tatil-sepeti

Karbon emisyonlarını ve fosil yakıtlara bağımlılığını azaltmayı amaçlayan İtalya, 1990’da sonlandırdığı nükleer enerjiye yeniden dönmeyi hedefliyor. İtalya bu kapsamda, 10 yıl içinde faaliyete geçebilecek küçük modüler nükleer reaktörlere (SMR) yatırım planlıyor.



HABER: ŞEREF KILIÇLI

 

Enerji ihtiyacının üçte birini yenilenebilir kaynaklardan, üçte ikisini ise fosil yakıtlardan karşılayan İtalya, 2030 yılına kadar bu oranları tersine çevirmeyi hedefliyor. İtalyan hükümeti, 2050 net sıfır emisyon hedefine ulaşılmasında yardımcı olacağı gerekçesiyle kısa ve orta vadede nükleer enerjiyi de devreye almayı gündemine aldı. Bu kapsamda, 10 yıl içinde faaliyete geçebilecek küçük modüler nükleer reaktörlere (SMR) yatırım yapılmasını sağlayacak yeni bir yasa çıkarılmasını planlıyor. İthal fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmanın yanında 2050 yılına kadar ülkenin toplam elektrik ihtiyacının en az yüzde 11’inin nükleer enerjiden karşılanması da planlar arasında.

 

KÖKLÜ TECRÜBE

 

İtalya’nın nükleer enerji santrali işletmeciliği 1990 yılında her ne kadar sona ermiş olsa da ülke, bu alanda köklü bir geçmişe sahip. 1960’larda ve 70'lerde dört nükleer santral inşa ederek, nükleer enerji kapasitesinde iddialı bir genişleme planladı. İtalya, ilk enerji santralini 1963’te inşa etti ve bir süre ABD ve İngiltere'nin ardından üçüncü büyük nükleer enerji üreticisi oldu. 

 

1970’lerde Fransa ve Almanya ile işbirliği içinde yeni santraller inşa etme çabalarını yoğunlaştırdı. Ancak Sovyetler Birliği’ndeki 1986 Çernobil felaketinin ardından 1987 yılında yapılan referandumda İtalyanlar, yeni reaktörlerin geliştirilmesi için verilen sübvansiyonların sona erdirilmesi yönünde karar aldı.

 

VAZGEÇMENİN MALİYETİ

 

Devam eden süreçte İtalyan hükümeti mevcut tüm nükleer santrallerini kapatmaya karar verdi ve son nükleer santral 1990 yılında kapatıldı. Nükleer santrallerin kapatılmasının ardından İtalya, daha büyük bir elektrik ithalatçısı haline gelerek, 2007’de elektriğinin yaklaşık yüzde 10'unu Fransa’dan ithal etmeye başladı. 2008 yılında ise nükleer enerjiden vazgeçmenin İtalya’ya maliyetinin 50 milyar Euro’yu aştığı kaydedildi. 2011 yılında dönemin başbakanı Silvio Berlusconi, nükleer enerji programını yeniden başlatma planını referanduma götürdü. Referandumdan üç ay önce Japonya’da deprem ve tsunami sonrasında meydana gelen Fukuşima Nükleer Santrali kazasının da etkisiyle plan reddedildi. 

 

Mevcut konjonktürde ise jeopolitik riskler, iklim krizinin getirdiği belirsizlikler, tedarik sorunları ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi etkenler, nükleer enerjiyi İtalya’nın gündemine tekrar taşıdı. 

 

2025 KRİTİK YIL

 

İtalya Çevre ve Enerji Güvenliği Bakanı Gilberto Pichetto Fratin, geçtiğimiz günlerde konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Yılsonuna kadar Çevre ve Enerji Güvenliği Bakanlığı Hukuk Danışmanı Profesör Giovanni Guzzetta ekibiyle birlikte nükleer konusunda kapsamlı bir analiz hazırlayacak. Ayrıca ne tür yasalar çıkarmamız gerektiğini raporlayacak” bilgisini verdi. Fratin, İtalya Meclisi’nin yasa tasarısını 2025 yılı içerisinde onaylayabileceğini umduğunu da sözlerine ekledi. İtalya Sanayi Bakanı Adolfo Urso ise İtalya'nın yabancı bir yatırımcıyla ortaklaşa yeni bir şirket kurarak nükleer reaktörler inşa etmek istediğini açıkladı. Urso, Ambrosetti Forumu'nda yaptığı konuşmada, “Yabancı bir teknoloji ortaklığıyla gelişmiş, üçüncü nesil nükleer enerjinin kısa süre içinde İtalya'da üretilmesini sağlayacak bir İtalyan Newco üzerinde çalışıyoruz” dedi. 

 

YATIRIM RAPORU

 

Öte yandan, uluslararası denetim ve danışmanlık kuruluşu Ernst & Young tarafından yayınlanan bir rapora göre; İtalya nükleer enerjide bir rönesansın eşiğinde ve nükleer enerjinin ülkeye doğrudan ve dolaylı ekonomik etkisi yaklaşık 45 milyar Euro olacak. Nükleer enerji yatırımlarının 2050 yılına kadar İtalya’da 500 binden fazla istihdam oluşturacağı ve kısa vadede sadece inşaat aşamasıyla ilgili 52 bin yeni iş imkanı sağlanacağı da belirtiliyor. Raporda ayrıca, nükleer enerjinin fosil yakıtlardan enerji güvenliğini sağlayabilecek ve iklim değişikliğiyle mücadele edebilecek enerji kaynaklarına geçişte çok önemli bir rol oynadığına dikkat çekiliyor. Nükleer enerjinin anında müdahale kabiliyeti ve önemli büyüme potansiyeliyle iklim kriziyle mücadele edebilecek düşük emisyonlu elektrik sistemlerinin kurulmasında kilit bir unsur olduğunun da altı çiziliyor.

 

TEDARİK ZİNCİRİ İÇİN FRANSA İLE İŞBİRLİĞİ

 

Nükleer enerji konusunda yapılan bir başka önemli çalışma da İtalyan çelik firması Edison ile Fransız kamu şirketi EDF’nin, temmuz ayında imzaladığı anlaşma oldu. Yapılan açıklamada, ekipman firmaları Ansaldo Energia ve Ansaldo Nucleare ile çelik üreticileri sanayi çatı kuruluşu Federacciai'nin nükleer enerjide ortak yatırım fırsatlarını değerlendireceği kaydedildi. Mutabakat zaptının, küçük modüler reaktörlerin (SMR) inşasını ve önümüzdeki 10 yıl içinde Fransız reaktörlerinden İtalya’ya orta ve uzun vadede nükleer enerji iletimini teşvik edeceği belirtildi. Edison’dan yapılan açıklamada, İtalya'nın enerjisinin yaklaşık yüzde 15-20’sini komşularından ithal ettiği ve yeni nükleer enerji üretimi için ulusal bir tedarik zincirinin geliştirilmesinin ülkeye daha fazla bağımsızlık sağlayacağı da vurgulandı. Birçok Avrupa ülkesi 2050 iklim hedeflerine ulaşmak için nükleer reaktörler inşa etmeyi planlarken, çelik fabrikaları gibi yoğun emisyona sahip tesislerde daha az maliyetli seçenekler sunmak amacıyla da SMR’ler geliştiriliyor. Avrupa Komisyonu verilerine göre, çelik sektörü 2022 yılında AB’deki karbon emisyonlarının yaklaşık yüzde 5’inden sorumluydu.

 

SMR KONSORSİYUMUNA DA KATILDI

 

İtalya, küçük modüler reaktörlerin (SMR) geliştirilmesi konusunda ABD, Belçika ve Romanya ile de işbirliği yapıyor. Belçika Başbakanı Alexander De Croo, geçtiğimiz yıl Belçika, İtalya, Romanya ve ABD'den kuruluşların küçük nükleer reaktörler geliştirmek için konsorsiyum kurduklarını açıklamıştı. De Croo; amaçlarının temiz ve ucuz enerji üretmek olduğunu, küçük modüler reaktörlerin küresel ısınmayla mücadeleye de fayda sağlayacağını belirtmişti. Konsorsiyumda ABD şirketi Westinghouse, İtalyan firmaları Ansaldo ve ENEA, Romanya araştırma kurumu RATEN ve Belçika Nükleer Araştırma Merkezi yer alıyor.

23 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : İtalya nükleer enerji

Bu yıl 7'ncisi düzenlenecek A-Tech 2024 Akıllı Bina Teknolojileri, Elektrik, Aydınlatma ve Elektronik Fuarı, 2-5 Ekim'de İstanbul'da gerçekleştirilecek. Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın da katılması beklenen etkinlik, İstanbul Fuar Merkezi'nde (İFM) düzenlenecek.


 

Elektrikli araçlardan sürdürülebilir enerji çözümlerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan fuar, sektördeki en yeni gelişmeleri bir araya getirmeyi hedefliyor.

 

Dünya genelinde artan enerji talebi, yenilikçi elektrik çözümleri ve enerji verimliliği sağlayan teknolojilere olan ilgiyi hızla artırıyor. Bu kapsamda, A-Tech 2024'te de LED aydınlatma teknolojileri, akıllı bina sistemleri ve elektrik tasarrufu gibi konulara ilgi bekleniyor.

 

Hem yerli hem de uluslararası üretici ve satıcıların bir araya geleceği etkinlik, Türkiye'nin büyüyen elektrik sektörünün önemli buluşma noktalarından biri olmaya devam ediyor.

 

Çevrim içi ücretsiz bilet imkanıyla herkesin katılımına açık olan fuar, yenilikçi dünyaya adım atmak isteyen tüm sektör profesyonelleri ve meraklılarına deneyim vadediyor.

 

Fuar, aynı zamanda kamu ve özel sektör temsilcilerinin buluştuğu önemli bir etkinlik olma özelliği taşıyor.

23 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : akıllı bina elektrik aydınlatma elektronik fuar

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ağustos ayına ilişkin motorlu kara taşıtları istatistiklerini açıkladı. Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı, ağustosta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8.87 artışla 30 milyon 469 bin 319'a yükseldi.


 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ağustos ayına ilişkin motorlu kara taşıtları istatistiklerini açıkladı.

 

Buna göre, ağustosta trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 10,2 azalarak 211 bin 389'a geriledi.

 

Söz konusu dönemde trafikten kaydı silinen taşıt sayısı ise yüzde 14,5 artışla 3 bin 118'e çıktı.

 

Böylece trafikteki taşıt sayısı, ağustosta 208 bin 271 artış kaydetti.

 

Geçen ay trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 54,7'sini motosiklet, yüzde 31,3'ünü otomobil, yüzde 8,4'ünü kamyonet, yüzde 2,8'ini traktör, yüzde 1,6'sını kamyon, yüzde 0,7'sini minibüs, yüzde 0,4'ünü otobüs ve yüzde 0,1'ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

 

Ağustosta trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre otobüste yüzde 27,5 ve özel amaçlı taşıtta yüzde 20 artarken, otomobilde yüzde 39,2, kamyonda yüzde 27,9, kamyonette yüzde 24,6, traktörde yüzde 18,9, minibüste ve motosiklette yüzde 10,9'ar azaldı.

 

Trafiğe kaydı yapılan taşıtların ağustosta yıllık değişimlerine bakıldığında, özel amaçlı taşıtta yüzde 55,6, otobüste yüzde 32,4, minibüste yüzde 28,7 ve motosiklette yüzde 5,7 artış, otomobilde ve kamyonette yüzde 26,2'şer, traktörde yüzde 13,1 ve kamyonda yüzde 3,5 azalış görüldü.

 

TRAFİĞE KAYITLI ARAÇ SAYISI 30,5 MİLYON OLDU

 

Trafiğe kayıtlı araç sayısı, ağustosta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8,87 artarak 27 milyon 987 bin 472'den 30 milyon 469 bin 319'a yükseldi.

 

Ağustos sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların yüzde 52,2'sini otomobil, yüzde 19,3'ünü motosiklet, yüzde 15,2'sini kamyonet, yüzde 7,4'ünü traktör, yüzde 3,2'sini kamyon, yüzde 1,7'sini minibüs, yüzde 0,7'sini otobüs ve yüzde 0,3'ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

 

DEVRİ YAPILAN ARAÇLAR

 

Devri yapılan 935 bin 945 taşıtın yüzde 65,6'sı otomobil, yüzde 14,6'sı kamyonet, yüzde 12,7'si motosiklet, yüzde 2,7'si traktör, yüzde 1,9'u kamyon, yüzde 1,8'i minibüs, yüzde 0,5'i otobüs ve yüzde 0,2'si özel amaçlı taşıtlar olarak kayıtlara geçti.

 

Ağustosta 66 bin 210 otomobilin trafiğe kaydı yapıldı.

 

Söz konusu dönemde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 12,7'si Renault, yüzde 9,9'u Fiat, yüzde 8,8'i Volkswagen, yüzde 6,4'ü Hyundai, yüzde 5,9'u Skoda, yüzde 4,8'i Peugeot, yüzde 4,6'sı Citroen, yüzde 4,6'sı Toyota, yüzde 4,5'i Opel, yüzde 4'ü Dacia, yüzde 4'ü Mercedes-Benz, yüzde 3,4'ü Nissan, yüzde 3,1'i Audi, yüzde 2,7'si Ford, yüzde 2,5'i Honda, yüzde 2,5'i BMW, yüzde 2,2'si Kia, yüzde 2,1'i Chery, yüzde 1,5'i Volvo, yüzde 1,2'si Cupra ve yüzde 8,7'si diğer markalardan oluştu.

 

OCAK-AĞUSTOS DÖNEMİ

 

Ocak-ağustos döneminde geçen yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 14,7 artarak 1 milyon 749 bin 5 olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı yüzde 2 azalarak 19 bin 624 oldu. Böylece ocak-ağustos döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 1 milyon 729 bin 381 artış gerçekleşti.

 

Bu dönemde trafiğe kaydı yapılan 683 bin 918 otomobilin yüzde 64,1'inin benzin, yüzde 13,9'unun hibrit, yüzde 12,6'sının dizel, yüzde 8,3'ünün elektrikli ve yüzde 1,1'inin LPG yakıtlı olduğu belirlendi.

 

Ağustos sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 15 milyon 901 bin 404 otomobilin ise yüzde 34,7'sinin dizel, yüzde 32,4'ünün LPG, yüzde 29,9'unun benzin, yüzde 2'sinin hibrit ve yüzde 0,9'unun elektrikli olduğu belirlendi. Otomobillerin yüzde 0,2'sinin ise yakıt türü bilinmiyor.

 

Ocak-ağustos döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 32,6'sının 1300 ve altı, yüzde 22,2'sinin 1401-1500, yüzde 17,1'inin 1301-1400, yüzde 13'ünün 1501-1600, yüzde 6,1'inin 1601-2000, yüzde 0,7'sinin 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahip olduğu görüldü.

 

Bu dönemde kaydı yapılan otomobillerin yüzde 38,7'si gri, yüzde 25,8'i beyaz, yüzde 13'ü siyah, yüzde 11,2'si mavi, yüzde 6,1'i kırmızı, yüzde 2,8'i yeşil, yüzde 0,9'u turuncu, yüzde 0,7'si sarı, yüzde 0,5'i kahverengi ve yüzde 0,4'ü diğer renklerden oluştu.

23 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : trafik araç TÜİK taşıt