tatil-sepeti
En değerli şirket yeniden enerjide Suudi Arabistan’ın ulusal petrol şirketi

Saudi Aramco, dünyanın en değerli şirketi sıralamasında ABD merkezli teknoloji şirketi Apple’ı 2020’den beri ilk kez geride bırakarak liderliğe yükseldi. Artan petrol fiyatlarının etkisiyle Saudi Aramco’nun piyasa değeri 2.42 trilyon dolara çıktı. Apple’ın piyasa değeri ise son zamanlarda teknoloji hisselerinde etkili olan satışlarla 2.37 trilyon dolara geriledi. Böylece Saudi Aramco, Apple’ı 2020’den beri ilk kez geride bırakarak dünyanın en değerli şirketi oldu. Öte yandan, bu yılın başlarında Apple’ın piyasa değeri 3 trilyon dolara ulaşırken, Saudi Aramco’nun piyasa değeri 2 trilyon doların altındaydı. Bu yıl Apple hisseleri yaklaşık yüzde 20 düşerken, Ukrayna’daki savaşla artan petrol fiyatlarından yararlanan Saudi Aramco hisseleri yaklaşık yüzde 29 arttı. Saudi Aramco, geçen yıl 400 milyar dolarlık satış ve 110 milyar dolarlık kâr elde ederken, Apple aynı dönemde 378 milyar doları aşan gelir ve 101 milyar dolar kâr açıkladı.

23 Mayıs 2022 Pazartesi

Rusya’ya petrol ambargosuna veto

Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları, Avrupa Komisyonu’nun önerdiği Rusya’ya karşı petrol ithalatı yasağını da içeren pakette uzlaşma sağlayamadı. Oy birliği ile alınması gereken kararın Macaristan’ın vetosuna takıldığı kaydedildi. AB Komisyonu, 4 Mayıs’ta üye ülkelere Rusya’dan ham petrol tedarikinin 6 ay içinde, rafine ürün tedarikinin de yılsonuna kadar aşamalı olarak kaldırılmasını içeren 6. yaptırım paketi taslağını açıklamıştı. Bazı üye ülkelerin karşıt tutumu nedeniyle yaptırım paketi içeriğinde bazı değişiklikler yapan AB Komisyonu, Macaristan, Slovakya ve Çekya’ya Rusya’dan petrol ithalatında ek süre tanımıştı. OY BİRLİĞİ GEREKLİ AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, 16 Mayıs’ta Brüksel’de gerçekleştirilen AB Dışişleri Bakanları toplantısı bitiminde şu açıklamayı yaptı: “Ne yazık ki, bugün 6’ncı yaptırım paketini sonuçlandırmak için bir anlaşmaya varmak mümkün olmadı. Bu konu büyükelçiler seviyesinde görüşülmeye devam edilecek. Petrol yasağı konusunda oy birliği zorluğuyla karşı karşıyayız.” Borrell, “İşgalin maliyetini tahammül edilemez hale getirene kadar Rusya’ya yaptırımlar uygulamaya devam edeceğiz” dedi. LİDERLER ÖZEL ZİRVESİ Yeni yaptırım paketinde ayrıca, Rusya-Ukrayna savaşında yer alan yüksek rütbeli subaylar ve bazı kişilerin yaptırım listesine eklenmesi, Rusya’nın en büyük bankası olan Sberbank ve diğer iki bankanın uluslararası ödeme sistemi SWIFT’ten çıkarılması, Rus devletine ait 3 kanala yayın yasağı uygulanması, Rusya’nın danışmanlık hizmetlerine erişiminin kesilmesi de yer alıyor. Diğer taraftan AB ülkelerinin liderleri 30-31 Mayıs’ta Ukrayna’daki savaş ve enerji konularını ele almak üzere özel zirve toplantısı yapacak. MACARİSTAN: ENERJİ BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZ Macaristan, yeni yaptırım paketinin mevcut haliyle kabul edilmesi durumunda enerji güvenliğinin ciddi zarar göreceği görüşünü öne sürüyor. Macaristan, petrol talebinin yüzde 65’ini Rusya’dan karşıladıklarının da altını çizerek, enerji güvenliğini garanti altına almanın somut adımlar gerektirdiğine dikkat çekiyor. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Avrupa Komisyonu’nun 6’ncı yaptırım paketi önerisiyle ilgili yaptığı açıklamada, Macaristan’da liman olmamasından dolayı halihazırda ülkeye petrolün sadece borularla ve Rusya’dan geldiğini belirterek, “Petrol ambargosu eğer kabul edilirse, Macaristan ekonomisine atılan bir atom bombası anlamına gelecek” diye konuştu. Rusya’nın yerine başka bir ülkeden petrol almanın Macaristan için hem çok masraflı hem de 5 yıllık geçiş süresi gerektirdiğini aktaran Orban, bu problem çözülünceye kadar veto hakkını kullanacaklarını belirterek, enerji yaptırımının ülkesi için kırmızı çizgi olduğunu da söyledi.

23 Mayıs 2022 Pazartesi

Rusya-Ukrayna savaşıyla körüklenen gıda milliyetçiliği buğdaya da sıçradı

Kovid-19 salgını süreci ve Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle yükselen gıda fiyatlarında küresel kriz endişesi giderek yaygınlaşırken, iç piyasalarını korumak için gıda ürünlerinin ihracatını durdurma ya da kısıtlama yoluna giden ülkelere yenileri eklenmeye devam ediyor. Bu durum gıda fiyatlarında rekor düzeylerde artışa da yol açıyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) Gıda Fiyat Endeksi, martta şubat ayına kıyasla yüzde 12,6 artış göstererek ortalama 159,3 puan oldu. Artış oranı geçen yılın mart ayına göre yüzde 33,6 olurken, endeks değeri de tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Emtia fiyatlarında da oynaklığın yüksek seyretmesine neden olan bu gelişmeler, özellikle buğday gibi tarım emtialarında rekor seviyeleri beraberinde getirdi. Rusya-Ukrayna savaşının başlaması sonrasında 13,6350 dolarla tarihi zirveyi gören buğday fiyatları, yılbaşından bu yana yüzde 60'ın üzerinde arttı. KORUMACI POLİTİKALAR KOVİD-19 İLE BAŞLADI Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre, Kovid-19 sürecinde, AB, Arjantin, Anguilla, Bolivya, Brezilya, Kamboçya, Kolombiya, Mısır, El Salvador, Polonya, Romanya, Gambiya, Endonezya, Moğolistan, Kuzey Makedonya, Sırbistan, İsviçre ve Özbekistan'ın da aralarında bulunduğu bazı ülkeler, stratejik olarak gördükleri bazı gıda ürünleri için önlemler aldı. Bu önlemler arasında geçici ihracat kısıtlamaları, ithalat tarifelerinin geçici olarak kaldırılması, ithalat vergilerinden muafiyet yer aldı. Rusya Federasyonu, Kazakistan, Ermenistan, Belarus ve Kırgızistan'ın oluşturduğu Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) de Kovid-19 önlemleri kapsamında 2020'de çok sayıda tarım ürününün ihracatını 30 Haziran'a kadar yasakladı. RUSYA, GIDA SAVAŞI DA BAŞLATTI Rusya, Ukrayna'ya açtığı savaş sonrası gıda ürünlerinin tedarikinde de küresel bir kargaşaya neden oldu. Ülke, mart ayında üçüncü ülkelere beyaz şeker ve şeker kamışı ihracatını, AEB'ye de tahıl ihracatını geçici olarak yasakladı. Rusya ayrıca iç piyasada istikrarı korumak gerekçesiyle ayçiçeği yağı ihracatına da geçici olarak kota getirirken, kota miktarını 1,5 milyon ton olarak belirledi. Kazakistan ise 15 Haziran'a kadar buğday ve un ihracatına kısıtlama getirme kararı aldı. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin de korumacı politikalarda ön planda yer aldı. Daha önce fosfatlı gübre ihracatını yasaklayan ülke, tahıllar başta olmak üzere gıda stoklarını artırmaya başladı. ARJANTİN VE UKRAYNA KRİTİK TARIM EMTİASI İHRACATLARINI DURDURDU Savaşın başlamasıyla birlikte Arjantin ise kendi un sanayisi için buğday tedarikini garanti altına almak ve makarna fiyatlarının artışını frenlemek için bir sistem oluşturma kararı aldı. Arjantin ayrıca, soya yağı ve küspesi ihracatını da durdurdu. Ukrayna ise buğday, mısır, ayçiçeği yağı, gübre ihracatına yasak getirdi. Ukrayna Başbakanı Denys Shmyhal, Ukrayna hükümetinin, gıda rezervi oluşturmayı hedeflediğini belirterek, bunun için ülkenin yıllık tüketimine eşit tahılı geri alacağını açıkladı. Macaristan da tahıl ihracatı yasağına katılan ülkeler arasında yer aldı. Dünyanın en büyük palm yağı üreticisi Endonezya ise önce şirketlerin palm yağı ihracatında yüzde 20 düzeyinde olan yurt içine ayırma zorunluluğunu yüzde 30'a çıkardı. Ülke 28 Nisan itibarıyla da ham palm yağı ve diğer rafine ürünleri de içeren geniş kapsamlı bir ihracat yasağı getirdi. GIDA KORUMACILIĞI YAPAN ÜLKELER ARASINDA ORTA DOĞU VE AFRİKA DA YER ALIYOR Orta Doğu ve Afrika ülkeleri de gıda korumacılığı yapan ülkeler arasında bulunurken, Cezayir'de yağ, şeker ve buğday ürünlerine ihracat yasağı getirildi. Yaklaşık 1,3 milyon ton buğday üretimine sahip Cezayir, yıllık 9-12 milyon ton buğday tüketiyor. Mısır, Nisan 2020'de baklagil, yer fıstığı, bezelye, fasulye ihracatına geçici yasak uyguladı. Ülke ayrıca, Rusya-Ukrayna savaşının ardından da bazı gıda ürünlerinde meydana gelen fiyat artışının önüne geçmek için aralarında buğday, mercimek ve fasulyenin de bulunduğu 5 gıda ürününün ihracatını geçici olarak durdurdu. Lübnan'ın çeşitli bölgelerindeki fırınların un temininde sıkıntı yaşaması nedeniyle üretime ara vermesi ekmek krizine neden oldu. Kamerun da yerel piyasadaki fiyat artışları ve tedarik sorununu gerekçe göstererek pirinç, mısır, darı ve sorgum ürünlerine ihracat yasağı getirdi. HİNDİSTAN'IN BUĞDAY İHRACATI YASAĞI FİYATLARI YÜZDE 6 YÜKSELTTİ Hindistan'ın bu hafta gıda güvenliği açısından tehdit olarak gördüğü buğday ihracatını yasaklaması, tarım emtiası fiyatlarında sert dalgalanmaları yeniden gündeme getirdi. Karar sonrasında buğday fiyatları yüzde 6 ile iki ayın en yüksek artışını kaydederek 12,5 dolara kadar yükseldi. Dünyanın ikinci büyük buğday üreticisi Hindistan'da erken gelen sıcak hava dalgası da tarımı olumsuz etkiledi. Ülkede, 1901'den bu yana en yüksek seviyelere erişen mart sıcaklıkları nedeniyle buğday verimi oldukça düşmüştü. GIDA MİLLİYETÇİLİĞİ DÜNYA TİCARETİNİ DE OLUMSUZ ETKİLİYOR Korumacı politikalar özellikle Afrika ve Orta Doğu'da gıdaya erişimde krize yol açmaya başlarken, önde gelen kuruşlar da dünya ticaretine yönelik olumsuz öngörülerde bulunuyor. Afrika Kalkınma Bankası (AfDB) Başkanı Akinwumi Adesina, geçen ay Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası Afrika'daki buğday fiyatlarının yüzde 60 artış gösterdiğini bildirdi. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) de Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle 2022'de küresel mal ticaretine ilişkin büyüme beklentisini yüzde 4,7'den yüzde 3'e indirdi. G7 ülkeleri bu ay Ukrayna-Rusya savaşının yoksul ülkeleri tehdit eden küresel gıda ve enerji krizini tetiklediğine dikkati çekerek, Ukrayna depolarında yaklaşık 40 milyon ton tahılın ihraç edilmesi için acil çözüm üretilmesi konusunda uyarıda bulundu.

18 Mayıs 2022 Çarşamba

193 milyon insan akut gıda güvensizliği yaşıyor

BM'nin Roma merkezli kuruluşları FAO ile WFP, Avrupa Birliği (AB) ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu Gıda Krizine Karşı Küresel Ağ (GNAFC) yıllık raporunu açıkladı. "2022 Küresel Gıda Krizi" başlıklı rapora göre, çatışmalar, aşırı hava koşulları ve Kovid-19 salgınının ekonomik etkileri sebebiyle 2021'de 53 ülkede/bölgede yaklaşık 193 milyon insan kriz ya da daha kötü seviyelerde akut gıda güvensizliği yaşadı. Akut gıda güvensizliği çeken insan sayısının 2021'de yaklaşık 193 milyon olmasıyla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı, bunun 2020'den de yaklaşık 40 milyon kişi daha fazla olduğu kaydedildi. Raporda, "Etiyopya, Güney Madagaskar, Güney Sudan ve Yemen'deki yarım milyondan fazla insan (570 bin kişi) akut gıda güvensizliği felaketinin en şiddetli aşamasında yer alırken, çöküşü önlemek için acil önlem alınması gerekiyor." ifadesi kullanıldı. Küresel Gıda Krizi raporunda, çatışmaların gıda güvensizliğinin ana itici unsuru olmaya devam ettiği vurgulandı. Söz konusu analizin Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaştan önce yapılmış olmasına rağmen savaşın, küresel gıda sistemlerinin birbirine bağlı doğasını ve kırılganlığını ortaya koyduğu belirtildi. Raporda, "Halihazırda yüksek düzeyde akut açlıkla mücadele eden ülkeler, özellikle gıda ve tarımsal ithalata yüksek oranda bağımlı olmaları ve küresel gıda fiyat şoklarına karşı kırılganlıkları dolayısıyla Doğu Avrupa'daki savaşın risklerine karşı savunmasızdırlar." değerlendirmesi de yer aldı. BM raporunda, 2021'de akut gıda güvensizliğinin artmasının arkasındaki etkenler arasında çatışmanın, 24 ülkede/bölgede 139 milyon kişiyle ana itici unsur olduğuna işaret edildi. Aşırı hava koşulları sebebiyle 8 ülkede/bölgede 23 milyondan fazla insanın, ekonomik şoklar nedeniyle de 21 ülkede/bölgede 30 milyondan fazla kişinin akut gıda güvensizliği yaşadığı kaydedildi. Raporun sunumunda görüşlerine yer verilen FAO Genel Direktörü Çü Dongyü, raporun sonuçları itibarıyla akut gıda güvensizliğini toplu olarak ele alınması ihtiyacını ortaya koyduğunu belirterek, "Çatışma ve gıda güvensizliği arasındaki trajik bağ, bir kez daha aşikar ve endişe verici." yorumunu yaptı. WFP İcra Direktörü David Beasley de akut açlık seviyesinin eşi görülmemiş düzeye yükseldiğini ve küresel durumun kötüleşmeye devam ettiğini kaydetti. Beasley, çatışma, iklim krizi, Kovid-19, gıda ve yakıt maliyetleri ve son olarak Ukrayna’daki savaşın felaket üstüne felaket getirdiğini ifade ederek, küresel krizin önüne geçmek için acilen finansmana ihtiyaç duyduklarını bildirdi.

05 Mayıs 2022 Perşembe

Avrupa'da elektrikli otomobil satışları artıyor

Avrupa Birliği'nde (AB), bu yılın ilk çeyreğinde elektrikli otomobillerin toplam pazardaki payı yüzde 10'a ulaştı. Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA), AB ülkelerinde 2022 yılının ilk çeyreğinde yakıt türlerine göre yeni otomobil satış verilerini yayımladı. Buna göre, söz konusu dönemde AB ülkelerinde satılan otomobillerin yüzde 36'sı benzin, yüzde 25,1'i hibrit, yüzde 16,8'i dizel, yüzde 10’u tamamen elektrik (BEV), yüzde 8,9'u fişli hibrit (PHEV), yüzde 3'ü diğer yakıtlar ve yüzde 0,2'si doğal gazlı. Geçen yılın aynı dönemine göre, elektrikli otomobil satışları yüzde 53,4 artarak 224 bin 145, hibrit satışları yüzde 5,3 yükselerek 563 bin 30, diğer alternatif yakıtlı araç satışları ise yüzde 48,6 artışla 67 bin 717 adete ulaştı. Doğalgazlı otomobil satışları yüzde 56 gerileyerek 6 bin 289, benzinli otomobil satışları yüzde 22,6 azalarak 808 bin 39, dizel satışları yüzde 33,2 düşerek 378 bin 9 ve fişli hibrit satışları yüzde 5,3 azalışla 199 bin 107'ye indi. Böylece söz konusu dönemde, elektrikli ve çeşitli hibrit otomobillerin toplam pazardaki payı yüzde 44'e ulaştı.

05 Mayıs 2022 Perşembe