Çarşamba, 09 Ekim, 2024
İstanbul Ticaret Odası, Türk gıda ve içecek sektörünü Çin’in genişleyen pazarına taşıyor. SIAL China Fuarı ile Türk firmaları, Asya’nın yükselen orta sınıfına erişim sağlayarak yeni ihracat fırsatları yakalayacak.
Kalabalık nüfusu, zenginleşen halkı ve büyüyen ekonomisiyle bugün tüketim toplumu haline gelen Çin, geçtiğimiz yıl itibarıyla 2.559 trilyon dolar değerindeki ithalatı ile dünyanın en büyük ikinci ithalatçısı oldu.
Parasal değer bakımından da ‘en çok tarım ürünü ithal eden ikinci ülke’ olan Çin, Türk gıda ve içecek sektörünün de dikkatini çekiyor. Türk firmaları, gittikçe zenginleşen ve 400 milyonluk orta sınıfıyla ihracatçı firmaların iştahını kabartan Çin’e, İstanbul Ticaret Odası (İTO) ile adım atacak.
ASYA’NIN PRESTİJLİ FUARI SIAL CHINA
Gıda ve içecek ihracatçılarının tüm Asya pazarına da ulaşabilmesinin kilit noktası olan Çin pazarına yönelik İstanbul Ticaret Odası, Asya’nın prestijli gıda ve içecek fuarı SIAL CHINA fuarının Türkiye Milli İştiraki’ni organize edecek.
Çin'in en büyük şehri Şanhay’da düzenlenecek fuar, 19 Mayıs 2025’te kapılarını açacak ve 21 Mayıs’a kadar ziyaretçilerini ağırlayacak.
YÜZDE 75.4’Ü SOYA FASULYESİ
Çin’de 2001-2020 döneminde ithal edilen tahıl ürünlerinin yüzde 75.4’ünü soya fasulyesi oluşturdu. En çok tüketilen iki ürün olan pirinç ve buğdayın ithalattaki payı ise yüzde 6.
Gıda sektörü, Türkiye’nin Çin’e yönelik ihracatının geliştirilmesi ve ürün çeşitliliğinin sağlanması açısından potansiyel arz eden bir sektör konumunda. Bu kapsamda, Türkiye’nin gıda ürünlerinin Çin’e yönelik ihracatının artırılması amacıyla Ticaret Bakanlığı nezdinde de sistematik çalışmalar yürütülüyor. Bu kapsamda, Türk gıda ürünlerinin Çin’e yönelik girişinin kolaylaştırılması amacıyla, iki ülke arasında iş birliğine yönelik adımlar atılıyor.
FİRMALAR NEDEN FUARDA YER ALMALI?
* Dünyanın en geniş coğrafyası Asya’nın etkin gıda ve içecek fuarı.
* 200 bin metrekare sergileme alanı, 12 tematik salon.
* Bu yıl 70’den fazla ülkeden 5 bine yakın uluslararası katılımcı.
* Bu yıl 110’un üzerinde ülke ve bölgeden 175 bin 739 profesyonel gıda ve içecek sektörü temsilcisi, 300 bini aşkın ziyaretçi.
* Asya pazarına erişim, yeni iş olanakları keşfetme, etkin marka tanıtımı ve işbirlikleri kurma fırsatları.
* Her ölçekten alıcıya ulaşabilme imkanı.
* İTO tarafından 2012’den beri gerçekleştirilen Milli İştirak organizasyonunun yükselen grafiği.
* Katılımcı firmalar nezdinde 2024 Türkiye Milli İştirak Organizasyonu Genel Memnuniyet oranı yüzde 96.
20 Eylül 2024 Cuma
Son dönemde güçlenen resesyon endişesi enerji emtia fiyatlarında geri çekilmeye neden olurken, azalan enerji maliyetlerinin gıda fiyatlarına da yansıyabileceği ifade ediliyor.
Dünya çapında enflasyonla mücadelede sona yaklaşılırken, küresel gıda fiyatları da devletlerin odağında yer alıyor.
Küresel çapta gerek hacim gerekse talep açısından en önemli gıda kalemlerinden olan tahılda fiyatlar gerilerken, şeker fiyatları ve et fiyatları da azalış kaydetti.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) küresel gıda fiyat endeksi raporuna göre, gıda fiyatları yıllık bazda yüzde 1,1 azalırken, Tahıl Fiyat Endeksi yüzde 0,5, Şeker Fiyat Endeksi yüzde 4,7 ve Et Fiyat Endeksi yüzde 0,7 geriledi.
Rapora göre, 2024 ve 2025’te dünya tahıl toplam kullanımının 2 milyar 852 milyon tona çıkması ve 2023 ve 2024’e göre yüzde 0,2’lik bir artış göstermesi öngörülüyor. Gıda alım bileşeninde beklenen büyümenin etkisiyle pirinç kullanımının da rekor seviyeye ulaşması öngörülüyor.
Petrol fiyatlarındaki gerilemeyle beraber bunun gıda fiyatları üzerindeki etkilerinin de izlenmeye başladığını kaydeden analistler, düşen enerji maliyetlerinin tarım grubu ürünlerinin fiyatlarında da aşağı yönlü etkiye sahip olabileceğini vurguladı.
Brent petrolün varil fiyatında 2 eylül haftasında kaydedilen yüzde 7,2’lik düşüş, Ekim 2023’ten bu yana en sert değer kaybı olarak öne çıkarken, geçen hafta 68,5 dolara kadar inerek yaklaşık son 3 yılın en düşük seviyesini test etti.
Emtia Piyasaları Uzmanı Zafer Ergezen, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, resesyon endişeleri ile beraber enerji fiyatlarındaki düşüşün etkisiyle gıda fiyatlarında üretim maliyetlerinin aşağı inebileceği öngörüsünde bulundu.
Ergezen, hacim olarak bakıldığında tahıl ve hububat fiyatlarındaki azalışın, FAO’nun açıkladığı küresel gıda fiyat endeksindeki düşüşün önemli kaynaklarından biri olduğunu söyledi.
Özellikle buğday tarafında Karadeniz Bölgesi’nde ihracatın artış göstermesi ve ABD ile Arjantin’de üretimin yüksek seyretmesinin tahıllar kaleminde fiyatların düşük kalmasını sağladığını belirten Ergezen, tahıl fiyatlarındaki düşüşün en önemli etkenlerinden birinin de artan üretim tahminleri olduğunu kaydetti.
Ergezen, mısır fiyatlarının da düşük kalmasının öne çıktığını ve mısırın yüzde 60’ının sanayi alanında kullanıldığını ifade ederek, mısırdan, biyodizel üretiminde de faydalanıldığı, petrol fiyatlarının düşük kalmasıyla mısır talebinin düşüş gösterdiğini dile getirdi.
Resesyon endişelerinin enerji fiyatlarındaki düşüşün etkisiyle gıda fiyatlarında üretim maliyetlerini aşağı çekebileceğini kaydeden Ergezen, resesyonun gerçekleşmesi halinde fiyat baskılarının öne çıkabileceğine işaret etti.
“HAVA KOŞULLARI GELECEK DÖNEMDE FİYATLARI ETKİLEYEN EN ÖNEMLİ UNSUR OLACAK”
Ergezen, geçen sene El Nino hava olayının gündemde olduğunu, bu ay içerisinde de La Nina hava olayının başlamasıyla hava sıcaklıklarının bir miktar düşmesinin beklendiğini vurgulayarak, Güney Amerika, Uzak Doğu ve Hindistan'da üretilen buğday, mısır, şeker, kahve, pamuk ve pirinçte fiyat dalgalanmalarının olabileceğini söyledi.
Şeker, buğday, mısır ve bitkisel yağlar fiyatlarının enflasyonla mücadeleye sekte vurabileceğini belirten Ergezen, bitkisel yağ fiyatlarının son 20 ayın zirvesine çıktığını hatırlattı.
PETROL FİYATLARININ GIDA FİYATLARINA DOĞRUDAN VEYA DOLAYLI ETKİ ETMESİ MUHTEMEL
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Rahmi İncekara da petrol fiyatlarının, gıda ve tarımsal fiyatları etkilemesinin iki şekilde ortaya çıktığını dile getirerek, "İlki, girdi maliyetleriyle ikincisi ise biyoyakıtlar gibi alternatif enerji kaynakları için girdi olarak kullanılan tarımsal ürünlere yönelik taleple açıklanmaktadır." dedi.
Biyoyakıtların üretilmesini sağlayan tarımsal ürünlerin üretiminin teşvik edilmesinin özellikle petrol fiyatlarına bağlı olarak tespit edildiğini aktaran İncekara, tarım makinelerinin ve gübrelerin üretiminde kullanılan enerji kaynaklarından biri olması nedeniyle de petrol fiyatlarındaki düşüşün, tarım ürünlerinin maliyetinin azalmasına neden olabileceğini kaydetti.
İncekara, mısır fiyatının, hem biyoyakıt üretiminde kullanılması hem de gübre gibi enerji yoğun bir ham madde gerektirmesi sebebiyle petrol fiyatlarıyla pozitif korelasyon içinde olduğunu vurgulayarak, benzer tepkilerin soya fasulyesinde de ortaya çıkabileceğini söyledi.
Ham petrol fiyatlarındaki düşüşün etanol gibi alternatif yakıt fiyatlarına olan talebi azalttığını ifade eden İncekara, "Ham petrol fiyatları düştüğünde daha az şeker etanol üretimine gittiğinden şeker fiyatlarında düşüş yaşanabilmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
15 Eylül 2024 Pazar
24 Ocak 2022 Pazartesi
07 Mart 2017 Salı
18 Nisan 2016 Pazartesi
08 Nisan 2024 Pazartesi