tatil-sepeti
Japonya Merkez Bankası para politikasını değiştirmedi, enflasyon beklentilerini düşürdü

Japonya Merkez Bankası (BoJ), faizlerde ve para politikasında değişikliğe gitmezken, 2022 mali yılına ilişkin büyüme beklentisini yüzde 3,9'dan yüzde 4'e, enflasyon tahminini yüzde 0,5'ten yüzde 0,1'e revize etti. BoJ'un dün başlayan ve bugün sona eren para politikası toplantısında alınan kararlar açıklandı. Buna göre, banka, politika faizini değiştirmeyerek yüzde eksi 0,1'de bıraktı. Söz konusu kararı 1'e karşı 8 oyla alan BoJ, sınırsız miktarda devlet tahvili ve yıllık 12 trilyon yen borsa yatırım fonları (ETF) ile yıllık 180 milyar yen Japon gayrimenkul yatırım fonları (J-REIT) alımına devam edeceğini duyurdu. Bankanın karar metninde, yüzde 2 enflasyon hedefine ulaşana kadar Getiri Eğrisi Kontrollü Parasal Genişleme politikasına devam edileceği vurgulanarak, "Yıllık enflasyon yüzde 2 hedefini aşana ve istikrarlı bir şekilde hedefin üzerinde kalana kadar parasal tabanın genişletilmesine devam edeceğiz." denildi. BoJ'un, ağırlıklı olarak firmaların finansmanını desteklemeye ve finansal istikrarını sürdürmeye devam edeceği vurgulanan metinde, "Şimdilik banka, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkisini yakından takip edecek ve gerekirse ek genişleyici önlemler almaktan çekinmeyecektir. Ayrıca, kısa ve uzun vadede faiz oranlarının bugünkü veya daha düşük seviyede kalması beklenmektedir." mesajı ise korundu. EKONOMİK AKTİVİTE VE FİYATLARA İLİŞKİN GÖRÜNÜM SON DERECE BELİRSİZ BoJ'un ekonomik aktivite ve fiyat görünümüne ilişkin değerlendirme ve beklentilerinin yer aldığı metin de bankanın sitesinde yayımlandı. Metinde, Japonya'da ekonomik aktivite seviyesinin, ağırlıklı olarak yüz yüze hizmetler sektörü olmak üzere salgından önceki seviyelerinden daha düşük olmasının beklendiği bildirildi. Sonraki süreçte, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının azalan etkisi, dış talepteki artış, destekleyici finansal koşullar ve hükümetin önlemleriyle ekonominin iyileşmesinin muhtemel olduğu vurgulanan metinde, şunlar kaydedildi: "Ekonominin bundan sonra, gelirden harcamaya kadar yoğunlaşan bir döngü ile büyümeye devam edeceği öngörülüyor. Enflasyondaki yıllık değişim oranının, Kovid-19 ve cep telefonu ücretlerindeki düşüş öncülüğünde şu an için biraz negatif olması muhtemel. Takip eden süreçte ise enflasyondaki yıllık değişimin, iyileşmeye devam eden ekonomik faaliyet ve cep telefonu ücretlerindeki düşüşün azalmasıyla olumluya dönmesi ve ardından kademeli artması beklenmektedir." Metinde, bir önceki tahmin dönemi ile kıyaslandığında, öngörülen büyüme oranlarının daha güçlü iç ve dış talep dolayısıyla 2022 mali yılı için daha yüksek seviyede olduğuna işaret edilerek, "Bu ekonomik görünüm raporunda, ekonomik aktivite ve fiyatlara ilişkin görünüm, Kovid-19'un sonuçlarına ve bunların yurt içi ve yurt dışı ekonomiler üzerindeki etkilerine bağlı olarak değişebileceğinden oldukça belirsiz. Kovid-19'un etkisine bağlı olarak ekonomik faaliyete yönelik riskler şu an için aşağı yönlü, ancak projeksiyon döneminin ortası için genellikle dengeli. Fiyatlara yönelik riskler ise aşağı eğimlidir." değerlendirmeleri yapıldı. BÜYÜME VE ENFLASYON BEKLENTİLERİ Banka, Mart 2022'de bitecek 2021 mali yılına ilişkin enflasyon orta noktası tahminini yüzde 0,5'ten yüzde 0,1'e düşürdü. Aynı döneme ilişkin reel Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSHY) tahminini ise yüzde 4,9'dan yüzde 5'e yükseltti. Öte yandan banka, Mart 2023'te bitecek 2022 mali yılına ilişkin enflasyon beklentisini yüzde 0,7'den yüzde 0,8'e, büyüme öngörüsünü ise yüzde 1,8'den yüzde 2,4'e revize etti. Yapılan tahminlere göre, enflasyonun 2023 mali yılında yüzde 1 düzeyinde olacağı beklenirken, bu da 8 yıldır BoJ Başkanlığı görevini yürüten Haruhiko Kuroda'nın ultra gevşek para politikalarına rağmen 10 yıllık zaman diliminde yüzde 2'lik enflasyon hedefini tutturamayacağına işaret ediyor.

28 Nisan 2021 Çarşamba

Moody's küresel enerji endüstrisinin görünümünü pozitife çevirdi

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, küresel enerji endüstrisinin görünümünün durağandan pozitife çevrildiğini duyurdu. Kredi derecelendirme kuruluşundan yapılan açıklamada, küresel enerji endüstrisinin görünümünün talep artışı ve fiyat artışı nedeniyle durağandan pozitife çevrildiği, emtia fiyatlarındaki artışın gelecek 12-18 aylık dönemde endüstriyi desteklemesinin beklendiği belirtildi. Açıklamada, Moody’s'in, orta vadede petrol varil fiyatının 45-65 dolar aralığında olacağını tahmin ettiği belirtildi. Moody’s açıklamasında değerlendirmelerine yer verilen Moody’s Kıdemli Başkan Yardımcısı Elena Nadtotchi, “Kovid-19 salgını kontrol altına alındıkça tüketim talebindeki, ticaretteki ve imalat aktivitesindeki artış küresel ekonomik büyümeyi yönlendiriyor. Bu da 2021 yılının sonlarına ve 2022 yılının başlarına doğru olan petrol ve doğalgaz talebini hızlandırıyor.” değerlendirmesinde bulundu. Açıklamada, olumlu piyasa koşullarının, önümüzdeki dönemde şirketlerin arama ve üretim faaliyetlerini ve şirket gelirlerini olumlu yönde etkilemesinin beklendiğini belirtildi.

27 Nisan 2021 Salı

DTÖ'den 'yoksul ülkelere aşı ihracatı yapın' çağrısı

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Genel Direktörü Ngozi Okonjo-Iweala, Avrupa Komisyonu tarafından çevrim içi düzenlenen "Ticaret Politikası" konulu etkinlikte konuştu. Aşı milliyetçiliği ve eşitsizliğin işe yaramadığını belirten Okonjo-Iweala, "Kovid-19 aşısını henüz paylaşmayan veya ihraç etmeyen ülkeleri bunu mümkün olan en kısa sürede yapmaya çağırıyorum." ifadesini kullandı. Okonjo-Iweala, Birleşik Krallık ve ABD'deki aşıların bir kısmının yoksul ülkelere ihraç edilmesinin "harika" sonuçlar doğuracağını ifade ederek, "Bence bunu yapmaya hazırlanıyorlar." dedi.

27 Nisan 2021 Salı

Küresel rüzgar enerjisi kurulum maliyetlerinin 2050'ye kadar yarıya düşmesi bekleniyor

ABD merkezli Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarında yürütülen araştırma sonuçlarına göre, rüzgar enerjisi maliyetleri son 5 yılda beklenenden daha fazla azaldı. Rüzgar enerjisi uzmanı 140 kişinin görüşlerinin derlendiği araştırmaya göre, karasal, sabit ve deniz üstü rüzgar enerjisi santrallerinin tümünde kurulum maliyetlerinin düşmesi ve ülkelerin enerji arzında rüzgarın payının artması bekleniyor. Küresel rüzgar enerjisi kurulum maliyetlerinin teknolojik ve ticari gelişmelerin etkisiyle 2035'e kadar yüzde 37, 2050'ye kadar yüzde 49 azalacağı hesaplanıyor. TÜRBİN BÜYÜKLÜĞÜ ARTTIKÇA MALİYET DÜŞÜYOR Maliyetlerin düşmesinde, teknolojisi ve elektrik üretim kapasitesi yüksek rüzgar türbinlerinin kullanımının yanı sıra rüzgar santrallerinin büyüklüğü önemli rol oynuyor. Araştırmaya göre, 2035'e kadar karasal rüzgar enerjisinde kullanılan türbinlerin kurulu gücünün ortalama 2,5 megavattan 5,5 megavata, deniz üstü rüzgar türbinlerinin büyüklüğünün ise 6 megavattan 17 megavata yükseleceği öngörülüyor. TÜRKİYE'NİN RÜZGAR ENERJİSİ KURULU GÜCÜ 9 BİN 833 MEGAVAT SEVİYESİNDE Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Arıcı, yaptığı açıklamada, rüzgar enerjisi santrallerinin Türkiye'de yaygınlaşmasıyla üretim maliyetlerinin önemli ölçüde azaldığını söyledi. Arıcı, şunları kaydetti: "Türkiye'deki rüzgar enerjisi maliyetlerinin değerlendirilmesinde seviyelendirilmiş enerji maliyetlerine bakılmalı. Seviyelendirilmiş enerji maliyetleri, elektrik üretim santrallerinin birim enerji maliyetini hesaplamak için kullanılan bir yöntem. Türkiye rüzgar enerjisi sektöründe seviyelendirilmiş enerji maliyetleri 2009 ile 2020 arasında yüzde 71 azaldı. 2009'da rüzgar sektöründe seviyelendirilmiş enerji maliyetleri megavatsaat başına 101-169 dolar seviyesindeyken, 2020'de bu oran megavatsaat başına 26-54 dolar aralığında gerçekleşti." TÜREB verilerine göre, Türkiye'nin rüzgar enerjisi kurulu gücü 9 bin 833 megavat seviyesinde bulunuyor.

27 Nisan 2021 Salı

Almanya Anayasa Mahkemesinden 'AB kurtarma fonuna' yeşil ışık

Almanya Anayasa Mahkemesi, Avrupa Birliği (AB) kurtarma fonuna yapılan itirazlar hakkındaki davayı karara bağladı. Kararda, kurtarma programının onaylanmamasından kaynaklanacak sorunların boyutuna dikkati çekildi. Mahkeme, programın itirazlar değerlendirilmeden onaylanamayacağı yönündeki ihtiyati tedbirin kaldırılmasına hükmetti. Söz konusu kararla birlikte kurtarma fonunun Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylanmasının önü açılmış oldu. Almanya'da AB kurtarma fonu parlamento tarafından onaylanmıştı. Ülkede bazı kişiler ve siyasi parti temsilcileri, söz konusu kurtarma fonuna karşı dava açmıştı. Anayasa Mahkemesi, AB'nin kurtarma fonuna yapılan hukuki itirazlar değerlendirilmediği gerekçesiyle onay sürecine ihtiyati tedbir koymuştu. FON HAKKINDA AB Komisyonu, geçen yıl mayıs ayında salgının ekonomik sonuçlarıyla mücadele için yaklaşık 800 milyar avroluk bir kurtarma paketi kurulmasını teklif etmiş, uzun müzakerelerin ardından aralık ayında AB üyesi ülkeler paket konusunda anlaşmıştı. Fon için, AB Komisyonu'nun üye ülkelerin teminatıyla sermaye piyasalarından borç alması, bunu hibe ve uygun koşullu kredi olarak ülkelere dağıtması planlanıyor. AB'nin söz konusu sistemde borçlanabilmesi için üye ülkelerin AB bütçesine sağladıkları öz kaynaklarını artırma kararını onaylaması gerekiyor.

21 Nisan 2021 Çarşamba