Kahvenin anavatanında TİCARET SAFARİSİ

Doğu ve Güney Afrika Ortak Pazarı (COMESA) üyesi olan Etiyopya, Doğu Afrika’daki 400 milyon nüfusa avantajlı erişim imkanı sunuyor. Etiyopya, bu avantajlarıyla girişimcileri ticaret safarisine davet ediyor. 140’tan fazla büyükelçiliğin bulunduğu başkent Addis Ababa, dünyanın en büyük üçüncü diplomasi şehri. HABER: İSMAİL HAKKI AKKUŞ-ÇAĞDAŞ ÖZENMİŞ Türkiye ile ticari ilişkileri Osmanlı dönemine uzanan Etiyopya’da Cumhuriyetin ilanından 3 yıl sonra Addis Ababa’da Türk Büyükelçiliği açıldı. Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı Addis Ababa Ticaret Müşaviri Sedat Erdoğdu, Afrika kıtasının parlayan yıldızı Etiyopya’daki potansiyel iş fırsatlarını ve pazara girişte izlenilecek yolları İstanbul Ticaret’te anlattı: 400 MİLYONLUK PAZAR Türkiye ve Etiyopya arasındaki ticari ilişkilerden bahsedecek olursak neler söylemek istersiniz? Etiyopya, 100 milyona yakın nüfusuyla Sahra Altı Afrika kıtasında Afrika boynuzundaki konumuyla stratejik öneme sahip bir ülke. Sahra Altı Afrika kıtasındaki ilk büyükelçiliğini 1926 yılında Addis Ababa’da açan Türkiye, kıtadaki en önemli ticari ortaklardan biri. Tarım, imalat, otel, ulaşım, telekomünikasyon, inşaat malzemeleri ve müteahhitlik hizmetleri gibi sektörlere yönelen yatırımcılarımız, ülkede yaklaşık 30 bin kişiye istihdam sağladı. Etiyopya Yatırım Komisyonu verilerine göre, 2019 yılı itibarıyla Çin, Suudi Arabistan ve Türkiye, yatırım yapan ilk 3 ülke arasında. Etiyopya ile önemli ticari anlaşmalarımız mevcut. Bunlardan en önemlileri; Ekonomik ve Teknik İşbirliği ve Ticaret Anlaşması (1993), Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması (2000) ve Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması’dır (2005). Doğu ve Güney Afrika Ortak Pazarı (COMESA) üyesi olan Etiyopya’nın, Doğu Afrika kıtasındaki 400 milyon nüfusa ürünlerini ulaştırma olanağı mevcut. 2020-2021 dönemi için belirlenen ‘hedef ülkeler’ arasında yer alan ve Bakanlığımızın ‘İhracat Ana Planı’ kapsamında hedef ülke olarak belirlediği Etiyopya, ülkemiz iş insanları için Sahra Altı Afrika’da önemli bir ‘hub’ olarak görülüyor. PEŞİN AKREDİTİF İLE İTHALAT Etiyopya’da yatırım veya ticaret yapan Türk iş insanlarının yaşadıkları başlıca zorluklar neler? Bu zorlukların aşılmasında ne gibi yollar izleniyor? İş insanlarımızın ülke kanunları gereği Etiyopya’dan ithalat yapılabilmesinin sadece peşin akreditif ile olduğunu ve döviz sıkıntısına bağlı olarak da akreditif bekleme sürelerinin beklenen sürelerden uzun olabileceğini bilerek hareket etmeleri gerekir. Yani, Türkiye’den ya da başka bir ülkeden Etiyopya’ya ithalat kapsamında yapılan ödeme kabul edilmiyor. Bu durumun tek istisnası, ihracatçılara hammadde ithalat izni (franco valuta), satıcı kredisi yoluyla ithalat izni (supply credit) ve yurt dışı döviz bulundurma hakkı (diaspora hesabı)’dır. Bundan dolayı iş insanlarımıza mümkün olduğunca Etiyopya’da bu kapsamda olan iş insanları ile çalışmaları öneriliyor. TÜRKİYE İHRACATTA İLK 5’TE Tedarikçi ülkeler arasında yüzde 4.4’lük paya sahip olmamızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Etiyopya Ticaret ve Sanayi Bakanlığı yakın bir zamanda 8 Temmuz 2019-7 Temmuz 2020 dönemini kapsayan verileri yayınlamış olup ticari ilişkilerimizi bu verilere göre değerlendirmek isterim. Anılan dönemde, ülkemiz Etiyopya’ya 611.7 milyon dolarlık ihracat, Etiyopya’dan 34 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirdi. 577.7 milyon dolar dış ticaret fazlası veren ülkemiz yüzde 4.4 oranındaki payıyla Etiyopya’nın en fazla ithalat gerçekleştirdiği 5’inci ülke oldu. Etiyopya’nın ithalatında ilk 4’te yer alan Çin, Hindistan, Kuveyt ve ABD’nin, ülkeye ihracatı bir önceki döneme göre sırasıyla yüzde 7.9, yüzde 11.4, yüzde 34.5, yüzde 21.8 düşüş gösterdi. Oysa ülkemizin Etiyopya’ya olan ihracatı küresel ticari sıkıntılara, Covid-19’a ve Etiyopya’nın toplam ithalatında yaşanan yüzde 8 oranındaki düşüşe rağmen yüzde 1 oranında arttı. TİCARET ANLAŞMASI YOLDA Kahve, susam, sebze, bakliyat, Etiyopya ihracatının önemli bir bölümünü oluşturuyor. Çiçekçilik sektörünün de atağa geçtiğini görüyoruz. Hammadde tedarikçisi olarak Etiyopya’yı nasıl değerlendirirsiniz? Etiyopya’nın ilk 5 ihraç ürününün de tarım ürünü olması göze çarpıyor. 2019-20 finansal döneminde Etiyopya sırasıyla en fazla kahve (yüzde 28.6), kesme çiçek (yüzde 14.1), yağlı tohumlar (yüzde 11.5), khat bitkisi (yüzde 10.9) ve baklagil (yüzde 7.9) ihraç etti. Kesme çiçek, özellikle son 5 yılda Etiyopya’nın ihracatında önemli bir yer edindi. Etiyopya’nın tarım ürünlerinin ülkemizce ‘Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi’ kapsamında değerlendirilmemesi veya Etiyopya ile herhangi bir Tercihli Ticaret Anlaşması (TTA)ya da Serbest Ticaret Anlaşması (STA) bulunmaması dolayısıyla bu ürünlere ülkemizce tarife uygulanıyor. Ancak, Bakanlığımızın Etiyopya ile bir TTA girişimi mevcut. DÜNYANIN EN BÜYÜK ÜÇÜNCÜ DİPLOMASİ ŞEHRİNDE İHRACATA YÜZDE 100 VERGİ MUAFİYETİ Etiyopya İstanbul Başkonsolosluğu Muavin Konsolos Selam Nigussie Ketsela, Etiyopya’nın 2025 yılı hedefini, “Orta gelirli bir ekonomi ve üretim merkezi konumuna gelmek” şeklinde açıkladı. Etiyopya hükümetinin yatırımcılara birçok konuda teşvik ve avantajın yanı sıra karşılaşacakları sorunlara karşı garanti verdiğini vurgulayan Ketsela, başkent Addis Ababa’nın özel konumu hakkında şunları kaydetti: “Etiyopya, Afrika Birliği’nin ana merkezi ve Birleşmiş Milletler Afrika Ekonomik Kurulu üyesi. Birleşmiş Milletler bünyesindeki 28 ajans ve 60 uluslararası organizasyon da ülkemizde faaliyet gösteriyor. Başkent Addis Ababa, New York ve Cenevre’den sonra dünyanın en büyük üçüncü diplomasi şehri konumunda. Tekstil, ilaç, inşaat, deri, tarım işleme, endüstri parkı genişletme, kimya, metal mühendislik sektörleri bu alanlar arasında teşvik alan sektörler. Teşvikler; vergi muafiyeti, makina, inşaat ekipmanı, yedek parça, araç ve hammadde ithalatında gümrük vergisi muafiyeti şeklinde olabilir. Ek olarak yüzde 100 ihracat vergisi muafiyeti ve endüstri parkları da mevcut.” 14 YILLIK ORTALAMA BÜYÜME YÜZDE 11 Covid sonrası dönemin parametreleri düşünüldüğünde, Türk iş insanları için Etiyopya’da yeni fırsat pencereleri açılabilir mi? Etiyopya, büyüme potansiyeli çok yüksek olan bir ülke. Öyle ki, son 14 yılda yıllık ortalama yüzde 11 büyüyen Etiyopya, dünyada en hızlı büyüyen ekonomilerden biri. Bu süre zarfında, doğrudan yabancı yatırımlarını da yüzde 46 oranında artırarak, Afrika kıtasının en dinamik ve en fazla doğrudan yabancı yatırım çeken ülkeleri arasında yerini aldı. Dolayısıyla Etiyopya’nın ülkemiz ile olan olumlu ticari ve ekonomik ilişkilerinin aynı yönde ilerleyeceği ve daha yüksek seviyelere çıkacağı inancıyla iş insanlarımız için Etiyopya’da her zaman yeni iş fırsatları potansiyelinin var olacağını belirtmek isterim. EN ÇOK NELER SATIYOR? Kahve, çay ve Paraguay çayı, yağlı tohum ve meyveler, saman ve kaba yem, canlı ağaçlar ve diğer bitkiler, örme giyim eşyası ve aksesuarı, örülmemiş giyim ve aksesuarı. EN ÇOK NELER ALIYOR? Makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, elektrikli makina ve cihazlar, hava taşıtları, eczacılık ürünleri, demir ve çelik.

28 Aralık 2020 Pazartesi

Sektör sektör Filipinler fırsatı

Üretimin yeterli olmadığı ülkede ihtiyaçlar ithalatla karşılanıyor. Manila Ticaret Müşaviri Serhan Ortaç, ihracatçılarımızı başta inşaat olmak üzere mobilya, gıda ve turizm sektörleri için fırsatları değerlendirmeye davet ediyor. Ortaç, fiyat-kalite üstünlüğü ile Türk ihraç ürünlerinin Filipinler’de yoğun ilgi göreceğini vurguladı. HABER: BARIŞ AKKURUM Manila Ticaret Müşaviri Serhan Ortaç; sektör sektör Filipinler’deki potansiyel iş fırsatlarını ve pazara girişte dikkat edilmesi gereken konuları İstanbul Ticaret’e açıkladı: Kısaca Türkiye - Filipinler ticari ilişkilerinden bahsedecek olursak neler söylemek istersiniz? Filipinler, 2019 itibarıyla yıllık yaklaşık 71 milyar dolar ihracat ve 113 milyar dolar ithalat gerçekleştiren, Güneydoğu Asya’nın çoğunluğu genç olmak üzere 107 milyon nüfuslu önemli ülkelerinden biri konumunda. Son yıllarda istikrarlı olarak ekonomide yüzde 5’in üzerinde büyüme rakamları kaydeden Filipinler ile özellikle Çin, Japonya, Güney Kore, ABD ve Singapur gibi ülkelerin ticari ve yatırım ilişkilerini daha da geliştirmekte oldukları gözlemleniyor. Türkiye’nin Filipinler’e 2019’da ihracatı 124 milyon dolar, ithalatı ise 138 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu değerler, bu yılın ilk 10 ayı için sırasıyla 84 ve 104 milyon dolar olarak kaydedildi. Türkiye’nin Filipinler’in ithalatından aldığı pay binde 1 seviyelerinde. DİSTRİBÜTÖR GEREKİYOR Filipinler’de yatırım veya ticaret yapan Türk iş insanlarının yaşadıkları başlıca zorluklar neler? Bu zorlukların aşılmasındane gibi yollar izleniyor? Dış ticaret yapan firmalarımız için en önemli zorlukların başında Filipinli büyük alıcıların genellikle dış ticaret işlemlerini kendi firmaları üzerinden gerçekleştirmek yerine aracı ‘distribütör’ firmaları kullanması geliyor. Bu kapsamda, ihracatçı firmalarımız için en meşakkatli husus, Filipinler’de güvenilir distribütör firma tespit etmek oluyor. Yine, Ticaret Müşavirliğimizce ilgilenen firmalarımıza distribütör firma bulma konusu başta olmak üzere, ihracatta faydalanabilecekleri bilgiler de temin ediliyor. Bir diğer husus ise Filipinler’in Japonya ve Çin başta olmak üzere bölgedeki bazı ülkeler (Hindistan, Hong Kong, Güney Kore, Avustralya, Yeni Zelanda ve EFTA Ülkeleri) ve ASEAN ülkeleri ile serbest ticaret anlaşmaları sebebiyle söz konusu ülkelerin gümrük vergilerindeki avantajlı konumu... Fiyat-kalite üstünlüğümüz ile birçok firmamız Filipinler’e mallarını ihraç ediyor. ‘İNŞA ET’ PLANI Başkan Duterte yönetiminin ‘Build Build Build’ planı hakkında bilgi verir misiniz? Başkan Duterte yönetiminin ortaya koyduğu ‘Build Build Build’ (BBB!) programı çerçevesinde ülkenin çeşitli bölgelerinde önemli altyapı projeleri oluşturuldu. 2026 yılının sonuna kadar 9 trilyon Filipin Pesosu (yaklaşık 185 milyar dolar) büyüklüğünde 100 büyük altyapı projesi planlanıyor. Öte yandan, ilgili bütçe ve proje sayısı da süreç içerisinde revize ediliyor ve yeni projeler eklenmeye devam ediyor. İHRAÇ ÜRÜNLERİMİZ Makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, eczacılık ürünleri, silahlar ve mühimmat aksesuarları, elektrikli makina ve cihazlar, hububat ürünleri, un, süt ve pastacılık ürünleri, demir veya çelikten eşya, demiryolu veya tramvay vagonları dışındaki araçlar, inorganik kimyasallar, plastik ve mamulleri. İTHAL ETTİKLERİMİZ Elektrikli makina ve cihazlar, mekanik cihazlar, meyveler, optik, fotoğraf, ölçü, tıbbi alet ve cihazlar, suni ve sentetik kesikli lifler, sakızlar, reçineler ve diğer bitkisel özler, saatler ile aksam ve parçaları, kauçuk, ağaç ve ahşap eşya, odun kömürü,kara taşıtları, elektrik ve elektronik ekipman, mobilya ve yatak takımları. EN ÇOK NELERİ SATIYOR? Elektrikli makina ve cihazlar, makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, meyveler ve sert kabuklu meyveler, optik, fotoğraf, ölçü, tıbbi alet ve cihazlar, mücevherci eşyası, bakır ve bakırdan eşya, metal cevherleri, cüruf ve kül, motorlu kara taşıtları, mineral yakıtlar, yağlar, plastikler ve mamulleri. EN ÇOK NELERİ ALIYOR? Elektrikli makina ve cihazlar, mineral yakıtlar, yağlar, makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, motorlu kara taşıtları, demir ve çelik, plastik ve mamulleri, hububat, hava taşıtları, optik, fotoğraf, ölçü, tıbbi alet ve cihazlar, demir veya çelikten eşya. POTANSİYEL ALANLAR Türk iş insanları için özellikle hangi bölgelerde ne tür fırsatlar bulunuyor Firmalarımız açısından en önemli bölge Luzon Yarımadası’dır. Başkent Metro Manila da bu bölgede yer alıyor. Ülkenin ticari ve ekonomik kalbi de Manila. Bu kapsamda, Türk iş insanları için yatırım ve ticari faaliyetlerin geliştirilmesi açısından ‘en avantajlı bölge Manila’ diyebilirim. Konut: Başta Manila olmak üzere, ülkede konut yapı projelerinde de çok önemli bir artış söz konusu. 2019 yılında konut yapı projeleri bir önceki yıla göre yüzde 36 oranında artış kaydetti. Yine, konut projeleri toplam inşaat sektörünün yüzde 64’ünü oluşturuyor. Filipinler’de özellikle milli gelirde son yıllarda yaşanan artışların etkisiyle konutların yenilenmesi trendi ortaya çıktı. Öte yandan, ülkede yeniden yapılanma ve renovasyon eğiliminde olan Mindanao’da da yeni yapı projeleri oluşmaya başladı. Bu açıdan inşaat sektörü ve inşaat malzemeleri açısından firmalarımız için fırsatlar bulunuyor. Özellikle, birden çok firmanın konsorsiyum oluşturduğu büyük ölçekli inşaat projeleri mevcut. Mobilya: İnşaat sektörünün beraberinde yükselttiği ‘mobilya ve aksamları’ için de önemli fırsatlar bulunuyor. Ülkede mobilya üretimi hemen hemen yok denecek kadar az. İtalya, Çin ve ABD başta olmak üzere birçok ülkeden mobilya ithal ediliyor. Söz konusu ürünlerin kalite ve fiyat düzeyleri dikkate alındığında, sektörde Türk ihraç ürünlerinin son derece rekabetçi olabileceği değerlendiriliyor. Bu çerçevede, mobilya firmalarımızın Filipinler pazarına odaklanmalarının önemli olduğunu belirtmek isterim. Gıda: 107 milyonluk nüfus, yoğun bir tüketim toplumu hüviyetinde. Gıda sektöründe yerli üretim iç tüketimi karşılayamıyor. Hemen hemen tüm süpermarket ve toptancılarda ithal ürünler raflarda yoğunlukla boy gösteriyor. Özellikle, zeytinyağı, makarna, bakliyat, kuruyemiş, peynir, zeytin, yoğurt gibi ürünleri ihraç eden firmalarımız Filipinler pazarında gerek fiyat gerek kalite açısından rekabet avantajı sağlayabilirler. Bu ürünlerin neredeyse tamamı ithal ürünler. Filipinler’in bu sektörlerde de firmalarımızın hedef pazarlarından biri olmasını temenni ederim. Turizm: İrili-ufaklı binlerce adadan oluşan Filipinler’de turizm sektörü, ekonominin en önemli mihenk taşlarından biri. Ülkeye her yıl milyonlarca turist geliyor. Öte yandan, turizm tesisi sayısının ülkenin potansiyeline göre az olduğu gözlemleniyor. Turizm tesisleri açısından yine kalite-fiyat eksenine yönelik olarak bu konuda uzmanlaşmış ülkemiz yatırımcıları için çok önemli fırsatlar bulunduğu değerlendiriliyor. E-TİCARETTE BÜYÜME ORANI Flipinler e-ticaret pazarında yer almak isteyen üyelerimiz için neler söylemek istersiniz? Filipinler hükümetince 2016-2020 yıllarına ilişkin olarak ‘E-Ticaret Yol Haritası’, bir eylem planı olarak yürürlüğe konuldu. İlgili hedef kapsamında e-ticaret işlem hacminin toplam Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 25’ini oluşturması bekleniyor. 2018 yılında ilgili hedefe yüzde 13 oranında ulaşıldığı açıklandı. Filipinler’de e-ticaret kapsamında faaliyet gösteren birçok web sitesi mevcut. İlgili web siteleri, toptancı firmalara yönelik olabileceği gibi perakende satış esasına göre de olabiliyor. Ancak, Filipinler’de e-ticaret pastasının büyük bir bölümünü perakende satış odaklı web siteleri alıyor. İlgili web sitelerinde hemen hemen her tür ürün ve hizmete erişim sağlamak mümkün. PAZARA GİRİŞ FUARLARI Filipinler’de mutlaka katılım sağlanması gerektiğini düşündüğünüz fuar, etkinlik ve organizasyonları belirtir misiniz? Ticaret Müşavirliğimizce, daha çok 2021 yılı için planlanan şu fuar organizasyonlarının sektörler için önem arz ettiği değerlendiriliyor: WORLDBEX-World Building and Construction Exhibition: 17-21 Mart 2021 (İnşaat ve inşaat malzemeleri) ADAS 2021-Asian Defense, Security&Crisis Management Exhibition and Conference: 5-7 Mayıs 2021 (Savunma sanayi ve güvenlik)

14 Aralık 2020 Pazartesi

En büyük avantajımız Türk kalitesi

Türk firmalarının Hindistan’daki en büyük avantajı, Türkiye’nin bir Avrupa ülkesi olarak görülmesi. Orta sınıfın Covid öncesi döneme göre harcama alışkanlıklarını değiştirip, kaliteli ve daha uygun fiyatlı ürünlere yönelmesi, Türk firmaları için ciddi bir fırsat. Türkiye’nin Yeni Delhi Ticaret Müşaviri Aysun Timur, Hindistan ile iş planlayanlara, “Öncelikle doğru bir pazar araştırması yapın. Bunun için de müşavirliklerimiz ve ataşelikler ile profesyonel yerel bir firmadan destek alın” tavsiyesinde bulunuyor. HABER: YASİN UYGUR Asya’nın gelişen ekonomilerinden Hindistan, yaklaşık 1.4 milyarlık nüfusu ve 2.87 trilyon dolarlık milli geliri ile dünyanın altıncı, satın alma gücü paritesinde ise ikinci büyük ekonomisi… Dünyanın hem en çok yatırım çeken destinasyonla-rından hem de en büyük ithalat pazarlarından biri. Ülke nüfusunun 2025 yılında 1.5 milyara, 245 milyar dolar düzeyindeki tüketim miktarının da 4.8 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. 2030 yılında ise Çin’in ardından dünyanın ikinci büyük ekonomisi olacağı öngörülüyor. Üstelik Hindistan’a küresel üretimin ve tedarikin ikinci yeni adresi olarak bakılıyor. Türkiye’nin Hindistan’a olan ticari ilgisi ise son 10 yılda arttı. Hindistan, Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı 37’nci, en çok ithalat yaptığı 7’nci ülke. Türkiye Cumhuriyeti Yeni Delhi Ticaret Müşaviri Aysun Timur, böylesine cazip gözüken bu pazarda iş insanlarını bekleyen fırsatları ve zorlukları anlattı. 1 MİLYAR DOLARI AŞTIK Türkiye-Hindistan ticaret ve yatırım ilişkilerini kısaca değerlendirir misiniz? Hindistan ile ticaret ve yatırım, her daim dostane ilişkiler çerçevesinde gerçekleşti. Son 10 yıllık ikili ticaret verisine baktığımızda, ticaret hacminin 6 milyar dolar seviyesinde istikrarlı kaldığını görüyoruz. 2018’de ticaret hacmimiz uzun zamandan sonra bir sıçrayışla 8.7 milyar dolara yükseldi. Bu tutarın 7.6 milyar dolarını ithalatımız, yaklaşık 1.1 milyar dolarını ise ihracatımız oluşturuyor. Covid-19 süreciyle birlikte ticaret rakamlarımız da geriledi. 1 Ocak-30 Eylül 2020 döneminde Hindistan’a ihracatımız bir önceki yıla göre yüzde 16.9 düşüşle 632 milyon dolar olarak gerçekleşti. 9 aylık ihracatımızda en çok hurda, bitkisel yağlar, blok mermer ve yaş meyve ihraç edildi. Hindistan’dan en çok petrol yağları, mücevherci eşyası, sentetik filament iplikleri ve karayolu taşıtları için aksam ithal edildi. Ticaret hacmimizi artıracak potansiyel sektörler neler? Hindistan, ülkemizin toplam nüfusunun 5 katı büyüklüğündeki orta ve üst sınıfının tüketim ihtiyaçlarıyla birçok mal ve hizmet sektöründe ithalat potansiyeli barındırıyor. Potansiyeli olan sektörlerin başında, paketli gıda ve tarım ürünleri, yaş meyve, konserve gıda ve içecekler, makarna, zeytinyağı, kuru meyve ve yemişler, yapı malzemeleri ve kimyasalları, otomotiv ve aksam, yazılım ve bilgi teknolojisi, makinalar, kimyasal ürünler, mobilya, elektronik eşyalar, konfeksiyon ve hazır giyim, inşaat malzemeleri, lojistik, demiryolu bağlantı ekipmanları ve vagonlar, medikal cihazlar ve sağlık hizmetleri geliyor. Ayrıca müteahhitlik, mühendislik ve teknik müşavirlik hizmetleri alanında, Türk firmaları için önemli bir pazar. Hindistan Hükümeti tarafından alt ve üst yapı yatırımına ihtiyacın 2 trilyon dolar olduğu açıklandı. Bunun içerisinde, 500 milyon konut, 100 akıllı şehir, yeni yollar, demiryolları, limanlar, endüstriyel koridorlar, metrolar gibi çok kapsamlı projeler de bulunuyor. Öte yandan, Hindistan Tata, Maruti ve Mahindra gibi kendi otomobil markalarını üretiyor. Türk otomobil yan sanayi, bu pazardan faydalanabilir. Turizm ve dizi film de potansiyel sektörler. Ülkedeki fırsatlar, resmi yatırım ajansı olan Ulusal Yatırım Teşvik ve Kolaylaştırma Kurumu’nun www.investindia.gov.in resmi internet adresinde sektörler ve eyaletler bazında yer alıyor. Firmalarımızın öncelikle bu internet adresini incelemelerini öneriyoruz. HEM ÜRÜN HEM ÇEŞİT AZ Türk iş insanları Hindistan pazarında ne gibi zorluklar yaşıyor? Hindistan, Türk iş insanının alışageldiği geleneksel pazarlardan değil. Son 10 yıllık dönemde iş insanımızın odağına yerleşti. Pazardaki sorunları şöyle özetleyebiliriz: Türk ürünleri, Hindistan pazarında az sayıda ve çeşitlilikte. Firmalarımız, potansiyelimizin en yüksek olduğu sektörlere öncelik vermeli. Hindistan’a yönelik fiziki ya da sanal fuarlara, sektörel ticaret heyetlerine, seminer veya webinarlara katılmalı. Firmalarımız, Hint bürokrasisi ile sıkıntılar yaşayabilir. Bu konuda Müşavirliğimiz ve Ataşeliğimizin yanı sıra yerel firmalardan ve sektör çatı kuruluşlarından destek alabilirler. Teminat mektubu ve muhabir banka bulmaktaki zorluklar, firmalarımızın Hindistan pazarına girişini zorlaştırıyor. Hint firmalarının ödemelerini veya mal gönderimlerini çeşitli bahanelerle aksatmaları veya hiç yapmamaları gibi şikâyetler ile oldukça sık karşılaşılıyor. Bu nedenle gerek ithalat, gerek ihracat konusunda uluslararası dış ticaret pratiklerinin gerektirdiği koşul ve kurallara riayet edilerek sözleşmeler düzenlenmeli, anlaşmazlık halinde yetkili makamlar belirlenmeli. DAHA AZ BÜROKRASİ İthalat, gümrük ve lojistik konusunda firmalarımızı etkileyecek yeni uygulamalar var mı? Bu yıl ülkemizden tedarik edilen her türlü malın gümrük işlemleri, Hindistan gümrüklerindeki yavaşlama ve gecikmeye rağmen tamamlandı. Hindistan’a ihraç ettiğimiz taze meyvelerin gümrük sürecinde, sokağa çıkma yasağı döneminde bile yasaklama olmadı. Gümrüklerde bürokrasiyi azaltmak için yeni gümrük programının uygulamasına 14 Ağustos 2020’de Chennai limanında pilot olarak başlandı. 31 Ekim 2020 tarihinden itibaren ise ülke genelindeki tüm limanlarda ithalat işlemlerinde uygulanmasına karar verildi. Yeni gümrük programı; temassız ve kağıtsız gümrükleme, eşyanın anonim muayenesi, ilgili gümrük beyanname ve belgelerinin otomatik onaylanması gibi işlem süresini hızlandıracak uygulamaları içeriyor. ORTA SINIF KALİTE İSTİYOR Salgın sürecinin uzun sürmesi halinde karşılıklı ticaretimiz nasıl etkilenir? İkili ticaret sepetimiz hammadde ve ara malına dayandığı için önümüzdeki dönemde de ciddi bir daralma olmadan devam edebileceğimizi söyleyebiliriz. Bu tespitimize kaynak oluşturan en temel gösterge, Covid’in etkilerinin en sert hissedildiği dönemde bile ikili ticaretimizin iki aylık bir gecikmeyle hızlı bir şekilde kendini toparlaması ve neredeyse 2019 yılı rakamlarına yaklaşmasıdır. Yeni dönemde, Hindistan’ın orta sınıfının Covid öncesi döneme göre harcama alışkanlıklarını da kaliteli fakat daha uygun fiyatlı ürünlere doğru kaydırdığı gözlemleniyor. Ülkede orta ve üst sınıfa yönelik ürün geliştiren firmalar, ürünlerin ambalaj, ağırlık gibi özelliklerinde farklılaştırmaya giderek pazar paylarını korumaya çalışıyorlar. Bu durum firmalarımız için de ciddi bir fırsat doğurabilir. Bu dönem, şüphesiz daha hijyenik ve güvenilir gıda tedariki önem kazanacak, paketli gıdaların tüketimi ve dış talebi artacak. Çin’e karşı duyulan ticari kaygıların arttığı bu dönemde, Hindistan pazarında oluşacak açıkta, Türk menşeli mal ve hizmetlere eskisinden daha geniş yer açılabilir. 25 DÜĞÜN 100 MİLYON DOLAR GETİRDİ Son dönemde varlıklı Hintli ailelerin ülkemize yönelik düğün turizminde de önemli artış yaşanıyor. Türkiye, geçen yıl ev sahipliği yaptığı 25 Hint düğünü ile 100 milyon dolar kazanç sağladı. BEYAZ EŞYA VE KARGO Hindistan’da yerleşik 40 kadar Türk firması havalimanı ve kargo hizmetleri, beyaz eşya üretimi, yapı malzemeleri, kara taşıtları aksam, ikram, bilişim, lojistik, tekstil, müteahhitlik ve teknik müşavirlik gibi alanlarda faaliyet gösteriyor. Hindistan’da en büyük yatırımlarımız, beyaz eşya üretimi ile havalimanı yer ve kargo hizmetleri üzerine. E-TİCARET İLE ÜRÜN SATIN Hindistan, elektronik ticaret portallarını da sıklıkla ve artan oranda kullanıyor. e-ticaret hacminin 2020’de yüzde 51 artışile 120 milyar ABD doları seviyesine yükselmesi bekleniyor. Amazon India ve Walmart grubunun satın aldığı Flipkart, ülkedeki en önemli iki elektronik ticaret sitesi ve pazarın yaklaşık yüzde 85’ini elinde bulunduruyor. Big Basket ve Myntra, modern ve geleneksel mobilya alanında Urban Ladder, Pepperfry adlı e-ticaret siteleri de oldukça yaygın. Bu kapsamda başta küçük ev aletleri, kozmetik ürünleri, ev tekstili, hazır giyim, dekorasyon ürünleri, sarf malzemeleri ve paketli gıda olmak üzere Türkiye menşeli birçokürünün e-ticaret vasıtasıyla da Hindistan’a satılması mümkün. ARAŞTIRMADAN PAZARA GİRMEYİN Firmalarımıza, her daim verdiğimiz en önemli öğüt; yolun en başında doğru bir pazar araştırması yapılması. Bunun için Hindistan’da mukim Müşavirlik ile Ataşeliğimizden ve mümkünse profesyonel yerel bir firmadan daha destek alınması, kârlı bulunuyorsa Hindistan’da bir ofis açmasıdır. Hindistan’da iş yapma kültürü yakın ilişki temeline dayalı. Şirket yapılanmaları aile merkezli. Hintliler, kibarlık ve nezakete önem verirler. “Hayır” kelimesini kullanmaktan kaçınırlar. İş yapma esnasında açık olmak, anlaşma sürecinde işlemleri en basit seviyede konuşmak ve sözleşmeye dökmek, anlaşma sonrası da iş yapmaya dair her türlü detayı takip etmek, ortaya çıkabilecek sorunların engellenmesi açısından oldukça önemli.

30 Kasım 2020 Pazartesi

Çin’e kanatlı ihracatı başladı

Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında uzun süredir devam eden resmi temas ve görüşmelerin ardından ‘Türkiye’den Çin’e İhraç Edilebilecek Kanatlıların Denetimi, Karantina ve Veteriner Sağlık Şartları Hakkında Protokol Taslağı’nda anlaşma sağlandı. Anlaşmanın ardından 15 Ekim 2020 tarihi itibariyle kanatlı et ve ürünleri ihracatı başladı. Bakan Pakdemirli, yaptığı açıklamada, “Çin Halk Cumhuriyeti’nin kapıları Türk kanatlı sektörüne açması, sektörümüz açısından çok önemli. Önümüzdeki süreçte daha fazla kanatlı işletmesinin ihracat yapması için bakanlık olarak onaylı işletme sayısının artırılmasına yönelik çalışmalarımız devam edecek” dedi.

16 Kasım 2020 Pazartesi

Dünyayı pandemiye karşı birleştirecek

Birleşmiş Milletler (BM) 75. Genel Kurul Başkanlığı’na seçilen Volkan Bozkır, 15 Eylül 2020 tarihi itibariyle yeni görevine başladı. Bozkır, BM Genel Merkezi’nde düzenlenen törende,74. Genel Kurul Başkanı Tijjani Muhammad-Band’den görevi devraldı. AYNI GEMİDEYİZ Volkan Bozkır, BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, yeni tipkoronavirüssalgınının BM 75. Genel Kurulu için yapılan planları değiştirdiğini belirterek, “Bugün maskelerimiz bize karşı karşıya olduğumuz çok ciddi bir tehdidi, kaybettiğimiz hayatları, üstesinden gelmemiz gereken sorunları ve hepimizin aynı gemide olduğunu hatırlatıyor” dedi. SİSTEM SORGULANIYOR Pandeminin, çok taraflı sistemi eleştirenlerce tek taraflı adımları meşrulaştırmak, uluslararası sistemleri zayıflatmak için söyleyenbelirten Bozkır, bu dönemde uluslararası sistemlerin ve örgütlerin sorgulanır hale geldiğine, bu eleştirilerin dayanağının olduğuna, ancak yanlış sonuçlara varıldığına dikkati çekti. Küresel bir kriz olan pandemiye karşı dayanışma, işbirliği ve uluslararası kurumlara olan inancı güçlendirme mesajı veren Bozkır, şöyle konuştu: “Hiçbir ülke bu pandemiyi tek başına yenemez. Sosyal mesafe uluslararası düzeyde yardımcı olmayacak. Tek taraflı adımlar pandemiyi sadece güçlendirir, bizi ortak hedefimizden uzaklaştırır. Bu tür kriz anlarında BM’nin merkezde olduğu çok taraflı işbirliğine ve uluslararası kurumlara olan inancı güçlendirmek ortak sorumluluğumuz.” 1 YIL BAŞKAN KOLTUĞUNDA Genel Kurul’da 178 ülkenin desteğini alarak Türkiye’den BM Genel Kurulu Başkanlığı’na seçilen ilk isim olan Volkan Bozkır, 2021 eylül ayına kadar bu görevi sürdürecek.

24 Eylül 2020 Perşembe