Kazakistan ile 10 milyar dolar hedefi

Kazakistan Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly, Türkiye ile Kazakistan arasındaki ticari ilişkiler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Koronavirüs salgını nedeniyle iki ülke arasındaki ticaret hacminde yüzde 8’lik küçülme beklendiğine işaret eden Saparbekuly, “Buna rağmen Türkiye’nin Kazakistan dış ticaretindeki payı bir basamak artarak 6’ncı sıraya yükseldi. Bu, Türkiye ile olan ticari ilişkilerimiz açısından önemli” diye konuştu. İki ülke arasındaki ticaret hacminin geçen yıl 3 milyar doları bulmasının beklendiğini, ancak potansiyelin daha yüksek olduğunu vurgulayan Saparbekuly, “Kazakistan ile Türkiye arasındaki ticaret hacminde Cumhurbaşkanlarının koyduğu hedef orta vadede 5 milyar dolar, uzun vadede ise 10 milyar dolara ulaşmak” dedi. KARMA KOMİSYON ÇALIŞIYOR Saparbekuly, iki ülke arasındaki ticari ilişkileri geliştirmek amacıyla kurulan karma ekonomik komisyonunun çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi: “Çalışma grubu, iki ülkenin karşılıklı ihracat ve ithalat yapabileceği ürünlerin tespitiyle ilgili faaliyetler yürütüyor. İnşallah bu çalışma grubu önümüzdeki süreçte çalışmalarını tamamlayacak. Başka ülkelerden aldığımız ürünleri, iki ülke arasında ithalat yapma gibi bir çalışma yürüteceğiz. Kapsamlı çalışma olacak. Ulaştırma ve lojistik ayaklarını da eklemek gerekiyor.” KOMBİNE TAŞIMACILIK MESAJI Ulaşım sektörünün iki ülke arasındaki ticaretin artmasında önemli rol oynadığını dile getiren Büyükelçi Saparbekuly, özellikle Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattının açılmasıyla Hazar Denizi üzerinden Kazakistan’a konteyner taşımacılığının hızlı şekilde arttığını vurguladı. Bu hattın daha işlevsel hale getirilmesi için iki ülkenin demiryolu, TIR şirketleri ve birliklerinin beraber çalışması gerektiğinin altını çizen Saparbekuly, “Çünkü Kazakistan’da Türkiye üzerinden dünyaya aktarılacak mal var. Sadece bunun hızlı ve daha hesaplı taşınabilmesi çalışmalarının yapılması gerekiyor” dedi.

25 Şubat 2021 Perşembe

En fazla yatırım İtalya’dan geldi

Merkez Bankası verilerine göre, Türkiye’ye gelen Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) tutarı, salgının etkisiyle 2020’de bir önceki yıla kıyasla yüzde 16.5 azalarak 7 milyar 733 milyon dolara geriledi. 2019’da ülkeye çekilen UDY tutarı, 9 milyar 266 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmişti. Yurt dışında yerleşiklerin Türkiye’deki doğrudan sermaye yatırımları geçen yıl 5 milyar 669 milyon dolar oldu. Bir önceki yıl bu tutar 5 milyar 878 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmişti. Salgına rağmen sermaye yatırımlarında sadece yüzde 3.6’lık düşüş görüldü. FİNANS ÖNDE Türkiye’ye en fazla sermaye yatırımı yapan ülke 977 milyon dolarla İtalya oldu. Bu ülkeyi, 798 milyon dolarla ABD, 693 milyon dolarla İngiltere, 436 milyon dolarla Lüksemburg ve 399 milyon dolarla Katar takip etti. En fazla yatırımın yapıldığı sektör ise 1 milyar 387 milyon dolarla finans oldu. Finans sektörünü, 1 milyar 373 milyon dolarla bilgi ve iletişim, 572 milyon dolarla toptan ve perakende, 525 milyon dolarla ulaştırma izledi. ULUSLARARASI PAY ARTTI Analistler, salgının etkisi göz önüne alındığında Türkiye’nin yaklaşık 8 milyar dolarlık uluslararası doğrudan yatırım çekmesinin önemli bir başarı olduğunu belirtti. Türkiye’ye yapılan UDY’de düşüş meydana gelse de yatırımlardan alınan payın arttığına işaret eden analistler, geçen yıl yabancıların Türkiye’den 4.4 milyar dolarlık gayrimenkul satın almasının da sektör için önemli olduğunu vurguladı. Analistler, Türkiye’nin 2019’da küresel uluslararası doğrudan yatırımlardan aldığı payın yüzde 0.6 seviyesinde olduğunu hatırlatarak, salgına rağmen 2020’de bu oranın yüzde 1’e yaklaştığını söyledi. GELİŞMİŞ ÜLKELERDE DURUM Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, küresel doğrudan yatırımların 2020’de, yüzde 42 düşüşle 859 milyar dolar olduğunu söyledi. Dağlıoğlu, “Bu düşüşe özellikle gelişmiş ülkelere giden UDY’nin yüzde 69 düşüşü sebep oldu” dedi.

25 Şubat 2021 Perşembe

Ada ile STA tamam sıra genişlemede

Yeni STA’nın, potansiyel katkı sağlayacak yeni alanlara yayılması önümüzdeki 2 yıldaki temel hedeflerden birini oluşturuyor. Öne çıkan sektörler ise imalat sanayi, savunma sanayi ve enerji sektörü. HABER: ÇAĞDAŞ ÖZENMİŞ Birleşik Krallık’ın, Avrupa Birliği üyeliği sona erdi. Dünyanın en büyük altıncı ekonomisi olan ülke, artık ticaretinin önemli bir kısmını ikili ticaret anlaşmalarıyla yürütecek. Birleşik Krallık, AB ile anlaşmasından sonra ilk Serbest Ticaret Anlaşması’nı (STA) Türkiye ile imzaladı. Böylece iki ülke, Gümrük Birliği’nin 25 yıl boyunca getirdiği kazanımları korumuş oldu. Birleşik Krallık, Türkiye’nin Almanya’dan sonra en fazla ihracat yaptığı ikinci ülke. Türkiye, bu ülkeye 2020’de 11.23 milyar dolar ihracat yaptı, ithalat değeri ise 5 milyar dolar oldu. İki ülke arasındaki ticaret hacmini ilk etapta 20 milyar dolara çıkarma potansiyeli bulunuyor. Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenen 17 hedef ülkeden biri olması, bu ülkeyi daha avantajlı kılıyor. Diğer yandan henüz yeni olan STA’nın, güncellenmesi de bekleniyor. Anlaşmanın, potansiyel katkı sağlayacak yeni alanlara yayılması önümüzdeki iki yıldaki temel hedefi oluşturuyor. Anlaşmanın kapsamının geliştirilmesi hem mevcut sektörler hem de potansiyel sektörler için avantaj teşkil edebilir. SANAYİ ÜRÜNLERİ Birleşik Krallık, Türkiye’nin dış ticaretinde fazla verdiği ve ihracatını sürekli artırdığı gelişmiş ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye’nin ihracatının fazla olduğu sektörlerin başında elektrik-elektronik, beyaz eşya, otomotiv, makina, kimya, giyim ve tekstil geliyor. STA’nın en büyük avantajlarının başında, sanayi ürünlerinde vergisiz ticaret imkanının olması geliyor. İNŞAAT MALZEMELERİ Birleşik Krallık’ta pandemiye rağmen inşaat sektörü faaliyetleri hız kesmedi. Yeni yapı inşaatları ve yenileme çalışmaları devam ediyor. Yatırımcılar için inşaattaki gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda yapı inşaat malzemeleri potansiyel pazarların başında geliyor. Otomotiv için yan sanayi, sağlık ekipmanları, elektrikli eşyalar da potansiyelin yüksek olduğu diğer sektörler. MENŞE BEYANI İmzalanan anlaşma sonrasında menşe boyutu devreye girdi. Fakat menşe için belge ve onay gerekmiyor, menşe beyanı esas alınarak ticari süreç yürütülüyor. 2 yıl içinde tarafların mevcut şartları karşılıklı iyileştirilerek anlaşmanın kapsamının genişletilmesi için yeni adımlar atılması bekleniyor. TARIM ÜRÜNLERİ Üretimde yüksek verimlilik ve elverişli iklim koşullarına bağlı olarak Birleşik Krallık’ın tarım sektörü, ülkenin toplam gıda ihtiyacının yaklaşık üçte ikisini karşılayabiliyor. Bununla birlikte Birleşik Krallık, yılda 15 milyar dolar civarında tarım ürünü ithal ediyor. Ülkenin gıda alanında dışa bağımlılığı, Türkiye için de bir potansiyel oluşturuyor. ÖNCELİKLİ ÜLKELER AB ülkelerine göre orman alanı oldukça az olan ülke, ağaç ve orman ürünleri talebinin yaklaşık yüzde 85’lik kısmını ithalat yoluyla karşılıyor. Ayrıca iki ülkenin ticarette öncelikli olarak belirlenen 9 ülkesi ortak. Bu açıdan STA, hem ihracat hem de üçüncü ülkeler için işbirliği açısından avantajlar sağlıyor. Brexit sonrasında iki ülke arasında savunma sanayi, dijitalleşme, sağlık, tarım ürünleri ve hizmet sektörleri ciddi potansiyel barındıran sektörler olarak göze çarpıyor. HİZMET SEKTÖRÜ Dünyanın en fazla turist ağırlayan 10’uncu ülkesi olan Birleşik Krallık’ta; hizmetler, iletişim, toptan ve perakende ticaret son yıllarda büyümenin başlıca itici gücü oldu. Hizmet endüstrileri Birleşik Krallık’ın toplam ekonomisine brüt katma değerinin yüzde 81’ini oluşturuyor. İstihdamın yüzde 84’ünü hizmetler sektörü karşılıyor. Birleşik Krallık bu haliyle diğer G7 ülkelerinden daha fazla hizmet sektörüne bağımlı. KÜRESEL BİRLEŞİK KRALLIK DÖNEMİ Türk-İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı ve Genel Sekreteri, Global Ports Holding Plc Baş Hukuk Müşaviri Dr. Ece Gürsoy, iki ülke arasında imzalanan STA ile ticarette oluşacak muhtemel mali kayıpların önüne geçildiğini söyledi. Dr. Gürsoy, İstanbul Ticaret’in sorularını şöyle cevapladı: MENŞE BEYANI Yeni dönem ne gibi fırsatlar ve zorluklar getirebilir? STA, ticaret ve yatırımları kolaylaştıracak ve gelişmesini sağlayacak. ‘Küresel Birleşik Krallık’ düşüncesi ile Brexit sonrası ticaret ve politik ortaklık arayışları içerisinde olan Birleşik Krallık, Türkiye ile iyi ilişkilerin geliştirilmesi için önemli bir adım olarak görülebilir. Gümrük Birliği yapısında tarım ürünleri, kömürve çelikistisnaları dışında karşılıklı ihraç edilen ürünlerde sıfır gümrük vergi politikası izleniyordu. Yeni STA, sıfır gümrüklü ihracata imkan tanıyan ve karşılıklı ticareti olumlu etkileyecek bir yapıyı da getirmiş oldu. Tekstil, elektrikli makinalar, otomotiv sektörü, elektrikli tüketici maddeleri Birleşik Krallık’a ihraç edilen ürünlerin başında geliyor. Hızlı gelişen sektörler arasında medikal, teknoloji ve inşaat sektörleri de göze çarpıyor. Gümrük vergi yükü nedeniyle başta otomotiv sektörü olmak üzere Türkiye’nin Birleşik Krallık’a ihracatında yılda 2.5 milyar dolarlık daralma görülecekti. 1 Ocak 2021 öncesi, her iki ülkenin diğerine ihracat aktivitelerinde belirli formların doldurulması gerekiyordu. STA kapsamında, menşe beyanı ve fatura beyanı uygulaması getirildi. Böylece ihracatçının faturaladığı malların Türk ya da İngiliz menşeli olduğunu beyan etmesi yeterli oldu. Birleşik Krallık, ticaret anlaşması yaptığı ülkeler içinde ‘self certification’ yöntemini sadece Avrupa Birliği, Kore, Singapur ve Japonya’ya uyguluyordu. STA ile birlikte Türkiye de bu ülkeler arasına girdi. Ayrıca anlaşmanın önümüzdeki iki yıl içerisinde ürünlere ilaveten hizmetleri de kapsayacak şekilde genişletil-mesi ve menşe hükümlerinin de iyileştirilmesi gündemde. REKABETÇİ PAZAR Birleşik Krallık’ta yatırım ve ticaret yapan Türk iş insanlarının yaşadıkları zorluklar neler? Türk girişimcileri, Birleşik Krallık pazarına girerken rekabetçi bir pazar olduğunu göz önünde bulundurmalı. Kurumsal yönetim ilkeleri her türlü şirket kuruluş ve yönetiminde önemli. İyi hazırlanmış web sitelerinin anlaşılır olmasına dikkat edilmeli. Yerel düzenlemeler ve kültürel tercihler gözardı edilmemeli. TURİZMDE İLK 10’DA Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) raporuna göre 2019’da dünya bazında turist sayısı yüzde 3.8 artışla 1.5 milyar oldu. 37 milyon turiste ev sahipliği yapan Birleşik Krallık, dünyanın en fazla turist ağırlayan 10. ülkesi oldu. POTANSİYEL SEKTÖRLER AB’den ayrılan Birleşik Krallık yeni pazarlar arayışında. Türkiye, bu anlamda güçlü ve dinamik iç pazara sahip, ayrıca 4 saatlik bir uçuşla 1 milyarlık nüfusa ulaşabiliyor. Türkiye, Avrupa, Kafkaslar, Orta Asya, Kuzey Afrika için bir ithalat-ihracat dağıtım merkezi olarak görülüyor. Dr. Ece Gürsoy “Bu bağlamda gıda dağıtımı, dijital pazarlama, teslim servisleri, savunma sanayi, teknolojik altyapı yatırımları ve enerji sektörlerinin İngiliz yatırımcılar için önde gelen pazarlar olacağını söylebilirim. İki ülkenin imalat, savunma ve enerji sektörünün, işbirlikleri açısından önemli fırsatlar sunduğu görülüyor” dedi. E-TİCARET FIRSATI e-ticaretteki artış Türk iş insanları için yeni fırsatlar oluşturabilir mi? Covid-19 sürecinde, tüketicilerin e-ticaret kullanması alışkanlık haline geldi. Birleşik Krallık e-ticaret için Avrupa’daki en iyi pazar. Ayrıca Birleşik Krallık, şirket kurarak ticarete başlamayı düşünen iş insanları için önemli bir vergi avantajı da sağlıyor. Yıllık cirosu 85 bin pound’dan düşük şirketlerin KDV kayıt ve ödeme yükümlülüğü bulunmadığından gerek kur farkı gerekse de KDV avantajı Birleşik Krallık’ta şirket kurmayı oldukça cazip hale getiriyor. EN ÇOK NELER SATIYOR? Otomobil, turbojet, ham petrol, altın, ilaç, petrol yağları, tamamen elle yapılmış yağlı boya, karakalem ve pastel resimler,etil alkol, platin ve mücevherci eşyası. EN ÇOK NELER ALIYOR? Otomobil, ham petrol, turbojet, telefon cihazları, petrol yağları, karayolu taşıtları için aksam ve parçalar, ilaç, otomatik bilgi işlem makinaları, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar, petrol gazları ve platin.

25 Şubat 2021 Perşembe

AB ile gümrüksüz ticarette kilit ülke

Türkiye ile Serbest Ticaret Anlaşması imzalayan Sırbistan’ın sanayi ürünleri ithalatında gümrük vergisi kaldırıldı. Tarım ürünlerinde ise belirli ürün ve kontenjanlarda vergi indirimi ve muafiyeti uygulanıyor. İki ülke, 1 milyar dolar olan ticaret hacmini 5 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor. HABER: FATİH FAKİÇ Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği platoda yer alan Sırbistan; stratejik konumu ve pek çok ülkeyle imzaladığı ticari anlaşmalarla yatırımcılar için oldukça cazip. İmzaladığı Serbest Ticaret Anlaşmalarıyla (AB, CEFTA, EFTA, Türkiye, Rusya, Belarus, Kazakistan) ve Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi (ABD, Japonya ve Avustralya) ile yaklaşık 1.3 milyar tüketiciye gümrüksüz erişimi olan Sırbistan, Türk ürünlerinin AB’ye ulaşımı açısından da kilit bir ülke konumunda. Dünyada İş Yapma Kolaylığı bakımından da 190 ülke arasında 44’üncü sırada yer alıyor. Sırbistan, Balkan ülkeleri arasında ise Romanya ve Yunanistan’dan sonra 3. büyük nüfusa sahip. Son 5 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić tarafından ortaya konulan irade ve yakın diyalog sayesinde iki ülke ilişkileri yükselen bir ivme yakaladı. Ticaret Bakanlığı’nın 2020-2021 için belirlediği ‘öncelikli ülkeler’ arasında yer alan Sırbistan ile 1 milyar dolar olan ticaret hacminin 5 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor. STA İLE YÜZDE 200 ARTIŞ Sırbistan ile 2010 yılında imzalanan STA sonrası iki ülke arasındaki ticaret hacmi yüzde 200 arttı. Ülkedeki Türk firma sayısı da 2015 yılı itibarıyla 130’a ulaştı. Bu sayı 2020’de ise yaklaşık 700’ü aştı. Sırbistan’daki Türk firmaları özellikle tekstil, konfeksiyon, otomotiv yan sanayi, inşaat, elektrik ve elektronik, makina, makina ekipmanları, bankacılık, turizm hizmetleri ve mağazacılık sektörlerinde faaliyet gösteriyor. Dünya müteahhitleri arasında 2. sırada olan Türk müteahhitleri de, Sırbistan’da özellikle altyapı ve konut projeleriyle yatırımlarına devam ediyor. Türk inşaat firmaları, ülkede 2020’de üstlendikleri 24 projeyle yaklaşık 811 milyon dolarlık iş hacmine ulaştı. TURİZMDE ÇEŞİTLİLİK Sırbistan, ekonomik gelirinin büyük bir kısmını hizmet sektöründen karşılıyor. Covid-19 salgınından etkilenen ekonomide, ülkenin turistlerin ilgi odağı olması için önemli adımlar atılıyor. Bu kapsamda Sırbistan hükümeti, spa turizmini özelleştirmeyi planlıyor. Turizmin başkent Belgrad’ın yanısıra belli başlı şehirleri de kapsayacak şekilde genişletilerek çeşitlendirilmesi, dağ ve kaplıca turizmiyle de gelirlerin artırılması öngörülüyor. Jeotermal tesisleri yetersiz olan ülkede, Türkiye’den spa sektöründe tecrübeli yatırımcılara ihtiyaç duyuluyor. YAN SANAYİ Sırbistan’ın özellikle AB’ye üyelik sürecinin başlatılmasıyla beraber otomotiv, makina, imalat vb. sektörlerinde faaliyet gösteren birçok yan sanayi firması, AB’deki ana sanayi firmalarına daha yakın olabilmek için ülkede yatırımlarını artırdı. İLAÇ VE KİMYADA FIRSAT İlaç ve kimya da Türk yatırımcılar için hedef sektör konumunda. İlaç ve kimya sektöründe 3.2 milyar dolar ithalatı olan Sırbistan’ın ithalatında en büyük payı 1.5 milyar dolar ile Rusya alıyor. Türkiye’nin payı ise 48 milyon dolar seviyesinde. GÜMRÜK VERGİSİ YOK Türkiye ile Sırbistan arasında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması gereği 2015 yılından bu yana sanayi ürünlerinin karşılıklı ithalatı gümrüksüz yapılıyor. Tarım ürünlerinde ise belirli ürün ve kontenjanlarda vergi indirimi ve muafiyeti uygulanıyor. AVANTAJIMIZ AVRUPA VE 3. PAZARLARA OLAN YAKINLIĞIMIZ Sırbistan ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin son yıllarda istikrarlı bir şekilde yükseldiğini söyleyen Sırbistan Ankara Büyükelçisi Zoran Markovic, İstanbul Ticaret’in sorularını yanıtladı. Türkiye ile Sırbistan arasındaki ticari ve ekonomik ilişkiler hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić, ekonomik olarak iki ülkenin potansiyelini farkedip sık sık bir araya geldi ve doğrudan görüşmelerle buluştu. İki ülke liderlerinin yakın temasları, yatırım ve işbirliğine yönelik teşvik süreçlerine de katkı sağladı. Türkiye ve Sırbistan arasındaki ticaret hacmi 1 milyar doları aşmış durumda. Sırbistan’da 700’den fazla Türk şirket aktif faaliyet gösteriyor. Altyapı projelerinin yanı sıra tekstil, ticaret, gıda vb. sektörlerde faaliyet gösteren birçok Türk firması var. İki ülke arasındaki ticarette belirli bir dengesizlik olduğunu, bu nedenle Türkiye pazarının çok çeşitli Sırp ürünlerine aşina olması gerektiğini düşünüyorum. Sırbistan’ın meşhur ürünü ahududu bunların başında gelebilir. Sırbistan’da, Türkiye’nin çok ünlü olduğu endüstriyel çileğe yüksek ölçekte talep gösteriliyor. Türkiye ve Sırbistan, yüksek teknoloji, askeri sanayigibi alanlarda ortaklıklarını sürdürüyor. Ülkenizde Türk iş insanlarının yaşadığı zorluklar ve fırsatlar neler? Sırbistan, tek noktadan alışveriş sistemini hayata geçirdi. Bu da tüm idari işlemlerin tek bir tezgâhta tamamlanabileceği anlamına geliyor. Hükümet, yabancı yatırımcılar için ek bir cazibe faktörü olan belirli sübvansiyonlar sağlıyor. Sırbistan, istikrarlı ve güvenli bir ekonomiye sahip. Yatırımcılara ve girişimcilere, her zaman üretime, istikrarlı büyümeye odaklanmalarını tavsiye ederim. Üçüncü pazarlarda ortaklık, teknoloji transferi ve Avrupa pazarına yakınlık, Sırbistan’a yatırım yapmak için büyük fırsat olarak değerlendirilmeli. PAZARA GİRİŞTEKİ ZORLUKLAR VE TÜYOLAR Avrupa’ya açılan bir kapı olarak Sırbistan’ın stratejik coğrafi konumu ve lojistik avantajı İşgücündeki rekabetçi maliyetler Hükümet tarafından sunulan finansal destekler ve teşvikler Türkiye ile Sırbistan arasındaki siyasi, ekonomik ve ticari ilişkilerin artarak güçlenmesi Bürokrasinin ağır işlemesi Bankacılık sistemindeki problemler İş yapma kültüründeki farklılıklar EN ÇOK NELER SATIYOR? Demir çelik, elektrikli ve elektriksiz makinalar, plastik ve plastik işleme ürünleri, hububat, sert kabuklu meyve, bakır ve bakır ürünleri EN ÇOK NELER ALIYOR? Mineral yakıtlar, elektriksiz ve elektrikli makinalar, otomotiv ana ve yan sanayi, plastik ve plastik ürünleri, kağıt ve kağıt ürünleri

09 Şubat 2021 Salı

700 milyarlık pazarda seri olan kazanacak

HABER: ADEM ORHUN Ticaret Bakanlığı tarafından düzenlenen ‘Ticaret Müşavirlerimizle Elektronik Sohbetler’ serisinin İngiltere bölümü yoğun katılımla gerçekleştirildi. Video konferans yöntemiyle organize edilen seminerler dizisinin bu bölümü, ‘Brexit Sonrası Dönemde İngiltere ile Ticaret ve Yatırım Fırsatları’ başlığıyla yapıldı. MENŞE BEYANI ESAS Webinarda, Ticaret Bakanlığı Daire Başkanı Elif Gürsoy, onaylanan Türkiye-İngiltere STA’sı hakkında bilgi verdi. Gürsoy, konuşmasında şunları ifade etti: “STA, öncelikle sanayi ürünlerinde vergisiz ticareti düzenliyor. Yeni dönemde menşe boyutu devreye girdi. A.TR belgesine ihtiyaç duyulmuyor. Menşe için de belge ve onay gerekmiyor, menşe beyanı esas alınıyor. Menşe kriterlerinin karşılanması gerekiyor. Bu kurallar da anlaşmanın ekinde yer alıyor. Ancak anlaşmanın ekindeki kriterlerin yakında değişmesi bekleniyor.” TEKNİK MÜZAKERELER Gürsoy’un paylaştığı bilgiye göre, İngiltere ile ticarette telafi edici vergi doğmayacak. Bu, Türkiye için önemli bir kazanım oldu. Bunlarla birlikte ticarette teknik düzenlemeler ufukta görünüyor. Gürsoy, konu hakkında şunları söyledi: “Mart ayında ayrıntılı ve yoğun teknik müzakereler olacak. Türk firmalarından özellikle zeytinyağında talep geliyor. Bu gibi taleplere istinaden ileri tarım müzakereleri gündemde olacak. Ayrıca STA, hizmetler ve yatırımlar başlıklarında yeni alanlarla genişleyecek. Diğer yandan İngiltere’den ithalat TAREKS’e tabi değil. Bu ülkeden gelen ürünlere henüz AB üyesi gibi muamele ediliyor.” ANLAŞMA OLMASAYDI Elif Gürsoy, webinarda, “STA yapılmasaydı ne olurdu?” sorusuna da şöyle cevap verdi: “Anlaşma yapmasaydık, otomotiv, hazır giyim, elektronik gibi sektörler ve özellikle TV gibi ürünlerde yüzde 10-14 ek vergiyle karşılaşacaktık. Daha da önemlisi İngiltere’nin anlaşma yaptığı 60 ülkenin gerisinde kalacaktık. Bu anlaşmanın şartları ve uygulamaları hakkında bize adresinden ulaşabilirsiniz. Ayrıca Ticaret Bakanlığı’nın web sitesinde, uluslararası ilişkiler başlığı altında yer alan anlaşma metnini incelemenizi tavsiye ederiz.” Webinarda konuşan Dış Temsilcilikler ve Uluslararası Etkinlikler Genel Müdürü Mehmet Tan, İngiltere’nin ticaretinin yarısını AB ülkeleri ile yaptığına dikkat çekti. Tan’ın verdiği bilgiye göre İngiltere, ihracatının yüzde 44’ünü AB’ye yapıyor. İngiltere’nin toplam ithalatının yüzde 52’si de AB ülkelerinden. HEDEFLER ÖRTÜŞÜYOR Türkiye-İngiltere arasındaki STA, bu ülkenin 60 ülkeyle yaptığı STA’lar arasında 5’inci en büyük olanı. İngiltere’nin ticarette öncelikli ülkeleri ile Türkiye’nin ihracatta hedef ve öncelikli ülkelerinin toplam 9’u birbiriyle örtüşüyor. Bu anlamda STA, hem ikili ticaret hem yeniden ihracat hem de üçüncü ülkeler için işbirliği açısından avantajlar barındırıyor. CANLI SEKTÖRLER Londra Ticaret Başmüşaviri Tarık Sönmez’in moderatörlüğünde yapılan toplantıda, Londra Ticaret Başmüşaviri Mustafa Süleyman Beşli de İngiltere’de inşaatın çok canlı bir sektör olduğuna dikkat çekti. Beşli, şunları söyledi: “Pandemiye rağmen çok sayıda yeni bina yapılıyor. Ayrıca yüzde 30 civarında yenileme çalışmaları var. Dolayısıyla ülke, yapı inşaat malzemeleri için önemli bir pazar. Bu arada İngiltere’de motorlu araç stoku yaşlandı. Otomotiv sanayi yedek parça alanı için ciddi potansiyel var. Diğer taraftan sağlık ekipmanları, spor malzemeleri, elektrikli eşyalar da daha fazla pay alınabilecek sektörler.” Webinarda, DEİK Türkiye-İngiltere İş Konseyi Başkanı Osman Okyay, Gima UK Ltd. Direktörü Vehbi Keleş, Barsan Global Logistics Ltd. Ülke Müdürü Olgun Hesapçı da sektörleriyle ilgili bilgiler paylaştı. HANGİ SORUNLAR YAŞANIYOR? İngiltere’nin AB üyeliğinden çıkmasıyla birlikte ticarette yaşanan sorunların başında gümrük işlemleri geliyor. Ticaretinin yarısını AB ülkeleri ile yapan İngiltere’nin gümrükleri çok büyük bir işlem yoğunluğu baskısına girdi. Gümrük memuru sayısının da yeterli olmaması bu yoğunluğu daha katı hale getiriyor. Nakliyeyle ilgili de yığılma söz konusu. Kontrole tabi ürünler çeşitli limanlara yönlendiriliyor. Gıda sektöründe artık belgelendirme şartı var. Peynir ve et ürünlerinde evrak ve sağlık sertifikası isteniyor. Online ticaretle ilgili çok ciddi değişiklikler oluyor. Kriterler ve uygulamalar değişiyor. KDV’nin nihai tüketici tarafından ödenmesi yükümlülüğü getirildi. Gümrükte bekleme masrafları da tüketiciye yüklendi. STA’DA NE VAR, NE YOK? İngiltere-Türkiye STA’sı bütün sanayi ürünlerini kapsıyor. Dolayısıyla sanayi ürünlerinin ticaretinde vergi yok. Tarımda ise İngiltere’nin AB üyeliği dönemindeki muafiyetleri korundu. Bazı ürünlerde daha düşük kotalar belirlendi. İşlenmiş tarım ürünlerinde bileşim tablosu, giriş fiyatı uygulaması kaldırıldı. Bisküvi ve çikolata ürünlerinde İngiltere’ye sıfır vergi ile ihracat imkanı mevcut. Bununla birlikte STA’da; tarım hizmetleri ve müteahhitlik alanlarının müzakere edilebileceği belirtildi. Dolayısıyla bu alanlar, gelecekte önemi artacak sektörler olacak. İngiltere’den ithalat ise teminat yoluyla yürütülüyor. İki taraftaki onay süreçlerinin tamamlanmasıyla, muhtemelen mart ayından sonra teminata gerek kalmayacak. İngiltere ile finansal hizmetler konusunda anlaşma bulunmuyor.

08 Şubat 2021 Pazartesi