tatil-sepeti
Çekte bankaların ödeme yükümlülüğü arttı

Çek defterlerinde bankaların hamiline ödemekle yükümlü olduğu bedeller yeniden belirlendi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Çek Defterlerinin Baskı Şekline ve Bankaların Hamiline Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktarın Belirlenmesine İlişkin Tebliğ değişikliği, 29 Ocak günü yürürlüğe girdi. YÜZDE 20 ARTTI İbraz eden düzenleyici dışındaki hamiline, süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için muhatap banka, karşılığının hiç bulunmaması halinde, çek bedeli 2 bin 670 liranın üzerindeyse 2 bin 670 lira, altında ise çek bedelini, karşılığının kısmen bulunması halinde, çek bedeli 2 bin 670 lira veya altında ise çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmi karşılığı 2 bin 670 liraya tamamlayacak miktarı, üzerinde ise çek bedelini aşmamak koşuluyla kısmi karşılığa ilave olarak 2 bin 670 lirayı ödemekle yükümlü olacaklar. Bu tutarlar 2019 yılında 2 bin 225 liraydı. Buna göre bedeller yüzde 20 oranında artırıldı. Bu tebliğden önce yayımlanan tebliğlere göre bastırılan çeklerden ötürü muhatap bankanın, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının ve her çek yaprağı için veya kısmen karşılığının bulunmaması halinde bu miktarı, her çek yaprağı ödeme yapmakla yükümlü olduğu miktar da yüzde 24.9 artışla bin 680 liraya çıkarıldı.

01 Şubat 2021 Pazartesi

Özel okul arayan velilere hızlı çözüm: Rehber okul

HAZIRLAYAN: TUĞÇE ÖZKUŞ Veliler, anaokulundan liseye kadar özel okullarla ilgili tüm bilgilere Rehber Okul platformu sayesinde erişebilecek. Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin (BTM) Ön Kuluçka programında yer alan Rehber Okul, detaylı bir şekilde sunduğu eğitim kurumları ve kolay kullanımıyla dikkat çekiyor. Platform, velilere kriterleri belirterek teklif alma imkanı da sağlıyor. Rehber Okul’un kurucusu Emre Fikirlier, platformu ve sunduğu avantajları İstanbul Ticaret’e anlattı. ARAŞTIRMA KOLAYLAŞTI Rehber Okul nasıl ortaya çıktı? Rehber Okul, Eylül 2019’da, özel okul arayan tanıdıklarımızın internet üzerinden başvurdukları web sitelerine ilişkin dile getirdikleri eksiklikleri konuşurken ortaya çıktı. Yaklaşık iki ay boyunca web sitelerini inceleme ve özel okullarla yapılan görüşmeler sonucu projenin temelleri atıldı. Projenin veliler için kolay arayüz, kaliteli içerik gibi kriterlerini belirterek, tamamen özel okullarda teklif alacakları bir algoritma ile Mart 2020’de geliştirme süreci başlamış oldu. Rehber Okul, özel okul araştırmasını veliler için kolaylaştırmak üzere kuruldu. Kullanıcılar kimlerden oluşuyor? Hedef kitleyi, özel anaokulu ve kreş, ilkokul, ortaokul, lise-kolej arayışı içerisinde olan veliler ve özel okul sahipleri oluşturuyor. TALEPLER EKRANI Rehber Okul’un benzer platformlardan ne gibi farklılıkları var? Rehber Okul’u benzer platformlardan ayıran en büyük özelliği, velilerin kriterlerini yayınlayabildiği ‘Talepler’ ekranı. Burada velilerin karşılayabilecekleri fiyat aralığını, okula ait beklentilerini, il ve ilçe tercihlerini belirttiği talepler yer alıyor. Ayrıca oluşturulan bu talepler için iletişime geçmesini istediği en fazla özel okul sayısı belirtilerek, bu kotalar ile özel okullar veliler için teklif verebiliyor. Diğer yandan özel okul sahipleri, bölgelerinden oluşturulan talepleri görüntüleyerek veliler için teklif sunabiliyor. BİLGİ KİRLİLİĞİ ÇOK Pandemi süreci projenizi nasıl etkiledi? Pandemi döneminde kapalı ortamda eğitim almak zorunda olan öğrencilerin kaygılarını anlayabiliyoruz. Maalesef veliler tarafında da bu süreçte belirsizliklerle katlanan endişenin özel okul taleplerindeki azalmasını gözlemleyebiliyoruz. Bu dönemde özel okullar tarafından alınan tedbirleri yakından takip ederek sitemizdeki okul profillerini güncelliyoruz ve bilgi kirliliğini önlemek için çalışıyoruz. Hali hazırda projemiz üzerinden hizmet verdiğimiz veliler ve daha sonrasında beklediğimiz trafik için teknik anlamda geliştirmelerimize devam ediyoruz. Kaliteli ve hızlı hizmet anlayışımızı korumayı ve geliştirmeyi hedefliyoruz. GÜVENİLİR KAYNAK Bundan sonrası için hedefleriniz neler? Rehber Okul’un, kendini kanıtlamış bir proje olarak Türkiye pazarında yerini almasını hedefliyoruz. Global piyasada da eğitimin tüm alanlarında kullanıcılarımıza hizmet vermeyi planlıyoruz. Hedefimiz, yurt dışı eğitim programları, dil okulları ve akademide Türkiye başta olmak üzere uluslararası kullanıcılarımız için en uygun eğitim kurumunu bulmalarında güvenilir kaynak olmak. GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİMİZ REKABETÇİ Türkiye’de girişimcilik ekosistemini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin global örneklerle kıyaslandığında oldukça rekabetçi olduğunu düşünüyoruz. Ülke sınırlarında geliştirilmiş ve uluslararası başarıya ulaşmış projelere tanık olmak, doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Sonraki girişimler için de bir rehber olduğunu düşünüyoruz. Bu yolda yapılacak hâlâ çok şey var. Yatırıma aç olan bu sektör için girişimlerin ve BTM gibi merkezlerin artmasını ve ülkenin tüm bölgelerinde genişlemesini ümit ediyoruz. Önümüzdeki yıllarda bizi heyecanlandıracak bir tablo göreceğimizi düşünüyoruz. Dünya problemlerini birkaç kişinin cesareti ve azmi ile çözmeye çalışıp, başarılı sonuçlar elde etmenin, tüm girişimcilere en büyük motivasyon olduğunu düşünüyoruz. Yaşanılan her zorluğun yeni bir deneyim, formül, aşı, teknoloji, mobil app, tarım ilacı, sulama sistemi, kanser ilacı, sürücüsüz araç gibi çıktı verdiği başarılar ile dolu yeni haberleri duyduğumuz ve duyurduğumuz bir yıl olmasını temenni ediyoruz.

01 Şubat 2021 Pazartesi

200 yatırım projesine milyar dolar ayrıldı

Katar, 2.9 milyonluk nüfusu ve kişi başı 62 bin dolar milli geliri ile dünyanın önemli ekonomi merkezlerinden biri. 2030 Ulusal Vizyonu ile ekonomi gelirinde çeşitliliği hedefleyen Katar’da altyapı ve üstyapı, sağlık ile eğitim sektörlerini kapsayan yeni yatırımlar için 200 projeye 200 milyar dolar ayrıldı. Farklı yatırım alanlarına yönelen Katar, bu nedenle birçok spor etkinliğine de aday. 2022 FIFA Dünya Kupası ve 2030 Asya Oyunları da Katar’da düzenlenecek. HAZIRLAYAN: YASİN UYGUR Finanstan gıdaya, mühendislikten müteahhitliğe kadar birçok alanda yatırımın karşılıklı olarak geliştiği Katar, Türkiye’nin Körfez bölgesindeki stratejik ortağı konumunda. Körfez Bölgesinin en önemli ekonomisi olarak kabul edilen Katar’ın kişi başı milli geliri 62 bin dolar seviyesinde. Suudi Arabistan, Bahreyn, BAE ve Mısır’ın 2017 yılında uygulamaya başladığı ekonomik ve siyasi ambargo sonrasında Katar, rotayı Türkiye’ye çevirdi. İki ülke, 2017’den sonra imzaladığı anlaşmalarla daimi ortak oldu. Ayrıca Türkiye ve Katar arasında ticaret hacmini yükseltecek 10 yeni anlaşma da imzalandı. MÜTEAHHİTLER İÇİN 2. SIRADA Katar’da yatırım ve ticaret için hazır giyim, mobilya, katma değeri yüksek ürünler ile inşaat öncelikli sektörler arasında. Gelirlerinin neredeyse hepsini fosil yakıtlardan sağlayan ülkede, ekonomik gelirde çeşitlilik amaçlanıyor. Yatırımların farklı alanlarda gerçekleşmesi için de 200 yeni hedef plan oluşturuldu. Bu 200 yatırım projesinin toplam tutarının yaklaşık 200 milyar doları bulması bekleniyor. Planlanan projelerin yüzde 43’ü altyapıyı, geriye kalan kısmı da sağlık ve eğitim sektörlerini kapsıyor. Türk inşaat firmaları bugüne kadar Katar’da 18.3 milyar dolar değerinde 146 projeyi tamamladı. Katar, Türk müteahhitlik sektörünün yurt dışında üstlendiği işlerin yüzde 4.6’sıyla en çok proje yürütülen 7. ülke. 2019 yılında ise 1.2 milyar dolarlık proje bedeli ile Rusya’nın ardından en fazla iş yapılan 2. ülke oldu. Mobilya sektöründe de Türkiye, Katar’a en çok ihracat yapan üçüncü ülke. 2030 ULUSAL VİZYONU Türk firmasının ortaklığıyla yapılan Al Thumama Stadyumu Katar’ın LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) ihracatı, bugün 107.1 milyar metreküp büyüklüğünde. Dünyadaki LNG rezervlerinin yüzde 15’ine sahip Katar, aynı zamanda en fazla LNG ihraç eden ülke. Ekonomisi doğalgaz ve ham petrole bağlı olan Katar, ekonomik gelirde çeşitliliği arttırmak üzere 2030 Ulusal Vizyonunu oluşturdu. 2022 yılı Dünya Kupası organizasyonu, bu anlamda Katar için önemli. Katar, yakın zamanda 2030 Asya Oyunları’na da ev sahipliği yapmak üzere seçildi. Katar’ın kapsamlı yatırım projelerinde öncülük etmesi için spor organizasyonlarına öncelik verdiği görülüyor. Ülkenin hâlihazırda inşaatı tamamlanmış ve devam eden toplam 8 futbol stadyumu bulunuyor. Statlardan birinin yapımını ise Türk firması ortaklığında yürütülüyor. Dünya Kupası organizasyonu ile bağlantılı olarak havaalanı, liman, metro hatları ve otoyolların yapımı gibi çok sayıda büyük ulaştırma projeleri gerçekleştiriliyor. Bu projelerin neredeyse hepsinde Türk firmalarının da yatırımları bulunuyor. 535 TÜRK ŞİRKETİ VAR Katar’da 535’den fazla Katar ortaklı Türk şirketi faaliyet gösteriyor. Türkiye, 2019’da Katar’a ihracatını 1.3 milyar dolara çıkardı. Türkiye, Katar’a en çok ihracat yapan 7’nci ülke konumuna yükseldi. İki ülke arasında 2018 yılında imzalanan Ticari ve Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın da yürürlüğe girmesi için onay süreci devam ediyor. İki ülke arasında gümrük vergilerinin azaltılmasının yanı sıra mali hizmetler, telekomünikasyon ve e-ticaret alanında da kapsamlı bir ticaret rejimi kurulması öngörülüyor. Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi ve Vakıf Bank vb. birçok Türk firmasının Katar Finans Merkezi’nde (QFC) temsilcilikleri bulunuyor. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın da Doha’da temsilciliği var. Kasım ayında iki ülke arasında Borsa İstanbul’un yüzde 10 hissesinin Katar’a devri dahil olmak üzere 2020’de 10 farklı anlaşma imzalandı. 2 TRİLYON DOLARLIK VİZYON Türkiye ve Katar’ın stratejik bir ilişkiyi paylaşan iki güçlü ülke olduğunu söyleyen Katar Finans Merkezi (QFC) Genel Müdürü Yousuf Mohamed Al-Jaida, İstanbul Ticaret’in sorularını yanıtladı. Katar ve Türkiye arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerinden bahseder misiniz? İki ülke arasındaki ticaret hacminin kısa vadede 5 milyar dolar olması mümkün mü? Türkiye’de diğer yabancı ülkelerin yatırımlarıyla karşılaştırıldığında Katar, yatırım seviyesiyle ilk beş ülke arasına sürekli olarak girmeyi başarmış bir ülke. 2019 yılı ocak-haziran dönemine baktığımızda, Katar’ın Türkiye’deki toplam yatırımlarının 20 milyar dolara ulaştığını ve birinci sırada yer aldığını görüyoruz. Türk şirketleri Katar’ın güvenli, kazançlı ve şeffaf iş ortamından bizim rehberliğimizde büyük fayda sağlayabilirler. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2 milyar dolara yaklaştı. Türkiye’nin de Katar’a ihracatı, karşılıklı bir dizi etkili girişim sayesinde artmaya devam ediyor. Böylece ticaret hacmimizin 5 milyar dolar seviyesine ulaşması bekleniyor. Türkiye ve Katar, çok özel ve stratejik bir ilişkiyi paylaşan ve ilişkilerini son yıllarda hızlı geliştiren iki ülke. Bu bakımdan, sağlam dostluğumuzu kapsamlı ticaret ve karşılıklı yatırım fırsatlarıyla daha da güçlendirmeliyiz. KATILIM FİNANS ORTAĞIMIZ Katar’da yatırımcılar için gelecek vadettiği düşünülen potansiyel sektörler neler? Dijital sektörler, Katar ekonomisi için önemli bir büyüme katalizörü konumunda olup, teşviklerimizi bu alanda faaliyet gösteren firmalar için genişletiyoruz. Söz konusu teşvikler, veri ve bilgi teknolojisi odaklı hizmetleri, dijital finansal çözümleri (dijital ödemeler ve e-cüzdan sağlayıcıları), oyun hizmeti sunan firmaları, siber güvenlik ve bulut hizmeti sağlayıcılarını ve yazılım geliştirmeyi kapsıyor. Katılım finansı konusunda ise tüm dünyanın katılım finans işlemlerini (tahmini 2 trilyon dolar) üç finans merkezi (Katar, Türkiye ve Malezya) aracılığıyla gerçekleş-tirmeyi sağlayacak iddialı bir vizyonumuz var. Planımızda Türkiye’nin, Avrupa’daki katılım finans ihtiyaçlarını karşılamasını, Katar’ın Orta Doğu’ya hizmet etmesini ve Malezya’nın da Asya’daki işlemlerin merkezi olmasını hedefliyoruz. Uluslararası finans kurumları ve sermaye piyasaları için bir geçit haline gelmeyi ve uluslararası firmalar aracılığıyla Katar’daki büyük ölçekli devlet projeleri ve özel sektör için de finansman sağlamayı amaçlıyoruz. YATIRIM FIRSATLARI TANITILDI Türk iş insanları, Katar’a yatırımlarda nelere dikkat etmeli? Katar pazarında yer almak isteyen şirketler, hükümet ve sivil toplum kuruluşları ile stratejik ortaklıklar geliştirerek şirket yetkinliklerini artırabilir ve uzun vadeli ticari büyümelerini sağlayabilir. QFC’nin sunduğu eşsiz iş altyapısı, en enerjik ve yenilikçi Türk şirketlerini pazara çekmeyi hedefliyor. QFC olarak, Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi ile firmalara yönelik karşılıklı sınır ötesi iş fırsatlarını teşvik etmek için bir mutabakat imzaladık. İstanbul Ticaret Odası ve Türkiye’nin Doha Büyükelçiliği işbirliğiyle ise iki ülke arasında yatırım fırsatlarını tanıtan bir dizi webinar etkinliği düzenledik. Merkezimiz bünyesinde iş insanlarımıza kolay erişilebilir ve zaman kazandıracak şekilde değerli bilgi ve rehberlik hizmetleri sağlıyoruz. PAZARA GİRİŞ TAVSİYELERİ * İnşaat sektörü başta olmak üzere potansiyeli yüksek tüm alanlarda pazara giriş yapacak firmaların Katar’da ofis kurması ve sıkı iş takibi yapması gerekiyor. * Katar’da Türk menşeli ürünler genel olarak tercih ediliyor. * Türk firmaları, doğru müşterilere ulaşmak için pazarlamayı etkin şekilde yapmalı ve tanıtım için yatırımlarını artırmalı. KATARLI KOBİ’LERİN YÜZDE 87’Sİ E-TİCARETTE Pandemiyle birlikte Katar’ın ticaret hacminde e-ticaretin payı artıyor. Katarlı KOBİ’lerin yaklaşık yüzde 87’si online satış yapıyor. Pazara girecek yeni firmaların da e-ticaret’ten pay almaları için önemli fırsatlar bulunuyor. 2019 yılında 2.2 milyar dolar düzeyinde gerçekleşen e-ticaret pazarının 2022 yılı hedefi ise 3.4 milyar dolar. EN ÇOK NELER SATIYOR? Mineral yakıtlar, yağlar, çimento, toprak, taş, tuz, kükürt, alçı, gemiler ve suda yüzen taşıtlar, bakır ve bakırdan eşya, alüminyum ve alüminyumdan eşya, demiryolu taşıtları, muhtelif kimyasal maddeler, kozmetikler EN ÇOK NELER ALIYOR? Makinalar, elektrikli makina ve cihazlar, motorlu kara/hava taşıtları demir veya çelikten eşya, mücevherci eşyası, mobilyalar, aydınlatma cihazları, prefabrik yapılar, eczacılık ürünleri, metal cevherleri, plastikler ve mamulleri

01 Şubat 2021 Pazartesi

Milli fırkateyn ‘İstanbul’ 2023’te denizlerde

HABER: OSMAN KUVVET Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından yürütülen, Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş.’nin (STM) ana yüklenici olduğu gemi inşa projesi, İstanbul Tersane Komutanlığı’nda sürüyor. SSB 2021 yılı savunma sanayi projeleri kapsamında inşası süren İstanbul Fırkateyni denize indirildi. 80 ALT YÜKLENİCİ Savunma sanayinde 2002’de sadece 62 proje yürütülürken, bugün bu sayı 700’e yaklaştı. Sadece son 5 yılda yaklaşık 350 yeni proje başlatıldı. Savunma projelerinin bütçesi 5.5 milyar dolar civarındayken, bugün 11 katlık bir artışla 60 milyar dolar hacmine ulaştı. Savunma projelerinden, STM’nin de ana alt yüklenicilerinden biri olduğu MİLGEM’in ilk 4 gemisi ada sınıfı korvetler Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edildi. MILGEM’in devamı niteliğindeki ‘İ Sınıfı Fırkateyn (5. gemi) Tedariki Projesi’nde ana yüklenici sorumluluğunu üstlendi. Şirket, 2019 yılında SSB ile tedarik sözleşmesi imzaladı. STM, geminin tasarımı, silah-elektronik sistemleri ve ana tahrik sistemi sorumluluklarını da kapsayacak şekilde ana yüklenici olarak görevlendirildi. 220 FİRMA ÇALIŞIYOR ASELSAN ve HAVELSAN’ın ana iş ortakları olarak yer aldığı projede, 150’den fazla sistem için 80 civarında alt yüklenici görev yapıyor. Projede toplamda 220 firma yer alıyor. İ Sınıfı Fırkateyn Sözleşmesi’nde, sistem ve sistem sağlayıcı firmalar, geçmiş MİLGEM gemilerindeki firmalarla aynı olacak şekilde kurgulandı ve mevcut yerli firmalarla projeye başlandı. Bu süreçte yapılan araştırma ve çalışmalarla, yerli firmalar da takvim ve bütçe etkisi olmamak kaydı ve müşteri kabulüyle projeye dahil edilebiliyor. Sistem tedariki yapılan 80 civarındaki alt yüklenicinin üçte ikisi yerli, üçte biri yabancı firmalardan oluşuyor. İ sınıfı fırkateynler, gelişmiş hava savunma ve su üstü harbi, denizaltı savunma harbi ve karakol faaliyetlerinin icrasını yerine getirecek. Keşif ve gözetleme, hedef tespit, teşhis ve tanıma, erken ihbar görevleri ile üs ve liman savunması görevlerini gerçekleştirecek fırkateynler, gelişmiş denizcilik özellikleriyle tamamen milli imkanlarla tasarlandı. Fırkateyn, tek gövdeli deplasman tipi tekne formunda inşa ediliyor. YÜZDE 75 YERLİLİK Fırkateyn tamamlandığında tam boyunun 113 metre ve genişliğinin 14.4 metre olması planlanıyor. Yaklaşık 3 bin ton deplasmana sahip İ sınıfı fırkateyn, ada sınıfı korvetlerden farklı olarak satıhtan havaya güdümlü mermi bulunduracak ve fırlatabilecek. İ sınıfı fırkateyn, milli bir elektronik harp sistemine ve yeni nesil milli savaş yönetim sistemine, geliştirilmiş silah, radar ve sensörler ile muhabere ve seyir sistemlerine yüzde 75’in üzerinde yerli katkı payıyla sahip olacak. İ sınıfı fırkateynlerin ilki olan İstanbul Fırkateyni’nin 2023 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilmesi hedefleniyor. Geminin inşa ve donatımına ilişkin her türlü dizayn, mühendislik ve sistem-malzeme tedarik faaliyetlerine STM tarafından devam ediliyor.

01 Şubat 2021 Pazartesi

‘Efsunlu tablo’ Resim Müzesi’nde

HABER: DİLŞAH KEFLİOĞLU Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı’na bağlı Resim Müzesi, restorasyon çalışmalarının ardından geçtiğimiz günlerde yeniden sanatseverlerin ziyaretine açıldı. Modern sergileme kriterlerine göre tefriş edilen müze, 11 bin metrekarelik kapalı alanda düzenlenen 34 salon ve 553 eserle kültür sanat hayatının yeni merkezi olmaya aday. Resim Müzesi koleksiyonu, Topkapı Sarayı depolarında muhafaza edilen tabloların Milli Saraylar envanterine dahil edilmesiyle daha da zenginleşti. Topkapı Sarayı’ndan Resim Müzesi’ne nakledilen tabloların restorasyonuna yönelik atölye kuruldu. Eserlerin restorasyon öncesi, aşamaları ve restorasyon sonrası durumları belgelendi. Çalışmalar kapsamında Tablo Restorasyon Atölyesi 199, Altın Varak Atölyesi 104, Cilt ve Kağıt Restorasyon Atölyesi 34 eseri kültür hayatına kazandırdı. İLK KEZ MÜZEDE! Resim Müzesi’nde sanatseverlerle buluşacak eserlerle ilgili bir kitap da hazırlandı. Müzeyi, tematik bölümlerini ve eserleri tanıtan kitap, ziyaretçiler için rehber niteliği taşıyor. Birbirinden değerli eserler ziyaretçileri selamlarken onlardan biri özellikle dikkatleri çekiyor. O da hiç şüphesiz ‘Çölde Av’ tablosu… Yakın bir geçmişe kadar Yeniköy’deki Sait Halim Paşa Yalısı’nda yer alan ve Türkiye’nin en büyük oryantalist tablosu olarak da bilinen ‘Çölde Av’, bulunduğu yerden çok titiz bir şekilde Resim Müzesi’ne taşındı. Böylelikle devasa tablo ilk defa müze ortamında ziyaretçiyle buluşuyor. DÜNYANIN SAYILI ESERİ Fransız ressam Félix-Auguste Clément’in imzasını taşıyan ‘Çölde Av’ tablosu, çerçevesi dahil 4.62 x 7.75 santimetrelik boyutuyla Türkiye’nin en büyük oryantalist tablosu olarak kabul ediliyor. 35 metrekarelik boyutuyla dünyanın sayılı eserlerinden biri sayılan 1865 tarihli tabloda, Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın da yer aldığı 13 kişilik bir avcı grubunun, çölde ceylan avı sonrası dinlenmesi ve avla meşgul olmasının yansıtıldığı kaydediliyor. ÇOK BADİRELER ATLATTI ‘Çölde Av’ tablosu, Resim Müzesi’nden önce boğazın en güzel yalılarından Sait Halim Paşa Yalısı’ndaydı. Kavalalı Mehmed Ali Paşa torunu olan Said Halim Paşa’nın adıyla bilinirliği artan yalı, tarihi süreçte birçok yangın, yağma ve talan gibi talihsizlikler yaşadı. Ancak bütün bunlara rağmen ‘Çölde Av’ tablosu, varlığını korudu ve günümüze ulaşabildi. Söz konusu yalıda ilk monte edildiği yerde yıllarca duran tablo, bugüne kadar yangın, baskın, restorasyon gibi geçirdiği birçok badireyi zarar görmeden atlatmasıyla ‘efsunlu’ olarak da nitelendiriliyor. Şimdi de Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı’nın emin ellerinde yeniden halkla buluştuğuna göre efsunu devam ediyor. Efsunlu yönüne bir ekleme de uzmanlardan geliyor: ”Her felakete rağmen sapasağlam kalmasının yanında at resmine dikkat ederseniz odanın hangi tarafında olursanız olun bakışlarıyla sizi takip ettiğini görüyorsunuz. Bu da tablonun diğer efsunlu yanı.” PAZARTESİ HARİÇ HER GÜN ZİYARETE AÇIK Resim Müzesi’nin 16. ila 20. yüzyılı kapsayan koleksiyonu; padişah portreleri, tarihi konulu kompozisyonlar, oryantalist eserler, doğa ve kent görünümleri ile natürmortlar gibi pek çok konuyu içeriyor. Koleksiyon, Konstantin Kapıdağlı, Rupen Manas, Stanislaw Chlebowski, Fausto Zonaro, Ivan Konstantinoviç Ayvazovski, Pierre Desire Guillemet, Eugene Fromentin, Stefano Ussi, Felix-Auguste Clement, Şeker Ahmed Paşa, Osman Hamdi Bey, Şevket Dağ ve Abdülmecid Efendi gibi ressamların eserlerini barındırıyor. Müze, Osmanlı saray resminin tek temsilcisi olması bakımından da ayrı bir önem taşıyor. Efsunlu tablo dahil bütün bu nadide eserleri pazartesi hariç haftanın her günü ziyaret mümkün. UZMAN EKİPLER TAŞIDI, TİTİZLİKLE RESTORE EDİLDİ Efsunlu tablonun Sait Halim Paşa Yalısı’ndan Resim Müzesi’ne taşınmasını, uzman bir ekip titiz bir çalışmayla gerçekleştirdi. Büyük boyutlu tablonun rulo şeklinde hasarsız taşınması için özel makara sistemi geliştirildi ve ahşap sandık üretildi. Boyalar zarar görmesin diye de Japon kağıdıyla yüzeyinde bir koruma tabakası oluşturulan tarihi tablo, saraydaki yeni zeminine ustalıkla uygulandı. Açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı.

01 Şubat 2021 Pazartesi