tatil-sepeti
AB elektrikli ürünlerin enerji sınıflarını yeniden belirledi

AB ülkelerindeki beyaz eşyanın enerji verimliliğini ortaya koyan sınıf etiketlerinin daha anlaşılır bir biçimde yeniden belirlenmesini sağlayacak düzenleme bugün yürürlüğe girdi. Buna göre, buzdolabı, derin dondurucu, bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, kurutucu, televizyon ve monitör gibi elektrikli cihazların enerji sınıf etiketleri değiştirildi. AB ülkelerinde satılan yeni ürünlerdeki A, A+, A++ ve A+++ gibi sınıflandırmanın yerini, A'dan G'ye kadar belirlenen yeni bir enerji verimliliği sınıflandırması aldı. Öte yandan, üretimi sona erenmodellerinsatışı 1 Kasım tarihine kadareski sınıflandırmaylayapılabilecek. Ayrıca söz konusu ürünlerin etiketinde tüketicilerin ürün hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmelerini sağlayacak ABveri tabanına bağlantı sağlayan QR kodu yer alacak. Etiketteyeni metodoloji ile hazırlanan biçimde cihazın elektrik tüketimi ve çıkarttığı ses seviyesi gibi bilgiler yer alacak. Ampul ve lamba gibi çeşitli aydınlatma ürünlerinde ise yeni sınıflandırmaya 1 Eylül tarihinde geçilecek. Böylece AB vatandaşları satın alacakları ürünlerin enerjiyi ne kadar verimli kullandığını daha net bir biçimde anlayacak. Düzenleme ile AB'de hane halklarının elektrik faturalarının düşürülmesi ve enerji tüketimlerinin azaltılması hedefleniyor. AB'DE BEYAZ EŞYA TAMİRİDE KOLAYLAŞTI AB’nin beyaz eşyaların tamirini kolaylaştıran yeni "çevreci tasarım"kuralları da bugün yürürlüğe girdi. Çeşitli beyaz eşyaların ve televizyonların daha uzun süre kullanılması, atıkların azaltılması ve enerji verimliliğinin artırılması için hazırlanan yeni kurallara göre, üreticiler sattıkları yeni ürünlerinyedek parçalarınıdaha uzun süre sağlayacak. Çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, buzdolabı, televizyon ve ekran üretenler veya ithal edenler ürünlerinin yedek parçalarını 7 ile 10 yılsüreylesağlamak zorunda olacak. Üreticilerin, yedek parçaları 15 iş günü içinde ihtiyaç duyulan yere ulaştırması gerekecek. Ayrıca, bu ürünlerin tamiri yaygın biçimde kullanılan el aletleriyle yapılabilecek. Avrupa'da tüketiciler satın aldıkları ürünlerin garanti sürelerinin ardından hızlı biçimde bozulmasından, yedek parça bulunamamasından ve parça değişimi için özel aletler gerekmesinden şikayet ediyordu.

02 Mart 2021 Salı

Hazine ve Maliye Bakanlığı kripto paralarla ilgili gelişmeleri takibe aldı

Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan kripto paralardaki gelişmelere ilişkin yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, kripto paralarla ilgili dünya genelinde oluşan kaygıları Bakanlığın da paylaştığı belirtilerek, "Konuya ilişkin gelişmeler ve ülkemizdeki durum, Bakanlığımız tarafından yakından takip edilmektedir. Bu çerçevede Bakan Yardımcımız başkanlığında, Merkez Bankası, BDDK, SPK ve diğer kurumlarla iş birliği halinde çalışmalar yürütülmektedir" ifadelerine yer verildi.

01 Mart 2021 Pazartesi

Türkiye geçen yıl Kovid-19 salgınına rağmen Çin ile birlikte en yüksek büyümeye imza atan ülke oldu

Türkiye ekonomisi, 2020'de elde ettiği yüzde 1,8'lik büyüme performansıyla yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen bu alanda pozitif ayrışmayı başardı. Türkiye, verisi açıklanan G20 üyeleri arasında Çin'in ardından büyüme kaydeden ikinci ülke olurken, bu başarının ticari ilişkilerin yoğun olduğu Avrupa Birliği (AB) üyesi Almanya, Fransa, Hollanda gibi ülkelerdeki yüksek oranlı daralmaya rağmen sağlanması dikkati çekti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) verilerine göre, salgınla mücadele kapsamında uygulanan kısıtlamalarla geçen 2020'nin ilk yarısında keskin düşüşler gösteren gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH), 4'üncü çeyrekte OECD ülkeleri için yüzde eksi 3,4 olarak hesaplandı. Söz konusu dönemde ekonomik daralma AB'de yüzde 4,8, Avro Bölgesi'nde yüzde 5 oldu. Geçen yıl 4'üncü çeyrekte büyüme verisi açıklanan OECD ülkelerinden ekonomisi en fazla daralanlar ise yüzde 9,1 ile İspanya, yüzde 7,8'er ile Birleşik Krallık ve Avusturya, yüzde 6,6 ile İtalya olarak kaydedildi. Bu dönemde ABD ekonomisi yüzde 2,5, Fransa ekonomisi yüzde 5 küçülürken, Almanya'da da geçici büyüme oranı yüzde eksi 3,6 olarak hesaplandı. Eurostat'ın yıllık GSYH değişimi geçici verilerine göre, İspanya ekonomisi 2020'de yüzde 11, Fransa ekonomisi yüzde 8,1, Almanya ekonomisi yüzde 4,9 ve Hollanda ekonomisi yüzde 3,8 daraldı. 2020'NİN İKİNCİ YARISINDA TABLO TERSİNE DÖNDÜ Türkiye ekonomisi ise henüz Kovid-19 etkilerinin tam başlamadığı geçen yılın ilk çeyreğinde yüzde 4,5 büyümüştü. Mart ayında ilk Kovid-19 vakalarının görülmeye başlanmasının ardından nisan, mayıs ve haziran aylarında alınan tedbirler ve yapılan kısıtlamaların etkisiyle 2020'nin ikinci çeyreğinde ülke ekonomisi yüzde 10,3 daralmıştı. Yıl ortasından itibaren yeni normalleşme sürecinin etkisiyle ekonomide tekrar büyüme trendi başladı. Geçen yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 6,3, dördüncü çeyreğinde de yüzde 5,9 büyüme kaydedildi. TÜRKİYE 2020'NİN SON ÇEYREĞİNDE OECD'NİN ZİRVESİNDE Böylelikle Türkiye ekonomisi, geçen yıl Kovid-19 salgınının olumsuz etkilerine rağmen yüzde 1,8 büyürken, 4'üncü çeyrek büyüme verisi açıklanan OECD ülkeleri arasında yüzde 5,9 ile pozitif büyüme kaydeden tek ülke oldu. Ayrıca, ilk Kovid-19 vakalarının görülmeye başlandığı ve OECD üyesi olmayan Çin de salgın sonrası ekonomik toparlanmasını sürdürerek, 2020'nin son çeyreğinde yüzde 6,5 büyüdü ve 2020 genelindeki büyüme performansı yüzde 2,3 olarak kayıtlara geçti. OECD verilerine göre bazı ülke ve gruplarının 2020'nin son çeyreğindeki büyüme oranları şöyle: Ülke-ülke grupları Büyüme oranı (Yüzde) Türkiye 5,9** İsrail -0,4 Japonya -1,1 Norveç -1,1 Litvanya -1,2 Güney Kore -1,3* Letonya -1,6 Finlandiya -2,2 ABD -2,5 İsveç -2,6 Slovakya -2,7* Polonya -2,8 Hollanda -3* Danimarka -3,1 OECD -3,4 Kanada -3,5* Kolombiya -3,5 Almanya -3,6* Macaristan -4,1 Belçika -4,7 AB -4,8 Fransa -5 Avro Bölgesi -5 Çekya -5,1 Meksika -5,2 Portekiz -6 İtalya -6,6 Avusturya -7,8 Birleşik Krallık -7,8 İspanya -9,1* *Tahmini değer veya geçici veri **TÜİK verisi

01 Mart 2021 Pazartesi

Hollanda'nın Türkiye'ye yatırımlarını 'yakında üretim' trendi artıracak

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre Hollanda, Türkiye'ye 2002-Ekim 2020 döneminde en çok uluslararası doğrudan yatırım yapan ülke konumunda bulunuyor. Hollanda ve Türkiye Ticaret Odası Derneği Başkan Yardımcısı Peter Wolters, Hollandalı yatırımcıların Türkiye'deki yatırımlarına ilişkin bilgi verdi, iki ülke ekonomik ilişkilerini değerlendirdi. Hollanda'nın Türkiye'ye uluslararası doğrudan yatırım tutarının halen 26 milyar dolar seviyesinde olduğunu ifade eden Wolters, bunun Türkiye'ye gerçekleştirilen toplam yabancı yatırım tutarının yüzde 16'sına tekabül ettiğini söyledi. Wolters, Türkiye'deki Hollandalı yatırımcı sayısının artmasında sürdürülebilir kalkınma hedeflerine yönelik taahhütlerin gerçekleştirilmesinin etkili olduğuna işaret ederek, "Diğer ülkelerde de olması gerektiği gibi Türkiye'de GSYH ile sera gazı emisyonları aynı anda artmamalı. Bu, yenilenebilir enerjinin elektrikteki payının artırılması ve enerji verimli çözümlere yatırım yapılmasıyla sağlanabilir." diye konuştu. "KOBİ'LERİN FİNANSMAN KULLANMALARINA YARDIMCI OLUYORUZ" Hollandalı yatırımcıların Türkiye'deki yatırımlarının detaylarına ilişkin bilgi veren Wolters, Hollanda kalkınma bankalarının Türkiye'deki kiralama şirketleriyle çalışma konusunda güçlü bir geçmişe sahip olduğunu ifade etti. Wolters, bu alanda KOBİ'lerin verimli enerji ekipmanlarına yatırım yapmalarını sağlamak için finansman kullanmalarına yardımcı olduklarını ve böylece yenilenebilir enerji teşvik edilirken, endüstriyel operasyon maliyetlerinin düşürüldüğü dile getirdi. Aralık 2020'de Hollanda'dan bir kalkınma bankasının bir Türk kiralama kuruluşuyla yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projelerini finanse etmek amacıyla 25 milyon dolarlık kredi anlaşması imzaladığını belirten Wolters, "Yatırım, güneş enerjisi projelerine verilen krediler için planlandı. Yatırımın çevresel etkisiyle yılda yaklaşık 3 bin otomobil emisyonuna karşılık gelen 12 bin ton sera gazı emisyonunun önlenmesi hedefleniyor." ifadelerini kullandı. "KIRSAL KOBİ FAALİYETLERİNİ DE DESTEKLİYORUZ" Kırsal kalkınmanın Hollandalı yatırımcılar için bir diğer odak noktası olduğunu vurgulayan Wolters, Türkiye'deki kırsal KOBİ faaliyetlerinin de desteklendiği bilgisini verdi. Wolters, 2018'de bunun için 50 milyon dolarlık tahvil ihraç edildiğini ve bu tür girişimlerle 4 bin kırsal KOBİ'ye ulaşıldığını bildirdi. Türkiye'nin bel kemiğini KOBİ'lerin oluşturduğuna işaret eden Wolters, KOBİ'lerin Hollanda Kalkınma Bankasının "sürdürülebilirlik ve kapsayıcı finansman" stratejisine mükemmel şekilde uyduğunu söyledi. "YATIRIMLAR, KATMA DEĞERLİ, ORGANİK YETİŞTİRİLEN ÜRÜNLERDE YOĞUNLAŞACAK" Wolters, Hollandalı iş insanlarının Türkiye'de yatırım için en çok tercih ettiği alanların "ileri tarım teknikleri, organik tarım ürünleri, sağlık hizmetleri, çevre ve atık yönetimi, kimyasallar, enerji ve yenilenebilir enerji, lojistik, liman inşası ve yönetimi" olduğunu dile getirdi. Yatırımcıların, geleneksel ve organik tarımın yanı sıra Avrupa Birliği çevresel ve sosyal ihracat standartlarına uygun üretim yapan Türk ortaklar aradığını belirten Wolters, "Gelecek yatırımlar daha çok katma değerli, organik olarak yetiştirilen sert kabuklu yemişlere, bakliyata, tahıllara ve yağlı tohumlara yoğunlaşacak." dedi. Wolters, Hollanda'dan bir kalkınma bankasının bu tür tarım ürünlerini işleyen Türk işçiye 30 milyon dolarlık uzun vadeli kredi ayırdığını ifade ederek, yatırımcıların Türkiye'de büyük ölçekli projeleri değil, uzun vadeli ve sürdürülebilir yatırımları tercih ettiğini vurguladı. Türkiye'nin kuzeyinde bulunan bir ildeki tarım arazilerinin bir grup Hollandalı ve Türk yatırımcı tarafından yeni tesisler inşa etmek ve işletmek için hükümetten kiralandığını söyleyen Wolters, ilgilenen Türk yatırımcıların, Rotterdam veya İstanbul'daki CNNT ile iletişime geçebileceğini ifade etti. "NEARSHORİNG, EKONOMİK İLİŞKİLERİN GELİŞİMİNDE YENİ BİR TEŞVİK SUNACAK" Wolters, Avrupa Komisyonu'nun Kovid-19 salgınının iş ve ticaret için stratejik fırsatlar sunabileceğini belirttiğine işaret ederek, bunun, spesifik olarak ekonominin dijitalleşmesi, dış kaynak kullanımının daha yakın yerlerden yapılması anlamına gelen yakında üretim (nearshoring) ile bilgi ve iletişim teknolojileri alanlarını vurguladığını bildirdi. Kovid-19'un Çin'e alternatif olarak daha sağlam, dayanıklı ve daha kısa tedarik zincirlerinin gerekliliğini artırdığını belirten Wolters, özellikle "nearshoring"in Türkiye ve Hollanda arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişiminde yeni bir teşvik oluşturacağını dile getirdi.

01 Mart 2021 Pazartesi

TEKNOFEST 2021'in son başvuru tarihi 15 Mart'a uzatıldı

Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı(T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı ve TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "TEKNOFEST 2021 başvuru sayıları geçen yıla kıyasla aynı dönem için yüzde 30 artmış. Sebep sonuç ilişkisi açısından bakarsak bu ne demek? Bu yılın aynı dönemindeki mutluluğumuzda yüzde 100 artış. Başvuru sürelerini de uzattık. Son başvuru 15 Mart 2021.#MilliTeknolojiHamlesi" ifadelerini kullandı. TEKNOFEST 2021 kapsamındaki yarışmalar hakkında bilgi almak ve başvuru yapmak için "https://teknofest.org/yarismalar.html" adresi ziyaret edilebiliyor.

01 Mart 2021 Pazartesi