tatil-sepeti
İTO’nun 2021 mottosu Yerli üretim dijital pazarlama

İTO’nun 2021 iş programında, pandemide edinilen tecrübenin olumlu yansımaları dikkat çekiyor. Salgınla birlikte organizasyon ve proje çalışmalarını online ortama taşıyan İTO, 2021’de hem faaliyetlerin hem de firmaların daha dijital hale gelmesi için çalışacak. HABER: ADEM ORHUN İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 2021 yılı iş programı, Oda Meclisi’nde kabul edildi. İTO’nun 2021 iş programında e-ticaret, dijital uygulamalar, sanal ortamda gerçekleştirilecek etkinlikler dikkat çekiyor. İTO, 2021’deki faaliyetleriyle üyelerini, ‘yerel üreterek dijital pazarlama yapabilmenin’ gerekliliklerine sahip kılmayı hedefliyor. Oda, bu amaçla online faaliyetleri artırırken, fuar katılımlarını da hem fiziki hem sanal olarak düzenlemeye devam edecek. Bunun yanı sıra sanal fuar organizasyonları yapacak ve yeni sanal organizasyonlara katılım çalışmasını yürütecek. 2021’de İTO’nun faaliyetlerinin ve söyleminin odağında pandeminin etkilerine rağmen daha çok üretmek, daha çok istihdam sağlamak, daha çok ihracat yapmak, yerli ve milli üretimi güçlendirmek bulunuyor. KONSEPT WEBİNARLAR 2021 iş planında, KOBİ’lere yönelik birçok online etkinlik gerçekleştirilecek. Bu kapsamda üyeleri daha donanımlı kılacak webinarlar planlandı. Oda’nın düzenlediği veya paydaş olduğu seminerler, çalıştaylar, iş forumu ve sempozyumlar daha yaygın şekilde sanal ortamda yapılacak. e-ticaret ve e-ihracat seminerleri ile girişimcilik ve inovasyon seminerleri, üyelerin yeni döneme uyumu için de teşvik edici olacak. Bunların yanı sıra özellikle yapay zeka, çok kanallı ticaret, siber güvenlik ve dijital pazarlama alanlarında konsept webinarlar gerçekleştirilecek. KÜRESEL PAZARLAR İTO’nun iş planında, üyelerin küresel rekabet gücünü ve dış ticaret hacmini artıracak çalışmalar da bulunuyor. Her yıl yurt dışında yaklaşık 40 fuarın katılım organizasyonunu düzenleyen İTO, 2021’de de fuar organizasyonu ve katılımlarını aynı kararlılıkla gerçekleştirecek. İTO’nun, 2021’de düzenleyeceği sektörel sanal ticaret heyetleriyle de belirlenen sektörler vites yükseltecek. FUARLAR HEM FİZİKİ ONLİNE Her yıl yaklaşık 40 uluslararası fuara milli katılımı organize eden İTO, yurt içi ve yurt dışı fuar çalışmalarını sürdürecek. 2021’de de marka fuarların Türkiye milli iştiraki İTO tarafından yürütülecek. Bu organizasyonlara reel sektörün fiili ya da online katılımı temin edilecek. Fiziki ve online fuar etkinlikleri, yeni pazarlara erişim ve yerli ürünlerin dünyaya tanıtılması için firmalara önemli bir destek sağlayacak. Bu kapsamda milli iştiraki İTO tarafından gerçekleştirilmesi planlanan uluslararası fuarlar ve Türkiye katılımı gerçekleştirilmesi planlanan uluslararası fuarlar listeleri hazırlandı. SEKTÖREL SANAL TİCARET HEYETLERİ İTO’nun uluslararası fuar faaliyetlerinin yanı sıra küresel salgın tecrübesinin etkisiyle ticaret heyetleri de dijital ortama taşındı. Oda, yeni şartlar dahilinde 2021’de şu iki büyük sanal etkinliği gerçekleştirecek: Kumaş Sektörü Sanal Ticaret Heyeti Rusya İşlenmiş Gıda Ürünleri Sanal Ticaret Heyeti YENİ UR-GE PROJELERİ Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (UR-GE) projelerine yenisi ekleniyor. Ayakkabı sektörüne yönelik proje başarıyla tamamlanırken, iç giyim için yürütülen proje, pandemiden ötürü verilen ek süreyle 2021’de devam edecek. Bununla birlikte İTO, talepler üzerine ayakkabı ve ayakkabı yan sanayi sektörlerine yönelik yeni bir küme oluşturdu. Ayrıca, ileride sektörel ilginin oluşması halinde kozmetik, ilaç ve tıbbi cihaz, mobilya, baklava, pasta ve şekerli mamuller için de planlama çalışmaları yapılacak. E-TİCARET İHTİSAS KOMİTESİ KURULUYOR e-ticaret faaliyetleri için ufuk açacak yeni bir gelişme oldu. Sektörlerden iş insanları, akademisyenler ve kamu temsilcilerinin katılımıyla oluşturulan ihtisas komitelerine bir yenisi eklendi. Yeni kurulan e-Ticaret İhtisas Komitesi’nin çalışmaları da 2021’deki güçlü çıkış için kritik katkılar sağlayacak. Öte yandan Sanayi, İnşaat ve Gayrimenkul, Tekstil, Gıda, Sağlık, Ulaşım Lojistik, Otomotiv, Mesleki Eğitim, Kültür Sanat ve Spor, Turizm ve Gastronomi, Dış Ticaret ve Bilişim İhtisas Komiteleri çalışmalarına 2021 yılında da devam edecek. GENÇLERE VE KADINLARA ÖZEL İHRACAT PROGRAMI İTO tarafından, KOBİ’lerin ihracat ile tanışmaları veya ihracat kapasitelerini geliştirmeleri için gerçekleştirilen ‘İhracata İlk Adım Programı’, 2021’de yeniden düzenlenecek. 2005 yılında başlatılan programdan şimdiye kadar 286 firma yararlandı. Yeni yılın programı pandemi sürecine göre gözden geçirildi. Buna göre yeni etap ‘genç girişimcilerin’ ve ‘kadın girişimcilerin’ yer alacağı farklı bir yapı ile düzenlenecek. OYUN VE YAZILIM İÇİN HİSER Döviz kazandırıcı hizmet sektörlerinin uluslararası rekabet gücünün artırılmasına yönelik ‘Hizmet Sektörü Rekabet Gücünün Artırılması Projesi Desteği’ (HİSER) kapsamında yeni projeler hazırlandı. Bu kapsamda, İTO’nun 2021 yılında hayata geçirmeyi planladığı iki proje şunlar: Dijital Oyun Sektörünün Rekabet Gücünün Artırılması (HİSER) Projesi Yazılım Sektörünün Rekabet Gücünün Artırılması (HİSER) Projesi Projeler dahilinde 3 yıllık yol haritası çizilecek, B2B heyetler için hazırlık yapılacak. GİRİŞİMCİLİĞE GÜÇLÜ DESTEK KOBİ’lerin dijital dönüşüm süreçlerine yön verecek çalışmalar yeni dönemde sürekli gündemde olacak. Gençlerin girişimci özelliklerinin geliştirilmesi ile üyelerin inovatif yaklaşımlar benimsemesi için çeşitli etkinlikler yapılacak. Marka, dijitalleşme, pazarlama, satın alma, elektronik ticaret, teşvikler/destekler, tasarım, kozmetik ve gastronomi başlıklarında 50 eğitmen ile 4-5 hafta boyunca eğitim verilecek. Plan dahilinde moda, tekstil, tasarım, giyim ve aksesuar (ayakkabı, çanta, takı, gözlük vb.), ev tekstili ve dekoratif ürünler, evcil hayvan ürünleri, kozmetik-bakım ürünleri ve kültürel öğeleri yansıtan ürünler ile gıda ürünleri sektörlerinde çalışmalar yürütülecek. MARKALAR KADINLARLA YÜKSELECEK 2020 yılında başlatılan Yükselen Markalar Projesi, 2021 yılında da sürdürülecek. Proje, İTO liderliğinde, TOBB İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu Üyeleri ve Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) işbirliğiyle yürütülecek. Katılımcılara, kurul üyesi iş insanları tarafından eğitim ve mentorluk desteği verilecek. *** Her şey daha fazla yatırım için İTO’nun 2021 iş programında, iş dünyasının bürokratik sorunlarının giderilmesine yönelik adımlar da yer alıyor. Yeni yılda, üretim ve ticaretin hızını yavaşlatan maliyet artırıcı uygulamalardan arındırılmasına ve teşvik sisteminin basitleştirilmesine yönelik çalışmalar yapılacak. İstanbul Ticaret Odası; üretim, istihdam, ihracat için çaba sarf eden üyelerinin mevzuat, finans veya kamu kurumlarıyla ilişkilerinde yaşanan sorunları çözmeye yönelik birçok çalışma yapıyor. İTO; işyeri açma ve faaliyete başlama sürecinin hızlandırılması başta olmak üzere pandemi sonrası ihtiyaç duyulan yeni düzenlemeler için girişimlerde bulunacak. Bu kapsamda, iş dünyası ile işbirliği içinde bakanlıklar, kurumlar ve yerel yönetimler nezdinde gerekli adımlar, 2021 yılında daha güçlü şekilde atılacak. İSTİŞAREDEN RAPORA Kamu ihale kanunu, mali ve dış ticaretle ilgili düzenlemeler, sigortacılık ve iş mevzuatı konusunda üretimin ve yatırımın hızını yavaşlatan uygulamaların aşılması için sektörlerin çözüm önerileri alınıp konsolide edilecek. Hazırlanan raporlarla gerekli girişimlerde bulunulacak. Bu süreçte sektörel çalışmalar, ihtisas komitelerinin politika önerileri, sektörel istişare toplantılarında dile getirilen öneriler başlıca kaynaklar olacak. SİSTEMDE SADELEŞTİRME Mevzuat ve maliyetlerle ilgili çalışmalar kesintisiz sürdürülecek. Bu kapsamda, SGK primlerinin kayıtlı çalışan firmaları koruyacak şekilde ve daha adil düzenlenmesine, iş sözleşmelerinden ve ücretten alınan damga vergisinin kaldırılmasına yönelik adımlar iş programında yer buldu. Oldukça karmaşık görünen teşvik sisteminin iyileştirilmesi, sektörel teşviklerin, bölgesel teşviklerle birlikte yeniden ele alınması talepleri de programda yer alıyor. Buna göre istihdam teşviklerinden yararlanma koşullarının sadeleştirilmesine yönelik yeni adımlar atılacak. İMALAT VE TEDARİK İmalat sanayisinde firmaların güç birliği içinde olması gerekliliği de programda yer buldu. Bu doğrultuda, özellikle makina üretimini oluşturan ham malzeme ve ekipmanların temini için güncel tedarik zincir yöntemleri oluşturulmasına ve bu oluşumlarınKOBİ merkezli olmasına yönelik çalışmalar yürütülecek. TEŞVİK BİLGİLENDİRME İTO, bununla birlikte teşvik ve destek programları hakkında üyeleri bilgilendirme faaliyetlerini sürdürecek. Öncelik arz eden teşvik ve destek programları, ilgili kurumlardan uzman ve yetkili kişiler tarafından tanıtılacak. Üyelerin bu konuya gösterdiği yoğunilgi sebebiyle 2021 yılında da online platformda webinarlar düzenlenecek. VERGİ VE DENETİM İşletmeler üzerindeki vergi ve prim yükünün azaltılması tüm sektörlerde yeni yatırımlara, teknolojik ve dijital dönüşümlere olanak sağlayacağından söz konusu düzenlemelerin gerçekleşmesine yönelik çalışmalara ara verilmeyecek. Salgın sebebiyle piyasalarda yaşanan ekonomik daralma ve sıkıntılar dikkate alınarak; devletin denetim görevlilerince yapılacak teftişlerin, işletmelererehberlik niteliğinde olmasına dair çalışmalar sürdürülecek. ÖDEME BLOKESİ Oda’nın, üyelerinin ihtiyaç ve taleplerine göre çalışma yaptığı konuların başında vergi ve mevzuat geliyor. Bu kapsamda vergi ödemesi için bloke yapılan tutarların mükellefe bilgi verilmeden yapılmasının önüne geçilmesine yönelik yeni adımlar atılacak. Geçici verginin çoğu ülkede uygulandığı gibi tüm dönemler için kaldırılmasına yönelik çalışmalar yapılacak. Tahsil edilmeyen paranın KDV’sinin ödenmemesi yönünde yeni girişimlerde bulunulacak. Mevzuatta yapılan değişiklikler ve yürürlüğe konulan yeni düzenlemeler, uygulamayla ilgili çözüm önerilerinin alınması için toplantı, seminer ve webinar gerçekleştirilecek. BELEDİYELERLE İLİŞKİLER İşletme sahiplerinin, belediyelerin aynı tür işlem için uyguladığı farklı prosedürlerin giderilmesine yönelik çalışmalar sürdürülecek. Ruhsat verilmesinde karşılaşılan engeller, ruhsat bedellerinde farklılıklar, tabela vergileri ile işgaliye harçları gibi yerel yönetimler ile ilgili olan sorunların çözülmesine yönelik yeni adımlar atılacak. İŞ DÜNYASI 2020’DE YATIRIM SÖZÜNÜ TUTTU İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, geçen yıl aralık ayında yaptığı açıklamada, “2020’de büyümeye en kaliteli katkı, yatırımlardan gelecek” demişti. Öngörülemeyen virüs salgınının olumsuz etkilerine rağmen yatırımın yükselişi durmadı. Üretenler kapasite artırma, girişimciler de yeni tesis için müracaat etti; Türkiye tarihinin en yüksek adetli yatırım teşvik belgesi pandemi şartlarında alındı. Son yıllarda aylık ortalama 400 olan belge sayısı temmuz ayında 1200’e çıktı. KÜLTÜRE DE YATIRIM Kültür ve yayın çalışmalarını titizlikle yürüten İTO, ‘İstanbul Kitapkent’ projesinin çalışmalarına yeni yılda yeni girişimlerle devam edecek. Bu arada yeni prestij kitaplar yayımlayan Oda, bu kitapların iş dünyası ve akademisyenlerin çalışması için özel bir mekan hazırladı. İTO’nun Eminönü’ndeki ana binasının hemen arkasında bulunan binada Kitap İstanbul isimli kitap evi hizmete girdi. Kitap İstanbul’un açılışını, İTO’yu ziyaret eden ve sektör temsilcileriyle hibrit bir toplantıya katılanTicaret Bakanı Ruhsar Pekcan yaptı. PROGRAMDAN KISA KISA İthalatta korunma önlemleri alınırken ekonominin daraltılmasına yol açılmaması talebiyle gerekli girişimler yapılacak. İTO’nun yıllardır gündeme getirdiği ‘kademeli saat’ uygulamasına dair çalışmalar sürdürülecek. İTO’nun üye bilgilerini güncelleme çalışmaları kararlılıkla devam edecek. Marka patent vekilleri meslek yasası ihdası imkanları araştırılacak. TAHKİMDE GÜNCEL DOKÜMANTASYON İstanbul Ticaret Odası Tahkim Merkezi (İTOTAM), 2021 yılında ulusal ve uluslararası bir dokümantasyon merkezi olma hedefini gerçekleştirecek. İlgili kesimler, tahkim hukuku alanındaki yabancılar da dahil olmak üzere en güncel kaynaklara ve veri tabanlarına erişim sağlayacak. Böylece hukukçular tahkim alanında çalışmalarını bu merkezden yapabilecek. Yeni yılda Tahkim Kuralları, Almanca, Fransızca, Arapça gibi diğer dillere de çevrilecek, Türkçe/İngilizce hizmet veren web sitesi yayına alınacak. Merkez, ayrıca ‘İTOTAM İstanbul Tahkim Günleri’ adlı konferanslarını sürdürecek. İSTANBUL FUAR MERKEZİ YENİLENDİ İstanbul Dünya Ticaret Merkezi A.Ş. (İDTM), salgın sebebiyle fuarların gerçekleştirilmediği süreyi, İstanbul Fuar Merkezi’nde(İFM) yenilenme fırsatı olarak değerlendirdi. İFM’de izolasyon, havalandırma, ses, aydınlatma, elektrik sistemleri gibi tüm altyapı elden geçirildi. Yeni nesil cihazlarla modernize edilen İFM’deki yenileme süreci devam ediyor. Önümüzdeki dönemde de İDTM A.Ş. tarafından işletilen İstanbul Fuar Merkezi, sektörler için modern bir tanıtım alanı olacak.

28 Aralık 2020 Pazartesi

Türkiye insani gelişmede en yüksek kategorideki yerini korudu

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından 2019yılı verileri baz alınarak hazırlanan İGE, Eşitsizliğe UyarlanmışİnsaniGelişmeEndeksi, Toplumsal Cinsiyete DayalıGelişmeEndeksi, Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi ile Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi'niiçeren"Önümüzdeki Sınır: İnsani Gelişme ve Antroposen"başlıklı 2020 İnsani Gelişme Raporu yayımlandı. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgından önceki döneme aitverilere dayalı olarak insani gelişmenin durumunu ortaya koyan raporda, insanların doğa üzerindeki baskısının sona ermemesi halinde küresel salgının dünyanın karşılaştığı son kriz olmayacağı belirtildi. İNSANLIK "ANTROPOSEN"ÇAĞINA GİRİYOR Raporda, bu yıl ülkelerin karbondioksit emisyonları ve madde ayak izini hesaba katan deneysel nitelikte yeni bir insani gelişme endeksi de yer aldı. "Gezegensel Baskılara Uyarlanmış İGE"nin yeni bir küresel tablo ortaya koyduğuna dikkatin çekildiği raporda, 50’yi aşkın ülkenin çok yüksek insani gelişme grubundan düştüğü ve bu durumun ülkelerin fosil yakıtlarlamadde ayak izine bağımlılığını yansıttığı ifade edildi.Raporda,hiçbir ülkeningezegenüzerinde ağır baskı yaratmadan çok yüksek insani gelişmeyi henüz başaramadığı aktarıldı. İnsanlığın, “Antroposen” veya “İnsan Çağı” olarak adlandırılan yeni bir jeolojik çağa girdiğine işaret edilen raporda, söz konusu dönemde tüm ülkelerin ilerleme yollarını yeniden tasarlamaları ve tüm insanların gelişmesini sağlayacak biçimde,gezegensel baskıların azaltılması içindönüşümü engelleyen güç ve fırsat eşitsizlikleriniortadan kaldırmaları gerektiği vurgulandı. İLK SIRADA NORVEÇ YER ALDI Ülkelerin resmi istatistik kurumlarından ve güvenilir uluslararası kurumlardan elde edilen veriler ışığında hazırlanan İnsani Gelişme Endeksi, uzun ve sağlıklı yaşam, bilgiye erişim ile kabul edilebilir bir yaşam standardı gibi 3 temel boyutta ortalamainsanigelişmedüzeyinin uzun vadeli takibi sonucunda oluşturuldu. Dünyada en çok bilinen kalkınma göstergelerindenbiri olan endeksegöre, İGE'de ilk sırayı 0,957'lik değerle Norveç aldı ve zirvedeki yerini korudu.Bu ülkeyi, 0,955'lik değerleİrlanda ve İsviçre, 0,949'luk değerle Hong Kong ve İzlanda, 0,947'lik değerleAlmanya, 0,945'lik değerle İsveç, 0,944'lük değerle Avusturya ve Hollanda, 0,940'lık değerle Danimarka izledi. Geçen yıl kaydettikleri İGE değeriyle listenin en altında yer alan ülkeler ise 0,394'lük değerle Nijer, 0,397'lik değerle Orta Afrika Cumhuriyeti, 0,398'lik değerle Çad, 0,433'lük değerle Güney Sudan, 0,433'lük değerle Burundi, 0,434'lük değerle Mali, 0,452'lik değerle Sierra Leone ve Burkina Faso, 0,456'lık değerle Mozambik ve 0,459'luk değerle Eritreolarak sıralandı. TÜRKİYE "ÇOKYÜKSEK İNSANİ GELİŞME" KATEGORİSİNDE Türkiye'nin 2019'daki İnsaniGelişmeEndeksi değeri 0,820olarak hesaplandı. Bu değerle Türkiye, 189 ülke arasında 54'üncüoldu ve "çok yüksek insanigelişme" kategorisinde yer aldı. Türkiye, geçen yıl yayımlananraporda da 59'uncu sırada yer almış ve ilk kez"çokyüksek insanigelişme" kategorisine girmişti. Bu dönemde, çokyüksek insanigelişmekategorisindeki ülkelerin ortalama endeks değeri 0,898, Avrupa ve Orta Asya ülkelerinin ortalama endeks değeri ise 0,791 olarak hesaplandı. İnsanigelişmedeki ilerlemenin ölçütü olan endekste, Türkiye son 29yılda kayda değer birgelişmegösterdi. Türkiye'nin 1990'da 0,583olarak hesaplanan endeksdeğeri, geçen yıl 0,820'ye çıkarak toplamda yüzde 40,7'lik artış gösterdi. KİŞİ BAŞINA GSMH 29 YILDA YÜZDE 121,4 YÜKSELDİ Türkiye’de 1990-2019 arasında beklenen yaşam süresi 13,4 yıl artarak 77,7'ye, ortalama öğrenim süresi 3,6 yıl artarak 8,1'e, beklenen öğrenim süresi ise 7,7 yıl artarak 16,6'ya ulaştı. Bu dönemde, ülkede kişi başına Gayrisafi Milli Hasıla (GSMH) yaklaşık yüzde 121,4'lük bir artış göstererek 27.701 dolara yükseldi. İnsanigelişmedağılımındaki eşitsizliklere uyarlanmış endekste ise Türkiye'nin değeri boyut endekslerinin dağılımındaki eşitsizliğe bağlı olarak yüzde 16,7'lik bir kayıpla 0,683'e düştü. Çok YüksekİnsaniGelişmeEndeksi değerine sahip ülkelerin eşitsizlik nedeniyle kaybı ortalama yüzde 10,9olurken, Avrupa ve Orta Asya'da bu oran yüzde 11,9olarak kaydedildi. TÜRKİYE CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ ENDEKSİNDE 68'İNCİ SIRADA Raporda, üreme sağlığı, kadının güçlenmesi ve ekonomik faaliyetler alanlarında toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizliklereilişkin bulguların yer aldığı Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi de açıklandı. Kadın ve erkek kazanımları arasındaki eşitsizliklerin insanigelişmede yarattığı kaybı ortaya koyan endekse göre, Türkiye, 2019'da0,306'lık değerle 162 ülke arasında 68'inci sırada yer aldı. Türkiye'de parlamentodaki kadın milletvekili oranı yüzde 17,4 olurken, kadınların işgücü piyasasına katılım oranı yüzde 34 olarak kaydedildi. İGE'yi ülkenin kişi başına karbondioksit emisyonu ve madde tüketim düzeyine göre uyarlayan endekste ise Türkiye, 0,746 değerle 169 ülke arasında 44'üncü sırada yer aldı.

15 Aralık 2020 Salı

İstanbul Havalimanı'na 5 Yıldızlı Havalimanı ödülü verildi

İGA'dan yapılan açıklamaya göre, Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı İstanbul Havalimanı, dünya çapında kazandığı ödüllerle Türk havacılığının gururu olmaya devam ediyor. Yakın zaman önce dijital alt yapısı ve teknolojik gelişmişliği sayesinde Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) tarafından düzenlenen "16th ACI Europe Awards"kapsamındaki "Dijital Dönüşüm" kategorisinde "En İyi Havalimanı"olarak tescillenen İstanbul Havalimanı, ödüllerine bir yenisini daha ekledi. Londra merkezli havacılık enstitüsü Skytrax tarafından "5 Yıldızlı Havalimanı"olarak nitelendirilen İstanbul Havalimanı, dünyada bu unvanı alma başarısı gösteren 8 global aktarma merkezi oldu. Kovid-19 salgını sürecine özel verilen "5 Yıldızlı Kovid-19 Önlemli Havalimanı"ödülünü de almaya hak kazanan havalimanı, Roma'daki Fiumicino Havalimanı, Doha’daki Hamad Uluslararası Havalimanıve Bogota’da bulunan El Dorado Havalimanı’nın ardından bu unvana erişen dünyadaki dördüncü havalimanı oldu. Skytrax ödülleri öncesinde, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün verdiği"Havalimanı Pandemi Sertifikası"nı alan, ardından Avrupa Birliği Havacılık Emniyeti Ajansının (EASA) yayınladığı "Covid-19 Havacılık Sağlık Emniyeti Protokolünü"imzalayan İstanbul Havalimanı; Uluslararası Havalimanları Konseyi tarafından verilen "Havalimanı Sağlık Akreditasyonu"sertifikasını ise dünyada alan ilk havalimanı olmayı başardı. "5 YILDIZ" ALAN EN BÜYÜK TERMİNALE SAHİP HAVALİMANI Uluslararası hava taşımacılığı araştırma kuruluşu olan Skytrax, 1989 yılından bu yana havalimanı ve havayollarına kalite denetimi, yıldız derecelendirmesi ve kalite kıyaslama hizmetleri sağlıyor. Kapsamlı düzenlemeler ve detaylı hazırlık süreci sonrasında 3 gün süren yoğun fiziki denetimlerin sonucunda, İstanbul Havalimanı’nın yolcu deneyimindeki mükemmelliği uluslararası bir kurum tarafından "5 Yıldız"ile onaylanmış oldu. İstanbul Havalimanı ayrıca dünyada "5 yıldız"alan en büyük terminale sahip havalimanı olma başarısını da gösterdi. Denetmenler, mimarisi ve teknolojisiyle dünyanın en iyi havacılık merkezlerinden biri olan İstanbul Havalimanı’nda giden yolcu, transfer yolcu ve gelen yolcu deneyimini etkileyen otopark, toplu ulaşım, web sitesi, mobil uygulama, güvenlik/pasaport kontrol, temel yolcu hizmetleri, mağazalar, yeme içme alanları, bagaj alım gibi her temas noktasını deneyimleyerek,bu noktalarda sunulan hizmeti, hizmete erişim kolaylığını, yolcu konforunu titizlikle inceledi. Detaylı şekilde değerlendirilen 800’e yakın kritere ek olarak, salgına yönelik alınan tedbirler de notlamaya tabi tutuldu. Yolcu seyahat deneyimini etkileyen her noktanın, kapsamlı şekilde değerlendirildiği denetimlerde güvenlik, check-in, pasaport, gümrük, temizlik, bagaj alım gibi temel süreçlerle beraber temel hizmetler, yeme içme alanları, alışveriş noktaları, lounge gibi misafirlere dokunan her nokta detaylı şekilde uzmanlar tarafından incelendi. Salgın süreciyle beraber alınan tedbirler de kalite denetiminde ek olarak ele alındı. Skytrax uzmanlarının uzun denetimleri sonucu 2 önemli ödüle kavuşan İstanbul Havalimanı'nın, yolcu deneyimindeki mükemmelliğe verdiği önemi tescillendi. "EŞİNE BENZERİNE AZ RASTLANIR BİR DURUM" Açıklamada görüşlerine yer verilenİGA Havalimanı İşletmesi İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kadri Samsunlu, havalimanının, açılışının üstünden 2, tam kapasite operasyonlara başlamasının üstündense 1,5 yıl geçtiğini hatırlattı. Böyle bir havalimanın Skytrax gibi dünya çapında önemli bir havacılık otoritesi tarafından hem "5 Yıldızlı Havalimanı"hem de "5 Yıldızlı Kovid-19 Önlemli Havalimanı"olarak değerlendirilmesinin eşine benzerine az rastlanan bir durum olduğunu kaydeden Samsunlu, şu değerlendirmede bulundu: "Şunu gururla söyleyebilirim ki İGA olarak, biz bunu İstanbul Havalimanı’nda başardık. Havalimanımızda müşteri odaklı bir kültür oluşturduk, bunu daha da ilerleteceğiz, bu yöndeki çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz. Global aktarma merkezi havalimanları arasında Doha, Hong Kong, Münih, Seul Incheon, Şanghay, Singapur ve Tokyo’nun ardından dünyada ‘5 Yıldız’ alan 8. hub havalimanıyız. Havalimanlarında uygulanan Kovid-19 tedbirleri açısından da ‘5 Yıldızlı Kovid-19 Önlemli Havalimanı’ ödülünü alan dünyada dördüncü havalimanı olduk. Her iki unvanı dünyada aynı anda taşıyabilense ikinci havalimanıyız. İstanbul Havalimanı diğer tüm özelliklerinin yanı sıra ‘5 Yıldız’ alan havalimanları arasında en büyük terminale sahip olanı." İSTANBUL HAVALİMANI’NDA ÖNCE HAYALİ GERÇEĞE, ŞİMDİ DE GERÇEĞİ LİDERLİĞE TAŞIDIK Samsunlu, Skytrax tarafından verilen bu önemli ödüllerden hemen önce ACItarafından düzenlenen "16th ACI Europe Awards"kapsamında "Dijital Dönüşüm" kategorisinde "En İyi Havalimanı"olarak seçildiklerini anımsattı. Bu kıymetli ve prestijli ödüllerinen başta yolcularolmak üzere dünyadaki havacılık otoritelerinin İGAve İstanbul Havalimanı’na ne denli güvendiklerinin birer kanıtı olduğunu belirten Samsunlu, şu ifadeleri kullandı: "Şunun özellikle altını çizmek isterim; inandıkları değerler uğrunda vazgeçmeden emin adımlarla yürüyenler, er ya da geç hayal ettikleri hedeflere ulaşırlar. Biz de İGA olarak, İstanbul Havalimanı’nda önce hayali gerçeğe, şimdi de gerçeği liderliğe taşıdık.Böylesi bir başarıyı gerçekleştirebildiğimiz için ülkemiz adına gururlu ve de mutluyuz. Bu başarıyı sağlamamızda emeği geçen herkese ve tüm çalışanlarımızateşekkür etmek istiyorum. İlk günkü heyecan ve hevesle ülkemizi, İstanbul Havalimanı'nı dünyanın en önemli havacılık merkezi haline getirmek için çalışmalarımıza var gücümüzle devam edeceğiz." HAK EDİLMİŞ BİR BAŞARI SkytraxÜst Yöneticisi Edward Plaisted ise İstanbul Havalimanı'nın prestijli "5 Yıldızlı Havalimanları" arasına katılmasından büyük bir mutluluk duyduklarını belirtti. Plaisted, bununİstanbul Havalimanı'ndaki yüksek standartların sağlandığınıgösteren hak edilmiş bir başarı olduğunu kaydederek,"İstanbul Havalimanı, 3,5 yılda tamamlanan 90 milyon yolcu kapasitesine sahip terminaliyle dikkati çeken bir mühendislik başarısı. Bu büyük havalimanının yolcu olanakları etkileyici çeşitlilikte ve farklı terminal bölgelerine erişim oldukça kolay. İstanbul Havalimanı 5 Yıldızlı Kovid-19 Havalimanı Güvenlik Derecelendirmesini de almaya hak kazandı. Bu derecelendirme, havalimanının koronavirüs yayılımını azaltmak için aldığı kapsamlı önlemlerin yanı sıra tüm bu protokollerin uygulanmasını sağlayacak ayrı bir Hijyen Takımının hayata geçirilmesi gibi kapsamlı önlemlerden oluşmaktadır" değerlendirmesini yaptı.

15 Aralık 2020 Salı

Market alışverişi alışkanlıkları değişti

Deloitte Türkiye, Taze Gıda Tüketicisi Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Pandemi öncesi tüketiciyle bugünkü tüketiciyi kıyaslayan araştırma kapsamında yapılan anket, 18 ila 70 yaş arası toplam 2 bin tüketiciyle gerçekleştirildi. Pandemiyle birlikte alışveriş alışkanlığında yaşanan değişiklikleri gözler önüne seren araştırma,alışveriş sıklığının azalması, satın alınan ürünlerdeki değişiklikler ve önceliklerin değişmesi gibi üç önemli konuyu ortaya çıkarıyor. Tüm dünyada alışveriş yapanların yarısı markete gitme konusunda kendisini halagüvende hissetmiyor. Bu durum virüsün oldukça kontrol altında olduğu ülkelerde bile daha seyrek alışveriş yapma trendinin bir süre daha devam edeceğini gösteriyor. MARKETTE ALIŞVERİŞ YAPAN TÜKETİCİLER STRES ALTINDA Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan araştırmaya göre,tüketicilerin yüzde 54’ü marketlerde alışveriş yaparken kendilerini stresli hissediyor. Stres, onları, dükkanlardan kaçınmaya ve daha az sıklıkta alışveriş yapmaya itiyor. Haftada birkaç kez taze gıda alışverişi yaptığını söyleyen katılımcıların sayısının 2019 yılına kıyasla 2020 yılında yarı yarıya azaldığı görülüyor. Haftada birden fazla alışveriş yapma alışkanlıklarından vazgeçen bu tüketiciler, artık ortalama olarak sadece iki haftada bir alışveriş yapıyor. Bu değişiklik, tanımı gereği kolay bozulan bir kategori olan taze ürünler için bir tehdit unsuru oluşturuyor. MARKET ZİYARETLERİNİ AZALTMAK ADINA BENZER ÜRÜNE YÖNELME EĞİLİMİ GÖZLEMLENİYOR Pandeminin başlangıcında hızla yiyecek stoklayan tüketiciler, bu eğilimi hala sürdürüyor. Talepteki bu artış ve tedarik zincirleri üzerindeki diğer baskılar, taze gıda da dahil olmak üzere birçok gıda kategorisinde etkisini göstererek stoklarda tükenmeler yaşanmasına sebep oluyor. Hem stoklama hem de stokta bulamama durumu tüketicileri, normalde satın alacaklarından farklı marka ve türde yiyecekler satın almasına mecbur tutuyor. Şaşırtıcı sonuçlardan biri de ankete katılanların yarısından fazlasının, istedikleri gıdanın dondurulmuş veya işlenmiş bir benzerini satın alması ya da hiçbir benzerini satın almayarak taze gıda kategorisinden tamamen vazgeçmesi. TÜKETİCİNİN ÖNCELİKLİ SATIN ALMA ETKENİ OLAN FİYATIN YERİNİ GÜVENLİKALIYOR Tüketici satın alma etkenlerinde fiyat, halaüstünlüğünü korurken,hem 2019 hem de 2020 yılında katılımcıların yüzde 90'ı bu geleneksel satın alma etkeninin önemli olduğunu belirtiyor. Ancak pandemiyle birlikte yeni bir etken olan ‘güvenlik’, fiyat ile eşit konumda yer alıyor. Tüketicilerin, gıda üreticileri ve çalışanların güvenliğinin yanı sıra besinlere zararlı maddelerin bulaşmasının önlenmesi için ambalaj güvenliğine verdiği önlem giderek artıyor. TÜKETİCİ STRESSİZ ERİŞİLEBİLİRLİK ARIYOR Pandemi öncesi tüketiciler için kolaylık, büyük ölçüde zamandan ve çabadan tasarruf anlamına gelirken şimdi tüketiciler, zamandan ziyade stressiz erişilebilirlikle ilgili olan bir kolaylık arıyor. Dükkanlarda alışverişi stresli bulan tüketiciler ürünlere erişmenin farklı yollarını arıyorlar. İnternet üzerinden taze gıda alışverişi özellikle çağdaş tüketici için artıyor. Açıklamada görüşlerine yer verilen Deloitte Türkiye Tüketici Ürünleri Sektör Lideri Barbaros Yeşin,araştırmaya ilişkin şunları kaydetti: "Kovid-19 sürecinde küresel çapta olduğu gibi Türkiye’de de tüketici alışkanlıklarının ve harcama endekslerinin değiştiği görülüyor. Tüketiciler hem yaşadıkları tedirginlik hem salgındaki belirsizlik hem de kanun koyucuların çabasıyla alışveriş sıklıklarını ve harcamalar konusunda öncelikleri değiştirdiler ayrıca marketlerde geçirilen süreleri azalttılar. Yaşanılan kaygı düzeyi büyük oranda sağlıklı gıdaya ulaşmadaki alışkanlıkları da değiştirdi. Dijital kanallardan alışveriş arttı, bu da dijital anlamda hizmet sunan kurumları daha iyi ve daha güvenilir hizmet sunma anlamında teşvik etti, daha önce geleneksel reklam ve pazarlama yöntemlerini sıklıkla kullanan kurumları da bu yöne doğru çekti. Taze gıdada önümüzdeki dönemde farklılaşmak içingıdaları taze tutmak adına sevkiyat hacimlerini küçültmek ve aralıklı teslimat için tedarik zinciri ortaklarıyla anlaşmak, 'taze'imajını iletişim ile desteklemek, çok kanallı erişime yatırım yapmak, müşterilerin özel tercihlerine göre dijital profillerini oluşturmak ve yönlendirmek etkili olacak."

15 Aralık 2020 Salı

İSTKA 2021’de 458 milyon TL’lik çağrıya çıkacak

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, mega kent İstanbul’a 6 koldan destek verecek. Bakanlık koordinasyonunda faaliyetlerini yürüten İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) yeni yılda toplam 458 milyon TL’lik 6 farklı çağrıya çıkacak. Bu çağrılardan biri, kalkınma ajansları için ilk olma niteliği taşıyor. İSTKA, bölgesel girişim sermayesi programı ile teknoloji ve yenilik tabanlı şirketler için fon oluşturacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, İSTKA 2021 Yılı Destek Programları Tanıtım Toplantısına katıldı. Burada yaptığı konuşmada İstanbul’u bölgesel ve küresel girişimcilik merkezi haline getirme vizyonunu açıklayan Bakan Varank, “İstanbul’un teknoloji, yenilik ve inovasyon odaklı yerli ve yabancı girişimlerin cazibe merkezi olması için bir strateji ve eylem planı hazırlığındayız.” dedi. Varank’ın İSTKA’nın 2021 yılı destek paketini ve bakanlığının İstanbul vizyonunu açıkladığı konuşmasında özetle şunları söyledi: MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ: Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak vatandaşlarımızın refahını ve yaşam standartlarını katma değerli üretim öncülüğünde artırmak üzere var gücümüzle çalışıyoruz. “Milli Teknoloji Hamlesi” vizyonuyla kapsayıcı ve bütüncül bir politika çerçevesi ortaya koyduk. Bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltmayı hedefleyen bölgesel kalkınma politikaları da bunun önemli bir unsuru. ÖZGÜN PROJELER: Bakanlığımıza bağlı 26 kalkınma ajansı ile kuzeyden güneye, doğudan batıya şehirlerin ihtiyaç ve yetkinliklerini gözeterek özgün projeler hayata geçiriyoruz. Van Tekstil Kent projesiyle 14 firmayı üretime geçirerek Van’dan dünyaya tekstil ihracatına başladık. 3 bin kadın ve gencimize istihdam olanağı oluşturduk. Tunceli Munzur Çayı’nı su sporları için önemli bir destinasyon haline getirdik. Terör operasyonu düzenlenen yerlerde artık uluslararası rafting yarışları yapılıyor. Yürüttüğümüz yatırım promosyon faaliyetleri ile İzmir’i, rüzgar ekipmanları üreticilerinin üretim üssü yaptık. 1.2 MİLYAR TL’LİK DESTEK: İstanbul bir metropol. Türkiye’nin her anlamda en gelişmiş şehrinde, kalkınma dinamikleri de elbette farklılıklar gösteriyor. İstanbul Kalkınma Ajansı da, İstanbul’un sahip olduğu imkanları ortak akıl ve iş birliğiyle kalkınma odaklı kullanmak için 2009 yılında faaliyete geçti. Kuruluşundan bugüne kadar şehirdeki 842 projeye 1,2 milyar liralık destek sağladı. VİZYONER PROGRAMLAR: Yeni döneme önemli paradigma değişiklikleri ve vizyoner programlarla giriyoruz. Bu heyecanla hazırladığımız İstanbul Kalkınma Ajansımızın 2021 yılı destek programlarını açıklıyoruz. Hedeflerimize giden yolda İstanbul için 4 Mali Destek Programı, 1 Fizibilite Desteği ve 1 Bölgesel Girişim Fonu çağrısı olmak üzere 6 program hazırladık. Toplamda 458 milyon lira tutarında bir kaynağı İstanbul’umuza tahsis ediyoruz. YENİLİKÇİ İSTANBUL: Kar amacı gütmeyen kurum ve kuruluşlara yönelik ilk mali destek programı olan Yenilikçi İstanbul ile yapay zekâdan nesnelerin internetine, artırılmış gerçeklikten siber güvenliğe kadar birçok kritik teknolojiyi destekleyeceğiz. OSB’ler ve Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde yenilik temelli ortak kullanım alanları kurulmasını teşvik edeceğiz. Dijital dönüşüm merkezleri kurulmasını ve akıllı şehirleşme alanında yenilikçilik ara yüzlerinin oluşturulmasını amaçlayan projelere de destek sağlayacağız. BÖLGESEL GİRİŞİMCİLİK: Teknoloji ve yenilik merkezli girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesini ve güçlendirilmesini sağlayacak Girişimcilik Mali Destek Programı ile girişimlerin finansmana erişimini, hızlı büyümesini ve küreselleşmesini sağlayacak destekler vereceğiz. Tematik kuluçka merkezleri kurulmasını ve hızlandırma programlarının hayata geçirilmesini destekleyeceğiz. Böylece, İstanbul’un bölgesel girişimcilik merkezi olma vizyonuna önemli bir katkı sağlayacağız. YARATICI ENDÜSTRİLER: Yaratıcı endüstrilerin İstanbul ekonomisindeki ağırlığını artıracak projelere, Yaratıcı Endüstriler Mali Destek Programı ile destek sağlayacağız. Bu programla, ürün ve hizmetlerde katma değerin tasarımla artırılmasını ve özgün kültürel üretim süreçleriyle yerel zanaatların güçlendirilmesini hedefliyoruz. UNESCO’nun belirlediği dünyadaki 31 “TasarımŞehri” arasında yer alan İstanbul'un, bir tasarım kenti olarak imajını geliştirecek çalışmalara destek vereceğiz. ÇOCUKLAR VE GENÇLER: İstanbul’da yaşayan çocuk ve gençlerin, dönüşen ekonomik ve sosyal yapıya entegrasyonunu Çocuklar ve Gençler Mali Destek Programı ile hızlandıracağız. Programın odağında, çocuklar ve gençlerin inovasyon, yenilikçilik ile girişimcilik alanlarındaki kabiliyetlerinin artırılması yer alıyor. Yeni teknolojiyi sadece kullanan değil aynı zamanda geliştiren, üretken bir toplum yapısının oluşmasında gençlerimiz kritik bir rol oynayacak. Gençlerimizi geleceğin becerileri ile donatacak adımları bu programla atacağız. 4 PROGRAMIN BÜTÇESİ 200 MİLYON TL: Bu 4 mali destek programı ile 200 milyon liralık kaynağı yenilikçi ve nitelikli projelerin hizmetine sunuyoruz. Bu kapsamdaki her bir projeye asgari 500 bin lira ile 2 milyon lira arasında hibe vereceğiz. Yenilikçi İstanbul Mali Destek Programı’nda bu miktar 3,5 milyon liraya kadar çıkacak. 8 MİLYON TL’LİK FİZİBİLİTE DESTEĞİ: Kamu, özel sektör, üniversiteler ve STK’ların güç birliği yaptığı özel nitelikli Güdümlü Projeleri de kalkınma ajanslarımızla destekliyoruz. İSTKA’nın 2021 yılı Fizibilite Desteği Programı ile güdümlü projelerin fizibilite çalışmalarına 8 milyon liralık finansman sağlayacağız. Öncelikli alanlarda geliştirilen her bir fizibilite projesi için 100 bin liradan 450 bin liraya kadar kaynak kullandıracağız. 250 MİLYON TL’LİK BÖLGESEL GİRİŞİM SERMAYESİ: Girişim sermayesi fonlarına verdiğimiz desteği genişletmeye devam ediyoruz. Bu alana, İSTKA’yı da dahil ediyoruz. İstanbul Bölgesel Girişim Sermayesi Programı ile bu alandaki önemli bir beklentiyi hayata geçirmiş oluyoruz. Bir nevi fonların fonu şeklinde çalışacak bu programla girişim sermayesi fonlarına 2021 yılında toplam 250 milyon liralık bir kaynak aktaracağız. İstanbul’daki teknoloji ve yenilik tabanlı şirketler, start-up’lar finansmana artık çok daha kolay erişecek. Tüm bu fonlar, Türkiye’de Ar-Ge’yi ve inovasyonu odağına alan girişimlerin bizi gururlandıracak başarılarına kapı aralayacak. Türkiye’nin yeni başarı hikayeleri, yeni unicornları bu fonların destekleriyle ortaya çıkacak. BÖLGESEL VE KÜRESEL GİRİŞİMCİLİK MERKEZİ: Her devirde imparatorlukların merkezi olmuş kadim İstanbul’un her alanda marka değerini yükseltmek önceliğimiz. Tüm paydaşlarımızın, ekosistemdeki aktörlerin görüş ve değerlendirmeleri bir şeyi işaret ediyor. Sahip olduğu potansiyeli değerlendirerek İstanbul’u bölgesel ve küresel girişimcilik merkezi haline getirebiliriz. İstanbul’un teknoloji, yenilik ve inovasyon odaklı yerli ve yabancı girişimlerin cazibe merkezi olması için bir strateji ve eylem planı hazırlığındayız. Bu çerçevede “Uluslararası İstanbul Girişimcilik Programı”nı hazırladığımızı ifade etmek istiyorum. MALİ DESTEK PROGRAMLARININ BÜTÇELERİ Bakan Varank’ın açıkladığı destek programlarından Yenilikçi İstanbul Mali Destek Programı ile 80 milyon lira, Girişimcilik Mali Destek Programı ile 40 milyon lira, Yaratıcı Endüstriler Mali Destek Programı ile 20 milyon lira,Çocuklar ve Gençler Mali Destek Programı ile 60 milyon lira desteğe hak kazanan projelere aktarılacak. ONLINE BAŞVURU Bu4 mali destek programı ile desteklenecek projelerde destek oranı yüzde 90’a kadarçıkacak. Proje başvuruları sadece online ortamda kabul edilecek. Sunulan projelerin desteğe uygunluğuna bağımsız değerlendiriciler karar verecek. BAŞVURULAR NE ZAMAN? Mali destek programları ile Bölgesel Girişim Sermayesi Destek Programı için ilgili kurum ve kuruluşlar 19 Mart’a kadar başvuru yapabilecek. Fizibilite Desteği Programına proje sunmak için son başvuru tarihi ise, 31 Aralık 202 . İSTKA’nın 2021 yılı çağrıları ile ilgilidetaylı bilgilerehttps://www.istka.org.tr/web adresinden ulaşabilecek.

25 Aralık 2020 Cuma