tatil-sepeti
IWEC “Yılın Kadın Girişimcisi” ödülüne Dr. Aslı Zuluğ layık görüldü

Özyeğin Üniversitesi'nden yapılan açıklamaya göre,küresel ölçekte kadın girişimcilere katkıda bulunmak amacıyla 2006 yılında Barcelona ve Manhattan Ticaret Odaları tarafından kurulan ve ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından desteklenen Uluslararası Kadın Girişimcileri Destekleme Fonu (IWEC), düzenlediği ödül töreniyle uluslararası pazarda faaliyet gösteren veya göstermek isteyen kadın girişimcileri bir araya getiriyor. IWEC, bu kapsamda düzenlediği 13. Uluslararası Kadın Girişimciler Yarışması’nda Avustralya’dan Güney Amerika’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyadan kadın girişimcileri değerlendirdi ve ödül alan başarılı isimleri çevrim içiolarak yayınlanan törenle açıkladı. Yarışmada İstanbul Ticaret Odası tarafından Türkiye adına aday gösterilen Özyeğin Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Aslı Zuluğ, sağlıklı beslenme ve fonksiyonel gıda alanındaki girişimi “PACHA: Doğa Kolajen ve Protein Cipsi” ile ödüle layık görüldü. Türkiye’den aday gösterilen bir diğer iş kadını Prof. Dr. Aytül Erçil de ödül alan isimler arasında yer aldı.

16 Kasım 2020 Pazartesi

Fatih ve Kanuni, Karadeniz'de birçok ilke imza atacak

Fatih sondaj gemisinin Türkiye'nin açık denizlerdeki ilk değerleme kuyusu Türkali-1'de çalışmalarını yaklaşık 2 ayda bitirmesinin ardından, Kanuni de bu noktada ilk kuyu tamamlama işlemini gerçekleştirecek. Kanuni, gemicilik hizmetlerinin yanı sıra sondaj platformu ve teknik hizmetleri de Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) tarafından yürütülen ilk Türk sondaj gemisi olarak Karadeniz'deki görevine başlayacak. Karadeniz'de Sakarya Gaz Sahası'nda bulunan Tuna-1 lokasyonundaki doğal gaz keşfi, Türkiye'nin son birkaç yıldır denizlerde yoğun şekilde yürüttüğü sismik arama ve sondaj faaliyetlerinin ilk somut meyvesi oldu. Türkiye Karadeniz'de Sakarya Gaz Sahası'nda bulunan Tuna-1 lokasyonunda bu yılın derin denizlerdeki en büyük doğal gaz keşfini gerçekleştirirken, bu alanda tarihindeki en büyük keşfi de yaptı. Fatih sondaj gemisinin 20 Temmuz'da Tuna-1'de başladığı sondajda 320 milyar metreküplük gaz rezervine ulaşıldı. Daha sonra 85 milyar metreküplük ilave rezervle keşfedilen gaz miktarı 405 milyar metreküpe yükseldi. Bu miktar "üretilebilir" rezerv olarak kayıtlara geçerken, Fatih sondaj gemisi Tuna-1 kuyusunun 3,8 kilometre kuzeybatısında bulunan Türkali-1 kuyusunda ilk değerleme sondajına başladı. Fatih'in Türkiye'nin açık denizlerdeki ilk değerleme kuyusu Türkali-1'deki çalışmalarını yaklaşık 2 ay içinde bitirmesinin ardından, Kanuni sondaj gemisi de aynı kuyuda 2 ay sürmesi öngörülen ilk kuyu tamamlama işlemini gerçekleştirecek. Türkiye'nin Karadeniz'deki faaliyetleri kapsamında yaklaşık 40 kuyu açılacak. KANUNİ, MİLLİ OLARAK SERTİFİKALANDIRILAN İLK GEMİ Haydarpaşa Limanı'ndan 13 Kasım'da Karadeniz'e doğru yola çıkan Kanuni sondaj gemisi, TPAO'nun hayata geçirdiği millileştirme çalışmaları kapsamında tamamen milli olarak sertifikalandırılan ilk gemi olarak göreve başlayacak. Gelecek yılın ilk aylarında Karadeniz'deki ilk görevine başlayacak olan Kanuni, gemicilik hizmetlerinin yanı sıra, sondaj platformu ve teknik hizmetleri de TPAO tarafından yönetilen ilk Türk sondaj gemisi olacak. MÜNHASIR EKONOMİK BÖLGENİN YÜZDE 18'İ TARANDI Şu ana kadar, Karadeniz'in 180 bin kilometrekarelik Türkiye Ekonomik Münhasır Alanı içinde yer alan bölgesinin yaklaşık 33 bin kilometrekarelik kısmı (yüzde 18) 3 boyutlu sismik çalışmalarla tarandı. Öte yandan, 10 bin 700 kilometrekare büyüklüğe sahip olan Sakarya Gaz Sahası'nda ise halihazırda 2 bin 200 (yüzde 20) kilometrekarelik alanda sismik arama çalışmaları tamamlandı. Türkiye, taranan bu bölgenin 225 kilometrekarelik bölümünde doğal gaz rezervlerine ulaştı. Sakarya Gaz Sahası'nın kalan 8 bin 500 kilometrekarelik alanında yapılacak üç boyutlu araştırmalardan gelecek yılın ilk yarısında ilk sismik veriler toplanacak. Böylece, alınan veriler ışığında sahada keşif amaçlı yapılacak yeni sondajlara ilişkin karar verilecek. DOĞU AKDENİZ'DE 3 GEMİ FAALİYETTE Karadeniz'deki sondaj çalışmalarının yanı sıra Doğu Akdeniz'deki kıta sahanlığında kalan bölgede 2 sismik ve bir sondaj gemisi faaliyetlerini yürütüyor. Bu kapsamda, Oruç Reis sismik araştırma gemisi Antalya Kaş açıklarında yer alan Demre-1 lokasyonunda 6 bin 822 kilometrelik iki boyutlu veri topladı. Kıbrıs açıklarındaki Batı Güzelyurt-1 lokasyonunda üç boyutlu sismik araştırmalarına devam eden Barbaros Hayrettin Paşa gemisi ise bugüne kadar 195 bin 525 kilometrelik alanı taradı. Yavuz sondaj gemisi ise Kıbrıs adasının güney batısında yer alan Selçuklu-1 kuyusundaki sondajını 6 bin metrede tamamladı ve Mersin Taşucu Limanı'nda geminin bir sonraki sondajı için bakım çalışmaları yapılıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, geçen hafta yaptığı açıklamada, Yavuz sondaj gemisinin Selçuklu-1 kuyusundan ümit verici sonuçlar aldığını ve bu bölgenin yakınında yeni sondajlar yapılacağını açıklamıştı.

16 Kasım 2020 Pazartesi

İş insanları startup yatırımcılığını öğrenecek

HABER: TUĞÇE ÖZKUŞ Gündelik yaşantıda büyük kolaylıklar sağlayan startupların önemi, pandemiyle birlikte gün yüzüne çıktı. Özellikle karantina dönemlerinde tüm ihtiyaçların startupların çözümü olan uygulamalar sayesinde karşılanması, startuplara yapılacak yatırımların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) tarafından geleneksel ekonomide yer alan iş insanlarını startup yatırımcılığına kazandırmak için başlatılan ‘Yatırımcı Kulübü’ programının üçüncüsü başladı. Online olarak gerçekleştirilen ‘hoş geldin’ etkinliğinde bir araya gelen yatırımcı adayları, 10 hafta sürecek program kapsamında startup yatırımcılığını öğrenecek. 100’E YAKIN BAŞVURU Tarvenn Ventures, Keiretsu Forum, Startup Fon, Boğaziçi Ventures, StartersHub, Arz Portföy, Angel Effect ve Şirket Ortağım gibi önemli kurumlarla birlikte yürütülen Yatırımcı Kulübü’nün üçüncü dönemine 100’e yakın başvuru gerçekleşti. Programa kabul edilen yatırımcı adayları, startup yatırımcılığı ve mentorluk hakkında girişimcilik ekosisteminde yer alan önemli isimlerin deneyimlerinden faydalanacak. Eğitim, odak grup söyleşileri ve atölye çalışmalarından oluşan Yatırımcı Kulübü’nde aynı zamanda dünya çapında başarıya ulaşmış unicornlar, iş modelleri, başarısızlıkla sonuçlanan girişimlerle ilgili vaka çalışmaları gerçekleştiriliyor. Startuplarla ilgili tüm detayların yer aldığı programda, risk sermayesi ve melek yatırımcılık gibi konular da işleniyor. YATIRIM KRİTERLERİ Program kapsamındaki ilk etkinlik, Angel Effect CEO’su Orhan Bayram ile gerçekleşti. Etkinlikte, startup yatırımcılığına yaklaşım, Angel Effect’in ortaya çıkış hikayesi, startuplara yapılacak yatırımlarda öne çıkan kriterler, Türkiye’de ve globalde startuplara yapılan yatırımlar konuşuldu. HEDEF, 1.000 MELEK YATIRIMCI 2022’ye kadar 1.000 yatırımcı ve 10 bin girişimci yetiştirme hedefi ile yoluna devam eden BTM, Yatırımcı Kulübü programı kapsamında şimdiye kadar 32 yatırımcı adayını mezun etti. Bu dönem 43 yatırımcı adayının kabul edildiği programda, yeni dönemle birlikte mevcut mezun sayısının iki katını aşması bekleniyor. 1.000’e yakın girişimciye sahip olan BTM, yatırımcı sayısını da Yatırımcı Kulübü programıyla birlikte yükselterek Türkiye’deki girişimcilik ekosistemine yeni yatırımcılar kazandırmayı ve ekonomiye katkı sunmayı planlıyor. BTM GİRİŞİMCİLERİ YATIRIM YOLCULUĞUNDA BİR ADIM ÖNDE BTM eğitimleri, girişimcilerin yatırım alma yolculuğunda karşılaşabileceği engelleri aşmaları amacıyla online olarak devam ediyor. Geçtiğimiz hafta, güçlü markalar oluşturmak için marka hikayesinin önemine vurgu yapan ‘Hikayeleştirme Atölyesi’, yatırım alma yolunda girişimcilerin stratejik davranma becerilerini geliştirmeyi hedefleyen ‘Yatırım Alma Stratejileri 1-2’ eğitimleri gerçekleşti. Müşteri tanımı ve pazar araştırmalarının anlatıldığı ‘Pazara Gidelim Mi?’ başlığındaki eğitim ise geçtiğimiz hafta ilgi gören bir diğer eğitimdi. Girişimcilere pazarlama planı, genel piyasa, rekabet, fiyat ve hedef kitle gibi konuların anlatıldığı eğitimin ardından ‘Girişimciler İçin Linkedin Eğitimi’ ve ‘Sunum Teknikleri Eğitimi’ gerçekleştirildi. ‘KAMP’ PROGRAMI GİRİŞİMCİ ADAYLARINI BEKLİYOR Girişimci olmak ve girişimcilik ekosisteminde yer almak isteyen kişilere yönelik BTM Kamp Programı, yeni girişimci adaylarını bekliyor. Başvuruları yıl boyunca açık olan ve mevcutta 500’den fazla girişimci adayının yer aldığı BTM Kamp Programı’na kabul edilen girişimci adayları, 6 ay boyunca BTM üyesi olmaya hak kazanıyor. Ayrıca üyelikleri boyunca BTM’deki tüm imkanlardan faydalanabiliyorlar. Eğitim ve ofis imkanı gibi hizmetlerin tamamen ücretsiz sunulduğu BTM’de, girişimcilik ekosistemini yakından tanımak ve girişimcilik dünyasına adım atmak isteyen herkes programa başvurabiliyor. Bilgi için: www.btm.istanbul/programlar/kamp

16 Kasım 2020 Pazartesi

Türk ürünlerine talep artışı kuvvetleniyor

HABER: MÜGE BİBER - ŞEREF KILIÇLI İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay, “Türkiye bir tedarik merkezi olarak öne çıkmaya başladı. Uluslararası kuruluşların yaptığı analizler de, Türkiye’nin küresel değer zincirlerinin radarına girdiğini gösteriyor Aynı şekilde, üretimde Çin’e alternatif arayan büyük alım şirketleri, tedarik için Türkiye ile temaslarını artırdı. Ayrıca fuar faaliyetlerinin yeniden hayata geçmesiyle birlikte Türk ürünlerine olan talebin de geçmişe göre artacağı yönünde beklentiler kuvvetleniyor” dedi. AVDAGİÇ’E SAĞLIK TEMENNİSİ Dr. Kuralay, Covid testi pozitif çıkan İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç’e vekaleten İTO’nun kasım ayı Meclis Toplantısı’nda bir konuşma yaptı. Sözlerine, “Başkanımız Şekib Avdagiç Bey, Covid testi maalesef pozitif çıktığı için bugün sizlere hitap edemiyor. Şu an hastanede tedavi altında. Toplantı öncesi kendisiyle görüştüm, her şeyin yolunda olduğunu ve iyiye gittiğini, tedavisinin sürdüğünü, en kısa zamanda sizlerle bir arada olmayı dilediğini söyledi. Sayın Başkanımıza tekrar çok geçmiş olsun diyorum. Sağlığına kavuşmuş bir şekilde en yakın zamanda görevinin başına ve aramıza dönmesini Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum” diye başlayan Dr. Kuralay, ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İHRACAT REKORU Dr. Kuralay, Meclis konuşmasında, Milli Mücadelemizin lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ebedi yolculuğuna uğurlayışımızın 82. yıldönümünde saygıyla andıklarını söyledi. Dr. Kuralay, “Onun zor zamanlarda istiklâlimiz ve hürriyetimiz için yaptıklarını, Türk tüccarının önünü açan çalışmalarını her vakit minnetle hatırlayacağız” ifadesini kullandı. Dr. İsrafil Kuralay, 6.6 büyüklüğündeki İzmir depremine de dikkati çekti ve depremde hayatını kaybeden 115 vatandaşımızı rahmetle andıklarını belirterek, “Yaralılarımıza ve depremden etkilenen tüm İzmirlilere geçmiş olsun diyorum. İnşallah, depreme hazırlıksız yakalanma gibi olumsuzlukları artık geride bırakırız” dedi. İTO Başkan Yardımcısı Dr. Kuralay, eylül ayındaki artışın yanı sıra ekim ayındaki ihracat rakamının da, hem bu yılın en yüksek aylık ihracat rakamı hem de Cumhuriyet tarihinin aylık ihracat rekoru olduğunu belirterek, “Salgın koşullarında bu başarı, Türk iş dünyasının girişimciliğinin ve çalışkanlığının bir göstergesidir” diye konuştu. REHAVETE ASLA KAPILMAMALIYIZ Koronavirüsün ekonomide ve toplumsal hayatta yıkıcı etkilerini sürdürdüğüne dikkati çeken Dr. İsrafil Kuralay, şöyle devam etti: “Dünya, virüsü kontrol altına almak için savaş veriyor. Türkiye de bu mücadeleyi kararlılıkla sürdürüyor. Şunu unutmayalım; rehaveti affetmeyen bir virüsle karşı karşıyayız. Dolayısıyla tedbiri elden bırakmamalıyız, rehavete asla kapılmamalıyız. Küresel bir ilaç şirketinin, Almanya’da Türk profesör Uğur Şahin’in CEO’su olduğu BioNtech firmasıyla birlikte aşıyı bulduğu haberleri geldi. Tabii bu aşı tek olmayacak. Türk bilim insanları da aşı konusunda son aşamaya doğru ilerliyor. İnşallah gerek aşı, gerekse ilaç anlamında 2021’de Covid-19 salgınını önemli ölçüde geride bırakacağımıza inanıyoruz. O zamana kadar virüs mutasyona uğrarken, biz de Covid’le yaşamayı her geçen gün daha iyi öğreneceğiz.” ‘O DEMİR YUMRUĞUN KÖKÜ TÜRKİYE’DİR’ İTO Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay, işgal altındaki Dağlık Karabağ’ın kurtuluşu sebebiyle kardeş ülke Azerbaycan’ın sevincini paylaştıklarını söyledi. Dr. Kuralay, şöyle konuştu: “Allah’a şükürler olsun ki, Dağlık Karabağ’ın geri alınması için Azerbaycan’ın ortaya koyduğu kararlı mücadele sonuç verdi. Azerbaycan, hem masada hem sahada kazandı. İlham Aliyev’in dediği gibi “Ermeniler, ateşkes anlaşmasını kendi istekleriyle değil, Azerbaycan’ın demir yumruğu sayesinde” imzaladı. Arkadaşlar, o demir yumruğun kökü de Türkiye’dir. Türkiye güçlü olunca, savunma sanayi yerli ve milli olunca; dostlarımız da güçlü oluyor, kaybettiklerini kazanıyor. Azeri kardeşlerimizi, İstanbul iş dünyası olarak tebrik ediyoruz. ‘Çırpınırdı Karadeniz’ türküsündeki ‘Azerbaycan bayrağını / Karabağ’da asacağız’ dizelerini bize gösteren Yüce Allah’a hamd ediyoruz.” ABD İLE TİCARET HACMİ ARTMAYA DEVAM EDİYOR ABD seçimlerine değinen Dr. İsrafil Kuralay, “Trump-Biden yarışının galibi, Biden oldu. İki ülkenin zaman zaman gerginleşen siyasi ilişkilerine rağmen ticari ilişkilerimiz artmaya devam ediyor. Son 10 yıla baktığımızda, Türkiye’nin ABD’ye ihracatı kademeli olarak artış gösteriyor. 2010’da Türkiye’nin bu ülkeye ihracatı 3.8 milyar dolar düzeyindeydi. Geçen yıl 8.3 milyar dolar oldu. 2020’de ise bu rakamın aşılacağı öngörülüyor. Türkiye, geçen yıl 167.9 milyar dolarlık ihracat yaparken, bunun yaklaşık yüzde 5’ini ABD’ye gerçekleştirdi. 223 milyar dolarlık ithalatımızda ABD’nin payı ise yüzde 5.5 oldu. İki ülke dış ticaretinde son 10 yılda ihracatın ithalatı karşılama oranı da Türkiye’nin lehine gelişiyor” değerlendirmesinde bulundu. LÜTFİ ELVAN VE NACİ AĞBAL’A TEBRİK MESAJI İTO Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay, Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden affını isteyen Berat Albayrak’a teşekkür ederken, yeni Bakan Lütfi Elvan’a başarı dileklerini iletti. Dr. Kuralay, “Sayın Bakanımızı, Ekonomik İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı iken Odamız’da ağırlamış, ekonomik gelişmelerle ilgili görüşlerimizi kendisiyle paylaşmıştık. Sayın Elvan’ın, Türkiye’nin en büyük Odası İstanbul Ticaret Odası ve iş dünyası ile sıkı iletişim içinde olacağına inancımız tamdır” dedi. Dr. Kuralay, Merkez Bankası Başkanlığı’na atanan Naci Ağbal’ı da tebrik etti. Kuralay, “Yeni Merkez Bankası Başkanımız, Türkiye ekonomisini ve iş dünyamızı iyi bilen bir isim olarak ekonomi çevrelerine güven verdi. Bu değişikliklerle, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonu doğrultusunda, ‘üreten Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu düzenleme ve destekleri de kapsayacak’ önemli bir sürece girdiğimiz kanaatindeyiz” diye konuştu. MECLİS’TEN YANSIMALAR EL BİRLİĞİYLE DÖNÜŞÜMÜ BAŞARALIM İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Öztürk Oran, video konferans yöntemiyle yapılan Meclis Toplantısı’ndaki konuşmasında, “Salgınla mücadelede ikinci döneme girdik” diyerek yeni tedbirlere dikkat çekti. Oran, ayrıca İzmir’deki depremde hayatını kaybedenler için rahmet dileklerini ifade etti ve şunları söyledi: “Depremler hayatın gerçeği, fakat dayanıksız yapılar kader değil. Burada asıl mesele hazırlıklı olmak. Bizler devletin öncülüğünde özel sektör, bina sakinleri olarak el birliğiyle hareket edersek, dönüşümü daha da hızlı şekilde başarabiliriz.” Dünya çalkalanırken Türkiye’nin huzur ve istikrar adası olmasının hazmedilemediğini belirten Öztürk Oran, “Türkiye’yi bir kıskaca almaya çalıştıkları aşikar. Ama bu milletin karakterinde korku yoktur. Mücadelemizi sürdüreceğiz. Hakkımız olandan vazgeçmeyeceğiz. Ülkemizi refaha kavuşturmak için en iyi bildiğimiz işi yapmaya, üretmeye, ticarete kararlılıkla devam edeceğiz” dedi. Dağlık Karabağ’daki işgal ve mezalimin son bulduğunu hatırlatan Oran, “Ne mutlu ki; Azerbaycan’ın haklı davası, büyük bir başarıyla taçlandı. İşgalden kurtarılan bölgelerin imarı, buradaki alt yapı ve üst yapının inşası gibi hakikaten çok önemli meseleler var. İvedi şekilde hareket ederek iş dünyalarımızın güçlü birlikteliğini sahadaki imar ve inşa faaliyetlerine yansıtmalıyız” diye konuştu. Yerli üretime önem vermeliyiz Rasim Bilgehan-Örme Kumaş, Çorap ve Trikotaj Meslek Komitesi: Uzmanlara göre 1999 depreminden sonra İstanbul’da, gelecek 30 yılda 7.5 şiddetinde deprem bekleniyordu. Türkiye nüfusunun beşte biri İstanbul’da. Ekonomide de en büyük paya İstanbul sahip. Şehrimiz olası bir depreme ne kadar hazır? Bu, hemen cevaplanması gereken bir soru. Ekonomide gündelik iniş çıkışlar var. Reddetmek mümkün değil ama iş dünyamız şikayet etmiyor, çalışıyor, çözüm üretiyor. Asıl isteğimiz, özellikle döviz cephesinde ani iniş çıkış yaşamamak. Dövizde denge ithalatçı ve ihracatçıyı rahatlatır. Makroekonomik çözümlerin dışında mikro ölçekte de yapılacaklar var. Sektörlerin talepleri Ankara’ya iletildikçe çözümlere kavuşacağız. Savunma sanayinde yüzde 70’lere ulaşan yerli üretim modelinin bütün sektörlerde gerçekleşmesi dileğimiz. Yerli üretimi çoğaltmazsak, kur, faiz ve enflasyon üçgeninde dolaşıp dururuz. İhtisas sanayi organize bölgesi istiyoruz Yurdal Tufan-Orman Ürünleri Meslek Komitesi: Sektörümüzde yüzde 18 olan KDV oranının yüzde 8’e indirilmesini ve bunun kalıcı olmasını istiyoruz. Döviz kurlarının yüksek olmasından dolayı sektörün ‘sunta mdf’ gibi ürünlerin tedarikinde sıkıntılar oldu. Üretici firmalar ihracat yapıyor. Bu da iç piyasada zorluk yaratıyor. İçeride üretilen ürünlerden fazlalık olanlar ihraç edilmeli. Sektörün yıllardır dile getirdiği bir diğer talebi de hem Avrupa hem Anadolu yakasında mobilya imalatçıları ile birlikte olacağımız ihtisas sanayi organize bölgelerinin hayata geçirilmesi. Apartman altında ve bodrumda yapılan imalatlar verimli olmuyor, daha geniş alanlar gerekiyor. Bu, aynı zamanda şehir içi trafiği de rahatlatır. Magnezyumdaki ithalat vergisi kaldırılmalı Ali Bakaner-Demir Dışı Metaller Meslek Komitesi: Magnezyum için uygulanan ithalat vergisinin kaldırılmasını istiyoruz. Bir de tevkifat uygulaması 7/10 oranında uygulanmaya başladı. Sektör olarak sıkıntı içindeyiz ve bu uygulamanın eski oranına, yani 5/10 oranına dönmesini talep ediyoruz. Kömür doğru kullanılırsa iyi bir alternatif Hüseyin Akarçeşme-Doğal ve İşlenmiş Katı Yakıt Meslek Komitesi: Azerbaycan’ın Karabağ başarısını tebrik ediyorum. Sektörümüzün ana konusu kömür. Isınma amaçlı kömür birinci sırada geliyor. Kış geliyor, bu yüzden kömürle alakalı hatırlatmalar yapmalıyız. Doğalgaz dışında alternatif enerjiler de kısmen kullanılıyor. Kömürün yerini doğalgaz aldı gibi gözükse de sanayide ve sobalı evlerde halen kömür kullanılıyor. Şu anda kömür fiyatları doğalgaza göre daha ekonomik. Kömür ısınmada hayatımızdan çıkmadığı gibi imalat sanayinde de hammadde olarak kullanılıyor. Kömürde ruhsatlı ürünlerin kullanımına dikkat etmek ve doğru kullanım büyük önem taşıyor. Fransa’nın İslam’a karşı tutumu beni etkiledi Orhan Albayrak-Eğitim Meslek Komitesi: Fransa’da yaşananlar bir Müslüman ve Türk olarak beni etkiledi. 1789 yılında yaşanan devrimden sonra Fransa ikiye bölündü. O tarihten sonra Fransa’dakiler için medeni olmanın ölçüsü Fransız olmak oldu. Başka medeniyetleri kabul etmiyorlar. Tabii ki ticareti hepimiz Fransızlarla yapacağız ama bilinsin ki, Fransızların İslam’a karşı duruşları 1789 yılından beri böyle. Külliye’de dış ticaret ofisi kurulmalı Serdar Keskin-Gümrük Müşavirliği Meslek Komitesi: Başkanlık sistemine geçildiğinde, “Ofis ve kurullar politikayı belirleyecek, Bakanlıklar da uygulayacak” denilmişti. Ama Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde dış ticaret ile ilgili bir ofis yok. Bunun kurulmasını istiyoruz. Kalifiye eleman açığımız var Ali Ekber Özkan-Mobilya Meslek Komitesi: Avrupa ve Anadolu yakasında organize sanayi bölgeleri var. Ancak yeni ihtisas sanayi organize bölgelerine de ihtiyaç var. Sektör olarak hem Avrupa hem Anadolu yakasında ihtisas sanayi bölgesine ihtiyaç duyuyoruz. Mobilya sektöründe halen apartman altında üretim yapan birçok firma var. Kentsel dönüşümde bu işletmeler yer sorunu yaşayacak ve ortada kalma tehlikeleri var. O yüzden ihtisas sanayi bölgeleriyle bu sorunun çözülmesi gerekiyor. Sektörümüz istihdam deposu. Önemli oranda istihdam sağlıyor. Ancak kalifiye eleman konusunda önemli bir açığımız var. Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği arasında mesleki eğitim konusunda bir anlaşma var. Bu anlaşma kapsamında, sektörümüzün eleman ihtiyacı için de bir girişimde bulunulmalı. İhtisas sanayi bölgeleri oluşturulursa bölgeler bu konuda da fayda sağlayacak. Kooperatif genel kurulları için eşgüdüm sağlanmalı Hacı Demir-Mali Müşavirlik Meslek Komitesi: Yeni torba yasa TBMM’den geçti. Vergi ve sigorta gibi kamuya olan borçlar vadelendirildi. Ancak torba yasa içinde odaların da talep ettiği matrah artırımı, stok affı ve kasaya ilişkin geçmişteki yapılandırmaların benzeri bir düzenleme, maalesef maliye idaresinin olumsuz görüşü yüzünden ortaya çıkamadı. Bu anlamda piyasanın talebi tam olarak karşılandı diyemeyiz. Bununla birlikte torba yasada, Ticaret Odası üyelerimizin sosyal güvenlik alanında Bağ-Kur statüleriyle ilgili bir düzenleme de getirildi. Prim borcu olan Bağ-Kur sigortalılarına primler aksadığında 10’uncu ayın sonuna kadar ödemedikleri zaman bir silme hakkı getirdiler. İleride tekrar isterlerse bu paraları cari primle canlandırmayla satın alma hakkı getirildi. Büyük ticaret merkezlerinde kooperatif şeklinde olanlarda genel kurullarına ilişkin süreç sürüyor. PERPA’nın bağlı olduğu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 1 Aralık 2020 tarihine kadar genel kurulu erteledi. Ancak önümüzü göremiyoruz. Şu ana kadar herhangi bir düzenleme yayınlamadılar. Genel kurul süreçleri yaklaşık 50 gün öncesinden başlatılıyor. Dolayısıyla ilgili bakanlıkların kooperatiflere bir an önce bildirim yapması gerekiyor. Son gün bildirim yaptıklarında, daha önce sürece başlanmış, masraflar yapılmış oluyor. Bu yüzden gereksiz masraflarla karşılaşıyoruz. Takvimimiz sıkıştı. İTO Yönetimimizin gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, gerek Ticaret Bakanlığı ve diğer bakanlıklarla temas ederek eşgüdümü sağlamasını talep ediyoruz. Geçen sefer bakanlıklar farklı düzenleme yayımladı. Bu konuda İTO Yönetimimizden destek bekliyoruz. İstanbul Valiliği’nin mesai düzenlemesini pandemideki bulaşıcılığı azaltması ve trafiği rahatlatması açısından olumlu karşılıyoruz. Valilik, eğitim ve diğer alanlarda da bu koordinasyonu sağlamalı ve pandemideki bulaşıcılığın biraz daha önüne geçilmeli. Emlakçılar günü talebimiz var Nuri Özelmacıklı-Emlak Müşavirleri Meslek Komitesi: Kasım ayı emlak vergilerinin ödenme zamanı. Emlak vergilerinin ikinci taksidinin ödenmesi 30 Kasım’da sona eriyor. Önceden komşu parselin ön alım hakkı ve şufa hakkı vardı. Yeni yürürlüğe giren bir düzenleme ile sınırdaş maliklerin şufa yani ön alım hakkı kaldırıldı. Sektörümüzün yeni yönetmeliği 14 Ekim’de yürürlüğe girdi. Bu sebeple 14 Ekim’in ‘emlakçılar günü’ ilan edilmesi için bir talebimiz var. Bu konuda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne bir teklif gönderilmesini talep ediyoruz. Gençlerin istihdamına destek verilmeli Ergun Kont-Bilgi Teknolojileri Meslek Komitesi: Merkez Bankası Başkanı ile Hazine ve Maliye Bakanı değişti. Döviz kurlarına bir yansıması oldu. Finansal piyasaların manipülasyonuyla tüm dünyada bir emek sömürüsü söz konusu. Kur bir anda 8.40’a niye çıkıyor, 7.80’e niye iniyor? Döviz kurlarını aşağıya çekmek için faiz artırımı konuşuluyor. Ancak reel sektörün, iş dünyamızın faiz artırımı talebi olduğunu düşünmüyorum. Döviz kurunda kalıcı düşmeyi temenni ediyoruz. Sıcak para ile bu sorunlar çözülmez. Kalıcı ve doğrudan yatırımlar ülkemize fayda sağlar. Genç işsizlik konusunda tüm sektörlerimize destek olunmalı. Üniversitelerden her yıl 1 milyon civarında öğrenci mezun oluyor. Tecrübesiz diye tercih edilmiyorlar. Zor bir dönemden geçiyoruz fakat gençlere de sahip çıkmak gerekiyor. Üniversite mezunlarına destek için birtakım destek mekanizmaları harekete geçirilmeli. Gençlerin çalıştırılması konusunda teşvikler olmalı. Mesela, 50 kişi çalıştıran bir işletmenin 2 genci işe alması demek, iki genci iş dünyasına katması anlamına geliyor. Gençlerin istihdamı konusunda devlet de işverene destek olmalı.

16 Kasım 2020 Pazartesi

KOBİ’lere halka arz teşviki

Sermaye piyasaları uzmanları, şirketlerin halka arz edilmesinde getirilen teşviki olumlu değerlendirdi. Çünkü borsaya açılma, şirketlere vadesiz ve faizsiz kaynak avantajı da sağlayacak. Borsa İstanbul’a, 2020 yılında 700 bin yeni yatırımcının geldiğini belirten uzmanlar, yeni yatırımcıların halka arz taleplerinin çok yüksek olduğunu da vurguluyor. Talebin artması, şirketlerin değerini de artırıyor. HABER: ŞEREF KILIÇLI Yeni torba yasa olarak da adlandırılan İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, TBMM’de kabul edildi. Torba yasa; vergi ve SGK prim borçları gibi kamuya olan borçların yapılandırılması, istihdam desteklerinin yanı sıra şirketlerin borsada halka arzını teşvik eden önemli bir düzenlemeyi de beraberinde getirdi. Şirketler borsa kanalıyla yeni kaynak sağlarken, aynı zamanda vergi indiriminden de faydalanabilecek. PAY PİYASASINDA İŞLEM Yeni düzenleme; halka açılmayı, kaydilik ve kurumsallaşmayı teşvik etmeyi hedefliyor. Buna göre, payları Borsa İstanbul Pay Piyasası’nda ilk defa işlem görmek üzere en az yüzde 20 oranında halka arz edilen kurumlara, kurumlar vergisi 2 puan indirimli uygulanacak. Bu uygulama, payların ilk defa halka arz edildiği hesap döneminden başlamak üzere beş hesap dönemine ait kurum kazançları için geçerli olacak. Öte yandan bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri, finansman şirketleri, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketleri bu düzenlemenin dışında tutuldu. ÖZKAYNAK SAĞLAYACAK Borsada halka arz edilecek şirketlere vergi indirimi getiren kanunu değerlendiren Sermaye Piyasaları Uzmanı ve Ostim Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Berra Doğaner, şöyle konuştu: “Bu düzenleme halka arzları özendirmek için aracılık sektörünün uzun zamandır talep ettiği bir teşvikti. Borsa İstanbul’da şu anda sadece 430 şirket işlem görüyor. Sanayi ve ticaret şirketlerinin dışında farklı sermaye piyasası şirketleri de var. Türkiye’nin potansiyelini düşündüğümüzde bu sayı çok düşük. Oysa ki, sermaye piyasasından sağlanacak kaynak küçük veya büyük tüm şirketler için çok yararlı. Çünkü faize tabi değil ve bir özkaynak statüsünde. Uzun yıllardır beklediğimiz bir düzenleme gerçekleşti. Halka arz edilecek şirketlere uygulanacak kurumlar vergisi teşviki yararlı ve yerinde oldu.” HER ŞİRKETE YER VAR KOBİ’lerin halka arz konusunda çekingen olmaması gerektiğini belirten Dr. Doğaner, KOBİ’lerdeki ‘Benim şirketim küçük, halka arz etsek aracı kurumlar veya yatırımcı ilgilenmez’ önyargısına dikkat çekti. Doğaner, bu önyargıdan kurtulmak gerektiğini belirterek, yeni uygulamayı şöyle değerlendirdi: “Borsa İstanbul’da her ölçekte şirkete yer var, her ölçekteki şirket için farklı bir pazar var. Mesela pay piyasası içinde alt pazar var; küçük şirketler de orada işlem görüyor. Kendilerine yardımcı olacak yatırım kuruluşları da var. KOBİ’lerimizin cesaretlendirilmesi gerekiyor. Halka arz, zaman alan bir süreç. Ancak aynı zamanda çok öğretici, şirketin kendini daha iyi tanımasını ve analiz etmesini sağlayan bir süreç. Bu süreç zarfında şirket eksikliklerini de görüyor. Bunları gidermenin yollarını da arıyor.” 700 BİN YENİ YATIRIMCI YENİ ARZ İSTİYOR Şirketlerin, ‘Borsada halka arzda değerimi bulamam’ endişesinin olmaması gerektiğinin de altını çizen Dr. Berra Doğaner, borsadaki yatırımcı beklentisini ise şöyle anlattı: “Endeks düşükken ‘değerimi bulamam endişesi’ anlaşılabiliyordu. Ancak içinde bulunduğumuz dönemde endeks rekorlar kırıyor. Borsa, 1986 yılında kuruldu. 2020 yılına kadar toplam yatırımcı hesabı sayısı 1 milyon 100 bin civarındaydı. Bu yıl Borsa İstanbul’a 700 bine yakın yeni yatırımcı geldi. Yeni gelen yatırımcılar, yeni halka arzlara inanılmaz derecede ilgililer. Talep ve ilginin çok olduğu yerde şirketlere gayet güzel değerler de biçiliyor. Bu seneki halka arzların her birine nerdeyse 7-8 kat fazla talep geldi. 50 milyon liralık halka arz varsa 350-400 milyon liralık bir talep geliyor. Yani konjonktür çok uygun. Vergi teşvikinin gelmesi, başlangıç olması ve farkındalığın artması bakımından da değerli.” BORSA ŞİRKETLERE NELER KATIYOR? Borsada halka arzın şirketlere faydalarına da değinen Dr. Berra Doğaner, şu bilgiyi verdi: “Halka arz edilince gelen özkaynak, şirketi son derece güçlendiriyor. Vadesiz ve faizsiz bir kaynak elde ediliyor da diyebiliriz. Şirketin tanınırlığı ve kurumsallık düzeyi de artıyor. Bankaların ve uluslararası yatırımcıların şirkete bakışı da değişiyor. Tanınırlık arttığı için ihracata da faydası oluyor. Yurt dışından bazı şirketler biliyorum, Türkiye’den alım yapacakları zaman borsada işlem gören şirketleri tercih ediyorlar. Halka açılma, bir şirketin kalıcı olması ve sonraki kuşaklara devredilebil- mesiyle de çok ilgili. Bu yönleriyle de bakmak gerekiyor.” BORSA İSTANBUL’DAN TANITIM DESTEĞİ Halka arz edilecek şirketlere verilecek düzenleme kanunlaşırken, Borsa İstanbul da yatırımcıları bilgilendirmek amacıyla yaptığı çalışmaları artırıyor. Borsa İstanbul’dan yapılan açıklamada, borsaya kote şirketlerin yatırımcılara tanıtılması amacıyla videolar hazırlandığı bildirildi.

16 Kasım 2020 Pazartesi