tatil-sepeti

Türkiye İstatistik Kurumu, Aralık 2020'yeilişkinmotorlukarataşıtlarıistatistiklerini açıkladı.

Buna göre, geçen yıl sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı, bir öncekiyılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 4,27artarak 23 milyon 156 bin975'ten, 24 milyon 144bin 857'yeyükseldi.

Bu araçların yüzde 54,3'ü otomobil, yüzde16,3'ükamyonet, yüzde14,5'imotosiklet, yüzde 8,1'itraktör, yüzde3,6'sıkamyon, yüzde2'si minibüs, yüzde0,9'uotobüs ve yüzde 0,3'üözel amaçlı taşıtlardan oluştu.

Geçen yıl aralıkta 85 bin 300taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Bu taşıtların içinde otomobil yüzde 63,9 ile ilk sırada yer aldı. Araçların yüzde 12,8'ini kamyonet, yüzde 12,4'ünü motosiklet, yüzde7,6'sını traktör, yüzde 2'sinikamyon, yüzde 0,5'ini otobüs, yüzde 0,4'ünü özel amaçlı taşıtlar ve yüzde 0,4'ünü ise minibüs oluşturdu.

Aralık 2020'detrafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 16,9 azaldı. Taşıt sayısı bir önceki aya göre özel amaçlı taşıtlarda yüzde 231, traktörde yüzde 6,9 artarken, minibüste yüzde 26,7, kamyonette yüzde 25,3, otobüste yüzde 21, otomobilde yüzde 18,1, kamyonda yüzde 16,1 ve motosiklette yüzde 13,7 azalış görüldü.

Söz konusu ayda, yıllık bazda trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısında yüzde 34,3 artış oldu.Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki yılın aynı ayınagöre özel amaçlı taşıtlarda yüzde 177, kamyonda yüzde 82,5, traktörde yüzde 56,7, motosiklette yüzde 45,4, kamyonette yüzde 39,8, otomobilde yüzde 30,4 artarken minibüste yüzde 61,1 veotobüste yüzde 27,5 azaldı.

Ocak-Aralıkdöneminde 1milyon 38 bin 905 taşıtın trafiğe kaydı yapıldı, 48 bin 328taşıtın kaydı silindi. Böylecetrafikteki toplam taşıt sayısı 990 bin 577 arttı.

DEVRİ YAPILAN ARAÇLAR

Aralık 2020'de devri yapılan toplam 544 bin 583 taşıt içinde otomobil yüzde 64,2 ile ilk sırada yer aldı. Otomobiliyüzde 17,6 ile kamyonet, yüzde 5,8 ile motosiklet, yüzde 5,4 ile traktör, yüzde 3,2 ile kamyon, yüzde 2,5 ile minibüs, yüzde 0,9 ile otobüs ve yüzde 0,4 ile özel amaçlı taşıtlar takip etti.

Ocak-Aralık döneminde trafiğe kaydı yapılan 601 bin 525 otomobilin yüzde 50'sinin benzin, yüzde 40,9'unundizel, yüzde 5,5'inin LPG yakıtlı ve yüzde 3,6'sının elektrikli veya hibrit olduğu görüldü.
Aralıksonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 13 milyon 99 bin 41 otomobilin ise yüzde 38,3'ünün dizel, yüzde 36,7'sinin LPG, yüzde 24,4'ünün benzin yakıtlı ve yüzde 0,3'ünün elektrikli veya hibrit olduğu kaydedildi.

Yakıt türü bilinmeyenotomobillerin oranı ise yüzde 0,3 olarak kayıtlara geçti.

Aralık 2020'de trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 15,2'si Renault, yüzde 13,4'ü Fiat, yüzde 9,3'ü Volkswagen, yüzde 7,3'ü Toyota, yüzde 7,2'si Peugeot, yüzde 6,2'si Ford, yüzde 5,3'ü Honda, yüzde 4,2'si Hyundai, yüzde 3,9'u Opel, yüzde 3,8'i Citroen, yüzde 3,6'sı Mercedes-Benz, yüzde 3,4'ü Skoda, yüzde 3,3'ü Dacia, yüzde 3,3'ü BMW, yüzde 2'siAudi, yüzde 2'siKia, yüzde 1,3'ü Volvo, yüzde 1,2'si Nissan, yüzde 1'i Seat, yüzde 0,5'i Jeep ve yüzde 2,7'si diğer markalardan oluştu.

Ocak-Aralık döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerinyüzde 29,6'sının 1401-1500, yüzde 24,3'ünün 1300 ve altı, yüzde 24,1'inin 1501-1600,yüzde 15'inin1301-1400, yüzde 5,9'unun 1601-2000, yüzde 0,8'inin 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahip olduğu görüldü.

Bu dönemdetrafiğe kaydı yapılan otomobillerden yüzde 46,8'i beyaz, yüzde 26,9'u gri, yüzde 7,6'sı mavi, yüzde 7'sikırmızı, yüzde 6,9'u siyah, yüzde 1,7'si turuncu, yüzde 1,3'ü kahverengi, yüzde 0,6'sı sarı, yüzde 0,2'si yeşil renkli iken yüzde 1'idiğer renklerden oldu.

Türkiye'de 2020 sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı motorlu kara taşıtlarınınortalama yaşı 14,2 olarak hesaplandı. Ortalama yaş otomobillerde 13,2, minibüslerde 14,4, otobüslerde 14,1, kamyonetlerde 12,3, kamyonlarda 17,2, motosikletlerde 13,7, özel amaçlı taşıtlarda 13,1 ve traktörlerde 24,2 olarak kayıtlara geçti.

26 Ocak 2021 Salı

Etiketler : Sektörel

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Avrupa ile Asya arasındaki yaklaşık 75 milyar dolarlık taşımacılık hacminden çok daha büyük bir pay alacak olan Türkiye, yapılan yatırımlarla demir yolu taşımacılığının kalbi durumuna gelecek" dedi.


 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Demir yolları Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye'nin refahını arttırma, lojistikte bölgesel lider olma, demir yollarında yaşanan sorunları giderme ve iyileştirme adına iki ana politika olduğunu anlattı.

 

Bu politikaların "Demir yolu Ağı Geliştirme Politikası" ve "Demir yolları Yolcu ve Yük Taşımacılığı Hizmetleri Geliştirme Politikası" başlıkları altında toplandığını dile getiren Uraloğlu, şunları kaydetti: "Çok yüksek hızlı tren güzergahı, yüksek hızlı tren (YHT) güzergahı, hızlı tren güzergahı, konvansiyonel güzergahları geliştirmek için birçok çalışma yürütüyoruz. Ülkede yolcu ve yük taşımacılığında demir yollarının payının arttırılması adına atılan adımlardan biri olan hızlı tren güzergahlarının, 2053'e kadar yaygınlaşmasını planlanıyoruz. Türkiye'de 2053'e kadar 6 bin 425 kilometre hızlı tren güzergahı, 1474 kilometre konvansiyonel güzergah, 393 kilometre yüksek hızlı tren ve 262 kilometre çok yüksek hızlı tren güzergahı olmak üzere toplam 8 bin 554 kilometrelik demir yolu güzergahı inşası yapılması öngörülüyor. Türk demir yolu tarihi, ilk demir yolu hattı olan 130 kilometrelik İzmir-Aydın hattının, bir İngiliz şirketine verilen imtiyazla 1856'da yapılmasıyla başlamıştır ve şu anda ülkede demir yolu ağı yaklaşık 14 bin kilometreye ulaştı."

 

Uraloğlu, demir yoluna öncelik verilerek tüm ulaşım modlarının entegrasyonunu sağlayacak ulaşım altyapılarını planlamak ve gerçekleştirmek için, yerel ağa, uluslararası demir yolu koridorlarına bağlanan liman, endüstriyel tesis ve lojistik merkezlerinin sayısının arttırılacağını bildirdi.

 

Demir yolu ağının yüksek standartlı, güvenli ve ülke ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yaygınlaştırılacağını aktaran Uraloğlu, kent içi ulaşım altyapısının geliştirilmesine katkı verileceğini dile getirdi.

 

Demir yolu ulaştırma faaliyetlerinin serbest, adil ve sürdürülebilir bir rekabet ortamında yapılmasını sağlayacaklarını belirten Uraloğlu, "Güvenli, konforlu, entegre, afetlere dirençli, çevreci ve erişilebilir bir sistemle demir yolu payının arttırılmasına yönelik projeleri hayata geçireceğiz. Demir yolu yük taşımacılığında ortalama ticari hızı bu yıl yüzde 28 olurken biz bu hızı 2028'de yüzde 38'e çıkarmayı hedefliyoruz. Devam eden demir yolu projelerini tamamlayacağız. Organize sanayi bölgeleri (OSB), limanlar ve maden ocakları gibi önemli yük merkezlerinin demir yolu bağlantılarını sağlayacağız." diye konuştu.

 

"DEMİR YOLLARINI ÖNCELİKLİ SEKTÖR OLARAK BELİRLEDİK"

 

Bakan Uraloğlu, demir yolunun Türkiye'nin uluslararası yük ve yolcu taşımacılığında stratejik önemi olduğunu ifade ederek, demir yollarını 2003'ten itibaren öncelikli sektör olarak belirlediklerini söyledi.

 

Türkiye'nin bulunduğu konumunun fırsatını değerlendirmek için her alanda olduğu gibi demir yolunda da yeni projeler hayata geçirdiklerine dikkati çeken Uraloğlu, şöyle devam etti: "Demir yolu hatlarımızın lojistik merkezlerine, havaalanlarına ve limanlara bağlantısını sağlayarak demir yollarını kombine taşımacılığa uygun yeni bir anlayışla ele aldık. Projelerimizle sadece doğu-batı hattını değil, kuzey-güney kıyıları arasında da demir yolu ulaşımını ekonomiye katkı sağlar hale getirmeyi hedefledik. Özellikle iltisak hatlarıyla, sanayici, üretici ve ihracatçıların rekabet gücünü artırdık. Türkiye'nin ulusal demir yolu ağı üzerinde 439 kilometre uzunluğunda 286 iltisak hattı bulunuyor. İltisak hatlarıyla gerçekleştirilen taşımalar tüm demir yolu yük taşımalarının yaklaşık yüzde 45'ini oluşturuyor. Demir yolunda bütün iltisak hatlarını 2026'ya kadar tamamlayacağız. 12. Kalkınma Planı hedefleri doğrultusunda, 74,5 kilometresi TCDD, 141 kilometresi Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü (AYGM) tarafından olmak üzere toplam 215,5 kilometre ilave ederek, lojistik merkezlerinin, fabrika, sanayi, OSB ve limanlara bağlantılarının sağlanması amacıyla toplam iltisak hattı uzunluğumuzu 654 kilometreye çıkartmayı hedefliyoruz."

 

Uraloğlu, demir yolunun diğer ulaşım modlarına göre daha güvenli, ekonomik ve çevre dostu olduğunu aktararak, "Konforlu, gürültüsüz, çevre dostu ve enerji tasarruflu sistemler kullanılarak demir yolununun yaygınlaştırılmasını sağlayacağız. Bunları yaparken elektrifikasyon, sinyalizasyon ve haberleşme tesisleri tercih edilecek. İlgili alanlarda gerekli mevzuat çalışmalarının tamamlanmasıyla projeler yürütülecek." değerlendirmesini yaptı.

 

YHT'lerle vatandaşlara konforlu seyahat imkanı sunduklarının altını çizen Uraloğlu, "Ankara-İstanbul, Ankara-Konya, Ankara-Eskişehir, Konya-İstanbul, Ankara-Karaman, İstanbul-Karaman, Eskişehir-İstanbul ve en son 26 Nisan 2023'te işletmeye açılan Ankara-Sivas hatlarında işletilen YHT'ler, ayrıca bölgesel trenler ya da otobüs bağlantılı kombine taşımacılıkla birçok şehre seyahat süresini önemli ölçüde kısaltıyor." dedi.

Uraloğlu, son 22 yılda ciddi bir ulusal demir yolu endüstrisi oluşturduklarını anlatarak, TÜLOMSAŞ, 

 

TÜDEMSAŞ ve TÜVASAŞ'ı, Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayi AŞ (TÜRASAŞ ) çatısı altında birleştirerek Türkiye'deki raylı sistem üretim süreçlerinde yeni bir ivme yakaladıklarını dile getirdi.

 

TÜRASAŞ'ı, Orta Doğu'nun en büyük raylı sistem araç üreticisi haline getirdiklerini kaydeden Uraloğlu, "Bugüne kadar geldiğimiz süreçte uluslararası standartlarda, yeni nesil lokomotifler, dizel ve elektrikli tren setleri, yolcu vagonları, yük vagonları, cer konvertörü, cer motoru, dizel motor, tren kontrol yönetim sistemi gibi ana, kritik ve alt ürünleri kendimiz üretiyoruz." dedi.

 

"TÜRKİYE, DÜNYANIN 10. HIZLI TREN İŞLETMECİSİ"

 

Uraloğlu, Türkiye'yi dünyanın 10. hızlı tren işletmecisi ülkesi haline getirdiklerini bildirerek, 2 bin 251 kilometre hızlı tren hattı yaptıklarını, çalışmaları devam edenlerin de olduğunu aktardı.

 

Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu demir yolu hattının fiziki olarak bu yıl yüzde 10'unu hayata geçireceklerini ifade eden Uraloğlu, 2028'de projeyi tamamlayacaklarını söyledi.

 

Uraloğlu, demir yolu alanında yapılacak önemli projelerden birinin de Büyük İstanbul Tüneli Projesi olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: "Bu proje Marmaray ve Avrasya'dan sonra Boğaz'ın altından geçecek üçüncü tünel olacak. Bu projeyle günde 6,5 milyon vatandaşımızın kullanacağı 11 farklı raylı sistem hattını birbirine bağlayarak şehrin ulaşımını sağlayacağız. Projenin 2025'te yüzde 25'ini ve 2028'de de tamamını bitirmeyi planlıyoruz. Ankara-İstanbul Süper Hızlı Tren Projesi 2034'te tamamlanacak. Ankara-İzmir hızlı tren hattı yaklaşık 508 kilometre uzunluğunda olacak. 2027'nin başlarında İzmir'i bitirmeyi planlıyoruz. Hattımız bittiğinde İzmir-Ankara 3,5 saatte gidilecek. Öte yandan Gebze Yavuz Sultan Selim Köprüsü-Çatalca Demir yolu Projesi'nin ihale süreci devam ediyor. Kalkınma Yolu için hayata geçirilecek kesintisiz demir yolu ağı çalışmaları da sürüyor. Şırnak Ovaköy'den Edirne'ye kadar kesintisiz demir yolu ile yük taşınacak. Bu hattın 439 kilometresi aktif hizmet verirken, 928 kilometresinin yapım aşaması sürüyor ve 727 kilometresi ihale aşamasında. Ülkemizin kalkınması için ulaşımın tüm modlarında yatırım yaparken demir yolu yatırımlarını önceliklendireceğiz. Bu kapsamda 2025-2027 Orta Vadeli Program'da demir yolu projelerinin tamamlanması hedefini koyduk. Yatırımlarımız ve bütünleşik kalkınma yaklaşımıyla bölgesel endüstrilerin liman ve demir yolu bağlantıları üretim ve yük merkezlerini uluslararası pazarlara erişimle güçlendirileceğiz. Demir yollarında planlanan çalışmalar tamamlandıkça Türkiye'nin demir yolu sektöründe uluslararası ve bölgesel çapta önemi artacak. Avrupa ile Asya arasındaki yaklaşık 75 milyar dolarlık taşımacılık hacminden çok daha büyük bir pay alacak olan Türkiye, yapılan yatırımlarla demir yolu taşımacılığının kalbi durumuna gelecek."

23 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : demiryolu Avrupa Asya taşımacılık

Otomobil satışlarını daha güvenli hale getirmek için geliştirilen sistem 27 Eylül'den itibaren herkes için zorunlu olacak. Sistemle, alışverişlerde nakit taşıma riski, sahte para kullanılması, satış bedelinin ödenmemesi gibi riskler ortadan kalkacak.


 

Ticaret Bakanlığı ile Türkiye Noterler Birliği işbirliğiyle uygulamaya alınan Güvenli Ödeme Sistemi, ikinci el otomobil satışlarında oluşan tüketici mağduriyetlerinin önüne geçecek.

 

Güvenli Ödeme Sistemi 27 Eylül'den itibaren alıcıları da kapsayacak şekilde herkes için zorunlu hale gelecek. Böylece ikinci el araç piyasasında alıcıyla satıcı arasında ödeme açısından yaşanan ihtilafların ortadan kaldırılması hedefleniyor.

 

Söz konusu sisteme ilişkin merak edilen 10 soru ve 10 cevap şöyle:

 

SORU 1- GÜVENLİ ÖDEME SİSTEMİ NEDİR?

 

İkinci el araç alışverişini daha güvenli hale getirmek amacıyla geliştirilen ödeme sistemidir.

 

SORU 2- GÜVENLİ ÖDEME SİSTEMİ NE ZAMAN ZORUNLU HALE GELECEK?

 

Sistemin kullanımı bugüne kadar ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti faaliyetinde bulunan işletmelerin (oto galerilerin) satışlarında zorunlu iken 27 Eylül'den itibaren herkes için zorunlu hale gelecek.

 

SORU 3- SİSTEMDE ÖDEME SÜRECİ NASIL İŞLEYECEK?

 

Uygulamada, önce satıcı güvenli ödeme sürecini başlatacak, sonra alıcı notere gitmeden önce referans numarası ile parayı aracı kuruluşa yatıracak. Satışın onaylanmasının ardından güvenli hesapta bekleyen para anında satıcının hesabına geçecek.

 

SORU 4- SİSTEM HANGİ AMAÇLA UYGULANIYOR?

 

Sistemle nakit taşıma, sahte para ve satış bedelinin ödenmemesi gibi risklerin ortadan kaldırılması hedefleniyor.

 

SORU 5- UYGULAMA TÜKETİCİLERİ NASIL ETKİLEYECEK?

 

Söz konusu sistemle ikinci el araç piyasasında güven ortamının oluşması bekleniyor. Uygulama, tüketici mağduriyetlerini önleyerek, ödeme açısından alıcı ve satıcı arasındaki ihtilafları ortadan kaldıracak.

 

SORU 6- UYGULAMANIN DENETİMİ KİM TARAFINDAN YAPILACAK?

 

Sistemin işleyiş ve denetimine ilişkin çalışmalar Ticaret Bakanlığınca yürütülecek.

 

SORU 7- SİSTEME DAHİL OLAN BANKALAR HANGİLERİ?

 

Türkiye Noterler Birliği ile protokol imzalayan banka, elektronik para veya ödeme kuruluşlarının hepsi sisteme dahil edilecek.

 

SORU 8- SİSTEMİN KULLANIMI İÇİN HERHANGİ BİR ÜCRET OLACAK MI?

 

Banka tarafından her bir işlem karşılığında satıcıya aktarılacak araç satış bedelinden mahsup edilmek suretiyle 105 lira alınacak. Söz konusu ücretin 52,5 lirası işlem katılım payı olarak Türkiye Noterler Birliğine aktarılacak.

 

SORU 9- SATIŞ İŞLEMİNDEN CAYILMASI HALİNDE SİSTEM ÜZERİNDEN YAPILAN BAŞVURU İPTAL EDİLEBİLECEK Mİ?

 

Bu durumda başvuru iptal edilebilecek ve alıcı tarafından yatırılan tutar ilgili banka, elektronik para veya ödeme kuruluşu tarafından iade edilecek.

 

SORU 10- SATIŞ KAYDI SONRASI BİLGİLERDE GÜNCELLEME YAPILABİLECEK Mİ?

 

Başvuru oluştuktan sonra bilgilerde düzenleme yapılamayacak. Bunun için mevcut başvurunun iptal edilmesi ve yeni bir işlemin başlatılması gerekecek.

23 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : İkinciEl taşıt güvenli ödeme satış otomobil