ofisi kendilerine, 1974 Ticaret Kanunu’na göre inceleme yapılması görevi verildiğini belirterek, söz konusu yasal düzenlemeye göre Amerikan Hükümeti’nin bu ülkelere karşı ithalat vergilerini yükselterek karşı yaptırımlar uygulama yoluna gidebileceğini de ifade etti. ABD, haziran ayında, dijital hizmet sağlayıcılarına uygulanacak vergi konusunda OECD'de yürütülen müzakerelerden geri çekildiğini de bildirdi. AB’DEN GAFA’YA YAKIN TAKİP Dijital hizmet sağlayıcılarının vergilendirilmesi meselesi özellikle Avrupa’da büyük davalara konu oluyor. Avrupa Birliği Komisyonu 2016 yılında, Apple’a, İrlanda hükümetiyle özel anlaşmalar yaparak buradaki şirketleri vasıtasıyla geçerli matrahın çok altında vergi ödediği gerekçesiyle 13 milyar Euro vergi cezası verdi. Ancak bu karar, Temmuz 2020’de Avrupa Adalet Divanı’ndan geri döndü. Avrupa Adalet Divanı, Avrupa Komisyonu’nun, İrlanda’da sağladığı vergi avantajlarının birlik mevzuatına aykırı olduğu gerekçesiyle Apple'a verdiği cezayı iptal etti. AB ülkeleri GAFA (Google, Apple, Facebook, Amazon) diye tabir ettikleri şirketleri vergi politikası açısından mercek altına almış durumda. Fransız mali savcılığı, Google’a satış sözleşmelerini İrlanda’nın başkenti Dublin’den düzenleyerek ülkeden vergi kaçırdığı iddiasıyla 2015 yılında soruşturma başlatmıştı. 2019 yılında varılan anlaşma çerçevesinde, Google, ek vergilerle beraber Fransa'ya yaklaşık 1 milyar Euro vergi cezası ödemeyi kabul etti. TÜRKİYE’DE VERGİ UYGULAMALARI Türkiye de dijital faaliyet alanları konusunda ulusal vergi mevzuatını geliştiren ve uygulayan öncü ülkeler arasında yer alıyor. Bu konuda yürürlükte olan 3 önemli vergi düzenlemesi şu şekilde: * 2017 yılında KDV Kanunu’nda değişiklik yapılarak; Türkiye’de ikametgâhı, işyeri veya kanuni merkezi bulunmayanlar tarafından Türkiye’de KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere bir bedel karşılığında elektronik ortamda sunulan hizmetler KDV’ye tabi oldu. Yani düzenleme ile Türkiye’de gelir/kurumlar vergisi gibi sürekli bir mükellefiyeti olmayan dijital hizmet sağlayıcısı çok uluslu şirketler beyanname vermekle yükümlü bir KDV mükellefi oldu. * 19 Aralık 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 476 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’yla, internet ortamında verilen reklam hizmetlerine ilişkin olarak, bu hizmeti verenlere yapılan ödemeler gelir/kurumlar vergisi stopajı kapsamına alındı. Düzenleme ile Türkiye’de temsilciliği olmadığı için mükellef yapılamayan global sosyal medya devi şirketler, online reklam gelirleri üzerinden yüzde 15 stopaja tabi tutulmuş oldu. * 7 Aralık 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7194 sayılı kanun ile dijital hizmet vergisi getirildi. Dijital hizmet vergisi, 1 Mart 2020 tarihi itibariyle de yürürlüğe girdi. HANGİ FAALİYETLER VE KİMLER VERGİ KAPSAMINDA? Türkiye’de, dijital hizmet vergisinin oranı yüzde 7.5 olarak belirlendi. Bu oran, Cumhurbaşkanı tarafından hizmet türleri itibarıyla ayrı ayrı veya birlikte yüzde 1’e kadar indirilebiliyor veya iki katına kadar artırılabiliyor. Kanunda, dijital hizmet vergisi mükellefinin, dijital hizmet sağlayıcıları olduğu da vurgulandı. Dijital hizmet başlıkları itibariyle Türkiye’de elde edilen hasılatı 20 milyon TL’den veya dünya genelinde elde edilen hasılatı 750 milyon Euro’dan az olanlar dijital hizmet vergisinden muaf oldu. Türkiye’de dijital ortamda sunulan şu hizmetler vergiye tabi tutuldu: * Dijital ortamda sunulan her türlü reklam hizmetleri * Sesli, görsel veya dijital herhangi bir içeriğin dijital ortamda satışı ile bu içeriklerin dijital ortamda dinlenmesine, izlenmesine, oynanmasına veya elektronik cihazlara kaydedilmesine veya bu cihazlarda kullanılmasına yönelik dijital ortamda sunulan hizmetler * Kullanıcıların birbirleriyle etkileşime geçebilecekleri dijital ortamların sağlanması ve işletilmesi hizmetleri * Yukarıda sayılan hizmetlere yönelik dijital ortamda dijital hizmet sağlayıcıları tarafından verilen aracılık hizmetlerinden elde edilen hasılat da dijital hizmet vergisine tabi oldu. DİJİTAL HİZMET VERGİSİNİN ÖDENME SÜRECİ Beyanname vermek mecburiyetinde olan mükellefler bir vergilendirme dönemine ait dijital hizmet vergisini beyanname verme süresi içinde ödemekle de yükümlü. Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu süreyi üç ay olarak belirlemeye de yetkili. Beyanname verme ve ödeme yükümlülüklerini süresinde yerine getirmeyen dijital hizmet sağlayıcılarına veya Türkiye’deki yetkili temsilcisine, yükümlülüklerin yerine getirilmesi için yetkili vergi dairesi tarafından ihtarda bulunulabilir. Bu durum Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sitesinde de ilan ediliyor. İlandan itibaren 30 gün içinde bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde dijital hizmet sağlayıcılarının sunduğu hizmetlere erişim yükümlülükler yerine getirilinceye kadar engellenebilecek. Buna Hazine ve Maliye Bakanlığı karar verecek, durumu Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na gönderecek. Engelleme kararlarının gereği bildirimden itibaren 24 saat içinde erişim sağlayıcıları tarafından yerine getirilmek zorunda. SOSYAL MEDYA DEVLERİNE TEMSİLCİ BULUNDURMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, temmuz ayının sonunda TBMM’de kabul edilmesinin ardından Resmi Gazete’de yayımlandı. 5651 sayılı kanuna eklenen maddeye göre; Türkiye'den günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, en az 1 kişiyi Türkiye'de temsilci olarak belirleyecek. Bu kişinin iletişim bilgilerine kolayca görülebilecek ve doğrudan erişilebilecek şekilde internet sitesinde yer verilecek. Sosyal ağ sağlayıcı bu kişinin kimlik ve iletişim bilgilerini BTK'ya bildirecek. Temsilcinin gerçek kişi olması halinde Türk vatandaşı olması zorunlu olacak. Bu madde ve bağlı düzenlemeler, 1 Ekim 2020'de yürürlüğe girecek.

11 Ağustos 2020 Salı

‘V’ tipi toparlanma ikinci yarıda güç katacak

* İstanbul Ticaret Odası’nın ‘Pandemetre’ araştırmasına göre, hem üretim hem de tüketim cephesinde ‘V’ tipi toparlanma ile ekonomik aktivitenin düzeyi bakımından geçen yıl yakalandı. * İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Birçok sektörümüz pandemiyle oluşan kaybını ciddi oranlarda düzeltmeyi başardı. 2020’nin ikinci yarısı, pandemiye karşı güç kazanma dönemi olacak” dedi. İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) yaptığı ‘Pandemetre’ araştırması, yılın 7 ayı geride kalırken, özellikle düşük faizli kredilerle tüketicinin ertelenen talebi birleşince pandemiye rağmen piyasaların çabuk toparlanmaya başladığına işaret etti. 11 TEMEL GÖSTERGE Pandemetre araştırmasında, 2019 ve 2020’nin ilk yarısına ait vergi tahsilatı, konut ve otomobil satışları, kredi faizleri, kartlı harcamalar, kapasite kullanım oranı, karşılıksız çek ve yeni kurulan firma sayısı gibi 11 gösterge karşılaştırıldı. Araştırmaya göre, hem üretim hem de tüketim cephesinde ‘V’ tipi toparlanma ile ekonomik aktivitenin düzeyi bakımından geçen yıl yakalandı. İlgili kurumların resmi istatistiklerini dikkate alan araştırmaya göre, İstanbul’da geçen yılın ilk yarısında 139 milyar lira olan vergi ödemeleri, bu yılın aynı döneminde yüzde 10’un üzerinde artışla 154 milyar liranın üzerinde gerçekleşti. YENİ KURULAN FİRMALAR İTO’da yeni kurulan firma sayısı, 7 ayda geçen yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık yüzde 10 artarak 27 bin 752’den 30 bin 509’a çıktı. TL üzerinden açılan ticari kredi faizleri ise 19 Temmuz 2019’daki yüzde 24.05’lik ortalamasından 17 Temmuz 2020’de yüzde 9.30’a geriledi. Temmuz 2019’da 98.3 puan olan TCMB Reel Kesim Güven Endeksi, Temmuz 2020’de 100.7 puan oldu. KONUT SATIŞLARI İstanbul’da konut satışları bu yılın ilk yarısında yüzde 16’lık artışla 106 bini geçerken, Türkiye geneli otomobil satışları 156 binden 203 bin adede çıktı. Araştırmanın, ‘Banka kartı ve kredi kartı harcamaları’ başlığına göre, Ocak-Haziran 2019 döneminde 475 milyar lira olan yerli ve yabancı kartlarla yapılan harcama, bu yılın ilk yarısında yüzde 7.18 artarak 509 milyar lira oldu. KAPASİTE KULLANIMI Araştırmanın diğer sonuçları ise şöyle: “Konut, taşıt ve ihtiyaçtan oluşan tüketici kredileri hacmi, bu yıl 24 Temmuz haftasında 622 milyar liraya yükseldi. Artış oranı, yüzde 55.04 oldu. İmalat sanayinde kapasite kullanımı Temmuz 2019’da aylık bazda yüzde 76.2 iken, Temmuz 2020’de yüzde 70.07’ye geriledi. 2020’nin ilk 6 ayında İstanbul’dan yapılan ihracat yüzde 16 düşerek 36 milyar dolar oldu. Bankalara ibraz edilen çek tutarındaki artışa rağmen İstanbul’da karşılıksız çek tutarı geriledi. Bu yılın ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 42’lik düşüşle 3.1 milyar lira oldu.” PANDEMİNİN ETKİSİNDEN ÖNEMLİ ÖLÇÜDE SIYRILDIK İTO Başkanı Şekib Avdagiç, 2020’nin ilk 7 ayında hükümetin, pandeminin sektörlere yönelik etkilerine ilişkin yaptığı müdahalelerin olumlu sonuçlar verdiğini gözlemlediklerini ifade etti. İş dünyasına gücünü kazandıracak tedbirlerin, pandemi karşısında güçlü bir korunak olduğunu belirten Avdagiç, şunları kaydetti: “Türkiye; hükümetiyle, iş dünyasıyla ve vatandaşıyla birlikte pandemiye karşı ciddi bir mücadele örneği veriyor. Normalleşme süreciyle birçok sektörümüz pandemiyle oluşan kaybını ciddi oranlarda düzeltmeyi başardı. Normalleşme dönemi, yeni bir atılım dönemi olma işareti veriyor. Virüsün olası ikinci dalgasına karşı da gücümüzü artırmış olduk. Yılın son iki çeyreğine girerken, pandemi etkisinden önemli ölçüde sıyrıldık. 2020’nin ikinci yarısı, pandemiye karşı güç kazanma dönemi olacak.” Avdagiç, Türkiye’nin hem üretim hatlarını açık tutmanın hem de anında aldığı tedbirlerin pozitif karşılığını aldığını belirterek, “Birçok ülkenin büyük daralmalarla geçirmeyi kabullendiği 2020’yi Türkiye, ‘ekonomik kondisyonunu eski hale getirme dönemi’ olarak değerlendirecek” dedi. Rakamların, Türkiye’nin erken toparlanan ülkeler arasında ön sırada olduğunu gösterdiğini aktaran Avdagiç, “Şimdi hedef, ilk halkada yer almak. Bunun için gerekli potansiyelimiz var. Bununla birlikte hükümetimizin cari açığın azaltılması konusunda ithalatı ikame eden ihracat ürünlerini destekleyen yaklaşımı çok önemli. Kararlı bir vizyon belirlendi, destek paketi kondu. Dış açığı hükümetimizin desteğiyle mutlaka azaltmamız gerekiyor. Bu konuda yoğun çalışma yapmalıyız” diye konuştu. Turizm sektörünün hem istihdama sağladığı katkı hem de kazandırdığı döviz ile büyük önem taşıdığını vurgulayan Avdagiç, “Ümit ediyoruz ki, salgında ikinci dalga yaşanmaz ve seyahat acenteleri, turizm taşımacılığı firmaları, fuar, etkinlik, gösteri organizatörleri gibi turizm ve bağlantılı sektörler ile yeme-içme sektöründe kayıplarımızı geri kazanırız” dedi. VERİLER, İSTANBUL TİCARET ODASI’NI DOĞRULUYOR Yeni açıklanan temmuz ayı verileri, İTO’nun V tipi toparlanma tespitini doğruladı. PMI SİNYAL VERDİ Büyümenin öncü göstergelerinden olan Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI), Temmuzda 56.9 ile Şubat 2011’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Türkiye şu ana kadar açıklanan temmuz PMI verilerine göre dünyada en yüksek dördüncü ülke oldu. Pandemi öncesi dönemde, martta 48.1 olan PMI, nisanda 33.4’e gerilemişti. PMI verisinde üç ayda yaşanan artış yüzde 70’e ulaştı. EN YÜKSEK RAKAM İhracat verileri de V tipi toparlanmayı doğrular nitelikte. Temmuz ayı ihracatı, bir önceki aya göre yüzde 11.5 artarak 15 milyar 12 milyon dolara ulaştı. Bu yılın en yüksek ihracat rakamına imza atılırken, ihracatın ithalatı karşılama oranı da bu yılın zirvesine ulaştı. Ayrıca tarihin en yüksek ikinci temmuz ayı ihracat rakamına imza atıldı. Mart ayında 13.4 milyar dolar olan ihracat, nisanda 8.9 milyar dolara inmişti. Aylık ihracatta 3 aylık artış yüzde 67 oldu. Öte yandan dış ticaret açığı da temmuzda, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16.78 azalarak 2 milyar 744 milyon dolara geriledi. İBRE AŞAĞI Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre temmuzda Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) yüzde 0.58 ile 0.90 olan beklentinin altında kalırken, yıllık enflasyon yüzde 12.62’den 11.76’ya geriledi. Ekonomistler, enflasyonun geçen yıla göre gerilemesinde baz etkisi ana faktör olurken, manşet enflasyonda ağustosta da baz etkisi gözleneceği öngörüsünde bulundu.

11 Ağustos 2020 Salı

Yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği şartlarına düzenleme

Yetkilendirilmiş gümrük müşaviri olma şartları yeniden düzenlendi. Ticaret Bakanlığı’nın, "Gümrük Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"i,Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, gümrük müşavir yardımcılığı yazılı sınavından 70 ve üzeri puan alanlar başarılı sayılacak. Yetkilendirilmiş gümrük müşavirleri, gümrük işlemleriyleilgili tespitlerin yapılabilmesi amacıyla tespit raporuna konu edilecek işlemle sınırlı olmak kaydıyla ilgili firmadan bilgi ve belge isteyebilecek. Söz konusu müşavirlerin, yaptıkları işlemlerden doğacak şahsi sorumlulukları saklı kalmak şartıyla,hukuki ve mali sorumlulukları yanlarında çalıştıkları yetkilendirilmiş gümrük müşavirine ait olacak. Müşavirler, yapmaları gereken iş ve işlemleri başkasına yaptıramayacak.Bu şekilde davrandığı tespit edilenler bir daha yetkilendirilmiş gümrük müşaviri yanında çalıştırılmayacak. YETKİLENDİRİLMİŞ GÜMRÜK MÜŞAVİRİ OLMA ŞARTLARI Yetkilendirilmiş gümrük müşaviri olabilecek kişilerin, son 7 yıl içindemesleki faaliyetten alıkoyma cezası almamış olması gerekecek. Ayrıca, söz konusu müşavirlik için, kaçakçılık, zimmet,rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, devlet sırlarını açığa vurma, vergi kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına teşebbüs suçları ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamı ve örgütlü suçlardan ceza almamış olma şartı aranacak. Aranan şartlara sahip gümrük müşaviri gerekli evraklarla Bakanlığa müracaat edecek. Bakanlıkça yapılan değerlendirme sonucu şartları sağlayanlar yetkilendirilecek. Verilecek yetki belgesinin süresi 2 yıl olacak. 2belge dönemi boyunca herhangi bir disiplin cezası almayanların belge süresi 3yıl olarak uygulanacak. 3 yıllık dönemde de herhangi bir disiplin cezası almamış olanlar için düzenlenecek belgenin süresi bir yıl artırılabilecek. Yetkilendirilmiş gümrük müşaviri olabilme şartlarından birinin kaybedilmesi, elde ettiği bilgi ve belgelerin yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği dışındaki amaçlar için kullanılması, tespit sözleşmesi kapsamında yapacağı işleri başkasına yaptırması gibi durumlardayetkilendirilmiş gümrük müşavirlerinin yetki belgeleri geri alınacak.Bu şekilde belgeleri alınan gümrük müşavirlerine tekrar yetki belgesi verilmeyecek.

11 Ağustos 2020 Salı

Yıl sonuna kadar KDV’ler indirimli

Koronavirüs salgınından olumsuz etkilenen kesimleri desteklemek için birçok hizmet kolunda katma değer vergisi (KDV) oranlarında indirim yapıldı. Bazı sektör ve iş kollarında tanımlı mal ve hizmetlerin sunulmasında uygulanan KDV oranları, yüzde 18’den 8’e indirildi. Turizmle ilgili hizmetlerde yüzde 8 olan KDV oranı da yüzde 1’e çekildi. Ayrıca iş yerlerinin gayrimenkul kiralamalarında uygulanan yüzde 20 gelir vergisi stopaj oranı da yıl sonuna kadar yüzde 10 olacak. Resmi Gazete’nin 31 Temmuz 2020 tarihli sayısında yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı’na göre, indirimler yıl sonuna kadar geçerli olacak. İndirimlerin yansımasıyla, söz konusu hizmetlere tüketici ilgisinin artması bekleniyor. YÜZDE 18’DEN YÜZDE 8’E İNENLER * İş yeri kiralama hizmeti * Kongre, konferans, seminer, konser, fuar ve lunapark giriş ücretleri * Düğün, nikah, balo ve kokteyl salonlarında verilen organizasyon hizmetleri * Berberlik ve kuaförlük hizmetleri ile güzellik salonunda verilen hizmetler * Terzilik, giyim eşyası ve ev tekstil ürünlerinin onarım ve tamiratı * Ayakkabı ve deri eşyaların onarımı ile ayakkabı boyama hizmetleri * Kuru temizleme, çamaşırhane, giyim eşyası ve diğer tekstil ürünlerini ütüleme hizmetleri * Halı ve kilim yıkama hizmetleri BAKIM VE ONARIMDA İNDİRİM Yüzde 18 yerine yüzde 8 KDV uygulaması, malzeme hariç olmak üzere, şu alanlardaki bakım-onarım hizmetleri için de uygulanacak: * Bisiklet, motosiklet bakım ve onarımı * Evde kullanılan elektrikli cihazların (buzdolabı, fırın, klima gibi) bakım ve onarımı * Tüketici elektroniği bakım ve onarımı * Evde kullanılan ısıtma ürünlerinin (merkezi kazanlar hariç) bakım ve onarımı * Ev ve bahçe gereçlerinin bakım ve onarımı * Mobilya ve ev döşemelerin onarımı * Bilgisayarların, iletişim araç ve gereçlerinin, müzik aletlerinin, saatlerin bakım ve onarımı * Çilingirlik ve anahtar çoğaltma hizmetleri, hamallık hizmetleri * Motorlu kara taşıtlarının yağlanması, yıkanması, cilalanması hizmetleri, bunlara ait koltuk ve döşemelerin bakım ve onarımı * Hane sakinlerine verilen konut bakım, onarım, boya ve temizlik hizmetleri TURİZM VE KÜLTÜR HİZMETLERİ Salgından en çok etkilenen sektörlerden turizm ile doğrudan ve dolaylı ilgili olan konaklama hizmeti, yeme-içme sektöründe verilen hizmetler ile sinema, tiyatro, opera, operet, bale ve müze giriş ücreti gibi kültürel faaliyetlerin yüzde 8 olan KDV oranları da yıl sonuna kadar yüzde 1’e indirildi. İŞ YERİ KİRASINDA YÜZDE 10 STOPAJ İş yerlerinin Gayrimenkul kiralamalarında uygulanan yüzde 20 gelir vergisi stopaj oranı, yıl sonuna kadar yüzde 10 olacak. Vakıflar (mazbut vakıflar hariç) ve derneklere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında yapılan kira ödemeleri de bu kapsamda olacak. YEME-İÇME HİZMETLERİ Genel orana tabi yeme-içme hizmetleri (alkollü içeceklere isabet eden kısmı hariç), yolcu taşımacılığı hizmetleri, genel orana tabi süs bitkileri ile çiçek teslimleri de KDV indiriminden faydalanacak. Fakat bu hizmetlerle birlikte sunulan malzemeler indirim kapsamında olmayacak.

11 Ağustos 2020 Salı

‘Son iki çeyrekte büyümeyi güçlendirecek’

İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, bazı sektörlerde başlayan KDV indirimlerinin son iki çeyrek büyümesini güçlendireceğini söyledi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan ve Resmi Gazete’de yayımlanan vergi indirimlerine ilişkin değerlendirmede bulunan Avdagiç, “KDV müjdesi, büyümede pandemi kaybının kayda değer şekilde telafisini sağlayacak” diye konuştu. EN BÜYÜK BEKLENTİMİZDİ İş dünyasının Kovid sonrası iyileşmesinin en etkili hamlelerinden birinin yapıldığını aktaran Avdagiç, salgına karşı KDV indiriminin ‘iş’e yaracağını vurguladı. Firmaların KDV indirimleri sayesinde oluşan avantajı mutlaka fiyatlarına yansıtmalarını isteyen Avdagiç, şu değerlendirmelerde bulundu: “KDV indirimi reel sektörün özellikle talebin canlanması için en büyük beklentisi ve talebiydi. Hükümet büyük bir fedakarlıkla bu indirimleri gerçekleştirdi. Böylece hükümetin tüketime yatırdığı her bir lira, yeni çeyrekte pozitif büyüme olarak dönecektir. KDV indirimi, koronavirüsle yaşanan büyük talep düşüşüne karşı iş dünyasının birinci derecede destekçisi olacaktır.”

11 Ağustos 2020 Salı