tatil-sepeti

HABER: ADEM ORHUN

Geçen yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı ‘İstihdam Seferberliği’ ile 2017 içinde 1.5 milyon ilave istihdam sağlandı. Genel refah ve üretimin yanı sıra ihracatı da destekleyen istihdamda sürekliliği sağlamak için yeni adımlar atıldı. Nitekim, aralık ayında gerçekleştirilen İstihdam Şurası’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, istihdam seferberliğinin ikinci fazının başlatıldığını ifade etti.
Bu kapsamda bu yıl iş dünyası, yeni çalışanlar ve meslek edinmek isteyenler için sağlanacak yeni teşvikler açıklandı.

İşte yeni istihdam teşvikleri:

İMALAT VE BİLİŞİM

  • İmalat ve bilişim sektöründe mevcut istihdama eklenecek her bir çalışanın tüm sigorta primleri ve vergileri karşılanacak.
  • İmalat ve bilişim sektöründe asgari ücret üzerinden sağlanan sigorta prim desteği ilk kez prime esas kazanç üzerinden verilecek.4 bin 740 lira maaşa kadar ek istihdam sağlanan çalışanların tüm sigorta primleri karşılanacak.
  • 2017 yılında, çalışan başına 773 TL’den bin 884 TL’ye kadar olan prim desteği bu yıl da sürdürülecek. Yeni tutarlar asgari ücrete göre güncellenecek.
  • İmalat ve bilişim dışındaki sektörlerde ise ilave istihdam edilecek her bir çalışanın sigorta primleri ve vergisi bu yıl da asgari ücret üzerinden ödenmeye devam edilecek.
  • Teşvikten yararlanma süresi her bir sigortalı için en fazla 12 ay olarak belirlendi.
  • Özel politika gerektiren grupların işgücüne katılımlarını artırmak adına bu gruplar özel olarak desteklenmeye devam edilecek. Bu kapsamda 18-25 yaş arası gençler, kadınlar ve engelliler söz konusu teşvikten 18 ay yararlanabilecek.
  • İstihdam teşviki 31 Aralık 2020 tarihine kadar uygulanacak.

BİR SENDEN BİR BENDEN

  • Üç ve daha az çalışanla imalat sektöründe faaliyet gösteren ve ustalık belgesi olan işyerlerinin bu yıl mevcut çalışan sayısına ek olarak ilave istihdam ettikleri 18-25 yaş grubundaki gençlerin maaş, sosyal güvenlik primleri ve vergileri bir ay işveren, bir ay devlet tarafından ödenecek.
  • Söz konusu destek asgari ücret üzerinden olacak ve 2018 yılının başından itibaren istihdama katılan bir çalışanın 6 aylık ücreti devlet tarafından ödenmiş olacak.

İŞBAŞI EĞİTİMİ

  • İŞKUR tarafından uygulanan ‘İşbaşı Eğitim Programları’nın süresi 2018 yılında, bilişim ve imalat sektörlerindeki mesleklerde 3 aydan 6 aya çıkarıldı. Diğer sektörlerde de 3 ay olarak uygulanacak.
  • İşbaşı eğitim programlarına katılan vatandaşlara günlük 54 TL’ye kadar cep harçlığı verilmeye devam edilecek.
  • Katılımcıların genel sağlık sigortasıyla iş kazası ve meslek hastalığı primleri karşılanmaya devam edilecek.
  • Siber güvenlik, yenilebilir enerji, bulut bilişim, kodlama gibi alanlarda düzenlenecek olan işbaşı eğitim programlarına katılan 18- 29 yaş arası gençlerin 9 aya kadar değişen sürelerde eğitim ve günlük 75 TL tutarında cep harçlığı alması sağlanacak.
  • Sanayi sektöründeki mesleklerde düzenlenecek işbaşı eğitim programlarına ve mesleki eğitim kurslarına katılan kadınların bakmakla yükümlü oldukları 2-5 yaş arası çocukları için aylık 400 TL’lik bakım desteği program süresince İŞKUR tarafından karşılanmaya başlanacak.

MESLEKİ EĞİTİM

  • İki yıl süreli ‘Mesleki Eğitim ve Beceri Geliştirme İşbirliği Projesi (MEGİP)’ kapsamında, işveren örgütleriyle işbirliği içerisinde mesleki eğitim ve işbaşı eğitim programlarını kombine eden bir sistem hayata geçirilecek.
  • MEGİP, teorik ve pratik eğitimi içerecek şekilde 8 aya kadar düzenlenecek ve katılımcılara günlük 54 TL cep harçlığı ödenecek.
  • İstihdamda ve eğitimde yer almayanların istihdam edilebilirliklerinin artırılması ve aktifleştirilmesi için tedbirler hayata geçirilecek.

MESLEKİ EĞİTİMDE KUPON YÖNTEMİ

İstihdamı artırmaya yönelik mesleki eğitim programları kapsamında ‘Kupon Yöntemi’ pilot olarak uygulamaya geçirilecek. Özellikle temininde güçlük çekilen ve nitelikli işgücü gerektiren bilişim sektöründeki mesleklerde gençlerin akredite edilmiş mesleki eğitim sağlayıcılarından kendilerine uygun zaman ve şartlarda esnek şekilde eğitim almaları sağlanacak.
Söz konusu eğitimlerin ücretlerini İŞKUR ödeyecek. Gençlerin eğitiminin ardından hemen istihdama katılmalarını sağlamak için eğitim kurumlarından belirli seviyede istihdam garantisi taahhüdü alınacak.

ENGELLİ GİRİŞİMCİYE 50 BİN TL HİBE

En az yüzde 40 engelli raporuna sahip olup iş kuracağı alanda girişimcilik eğitim sertifikası sahibi olan engelliler için destek miktarı artırıldı. Bu gruptakilere yönelik İŞKUR tarafından sağlanan kendi işini kurma hibe desteği 36 bin TL’den 50 bin TL’ye yükseltildi.

YETİM AYLIKLARI VE YEŞİL PASAPORT KALIYOR
Gençlerin çalışma hayatına girişlerini desteklemek için bazı tedbirler hayata geçirilecek.

  • 18-25 yaş arası gençlerin kayıtlı bir şekilde çalışma hayatına atılmaları halinde almakta oldukları yetim aylıkları kesilmeyecek.
  • İşverenlerin kısmi süreli çalışanları için aynı gün içinde SGK’ya bildirmelerine imkân sağlanacak.
  • Hususi damgalı pasaport sahibi gençlerin kayıtlı bir şekilde çalışma hayatına atılmaları halinde yeşil pasaportları iptal edilmeyecek.

İstihdam Şurası Milli İstihdam Seferberliği Ödül Töreni’nde İstanbul Ticaret Odası’nı Öztürk Oran temsil etmişti.

ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYDUK

İstanbul Ticaret Odası, geçen yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan ‘İstihdam Seferberliği’ çağrısına en güçlü desteği veren kurumlardan biri oldu. İTO’nun merhum Başkanı İbrahim Çağlar, geçen yıl boyunca sık sık iş dünyasının konuya sahip çıkmasının önemini vurgulamıştı. Nitekim Çağlar, Türkiye ekonomisi için elzem olan çalışmada yıl başından nisan ayına kadar 223 bin ilave istihdam sağlanmasını değerlendirdiği konuşmasında, “Elini taşın altına koyan 400 bin üyemize çok teşekkür ediyorum. Hedefimiz, bu rakamı yıl sonuna kadar 500 bine ulaştırmaktır” demişti. Çağlar’ın vefatından üç gün sonra yapılan İstihdam Şurası’nda ise seferberliğe katılanlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Umulmadık bir şekilde kaybettiğimiz İTO Başkanımız, dostumuz, İbrahim Çağlar kardeşime bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına ve iş dünyamıza başsağlığı diliyorum” demişti.

04 Ocak 2018 Perşembe

Etiketler : Gündem

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), salgın ve sonrasında gelen enflasyonist dönemde işletmeler ve bireylerin üzerindeki vergilerin azaltılması eğiliminin, artık yavaşlama ve tersine dönme belirtileri gösterdiğini açıkladı.


 

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) ülkelerdeki vergi politikalarının incelendiği Vergi Politikası Reformları 2024 raporuna göre, hane halklarını ve işletmeleri etkileyen hayat pahalılığı krizini hafifletecek tedbirlerle hükümetler ek kaynak ihtiyacını dengelemeye çalışırken, vergi politikalarında da değişikliğe gidiyor.

 

Kovid-19 salgını ve sonrasında yaşanan yüksek enflasyon döneminde uygulamaya konulan vergi azaltıcı reformlardan, vergi artışı ve tabanı genişletme girişimlerini içeren "daha dengeli yaklaşımlara" doğru bir kayma olduğu görülüyor.

 

Bu kapsamda hükümetlerin işletmeler ve bireyler üzerindeki vergilerin azaltılması eğilimi, artık yavaşlama ve tersine dönme belirtileri gösterirken, vergi politikası uzun vadeli mali önceliğe doğru evriliyor.

 

OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann, rapora ilişkin değerlendirmesinde, vergi reformlarının, hane halklarını ve işletmeleri 10 yılın en yüksek enflasyon seviyelerinden ve Kovid-19 salgınının ekonomik etkilerinden korumak için hükümetler tarafından kullanılan temel politika araçlarından biri olduğunu belirtti.

 

Cormann, "Şu anda politika odağının gelecekteki şoklara yanıt vermek ve ekonomilerimizin ve toplumlarımızın karşı karşıya olduğu dijitalleşme, yapay zeka, değişen ticaret modelleri, iklim değişikliği, nüfusun yaşlanması gibi uzun vadeli yapısal dönüşümleri desteklemek için gereken mali alanı yaratmaya doğru kaydığını görüyoruz ve bu kayma devam etmelidir." ifadelerini kullandı.

30 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : vergi enflasyon OECD Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü

Yüzde 30 Kulübü Türkiye'nin liderliğinde, 7 öncü kurum "Şirketlerin Yönetim Kurullarında ve Üst Düzey Pozisyonlarında Kadınların Temsilinin Artırılmasını Önemsiyoruz" bildirgesine imza attı.


 

İş hayatının her seviyesinde toplumsal cinsiyet dengesini iyileştirmeyi amaçlayan Yüzde 30 Kulübü Türkiye, kadınların yönetim kurullarındaki temsilini artırmak amacıyla piyasa etkinliği yüksek yatırım kurumlarıyla işbirliği gerçekleştirdi.

 

Bu kapsamda, Yüzde 30 Kulübü Türkiye ve 7 şirket temsilcisinin yer aldığı çalışma grubu tarafından hazırlanan "Şirketlerin Yönetim Kurullarında ve Üst Düzey Pozisyonlarında Kadınların Temsilinin Artırılmasını Önemsiyoruz" başlıklı bildirge için imza töreni Borsa İstanbul'da düzenlendi.

 

Bildirge, Ak Yatırım, Garanti BBVA Yatırım, İş Yatırım, QNB Finans Yatırım, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, ÜNLÜ Menkul Değerler ve Yapı Kredi Yatırım'ın yöneticileri tarafından imzalandı.

 

Törende konuşan Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Yönetim Kurulu Başkanı Pamir Karagöz, Birliğin ilk kadın yönetim kurulu başkanı olarak bu inisiyatifin hayata geçirilmesinde rol almaktan ve böylesine anlamlı bir sürecin parçası olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade etti.

 

Ortak bir vizyon etrafında birleştiklerini vurgulayan Karagöz, şunları kaydetti: "Kadınların yeteneklerinin, bakış açılarının ve liderliklerinin sadece tanınmakla kalmayıp aktif bir şekilde teşvik edildiği, daha eşitlikçi ve kapsayıcı bir kurumsal dünya vizyonu etrafında birleştik. Nitekim, uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan çalışmalar, kadınların liderlik ekiplerinde yüksek oranlarla temsil edildiği şirketlerin, riskleri daha etkin yönettiğini, daha güçlü paydaş ilişkilerini teşvik ettiğini ve nihayetinde şirketlerin uzun vadeli piyasa değerlerini artırdığını tutarlı bir şekilde gösteriyor."

 

Karagöz, Türkiye'de halka açık şirketlerin, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) kurumsal yönetim ilkeleri doğrultusunda tavsiye ettiği yönetim kurullarında en az yüzde 25 kadın üye oranına ulaşmada yavaş ilerlediğini belirterek, şöyle devam etti: "2022'de yüzde 17,5 olan kadın temsil oranı, 2023'te sadece yarım puan artarak yüzde 18'e yükseldi. İlkelerin yayımlandığı 2014 yılında bu oran yüzde 12 idi. Gönüllülük esasına dayanan bu süreçteki yavaş ilerleme nedeniyle Avrupa Birliği (AB) direktifinde belirlenen icracı olmayan pozisyonlarda yüzde 40, tüm yönetim kurulunda yüzde 33 hedeflerinin gerisinde kalıyoruz. Bu noktada yatırım kuruluşlarımızın, müşterisi olan şirketlere vereceği danışmanlık hizmetlerinin yanı sıra bilinçlendirme ve farkındalık yaratma adına yapacakları katkıları çok değerli buluyorum."

 

Pamir Karagöz, TSPB'nin bu süreci desteklediğini vurgulayarak, birlik üyelerinden 24 aracı kurum ve 3 yatırım bankasının bildirgeye imza attığını aktardı.

 

İlerleyen dönemde bu sayının artacağını ifade eden Karagöz, "Tüm halka açık şirketlerimize, en üst karar organı olan yönetim kurullarında ve liderlik ekiplerinde cinsiyet eşitliğini gözeterek kadın çalışan ve yönetici oranlarını artırmaları için yeniden çağrıda bulunuyorum." diye konuştu.

 

"Gelişmiş piyasalarda kadınların yönetim kurullarındaki ortalama oranı yüzde 30'u çoktan aştı"

Yüzde 30 Kulübü Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Melsa Ararat, SPK'nin, 2012 yılından beri şirketlere, yönetim kurullarında en az yüzde 25 kadın üye bulundurma hedefini ve bu çabaların düzenli olarak raporlanmasını önerdiğini hatırlattı.

 

2017'den bu yana gerçekleşen değişimlere değinen Ararat, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gelişmiş piyasalarda kadınların yönetim kurullarındaki ortalama oranı yüzde 30'u çoktan aştı. AB ülkelerinde ve Suudi Arabistan Krallığı da dahil olmak üzere birçok ülkede kadınların karar organlarındaki temsili yasal kotalarla desteklendi. Bu yıl sonuna kadar AB ülkeleri, yönetim kurullarına cinsiyet kotasını ülke yasalarına entegre etmiş olacak. Diğer yandan, ABD ve Birleşik Krallık gibi sermaye piyasalarının daha geniş ve derin olduğu ülkelerde bu değişim, yasal kotalardan ziyade piyasa ve yatırımcı baskısıyla gerçekleşti."

 

Ararat, Türkiye'deki yavaş ilerlemenin 2019'da iş dünyası ve düzenleyici otoriteleri bir araya getirdiğini belirtti.

 

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın (EBRD) desteğiyle yapılan çalışma kapsamında, Yüzde 30 Kulübü ve Borsa İstanbul'un yönlendirme komitesinde yer aldıklarını söyleyen Ararat, şu bilgileri paylaştı: "EBRD destekli projenin sonuç raporu, düzenleyici otoritelere bir dizi yasal reform önerisi sunarken, özel sektörü de düzenlemeleri beklemeden en iyi uygulamaları hayata geçirmeye davet etti. Rapordaki önemli bir tespit, Türkiye'de finans sektörünün, kadınların karar organlarında yer alması konusunda henüz bir aktör olmadığıydı. Bugün, sermaye piyasalarının önde gelen şirketleri, 2017'de gelişmiş piyasalarda başlayan stratejik değişimi Türkiye'de de ateşlemek üzere burada. Yatırım danışmanlığı hizmeti sunan 7 lider kurum ve bildirgeyi imzalamayı kabul eden ek 13 kurum, şirketlerin karar organlarında kadınların temsiline önem verdiklerini ve bu konuda ilerleme kaydetmek için birlikte çalışmaya devam edeceklerini beyan ediyor."

 

Melsa Ararat, imzalanan bildirgenin Türkiye'deki şirketleri, AB cinsiyet eşitliği direktifi ve sürdürülebilirlik raporlama direktifine uygun en iyi uygulama örneklerini dikkate almaya teşvik edeceğini vurguladı.

 

20 Kasım'da gerçekleşecek yıllık kadın direktörler konferansına değinen Ararat, şunları ekledi: "Borsa İstanbul'da yönetim kurullarındaki kadın oranının bugünden itibaren ivme kazanacağını ve yönetim kurulları tamamen erkeklerden oluşan 200'e yakın Borsa İstanbul şirketinin sayısının 2025 genel kurullarında hızla azalacağını umuyorum. Ayrıca, son iki yıldır kadınları büyük ölçüde dışlayan yeni halka arzlarda, 2025 yılında farklı bir resim görmeyi umuyorum."

 

Yüzde 30 Kulübü Türkiye'nin Eş Başkanı Ebru Dildar Edin de bildirgenin, imzacı kurumların katılımıyla finans sektöründe anlamlı bir değişimin mümkün olduğunu ortaya koyduğunu anlattı.

 

Yakın gelecekte, finans sektöründeki diğer kurumların da benzer girişimlere ve inisiyatiflere imza atacağına inandığını ifade eden Edin, şunları dile getirdi: "Finansman sağlayıcıları, danışmanlık ve aracılık hizmeti sunanlar olarak, kadınların iş hayatında hedeflenen yüzde 50 eşitliğe ulaşması için büyük bir sorumluluğumuz var. Bu sorumluluğun bilinciyle hareket ederek ve bu vizyonu müşterilerimize yansıtarak iş dünyasında kalıcı bir değişim yaratabiliriz. Ülkemizde iş dünyasında kadınların hedeflenen eşitliğe ulaşmasını sağlamak ve bu süreci hızlandırmak adına finans sektöründeki her paydaşın önemli görevler üstlenmesi gerekiyor. Şu anda kadınların yönetim kurullarındaki oranı yüzde 17,9 seviyesinde. Bu oranı en kısa sürede Avrupa Birliği ortalaması olan yüzde 34'e, hatta sonrasında Finlandiya'nın yüzde 40 oranına ve inşallah Fransa'nın yüzde 46 oranına çıkarmak için hep birlikte çalışmalıyız. Bu süreci hızlandıracak en önemli gelişmelerden biri de yapılacak yasal düzenlemeler olacaktır. Umarız bu bildirge, bu tür düzenlemelere de öncü bir başlangıç sağlar."

 

İmza töreninin ardından gerçekleşen gong töreni, Yüzde 30 Kulübü Türkiye yöneticileri ile imzacı şirketlerin yöneticilerinin katılımıyla yapıldı.

30 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : Yönetim Kurulu kadın yönetici