tatil-sepeti
43 Türk firması Çin’in en büyük fuarındaydı

Çin Halk Cumhuriyeti’nin en büyük, dünyanın ise 3’üncü büyük fuarı olan Canton Çin İthalat ve İhracat Fuarı’na Türkiye’nin milli katılımını İstanbul Ticaret Odası (İTO) gerçekleştirdi. Bu yıl 120’ncisi düzenlenen ve 150 binden fazla ürünün sergilendiği fuar Guangzhou kentinde 15 - 19 Ekim 2016 tarihleri arasında gerçekleşti. 1. Fazı düzenlenen fuara Türkiye’den İTO ile 43 firma iştirak etti. Pazhou Fuar Kompleksi’nin elektrikli ev aletleri alanında ve uluslararası pavyonda olmak üzere toplam 828 metrekarelik alanda ürünlerini sergileyen Türk firmalar fuardan memnun ayrıldı. 200 ÜLKE Her yıl Nisan - Mayıs ve Ekim - Kasım aylarında 3’er faz olarak düzenlenen fuara 200’den fazla ülke katılıyor. Yaklaşık 180 bin profesyonelin ziyaret ettiği Canton Çin İthalat ve İhracat Fuarı’nın yılda 2 bin Türk profesyonelin ziyaret ettiği belirtiliyor. Fuarın bu yıl düzenlenen 1. Fazında; elektronik aletler ve ev aletleri, yapı malzemeleri ve donanım, makine ve ekipmanlar sergilendi. Türkiye pavyonunu ziyaret eden Türkiye’nin Guangzhou Başkonsolosu Batu Kesmen firmalarla görüş alışverişinde bulundu. Kesmen, Ticaret Müşaviri Mustafa İlker Özdem ile birlikte Türk firmaları ziyaret ederek katılım sertifikalarını birlikte verdi. İTO heyetinde yer alan İTO Meclis Üyeleri Numan Hocaoğlu, Fahrettin Ertemel, Emrullah Öz, Bekir Taner Ateş de firma ziyaretlerinde hazır bulundu. ALICI SÜPERMARKETLER GELDİ Fuara bu yıl küresel süpermarket zincirleri ‘alıcı’ olarak özel davetiye ile çağırıldı. Bu alıcılara, arasında Türkiye’nin de bulunduğu Almanya, Güney Kore, Malezya, Tayland, Mısır ve Hindistan’daki katılımcı firmalar ürünlerini tanıtma ve satma fırsatı yakaladı.

31 Ekim 2016 Pazartesi

Devlerin ceza düellosu

HABER: CANAN BİLGİN Uluslararası dev şirketler, Avrupa Birliği (AB) ile ABD arasında giderek tırmanan ticaret savaşının baş aktörleri haline geldi. Volkswagen ile başlayan, Apple’a 13 milyar Euro ve son olarak Deutsche Bank’a 14 milyar Euro ceza kesilmesiyle süren restleşme, kıtalararası ticaret savaşlarını daha da kızıştırdı. Avrupa ve Amerika ekonomisini canlandırması ve 2017’de yürürlüğe girmesi beklenen serbest ticaret anlaşması Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) öncesinde sürdürülen bu ‘ceza düelloları’, ‘büyük güçlerin büyük oyunları’ olarak yorumlanıyor. İLK KAVGA DEĞİL Volkswagen, Apple ve Deutsche Bank’ın bugün ön saflarda yer aldığı ticaret savaşı, aslında Washington ve Brüksel’in dünyanın en büyük şirketlerinin ekonomik ihlallerine tepki verme konusunda ilk kavgası değil. ABD merkezli bilişim şirketi Microsoft, Avrupa’da 2004, 2008 ve 2013 yılında üç farklı davada toplam 1.9 milyar Euro cezaya çarptırıldı. Yine ABD’nin dev şirketlerinden Intel, hakim olduğu pazarı suistimal ettiği için Brüksel’in kararıyla 2009’da 1.9 milyar dolar ödemek zorunda kaldı. ABD ise bu cezalara karşılık Fransız bankası BNP Paribas’tan, İran, Sudan ve Küba’da iş yapma kurallarını hiçe saydığı için 2014 yılında 9 milyar dolar ceza ödemesini talep etti. İngiliz enerji şirketi British Petroleum’a (BP) da 2010’da Meksika Körfezi’ndeki sondaj kuyusunda meydana gelen Deepwater Horizon felaketi nedeniyle geçtiğimiz nisan ayında 20 milyar dolar ceza kesildi. VERGİDE APPLE SEMBOLÜ Ancak ceza misillemesinin bugün Volkswagen, Apple ve Deutsche Bank’ın baş aktörlüğüyle yeni bir boyut kazandığı öne sürülüyor. Tartışmalara göre, Apple yurt dışında kazandığı parayı ABD’ye iade etmek isterse teknoloji devi Avrupa’da vergi ödemek zorunda kalacak. Bu da, bu paranın Amerikan hazinesinden kaybolması anlamına geliyor. Küresel vergi rekabetinde Apple, çok daha fazla hedef için bir sembol haline gelebilir. HEDEF SANAYİ POLİTİKASI MI Vergiler üzerinden mücadele de, mali hesaplaşmanın sadece bir unsuru olarak değerlendiriliyor ve “Sahne arkasında, sanayi politikasına ilişkin daha büyük sorular ortaya çıktı: Hangi şirket sorumlu, kim çok büyük, kimin piyasa gücü azaltılmalı? Dijital devrim, ekonomik savaşların yeniden tanımlanması anlamına geliyor. Bilgiye sahip olanlar kuralları koyabilir” yorumları yapılıyor. Dev şirketler üzerinden yürütülen kavganın perde arkasında, ABD’nin rekabet edemediği otomotiv, makine, sanayi gibi alanlarda AB’yi hedef aldığı da iddia ediliyor. SIRA KİMDE? Apple’ın ardından aralarında Facebook, Twitter, Google, Amazon ve McDonald’s’ın da yer aldığı devlere milyar dolarlık vergi cezaları kesmeye hazırlanan AB, ABD’li şirketlerin vergi ödemelerini gözden geçirmeye başladı. VW İLE BAŞLADI ABD, Alman otomotiv devi Volkswagen’e, dizel araçların emisyon testlerinin sonuçlarını çarpıttığı iddiasıyla geçtiğimiz haziran ayında 15 milyar dolar ceza kesti. Volkswagen, cezayı ödemeyi kabul etti ancak bu karar, Washington ile Brüksel arasındaki kavganın da fitilini ateşledi. AB’nin Volkswagen cezasına karşı misillemesi uzun sürmedi. AB Komisyonu, Apple’ın İrlanda’da kurduğu şirketlerin vergilendirilmesine ilişkin 3 yıl süren soruşturmasını tamamladı ve ağustos ayında, Apple’dan geriye dönük 13 milyar Euro’luk vergiyi faiziyle birlikte İrlanda’ya geri ödemesini talep etti. Ceza sırası ABD’ye gelmişti. ABD, Apple’ın rövanşını Deutsche Bank ile sürdürdü. ABD Adalet Bakanlığı, 2008 yılında müşterilerine hatalı mortgage kredileri sattığı için Deutsche Bank’ın 14 milyar dolar tazminat ödemesini istedi. Ancak banka bu parayı ödemeyeceğini açıkladı. TTIP NE OLACAK? Dev şirketler üzerinden yürütülen ticaret savaşı, ABD ile Avrupa Birliği (AB) arasında imzalanması amaçlanan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) Anlaşması’nın yanı sıra AB ile Kanada arasında imzalanması hedeflenen Kapsamlı Ekonomik ve Ticaret Anlaşması’nın (CETA) geleceğini de tehlikeye düşürdü. Avrupa ve Amerika ekonomilerini canlandıracak bir serbest ticaret anlaşması olan ve 2013 yılından bu yana müzakereye açılan TTIP’in 2017’de tamamlanarak yürürlüğe girmesi bekleniyor. ABD ve AB ülkeleri arasında gümrük duvarlarını kaldırmayı öngören TTIP, dünya ekonomisinin yarısı ve dünya ticaretinin yüzde 30’unu kapsayacak. Müzakereleri oldukça sert geçen ve yoğun direnişle karşılaşan TTIP, şirket cezaları sonrasında AB’de daha fazla protesto edilmeye başladı.

25 Ekim 2016 Salı

İTO, 68. Frankfurt Kitap Fuarı’nda

Bu yıl 68’incisi düzenlenen Frankfurt Kitap Fuarı’nda İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) açtığı stant büyük ilgi gördü. Kültür ve Turizm Bakanlığı da Frankfurt Kitap Fuarı’na 228 metrekaresi “Türkiye Ulusal Standı” ve 92 metrekaresi “Çocuk Yayınları Standı” olmak üzere toplam 320 metrekarelik alanda iki ayrı stant ile katılım sağladı. Türkiye ulusal standının yanında yer alan İTO standında Türkiye’den 12 yayıncı kitaplarını sergilerken, çeşitli ülkelerden gelen yayıncılarla da iş görüşmeleri gerçekleştirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürü Hamdi Turşucu açılışta yaptığı konuşmada, ulusal stanttaki “Potansiyeli Keşfet” sloganına dikkati çekerek şöyle konuştu: POTANSİYELİNİ KEŞFET “Sloganda da ifade edildiği üzere Türkiye, potansiyeli keşfedilecek büyük bir ülke. Türkiye 56 binin üzerindeki Uluslararası Standart Kitap Numarası (ISBN) ile dünyanın 10’uncu sıradaki en fazla ISBN üreten ülkesidir. Yine yüzyılın başında kişi başına belki 4 kitap bile düşmeyen bir ülkeden geçen sene itibariyle 621 milyonu bulan kitap sayısıyla kişi başına düşen kitap sayısını ikiye katlamış bir ülkedir. 4 bin 300’ün üzerindeki yayınevleriyle, 55 civarındaki ulusal gazetesiyle, 258 televizyonuyla, 2 bin 300’e yakın yerel gazetesiyle Türkiye kocaman bir kültür, edebiyat ve sanatın üretildiği coğrafyadır.” TOPÇU: ‘SEKTÖR HIZLI GELİŞİYOR’ İTO Başkan Yardımcısı Dursun Topçu, her yıl ekim ayında yayıncıları küresel bir platformda bir araya getiren Frankfurt Kitap Fuarı’nın önemine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye yayıncılık sektöründe önemli gelişmeler gösteriyor. Yeni işbirlikleri küresel etkileşimin köprülerini de sağlamlaştırıyor. Dünyada 11’inci sıraya yükselmiş ve yaklaşık 3 milyar dolarlık pazar hacmiyle Türk yayıncılık sektörü, alanındaki hızlı gelişmesiyle dikkat çekiyor.”

25 Ekim 2016 Salı

Rusya ile ‘enerjik’ dönem

İstanbul, 1977’den sonra bir kez daha 23. Dünya Enerji Kongresi’ne ev sahipliği yaptı. İstanbul, kongre kapsamında aralarında ülke liderlerinin de yer aldığı 10 bine yakın sanayiciyi, medya kuruluşunu ve akademisyeni ağırladı. Kongrede, dünyada sürdürülebilir enerjiyi kalıcı kılmak için seçenekler masaya yatırılırken, Rusya doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacak olan Türk Akımı Doğalgaz Boru Hattı Projesi için hükümetlerarası anlaşma da imzaladı. İmzalar, Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak tarafından atıldı. NORMALLEŞME SÜRECİ İmzaların atılmasının ardından iki lider açıklama yaparken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Rusya arasındaki normalleşme sürecinin hızla devam edeceğine inandığını söyledi. Erdoğan, “Ekonomik, ticari, turizm, kültür, bütün bu alanları kapsayan bu ilişkilerimizi bundan sonraki süreçte çok daha farklı bir şekilde geliştireceğiz” dedi. KAYIP TELAFİ EDİLECEK Türk Akımı’nın değerlendirmesinin yapıldığını da belirten Erdoğan, “Türk Akımı’yla ilgili olarak da sürecin hızlandırılması konusunda da atılan imzayla noktayı koyduk. Bir diğer çok önemli husus ise Akkuyu Nükleer Enerji Santrali. Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’yle ilgili olarak da bundan sonraki sürecin hızla devamında mutabakatımız net. Zaman kaybının önümüzdeki süreçte telafi edileceği inancındayım” diye konuştu. KISITLAMALAR KALKIYOR Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise ikili ilişkilerde tam olarak normalleşme sürecini tamamlamak için ilave çaba göstermek konusunda mutabık kalındığını söyledi. Putin, Türkiye’den ihraç edilen ve kısıtlama olan bazı kalemlerin tekrar Rusya’ya ithalatını açtıklarını hatırlattı. Putin, özellikle narenciye, diğer yaş meyve, sebze ve tarım ürünlerini Rus piyasasına açmış olduklarını belirterek, Türkiye’den Rusya’ya bu ürünlerin ithal edilmesiyle ülkesindeki fiyatların düşeceğine işaret etti. Bu ithalatın Türk ortaklar için Rusya’nın piyasasının açılışı anlamına geldiğini vurgulayan Putin, bu ürünlerin 2015’te ihracat hacminin 500 milyon dolar civarında olduğunu kaydetti. DOĞALGAZDA İNDİRİM Putin, “Anlaşma çerçevesinde, bu alanda işbirliğimizin geliştirilmesi kapsamında Türkiye’ye doğalgaz indirimi sağlanması konusunda mutabık kalmıştık. Özellikle Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’nin bir enerji merkezi haline getirilmesi amacını yerine getirmek üzere bu adımlarla ilerliyoruz” dedi. Putin, mevcut koşullarda petrol fiyatlarının sabitlenmesi için üretim kısıtlamasının doğru bir yöntem olduğunu düşündüğünü kaydederek, “Bununla ilgili OPEC ülkelerinin girişimini de destekliyoruz” dedi. Dünya enerji sektörünün yönünün tayin edildiği Dünya Enerji Kongresi’nde, İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve Enerji Verimliliği Derneği (Enverder) Genel Başkanı İbrahim Çağlar da yer aldı. İŞTE TÜRK AKIMI İnşaat 2018’de başlayacak. Her biri 15 milyar 750 milyon metreküp kapasiteli 2 hattan oluşacak. 910 kilometresi Karadeniz’in altından geçecek. Trakya’dan Türkiye topraklarına girecek hattın kara bölümündeki uzunluğu da 260 kilometre olacak. 19 milyar dolara mal olacak. Kapasitesi 31.5 milyar metreküp olacak. Denizaltı kısmına Rus, birinci hat çerçevesinde kara kısmına ise Türk şirketi sahip olacak. İkinci boru hattında ise ortak firma yönetecek. ENERJİ İTHALATI 10 MİLYAR DOLAR DÜŞECEK Orta Vadeli Program’dan (OVP) derlenen verilere göre, Türkiye geçen yıl 37 milyar 800 milyon dolarlık enerji ithalatında bulundu. Programa göre, enerji gibi ithal girdilere bağımlılığın azaltılması ve hizmetler ticaretinde yaşanan gelir kaybının telafi edilmesiyle gelecek yıl cari açığın milli gelire oranının yüzde 4.2 olması hedefleniyor. Uluslararası piyasada petrol fiyatlardaki düşüşün etkisiyle bu yıl sonunda Türkiye’nin enerji ithalatı faturasının 10 milyar 300 milyon dolar azalışla 27 milyar 500 milyon dolara gerileyeceği öngörülüyor. Bu miktarın ekonomik faaliyetlerdeki ivmelenme ve petrol fiyatlarındaki yukarı yönlü eğilimin devamına bağlı olarak, gelecek yıl 32 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. 2018’de enerji ithalatının 37 milyar dolar, 2019’da 41.3 milyar dolar olması bekleniyor. KİRLİ HAVADAN 6 BUÇUK MİLYON KİŞİ ÖLÜYOR 2060 projeksiyonunda iklim değişikliğinin enerji sektöründeki en önemli güçlük olduğunu anlatan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İcra Direktörü Fatih Birol, hava kirliliğinin de üzerinde durulması gerektiğini söyledi. Birol, “Günümüzde 6 buçuk milyon insan, enerji sektörünün ürettiği hava kirliliği sebebiyle erkenden ölüyor” dedi. KİŞİ BAŞI ENERJİ TALEBİ AZALACAK Dünya Enerji Konseyi’nin yayınladığı ‘Büyük Dönüşüm’ raporuna göre, kişi başına enerji talebi 2030’a kadar azalacak. Raporda şu konulara da dikkat çekildi: “2060’da güneş ve rüzgar enerjisinin elektrik üretimindeki payı yüzde 39’u bulacak. Birincil enerji kaynakları arasında fosil yakıt kullanım oranı yüzde 50’ye kadar inebilir.Önümüzdeki 30-40 yıl arasında karbon bütçesi aşılabilir.” 540 MİLYAR DOLAR TASARRUF Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre, Ajans’a üye 29 ülkede enerji verimliliği alanındaki gelişmeler sayesinde geçen yıl enerji harcamalarında 540 milyar dolar tasarruf sağlandı. Çin’in enerji verimliliğinde ‘büyük gelişim’ gösterdiğinin vurgulandığı raporda, ülkede enerji yoğunluğunun yüzde 5.6 azaltıldığı ifade edildi. MEYVE SEBZEDE RUSYA SEVİNCİ Türk sebze ve meyve üreticileri, Rusya tarafından ülkeye girişi yasaklanan bazı ihracat ürünlerindeki kısıtlamanın kaldırılmasının sevincini yaşıyor. Özellikle narenciye üreticileri, hasadın henüz başladığı dönemde yasaklı olan mandalina ve portakalda kısıtlamanın kalkmasının sektörün tüm paydaşlarını sevindirdiğini söylüyor. BEŞ YILLIK YAŞ MEYVE SEBZE İHRACATI Yıl İhracat (milyon dolar) 2011 838 2012 795 2013 876 2014 938 2015 877 2016 (9 ay) 109 TÜRKİYE RUSYA İLE ORTAK YATIRIM FONU KURUYOR İstanbul’daki görüşmeler kapsamında Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanı Aleksey Ulyukayev arasında bir ortak bildiri de imzalandı. Ortak bildiri, Türk ve Rus teknik heyetlerinin çalışmalarıyla oluşturulan ve Türkiye’ye yönelik ticari ve ekonomik yaptırımlar başta olmak üzere iki ülke ticaretinin önündeki engellerin tespiti ve ortadan kaldırılması, ortak yatırım fonu oluşturulması ve ulusal paralarla ticaretin artırılması gibi önemli konuları kapsıyor. 8 AYLIK İHRACAT 979 MİLYON DOLAR Türkiye’nin Rusya’ya ihracatı 2015’te 3.59 milyar dolar iken, bu yılın sekiz ayında 979 milyon dolar oldu. Rusya’dan ithalat ise 2015’te 20.4 milyar dolar, bu yılın ocak-ağustos döneminde de 10.2 milyar dolar oldu.

18 Ekim 2016 Salı

Finlandiya en ‘çekici’ ülke

Avrupa Komisyonu tarafından hazırlatılan rapora göre Finlandiya, AB ülkelerine doğrudan yatırımlarda en cezbedici ülke oldu. Rapor 44 ülke arasında yapılan araştırma sonucunda açıklandı. Raporda, şirket kuruluşunda maliyet ve riskleri düşüren, Fin siyasi ve hukuki çevrelerine övgülerde bulunuldu. Raporda Finlandiya’nın özellikle kalifiye iş gücü, bilgi ve yenilikçilik sunma kapasitesi konusunda başarılı olduğu belirtildi.

12 Ekim 2016 Çarşamba