Salı, 29 Ekim, 2024
ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini beklentiler dahilinde değiştirmeyerek 23 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5.25-5.50 aralığında sabit tuttu.
Fed'den yapılan açıklamada, faiz oranının sabit tutulması kararının oy birliğiyle alındığı belirtildi.
Açıklamada, son göstergelerin ekonomik aktivitenin sağlam bir hızla genişlemeye devam ettiğini gösterdiği bildirildi.
İstihdam artışının yavaşladığına işaret edilen açıklamada, işsizlik oranının arttığı ancak hala düşük kalmaya devam ettiği kaydedildi.
Açıklamada, enflasyonun gerilediği ancak hala bir miktar yüksek seyrettiği belirtilerek, "Son aylarda Komite'nin yüzde 2'lik enflasyon hedefine doğru biraz daha ilerleme kaydedildi." denildi.
Uzun vadede maksimum istihdam ve yüzde 2 oranında enflasyona ulaşılmasının hedeflendiği yinelenen açıklamada, istihdam ve enflasyon hedeflerine ulaşmaya yönelik risklerin daha iyi bir dengeye doğru ilerlemeye devam ettiği görüşünde olunduğu ifade edildi.
Açıklamada, ekonomik görünümün belirsiz olduğu ve Federal Açık Piyasa Komitesi'nin her iki hedefine yönelik risklere karşı dikkatli olduğu vurgulandı.
Banka'nın açıklamasında, hedeflerin desteklenmesi amacıyla federal fon oranı için hedef aralığın yüzde 5,25-5,50 arasında sabit tutulmasına karar verildiği bildirildi.
ABD'de yüksek enflasyon karşısında 2022'de varlık alım operasyonunu tamamlayarak faiz artışlarına başlayan Fed, Mart 2022'den bu yana 11 faiz artırımı gerçekleştirmiş ve faiz oranını toplam 525 baz puan artırmıştı.
Banka'nın politika faizi, söz konusu artışlarla 2001'den bu yana en yüksek seviye olan yüzde 5,25-5,50 aralığına çıkmıştı.
Son kararıyla Fed, politika faizini art arda 8 toplantıda değiştirmeyerek mevcut aralıkta sabit bıraktı. Banka, politika faizinde en son Temmuz 2023'te 25 baz puanlık artışa gitmişti.
ABD'de enflasyon, Haziran 2022'de yıllık bazda yüzde 9 ile 1981'den itibaren en yüksek seviyeyi görmesinin ardından son olarak geçen ay yıllık bazda yüzde 3 ile beklentilerin altında gerçekleşmişti.
31 Temmuz 2024 Çarşamba
Almanya’nın 2024'te daralması, 2025'te durgunlaşması bekleniyor… Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK), ülke ekonomisinin büyüme tahminini “kalıcı yapısal kriz” nedeniyle yüzde 0’dan eksi 0,2’ye indirdi.
Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK), Alman ekonomisine ilişkin büyüme tahminlerini güncelledi.
Birlikten yapılan açıklamada, bu yıl için Almanya’nın Gayri Safi Yurtiçi Hasılasına (GSYH) ilişkin büyüme beklentisinin yüzde 0’dan eksi 0,2’ye indirildiği bildirildi. Birlik, Alman ekonomisinin gelecek yıl da büyümeyeceğini öngördü.
Açıklamada, Almanya’da tüm sektörlerden yaklaşık 25 bin şirketle yapılan ankette, şirketlerin yüzde 31’nin mevcut iş durumlarının daha da kötüye gitmesini beklediği aktarıldı.
Bir önceki ankette bu oran yüzde 26 olarak kayıtlara geçmişti.
DIHK'ya göre, ülkede şirket yatırımları hala Kovid-19 öncesi seviyelerin çok altında. Şirketlerin üçte biri yatırımlarını azaltmak isterken sanayide bu rakam yüzde 40'a kadar çıkıyor.
Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK) Genel Müdürü Martin Wansleben, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Almanya'da sadece ekonomik bir krizle değil, aynı zamanda kalıcı bir yapısal krizle de karşı karşıyayız.” ifadelerini kullandı.
Almanya’da “çok az yatırım, çok fazla bürokrasi ve çok yüksek maliyet” olduğunu anlatan Wansleben, “Alman ekonomisi sıkışmış durumda. Avrupa'da ve uluslararası alanda geride kalıyor.” dedi.
Wansleben, Alman şirketlerin işlerin daha da kötüye gidebileceği endişesi taşıdıklarını aktararak, gelecek yıl için de sadece sıfır büyüme beklediklerini dile getirdi. Martin Wansleben, “2025 yılına ilişkin rakamlarımız iyimser olmamıza izin vermiyor. Aksine, bazı yerlerde şirketlerden gelen geri bildirimler işlerin daha da kötüye gidebileceğine dair endişeleri artırıyor. Bu, gayrisafi yurtiçi hasılada reel büyümenin olmadığı üst üste üçüncü yıl olacak.” dedi.
Yaz başındaki zayıf beklentilerin artık “iş dünyasının gerçekliği haline geldiğini” bildiren Wansleben, şunları kaydetti: “Ekonomide bir toparlanma umudu ya da orta ve uzun vadede enerji fiyatlarının düşmesi veya gelirlerin artması gibi bir ekonomi politikası atılımı bu beklentileri aydınlatmıyor. Almanya'nın Avrupa için ekonomik bir yük haline gelmesinden ve artık ekonomik itici güç rolünü yerine getirememesinden büyük endişe duyuyoruz. Gerçek bir yapısal kriz yaşıyoruz. Yüksek enerji ve personel maliyetleri, aşırı bürokrasi ve vergi yükünün yanı sıra jeopolitik belirsizlikler ve yurtiçi ve yurtdışından gelen talepte bir çöküş söz konusu.”
2023’te yüzde 0,3 küçülen ekonomi, 2002 ve 2003'te yalnızca iki yıl art arda küçülmüştü.
ALMAN EKONOMİSİ YENİDEN RESESYONA GİRME RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA
Almanya, 10 yıllık ekonomik büyümenin ardından salgının ilk yılı olan 2020'de, 2009'dan beri ilk kez resesyon yaşamıştı.
Ifo, 5 Eylül'de, ülkenin 2024 ve gelecek yıla ilişkin büyüme tahminini, zayıf yatırım ve sipariş durumu nedeniyle yüzde 0,4'ten sıfıra düşürmüştü.
Uluslararası Para Fonu (IMF) da 22 Ekim'de Almanya'nın bu yıl için büyüme beklentisini yüzde 0,2'den sıfıra indirmişti.
Alman ekonomisi geçen yıl da alışılmışın dışında yüksek düzeydeki enflasyonun satın alma gücünü etkilemesi, yüksek enerji fiyatları, düşen yatırımlar, zayıf dış talep ve faiz oranlarının yüksekliği gibi nedenlerle bir önceki yıla göre yüzde 0,3 daralmıştı.
Ülke G7 ülkeleri içinde küçülen tek ülke olmuştu. Almanya, bu yıl da küçülürse, 2023'te olduğu gibi G7 ekonomileri arasında daralan tek ülke olacak.
Alman hükümeti "Büyüme Girişimi-Almanya için Yeni Ekonomik Dinamikler" adı verilen bir büyüme paketi ile ekonomiyi canlandırmayı hedefliyor.
Paket, rekabetçiliğin güçlendirilmesi, bürokrasinin azaltılması, daha iyi çalışma teşvikleri, güçlü bir ekonomi için etkin bir finans merkezi ve yarının ekonomisi için verimli enerji piyasası gibi beş alanda 49 önlem içeriyor.
Ülkenin üçüncü çeyreğe ilişkin GSYH verileri 30 Ekim'de açıklanacak.
29 Ekim 2024 Salı
Son dakika haberi: İsrail'in saldırgan eylemleri nedeniyle 'Acil' koduyla toplanan BM Güvenlik Konseyi'nde ülkelerden peş peşe İsrail mesajları geldi. İran, İsrail'in yanında ABD'yi de topa tuttu. İranlı yetkili "ABD bunun sonuçlarına katlanacak" dedi.
Son dakika haberleri: İsrail’in 26 Ekim’de İran’a yönelik misilleme saldırılarının ardından Orta Doğu’da gerilim had safhaya yükselmişti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BM) 'Acil' koduyla toplandı. İran’ın talebi ve Cezayir, Çin ve Rusya’nın desteğiyle gerçekleştirilen toplantıda İranlı yetkili Tahran’ın İsrail’in son saldırılarına uygun gördüğü bir zamanda yanıt verme hakkına sahip olduğunu ifade etti.
"İSRAİL ULUSLARARASI HUKUKU SİSTEMATİK OLARAK İHLAL EDİYOR"
İsrail’in İran’a hava saldırısının uluslararası hukukun ihlali olduğunu savunan İran’ın BM Daimi Temsilcisi Emir Said İrevani, "İsrail’in uluslararası hukuku sistematik olarak ihlali, İran’a yönelik saldırganlığı, Filistin ve Lübnan’ın yanı sıra Suriye ve Yemen’de devam eden suçları, uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit oluşturmaktadır. Bu durum Güvenlik Konseyi’nin bunu gerektirdiği şekilde kınamasını ve kararlı bir şekilde eyleme geçmesini gerektirmektedir" diye konuştu.
İRAN'DAN ABD'YE TEHDİT GİBİ AÇIKLAMA
İrevani, "ABD, İsrail'e teknik bilgi ve gelişmiş askeri sistemler sağlayarak, İsrail'in İran'a karşı yaptığı saldırgan eylemleri daha da teşvik etti ve bu saldırılarda etkin bir rol oynadı. Bu nedenle Amerikan hükümeti, İsrail'in saldırısının suç ortağıdır ve bunun sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaktır" şeklinde ifade etti.
ABD: BİZ ASKERİ OPERASYONLARA KATILMADIK
ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, İran ve İsrail arasındaki son doğrudan çatışmanın daha fazla gerginlik olmadan sona ermesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, Washington'ın İsrail'in son askeri operasyonuna katılmadığını özellikle belirtti.
"İSRAİL VE İRAN'A MESAJIMIZ NET"
Linda Thomas-Greenfield, "İsrail’e mesajımız açıktır. İsrail halkını ve topraklarını, İran ile onun terörist uzantıları ve ortaklarından korumak için her zaman destek vereceğiz. İran’a yönelik mesajımız da net: Eğer İsrail’e ya da bölgede bulunan ABD personeline saldırmayı seçerse, ciddi sonuçlarla karşılaşacaktır. Kendimizi savunmaktan asla çekinmeyeceğiz. Hiçbir yanlış anlama olmasın; Amerika Birleşik Devletleri, daha fazla gerginlik istemiyor. İsrail ile İran arasındaki doğrudan çatışmanın sona ermesi gerektiğine inanıyoruz. İsrail, dünya kamuoyuna İran’a verdiği yanıtın sona erdiğini açıkça ifade etti. Bu nedenle İran’ı, İsrail’e yönelik saldırılarını durdurmaya bir kez daha çağırıyoruz" dedi.
RUSYA: SORUMLUSU ABD
Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, 26 Ekim’de İsrail Hava Kuvvetleri tarafından "ABD ile koordineli olarak gerçekleştirilen saldırının dört İran askerinin ölümüne yol açtığını ve İran’ın hava savunma sistemlerinin engellemeleri olmasaydı, başta siviller olmak üzere çok daha büyük kayıplar olabileceğini" ifade etti.
Nebenzia, ABD'yi İsrail’e saldırılar için istihbarat desteği sağlamakla suçlayarak, "Bu durum sadece uluslararası hukukun ihlali değil; aynı zamanda zaten savaşın eşiğinde olan Orta Doğu'daki durumu daha da istikrarsız hale getiriyor. Bu bağlamda, İsrail ve İran arasındaki artan gerginlikten ciddi endişe duyuyoruz. Bu, bölgedeki istikrar ve güvenlik için gerçek bir tehdit oluşturuyor" dedi.
"İSRAİL SAVAŞIN ALEVLERİNİ KÖRÜKLÜYOR"
Nebenzia, İsrail'in son dönemde Suriye ve Lübnan şehirlerine hava saldırıları düzenlediğine dikkat çekerek, "İsrail'in saldırgan eylemleri, bölgede savaşın alevlerini körüklüyor" dedi.
"CİDDİ SONUÇLARI OLABİLİR"
Rus Büyükelçi, "İsrail’i, Ortadoğu'da provokatif askeri eylemlerden kaçınmaya çağırıyoruz. Bu, Gazze Şeridi çevresinde bir yılı aşkın süredir artan şiddet nedeniyle zaten istikrarsızlaşmış olan bölgede ciddi sonuçlar doğurabilir" şeklinde konuştu.
"İSRAİL GÜÇ KULLANMA YOLUNA GİDİYOR"
İsrail'in komşularıyla yaşadığı tüm sorunlar için güç kullanma yoluna gittiğini vurgulayan Nebenzia, "İsrail’in bu tür bir kararlılığa sahip olmasının arkasında, silah tedarik eden ve Konsey’in sorumlu üyelerinin İsrail’i durdurma çabalarını engelleyen Amerikan müttefiklerinden aldığı destek yatıyor" dedi.
BİR İSRAİL AÇIKLAMASI DA ÇİN'DEN GELDİ
Çin'in BM Daimi Temsilcisi Fu Cong, İsrail'e "provokatif eylemlerine derhal son verme" çağrısında bulundu. Çin’in BM Büyükelçisi, "İran-İsrail ilişkileri ve Orta Doğu genelinde durum kritik bir eşikte. İsrail'in eylemleriyle tetiklenen gerginlikten ciddi endişe duyuyoruz. İsrail'i tüm provokatif eylemlerine son vermeye davet ediyoruz. Ayrıca, tüm taraflara itidalli davranmaları, BM Şartı’na ve uluslararası hukuka uymaları ve anlaşmazlıkları siyasi ve diplomatik yollarla çözme sürecine geri dönmeleri çağrısında bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.
CEZAYİR: İSRAİL'İN ASIL AMACI ARAP TOPRAKLARINI İŞGAL ETMEK
Cezayir'in BM Daimi Temsilcisi Amar Bendjama, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının bölgesel bir çatışmaya dönüştüğünü belirtti. Bendjama, "Ancak bazı Konsey üyeleri, bu durumu uluslararası barış ve güvenliğe bir tehdit olarak tanımakta isteksiz. İsrail'in saldırıları, uluslararası barışın açık bir şekilde ihlalidir. Güvenlik Konseyi, uluslararası barış ve güvenliği yeniden sağlamak için harekete geçmelidir. Cezayir, İsrail işgal güçlerinin son dönemde İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı gerçekleştirdiği askeri saldırıları en güçlü şekilde kınamaktadır" dedi.
Bendjama, Orta Doğu'daki olayların birbirleriyle bağlantılı olduğunu ve temel sebebin İsrail'in Arap topraklarını işgali olduğunu vurguladı. Şiddetin sona ermesi için Filistin ve Lübnan'da acilen ateşkes sağlanması gerektiğine dikkat çekti.
29 Ekim 2024 Salı
29 Ekim 2024 Salı
28 Ekim 2024 Pazartesi
28 Ekim 2024 Pazartesi