tatil-sepeti

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, "2022’de yaklaşık 27 milyar dolarlık gıda ve tarım ürünü ihraç ettik. 2028 için gıda ve tarım ihracatımızı 50 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz." dedi.


Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, 2028’de Türkiye'nin 400 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmada gıda ve tarım sektörünün çok kritik bir rolü olacağını belirterek, "2022’de yaklaşık 27 milyar dolarlık gıda ve tarım ürünü ihraç ettik. 2028 için gıda ve tarım ihracatımızı 50 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Tüm projeksiyonlarımızı ve çalışmalarımızı bu hedef doğrultusunda yapıyoruz." dedi.

 

TİM Tarım Kurulu, ağustos ayı toplantısını fındık hasat mevsiminin devam ettiği Giresun’da gerçekleştirdi. Toplantının açılışında konuşan Gültepe, Türkiye’nin 2028’de 400 milyar dolarlık mal, 200 milyar dolarlık hizmet ihracatı hedefi olduğunu hatırlattı.

 

Hedefe ulaşmak için 27 sektörün maksimum katkıyı yapmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Gültepe, Türkiye'nin halen 27 milyar dolar düzeyinde bulunan gıda ve tarım ürünleri ihracatını 2028’e kadar 50 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.

 

GIDA VE TARIM İHRACATTA EN AVANTAJLI SEKTÖRLERİMİZ ARASINDA YER ALIYOR

 

Gültepe, gıda ve tarımın ihracatta en avantajlı sektörler arasında yer aldığını belirterek, Türkiye'nin bu alanda uzun yıllara dayanan birikime, zengin bir ürün çeşitliliğine, ileri teknolojili ve yüksek üretim kapasiteli sanayi alt yapısına sahip olduğunu kaydetti.

 

Küresel iklim değişikliği nedeniyle dünyada gıda ve tarımsal ürünlerin öneminin her geçen yıl daha da arttığını anımsatan Gültepe, "Dolayısıyla bu avantajımızı ülkemiz için fırsata dönüştürmek durumundayız. Mevcut tarım alanlarımızı verimli bir şekilde işleyebilir ve kullanabilirsek hem tüketicinin bol, kaliteli ve ucuz gıdaya erişmesini sağlar hem de ihracat yoluyla ülkemize çok daha fazla döviz kazandırabiliriz. 2028’deki 400 milyar dolarlık hedefe ulaşmada gıda ve tarım sektörümüzün çok kritik bir rolü olacağını düşünüyorum. 2022’de yaklaşık 27 milyar dolarlık gıda ve tarım ürünü ihraç ettik. Biz 2028 için gıda ve tarım ihracatımızı 50 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Tüm projeksiyonlarımızı ve çalışmalarımızı bu hedef doğrultusunda yapıyoruz." şeklinde konuştu.

 

Gültepe, her sektörün, bölgenin kendine özgü sorunları ve talepleri olduğuna dikkati çekerek TİM’in ihracattaki koordinasyon sorumluluğunun gereği olarak zaman zaman üretim bölgelerini ziyaret ettiklerini, fındık hasat mevsimi nedeniyle TİM Tarım Kurulu’nu Giresun’da topladıklarını aktardı.

 

Fındığın Türkiye'nin en önemli tarımsal değerleri arasında yer aldığına işaret eden Gültepe, "Dünyanın toplam fındık üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini gerçekleştiriyoruz. 2022’de 313 bin ton fındık ihracatı karşılığında ülkemize 1 milyar 750 milyon dolar gelir kazandırdık. Ben fındıkta potansiyelin çok daha fazla olduğunu biliyorum. Üretimde verimliği artırabilir ve fındığı işleyerek katma değerli ürün haline getirebilirsek ülkemize çok daha fazla döviz kazandırabiliriz. Bahçelerimizde çiftçilerimizle konuştuk, üretim tesislerinde incelemelerde bulunup, ihracatçılarımızı dinledik. Bizim için çok verimli bir çalışma oldu. Edindiğimiz bilgiler, fındıkla ilgili projelerimizde bize ışık tutacak." dedi.

 

TARIMDA VE TARIMA DAYALI SANAYİDE KASLARIMIZ ÇOK GÜÇLÜ

 

TİM Tarım Kurulu Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu da tarımsal üretimin ve gıdanın tüm dünya için stratejik önem kazandığını vurgulayarak, dünyada her şeyin tarım ve gıda üzerine şekillenmeye başladığının altını çizdi.

 

Tarımın cari fazla veren sektörler arasında ilk sırada yer aldığını aktaran Mutlu, şunları kaydetti:

 

"Türkiye olarak tarımsal üretimde ve tarıma dayalı sanayide kaslarımız çok güçlü. Mevcut tarımsal üretim potansiyelimizin yanı sıra müşteri bazlı ve talep odaklı çalışabilme avantajına sahibiz. Bulunduğumuz coğrafya da bize önemli fırsatlar sunuyor. Avrupa başta olmak üzere etrafımızda yüksek alım gücüne sahip büyük bir nüfus var. Bölgede bizim kadar geniş kapasiteli ve ileri teknolojili üretim alt yapısına sahip ülke bulunmuyor. Pandemi ve savaş gibi kriz dönemlerinde coğrafi konumumuzun avantajlarını yaşayarak deneyimledik. Bu avantajlarımızı daha da artırmak için önümüzdeki süreçte dünyada taleplerin ne yönde şekillendiğini iyi gözlemleyerek buna göre üretim yapmalıyız. İhtiyaç halinde ihracata uygun ürünü Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında ülkemize getirip işleyip yurt dışına satabilmeliyiz. Böylece ülkemizde cari açığın kapatılmasına çok daha fazla katkı sunabiliriz."

 

Mutlu, yeni dönemde küresel iklim değişikliğine paralel dünyada giderek büyüyen su krizinin de dikkate alınması gerektiğine dikkati çekti.

 

Yeni dönemde sürdürülebilirlik kriterlerinin önemli olduğunu bildiren Mutlu, "Biz de bu gerçekten hareketle stratejilerimizi oluşturuyoruz. Bütün bunların yanı sıra tarım ürünlerinde ve gıdada küresel ölçekte bilinen ve aranan ‘Türkiye markası’ yaratmak istiyoruz. Çünkü biz artık en yüksek alım gücüne sahip pazarların tanınan tedarikçisi olmayı hedefliyoruz. Bunu başarabilir, Avrupa, ABD ve Japonya gibi alım gücü yüksek ülkelerde markalarımızla var olabilirsek, ülkemiz için en yüksek katma değeri yaratabiliriz. Bu anlayış çerçevesinde tüm paydaşlarımızla aynı hedefe odaklanmamız büyük önem taşıyor. İşte bu nedenle bugün Giresun’a gelip üreticilerimizle ve ihracatçılarımızla görüşüp, çalışmalarımızı anlattık, onların görüş ve önerilerini dinledik. İnanıyorum ki Ticaret ile Tarım ve Orman bakanlıkları başta olmak üzere devletimizin de desteği ile önümüzdeki yıllarda gıda ve tarım sektörlerimizle çok daha büyük başarı hikayelerine imza atacağız." diye konuştu.

 

ÜRETİCİYE DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ SİSTEMİNDE RADİKAL DEĞİŞİKLİK YAPILMALI

 

Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) Başkanı Hasan Osman Sabır ise üreticiye doğrudan gelir desteği sisteminde radikal değişiklikler yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Yeni sistemle verilen prim önemli miktarda artırılmalı, prim verilme kriterleri tekrar elden geçirilmeli. Bahçesinde iyi tarım uygulamaları yapanlar ve bahçe birleştirenler öncelenerek prim destekleri artırılmalı. İhracat piyasasında fiyatlar serbest olarak gelişmeli, artan satışlarla beraber yükselen fiyatlar hedeflenmeli." ifadelerini kullandı.

 

Türkiye’de fındığın üstün kaliteli ve tesislerin çok üst düzey standartlarda işleme kapasitesi bulunduğunu hatırlatan Sabır, doğru politikalar uygulanması halinde hem ihracatı artırabileceklerini hem de rakip ülkelere karşı üstünlüklerini güçlendireceklerini kaydetti.

22 Ağustos 2023 Salı

Türkiye, gelecek yıl "bilgi ve iletişim", "demir yolu ulaşımı", "deniz yolu ulaşımı", "kara yolu ulaşımı" ve "kombine taşımacılık, lojistik ve tehlikeli mal taşımacılığı" programları için 662,6 milyar liralık bütçe ayırdı.

2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'ne göre, teknolojik gelişmelerin sağladığı hızlı ilerleme, ulaşım sektörünü de etkisi altına alarak hızla değişirken bu sürece ayak uydurmak için ulaştırma programlarının gideri için kaynak aktarılacak.

Bu kapsamda, ulaştırma sektöründe en fazla pay 329 milyar 853 milyon 395 bin lira ile kara yolu ulaşımı için kullanılacak. Bu yıl 253 milyar 191 milyon 328 bin lira olan söz konusu bütçe, 2025 için yüzde 30,2 artırılmış oldu.

İkinci sıradaki demir yolu ulaşımına bu yıl 215 milyar 182 milyon 334 bin lira olarak ayrılan bütçe, gelecek yıl yüzde 41,8 artışla 305 milyar 228 milyon 361 bin liraya yükseltildi.

Bilgi ve iletişim programının bütçesi de yüzde 62 artırılarak 17 milyar 427 milyon 562 bin liraya çıkarıldı.

Deniz yolu ulaşım programında bu yıl 4,3 milyar lirayı geçen bütçe, gelecek yıl için yüzde 30,9 artışla 5 milyar 659 milyon 988 bin liraya ulaştı.

Kombine taşımacılık, lojistik ve tehlikeli mal taşımacılığı programında ise gelecek yıl bütçesi, bu yıla kıyasla yüzde 239 artarak 4 milyar 421 milyon 813 bin lira oldu.

Böylece, bu yıl 484 milyar 756 milyon 198 bin lira olan ulaştırma programlarındaki toplam bütçe, gelecek yıl yüzde 36,7 artışla 662 milyar 591 milyon 119 bin lirayı bulacak.

Ulaştırma programlarına bu yıl ve 2025 için ayrılan ödenekler şöyle:

 

Programlar         2024 Bütçesi (TL)             2025 Bütçesi Teklifi (TL)

Bilgi ve iletişim  10.757.267.000  17.427.562.000

Demir yolu ulaşımı          215.182.334.000               305.228.361.000

Deniz yolu ulaşımı            4.321.176.000    5.659.988.000

Kara yolu ulaşımı              253.191.328.000               329.853.395.000

Kombine taşımacılık, lojistik ve tehlikeli mal taşımacılığı 1.304.093.000    4.421.813.000

Toplam 484.756.198.000               662.591.119.000

23 Ekim 2024 Çarşamba

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan 2025 yılı bütçe teklifine tarımsal destekler için 135 milyar lira ve tarım sektörü yatırımları için 166 milyar lira ödenek konuldu.

2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'ne göre, tarıma ayrılan kaynakta 2024 yılı bütçesine göre 320 milyar liralık artış gerçekleşti.

Bütçe teklifine göre, 2025 yılı için tarıma yaklaşık 706 milyar lira kaynak ayrılması öngörüldü.

Bütçeden tarımsal destek programları için ayrılan tutar da 91,6 milyar liradan 135 milyar liraya yükseldi. Tarım sektörü yatırımları için bu yılın bütçesine 100,6 milyar lira ödenek konmuştu. Gelecek yıl için ise yatırım ödenekleri 166 milyar lira olarak öngörüldü.

Bütçe teklifine, tarımsal kredi sübvansiyon desteği için 160 milyar lira, tarım sektörü vergi harcamaları için 200 milyar lira, tarımsal KİT'lerin finansmanı, müdahale alımları ve ihracat destekleri için 46 milyar lira ödenek konuldu.

Bu arada, Tarım ve Orman Bakanlığına 2025 yılı için ayrılan bütçe de 438,1 milyar lira olarak belirlendi. Tarım alanındaki en büyük yatırımcı kuruluş niteliğindeki Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne 2025 yılı için ayrılan ödenek bu yılın bütçesine göre 74 milyar lira artarak 197,6 milyar liraya çıktı. Söz konusu ödeneğin 187,9 milyar lirası Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Programı için kullanılacak.

 

"SULAMAYA CİDDİ BÜTÇE AYRILMASI ÖNEMLİ BİR GELİŞME"

Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Genel Başkanı Mehmet Ali Ünal, değerlendirmesinde, tarıma ayrılan bütçenin yatırım ve destek kalemlerinde iyileştirmeler olduğunu söyledi.

Ünal, tarımda sulamaya ciddi bir bütçenin ayrıldığını ve bunun önemli bir gelişme olduğunu bildirdi.

İklim değişikliği sebebiyle güney ve iç bölgelerin kuraklık tehditleriyle karşı karşıya olduğuna işaret eden Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sulama yatırımlarına, baraj ve gölet gibi su rezervleri, açık kanalların kapalıya dönüştürülmesi, sulama sistemleri gibi alanlar giriyor. Bizim sulama randımanımız yüzde 50-55 civarında ve bunun yüzde 75'e çıkarılması isteniyor. Bu, sulama alanlarının da artırılması anlamına geliyor. Sulamada kapalı sisteme döndüğünüz anda 8,5 milyon hektar olan sulama kapasitesini belki de 10-12 milyon hektara çıkaracaksınız. İlave olarak 750 bin hektar sulama yatırımı var. 8,5 milyon hektarın 7,1 milyonunu tamamlamış oluyoruz. Bu, en önemli konulardan biri, buradaki gelişme sevindirici."

 

"YATIRIMLARLA TARIMDA ZAYIF KALMIŞ ALANLAR GÜÇLENDİRİLMELİ"

Ünal, tarımsal yatırımlarla sektördeki zayıf kalmış alanların güçlendirilmesi gerektiğine dikkati çekerek, "Bütçede öngörülen tarımsal yatırımlar, çiftçinin ürününün daha değerli hale gelmesi için kullanılmalı. Ürünün paketlenmesi, depolanması, ihracata gönderilmesi gibi kırsal kalkınma yatırımları yapılmalı." dedi.

Tarım sektörünün ülkenin güvenliği kadar stratejik bir alan olduğuna işaret eden Ünal, "Dünyada ve bölgede karışıklıklar olduğunda siz vatandaşlarınızı beslemek zorundasınız. Dolayısıyla tarım, stratejik bir sektör." diye konuştu.

23 Ekim 2024 Çarşamba