tatil-sepeti

İTO, iş dünyasının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan beklentilerini açıkladı. İTO Başkanı Avdagiç, "Kısa çalışma ödeneğinin ekonomik şartlardan dolayı istihdamını koruması gereken firmalar için etkin kullanılması konusunda daha esnek yaklaşım beklentisinde olduğumuzu belirtmek isterim” dedi.


 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Kısa çalışma ödeneğinin ekonomik şartlardan dolayı istihdamını koruması gereken firmalar için etkin olarak kullanılması konusunda daha esnek bir yaklaşım beklentisi içinde olduğumuzu belirtmek isterim.” ifadelerini kullandı.
 
 İTO'dan yapılan yazılı açıklamaya göre Avdagiç, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın konuk olduğu İTO Eylül ayı meclis toplantısında, İstanbul iş dünyasının iş ve çalışma hayatına ilişkin talep ve beklentilerini dile getirdi.
 
 Bakan Vedat Işıkhan’ı İTO’nun 800 bin üyesi adına Oda’da konuk ettiklerini belirten Avdagiç, “Bu, şu anlama geliyor. İTO olarak Türk çalışma hayatının odağında olan bir meslek örgütüyüz. En büyük işveren temsilcisi biziz. En çok çalışan sayısı, bizim üye firmalarımızda bulunuyor. Dolayısıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızla çok sıkı çalışıyor, sürekli iletişim içinde bulunuyoruz” dedi.
 İŞ KANUNU ‘EKONOMİ DOSTU’ OLACAK ŞEKİLDE GÜNCELLENMELİ
 
 Avdagiç, konuşmasında iş dünyasının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan beklentilerini açıkladı. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, 12 talep ve beklentiyi şöyle açıkladı:
 
 1- İş Kanunu’nun ‘ekonomi dostu’ olacak şekilde güncellenmesi, iş dünyasının temel önceliklerinden biri. Ülkemizde kıdem tazminatı, işsizlik sigortası, işe iade tazminatı, sendikal tazminat gibi iş hayatına ilişkin pek çok katı düzenleme, işverenin ilave istihdama yönelmesini zorlaştırıyor. İşveren ve işçiyi hukuki olarak karşı karşıya getiren düzenlemelerin gözden geçirilmesi fayda getirecektir.
 
 2- Kısa çalışma ödeneğinin ekonomik şartlardan dolayı istihdamını koruması gereken firmalar için etkin olarak kullanılması konusunda daha esnek bir yaklaşımın beklentisi içindeyiz.


 3- Gelir vergisi dilimleri ve SGK üst limiti gözden geçirilmeli. Gelir vergisi ve SGK priminden muaf tutulan yemek bedeli istisnasının, güncel koşullara göre revize edilmesi ve günlük asgari ücretin yüzde 50’sinin altına düşmemesi yarar getirecektir.
 
 4- İş mahkemelerinde açılan alacak ve tazminat davalarına ilişkin zamanaşımı sürelerinin 1 yıl ile sınırlandırılması önem taşıyor.
 
 5- İşverenden kaynaklanmayan herhangi bir sebeple sigortalının işten ayrılması gibi istisnai hallerde, sağlanan istihdam teşvik ve desteklerinin geri alınmaması iş dünyasının beklentileri arasında.
 
 6- Olağan iş akışının bozulmaması için rutin sosyal güvenlik denetimlerinin istisnai durumlar dışında randevulu yapılması yararlı olacaktır.
 
 7- Yabancıların istihdamında, çalışma ve izinlerinde ‘bir yabancı için 5 Türk işçi istihdamı’ gibi kriterlerin kolaylaştırılması, iş dünyasının önemli beklentileri arasındadır.
 
 8- Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalıların, diğer sigortalılara kıyasla yaşlılık aylığına hak kazanmak için gereken prim ödeme gün sayısındaki farklılıkların giderilmesi bir diğer beklenti.
 
 9- 2025 yılı ile birlikte emekli aylıklarında yüzde 34’e varan bir kayba sebebiyet vereceği öngörülen aylık bağlanma sisteminin söz konusu mağduriyeti giderecek şekilde revize edilmesi, istihdam piyasasında oluşabilecek ani dengesizliklerin önüne geçecektir.
 
 10- Haftada bir gün okulda eğitim, dört gün iş yerlerinde çalışmaya imkan veren Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) sistemine ağırlık verilmeli.
 
 11- İşbaşı Eğitim Programı’nda ödenen cep harçlığı tutarının daha yüksek düzeylerde belirlenmesi teşvik edici bir rol üstlenebilir.
 
 12- Bağımsız (freelance) yani bağımsız çalışanların kayıtlı çalışmasının sağlanması ve sosyal güvenlik haklarından yararlanma olanaklarının kolaylaştırılması önem arz etmektedir.

 

16 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : İTO İstanbulTicaretOdası VedatIşıkhan işdünyası

İTO Başkanı Avdagiç, “Aylık ortalama enflasyonu kısa vade için yüzde 1-1.5 aralığında tutmamız gereken dönemdeyiz. Önümüzdeki dönemin kısa ve orta vadeli hedefleri göz önüne alındığında, özel sektörün yanı sıra kamu iradesiyle belirlenen fiyat artışlarının da trendle uyumlu olması gerekiyor” dedi.


 


İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Aylık ortalama enflasyonu artık kısa vade için yüzde 1-1,5 aralığında tutmamız gereken bir döneme giriyoruz. Önümüzdeki dönemin kısa ve orta vadeli hedefleri göz önüne alındığında, özel sektörün yanı sıra kamu iradesiyle belirlenen fiyat artışlarının da ana trendle uyumlu olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın katıldığı Oda’nın eylül ayı meclis toplantısında konuşan Avdagiç, dezenflasyon sürecinde kritik bir döneme girildiğini belirterek, enflasyonda hissedilir bir yavaşlama gerçekleştiğini söyledi.
 
Önemli noktanın aylık enflasyonun ana trendinde görülen yavaşlama olduğuna dikkati çeken Avdagiç, "Yeni süreçte, kamu iradesiyle belirlenen fiyatların, bundan sonraki süreçte enflasyonun ana seyri üzerinde daha da belirleyici olacağı kanaatindeyiz. Zira, bundan sonraki aylarda yıllık enflasyonda 8-9 puanlık düşüşler değil, daha düşük oranlı inişler göreceğiz" yorumunu yaptı. 
 
Aylık ortalama enflasyonun kısa vade için yüzde 1-1,5 aralığında tutulması gereken bir döneme girildiğine işaret eden Avdagiç, “Bu yüzden de önümüzdeki dönemin kısa ve orta vadeli hedefleri göz önüne alındığında, özel sektörün yanı sıra kamu iradesiyle belirlenen fiyat artışlarının da ana trendle uyumlu olması gerekiyor. Beklenti ve talebimiz, dezenflasyon sürecinde karşı karşıya kaldığımız zorlukların, enflasyonla mücadelede elde edeceğimiz başarıya değmesidir” diye konuştu.
 
KUR MAKASINDAN KAYNAKLI SIKINTILARIN DEVAM EDECEĞİNİ GÖRÜYORUZ
 

Şekib Avdagiç, önceki hafta açıklanan Orta Vadeli Program'daki (OVP) hedeflerin yakalanmasının önemli ayaklarından birinin kur politikasının gerçekçi olması olduğunu vurguladı.
 
2025 sonrası kur ve enflasyon arasında bir korelasyon öngörülmüş olmakla beraber 2024 için öngörülen kurun, ihracatçıyı ve ihracata çalışan sektörleri ciddi şekilde zorlamaya devam edeceğini ifade eden Avdagiç, "Bir başka ifadeyle kur aleyhine açılan makastan kaynaklı sıkıntıların bu yılın genelinde, 2025-2026 ve 2027’de de devam edeceğini görüyoruz. Aynı zamanda ithalat talebinde artışa yol açabilecek. Bu da cari denge üzerinde ilave risk oluşturabilecek. Buna azami derecede dikkat göstermek zorundayız. İhracata dayalı büyüme trendinin sağlıklı şekilde devam etmesi için en ivedi beklentimiz, kur ve enflasyon arasında zayıflayan korelasyonun sağlanmasıdır" değerlendirmesini yaptı.
 
Ekonomide hedeflenen dengelenmede, reel sektörün ve KOBİ’lerin sağlığının da aynı hassasiyetle korunması gerektiğine inandıklarını ifade eden İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Şunun altını bir kez daha çiziyoruz. Enflasyonla mücadele sürecinde üretim yapısının korunması ve güçlendirilmesi ihmal edilmemeli. Yaşadığımız yüksek enflasyonun aynı zamanda arz açığı kaynaklı olduğunu kabul ederek, üretim açığının ne pahasına olursa olsun daha fazla artmasına müsaade edemeyiz. Dünya piyasalarıyla entegre olmuş Türkiye ekonomisinin üretim kaybına tahammül lüksü yok. Üretimin, aynı zamanda ihracat ve döviz geliri olduğu gerçeği, sıkı para politikasında da hassas bir terazi ihtiyacını gerektiriyor” diye konuştu.
 
MAKİNA VE TEÇHİZAT YATIRIMLARI DİKKATLE TAKİP EDİLMELİ
 

Türkiye ekonomisinin bu yılın ikinci çeyreğinde 2023 yılının aynı dönemine göre yüzde 2,5 büyüdüğünü hatırlatan Avdagiç, şöyle devam etti: “Büyüme verisinde dikkat çeken noktalardan biri, dezenflasyon programının hedeflediği üzere tüketimin sert şekilde daralmış olması. Sanayide ve yatırım harcamalarındaki daralma, bizim için üzerinde durulması gereken göstergelerdir. Deyim yerindeyse uyarıcı niteliktedir. Bu yılın ilk çeyreğinde güçlü bir görünüm sergileyen yatırım harcamaları, ikinci çeyrekte makina ve teçhizat yatırımlarındaki yüzde 5,6 daralmanın etkisiyle, büyümeye 0,1 puan gibi oldukça düşük bir katkı verdi. Dolayısıyla yatırımlarda ivme kaybı ve özellikle makine ve teçhizat yatırımları dikkatle takip edilmeli. Türkiye hiçbir şartta büyüme dinamiklerinden feragat etmemeli.”
 
BATIDA FAİZLERİN AŞAĞI YÖNLÜ EĞİLİMİNDEN DOĞACAK FIRSATLARI DEĞERLENDİRMELİYİZ
 

Şekib Avdagiç, Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrek itibariyle 1,2 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşmasının önemli olduğunu, ikinci çeyrekte net ihracatın büyümeye 1,3 puanla pozitif katkı vermesini olumlu bulduklarını kaydetti. Avdagiç, yine işgücü ödemelerinin gayrisafi katma değer içindeki payının artmasının da gelir dağılımındaki iyileşme adına önemli olduğunu söyledi.
 
Konuşmasında küresel ekonomideki gelişmelerin Türkiye'ye etkilerine de değinen İTO Başkanı Avdagiç, dünyada enflasyonda düşüş eğiliminin sürdüğünü ve Batı ekonomilerinde faiz oranlarının aşağı yönlü bir eğilim izlediğini ifade etti.
 
Avdagiç, "Bizim açımızdan bu gelişmelerin şöyle iyi bir yanı var. Hem dünyada faiz oranlarının aşağı çekilmesinin, hem de Türkiye’nin ana ihracat pazarlarında ekonomik aktivitenin iyileşmesinin; ‘uygun maliyetli dış kaynak girişinde’ ve ‘ihracatımız üzerinde’ olumlu etki yapmasını bekliyoruz. Buradan doğacak fırsat alanlarını kalıcı olarak değerlendirmeli ve kazanç hanesine yazmalıyız” dedi.

13 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : İTO İstanbulTicaretOdası ŞekibAvdagiç VedatIşıkhan enflasyon kamu fiyat