tatil-sepeti

DEİK Türkiye-İspanya İş Konseyi Başkanı Ebru Özdemir, "Yeşil dönüşümde kararlı iki ülkenin iş dünyası için bu alanda hem tecrübe paylaşımı hem de işbirliği fırsatlarını değerlendirmemiz gerektiğine inanıyorum" dedi.


 

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-İspanya İş Konseyi Başkanı Ebru Özdemir, iki ülke iş dünyasının özellikle dijitalleşme ve yeşil dönüşüm alanlarında daha yakın çalışmasını önemsediklerini belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Madrid'de katılması beklenen İspanya-Türkiye İş Forumu'nun odağında da bu konuların yer alacağına dikkati çekti.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Türkiye-İspanya 8. Hükümetlerarası Zirvesi kapsamında, 12-13 Haziran'da İspanya'ya gitmesi bekleniyor. Erdoğan ve İspanya Başbakanı Pedro Sanchez'in katılımıyla ülkenin başkenti Madrid'de "İspanya-Türkiye İş Forumu"nun düzenlenmesi planlanıyor.

 

Forum çerçevesinde; finans, yeşil dönüşüm, enerji, altyapı, ulaşım alanlarında gerçekleştirilecek panellerde iki ülke arasındaki ticari işbirliğinin artırılması hedefleniyor.

 

"İSPANYA, GEÇEN YIL EN FAZLA İHRACAT YAPILAN SEKİZİNCİ ÜLKE OLDU"

 

DEİK Türkiye-İspanya İş Konseyi Başkanı Ebru Özdemir, iki ülke arasındaki ticari ilişkilere ve iş dünyası için yatırım fırsatı sunan alanlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

İki ülke iş dünyasının birbirine "ticareti ve yatırımı dost ile yap" (friendshoring) kavramı çerçevesinde yaklaştığını belirten Özdemir, geçen yıl ikili ticaret hacminin 19,2 milyar dolar civarında olduğunu dile getirdi.

 

Özdemir, Türkiye'nin geçen yıl 9,3 milyar dolarla İspanya'ya tüm zamanların en yüksek ihracatını gerçekleştirdiğine dikkati çekerek, "İspanya, 2023 yılında en fazla ihracat yaptığımız sekizinci ülke olurken, Türkiye'nin toplam ihracatından aldığı pay yüzde 3,6 oldu. Bu hacmin gerçek potansiyelimizi yansıttığını düşünmüyorum. İki ülke arasındaki potansiyelin daha fazla olduğunu biliyor, bunun için daha büyük adımlar atıyoruz." dedi.

 

"İSPANYOL FİRMALARIN TÜRKİYE'YE YAPTIĞI YATIRIMLAR 10,5 MİLYAR DOLARA ULAŞTI"

 

İkili ticaret hacminin lokomotifini otomotiv sektörünün oluşturduğunu söyleyen Özdemir, bu sektörü, 2,3 milyar dolarla hazır giyim ve konfeksiyon, 1,3 milyar dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri, 620,8 milyon dolarla elektrik ve elektronik, 437,8 milyon dolarla çelik sektörkerinin izlediğini aktardı.

 

Özdemir, İş Konseyi olarak bu sektörlerde elde edilen ikili işbirliğini, özellikle sürdürülebilir enerji kaynakları, dijital teknolojiler, savunma sanayi, lojistik, sağlık ve turizm gibi alanlarda geliştirmeyi hedeflediklerini ifade etti.

 

Türkiye'de geçen yıl itibarıyla 775'ten fazla İspanyol firmanın faaliyet gösterdiğini bildiren Özdemir, "İspanyol firmaların 2016'dan bu yana Türkiye'ye yaptığı yatırımlar 10,5 milyar dolara ulaştı. Bu oldukça sevindirici bir rakam. Bu gelişmeyi tek taraflı okumamamız gerekiyor. Türk firmaların İspanya'da yaptığı faaliyetlerin olumlu yansıması olarak İspanyol firmalar, Türk iş dünyasını yakından tanıyor, ülkemizdeki fırsatların farkına varıyor." dedi.

 

"İKİ ÜLKE ÖZELLİKLE KOBİ'LERİN DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜNÜ DESTEKLİYOR"

 

İki ülke iş dünyasının özellikle dijitalleşme ve yeşil dönüşüm alanlarında daha yakın çalışmasını önemsediklerini belirten Özdemir, İspanya-Türkiye İş Forumu'nun odağında da bu konuların yer alacağını kaydetti.

 

Özdemir, Türkiye ve İspanya arasında yeşil dönüşüm konusunda önemli işbirliği fırsatlarının olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: "İspanya'nın, elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payını yüzde 50,3'ün üzerine çıkarmayı başarması bu çabada önemli bir adım. İspanyol hükümeti tarafından ana hatları çizilen 2030 Ulusal Entegre Enerji ve İklim Planı, elektrik üretimi için 157 gigavatlık birleşik kurulu kapasite öngörüyor. Türkiye'nin geçen yıl enerji üretiminin yüzde 39'u yenilenebilir kaynaklardan sağlanırken, enerji yatırımlarının yüzde 64'ü yenilenebilir enerji projelerine tahsis edilmiş durumda. Yenilenebilir enerji kaynakları ve elektrikli araçlar konusunda attığımız adımlar önemli. Yeşil dönüşümde kararlı iki ülkenin iş dünyası için bu alanda hem tecrübe paylaşımı hem de işbirliği fırsatlarını değerlendirmemiz gerektiğine inanıyorum."

 

Dijital dönüşümün de işbirliğinde önemli fırsatları beraberinde getirebileceğine değinen Özdemir, Türkiye ve İspanya'nın özellikle KOBİ'lerin dijital dönüşümünü desteklediğini, bu çerçevede Türk iş dünyasının ortak çalışmalar yapmaya tamamen hazır olduğunu söyledi.

 

Özdemir, Türkiye'nin girişim (start-up) ekosistemini geliştirmek için önemli adımlar attığının altını çizerek, bu konuda da iki ülkenin işbirliğini artırmaya hazır olduklarını belirtti.

 

Türk iş dünyasının Afrika, Orta Doğu, Orta Asya ile olan yakın temaslarının İspanyol iş dünyası için potansiyel işbirliği alanı oluşturduğunu vurgulayan Özdemir, "İspanya'nın Latin Amerika'da tecrübe ve sahip olduğu önemli ilişkileri, Türk iş dünyası için benzersiz bir fırsat sunuyor." dedi.

 

"TURİZM VE SAĞLIK SEKTÖRLERİ KARŞILIKLI YATIRIM FIRSATLARI SUNUYOR"

 

Özdemir, iki ülke arasında yenilenebilir enerji alanındaki işbirliğinin yanı sıra turizm ve sağlık sektörlerinde de yatırım fırsatları bulunduğunu söyleyerek, şunları kaydetti: "İki ülke arasındaki turizm işbirliklerinin derinleştirilmesi gerekiyor. Bu doğrultuda karşılıklı uçuşların ve uçuş noktalarının artırılması, deniz taşımacılığının geliştirilmesi, her iki ülkeyi de kapsayan uzak pazarlardan gelen turistler için ortak tur paketleri oluşturulması, Akdeniz'in çevre temizliği ve rehabilitasyonuna odaklanılması gibi hedeflerimizin olduğunu söylemek mümkün. Sağlık turizmini teşvik etmek için ortak pazarlama stratejileri geliştirmek ve ilaç endüstrisi ile sağlık teknolojileri alanında ortak AR-GE projelerine yatırım yapılmasının önemine değinmek isterim. Bu işbirliği, Türkiye'nin Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) desteğiyle finanse edilen sağlık projeleri de dahil olmak üzere, her iki ülkenin sağlık sistemlerini entegre etmeyi, uluslararası sağlık turizmi pazarındaki rekabet güçlerini artırmayı amaçlayarak sağlık sektöründe işbirliği desteklenebilir."

10 Haziran 2024 Pazartesi

G20 maliye bakanları ve merkez bankası başkanları, pek çok zorluk devam etmesine rağmen küresel ekonomide "yumuşak iniş" olasılığının arttığını bildirdi.





Brezilya dönem başkanlığında 25-26 Temmuz'da Rio de Janeiro kentinde düzenlenen G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı'nın ardından sonuç bildirisi yayımlandı.


Küresel ekonomik görünüm ve devam eden zorluklara değinilen bildiride, "Pek çok zorluk devam etse de küresel ekonomide yumuşak iniş olasılığının artması bizi cesaretlendiriyor." ifadeleri kullanıldı.


Bildiride, iyi ayarlanmış para politikası ve arz şoklarının azalması sayesinde enflasyonun yüksek seviyelerden düşmeye devam ettiği aktarıldı.


Ekonomik aktivitenin dünyanın birçok yerinde beklenenden daha dirençli olduğunu kanıtladığına işaret edilen bildiride, ancak toparlanmanın ülkeler arasında son derece dengesiz olduğu ve bunun da ekonomik ayrışma riskine katkıda bulunduğu kaydedildi.


Bildiride, orta ve uzun vadeli küresel büyüme beklentilerinin tarihsel ortalamaların altında olmasından endişe duyulduğu ifade edildi.



SAVAŞLAR VE ARTAN ÇATIŞMALAR GÖRÜNÜME YÖNELİK AŞAĞI YÖNLÜ RİSKLER ARASINDA YER ALIYOR

Ayrıca bildiride, korumacılığa direnmeye ve kurallara dayalı, ayrımcı olmayan, adil, açık, kapsayıcı, adil, sürdürülebilir ve şeffaf çok taraflı ticaret sistemini desteklemek için ortak çabaları teşvik etmeye kararlı olduğu vurgulandı.


Görünüme yönelik risklerin genel olarak dengeli kalmayı sürdürdüğü belirtilen bildiride, savaşlar ve artan çatışmaların, ekonomik ayrışmanın, beklenenden daha kalıcı enflasyonun uzun vadede daha yüksek faiz oranlarına yol açmasının, aşırı hava olaylarının, aşırı kamu ve özel borçlanmanın, birçok ülkenin özel sektöründeki sınırlı mali tamponların, beklenenden düşük verimlilik artışının ve yapay zeka da dahil olmak üzere yeni teknolojilerin olası olumsuz etkilerinin aşağı yönlü riskler olduğu aktarıldı.


Bildiride, uzun süredir devam eden küresel zorlukların çok taraflı işbirliğini ve kararlı eylemleri gerektirmeye devam ettiği kaydedildi.


İklim değişikliğinin ve biyoçeşitlilik kaybının sonuçlarının G20 ekonomilerine yük olduğu ve toplumların üzerinde acı bir etki yarattığına da dikkat çekilen bildiride, bu nedenle iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilikle ilgili zorlukları ele almak için etkili politika çerçevelerini teşvik etmeye, yeterli, uygun fiyatlı ve erişilebilir finansmanı harekete geçirmeye odaklanıldığı aktarıldı.

 ULTRA ZENGİNLERİN VERGİLENDİRİLMESİNE YÖNELİK İŞBİRLİĞİNDE ANLAŞILDI


Öte yandan toplantının ardından Uluslararası Vergi İşbirliğine İlişkin Rio De Janeiro G20 Bakanlık Deklarasyonu da yayımlandı.


Söz konusu deklarasyonda, "Vergi egemenliğine tam saygı göstererek, ultra yüksek net servete sahip bireylerin etkili bir şekilde vergilendirilmesini sağlamak için işbirliği içinde olmaya çalışacağız." ifadeleri kullanıldı.


İşbirliğinin en iyi uygulamaların paylaşılmasını ve vergi ilkeleri etrafındaki tartışmaların teşvik edilmesini içerebileceği belirtilen deklarasyonda, bu konuların G20 ve diğer ilgili forumlarda tartışılmaya devam edileceğine işaret edildi.


Deklarasyonda, son zamanlarda eşitsizliklerle mücadele etmek, daha adil ve daha ilerici vergi sistemlerini teşvik etmek amacıyla birçok G20 ülkesi tarafından gerçekleştirilen yerel vergi reformlarının takdir edildiği belirtilerek, reform çabalarının güçlendirilmesi taahhüdünde bulunulduğu kaydedildi.

27 Temmuz 2024 Cumartesi

ABD'de kişisel tüketim harcamaları, haziranda aylık yüzde 0.3 ile beklentilere paralel artış kaydetti.





ABD Ticaret Bakanlığı, haziran ayına ilişkin kişisel gelir ve tüketim harcamaları verilerini açıkladı.


Buna göre, kişisel gelirler haziranda bir önceki aya kıyasla yüzde 0,2 arttı.


Piyasa beklentisi ülkede kişisel gelirlerin bu dönemde yüzde 0,4 artacağı yönündeydi.


 Amerikalıların kişisel gelirlerindeki artış mayısta yüzde 0,4 olarak hesaplanmıştı.


Kişisel tüketim harcamaları ise haziranda aylık bazda yüzde 0,3 arttı.


Bu dönemde piyasa beklentisine paralel artış kaydeden kişisel tüketim harcamaları, mayıs ayında yüzde 0,4 artış göstermişti.


FED'İN ENFLASYON GÖSTERGESİ BEKLENTİNİN ÜZERİNDE


Kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de haziranda aylık yüzde 0,1 ve yıllık bazda yüzde 2,5 arttı.


Bu dönemde aylık ve yıllık bazda beklentiler dahilinde artan endeks, mayısta aylık bazda değişim göstermezken, yıllık yüzde 2,6 yükselmişti.


ABD Merkez Bankasının (Fed) enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı, gıda ve enerji kalemlerinin hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de haziranda aylık bazda yüzde 0,2, yıllık bazda yüzde 2,6 arttı.


Endeksteki aylık değişim piyasa beklentisine paralel gerçekleşirken, artışın yıllık bazda yüzde 2,5 olacağı tahmin ediliyordu. Çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, mayısta aylık yüzde 0,1 ve yıllık yüzde 2,6 artmıştı.

26 Temmuz 2024 Cuma