tatil-sepeti

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre Hollanda, Türkiye'ye 2002-Ekim 2020 döneminde en çok uluslararası doğrudan yatırım yapan ülke konumunda bulunuyor.

Hollanda ve Türkiye Ticaret Odası Derneği Başkan Yardımcısı Peter Wolters, Hollandalı yatırımcıların Türkiye'deki yatırımlarına ilişkin bilgi verdi, iki ülke ekonomik ilişkilerini değerlendirdi.

Hollanda'nın Türkiye'ye uluslararası doğrudan yatırım tutarının halen 26 milyar dolar seviyesinde olduğunu ifade eden Wolters, bunun Türkiye'ye gerçekleştirilen toplam yabancı yatırım tutarının yüzde 16'sına tekabül ettiğini söyledi.

Wolters, Türkiye'deki Hollandalı yatırımcı sayısının artmasında sürdürülebilir kalkınma hedeflerine yönelik taahhütlerin gerçekleştirilmesinin etkili olduğuna işaret ederek, "Diğer ülkelerde de olması gerektiği gibi Türkiye'de GSYH ile sera gazı emisyonları aynı anda artmamalı. Bu, yenilenebilir enerjinin elektrikteki payının artırılması ve enerji verimli çözümlere yatırım yapılmasıyla sağlanabilir." diye konuştu.

"KOBİ'LERİN FİNANSMAN KULLANMALARINA YARDIMCI OLUYORUZ"


Hollandalı yatırımcıların Türkiye'deki yatırımlarının detaylarına ilişkin bilgi veren Wolters, Hollanda kalkınma bankalarının Türkiye'deki kiralama şirketleriyle çalışma konusunda güçlü bir geçmişe sahip olduğunu ifade etti.

Wolters, bu alanda KOBİ'lerin verimli enerji ekipmanlarına yatırım yapmalarını sağlamak için finansman kullanmalarına yardımcı olduklarını ve böylece yenilenebilir enerji teşvik edilirken, endüstriyel operasyon maliyetlerinin düşürüldüğü dile getirdi.

Aralık 2020'de Hollanda'dan bir kalkınma bankasının bir Türk kiralama kuruluşuyla yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projelerini finanse etmek amacıyla 25 milyon dolarlık kredi anlaşması imzaladığını belirten Wolters, "Yatırım, güneş enerjisi projelerine verilen krediler için planlandı. Yatırımın çevresel etkisiyle yılda yaklaşık 3 bin otomobil emisyonuna karşılık gelen 12 bin ton sera gazı emisyonunun önlenmesi hedefleniyor." ifadelerini kullandı.

"KIRSAL KOBİ FAALİYETLERİNİ DE DESTEKLİYORUZ"


Kırsal kalkınmanın Hollandalı yatırımcılar için bir diğer odak noktası olduğunu vurgulayan Wolters, Türkiye'deki kırsal KOBİ faaliyetlerinin de desteklendiği bilgisini verdi.

Wolters, 2018'de bunun için 50 milyon dolarlık tahvil ihraç edildiğini ve bu tür girişimlerle 4 bin kırsal KOBİ'ye ulaşıldığını bildirdi.

Türkiye'nin bel kemiğini KOBİ'lerin oluşturduğuna işaret eden Wolters, KOBİ'lerin Hollanda Kalkınma Bankasının "sürdürülebilirlik ve kapsayıcı finansman" stratejisine mükemmel şekilde uyduğunu söyledi.

"YATIRIMLAR, KATMA DEĞERLİ, ORGANİK YETİŞTİRİLEN ÜRÜNLERDE YOĞUNLAŞACAK"


Wolters, Hollandalı iş insanlarının Türkiye'de yatırım için en çok tercih ettiği alanların "ileri tarım teknikleri, organik tarım ürünleri, sağlık hizmetleri, çevre ve atık yönetimi, kimyasallar, enerji ve yenilenebilir enerji, lojistik, liman inşası ve yönetimi" olduğunu dile getirdi.

Yatırımcıların, geleneksel ve organik tarımın yanı sıra Avrupa Birliği çevresel ve sosyal ihracat standartlarına uygun üretim yapan Türk ortaklar aradığını belirten Wolters, "Gelecek yatırımlar daha çok katma değerli, organik olarak yetiştirilen sert kabuklu yemişlere, bakliyata, tahıllara ve yağlı tohumlara yoğunlaşacak." dedi.

Wolters, Hollanda'dan bir kalkınma bankasının bu tür tarım ürünlerini işleyen Türk işçiye 30 milyon dolarlık uzun vadeli kredi ayırdığını ifade ederek, yatırımcıların Türkiye'de büyük ölçekli projeleri değil, uzun vadeli ve sürdürülebilir yatırımları tercih ettiğini vurguladı.

Türkiye'nin kuzeyinde bulunan bir ildeki tarım arazilerinin bir grup Hollandalı ve Türk yatırımcı tarafından yeni tesisler inşa etmek ve işletmek için hükümetten kiralandığını söyleyen Wolters, ilgilenen Türk yatırımcıların, Rotterdam veya İstanbul'daki CNNT ile iletişime geçebileceğini ifade etti.

"NEARSHORİNG, EKONOMİK İLİŞKİLERİN GELİŞİMİNDE YENİ BİR TEŞVİK SUNACAK"


Wolters, Avrupa Komisyonu'nun Kovid-19 salgınının iş ve ticaret için stratejik fırsatlar sunabileceğini belirttiğine işaret ederek, bunun, spesifik olarak ekonominin dijitalleşmesi, dış kaynak kullanımının daha yakın yerlerden yapılması anlamına gelen yakında üretim (nearshoring) ile bilgi ve iletişim teknolojileri alanlarını vurguladığını bildirdi.

Kovid-19'un Çin'e alternatif olarak daha sağlam, dayanıklı ve daha kısa tedarik zincirlerinin gerekliliğini artırdığını belirten Wolters, özellikle "nearshoring"in Türkiye ve Hollanda arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişiminde yeni bir teşvik oluşturacağını dile getirdi.

01 Mart 2021 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.


 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Küresel Görünüm Raporu'nu yayımladı.

 

Raporda, Orta Doğu'daki çatışmalar ve ABD-Çin ilişkileri de dahil olmak üzere jeopolitik gerginliklerin yüksek kalmaya devam ettiği belirtildi.

 

Söz konusu gelişmelerin eş zamanlı olarak gerçekleştiği ve belirsizliğe katkıda bulunduğu belirtilen raporda, böylesine değişken bir ortamda siyasi olayların daha da önem kazandığı ve kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin küresel ölçekte yılın en önemli siyasi olayı olarak öne çıktığı ifade edildi. Raporda, ABD'deki seçimlerin küresel ekonomi ve ticaret politikalarını önemli ölçüde etkileyebileceği vurgulandı.

 

Küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının beklendiğine işaret edilen raporda, küresel ekonomik büyümenin ABD ve Çin gibi önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle 2023'teki yüzde 3,1 seviyesinden 2024'te ve 2025'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğü bilgisi verildi.

 

Raporda, ABD'de ABD Merkez Bankasının (Fed) geçmişteki agresif parasal sıkılaştırmasının etkilerinin işe alımlarda yavaşlamaya, hane halkı gelir büyümesini baskılamaya ve tüketici harcamalarını kısıtlamaya yol açmasının beklendiği belirtilerek, benzer şekilde Çin'in ekonomik ivmesinin de zayıfladığı ve son verilerin temel sektörlerde geniş tabanlı bir yavaşlamaya işaret ettiği aktarıldı.

 

ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 büyümesinin beklendiği kaydedilen raporda, Çin ekonomisinin de bu yıl yüzde 4,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü belirtildi.

 

Raporda, Avro Bölgesi'nin ekonomik görünümünün de zorlu olmaya devam ettiğine işaret edilerek, bölge ekonomisinin ekonomik büyüme hızının geçen yıla benzer şekilde yüzde 0,5 civarında düşük kalmasının beklendiği kaydedildi.

 

IIF'nin raporunda, Türkiye ekonomisinin ise 2024'te yüzde 2,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

 

Öte yandan, Fed'in 2024 yılında faiz oranlarını 100 baz puan düşürmesinin beklendiği ve bu durumun küresel finans piyasalarını etkileyeceği belirtilerek, gelişmekte olan piyasaların, riskler bölgeye göre değişse de ABD'deki daha düşük faiz oranlarından faydalanabileceği ifade edildi.

 

Raporda, 2025 yılına ilişkin ekonomik görünümün ise jeopolitik istikrara ve teknolojik ilerlemeye bağlı olduğu kaydedildi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : büyüme

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2.06 değer kazanarak 9.975,61 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 201,12 puan artarken, toplam işlem hacmi 84,6 milyar lira oldu.


Bankacılık endeksi yüzde 3,08, holding endeksi yüzde 2,50 değer kazandı.

 

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, tek kaybettiren yüzde 0,63 ile ticaret oldu.

 

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından pozitif bir seyir izleniyor.

 

Öte yandan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

 

PPK duyurusunda, "Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." ifadelerine yer verildi.

 

Kararın ardından BIST 100 endeksindeki yükseliş hızlanırken, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 256,5 baz puanla Şubat 2020'den bu yana görülen en düşük seviyeye yaklaştı.

 

Analistler, TCMB'nin karar metninden alınan sinyallerin enflasyonla mücadelenin ciddi şekilde devam edeceği şeklinde yorumlandığını kaydederek, bu durumun Türk lirası varlıklara olan talebi destekleyebileceğini belirtti.

 

Yarın yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararı, Japonya'da enflasyon, Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Avro Bölgesinde tüketici güven endeksinin öne çıkacağını dile getiren analistler, BoJ'un yarınki açıklamasında faiz oranının yüzde 0,25'te sabit tutmasının beklendiğini söyledi.

 

Banka politika faizini 31 Temmuz 2024'te 15 baz puan artışla yüzde 0,25'e yükseltirken, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar vermişti.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerinin direnç, 9.800 ve 9.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : BIST100 borsa