tatil-sepeti
Hibe ve kira desteği için 8 Ocak son tarih!

Dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüsün sağlık açısından olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik olarak tüm gücüyle seferber olan Türkiye, aynı zamanda ekonomi tarafında da gözlenen olumsuz etkileri bertaraf etmek amacıyla ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ adlı ekonomik paket ile başlatmış olduğu destek ve teşviklerini sürdürüyor. Salgından olumsuz etkilenen esnaf ve sanatkarlar ile gerçek kişi tacirlere yönelik destek paketini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Aralık 2020 tarihinde açıklamıştı. Söz konusu paket ile gelir kaybı desteği ve kira desteği olmak üzere iki şekilde destek sağlanıyor. 3 AY VERİLECEK Destek programının süresi, Bakanlık internet sitesinden yapılan duyuruda belirtilen sürede başvuruların yapılması kaydıyla 2021 yılının ocak, şubat ve mart ayları olmak üzere üç ay olacak şekilde belirlendi.Gelir kaybı desteği olarak; ticari kazançları basit usulde tespit edilenlere, vergiden muaf esnafa ve bunların dışında kalan esnaf ve sanatkarlar ileOda’ya kayıtlı gerçek kişi tacirlere aylık 1.000 TL olmak üzere 3 bin TL hibe desteği sağlanacak. KİRA TUTARI KADAR Buna ilaveten; gelir kaybı desteğinden faydalanabilecek gerçek kişilerin vergi sicil kayıtlarına göre esas faaliyetlerini yürüttükleri işyerlerinin kira olması halinde, bu kişilere büyükşehir belediyelerinin bulunduğu yerlerde aylık 750 TL olmak üzere üç aylık toplamda 2 bin 250 TL, diğer yerlerde aylık 500 TL olmak üzere toplamda bin 500 TL kira desteği de sağlanacak. Ancak, işyeri kira bedelinin kira desteği tutarının altında olması durumunda işyeri kira tutarı kadar kira desteği sunulacak. BAŞVURU SÜRECİ NASIL İŞLİYOR? * Destek başvuruları ve itirazları elektronik ortamdawww.turkiye.gov.trinternet adresi üzerinden yapılacak. * Başvuruda bulunan tarafından başvuru ve eki taahhütname elektronik ortamda onaylanacak. * Kira desteği başvurusunda bulunanlardan, başvuruda bulunduğu işyerinin aylık kira bedeli, açık adresi ve işyerini kiralayanın kimlik bilgilerini başvuru esnasında beyan etmesi gerekir. Beyanda bulunmayanlara kira desteği ödemesi yapılmayacak. * 30 Aralık 2020 günü başlayan destek başvuruları 8 Ocak 2021 gününe kadar sürecek. * Reddedilen başvurular hakkında ret tarihinden itibaren 10 gün içerisinde Genel Müdürlüğe itiraz edilebilecek. İtiraz başvurusu Genel Müdürlüğe ulaştığı tarihten itibaren beş işgünü içerisinde sonuçlandırılarak ilgilisine cevap verilecek. * Destek başvurusunun uygun bulunması halinde ilgilinin banka hesabına destek ödemesi yapılacak. YARARLANMA KOŞULLARI * Destek programından, 14 Aralık 2020 tarihinden önce (bu tarih dahil) vergi mükellefiyetini tesis ettirmiş, ticari kazançları basit usulde tespit edilenler, Bakanlık tarafından belirlenen sektörlerde faaliyet gösteren esnaf ve sanatkarlar,Oda’ya kayıtlı gerçek kişi tacirler ile yine bu tarih itibarıyla esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı vergiden muaf esnaflar faydalanabilecek. * Bakanlıkça yapılan duyurudan sonra ticari faaliyetine yönelik ekonomik faaliyet tanımı değişikliği yapanlar hibe desteğinden faydalanamayacak. * Ticari kazançları basit usulde tespit edilenler, esnaf ve sanatkarlar,Oda’ya kayıtlı gerçek kişi tacirler, hibe desteğinden vergi sicil kayıtlarındaki esas faaliyet konusu üzerinden bir kez faydalanabilecek. * Destek başvurusunda bulunanların faaliyetlerini sürdürdükleri ve kira ödemesi yaptığı birden fazla işyeri bulunması halinde, başvuruda bulunanlar, bir işyeri için kira desteğinden faydalanabilecek. * Hibe desteğinden faydalanılan dönemlerde vergi mükellefiyetinin faal olarak devam etmesi gerektiği, destek başvurusunda bulunanın gayri faal olduğunun anlaşılması durumunda bu kişilere destek ödemesi yapılmayacak. * Diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca uygulanan benzer nitelikteki desteklerden faydalanılması, bu destek programından faydalanılmasına engel teşkil etmeyecek. * Destek programına başvurabilecek esnaf ve sanatkarlar ileOda’ya kayıtlı gerçek kişi tacirlerin ekonomik faaliyet tanımlarının başvuru tarihinden önce Bakanlık tarafından duyurulduğu ve bu faaliyet tanımlarını QR koddaki EK-1 dokümanında bulabilirsiniz. YARARLANABİLECEKLERİN LİSTESİ Destek programlarına ilişkin uygulama esasları ile ticari kazançları basit usulde vergilendirilenler ile vergiden muaf esnafın yanında esas faaliyetleri dolayısıyla hibe desteğinden yararlanabilecek olan esnaf ve sanatkarlar ile Oda’ya kayıtlı gerçek kişi tacirlerinekonomik faaliyet tanımlarını liste halinde görmek için QR kodunu okutabilirsiniz.

04 Ocak 2021 Pazartesi

Uzak Doğu’daki YAKIN ORTAK

Malezya, Türkiye’nin Uzak Doğu’da ilk Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzaladığı ülke. Malezya ile Türkiye’nin ticaret hacmi STA öncesinde yaklaşık 1.5 milyar dolar düzeyindeydi. STA’nın imzalanmasından sonraki 5 yılda iki ülke arasındaki ticaret hacmi 3.4 milyar dolarlık bir seviyeye ulaştı. ‘Asya’nın Güney Doğu’sundaki yakın ortak’ olarak tanımlanan Malezya ile 2023, yeni bir milat olacak. STA ile hâlihazırda birçok ürün grubunda gümrük vergileri karşılıklı olarak sıfırlanmış durumda. 2023 yılında ise tarife satır sayısı bakımından Türkiye’nin ihracatının yüzde 99’u, hâlihazırda ticarete konu olan ürünler bakımından ise ihracatın yüzde 94’ü gümrük vergisinden muaf şekilde olacak. Bu gelişme iş dünyası için büyük fırsat penceresi açıyor. ONUR BAYRAMOĞLU Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı Kuala Lumpur Ticaret Müşavirleri Elif Haliloğlu Güngüneş ve Setenay İyigün, Asya kıtasındaki ticari ortağımız Malezya’daki potansiyel iş fırsatlarını ve pazara girişte izlenecek yol haritasını İstanbul Ticaret’te anlattı: İSTANBUL’A YATIRIM OFİSİ Son dönem Türkiye–Malezya ticari ilişkilerinden bahsedecek olursak neler söylemek istersiniz? Türkiye ve Malezya arasında güven ve kazan-kazan temeline dayanan diplomatik ilişkilerimiz 1964 yılında tesis edildi. Ayrıca ilişkilerimiz D-8 ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası platformlarda da devam ediyor. Malezya Varlık Fonu Khazanah, Malezya Dış Ticareti Geliştirme Ajansı (MATRADE) ve Malezya Palm Yağı Konseyi MPOC’nin İstanbul’da ofisleri bulunuyor. Ayrıca Malezya’nın İstanbul Başkonsolosluğu yakın tarihte faaliyete geçmiş olup, Malezya Yatırım Geliştirme Ajansı’nın (MIDA) da önümüzdeki aylarda İstanbul’da ofis açması planlanıyor. İHRACATIMIZ ARTIYOR Geçtiğimiz yıl, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed’in karşılıklı ziyaretleri sonucu olarak savunma sanayi alanında işbirliğine ilişkin 14 Mutabakat Muhtırası teati edilmişti. Malezya ve Türkiye arasındaki uzaklık yüzünden ticari ilişkilerimiz tam oturmamış olsa da, STA ile birlikte önemli bir ivme kazandı. Ülkemizin Asya Bölgesi’nde Güney Kore’nin ardından ikinci, Güney Asya Bölgesi’nde ise ilk STA’sı olma özelliğini taşıyan Malezya, dünyanın en çok palmiye yağı ihracatı yapan ülkesi konumunda. Halihazırda birçok ürün grubunda gümrük vergileri sıfırlanmış durumda. İhracatımızın yüzde 99’u, ithalatımızın ise yüzde 86’sı; hâlihazırda ticarete konu olan ürünler bakımından ise ihracatımızın yüzde 94’ü, ithalatımızın yüzde 75’i gümrük vergisinden muaf şekilde gerçekleşti. STA öncesinde Malezya ile ülkemiz arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 1.5 milyar dolar düzeyken, STA’nın kabulü ile bu rakam 3.4 milyar dolarlık bir seviyeye ulaştı. Türkiye’nin en çok ihraç ettikleri, demir ve çelik ürünleri oldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, 2020 yılı ocak-kasım döneminde Malezya’ya olan ihracatımız pandemiye rağmen, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7.6 artışla 335 milyon dolara ulaştı. Türkiye’nin Malezya’daki toplam yatırım miktarı 197 milyon dolar seviyelerinde olup en büyük yatırımımız ise kimya sektöründe. YEREL TEMSİLCİ İki ülke arasındaki ticaret hacmini arttırmak için neler yapılmalı ve bu hedefe ulaşmamızı sağlayacak potansiyel oluşturan sektörler neler? Yeme-içme sektöründe yatırım yapacak yatırımcılarımız ülkedeki Müslüman nüfusun yoğunluğunu dikkate almalı. Helal sertifikalı ürünler, daha çok tercih ediliyor. Yatırımcıların, Malezya pazarına girmek için ülkede bir temsilci ya da distribütör bulundurmaları önem arz ediyor. İhracatçılarımız, dijitalleşmeyi göz önünde bulundurarak e-ticaret sitelerini ve mobil uygulamaları daha aktif şekilde kullanmalı. Dijital pazarda 10 milyon tüketici olan Malezya’da, yatırımcıların tekstil ve hazır giyim, kozmetik, ev gereçleri ve hediyelik eşya satışına öncelik vermeleri önemli. YÜZDE 7.5 BÜYÜYECEK Covid-19 sürecinin Malezya’daki seyri ve Malezya ekonomisine etkileri ne yönde oldu? Malezya’da, Asya krizinde yüzde 3.2, 2009 küresel finans krizinde yüzde 3.7 olan işsizlik oranının Covid-19 etkisiyle yüzde 4.6’ya yükselmesi bekleniyor. Son 10 yıldır yıllık ortalama yüzde 5.3 oranında büyüyen Malezya ekonomisinin, 2020 yılı sonunda yaklaşık yüzde 5 küçülmesi öngörülse de 2021’de yüzde 7.5 büyümesi hedefleniyor. Diğer taraftan 22 yıldır aralıksız dış ticaret fazlası veren Malezya’nın 2020 yılı sonunda da dış ticaret fazlası vermeye devam edeceği tahmin ediliyor. İHALELERE KATILIM Malezya’daki ihalelerde yer almak isteyen yatırımcı Türk iş insanlarını etkileyecek yeni uygulamalar / kısıtlamalar veya değişiklikler var mı? Kamu ihaleleri konusunda, Malezya’nın Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Kamu Alımları Anlaşması’na taraf olmaması nedeniyle yabancı şirketlerin yerel şirketler ile eşit rekabet fırsatı bulunmuyor. Aksi belirtilmediği takdirde kamu ihalelerinde yabancı şirketlerin ihaleye katılabilmek için yerel bir ortak ile anlaşması gerekiyor. İsteyen yabancı şirketler, Malezya Maliye Bakanlığı’na kayıtlı Malezyalı firmalarla ortaklık kurmak suretiyle ihalelere teklif verebilir. Malezya’da yerleşik yabancı firmalar ise kamu ihalelerine Maliye Bakanlığı’na kayıtlıysalar ve ortaklık payları yüzde 30’dan az ise katılabiliyorlar. 680 MİLYONLUK PAZARA GİRİŞ KAPISI İstanbul’un ikinci büyük havalimanı olan Sabiha Gökçen başta olmak üzere birçok alanda Türkiye’ye yatırım yapan Malezya, MATRADE İstanbul Ofisi ile iki ülke arasındaki ticari ilişkileri daha da geliştirmeye çalışıyor. İstanbul Ticaret’in sorularını cevaplayan MATRADE İstanbul Ofisi Direktörü Rosmizah Mat Jusoh, ikili ilişkileri geliştirmeye yönelik yaptıkları çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi: “MATRADE İstanbul, Mart 2020’den beri online platformlar aracılığıyla Türkiye ve Malezya’daki şirketleri aktif olarak desteklemeye devam ediyor. Video konferanslar aracılığıyla sürekli iş toplantıları düzenliyoruz ve bu yaklaşımın da yüz yüze görüşmeler (B2B) kadar etkili olduğunu görüyoruz.” Jusoh, Malezya’nın ticaret açısından önemini ise şöyle açıkladı: “Birincisi hammadde kaynaklarına daha yakın olmak, ikincisi ise Malezya’yı 680 milyondan fazla nüfusa sahip olan ASEAN için daha geniş ­bir pazara açılan kapı olarak kullanmak.” FIRSAT ALANLARI Türk iş insanları için Malezya’da hangi sektörlerde ticaret fırsatları bulunuyor? Türk firmaları için çok sayıda sektörde işbirliği olanağı ve ihracat potansiyeli var. Özellikle yüksek teknoloji, savunma sanayi, yapı malzemeleri, yaş sebze-meyve ve gıda, ev tekstili, hazır giyim ile helal sektörleri potansiyel açısından öne çıkan sektörler. Hizmet ticaretinde ise görsel ve işitsel hizmetler (sinema-film-dizi), yazılım hizmetleri, sağlık hizmetleri, denizcilik hizmetleri de ülkemiz firmaları için Malezya’da potansiyel arz eden alanlar. MARKET MAĞAZA POTANSİYELİ Malezya’da gıda ve içecek ürünlerinin yanı sıra kişisel bakım, züccaciye, oyuncak, ev araç ve gereçleri ve hazır giyim ürünlerinin bir arada satıldığı çok katlı mağazalar (departmental store) rağbet görmekle birlikte, bahse konu mağazalar uzun yıllardır Çin, Japonya, ABD ve ASEAN ülkelerinden alım yapıyor ve yeni tedarikçilere karşı oldukça ihtiyatlı davranıyorlar. Bu nedenle girişimcilerimizin Malezya’da bir Türk süpermarketi ya da çok katlı mağaza açmaya teşvik edilmeleri, pazarda yer bulmak için önemli fırsat olabilir. EN ÇOK NELER SATIYOR? Elektrik ve elektronik ürünler, petrol ürünleri ve LNG, kimyasallar, palm yağı ve türevleri, makina ve ekipmanlar. EN ÇOK NELER ALIYOR? Elektrik ve elektronik ürünler, ham petrol ve petrol ürünleri, kimyasallar, makina ve ekipmanlar, metal ve türevleri.

04 Ocak 2021 Pazartesi

İngiltere ile 20 milyar dolara ilk adım

Avrupa Birliği’nden 31 Ocak 2020 tarihi itibarıyla resmen ayrılan Birleşik Krallık (İngiltere) ile Türkiye arasında Serbest Ticaret Anlaşması imzalandı. Brexit sebebiyle iki ülke arasındaki ticaret rejiminin yeniden belirlenmesi ihtiyacı bu şekilde karşılık buldu. Geçtiğimiz hafta imzalanan anlaşmayla ülkeler arasında ikili bazda bir tercihli ticaret rejimi tesis edilebilecek. Birleşik Krallık, AB’den ayrılık anlaşmasının ardından ilk STA’yı Türkiye ile gerçekleştirirken, Türkiye böylelikle Gümrük Birliği’nin 25 yıl boyunca getirdiği kazanımları korumuş oldu. İmza töreninde konuşan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “STA, firmalarımızın rekabetçi olduğumuz sektörlerde İngiltere’ye kolay ve sorunsuz bir biçimde ihracat yapabilmelerini garanti altına alacak” dedi. SANAYİ VE TARIM STA ile sanayi ürünlerinde gümrük vergileri sıfırlanırken, tarım ve işlenmiş tarım ürünlerinde AB ile mevcut tavizler ölçeklendirilerek yeni ticari ilişkilere yansıtıldı. Eklenen bir hükümle anlaşmanın kapsamının hizmetler, yatırımlar, ileri tarım tavizleri gibi alanları da içerecek şekilde yakın zamanda genişletilmesi üzerinde de mutabık kalındı. Anlaşmaya konu taviz yapısıyla ihracatçıların, en önemli ihraç pazarlarından olan Birleşik Krallık’ta mevcut pazara giriş koşullarının korunması ve bu ülkenin diğer STA ortakları karşısında rekabet güçlerinin olumsuz etkilenmemesi sağlandı. 1 OCAK’TA GEÇERLİ STA’nın imzasını takiben yürürlüğe giriş için gerekli iç onay süreci ivedilikle başlatılacak. Söz konusu sürecin tamamlanmasına kadar geçecek sürede de tavizler, 1 Ocak 2021’den itibaren karşılıklı uygulanacak. Yani Türkiye için anlaşmada öngörülen tavizler Birleşik Krallık tarafında 1 Ocak’ta yürürlüğe girmiş sayılacak. TİCARETTE İKİNCİ PARTNER Birleşik Krallık’a geçen sene 11.2 milyar dolarlık ihracat yapılırken, bu ülkeden 5.6 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirildi. Birleşik Krallık, Türkiye’nin ihracatında Almanya’nın ardından ikinci sırada. Üstelik, en fazla ticaret fazlası verilen ülkelerden biri. GÜMRÜK BARİYERİ ÖNLENDİ Mobilya sektöründe 2020’de ihracat pandemi sebebiyle sınırlı oranda arttı. Sektörün İngiltere’ye ihracatı yaklaşık 150 milyon dolar oldu. STA’nın ardından sektörün hedefi bu ülkeye ihracatı 500 milyon dolar seviyesine çıkarmak. STA sebebiyle endişelerini büyük oranda gideren sektörlerden biri de otomotiv oldu. Sektör, İngiltere’ye gümrük vergisiz ihracat avantajını koruyacak. Anlaşma olmasaydı, İngiltere’ye yönelik tedarik sanayi ihracatında yüzde 5, binek ve ticari araçlarda yüzde 18’lere varan gümrük vergisi uygulaması devreye girecekti. Birleşik Krallık ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin yüzde 16’sını otomotiv sektörü ürünleri oluşturuyor. İngiltere, sektörün üçüncü büyük ihraç pazarı. 2018’de İngiltere’ye 3 milyar dolar ihracat gerçekleştiren sektör, 2020’yi 2.2 milyar dolar ile tamamladı. İNGİLTERE’NİN GÜMRÜK BİRLİĞİ’NDEN ÇIKMASIYLA OLUŞAN DEZAVANTAJLAR * Taraflar arasındaki tavizli ticarette serbest dolaşım esası değil, menşe belirleyici olacak (ATR artık kullanılmayacak). * ATR olmayacağı için TAREKS’te risk kriterlerine takılma ihtimali artacak. Fakat Birleşik Krallık özelinde bir çalışma yapıldığı bildirildi. Bu olumlu sonuçlanırsa, ATR’li gibi değerlendirileceği kaydedildi. * Birleşik Krallık’a ihracatta 2022’den itibaren CE işareti kabul edilmeyecek, UKCA işareti aranacak. * Kimyasallar için AB’deki REACH kaydı Birleşik Krallık’ta artık kabul görmeyecek, UK REACH kaydının yapılması gerekecek. Türkiye ile Birleşik Krallık arasında Serbest Ticaret Anlaşması imzalandı Türkiye ile Birleşik Krallık arasında Serbest Ticaret Anlaşması imzalanması dolayısıyla düzenlenen tören, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan (sağda) ile Birleşik Krallık Uluslararası Ticaret Bakanı Liz Truss’ın video konferans yöntemiyle katılımıyla gerçekleştirildi. Birleşik Krallık adına Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott (solda) imza törenine katıldı. ANLAŞMA, AB’Yİ DÜŞÜNMEYE ZORLAYACAK İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İngiltere ile imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması’na (STA) ilişkin, “Türkiye’nin dış ticaretinde yeni bir dönemin başlangıcıdır. İş dünyası olarak bu anlaşmayı dünyanın en büyük 6’ncı ekonomisi olan İngiltere ile ticaretimizde bir kilometre taşı olarak görüyoruz” ifadesini kullandı. Avdagiç, anlaşmanın iki ülkenin ticaret hacmini daha ileri bir noktaya taşımak için yeni bir köprü vazifesi göreceğini belirtti. Birleşik Krallık ile imzalanan anlaşmanın, Türkiye ile AB arasında güncellenmesi zaruri hale gelen Gümrük Birliği’ne de iyi bir örnek oluşturacağına dikkati çeken Avdagiç, “İngiltere ile anlaşma ve sonrasındaki olası gelişmeler, Gümrük Birliği Anlaşması’nı güncellemede ayak direyen AB’yi düşünmeye zorlayacaktır” dedi. Başkan Avdagiç, Türkiye’nin salgına rağmen 2020’nin ilk 11 ayında İngiltere’ye 10 milyar doları bulan ihracat yaptığını belirterek, şunları söyledi: “Anlaşma sonrasında çok daha büyük ihracat rakamını yakalayacağımızın göstergesidir. Birleşik Krallık, Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ikinci ülke. STA sonrasında birinci olması mümkün hale gelecek. Ayrıca bu ticaret anlaşması, iki ülke arasında ticarette mesafeyi çok daha kaldırıp, Ankara ve Londra arasında kopmaz yeni bir bağ tesis edecek.” STA İLE NELER SAĞLANDI? * Mevcut gümrüksüz ticaret devam ettirilecek. * Sanayi ürünlerinde sıfır, tarımda indirimli gümrük vergisi, tarife kontenjanı devam edecek. * BK menşeli eşyaya, İGV uygulanmayacak. * Son ihraç ülkesi Birleşik Krallık veya Türkiye olan bir çapraz kümülasyon mümkün olacak. STA’DAKİ BAŞLIKLAR * Mal ticaretinde pazara giriş ve menşe kuralları * Gümrükler ve ticaretin kolaylaştırılması * Ticarette teknik engeller * Ticaret politikası önlemleri * Sağlık ve bitki sağlığı önlemleri * Rekabet * Kamu alımları * Fikri ve mülkiyet hakları * İdari ve kurumsal hükümler ile anlaşmazlıkların halli * Gümrük alanında işbirliği

04 Ocak 2021 Pazartesi

ABD’den AB’ye gümrük misillemesi

AB’nin, havacılık şirketi Boeing’e sağlanan desteklemelerden ötürü ABD ürünlerine 4 milyar dolarlık gümrük vergisi uygulama kararına misilleme geldi. ABD Ticaret Temsilciliği (USTR), AB’den ithal edilen uçak parçaları, Fransa ve Almanya menşeli bazı ürünlere yönelik gümrük vergilerinde düzenlemeye gittiğini açıkladı. Açıklamada, tarifelerin ne zaman yürürlüğe gireceğine ilişkin bilgi verilmezken, detayların yakın zamanda paylaşılacağı aktarıldı. AB’nin Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) izniyle ABD’ye karşı ‘adaletsiz’ tarifeler uyguladığına işaret edilen açıklamada, “AB’nin bu adaletsizliği telafi etmek için bazı önlemler alması gerekiyor” ifadesi kullanıldı. BOEING-AIRBUS ANLAŞMAZLIĞI Dünyanın en büyük uçak üretici firmaları olan ABD merkezli Boeing ile Fransa, Almanya, İngiltere, İspanya ve Hollanda ortaklığındaki Avrupa şirketi Airbus, karşılıklı olarak birbirlerini yasa dışı kamu desteklemeleri almakla itham ediyor. Bu firmalar, DTÖ yapısı içinde sektörde haksız rekabet edildiği gerekçesiyle birbirine karşı hukuki süreçler yürütürken, 16 yılı aşkın süredir konu üzerinde uzlaşı sağlanamıyor. ABD, Avrupa ülkelerinin Airbus firmasına sağladığı teşviklerin yasa dışı olduğunu iddia ediyor. AB ise ABD’nin Boeing’e sağladığı vergi imtiyazlarıyla şirketle yapılan askeri sözleşmelerin hukuki olmadığını öne sürüyor.

04 Ocak 2021 Pazartesi

AB, Çin seddini aştı

Dünya yeni yıla AB ve Çin arasında mutabakata varılan ticari anlaşma haberiyle girdi. 6 yıldır süren görüşmelerin son dakikada uzlaşmayla bitmesi, “AB, Çin Seddi’ni aştı” şeklinde yorumlandı. Öte yandan, bu anlaşmayla AB, Uzak Doğu’yu ticari ortak haline getirdi. Varılan uzlaşma sayesinde Avrupalı şirketlerin, Çin pazarında kolay rekabet etmesinin yanı sıra AB ve Çin arasında eşit ve adil ticaretin hayata geçmesi ve iş fırsatlarının artması bekleniyor. AB Konseyi, AB ülke liderleri ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, ‘AB-Çin Liderler Toplantısı’nda video konferans yöntemiyle buluştu. AB Komisyon Başkanı Von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel, müzakere sonucunda prensip anlaşmaya varıldığını sosyal medya hesabından paylaştı. Çin medyası da anlaşmanın olumlu sonuçlandığını duyurdu. ZITLIKLAR BİRLEŞTİRDİ Avrupa ve Uzak Doğu’nun ekonomi devi Çin arasında yıllardır birçok konuda zıtlık yaşanıyordu. AB ve Çin arasında 2014 yılında başlayan müzakereler sonucunda yılsonunda anlaşmaya varıldı. Anlaşma sonucu yayınlanan bildiride, tarafların sürdürülebilir kalkınma ilke ve değerlere dayalı bir yatırım ilişkisini hedefledikleri belirtildi. Anlaşmada Çin, AB yatırımcıları için büyük bir oranda piyasa erişimi sağlanmasını, piyasa bozucu uygulamaları yasaklamasını ve kamu desteklerini daha şeffaf hale getirmeyi hedefliyor. PAZARDA EŞİTLİK Anlaşmanın ardından AB şirketleri, bu yıl ticaret hacmini artmayı ve Çin pazarında kalıcı hale gelmeyi istiyor. Çin pazarı, otomotiv, finansal hizmetler, sağlık ve telekomünikasyon gibi çeşitli sektörlerde Avrupalı yatırımcılara açılıyor. Anlaşmayla, Çin’in de AB’de son yıllarda yavaşlayan yatırımları üzerindeki sınırlama riskinin azalması amaçlanıyor. İki blok ekonomi arasında oluşan yasakların en önemlisi olan teknoloji transfer yasağı kaldırılıyor. PARLAMENTO ONAYI Ekonomik büyümeyi hedefleyen AB, Çin pazarını büyük bir potansiyel olarak görüyor. Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için son aşama yasal metnin hazırlanması, tercüme edilmesi, üye ülkeler ve Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanması gerekiyor. Çin, onayladığı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmelerini etkin biçimde uygulamayı taahhüt etti. AB, Çin tarafından zorunlu çalıştırma kurallı başta olmak üzere temel ILO sözleşmelerinin onay taahhüdünü istedi. Çin’deki insan ve işçi hakları ihlalleri uluslararası arenada tepki topluyor. Özellikle Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik baskı ve hak ihlalleri yüzünden sonuçlanma süreci uzayabilir. YENİ PAZARLAR Avrupalı şirketler için Çin’de elektrikli otomobil, sağlık, gayrimenkul, denizcilik ve yer hizmetleri gibi sektörlerde pazar oluşuyor. Çinli firmalarla ortaklık kurma zorunluluğu kalkıyor. ANLAŞMANIN KAPSAMI* Çin, kamu desteklemelerinde daha net şeffaf olacak.* Çin, kamu şirketleri hizmet alımlarında AB firmalarına ayrımcılığı kaldıracak.* Zorunlu teknoloji transferi uygulaması yasaklanacak.* AB piyasaları da Çinli yatırımcılara açık olacak.

04 Ocak 2021 Pazartesi