tatil-sepeti
Amerikan kargo devleri FedEx ve UPS, Rusya sevkiyatlarını askıya aldı

FedEx'ten yapılan yazılı açıklamada, "İkinci bir duyuruya kadar Rusya ve Ukrayna'daki faaliyetlerimizi askıya alıyoruz." ifadesi kullanıldı. UPS'den yapılan yazılı açıklamada da, "Rusya'daki adreslere sevkiyatımızı geçici bir süre askıya alıyoruz." ifadesine yer verildi. ABD ve Avrupa ülkeleri Ukrayna saldırısı nedeniyle Rusya'ya ekonomik baskı uygularken, özel sektör alanında da Rusya'ya tepki adımları geliyor.

28 Şubat 2022 Pazartesi

G7 ülkeleri: Rusya, Ukrayna'ya verdiği zarardan sorumlu tutulacak

Almanya, ABD, İngiltere, Kanada, Fransa, İtalya ve Japonya’dan oluşan ülkelerin Dışişleri Bakanları ile Avrupa Birliği (AB) Yüksek Temsilcisi’nin video konferans yoluyla düzenlediği toplantının ardından basın açıklaması yapıldı. Toplantıya Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba’nın da katıldığı bilgisi paylaşılan açıklamada, bakanların Rusya’nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü ve Belarus’un desteklediği savaşı kınadığı belirtildi. Açıklamada "Bakanlar Rusya'nın barışçıl, demokratik ve bağımsız bir ülkeye kasıtlı ve sebepsiz saldırının neden olduğu anlamsız can kayıplarından ve yıkımından duydukları dehşeti dile getirdi. Bakanlar Rusya’dan, Ukrayna’ya, onun sivil halkına ve alt yapısına devam eden saldırılarını derhal durdurmasını ve silahlı kuvvetlerini derhal geri çekmesini istedi." ifadesi kullanıldı. Bakanların dünya barışının ve uluslararası güvenlik temelinin yanında uluslararası hukuk normlarının ihlalinin cevapsız kalmaması konusunda mutabık kaldığı aktarılan açıklamada, "Rusya, Ukrayna'ya ve halkına, ayrıca uluslararası kuruluşlara ve onların mallarına askeri saldırganlığıyla verdiği her türlü zarardan sorumlu tutulacaktır." değerlendirmesinde bulundu. Açıklamada, G7 ülkelerinin Rusya’ya ve Rus saldırısına imkan veren Belarus’a yönelik sert ve eşgüdümlü yaptırımları yola koyduğu aktarılan açıklamada, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırıları durdurmaması durumunda başka adımların da atılacağı kaydedildi. "Bakanlar, Rus saldırganlığının neden olduğu hiçbir statü değişikliğinin tanınmayacağının altını çizdi." ifadesi kullanılan açıklamada, bakanların Rusya’nın haksız davranışının uluslararası alanda geniş ve güçlü bir şekilde kınanmasını sağlamak için yakın iş birliği yapma konusunda mutabık kaldığı belirtildi. Açıklamada, bakanların Birleşmiş Milletlere (BM) üye devletlerden Rusya’nın saldırganlığına karşı sert ve net tavır almalarını ve özellikle BM Genel Kurulu’nda ve İnsan Hakları Konsey’inde Rusya'nın eylemlerini kınamalarını talep ettiği aktarıldı. Görüşmede, güvenlik ve siber yardımları ve dezenformasyonla mücadele dahil olmak üzere Ukrayna’ya ve halkına güçlü destek verilmesinin de ele alındığına işaret edilen açıklamada, G7 ülkelerin insani yardımların gelişen ihtiyaca göre artırmayı taahhüt ettiği vurgulandı.

28 Şubat 2022 Pazartesi

Artan enerji maliyetleri buğday fiyatları üzerinde yükseliş baskısı oluşturuyor

Dünya buğday ihracatında önemli bir role sahip olan Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilimin buğday arzını olumsuz etkileyebileceğine, fiyatlardaki yukarı yönlü baskının sürebileceğine, hatta bu ülkelerin buğday ihracatının durma noktasına gelebileceğine dair endişeler bu hafta piyasaların odak noktasında yer aldı. Özellikle ABD ve Avrupa tarafından Rusya'ya karşı yaptırım açıklamaları ve jeopolitik risklerin etkisiyle emtia piyasalarındaki yukarı yönlü risk devam ediyor. Bu hafta altının ons fiyatı, Ocak 2021'den bu yana gördüğü en yüksek seviye olan 1.950 dolara çıkmasının ardından kazançlarını geri vererek haftayı yüzde 0,47 azalışla 1.888 dolardan tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı ise tedarik sorunları endişesiyle 102,1 dolarla 1 Eylül 2014 haftasından bu yana en yüksek seviyeye çıkmasının ardından kazançlarının büyük kısmını geri verdi. Brent petrolün varil fiyatı, haftayı yüzde 1,8 artışla 93,8 dolardan tamamladı. Haftalık bazda mısır yüzde 0,4, paladyum yüzde 1,6 ve nikel yüzde 2 değer kazandı. Nikel 11,94 dolarla Mayıs 2011'den bu yana en yüksek seviyeyi görürken, New York Ticaret Borsası'nda doğal gaz fiyatları yüzde 1,2 artış kaydetti. "RUSYA, ÖZELLİKLE ORTA DOĞU VE AVRUPA İÇİN ÖNEMLİ BİR TEDARİKÇİ ROLÜ ÜSTLENİYOR" Vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, Rusya ve Ukrayna arasında gerilimle başlayan ve sonrasında savaşa giden süreçte tarım emtialarının en olumsuz etkilenenler arasında yer aldığını, tarım emtiaları içerisinde ise özellikle buğdayın daha çok öne çıktığını söyledi. Bu süreçte buğday fiyatının yüzde 20'ye varan yükseliş kaydettiğini aktaran Ergezen, Rusya'nın dünyanın en önemli emtia üreticilerinden biri olduğunu, özellikle Orta Doğu ve Avrupa için önemli bir tedarikçi rolü üstlendiğini, bu kapsamda Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın, özellikle Avrupa ve Orta Doğu üzerinde olumsuz bir etki oluşturmasının kaçınılmaz göründüğünü ifade etti. Rusya'nın başta petrol ve doğal gaz olmak üzere buğday, mısır, paladyum, platin, alüminyum, nikel, gübre ve gübre kimyasalları gibi ürünlerde önemli bir üretici ve tedarikçi konumunda bulunduğunu aktaran Ergezen, "Buğdayda küresel ihracatın yüzde 17'si Rusya tarafından sağlanıyor. Rusya ve Ukrayna, birlikte küresel ihracatın yüzde 29'unu gerçekleştiriyor. Toplam üretimin ise yüzde 14'ü bu ülkelerden sağlanıyor. Kısacası, bu iki ülkenin bir savaşa girmesi, küresel piyasalarda arz endişelerinin artmasına neden oluyor. Bu da fiyatlarda yükselişe yol açıyor." diye konuştu. "SAVAŞ, MAALESEF GÜBRE FİYATLARININ DA ARTMASINA YOL AÇACAK" Zafer Ergezen, Rusya ve Ukrayna'nın aynı zamanda gübre ve gübre kimyasalları alanında da dünyanın en büyük oyuncularından olduğunu vurgulayarak, "Bu 2 ülke arasındaki savaş, maalesef gübre fiyatlarının da artmasına yol açacaktır. Yaptırımlar nedeniyle tedarik zinciri sıkıntısı olursa söz konusu emtialarda yukarı yönlü hareket görülmesi oldukça muhtemel. Bu durumda gübre fiyatlarında da artış kaçınılmaz olacaktır. Bunun sonucunda ise neredeyse tüm tarım emtialarına yayılan bir maliyet baskısı oluşmasını bekleyebiliriz." ifadelerini kullandı. Rusya'nın bir enerji tedarikçisi olmasının savaşa kadar giden yolun önemli nedenlerinden biri olduğunu vurgulayan Ergezen, şunları kaydetti: "İki ülkenin savaşa girmesi ve sonrasında yaptırımların konuşuluyor olması, enerji fiyatlarında da yükselişi beraberinde getiriyor. Rusya, dünyanın en büyük 3 petrol üreticisinden biri. Özellikle petrol fiyatlarındaki artış, birçok ürünün fiyatının artmasına yol açıyor, açacaktır. Aynı zamanda buğday üretiminde de enerji maliyetleri önemli maliyet unsurlarından biri. Enerji fiyatlarındaki artıştan dolayı buğday fiyatlarında yükseliş baskısı vardı. Şimdi 100 doların üzerine çıkan petrol fiyatları, buğday fiyatlarındaki artışı destekleyen unsurlardan biri oldu." Ergezen, Rusya'ya Avrupa'nın enerji, Orta Doğu'nun tarım emtiaları, dünyanın ise paladyum, nikel, gübre ve gübre kimyasalları bağımlılığı olduğunu belirterek, yaptırımlar ve kapsamının söz konusu emtia fiyatlarının geleceğini belirleyeceği öngörüsünde bulundu. "MERKEZ BANKALARINI YENİ BİR SINAV BEKLİYOR" Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın kısa sürmemesi halinde dünyayı bekleyen enflasyon tehlikesi olduğuna dikkati çeken Ergezen, şunları kaydetti: "Zaten küresel olarak ciddi bir enflasyon tehdidi altındayız. Hem ABD Merkez Bankası hem de diğer merkez bankaları, enflasyon karşısında önlem almak için yarışıyorlar. Hatta politikalarını değiştiriyorlar. Fakat Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş daha şimdiden birçok emtianın fiyatının ciddi ölçüde artmasına yol açtı. Petrol ve buğday gibi ana emtia grubunun fiyatının artması, birçok ürünün fiyatının artması anlamına geliyor. Eğer fiyatlar bu seviyede kalmaya devam ederse yeni açıklanacak enflasyon rakamları, merkez bankalarının daha sert önlem almasına yol açabilir. Bu da daha hızlı veya daha fazla sayıda faiz artırımı anlamına geliyor. Faiz artırımı ise daha yavaş büyüme ve daha düşük talep demek olacak. Kısacası, merkez bankalarını yeni bir sınav bekliyor. Fakat asıl sınav politikacılar için olacak."

28 Şubat 2022 Pazartesi

Dünya ilaç sektörü pazar büyüklüğünün 2023'te 1,5 trilyon doları aşması bekleniyor

Ticaret Bakanlığı, ilaç ve eczacılık ürünlerine ilişkin sektör raporu hazırladı. Raporda, ilaç sanayisinin, en yüksek katma değer sağlayan sektörler arasında bulunduğuna dikkati çekildi. Dünya ilaç sektörünün son yıllarda hızlı büyüme sürecine girdiği belirtilen raporda, "Demografik değişim, ortalama yaşam süresinin artışı, hastalık paternlerindeki değişimler, sosyal küreselleşme, sağlık hizmetlerine erişimdeki artış ve sosyal devlet olgusunun doğuşu dünya ilaç sektörünün büyümesinde önemli rol oynadı." ifadelerine yer verildi. Raporda, IMS (International Medical Statistics) verilerine göre sektörün, 2018'de yüzde 5 büyümeyle 1,2 trilyon dolarlık toplam pazar hacmine ulaştığına işaret edilerek dünya ilaç pazarının yüzde 95'ine uluslararası alanda faaliyet gösteren şirketlerin sahip olduğu bildirildi. 2018'de dünya ilaç satışlarının yaklaşık yüzde 40'ının (485 milyar dolar) ABD'de olduğu bilgisi verilen raporda, bu ülkeyi yüzde 11 ile (132 milyar dolar) Çin ve yüzde 7 ile (86 milyar dolar) Japonya'nın izlediği vurgulandı. Raporda, söz konusu üç ülkenin dünya pazar payının neredeyse yarısını oluşturduğunun altı çizilerek "Gelecek dönemde de dünyanın üçüncü büyük sektörü konumunda olan ilaç sektöründeki büyüme trendinin devam etmesi ve sektörün 2023'te 1,5 trilyon doları aşkın pazar büyüklüğüne ulaşması bekleniyor." değerlendirmesinde bulunuldu. SEKTÖRDE AR-GE HARCAMALARI 2019 yılında dünyadaki toplam Ar-Ge harcamalarının yüzde 15'inin ilaç sektörü tarafından gerçekleştirildiği belirtilen raporda, ilaç Ar-Ge harcamalarının uzun süreç ve yüksek maliyet gerektirdiği ifade edildi. Raporda, bir molekülün beşeri ilaca dönüşmesinin ortalama 10-15 yılı bulabildiği ve yüksek yatırım tutarlarına ihtiyaç duyulduğu aktarıldı. İlaç sektörünün 2019 yılı sonu itibarıyla küresel Ar-Ge harcamalarının yaklaşık 186 milyar dolar olarak gerçekleştiği bilgisi verilen raporda, şunlar kaydedildi: "Sektörde küresel çapta Ar-Ge harcamalarının 2024'te 204 milyar dolar seviyesine ulaşması bekleniyor. Ar-Ge harcamalarında küresel olarak lider firma Roche olurken Ar-Ge harcamalarını en hızlı artıran firmaların başında Celgene ve Novo firmalarının olduğu tahmin ediliyor. ABD, Ar-Ge harcamalarındaki payı, kişi başına düşen ilaç tüketimi, araştırmacı ilaç sanayisi ve ciroları itibarıyla dünyanın önde gelen pek çok firmasının merkezi olması gibi hususlar çerçevesinde sektörün en önemli aktörü konumunda. İlaç sektöründe, geçmiş dönemlerde Kuzey Amerika kıtası için tahmin edilen yüzde 1-4 büyüme ile ABD'nin liderliğinin devam etmesi bekleniyor. Öte yandan, Avrupa Birliği (AB) ilaç sanayisinde ABD'den sonra ikinci en büyük üretim merkezi olurken, AB'yi Japonya takip ediyor." Raporda ayrıca Avrupa'da başlayan biyobenzer ilaç üretiminin bugün gelişmekte olan ülkelerde (Çin, Hindistan, Güney Kore) yoğunlaştığı, Brezilya ve Meksika gibi ülkelerde de biyoteknolojik ürünlere yönelik kaynak ayrıldığı belirtildi.

28 Şubat 2022 Pazartesi

S&P, Rusya'nın kredi notunu düşürdü

Kredi derecelendirme kuruluşundan yapılan açıklamada, Rusya'nın kredi notunun düşürüldüğü bildirildi. Ülkenin uzun vadeli döviz cinsinden kredi notunun "BBB-"den "BB+"ya düşürüldüğü belirtilen açıklamada, uzun vadeli yerel para cinsinden kredi notunu da "BBB"den "BBB-"ye çekildiği aktarıldı. Açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'ya askeri müdahalesinin ülkenin bankacılık sisteminin büyük bir kısmı da dahil olmak üzere güçlü uluslararası yaptırımlara yol açtığı kaydedildi. Yaptırımların ekonomik ve dış ticaret faaliyetleri ile yurt içi yerleşiklerin güveni ve finansal istikrar üzerinde önemli doğrudan ve ikincil etkileri olabileceğine dikkat çekilen açıklamada, jeopolitik gerilimlerin özel sektör güvenini aşağı çekerek büyüme üzerinde baskı yaratmasının beklendiği ifade edildi. Açıklamada, jeopolitik çatışmanın evrimi ile mevcut kısıtlamaların nihai ekonomik ve finansal yansımalarının yanı sıra ek yaptırımlara ilişkin belirsizliğin yüksek olduğu belirtildi. UKRAYNA'NIN KREDİ NOTU DA DÜŞÜRÜLDÜ Öte yandan S&P, Ukrayna'nın da uzun vadeli döviz ve yerel para cinsinden kredi notunun "B"den "B-"ye düşürüldüğünü açıkladı. Açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'ya askeri saldırısının Ukrayna'nın ekonomik büyümesi, finansal istikrarı, dış konumu ve kamu maliyesi için risk oluşturduğu kaydedildi. Ayrıca bir diğer kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings de Ukrayna'nın uzun vadeli yabancı para ihraççı temerrüt notunu "B"den "CCC"ye düşürdüğünü duyurdu.

28 Şubat 2022 Pazartesi