Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından Ağustos2020 dönemine ait özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu gelişmeleri yayımlandı. Buna göre, ağustosta 2019 sonuna kıyasla özel sektörün yurt dışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu 16,9 milyar dolar azalarak 162,2 milyar dolara indi. Aynı dönemde kısa vadeli kredi borcu ise (ticari krediler hariç) 333 milyon dolar gerileyerek 8,4 milyar dolar oldu. Borçluya göre dağılıma bakıldığında, ağustosta 2019 sonuna göre uzun vadeli kredi borcuna ilişkin bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 2,5 milyar dolar azaldı, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmaları da 592milyon dolarlık düşüşle 20,6 milyar dolara geriledi. Aynı dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 1,8 milyar dolar azaldı, tahvil stoku ise 1,1 milyar dolar gerileyerek 2,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 9,3 milyar dolar azalırken, tahvil stoku da 696 milyon dolar düşüşle 6,5 milyar dolara geriledi. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin, ağustosta 2019 sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 458milyon dolar artışla 6,1 milyar dolar, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları ise 345 milyon dolar düşüşle 1,2 milyar dolar oldu. BİR YIL İÇİNDEKİ ANAPARA GERİ ÖDEMESİ 42,1 MİLYAR DOLAR Alacaklıya göre dağılım incelendiğinde, ağustosta geçen yılın sonuna göre uzun vadeli kredi borcuna ilişkin tahvil hariç özel alacaklılara olan borç 15,3 milyar dolar azalarak 110,2 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde kısa vadeli kredi borcuna ilişkin tahvil hariç özel alacaklılara olan borç miktarı 417 milyon dolar azalarak 8 milyar dolara geriledi. Döviz kompozisyonuna bakıldığında, 162,2 milyar dolarlık uzun vadeli kredi borcunun yüzde 62'sini dolar, yüzde 34,2'sini avro, yüzde 2,2'sini Türk lirası ve yüzde 1,6'sınıise diğer döviz cinsleri oluşturdu. Toplam 8,4 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli kredi borcunun ise yüzde 42,8'inin dolar, yüzde 38,7'sininavro, yüzde 16,1'inin Türk lirası ve yüzde 2,4'ünün diğer döviz cinslerinden oluştuğu görüldü. Uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 43,6'sınıfinansal kuruluşlar, yüzde 56,4'ünü ise finansal olmayan kuruluşlar gerçekleştirdi. Aynı dönemde kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde 83,2'sini finansal kuruluşların, yüzde 16,8'ini ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu. Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, ağustos sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplam 42,1 milyar dolar olduğu gözlendi.

15 Ekim 2020 Perşembe

Uluslararası Para Fonu (IMF), Mali İzleme Raporu'nun Ekim 2020 sayısını "Toparlanma İçin Politikalar" başlığıyla yayımladı. Kovid-19 salgınına yönelik mali politikalara değinilen raporda, 11 Eylül itibarıyla salgın ve buna bağlı karantina önlemlerine yönelik mali eylemlerin tutarının 11,7 trilyon dolara ulaştığı ve bunun küresel ekonominin yüzde 12'sine yakın olduğu kaydedildi. DAHA ÇOK ŞEY YAPILMALI Raporda, mali eylemlerin yarısının ek harcamalardan veya feragat edilmiş gelirden, diğer yarısının ise likidite desteğinden oluştuğu belirtilerek, hükümetlerin güçlü müdahalesininhayatları kurtardığı, insanlar ile firmaları desteklediği ve ekonomik faaliyetteki olumsuz etkileri hafiflettiği aktarıldı. Krizin kamu maliyesi üzerindeki sonuçlarının ekonomideki daralmadan kaynaklanan gelir kaybıyla birleştiğinde çok büyük olduğu vurgulanan raporda, "2020'de kamu açıklarının GSYH'nin ortalama yüzde 9'u kadar artacağı ve küresel kamu borcunun GSYH'nin yüzde 100'ü gibi rekor bir yüksekliğe yaklaşacağı öngörülüyor" değerlendirmesine yer verildi. Raporda, ekonomik faaliyettesağlıklı bir toparlanma ve düşük, istikrarlı faiz oranlarına ilişkin temel varsayımlar altında, küresel kamu borç oranının Çin ve ABD dışında 2021'de istikrar kazanmasının beklendiği aktarıldı. IMF'nin raporunda, artan yoksulluk, işsizlik ve eşitsizliği gidermek, ekonomik toparlanmayı desteklemek için daha çok şey yapılması gerektiğinin altı çizildi. ALTYAPI YATIRIMI VURGUSU Kısa vadede temel desteği sağlayan birçok politikanın uzun vadeli etkileriolduğuna işaret edilen raporda, "Mali riskler de benzeri görülmemiştir. Bunlar; pandeminin seyri, toparlanmanın şekli, zarar ve gerekli kaynakların yeniden tahsisinin boyutu, emtia fiyatları ile küresel finansal koşulların görünümü,örtülü ve açık garantilerden gelen koşullu yükümlülükler hakkındaki belirsizlikten kaynaklanmaktadır" ifadeleri kullanıldı. Uygun fiyatlı ve etkili bir aşı veya tedavinin salgının maliyetini kontrol altına almak için en büyük öncelik olduğu vurgulanan raporda, salgın sonrası ekonomiye yönelik politikaların, sosyal barışı ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak için yoksulluk ve eşitsizlikle mücadeleye ve gelecekteki salgınlarla diğer şoklara karşı direnç oluşturmaya odaklanması gerektiğinin altı çizildi. Hükümetlerin ekonomileri güvenli ve başarılı bir normalleşmeye hazırlamaları gerektiği belirtilen raporda,dijital altyapıya yönelik harcamaların; sosyal mesafeyi desteklemek, bilgiye, eğitime ve iş fırsatlarına erişimdeki eşitsizlikleri artıran dijital açığıdaraltmak için önemli olacağı kaydedildi. Raporda, "Sağlık hizmetleri, sosyal konut, dijitalleşme ve çevreyi korumaya yönelik yeni yatırımlar, daha dayanıklı ve kapsayıcı bir ekonominin temelini oluşturacaktır" denildi.

15 Ekim 2020 Perşembe

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları kapsamında basın toplantısı düzenledi. Bir milyonu aşkın kişinin canını alan ve ekonomileri tersine çeviren yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kriziyle hala mücadele edildiğini belirten Georgieva, son birkaç aydaki tablonun daha az vahim olduğunu ancak Büyük Buhran'dan bu yana en kötü küresel resesyonun öngörülmeye devam edildiğini söyledi. Georgieva, küresel ekonominin bu yıl yüzde 4,4 daralmasının beklendiğini anımsatarak, "Kriz, gelecek beş yıl içinde, üretim kayıplarında tahmini 28 trilyon dolara mal olabilir" ifadesini kullandı. FİŞİ ÇOK ERKEN ÇEKERSENİZ, RİSK ALIRSINIZ Görünüme ilişkin tahminlerine yönelik büyük bir belirsizlik olduğunu vurgulayan Georgieva, "2021'de kısmi ve düzensiz bir toparlanma öngörüyoruz, büyümenin yüzde 5,2 olması bekleniyor" diye konuştu. Georgieva, tüm ülkelerin zor, düzensiz, belirsiz ve aksaklıklara açık bir "uzun tırmanış" ile karşı karşıya olduğunu yineleyerek, krizi aşmaya yönelik politika önlemlerine değindi. Yaşamları ve geçim kaynaklarını korumak için gerekli önlemlere devam edilmesi gerektiğini vurgulayan Georgieva, şunları kaydetti: "Kalıcı bir ekonomik toparlanma ancak pandemiyi her yerde yenersek mümkündür. Hayati sağlık önlemlerini artırmak şarttır. Hane halklarına ve şirketlere mali ve parasal destekte olduğu gibi, kredi garantileri ve ücret sübvansiyonları gibi yaşam hatları, ekonomik ve finansal istikrarı sağlamak için muhtemelen bir süre daha kritik olacak. Fişi çok erken çekerseniz, kendi kendinize ciddi zarar verme riski alırsınız." KAMU YATIRIMLARI OYUNUN KURALLARINI DEĞİŞTİREBİLİR Georgieva, daha dayanıklı ve kapsayıcı bir ekonominin inşa edilmesi gerektiğine işaret ederek, "Yeni araştırmamız, özellikle yeşil projeler ve dijital altyapıya yapılan kamu yatırımlarının oyunun kurallarını değiştirebileceğini gösteriyor. Verimliliği ve gelirleri artırırken milyonlarca yeni iş yaratma potansiyeli taşıyor" değerlendirmesinde bulundu. Küresel kamu borcunun GSYH'ye oranın 2021'de yüzde 100 gibi rekor bir yüksekliğe ulaşmasının beklendiğine dikkati çeken Georgieva, bu konuyu orta vadede çözmenin kritik bir öneme sahip olduğunu dile getirdi. Georgieva, birçok düşük gelirli ülke için acil eylem gerektiğinin altını çizerek, bu ülkelerin daha fazla hibeye, imtiyazlı krediye ve borç ertelemesine ihtiyacı olduğunu ifade etti. TIBBİ ÇÖZÜMLERDEKİ İLERLEME TOPARLANMAYI HIZLANDIRABİLİR Özellikle aşının geliştirilmesi ve dağıtımında her zamankinden daha fazla uluslararası iş birliğine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Georgieva, "Tıbbi çözümlerdeki daha hızlı ilerleme toparlanmayı hızlandırabilir,2025 yılına kadar küresel gelire yaklaşık 9 trilyon dolar katabilir.Bu da daha yoksul ve daha zengin ülkeler arasındaki gelir farkını daraltmaya yardımcı olabilir" dedi. IMF'nin krizin başlangıcından bu yana 280 milyar doları aşkın borç taahhüdünde bulunduğunu kaydeden Georgieva, üye ülkeleri desteklemek için 1 trilyon dolarlık kredi verme kapasitelerinde hala önemli kaynakları olduğunu aktardı. Georgieva, 81 ülkeye finansman sağladıklarını belirterek, en yoksul üye ülkeler için borç servisinde uzatmaya gittiklerini,imtiyazlı, sıfır faizli kredileri desteklemek için ilave 21 milyar dolar ayırdıklarını anlattı.

15 Ekim 2020 Perşembe

G20 maliye bakanları ve merkez bankası başkanları,video konferans yoluyla bir araya geldikleri toplantının ardındanortak bir açıklama yaptı. Küresel ekonomiye yönelik görünümün daha az olumsuz olduğuna işaret edilen açıklamada, ekonomilerin kademeli olarak normale dönmesi ve politika eylemlerinin etkilerinin hissedilmeye başlanmasıyla küresel ekonomik faaliyetin toparlanma işaretleri gösterdiği aktarıldı. BORÇ SERVİSİNİ ASKIYA ALMA GİRİŞİMİ 6 AY UZATILDI Açıklamada, toparlanmanın düzensiz, belirsiz ve aşağı yönlü risklere maruz kaldığı belirtilerek, "İnsanların hayatlarını, işlerini ve gelirlerini korumak, küresel ekonomik toparlanmayı desteklemek ve finansal sistemin direncini arttırmak için mevcuttüm politika araçlarınıgerektiği sürece kullanmaya devam etme kararlılığımızı yineliyoruz" ifadesi kullanıldı. Uluslararası ticaret ile yatırımın kolaylaştırılmasına, büyüme, üretkenlik, inovasyon, istihdam ve gelişmeyi desteklemek için tedarik zincirlerinin dayanıklılığının oluşturulmasına devam edileceğinin vurgulandığı açıklamada, uluslararası iş birliğini güçlendirmek için ortak adımlar atılmasına devam edileceği kaydedildi. Açıklamada,Kovid-19 salgınıyla ilişkili sağlık, sosyal ve ekonomik zorlukları ele alırkenen yoksul ülkeleridesteklemek için birlikte çalışma kararlılığının sürdürüldüğüne işaret edilerek, "Devam eden likidite baskısı ışığında, borç kırılganlıklarını ele alırken, Borç Servisini Askıya Alma Girişimi'ni 6 ay uzatmayı kararlaştırdık"ifadesine yer verildi. KASIMDA OLAĞANÜSTÜ TOPLANILACAK Söz konusu girişim kapsamındaki ülkelere maksimum desteğin sağlanması için uygulamanın koordinasyonuna devam edileceği belirtilen açıklamada, G20 maliye bakanları ve merkez bankası başkanlarının kasım ayındaki liderler zirvesi öncesinde olağanüstü toplanacağının bilgisi verildi. Kovid-19 salgını ve küresel ekonomiyi desteklemeye yönelik G20 Eylem Planı'ndaki güncellemelerin de yer aldığı açıklamada, "Mali, parasal ve düzenleyici araçları kullanarak küresel ekonomiyi ve finansal istikrarı desteklemek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğimizi taahhüt ediyoruz" değerlendirmesinde bulunuldu. Açıklamada, uzun vadeli mali sürdürülebilirliğin, fiyat istikrarının ve finansal istikrarın sürdürüleceğinin altı çizilerek,kapsamlı bir iyileşmeyi desteklemek ve salgının orta vadeli ekonomik büyüme üzerindeki etkisini en aza indirmek için adımlar atılmasının kararlaştırıldığı kaydedildi.

15 Ekim 2020 Perşembe

Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın özelleştirme süreçlerine ilişkin yatırımcılara yönelikilanı Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre,Ankara, Afyonkarahisar, Antalya, İstanbul, Niğde, Tekirdağ, Tokat, Şanlıurfa, Balıkesir, Malatya, Ordu, Diyarbakır ve İzmir'de bulunan 34 taşınmaza ilişkin ihalelerbirden fazla teklif sahibinden kapalı zarfla teklif almak ve görüşmeler yapmak suretiyle pazarlık usulüyle gerçekleştirilecek. Gerekli görüldüğü takdirde ihaleler, pazarlık görüşmesine devam edilen teklif sahiplerinin katılımıyla yapılacak açık artırma suretiyle sonuçlandırılabilecek. Teklif sahiplerinden ihalelere katılabilmesi için ilanda belirtilen tutarlarda geçici teminat alınacak.İhale bedeli peşin veya vadeli olarak ödenebilecek. İlanda ayrıca ihale konusu taşınmazların geçici teminat bedelleri ve son teklif verme tarihlerine ilişkin detaylar yer alıyor.

15 Ekim 2020 Perşembe