istanbul-ticaret-gazetesi
istanbul-ticaret-gazetesi

Sıcak nisanın etkisi: Küresel sıcaklıktaki eşik ikinci kez aşılabilir

Geçen ay küresel ortalama sıcaklık, 1991-2020 ortalamasının 0,60 derece üzerine çıkarak 14,96 derece ile kayıtlara geçen en sıcak ikinci nisan ayı oldu. Artış eğiliminin sürmesi halinde bu yıl sonunda 1,5 derece küresel ısınma eşeğinin aşıldığı ikinci yıl olabilir.

Giriş: 09.05.2025 - 11:47
Güncelleme: 09.05.2025 - 11:47
Sıcak nisanın etkisi: Küresel sıcaklıktaki eşik ikinci kez aşılabilir

Avrupa Birliğine bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi verilerine göre, geçen ay küresel ortalama sıcaklık, 1991-2020 ortalamasının 0,60 derece üzerine çıkarak 14,96 derece ile kayıtlara geçen en sıcak ikinci nisan ayı oldu. Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, küresel ortalama yüzey sıcaklıklarındaki artış eğiliminin sürmesi halinde 2025'in 1,5 derece küresel ısınma eşiğinin aşıldığı ikinci yıl olabileceğini kaydetti. 


DÖNEMLER VE SICAKLIK ARTIŞI ORTALAMALARI

Sıcaklık rekorunu elinde bulunduran Nisan 2024'ten 0,07 daha serin, en sıcak üçüncü nisanın yaşandığı 2016'dan ise 0,07 derece daha sıcak olan geçen nisan ayı, 1850-1900 sanayi öncesi ortalamanın 1,51 derece üzerinde seyretti. Böylece son 22 ayın 21'inde küresel ortalama sıcaklık, sanayi öncesi seviyenin 1,5 derece üzerinde ölçülmüş oldu. Mayıs 2024-Nisan 2025 dönemi ise 1991-2020 ortalamasının 0,70, sanayi öncesi ortalamanın ise 1,58 derece üzerinde ölçüldü.


Avrupa genelinde geçen ay karasal alanlardaki ortalama sıcaklık 9,38 derece ölçülürken, bu 1991-2020 nisan ayı ortalamasının 1,01 derece üzerinde gerçekleşti ve Avrupa'da en sıcak 6. nisan ayı yaşandı. Türkiye, Bulgaristan ve Romanya'nın doğu kesimlerinde sıcaklıklar ortalamanın altında kaldı.


KÜRESEL YÜKSELİŞİN GÖSTERGESİ

Küresel sıcaklık artışındaki eğilime ilişkin soruları yanıtlayan Prof. Dr. Murat Türkeş, geçen ayın kayıtlara geçen en sıcak ikinci nisan ayı olmasının küresel ortalama hava sıcaklıklarındaki yükselişin bir göstergesi olduğunu söyledi.


Türkeş, bu yılın ilk 4 ayının, 2023'ün aynı dönemine kıyasla daha sıcak, geçen yıla göre ise daha soğuk seyrettiğini, küresel ortalama yüzey sıcaklıklarındaki artış eğiliminin 2025'te de devam ettiğini belirtti. Geçen ayın, 1,5 derece küresel ısınma eşinin üzerinde olduğunu kaydeden Türkeş, "Nisan ayı, önümüzdeki aylardaki sıcaklık artış oranlarına da bağlı olmakla birlikte küresel ısınma eğiliminin sürdüğünü ve hala 2025 yılı için 1,5 derece küresel ısınma eşiğini yıllık olarak aşma olasılığının bulunduğunu bize gösteriyor" dedi.


SICAK AYDA DON FELAKETİ

Nisan ayını doğanın uyandığı, bitkilerin yapraklandığı, çiçeklerin, ağaçların, böceklerin canlandığı bir dönem şeklinde nitelendiren Türkeş, geçen ayın, Türkiye'nin büyük bölümünde normallerinden daha soğuk geçtiğini ve ülkede çok ciddi bir zirai don olayı yaşandığını hatırlattı. En sıcak ikinci nisan ayında Kuzey Amerika ve Türkiye'de soğuk hava koşullarının etkili olmasına rağmen, iç batı ve güneybatı Asya'da normallerinden 4-5 derece daha sıcak koşullar yaşandığına dikkati çeken Türkeş, bu durumun küresel ısınmanın bugün olduğu gibi gelecekte de alansal ve zamansal olarak farklılık gösterebileceğinin bir kanıtı olduğunu vurguladı.


ÇOK DAHA LIZLI ARTIYOR

İklim kriziyle mücadelede Paris Anlaşması'nın önemine dikkati çeken Türkeş, anlaşmanın temel hedeflerini şu sözlerle anlattı: "Bunlardan bir tanesi iklim değişikliği mücadelesi yoluyla küresel ısınmayı önlemek. Küresel ısınma etkilerini en aza indirebilmek için atmosfere salınan insan kaynaklı karbondioksit salımlarını 2030'a kadar en az yüzde 45, 2050'ye kadar da yüzde 90'ın üzerinde azaltma hedefi vardı. İkinci hedef insan kaynaklı sera gazı salımlarını azaltma yoluyla küresel ortalama yüzey sıcaklıklarındaki artışın 2030'a kadar sanayi öncesine göre 2 derecenin altında ama mümkünse 1,5 derecede durdurmaktı. Küresel ortalama yüzey sıcaklıklarındaki artış önceki yıllara göre çok hızlı. 1,5 derecenin aşılması küresel ısınmanın dünya ölçeğinde çok daha hızlı olmasını, küresel sıcaklıktaki artışın bölgesel yansımalarının 1,5 derecenin çok üzerinde olabileceğini gösteriyor.""


1,5 derece küresel ısınma eşiğinin aşılmasının, kuzey yarım kürede, kutup bölgesinde yüzyılın sonuna kadar 5-6 derecelik ısınma üretebilecek güçte olduğunun altını çizen Türkeş, Türkiye ve bölgesinde ise yüzyılın sonuna kadar 2 ila 4 derecelik artışla sonuçlanabileceğini bildirdi.


Olası bir sıcaklık artışı yaşanması halinde buharlaşmanın artması, hidrolojik döngünün hızlanması, bir yandan kuraklık ve sıcak hava dalgalarının sıklığı, süresi ve şiddetinde artış yaşanırken diğer yandan aşırı yağışlarla karşı karşıya kalınabileceği uyarısında bulunan Türkeş, sel, taşkın, heyelan, kentsel ve kıyısal su baskını, tarımsal kuraklık, içme suyu kıtlığı gibi tehditlerle mücadele edilmek zorunda olunabileceğine değindi.


Geçmiş yıllara bakıldığında 2023'te 1,5 derece eşiğine yaklaşıldığını, 2024'te ise bu eşiğin aşıldığını anımsatan Türkeş, "Büyük olasılıkla önümüzdeki aylar belirleyecek ama ilk 8 ay burada çok önemli. Eğer, 2025'in ilk 4 ayındaki bu eğilim yani 1,5 derece eşiğinin üstündeki sıcaklık artışı önümüzdeki 4 ay daha sürerse bana göre büyük olasılıkla 2025 yılı da yıllık olarak 1,5 derece küresel ısınma eşiğinin aşıldığı yıllardan biri olmaya aday." diye konuştu.