tatil-sepeti
Gelecek yıla ilişkin piyasa yapıcılığı kriterlerinde düzenleme

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan duyuruya göre, Piyasa Yapıcılığı Sistemi'nin uygulama usul ve esaslarını belirleyen "Piyasa Yapıcılığı Sözleşmesi" 2021için revize edildi. Bu kapsamda, 2021'de sisteme dahil olmak isteyen bankalar ile mevcut Piyasa Yapıcılığı Sistemi'nde yer alanların 18 Kasım'akadar Bakanlığa yazılı olarak başvurması gerekiyor. Piyasa yapıcı seçilebilmek için aday olan bankanın bağımsız denetimden geçmiş olması ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna sunulan en son mali tabloları itibarıyla sermaye yeterliliği oranının yüzde 12'nin altında olmaması gerekiyor. Üçer aylık piyasa yapıcılığı dönemleri kapsamında başvuru yapmak isteyen bankaların kriter değerlendirme dönemlerinde birincil piyasada gerçekleştirilen Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS)ihraçlarından yapılan alım tutarının 2 milyar liranın altında olmaması,Borsa İstanbul Borçlanma Araçları Piyasası'ndaki DİBS kesin alım satım işlemleriile Borsa İstanbul'a tescil ettirilen işlemlere ilişkin tutarın da 10 milyar liranın altında olmaması gerekiyor. 2021 yılı Piyasa Yapıcılığı Sözleşmesi'ne göre hak ve yükümlülükler değerlendirilirken piyasa yapıcı bankaların 2020 Haziranitibarıyla Kamuyu Aydınlatma Platformu'na bildirdiği konsolide olmayan bilançoları esas alınarak 2021'de geçerli olmak üzere Bakanlıkça belirlenen alt ve üst aktif büyüklüklere göre söz konusu bankalar 3 gruba şöyle ayrıldı: "Birinci grup bankalar;aktif büyüklükleri 500 milyar liranın üzerinde, ikinci grup bankalar;aktif büyüklükleri 300 ve 500 milyar liraarasında, üçüncü grup bankalar;aktif büyüklükleri 300 milyar liranın altında olanlar."

17 Kasım 2020 Salı

Ticaret Bakanlığı'nın dış ticaret eğitimleri devam ediyor

Ticaret Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği(TOBB) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) koordinasyonunda Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) Genel Sekreterliğinin uzaktan eğitim organizasyonuyla, Türkiye'nin kuzeybatı illerinde yerleşik iş çevrelerine yönelik olarak 26-27 Kasım'da Dış Ticaret Bilgilendirme Seminerleri gerçekleştirilecek. Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre,firmaları temel dış ticaret işlemleri, ihracatta sağlanan devlet destekleri ve potansiyel ihraç pazarlarına ilişkinbilgilendirmek amacıyla düzenlenen Dış Ticaret Bilgilendirme Seminerleri devam ediyor. Mart ayına kadar yüz yüze olarak yerinde düzenlenen Dış Ticaret Bilgilendirme Seminerleri, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele kapsamındaalınan önlemler nedeniyle online gerçekleştiriliyor. Ticaret Bakanlığı, TOBBve TİM koordinasyonunda UİBGenel Sekreterliğinin uzaktan eğitim organizasyonuyla, Çanakkale, Biga, Balıkesir, Bandırma,Gönen, Ayvalık, Edremit, Kütahya-Simav, Bilecik, Bozüyük ve Eskişehir'de yerleşik iş çevrelerine yönelik olarak sanal ortamda 26-27 Kasım tarihlerinde Dış Ticaret Bilgilendirme Seminerleridüzenlenecek. SeminerlerdeTicaret Bakanlığıtarafından ihracatta uygulanan destek programları,ihracatta gümrük mevzuatı ve uygulamaları, Ticaret Bakanlığı Kolay İhracat Platformu, pazara giriş engelleri ve çözüm yolları, e-ticaret/e-ihracat uygulamaları konuları anlatılacak. Ticaret Bakanlığınca, ocak-kasım döneminde toplam 55 ilde, 35 Dış Ticaret Bilgilendirme Semineri düzenlendi ve bunlara 3 bin 125 kişi katılım sağladı. Yılsonuna kadar organizasyonlara uzaktan eğitimlerledevam edilecek.

17 Kasım 2020 Salı

Özel sektörün yurtdışı kredi borcu eylülde azaldı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından Eylül2020 dönemine ait özel sektörün yurtdışından sağladığı kredi borcu gelişmeleri yayımlandı. Buna göre, eylülde2019 sonuna kıyaslaözelsektörünyurtdışındansağladığı uzun vadeli kredi borcu 18,2 milyar dolar azalarak 161 milyar dolara indi. Aynı dönemde kısa vadeli kredi borcu ise (ticari krediler hariç) 179milyon dolar artarak8,9milyar dolara yükseldi. Borçluya göre dağılıma bakıldığında, eylülde 2019 sonuna göre uzun vadeli kredi borcuna ilişkin bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 2,3 milyar dolar azaldı, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmaları da 647 milyon dolarlık düşüşle 20,6 milyar dolara geriledi. Aynı dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 2,1 milyar dolar azaldı, tahvil stoku ise 1,1 milyar dolar gerileyerek 2,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 10,3 milyar dolar azalırken, tahvil stoku da 703 milyon dolar düşüşle 6,5 milyar dolara geriledi. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin, 2019 sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 865 milyon dolar artışla 6,5 milyar dolar, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları ise 353 milyon dolar düşüşle 1,2 milyar dolar oldu. BİR YIL İÇİNDEKİ ANAPARA GERİ ÖDEMESİ 42,3 MİLYAR DOLAR Alacaklıya göre dağılım incelendiğinde, eylülde geçen yılın sonuna göre uzun vadeli kredi borcuna ilişkin tahvil hariçözelalacaklılara olan borç 15,7 milyar dolar azalarak 109,8 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde kısa vadeli kredi borcuna ilişkin tahvil hariçözelalacaklılara olan borç miktarı 26 milyon dolar artarak 8,5 milyar dolara çıktı. Döviz kompozisyonuna bakıldığında, 161 milyar dolarlık uzun vadeli kredi borcunun yüzde 62,5'ini dolar, yüzde 33,7'sini avro, yüzde 2,1'ini Türk lirası ve yüzde 1,7'siniise diğer döviz cinsleri oluşturdu. Toplam 8,9 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli kredi borcunun ise yüzde 43,3'ünün dolar, yüzde 37,4'ününEuro, yüzde 16,1'inin Türk lirası ve yüzde 3,2'sinin diğer döviz cinslerinden oluştuğu görüldü. Uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 43,8'inifinansal kuruluşlar, yüzde 56,2'sini ise finansal olmayan kuruluşlar gerçekleştirdi. Aynı dönemde kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde 84,8'ini finansal kuruluşların, yüzde 15,2'sininise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu. Özelsektörünyurtdışındansağladığı toplam kredi borcu, eylül sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplam 42,3 milyar dolar olduğu gözlendi.

17 Kasım 2020 Salı

Asya'daki yeni ticaret bloğu yatırımı artırmada kilit rol oynayabilir

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’ndan (UNCTAD) yapılan açıklamada, Asya-Pasifik bölgesindeki yeni ticaret bloğunun daha yoksul ekonomilerin gelişmesinde ve salgın sonrası teşvikte önem taşıyacağı belirtildi. Anlaşmanın Kovid-19 salgını sonrası ekonomik büyümeyi canlandırmaya yardımcı olabileceğine işaret edilen açıklamada, "Küresel ticari gerilimlerin olduğu bir zamanda bölge içi ticaret ve yatırım bağlantılarını güçlendirebilir ve daha fazla bölgesel işbirliği için bir çerçeve sağlayabilir" değerlendirmesinde bulunuldu. KALKINMA İÇİN YATIRIMI TEŞVİK EDEBİLİR Açıklamada, Asya'daki yeni ticaret bloğunun yatırımı artırmada kilit rol oynayabileceği vurgulandı. Asya'nın doğrudan yabancı yatırımlar için önemli bir destinasyon olduğuna dikkat çekilen açıklamada, anlaşmanın taraf ülkelereilave destek ve teşvik sağlayabileceği kaydedildi. Açıklamada, anlaşmaya taraf ülkelerin birbirlerine özellikle deGüneydoğu Asya Ülkeler Birliği (ASEAN) ülkelerinde daha fazla yatırım yapmaları için önemli bir alan olduğu belirtilerek, "RCEP anlaşması, kalkınma için yatırımı teşvik edebilir" ifadesi kullanıldı. Ortaklık kapsamındaki ekonomik işbirliğininaltyapıdaki proje finansmanını veendüstriyelyatırımı artırabileceğine işaret edilen açıklamada, ortaklığın oluşumunun şirketleri, üretimde Çin'den uzaklaşarak blok içinde yeni projeler başlatmaya teşvik edebileceği aktarıldı. 2,2 MİLYAR TÜKETİCİ Asya-Pasifik bölgesindeki 15 ülke, pazar günü dünyanın en büyük serbest ticaret anlaşması olarak RCEP anlaşmasını imzalamıştı. RCEP anlaşması için ASEAN üyesi ülkeler ile Çin, Japonya, Güney Kore, Avustralya, Yeni Zelanda ve Hindistan arasında müzakereler 2012'de başlamıştı. 2,2 milyarlık tüketiciyi kapsayan RCEP, küresel gayri safi yurt içi hasılanın ve nüfusun yüzde 30'una tekabül ediyor. RCEP anlaşmasının Çin'in Asya-Pasifik bölgesindeki ekonomik hakimiyetini artıracağı öngörülürken, ABD ve Avrupalı şirketleri serbest ticaret bölgesinin dışında bırakarak, dezavantajlı konuma getireceği düşünülüyor.

17 Kasım 2020 Salı

Sanayi üretim endeksinde rekor

Arındırılmamış sanayi üretim endeksi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecindeki normalleşme adımlarının ardından artışını sürdürerek, eylül ayında serinin açıklandığı tarihten bu yana en yüksek seviyesi olan 132,9'a çıktı. Kovid-19 salgını, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de üretimden tüketime kadar tüm ekonomik faaliyetleri olumsuz yönde etkilerken, salgının yarattığı olumsuz tablo, ekonomik verilerde de kendini gösterdi. Yurt içinde vaka sayısının en yüksek noktaya ulaştığı nisan ayında 78,1'e kadar gerileyen arındırılmamış sanayi üretim endeksi, daha sonra yakaladığı yukarı yönlü ivmeyi sürdürüyor. Ekonomi yönetiminin aldığı tedbirler sayesinde yükselişe geçen endeks, eylülde ayında açıklandığı tarihten bu yana en yüksek seviyesi olan 132,9'a çıktı. Endeks, en son Aralık 2017'de 130,2 seviyesini görmüştü. Arındırılmamış sanayi üretim endeksinde yaşanan olumlu ivme, arındırılmış endekslerde de kendini gösterdi. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi, 129,3 ile Aralık 2017'den bu yana görülen en yüksek seviyeye ulaştı. Endeks, 2017 yılının aralık ayında 130,6 düzeyindeydi. Anılan gelişmelerin yanı sıra mevsim ve taksim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi de 124,9 puana çıkarak, 2005'ten sonraki en yüksek seviyeyi gördü. BU VERİLER, BÜYÜME RAKAMINI DA YUKARI TAŞIYACAK Başkent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ayşegül Ak, AA muhabirine, salgının etkilerinin en fazla görüldüğü nisan ve mayıs döneminde arındırılmamış sanayi üretim verilerinde dip seviyelerin görüldüğünü söyledi. Normalleşme adımlarıyla dipten dönüşün başladığını ifade eden Ak, şu değerlendirmede bulundu: "Büyüme verisinin öncü göstergesi olarak kabul edersek aylık ve yıllık rakamlardaki gelişmeler olumlu. Bu veriler, büyüme rakamını da yukarı taşıyacaktır. Ancak alt kırılımlara bakıldığında yüksek teknolojide düşüş olması hep vurguladığımız katma değerli üretim modeli için üzerinde durmamız gereken bir unsur olarak karşımız çıkıyor."

16 Kasım 2020 Pazartesi