tatil-sepeti
Türkiye ile Cibuti arasında madencilik ve jeoloji alanında iş birliği anlaşması imzalandı

Bakanlık binasında düzenlenen imza törenine, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile Cibuti Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Yonis Ali Guedi katıldı. Anlaşma kapsamında, iki ülke arasında maden ürünleri ticaretinin geliştirilmesi, ortaklıkların teşvik edilmesi ve madencilik potansiyelinin araştırılması hedefleniyor.

25 Ağustos 2021 Çarşamba

IMF, 650 milyar dolarlık özel çekme hakkı tahsisini gerçekleştirdi

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, yazılı açıklamasında, IMF tarihindeki en büyük SDR tahsisinin bugün yürürlüğe girdiğini bildirdi. Söz konusu tahsisin dünya için önemine değinen Georgieva, bunun benzeri görülmemiş yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kriziyle mücadele için "eşsiz bir fırsat" olduğunu kaydetti. Georgieva, "SDR tahsisi, küresel ekonomik sisteme ilave likidite sağlayacak, ülkelerin döviz rezervlerini artıracak ve daha pahalı iç veya dış borçlara olan bağımlılıklarını azaltacak." değerlendirmesinde bulundu. YAKLAŞIK 275 MİLYAR DOLAR GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE GİTTİ Ülkelerin SDR tahsisini ekonomilerini desteklemek ve krizle mücadelelerini hızlandırmak için kullanabileceklerine dikkati çeken Georgieva, SDR'lerin ülkelere IMF'deki kota payları oranında dağıtıldığını aktardı. Georgieva, yaklaşık 275 milyar doların gelişmekte olan ülkelere gideceğini belirterek düşük gelirli ülkelerin ise yaklaşık 21 milyar dolar alacağını kaydetti. SDR tahsisinin IMF'nin salgın sürecinde üye ülkeleri desteklemeye yönelik çabalarının kritik bir bileşeni olduğunu vurgulayan Georgieva, salgınla mücadele kapsamında bugüne kadar 85 ülkeye 117 milyar dolar yeni finansman sağlandığını, 29 ülkeye borç ödemelerinde kolaylık imanı verildiğini, güçlü ve daha sürdürülebilir bir toparlanmanın sağlanmasına yardımcı olmak için 175'ten fazla ülkeye politika tavsiyesi ve kapasite geliştirme desteği sağlandığını aktardı. TÜRKİYE'YE YAKLAŞIK 6,3 MİLYAR DOLARLIK SDR TAHSİSİ IMF'nin verilerine göre, 190 üye ülkeye fondaki mevcut kotaları oranında SDR tahsisi yapıldı. En çok SDR tahsis edilen ülkeler ABD (yaklaşık 112,6 milyar dolar), Japonya (yaklaşık 41,8 milyar dolar) ve Çin (yaklaşık 41,3 milyar dolar) oldu. Türkiye'ye ise 4,46 milyar SDR (yaklaşık 6,3 milyar dolar) tahsis edildi. SDR NEDİR? SDR, 1969 yılında IMF tarafından, uluslararası rezervlerin desteklenmesi için yaratılan bir hesap birimidir. SDR'nin değeri, küresel ekonomik sistemde önemli yer tutan ülkelerin ve parasal birliklerin para birimlerinden oluşan bir sepet esas alınarak belirlenir ve söz konusu sepetin bileşimi her 5 yılda bir gözden geçirilir. SDR'nin değeri 5 büyük uluslararası para biriminin oluşturduğu sepet kurla günlük olarak belirlenir. Bu para birimlerinden doların sepet kurdaki oranının yüzde 42, avronun yüzde 31, yuanın yüzde 11, yenin ve sterlinin yüzde 8'erdir. IMF, SDR’leri üye ülkelerin merkez bankalarına rezerv varlığı olarak ihraç eder. Merkez bankaları bu rezerv varlığını diğer merkez bankalarıyla gönüllü olarak kolayca döviz değiş tokuşu yapmak için kullanabilir. IMF, son olarak 2009'da SDR tahsisi yapmış ve üye ülkelere küresel mali krizin etkilerini hafifletmek için 250 milyar dolar tutarında SDR rezervi temin etmişti.

24 Ağustos 2021 Salı

IMF, Afganistan'ın fon kaynaklarına erişimini engelledi

Uluslararası Para Fonu (IMF) sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, uluslararası toplumun görüşlerinin her zaman olduğu gibi IMF'ye rehberlik ettiği kaydedildi. Açıklamada, "Şu anda uluslararası toplumda Afganistan'daki hükümetin tanınması konusunda bir netlik yok ve bunun sonucu ülke SDR'lere veya diğer IMF kaynaklarına erişemez." ifadesi kullanıldı. AFGAN HÜKÜMETİNİN NAKİT REZERVLERİNİN BÜYÜK KISMI ÜLKE DIŞINDA Öte yandan The New York Times'ın bugün yayımlanan haberinde, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Taliban'ın IMF'nin gelecek hafta Afganistan'a sağlamayı planladığı 400 milyon doların üzerindeki SDR tahsisini engellemek için çalıştığı kaydedilmişti. Afganistan'ın Taliban'ın kontrolüne girmesiyle ülkeden ayrılan eski Afganistan Merkez Bankası (DAB) Başkanı Ecmel Ahmedi ise Afgan hükümetinin 9 milyar dolarlık nakit rezervlerinin büyük kısmının ülke dışında tutulduğunu bildirmişti. Ahmadi, bu paranın yaklaşık 7 milyar dolarının, tahvil, nakit, altın ve başka yatırım türleri halinde ABD Merkez Bankasında (Fed) tutulduğunu belirterek, geriye kalan kısmın da İsviçre'deki Uluslararası Ödemeler Bankasında ve başka uluslararası hesaplarda olduğunu kaydetmişti. The Washington Post'un dün konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde de Biden yönetiminin pazar günü Afgan hükümetinin ABD bankalarındaki rezervlerini dondurarak Taliban'ın ABD kurumlarında tutulan milyarlarca dolara erişimini engellediği aktarılmıştı. TALİBAN'IN AFGANİSTAN'A HAKİM OLMA SÜRECİ ABD ile Taliban arasında Şubat 2020'de varılan barış anlaşması çerçevesinde bu yıl uluslararası güçlerin Afganistan'dan geri çekilme süreci başladı. Anlaşma, yabancı güçlere saldırılmamasını öngörürken Taliban'ın Afgan güvenlik güçlerine yönelik eylemlerine dair hüküm getirmedi. Afgan hükümetiyle Doha'daki müzakereleri devam ettiren Taliban, eş zamanlı şekilde, hazirandan bu yana şiddetli saldırılarla Afganistan'da birçok ilçeye, son bir ayda da vilayet merkezlerine hızla hakim oldu. Başkent Kabil'i kuşatan Taliban, 15 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin ülkeyi terk etmesinin ardından kenti çatışmasız şekilde kontrolüne aldı.

19 Ağustos 2021 Perşembe

Rusya, Türkiye ile savunma sanayisi ve havacılıkta iş birliğini geliştirmek istiyor

Rus devlet savunma sanayi şirketi Rostec’in Başkanı Sergey Çemezov, Türkiye ile Rusya arasındaki askeri-teknik alanlardaki iş birliğine dair değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin savunma sanayisine yönelik önemli başarılar kaydettiğini belirten Çemezov, “Türkiye savunma ve havacılık sanayilerinde ithalat ikamesine yönelik etkin önlemler alıyor. Bildiğim kadarıyla, 2000'li yılların başında kendi savunma sanayisinde Türk teknolojisinin payı önemsiz bir düzeydeyken, bugün bu oranın yüzde 70'e yakın bir seviyeye gelmesi politikanın yüksek verimliliğini gösteriyor.” diye konuştu. S-400 hava savunma sistemlerine yönelik adımların da iki ülke arasındaki iş birliği açısından önemli olduğuna işaret eden Çemezov, “Türkiye'nin en güncel S-400 hava savunma sisteminin tedariki için sözleşme imzalayan ilk ve tek NATO ülkesi olduğunu ayrıca vurgulamak istiyorum. Bu, ikili ortaklığımızın gelişmesinde önemli bir faktördür.” dedi. Türkiye ile savunma sanayinin çeşitli alanlarında iş birliğini istişare etmeye hazır olduğunu kaydeden Çemezov, “Türkiye ile karşılıklı fayda temelinde teknolojik iş birliği konularını istişare etmeye hazırız. Bu tür bir çalışmanın detayları, sadece tarafların müzakereler sırasında varacakları anlaşmalarla ulaşılabilecek meselelerdir.” değerlendirmesinde bulundu. ORTAK SAVAŞ UÇAĞI ÜRETİMİ Çemezov, ortak savaş uçağı üretimine yönelik görüşmeler yapılabileceğini belirterek, “Ortaklarımızla her zaman diyaloğa açığız. Türkiye ilgi gösterirse bu konuda da iş birliğine hazırız. Türkiye'nin kendi beşinci nesil TF-X savaş uçağı projesini hayata geçirme niyetinde olduğunu biliyoruz. Uçak sistemleri ve sistemlerinin geliştirilmesi ve üretilmesindeki yetkinliğimizle, Türk ortaklara yeni bir savaş uçağı yaratmada yardımcı olmayı değerlendirebiliriz.” dedi. Türkiye ile Rusya’nın ortak helikopter üretimine yönelik görüşmeler yapabileceğini anlatan Çemezov, “Böyle bir olasılık elbette var. Ancak daha fazla adım atılması için Türkiye'nin net bir teklifle gelmesi gerekiyor. İlk adım atılır atılmaz bu alanı desteklemeye ve geliştirmeye hazır olacağız.” diye konuştu. Helikopter üretiminin iki ülke arasında gelecek vadeden iş birliği alanlarından biri olmaya devam ettiğini ve Türk tarafına çeşitli helikopter türleri sunmaya hazır olduklarını kaydeden Çemezov, “Örneğin, 2018 yılında Rusya Helikopterleri şirketi ve Türk şirketi Kaan Air, yangınları söndürmek için kullanılan Ka-32 helikopterlerinin tedariki için bir anlaşma imzaladı. Bu helikopterler oldukça çok yönlüdür. Ka-32'ler arama ve kurtarma görevleri, hasta ve yaralıların tahliyesi, devriye atmak ve özel kuvvet operasyonlarını desteklemek için başarıyla kullanılabilir. Ortaklarımıza çok amaçlı Ansat tipi helikopterler de sunabiliriz.” dedi. TÜRKİYE'NİN İHA TEKNOLOJİSİNDEKİ BAŞARISI Türkiye’nin İHA üretimi konusunda önemli bir noktaya geldiğinin altını çizen Çemezov, “Türkiye, insansız hava araçları geliştirme konusunda güçlü yetkinliğe sahip. Rostec de sivil İHA teknolojisinde uzmanlığa sahiptir. Kuşkusuz, Türk meslektaşlarımızla sadece savunmada değil, sivil alanda da projelerin hayata geçirilmesi için çözümlerimizi sunabileceğimiz potansiyel temas noktalarımız var.” ifadelerini kullandı. Çemezov, Rusya’da 2 binden fazla Zala Aero tipi İHA’nın sınırların korunması, keşif, kurtarma operasyonları, petrol ve gaz altyapısının izlenmesi ve acil durum alanlarının araştırılmasına yönelik faaliyet gösterdiğini belirtti. Rostec’in yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde tıbbi ürünler yelpazesini genişlettiğini anlatan Çemezov, “Pandemi döneminde tıbbi ürünler üretme kapasitemizi önemli ölçüde artırdık. Rostec’e bağlı şirketler, salgınla mücadele için yüz binlerce tıbbi ürün tedarik etti. Natsimbio şirketi tarafından geliştirilen yeni ürünümüz Kovid-Globulin'den özellikle bahsetmek istiyorum. İlaç, koronavirüs enfeksiyonunu tedavi etmek için tasarlanmıştır ve virüse karşı antikorlar içeren insan kan plazması temelinde çalışır.” dedi. Kovid-Globulin’in dünyada Kovid-19’a karşı bu türden resmi olarak onaylanmış ilk ilaç olduğunu vurgulayan Çemezov, “İlaç vücudun enjeksiyonun üstesinden gelmesine yardımcı olur. İlacın önleme amaçlı olmadığını, tam olarak koronavirüs enfeksiyonunun tedavisine yönelik olduğunu ayrıca vurgulamak istiyorum.” diye konuştu. Çemezov, Kovid-19’un yanı sıra pandemik potansiyeli yüksek bir diğer solunum yolu hastalığı gribe yönelik de aşı çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti. "SİVİL HAVACILIKTA İŞ BİRLİĞİ OLANAKLARI VAR" Türkiye ile Rusya arasında havacılıkta iş birliğinin gelecek vadeden alanlardan biri olduğuna işaret eden Çemezov, “Ortaklarımızın MS-21 orta menzilli yolcu uçaklarımızla ilgilenebileceğini düşünüyoruz. Bu uçak önümüzdeki yıl piyasaya çıkacak ve Airbus A320 ailesi ve Boeing 737 ailesi ile rekabet edecek.” dedi. 2022’de yeni IL-114 model yolcu uçağının sertifikasyonunu tamamlamayı planladıklarını anlatan Çemezov, “2023 yılından itibaren seri teslimatlara başlayacağız. IL-114, modern pistler ve havaalanı altyapısı olmayan uzak bölgelerde, zorlu coğrafi ve iklim koşullarında kullanım için idealdir.” ifadelerini kullandı. Yangınla mücadele konusunda iş birliğini geliştirmek istediklerinin altını çizen Çemezov, şöyle konuştu: “Geçen yaz Be-200 amfibi uçağı, ülkedeki orman yangınlarını söndürmek için 200'den fazla sorti yaptı. Bu yıl üretimimiz olan uçaklar, Türkiye'de dumanlar ve yüksek sıcaklıkların olduğu, zorlu arazi koşullarında çıkan yangınların söndürülmesinde de aktif rol aldı. Dünyanın en güvenilir yangın söndürme uçaklarından biridir. Son günlerde meydana gelen kaza, Be-200'ün zorlu yangınları söndürmek için geçirdiği 20 yılda yaşanan ilk kazaydı. Sebepleri henüz belirlenmedi, ancak şimdiden mürettebatın özverili ve zorlu koşullarda çalıştığını söyleyebiliriz. Son derece zor ve riskli manevralar yapıldı.” Çemezov, bilişim teknolojileri alanında da iş birliği olanakları bulunduğunu kaydederek, özellikle akıllı şehir konusunda çok geniş bir ürün yelpazesine sahip olduklarının altını çizdi.

17 Ağustos 2021 Salı

ABD'den OPEC+ grubuna 'petrol üretimini artırma' çağrısı

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, küresel ekonomik toparlanma için tehdit olarak görülen yüksek akaryakıt fiyatlarıyla mücadele için Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubuna petrol üretimini artırma çağrısında bulundu. Sullivan, yazılı açıklamasında, yüksek akaryakıt fiyatlarının kontrol edilmediği takdirde devam eden küresel toparlanmaya zarar verme riski taşıdığını belirtti. Ham petrol fiyatının yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını başlamadan önce 2019'un sonunda olduğundan daha yüksek seyrettiğine işaret eden Sullivan, "OPEC+ yakın zamanda üretim artışlarında anlaşsa da bu artışlar, OPEC+'nın salgın sırasında uyguladığı önceki üretim kesintilerini 2022'ye kadar tam olarak telafi etmeyecek." değerlendirmesinde bulundu. Sullivan, küresel toparlanmanın "kritik zamanında" bu artışların yeterli olmadığını vurguladı. ABD Başkanı Joe Biden'ın Amerikalıların uygun fiyatlı ve güvenilir enerjiye erişmelerini istediğini açıkça belirttiğini aktaran Sullivan, şunları kaydetti: "OPEC'e taraf olmamamıza rağmen, ABD, ulusal ekonomik ve güvenlik meselelerimizi etkileyen önemli konularla ilgili olarak kamu ve özel alanda her zaman uluslararası ortaklarla konuşacaktır. Fiyatların belirlenmesinde rekabetçi piyasaların önemi konusunda ilgili OPEC+ üyeleriyle görüşüyoruz. Rekabetçi enerji piyasaları, güvenilir ve istikrarlı enerji arzı sağlayacaktır ve OPEC+ toparlanmayı desteklemek için daha fazlasını yapmalıdır." Beyaz Saray'dan gelen bu açıklamanın ardından petrol fiyatlarında düşüş kaydedildi. Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varil fiyatı TSİ 17.19 itibarıyla yüzde 0,70 azalışla 67,83 dolardan alıcı buldu. Brent petrolün varil fiyatı da aynı dakikalarda yüzde 0,84 azalışla 70,04 dolara geriledi.

12 Ağustos 2021 Perşembe