tatil-sepeti
Ar-Ge ve patentte daimi destek var

HABER: ŞEREF KILIÇLI TÜRKİYE’De küçük ve orta büyüklükteki işletmeler (KOBİ) sınıfına giren, sanayi ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren 3 milyon 221 bin girişim var. KOBİ’ler aynı zamanda istihdamın yüzde 72.4’ünü sağlıyor. Üyelerini pandemi döneminde de online toplantılarla bilgilendirmeyi sürdüren İstanbul Ticaret Odası’nın düzenlediği ‘Kamu Desteklerinden Nasıl Faydalanırız?’ konulu webinarda, KOBİ’lere TÜBİTAK ve KOSGEB tarafından sağlanan destekler anlatıldı. ÜYELERLE DİJİTAL BULUŞMA Açılış konuşmasında, pandemi sebebiyle tüm ülkelerde iş yapış şekillerinde çeşitli değişiklikler olduğuna dikkat çeken İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman, “İstanbul Ticaret Odası olarak bizler de üyelerimizi bilgilendirdiğimiz konferansları, seminerleri dijital ortama taşıdık. Ekranlar aracılığı ile üyelerimizle buluşmaya devam ediyoruz” dedi. Kamu desteklerine de değinen Salman, devletin ekonomiye verdiği desteğin sadece kriz ve durgunluk dönemlerinde sınırlı kalmadığını, bu yardımın ekonomiyi büyütmek ve geliştirmek için her an devreye alındığını söyledi. ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ TÜBİTAK’ın Ar-Ge destek programları hakkında bilgi veren İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdül Halim Zaim, şöyle konuştu: “TÜBİTAK’ın özellikle Üniversite-Sanayi İşbirliği Destek Programı’na dikkat çekmek istiyorum. Bu program üniversite/kamu araştırma merkezlerindeki bilgi birikimi ve teknolojinin ürüne ya da sürece dönüştürülerek sanayiye aktarılması yoluyla ticarileşmesine katkı sağlamayı amaçlıyor. Destek süresi 24 aya, bütçesi ise 1 milyon liraya kadar. KOBİ’ler için destek oranı yüzde 75 seviyesinde. Ayrıca başvuru dönemi için zaman kısıtlaması yok. Yine Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı var. Destek süresi 36 aya kadar ve bütçe sınırı yok. Destek oranı yüzde 60’a kadar. Başvuru dönemi için zaman kısıtlaması yok.” TÜBİTAK’TAN PATENT DESTEK PROGRAMI İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdül Halim Zaim, TÜBİTAK’ın ulusal ve uluslararası patent başvuru sayısının artırılması için Patent Destek Programı uyguladığını da hatırlattı. Gerçek kişilerin bir takvim yılı içerisinde en fazla 5 patent başvurusu için, tüzel kişilerin ise en fazla 20 patent başvurusu için söz konusu destekten faydalanabildiğini de vurguladı. KOSGEB’DEN AR-GE’YE 750 BİN TL KOSGEB’in destek programlarının dört ana başlıkta olduğunu belirten İTO KOSGEB Temsilciliği KOBİ Uzmanı Kerim Bilir, şu bilgileri verdi: “Ar-Ge Teknolojik Üretim ve Yerlileştirme Destekleri, İşletme Geliştirme, Büyüme ve Uluslararasılaşma Destekleri, Girişimcilik Destekleri, KOBİ Finansman Destekleri programları var. Ar-Ge ve İnovasyon Destek Programı’nda 750 bin liraya kadar destek veriliyor. Türkiye’de orta-yüksek ve yüksek teknoloji seviyeli sektörlerdeki katma değeri yüksek ürünlerin üretimini artırmaya yönelik Stratejik Ürün Destek Programı var. Program kapsamında yatırım projeleri geri ödemesiz 1 milyon 800 lira ve geri ödemeli 4 milyon 200 bin lira olmak üzere toplam 6 milyon liraya kadar destekleniyor.” İHRACATÇI OLMAK İSTEYENE 300 BİN TL İhracata başlayan KOBİ sayısını artırmak ve KOBİ’lerin yurt dışı pazar paylarını artırmak gibi hedeflerle KOSGEB’in Yurt Dışı Pazar Destek Programı’nı uyguladığını da belirten Kerim Bilir, destek miktarlarını ve özelliklerini şöyle özetledi: “Projenin süresi en az 6 ay, en fazla 24 ay. KOBİ, bu destekten sadece bir kez faydalanabiliyor. Hibe+Geri Ödemeli şeklinde uygulanıyor. Destek miktarı 300 bin lira seviyesinde. Desteğin yüzde 70’i hibe, yüzde 30’u ise geri ödemeli. Başvuru için bir dönem sınırlaması yok, sürekli yapılabiliyor. Bu program kapsamında; personel gideri, tanıtım giderleri, yurt dışı fuar ve seyahat giderleri, test analiz ve belgelendirme giderleri, hizmet alımı giderleri destekleniyor.”

18 Ocak 2021 Pazartesi

e-ihracat 2021’de kar topu gibi büyüyecek

* İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, yeni normalin artık ‘online’ olduğunu belirterek, “Büyük bir fırsat olarak global sınır ötesi B2C e-ticaret, yani e-ihracat pazarının büyüklüğü 2019’da 790 milyar doları geçmişti. 2026’da ise 4.8 trilyon dolara ulaşması bekleniyor” dedi. * Girişimcilere bu pazarda yer almaları için çağrıda bulunan Avdagiç, “Türkiye olarak, reel sektörümüze canlılık kazandıran ‘geleneksel bavul ticareti’ ve ‘hızlı e-ihracat’ ile küresel ticarette iki ana damara sahip olacağız. Bu yüzden bize göre şimdi elektronik bir sefere çıkma zamanıdır” mesajı verdi. * Covid-19 aşılamasını başarıyla tamamlayan ülkelerin salgın ile mücadelede her anlamda öne geçeceğini vurgulayan Avdagiç, “Türkiye açısından da aşı meselesi, hem sağlık hem çok önemli bir ekonomi meselesidir. Aşılama sürecinin başarı ile ve hızlı bir şekilde devam etmesini bekliyoruz” dedi. HABER: MÜGE BİBER / ŞEREF KILIÇLI / BARIŞ CABACI İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, 2021 yılında pandeminin getirdiği ve ihracatımızı artıracak çok önemli bir fırsatın ‘sınır aşan B2C elektronik ticaret’ olduğunu söyledi. İTO’nun video konferans yöntemiyle yapılan ocak ayı Meclis Toplantısı’nda, iş dünyasının 2021 yılına bakışını ve dijitalleşme trendini değerlendiren Avdagiç, “2021 ile birlikte biz sadece yeni bir yıla girmedik. Muhtemelen gelecekte ‘yeni bir dönem’ olarak adlandırılacak yeni bir 10 yıla girdik” dedi. GİRİŞİMCİ OLAN HERKES Sınır aşan B2C e-ticaretin son yılların en popüler uluslararası online ticaret yöntemi olduğuna işaret eden Avdagiç, “Sınır aşan B2C e-ticaret, mikro ihracat olarak da adlandırılıyor. Ürününüzü hem ulusal hem de uluslararası sınırlarda online mağazalarda alıp, satmanız anlamına geliyor. Sınır aşan B2C e-ticareti, girişimci ruha sahip, satacak bir ürün ya da hizmeti olduğunu düşünen herkes yapabilecek. O yüzden tüm girişimcilerimize bir kez daha hatırlatmak istiyorum. İhtiyacınız olan tek şey, küresel bir e-ticaret platformuna, yani güçlü bir pazar yerine satıcı olarak kaydolmak… Sonra da bir hava kargo şirketi ile anlaşma yapmak… Pazarladığınız ürünlerinizin, hava kargo ile bir günde Avrupa’ya, iki günde ABD’ye ulaşmasını sağlamak” diye konuştu. 4.8 TRİLYON DOLARLIK PAZAR Şekib Avdagiç, 2021’de ‘sınır aşan B2C e-ticaret’ denilen şirketten tüketiciye yapılan e-ticaret satışlarında, çok hızlı bir yükseliş beklendiğini kaydetti. Başkan Avdagiç, şunları söyledi: “Salgın döneminde tartışmasız tek gerçek şudur ki, yeni normal artık ‘online’. Büyük bir fırsat olarak global sınır ötesi B2C e-ticaret, yani e-ihracat pazarının büyüklüğü 2019’da 790 milyar doları geçmişti. Bu rakam, pandemide henüz açıklanmamakla birlikte daha da arttı. 2026 yılında sınır aşan B2C e-ticaret pazarının 4 trilyon 820 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Yani burada müthiş bir pasta var. e-ticaretteki artış çok net gözüküyor ki aritmetik değil, trigonometrik. Yani katlanmanın da ötesinde kar topu gibi büyüyecek.” VAKTİNDE YERİNİZİ ALIN Sınır aşan e-ticaretin, ticaretin geleceğini yeniden şekillendirdiğini vurgulayan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Eğer vaktinde burada yerimizi almaz, işletmelerimizi e-ticarete uyumlu hale getirmezsek, önden gidenleri yakalamamız imkansız hale gelecek. Unutmayalım ki, müşterinin ayağına gitmek, artık ‘uçağa binip pazar pazar dolaşmak’ olarak anlaşılmıyor. Tam tersine, artık müşterinin ayağına gitmek, online ortamlarda uluslararası bir mağaza açmaya dönüştü” değerlendirmesinde bulundu. ELEKTRONİK SEFER ZAMANI “Türkiye olarak, reel sektörümüze canlılık kazandıran ‘geleneksel bavul ticareti’ ve ‘hızlı e-ihracat’ ile küresel ticarette iki ana damara sahip olacağız” diyen Şekib Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yüzden bize göre şimdi elektronik bir sefere çıkma zamanıdır. Ürünlerimizi online ağlarla dünya pazarlarına sürme zamanıdır. Tüm üyelerimizi ve girişimcilerimizi sınır aşan e-ticaretin aktif bir üyesi olmaya çağırıyorum. İTO olarak kendilerine her türlü desteği vereceğimizi bilmelerini istiyorum.” Şekib Avdagiç, İstanbul Ticaret Odası olarak 2021 yılı çalışma kurgusunu dijital kalkınma üzerine kurduklarına, e-ticaret çalışmalarına ağırlık verdiklerine dikkat çekti. Avdagiç, bu kapsamda tedarikçi günlerinin online’a taşınmasından ‘Dijital KOBİ’m’e kadar birçok proje gerçekleştirdiklerini söyledi. AŞI, HEM SAĞLIK HEM DE EKONOMİ MESELESİDİR “Covid-19 aşılamasını başarıyla tamamlayan ülkeler, salgın ile mücadelede her anlamda öne geçecektir” diyen Avdagiç, aşılama çalışmaları için de şunları dile getirdi: “Tedarik güvenliği açısından avantaj elde edecekler. Aynı şekilde turizm hareketleri bakımından önde olacaklar. Bu sebeple Türkiye açısından da aşı meselesi, hem sağlık hem de çok önemli bir ekonomi meselesidir. Sağlık Bakanlığımızın bu hassasiyetle konuya yaklaşacağına inanıyoruz. Aşılama sürecinin başarı ile ve hızlı bir şekilde devam etmesini bekliyoruz.” Avdagiç, uzmanlara göre 2021’in ikinci çeyreğinden itibaren Avrupa ve Batı pazarlarında aşılama oranının yüzde 60 düzeyine geleceğini, Batı Avrupa’nın hızlı büyümesi ve kısa sürede yüksek düzeyde bağışıklık geliştirmesinin Türkiye için çok önemli olduğunu söyledi. Avdagiç, şöyle konuştu: “Çünkü Batı Avrupa ülkeleri bizim geleneksel ihracat pazarımız olarak varlığını sürdürüyor. Bu gelişmeler karşısında, 2021 yılı için belirlenen 184 milyar dolarlık ihracat hedefinin aşılması, 190 milyar dolara yükselmesi şaşırtıcı olmayacaktır.” TEŞVİKLER, REEL SEKTÖR İÇİN MOTİVASYON KAYNAĞI İTO Başkanı Şekib Avdagiç, iş dünyası olarak özellikle pandemi sebebiyle kapalı tutulan işletmelerin ertelenen vergi yükümlülüklerinin kapalı kaldıkları sürece askıya alınmasını talep ettiklerini belirterek, “Kapalı tutulan tüm işletmelere kira desteği verilmesini özellikle bekliyoruz. Bu tür teşvikler, reel sektörümüzün üretimde, pazarlamada, ihracatta en büyük motivasyon kaynağıdır. Bu yüzden de sürekliliği önemli” dedi. Avdagiç, 2021’de alınacak tedbirler içinde hizmetler sektörünün de mutlaka ayrı bir yere konulması gerektiğine işaret etti. İSTANBUL TİCARET ARŞİVİ İNTERNETE AÇILACAK 14 Ocak’ta İTO’nun 139’uncu yıldönümünü kutladıklarını belirten Avdagiç, bu vesile ile 1885 yılında yayınlanmaya başlanan Oda gazetesi İstanbul Ticaret’in eski sayılarını da dijital arşiv olarak hizmete sunacaklarını söyledi. 1885 yılından 1928’e kadar Osmanlıca, sonrasında Latin alfabesiyle yayınlanan on binlerce sayfalık gazetenin tarama işlemlerinin tamamlandığını anlatan Avdagiç, “Dijitalleştirme süreci bitmek üzere. Yazılımları ve yazılım arayüzleri oluşturuldu, testleri yapılıyor. Ülkemizin İmparatorluk ve Cumhuriyet dönemlerindeki ekonomik ve ticari hayatıyla ilgili bilgi almak isteyen meraklılar ve araştırmacılar, gazetemizin tüm arşivine, istanbulticaret.org.tr adresinden ulaşabilecekler. Ayrıca dört dilde arama yapabilecekler. İnşallah sitemizin tamamı Şubat ayı içinde kullanılabilecek” diye konuştu. MECLİS’TEN YANSIMALAR Dalgasız deniz aramıyoruz! İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Öztürk Oran, video konferans yöntemiyle yapılan Meclis Toplantısı’ndaki konuşmasında, “Aşılanma ve ekonomilerde toparlanma beklentisi ile 2021’e iyimser bir giriş yaptık. Ancak küresel ekonomi ve siyasi gündem dalgalanmaya devam ediyor” diyerek, temkini ve tedbiri elden bırakmamak gerektiğine dikkat çekti. Her şeye rağmen 2021’in daha iyi olacağı yönünde beklentiye sahip olduklarını vurgulayan Oran, şöyle devam etti: “Salgın yılını pozitif büyüme ile kapatan ender ülkelerden biri olmanın motivasyonuyla bu yıla yeni hedefler ve büyük umutlarla girdik… 2020’de pandemiye rağmen ihracatta hedefi aştık ve yılı 169.5 milyar dolar ile tamamladık. 2021 için 184 milyar dolarlık ihracat tutarına ulaşmayı amaçlıyoruz. Bu minvalde İngiltere ile imzaladığımız Serbest Ticaret Anlaşması’nın da yeni bir dönemin habercisi olduğuna inanıyoruz. İlerleyen süreçte, bu anlaşmaya hizmet ve yatırım sektörleri de dahil edilebilirse Gümrük Birliği için önemli bir emsal teşkil edecek ve bir baskı unsuru oluşturacaktır.” “Dalgasız deniz aramıyoruz” diyen Oran, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türk iş dünyası zor zamanların kaptanıdır. 2020’de de bunu ispat ettik. 2021’de de yılmadan yolumuza devam edeceğiz. Şüphesiz ki, biz bu mücadeleye sadece rakamlar ve ekonomi veçhesinden bakmıyoruz. Aynı zamanda bölgemizde haklı olanı savunmayı, barış ve huzuru tesis etmeyi, Akdeniz ve Karadeniz’deki milli menfaatlerimizi muhafaza etmeyi de var gücümüzle sürdüreceğiz.” İMAR BARIŞINDA BELEDİYELER HAKSIZ UYGULAMA YAPIYOR İshak Koçoğlu-Konut İnşaatı Meslek Komitesi: İmar barışı kapsamında belediyeler, idari para cezası ve yıkım kararlarının iptali işlemlerini yapmıyorlar. Oysa ki İmar Kanunu’nun Geçici 16’ncı maddesinde “Yapı kayıt belgesi verilen yapılarla ilgili bu kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ve tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir” hükmü çok açık. Buna rağmen vatandaşlar mağdur ediliyor. Halbuki kanunda vatandaş için getirilen zorunluluk, sadece yapı kayıt belgesinin ilgili belediye dosyasına ibraz edilmesi şeklinde. Belediyeler kanun gereği üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyip süreci uzatarak usule aykırı davranıyor. Belediyeler, 775 sayılı Gecekondu Kanunu kapsamında bazı hükümler öne sürerek, idari para cezası veya yıkım kararı uygulamak istiyor. Ayrıca, imar barışı kapsamında yer alan arazilerin satın alımlarında ilgili tapu ile belediye arasında sorunlar çıkıyor. İTO’nun konuyu inceleyerek ilgili kurumlarla görüşmesini, haksız uygulamaların önüne geçilmesini talep ediyorum. YAPILANDIRILACAK BORÇLARIN KAPSAMI GENİŞLETİLMELİ Zeki Paşalı-Perakende Ticaret Meslek Komitesi: 31 Ağustos 2020 tarihi öncesindeki bazı kamu alacaklarının yapılandırılması için süre uzatıldı ve 28 Şubat’a kadar ertelendi. Bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile de 31 Aralık 2020 tarihine kadar oluşan borçlarımızın bu yapılandırma kapsamına alınmasını ve yeniden değerlendirilmesini talep ediyoruz. Kapanan iş yerleri ile birlikte zora giren sektörler, elemanlarını ücretsiz izine çıkarttılar ama 17 Nisan tarihinden sonra işe alınanlar bu kapsamın dışında tutuldu. İşsiz kalan insanlar beş kuruş para almadan dışarda kaldılar. Bu konuda da bir düzenleme yapılarak, 31 Ağustos 2020’den önce işe girenlerin de bu kapsama alınmasını istiyoruz. KİL İHRACATINA İZİN VERİLMESİN Ertuğrul Yılmaz-İnşaat Malzemeleri Meslek Komitesi: İnşaat malzemeleri ıslak hacim sektöründe faaliyet gösteriyoruz. En önemli alan seramik yüzde 60 zamlandı. Seramiğin ana maddesi kil madeni. Bu maden ülkemizden karşılanıyordu. Ancak ihracat izni çıkınca kil iç piyasaya yetmemeye başladı. Fiyat artışlarındaki ikinci etken döviz kuru. Stratejik hammaddeleri ithal ediyoruz; enerji giderleri de arttı. Üçüncü etken, pandemi sebebiyle üreticilerin zor duruma düşmesi. Üretimde hakim olan ülkeler ihracatı da azalttı. Bu da iç piyasada malzeme sıkıntısı oluşturdu. Dördüncü etken, ihracattaki fiyatların yüksek oluşu. Fabrikalar ihraç fiyatlarını yurtiçi piyasaya da uygulamaya çalışıyor. Çin’in gerilemesiyle aldığımız yeni pazarların kaybedilmemesi için kil hammaddesinin ihraç edilmemesi gerekir. Stratejik ürünler mutlaka ülkemizde üretilmeli. TRAFİK CEZALARI SORUNU ÇÖZÜLDÜ İlhan Yılmaz-Trafik Müşavirliği Meslek Komitesi: Oto kiralama sektörü 1955 yılından itibaren faaliyet gösteriyor. 2021 yılına bir müjde ile başladık. İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu meclisimizi ziyaret ettiğinde, trafik cezalarıyla ilgili talebimizi ilettik. İlk defa devletin bir sektörün talebini, noktasına, virgülüne dokunmadan çıkardığını gördük ve çok memnun olduk. İTO yönetimimize destekleri için teşekkür ediyoruz. Artık trafik cezaları oto kiralama şirketlerine değil, aracı kim kiraladıysa ona yazılacak. KABİS yani Kiralik Araç Bildirim Sistemi buna imkan sağlıyordu. Bu sistemde aracı kimin kiraladığı görülüyordu. Yeni düzenleme, sektördeki ciddi bir yükü azaltacak. Diğer avantaj ise KABİS ile Maliye Bakanlığı arasında entegrasyon sağlanırsa sektördeki kayıt dışı da önlenebilir, merdiven altı ile ciddi bir mücadele sağlanır. Trafik konusunda bir şey daha var. Trafik kazalarında karşı tarafa verilen maddi zararlardan halen oto kiralama işletmesi sorumlu. Trafik cezası müşteriye gidecek fakat trafikte karşı tarafa zarar verirse tazminat cezası kiralayan şirkete gelecek. Bu konuda da düzenleme yapılmalı. Trafikte verilen zararlar da suçu işleyene verilmeli. İŞKUR VE SGK İNTERAKTİF OLSUN Hacı Demir-Mali Müşavirlik Meslek Komitesi: Sektörümüz günlük işlerinin yanı sıra pandemi döneminde kısa çalışma ödeneği muhtasar birleştirmesi gibi ek işlerle de uğraştı ve var olan iş yükümüz daha da arttı. Kamu borçlarının yapılandırılması da ocak ayının sonuna kadar uzatıldı. Yapılandırmanın sağlıklı yapılabilmesi ve mağduriyet yaşanmaması için bu başvuruların son güne bırakılmamasını öneriyoruz. Diğer bir konu da birçok idarenin bu dönemde faaliyetleriyle ilgili dijital düzenlemeler yapması... Maliye Bakanlığı da interaktif vergi sistemi ile büyük kolaylık sağladı. Bu uygulamanın SGK ve İŞKUR tarafından da yapılmasını istiyoruz. İTO üyelerinin SGK ve Bağkur işlemleri ticaret sicilinden görülebiliyordu. Ticaret Bakanlığı’nın Kişisel Verileri Koruma Kanunu ile birlikte bu engellendi. Bu konuda Ticaret Bakanlığı ve SGK’nın tekrar bir işbirliğine gitmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz. Ayrıca, kooperatiflerin genel kurullarının ertelemesi talebimizin yerine getirilmesini sağladığı için İTO’ya teşekkür ediyoruz. TAŞINMA İÇİN SÜRE İSTİYORUZ Kadir Gümüş-Peyzaj ve Çiçekçilik Meslek Komitesi: İstanbul Zirai Karantina Müdürlüğü’nün bulunduğu hizmet binasından çok kısa bir sürede Atatürk Havalimanı’na taşınması istenmiş. Bu konuda sürenin uzatılmasını, en az 1 ay süre verilmesini istiyoruz. Sizi neden ilgilendiriyor diyeceksiniz ama bitki, bitkisel ürün ve ihraç edilecek bitki ve bitkisel ürünlerin resmi kontrolü burada yapılıyor. Bu yüzden sektörümüz için önemli… EĞİTİME HEP DESTEK VERİLMELİ Mustafa Balkuv-Örme Kumaş, Çorap ve Trikotaj Meslek Komitesi: Türkiye’nin en büyük meselesi eğitim. Benim 26 yıldır hamilik yaptığım bir meslek okulu var. Türkiye’deki 18 okul, İstanbul’daki 7 okul arasında. Eğitime destek manevi mutluluk. Komitede, trikoya ayrılan bütçeyi eğitime kullandım. Eğitime yönelik taleplere hep destek verilmeli. SGK ile ilgili bir konu var. Firmasında 1.500 kişiyi çalıştıran bir meslektaşımız aktardı. 2017 yılında işten ayrılan bir personelin şikayeti nedeniyle bir ceza sıkıntısı yaşamış. 2020 yılında yeni bir genelge çıkıyor, geçmişte doğru yapılan bir iş yanlış kabul ediliyor. Firmaya 850 bin lira ceza kesiliyor. Denetimle ilgili böyle sıkıntı var. Ayrıca SGK teşvikleri de böyle durumlarda ortadan kalkıyor. 2020 yılındaki ilgili tebliğ kaldırılmalı. Pandeminin zor koşullarına rağmen hazır giyim ve konfeksiyon sektörümüz ihracatta yine önemli bir başarı yakaladı, 17 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdi. Sektörümüz aynı zamanda istihdam deposu. Sektöre destek verilmeli. ÇÖZÜM ODAKLI KARARLAR PAYLAŞILMALI Numan Hocaoğlu- Gözlükçülük ve Saatçilik Meslek Komitesi: Geçtiğimiz ay bütçe toplantısında korona tedavi sürecimde online bağlanıp görüş ve önerilerimi paylaştım. Birçok meclis üyesi arkadaş arayıp geçmiş olsun dileklerini iletti. Hepsine teşekkür ederim. Hepimizin hayatında böyle durumlar olabiliyor. Odamızın icra ve yaptırım gücünün yüksek olduğuna inananlardanım. Çözüm odaklı kararlar bizlerle ve kamuoyuyla paylaşılmalı. Birçok sektör mensubunun sorunu birbirine benziyor. Sorunları sözlü ve yazılı olarak yönetime iletiyoruz. Sorunların çözümünün takipçisi olacağız. Meclis üyesi dostlarımızın da desteklerini bekliyoruz. YENİ DÜNYA DÜZENİNE AYAK UYDURMAMIZ GEREK Adil Nalbant-Makina ve Ekipmanları Meslek Komitesi: Türk makina sektörü son yıllarda gösterdiği istikrarlı gelişimi ile ülke ekonomisinin temel taşı. Sektör, 17 milyar dolar ihracat ile yüzde 11 pay alıyor. İhracatın yüzde 55’i de AB ülkelerine gerçekleştiriliyor. 2019’da kilo başına ihracat 5.6 dolar, 2020’de 5.1 dolar, bu yıl da 5.7 olması öngörülüyor. 18.9 trilyon dolarlık dünya ticaretinde ise 1. sırada Çin geliyor. Bu da yeni bir dünya düzeni oluşuyor demek ve biz ülkece buna hazırlıklı olmalıyız. Özellikle Çin’in kuşak yol projesi çok önemli. İstanbul Ticaret Odası olarak bütün ihtisas komiteleri yeni yolda nasıl bir rol oynarız, buna çalışmamız lazım. YERLİ VE MİLLİ AŞIYI BEKLİYORUZ Hüseyin Akarçeşme-Doğal ve İşlenmiş Katı Yakıt Meslek Komitesi: Bütün dünyayı saran pandemi bir gün bitecek. Hepimizin özlediği günlere tekrar kavuşacağız. Aşıların da gereken faydayı vereceğini umut ediyorum. Yerli ve milli aşının da tez zamanda sonuçlanmasını diliyorum. GÜVEN ORTAMI GÜÇLENDİRİLMELİ Rasim Bilgehan-Örme Kumaş, Çorap ve Trikotaj Meslek Komitesi: Hükümetin aldığı daha önceki önlemler, piyasalar için kısmen de olsa bir destek sağladı. Yüksek katma değerli ürünleri üretmemiz lazım fakat bu yapısal dönüşüm gerçekleşemiyor. Yüksek faizin kurları düşürmede etkisi olduğunu gördük, ancak dolarizasyon da çözüm olmadı. Enflasyonu kalıcı düşürmek için üretimi artırmak gerekir. Yüksek faiz olunca üretim durur. İthalat ve ihracatın dengelenmesini sağlayacak döviz kuruna ihtiyaç var. Döviz kurunun ani çıkışı gibi ani inişi de zarar veriyor. Ekonomi bir beklentiler yumağıdır. İşin psikolojisi de yerine getirilmeli. Güven ortamı güçlendiğinde girişimci de yabancı sermaye de daha güçlü yatırım yapar. Güven ortamı güçlendirilirse büyüme daha çok olur. Oda olarak ilgili sektörleri bir heyet halinde Ankara’ya taşımalıyız. İSTANBUL’DA MÜLK EDİNME REHBERİ FAYDALI OLACAK Mustafa Hakan Özelmacıklı-Emlak Müşavirleri Meslek Komitesi: İstanbul Ticaret Odası, yabancı yatırımcıların ofis ve konut satın alma ile ilgili sorularına cevap vermek için ‘İstanbul’da Mülk Edinme Rehberi’ adıyla 6 dilde rehber ve bilgi broşürü yayınladı. Gayrimenkul Yurt Dışı Tanıtım Derneği ile ortak bir çalışma yaptı. Bu çalışmanın sektöre faydalı olacağına inanıyoruz. Yine bu çerçevede hazırlanacak farklı rehberler de sektör açısından faydalı olacaktır. Mesela yetki belgesi ve taşınmaz ticareti bilgi sistemi rehberi, ikinci el taşınmazlarda tüketicilerin bilmesi gerekenler konusunda bazı rehber taleplerimiz de önümüzdeki dönemde söz konusu olacak. İTO YÖNETİMİNE TEŞEKKÜR Giyasettin Eyyüpkoca- Hazır Giyim ve Konfeksiyon Meslek Komitesi: Annemin yoğun bakım sürecinde ve vefatından sonra arayan, yalnız bırakmayan Şekib Avdagiç Başkanımız, yönetim kurulu üyelerimiz ve meclis üyesi arkadaşlarımıza teşekkürlerimizi sunuyorum.

18 Ocak 2021 Pazartesi

Gelir kaybı ve kira destekleri için 2 milyondan fazla esnaf ve sanatkar başvuruda bulundu

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Türker ve Yönetim Kurulu üyelerini kabul etti. EMD'nin faaliyetlerine ilişkin bilgi alan Pekcan, ekonomi muhabirlerinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının tüm dünyada hem arz hem talep yönüyle bir şok yarattığını ve İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra görülen küresel anlamda en büyük ekonomik krize neden olduğunu ifade eden Pekcan, aşının yaygın kullanımıyla beraber 2021 yılında salgından kurtulmayı ümit ettiklerini söyledi. Pekcan, mutasyona uğramış Kovid-19'un Avrupa'da hızla yayılmasının da Türkiye'yi olumsuz etkilediğine dikkati çekerek, bu süreci Türkiye'nin iyi yönettiğini, vaka sayılarının kontrol altına alındığını bildirdi. En önemli konulardan birinin de Türkiye'nin sağlık sistemi ve bu sistemdeki "sosyal devlet anlayışı" olduğuna işaret eden Pekcan, bu yaklaşımın Türkiye'nin bütün dünyadan pozitif ayrışmasını sağladığını dile getirdi. Pekcan, sadece sağlık değil, ekonomik hayatın da salgın sürecinden etkilendiğini hatırlatarak, bu anlamda restoranlar, kafeler gibi yerler ile turizm ve ulaştırma gibi sektörlerin, esnaf ve sanatkarların en çok etkilenen kesimler olduğunu ifade etti. Bakan Pekcan, "İlk günden itibaren devletimiz, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın himayelerinde hayata geçirilen Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi'nin kapsamını sürekli geliştirerek, hem finansman hem istihdam desteğiyle iş dünyamızın yanında oldu." diye konuştu. "DEVLETİMİZ, TİCARET ERBABIMIZIN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEK" Salgının başından bu yana esnaf ve sanatkarlara yönelik TESKOMB ve Halkbank aracılığıyla da gerek kredi ödemelerinin ertelenmesi gerekse düşük faizli kredi destekleri sağlandığını vurgulayan Pekcan, bu süreçte sel ve deprem felaketleri yaşandığını, bunlara yönelik de TESKOMB üzerinden 50 bin liraya kadar hibe desteği sağlandığını anımsattı. Pekcan, bunlarla birlikte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen ay açıkladığı esnaf ve sanatkarlar ile gerçek kişi tacirlere yönelik "gelir kaybı desteği" ve "kira desteği" ile Kovid-19'dan etkilenen işletmelerin yanında olduklarını belirterek şu değerlendirmede bulundu: "Söz konusu desteklere yönelik talepleri ve başvuruları 30 Aralık 2020 itibarıyla almaya başladık. Burada en çok etkilenen 133 iş kolunu tespit ettik, internet sitemizde yayımladık. Bunlarla ilgili faal olan ticari işletmelerde basit usulde vergiye tabi olanlardan, esnaf ve sanatkarlardan, vergi muafiyeti olan kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri icra eden esnaf ve sanatkarlarımızdan kimlerin yararlanabileceklerini ilan ettik. 11 Ocak Pazartesi akşamına kadar başvuru sürecini uzatmıştık, gerekirse yine uzatırız. Şu ana kadar 2 milyonun üzerinde başvuru var. Gelir kaybı desteğine 1 milyon 300 binin üzerinde, kira desteğine 754 bin civarında müracaat eden esnafımız var. Devletimiz her zaman olduğu gibi bu zor günlerde ticaret erbabımızın yanında olmuştur, bundan sonra da olmaya devam edecektir." "KİRACI İLE KİRALAYANLARIN BEYANLARININ ÖRTÜŞMESİ GEREKİYOR" Desteğe müracaatlarda Ticaret Bakanlığındaki veri sistemiyle Hazine ve Maliye Bakanlığındaki sistemin karşılıklı mutabakatını sağlamak için çalışma yapıldığını belirten Pekcan, "Bunlar tamamlanır tamamlanmaz da inşallah ocak ayı içinde bu ödemelerin mümkün olan en kısa zamanda gerçekleştirilmesi için elimizden geleni yapıyoruz." ifadelerini kullandı. Pekcan, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile yürüttükleri mutabakatları bu hafta sonuna kadar tamamlamayı hedeflediklerine dikkati çekerek, "Tabii kira desteği de olduğu için kiralayanın verileriyle kiracının beyanlarının örtüşmesi gerekiyor. Bunlar örtüşmediği zamanda da bu defa belki kira ödemesi veya kontrat sorgulaması yapmamız gerekecek." dedi. Ayrıca, bazı otobüs, servis ve taksi şoförlerinin de kira desteğine müracaat ettiği bilgisini veren Pekcan, "Bunlar kira hakları söz konusu olmayan iş kollarımız. Bunlar da kontrol ediliyor." dedi. Bakan Pekcan, söz konusu desteklerin bütçeye maliyetinin sorulması üzerine, bu destekler için 5 milyar liralık bir bütçe ayrıldığını dile getirdi. FAHİŞ FİYAT FIRSATÇILARINA 12 MİLYON LİRAYA VARAN CEZA Haksız fiyat artışı yapan işletmelere yönelik denetimlerin ve yaptırımların sorulması üzerine de Bakan Pekcan, öncelikle salgını fırsat bilerek fahiş fiyat uygulamak isteyenlere karşı Reklam Kurulunu devreye aldıklarını söyledi. Pekcan, salgınla birlikte İç Ticaret Genel Müdürlüğü bünyesinde Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunu oluşturduklarını belirterek şunları kaydetti: "Bu kurulda 13 üye var, 8'i kamu kuruluşları, diğerleri TOBB, TESK, üretici birlikleri, tüketici birlikleri ve perakende sektörü temsilcilerinden oluşuyor. Yapılan denetimler sonucunda karara varılması belki zaman alıyor, tüketici bir şey gördüğü zaman hemen onu satanı cezalandırmamızı bekliyor ama böyle yaparsanız da ticareti kilitlemiş olursunuz. Biz ne yapıyoruz? Tespitimizi yapıyoruz ve o firmadan savunmasını istiyoruz, 10 gün süre veriyoruz. Savunması alındıktan sonra ilk kurul toplantısında karar veriyoruz. Burada ortak bir karar alınıyor. Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunun son toplantısında 92 firmaya 2 milyon 240 bin lira ceza kesildi. Kurul tarafından bugüne kadar 10 toplantıda, 375 firmaya 11 milyon 855 bin lira ceza kesildi. Tabii bunların arasında Tüketici Genel Müdürlüğümüzün ve Reklam Kurulunun kestiği cezalar yok. Pandemi döneminde en çok ceza verilen ürün grupları arasında gıda ürünleri bulunuyor, elektronik eşya, tıraş makineleri, ekmek makineleri, kolonyalar, maskeler de var."

15 Ocak 2021 Cuma

Türkiye'de İngiliz Ticaret Odası Başkanı Gaunt: Türkiye, büyüme potansiyeli yüksek bir ülke

Türkiye'de İngiliz Ticaret Odası (BCCT) Başkanı Chris Gaunt, gelecek yıllarda Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki ticaret hacminde artışlar görüleceğinden emin olduğunu belirterek, "Türkiye'yi büyüme potansiyeli yüksek bir ülke olarak görüyoruz. Türkiye, teknolojide oldukça önemli bir oyuncu olma yolunda çok hızlı bir ilerleme kaydediyor." dedi. Gaunt, yaptığı değerlendirmede, Türkiye ve Birleşik Krallık’ın imzaladığı Serbest Ticaret Anlaşması (STA) ile ticari ilişkileri ve daha önce sahip olduğu anlaşmaları güvence altına aldığını söyledi. STA’nın bir süreklilik anlaşması olduğunu, bu nedenle, daha önce sahip olunan tüm anlaşmaları kapsadığını dile getiren Gaunt, “Yani daha büyük ölçüde, her zamanki gibi iş olacak. Artık ticari ilişkimizi ileriye dönük olarak geliştirebileceğimiz sürdürülebilir sağlam bir platforma sahibiz. Evet, bu çok kapsamlı bir anlaşma.” dedi. Son iki yıldır Türkiye ile serbest ticaret anlaşmasının olmasını sağlamak için çalıştıklarını anımsatan Gaunt, “Bunu yapmamızı engelleyen tek mesele İngiltere'nin AB ile olan Serbest Ticaret Anlaşmasıydı. Birçok Türk şirketi bu anlaşmanın olmayacağı konusunda endişeliydi.” ifadelerini kullandı. Gaunt, Türkiye'nin İngiltere ile ticaret fazlasının olduğunu dile getirerek, “Bu ticari ilişki Türkiye için İngiltere'ye olduğundan daha faydalı, her iki ülke için karşılıklı olarak faydalı olmadığı anlamına gelmiyor. Bu yüzden bu anlaşmayı yapmamız konusunda çok endişeliydik.” değerlendirmesinde bulundu. İngiltere’nin, Türkiye'nin ikinci en büyük ihracat pazarı olduğuna işaret eden Gaunt, “Bu nedenle Türkiye'nin gelecekteki ekonomisi için kritik önem taşır. Türkiye aynı zamanda İngiltere ihracatında 21’inci en büyük pazardır. İki ülke arasında pek çok tarihsel ilişki var.” şeklinde konuştu. Gaunt, Serbest Ticaret Anlaşmasının bir başlangıç olduğuna dikkati çekerek, “Bunun genişletilme kapsamı olan bir süreklilik anlaşması olduğunun açıklığa kavuşturulması gerektiğini düşünüyorum. Önümüzde iki yılık bir zaman dilimi var. Bu süreç iki ülkenin ikili ticari ilişkilerini geliştirmesi açısından önem arz ediyor. Birçok sektör bu anlaşmaya dahil edilebilir. Dolayısıyla müzakereler durmadı, müzakereler devam edecek.” dedi. “Ticari ilişkilerde ilerlememizi ve sahip olduklarımıza değer katmamızı sağlayan en önemli kısım olan mevcut ilişkiyi güvence altına aldık” diyen Gaunt, “Önümüzdeki 12 ila 24 ay boyunca ticari ve ekonomik ilişkileri artırabileceğimiz diğer alanlara bakmaya çalışacağız.” diye konuştu. "BİRLEŞİK KRALLIK'IN DİĞER ÜLKELERLE YAPTIĞI SERBEST TİCARET ANLAŞMALARININ ÜLKEDEKİ TÜRK FİRMALARINA DA FAYDALARI OLACAK" ​​​​​​​Gaunt, Serbest Ticaret Anlaşması ile önceliklerinin 19 milyar sterlinlik ikili ticari hacmini korumak olduğunu vurgulayarak, "Ticaret değerinde son beş, altı yıldır artan bir trend olduğunu görüyoruz. Hiç şüphe yok ki bu artış devam edecektir." dedi. Halen Kovid-19 salgını döneminde olunduğuna dikkati çeken Gaunt, “Bunun sonucu olarak işlerimizi geri alma, işe geri dönme ve ekonomilerimizi daha sağlıklı bir duruma getirme konusunda sorunlarla karşı karşıya kaldık. Bu durumdan tamamen kurtulmak zaman alacak. Bundan dolayı geleceği tahmin etmek biraz zor.” ifadelerini kullandı. Gaunt, gelecek yıllarda Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki ticaret hacminde artışlar görüleceğinden emin olduğunu belirterek, "Türkiye'yi büyüme için potansiyeli yüksek bir ülke olarak görüyoruz. Türkiye'de teknoloji sektörünün gelişimini görüyoruz. Türkiye, teknolojide oldukça önemli bir oyuncu olma yolunda çok hızlı bir şekilde ilerleme kaydediyor." değerlendirmesinde bulundu. Türk firmalarıyla çalışma ve bu alanlarda yeteneklerini geliştiren Türk firmalarına yatırım yapma fırsatı gördüklerinin altını çizen Gaunt, "Türkiye ile ticaret büyümeye devam edecek. Birleşik Krallık dünyadaki diğer ülkelerle serbest ticaret anlaşmalarını geliştiriyor, bunun İngiltere'ye yatırım yapan Türk firmalarına da faydaları olacak.” dedi. Gaunt, Türk ve İngiliz şirketlerinin savunma ve savaş uçakları alanında iş birlikleri yaptığını anımsatarak, “Bu iş birlikleri devam edecektir. Birleşik Krallık, dünya çapında büyük bir savunma ihracat pazarına sahip. Önde gelen savunma üreticilerinden biriyiz.” şeklinde konuştu. "CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN BAHSETTİĞİ REFORMLAR OLMALI" Chris Gaunt, Türkiye’nin, bölge için de bir merkez olduğuna dikkati çekerek, bölgede Türk firmalarının da aracılıyla ihracatlarını nasıl artıracaklarına ve Türkiye'nin bölgedeki gücünden nasıl yararlanabileceklerine baktıklarını ifade etti. Gaunt, Türkiye'nin Orta Doğu ile Orta Asya, Rusya ve Kuzey Afrika ile uzun süredir devam eden bir ticari ilişkisinin olduğunu belirterek, "İnşaat sektörü son derece güçlü. Bunu desteklemek istiyoruz. İngiltere ihracat finansmanımız var. Türkiye'yi İngiltere için öncelikli pazar olarak tanımlayan bir banka.” dedi. Serbest Ticaret Anlaşmasının her detayı ile çalışıldığını kaydeden Gaunt, "Anlaşmanın temeli her iki ülkenin istemesiyle atıldı. Her iki ülke açısından bir engel veya problem olmadığından, kolayca gerçekleşti. Evet, anlaşmamızın bu gelişmesini engelleyebilecek çok fazla sorun görmüyorum.” açıklamasını yaptı. Gaunt, Türkiye'nin kesinlikle yabancı yatırıma ihtiyacı olduğunu belirterek, "Bu yatırımları yapmaya hazır olacak İngiliz şirketlerinin herhangi bir sıkıntısı olacağını sanmıyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bahsettiği reformların olması gerekiyor. Evet, şu anda oldukça olumlu bir atmosfer var. Pozitifliğin devam edeceğini düşünüyorum. İki yıllık zaman aralığında ve mevcut anlaşmamızı nasıl güçlendirip daha fazla nasıl değer katabileceğimize bakacağız." değerlendirmesinde bulundu.

15 Ocak 2021 Cuma

İŞKUR'un mesleki eğitim kursları ve işbaşı eğitim programlarından geçen yıl 423 bin kişi yararlandı

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk,2020 yılında 423 bin kişininmesleki eğitim kurslarıve işbaşı eğitim programlarından yararlandığını bildirdi. Selçuk, yazılı açıklamasında, İŞKUR'un Aktif İşgücü Piyasası Programları aracılığıyla iş gücüne nitelik kazandırmaya devam ettiğini belirtti. Aktif İşgücü Piyasası Programlarıkapsamında, mesleki eğitim kursları ve işbaşı eğitim programlarının yer aldığını anımsatan Selçuk, şunları kaydetti: "2020'de düzenlediğimizmesleki eğitim kurslarından87 bin kişi, işbaşı eğitim programlarından 336 bin kişi faydalandı. Kurs ve programlara katılanların yüzde 52'si kadınlardan oluşuyor. Gençler de yoğun bir şekilde bu programlardan yararlanıyor. Toplam katılımcıların yüzde 47'sini 24 yaş ve altında yer alan gençler oluşturuyor. 183 bin kişi imalat, 8 bin kişi ise bilgi ve iletişim sektöründe düzenlenen aktif işgücü programlarımızdan yararlandı." Kovid-19 salgının tüm olumsuz etkilerine rağmen geçen yıl 423 bin kişinin İŞKUR'un düzenlemiş olduğu kurs ve programlardan yararlandığını aktaranSelçuk, bu yıl da artan bir ivmeyle vatandaşların Aktif İşgücü Piyasası Programlarından yararlandırılacağını bildirdi.

14 Ocak 2021 Perşembe