tatil-sepeti

Emtia piyasasında, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) "şahin" adımlarının sonuna gelmiş olabileceği beklentileriyle hafif yükseliş eğilimi görülürken, değerli metallerdeki artış öne çıktı.



Geçen hafta ABD'de açıklanan veriler, iş gücü piyasasında yumuşamanın sürdüğüne işaret ederken, ülke enflasyonunun da beklentilerin altında kalması pay piyasalarında risk iştahını artıran ana etkenler olarak öne çıktı.

 

ABD'de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), ekimde aylık bazda değişim göstermezken, yıllık bazda yüzde 3,2 artış kaydetti. Beklenti ise aylık yüzde 0,1 ve yıllık yüzde 3,3 artması yönündeydi. Ülkede yıllık enflasyon geçen ay yüzde 3,7 seviyesindeydi.

 

Analistler, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in aralık toplantısında faizi sabit bırakacağına kesin gözüyle bakıldığını belirterek, bankanın yüzde 85 ihtimalle haziran ayında faiz indirimlerine başlayacağının tahmin edildiğini bildirdi.

 

Fed yetkililerinin enflasyonla mücadelede "zafer ilan etmek" için henüz erken olduğuna ilişkin sözle yönlendirmelerinin piyasalarda risk iştahını nispeten törpülediğini aktaran analistler, yetkililerin resesyon beklemediklerini de dile getirdiklerini belirtti.

 

Geçen hafta değerli metallerdeki yükselişler öne çıktı. Haftayı altın yüzde 2,2, gümüş yüzde 6,8, platin yüzde 6,8 değer kazancıyla tamamladı. Önceki haftalarda sert düşen paladyum da geçen hafta yüzde 9,4 arttı.

 

Analistler, ABD'de enflasyonun beklenenden daha fazla yavaşlamasının ardından Fed'in faiz artışlarında sona geldiğine yönelik beklentilerin artmasının, altın başta olmak üzere değerli madenlerin fiyatlarını desteklediği görüşünde.

 

Baz metallere bakıldığında ise geçen hafta bakır yüzde 3,9, kurşun yüzde 4,4 artarken, alüminyum yüzde 1,4, nikel yüzde 2,3, çinko yüzde 0,5 azalış kaydetti. Fed'in para politikasında sona gelmiş olabileceğine yönelik öngörülerin güç kazanmasıyla bakırda talebe ilişkin umutlar artmasına karşın, ekonomilerdeki yavaşlama sinyallerinin resesyon ihtimaline dönüşebileceğine yönelik endişeler bazı metalleri etkiledi.

 

BRENT PETROL DÜŞÜŞ EĞİLİMİNİ 4. HAFTAYA TAŞIDI

 

Geçen hafta enerji emtialarında sert düşüşler görüldü. 76,7 doları test ederek yaklaşık son 4 ayın en düşük seviyesine inen Brent petrolün varil fiyatı, haftayı yüzde 1,2 azalışla 80,5 dolardan tamamlarken, düşüş eğilimini üst üste dördüncü haftaya taşıdı. New York Ticaret Borsasında işlem gören doğal gaz da geçen hafta yüzde 2,4 değer kaybetti.

 

Küresel petrol talebine ilişkin endişeler devam ederken ABD ve Çin ekonomisine dair gelişmeler, küresel petrol talebi görünümüne ilişkin endişelere yol açarak fiyatları aşağı yönlü baskılıyor.

 

ABD ekonomisinde artan yavaşlama sinyallerinin bir resesyona dönüşüp dönüşmeyeceğine yönelik endişeler piyasalarda yerini koruyor.

 

Dünyanın en büyük petrol ithalatçısı ve ikinci en büyük petrol tüketicisi Çin'de açıklanan ekim ayı ekonomik göstergeleri ise üretim, tüketim, yatırım ve istihdam alanlarında Kovid-19 sonrası toplanmadaki güçlüklerin sürdüğünü ortaya koyuyor.

 

KAKAO ZİRVE TAZELEDİ

 

Geçen hafta Chicago Ticaret Borsasında işlem gören buğday yüzde 0,4, mısır yüzde 4,6, pirinç yüzde 4 artarken, soya fasulyesi yüzde 0,3 azaldı.

 

ABD'de faaliyet gösteren emtia borsası Intercontinental Exchange'de işlem gören pamuk yüzde 1,7, kakao yüzde 2,5 değer kazanırken, kahve yüzde 2,1, şeker yüzde 0,3 değer kaybetti. Kakao ise 4.127 dolarla rekor tazeledi.

 

ABD Başkanı Joe Biden ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in görüşmesi sonrasında ikili ilişkilerde yumuşama işaretleri, mısır ve pamuk fiyatlarında yükselişi sağladı.

 

Uzak Doğu'da pirinç üretiminin azalacağı endişeleri ve yüksek taleple pirinç fiyatları da arttı.

 

Petrol fiyatlarındaki düşüşle şeker fiyatları değer kaybetti. Şeker kamışı, etanol üretimi için kullanılan hammaddelerden bir tanesi. Bu nedenle petrol fiyatlarındaki değişim, üreticilerin şeker veya etanol üretimini tercih etmesine neden oluyor.

 

Analistler, Güney Amerika'da yağış beklentisiyle kahve ağaçlarının çiçeklenmesi ve rekoltenin artmasını bekliyor.

 

Kakao'da, Batı Afrika'daki arz endişeleri devam ederken, Avrupa Parlamentosunun (AP), Avrupa Birliği (AB) ülkelerine ormanlara zarar vererek üretilen ürünlerin ithal edilmesinin yasaklanmasını içeren yasayı onaylaması sonrasında bu durumun bölgede çikolata endüstrisinin maliyetlerini artırabileceğine yönelik endişeler artıyor.

20 Kasım 2023 Pazartesi

ABD, 5 Kasım seçimlerine hazırlanırken, ABD ilk kadın başkanı seçecek mi yoksa ikinci Trump dönemi mi yaşanacak sorusu gündemdeki sıcaklığını koruyor. Trump’ın ikinci kez ABD’nin 60’ıncı başkanı seçilmesi durumunda küresel piyasalar nasıl etkilenecek? IMF, bu konuda rapor yayınladı. İşte detaylar…

NECMİ UYSAL – İSTANBULTİCARETGAZETESİ.COM

 

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), 5 Kasım'da 60’ıncı başkanını seçmeye hazırlanıyor. Seçim; 2020’nin rövanşı olarak tasvir edilirken, Başkan Joe Biden'ın yarıştan çekilmesi ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in adaylığını desteklemesiyle boyut değiştirdi.

 

İLK KADIN BAŞKAN SEÇİLECEK Mİ?

ABD ilk kadın başkanını mı seçecek, yoksa ikinci bir Donald Trump iktidarına yeşil ışık mı yakacak? ABD’de olduğu kadar dünyada da seçimler yakından takip edilirken, seçimlerin küresel ekonomiye etkisi üzerine de anketler ve çalışmalar devam ediyor. 

 

TRUMP SEÇİLİRSE KORUMACILIK ARTAR MI?

Son olarak Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) bir uyarı geldi. IMF’nin duyurusunda, ABD Başkan adaylarından Donald Trump’ın seçimi kazanması durumunda küresel korumacılığın daha da artacağı ve bu durumun küresel büyümeyi tehdit edeceği uyarısı geldi.

 

VERGİ ORANLARI YÜKSELİRSE…

IMF’nin son raporunda dünya ekonomisinin bu yıl ve önümüzdeki yıl yüzde 3,2 büyüme beklentisine yer verilirken, yüksek vergi oranlarının ülkeler tarafından uygulamaya konması durumunda 2025 yılının ikinci yarısından itibaren dünya ticaretine zarar vereceği ve 2025 yılında dünya ekonomik büyümesinde yüzde 0,8 ve 2026 yılında ise 1,3’lik düşüşe neden olacağı görüşü dile getiriliyor. 

Uyarının Trump’ın ABD’nin tüm ithalatlarında yüzde 20 ve Çin ürünlerinde ise yüzde 60 gümrük uygulanması çağrısında bulunması sonrası gelmesi dikkat çekici. 

 

24 Ekim 2024 Perşembe

Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, Ukrayna'ya 35 milyar Euro kredi verilmesini ve kredinin geri ödemesinin Rusya'nın dondurulmuş varlıklarının getirileriyle yapılmasını kabul etti.

Avrupa Birliği (AB) Konseyi, Rusya'nın dondurulan varlıkları ile Ukrayna'ya mali destek sağlanmasını içeren paketin üye ülkeler tarafından onaylandığını açıkladı.

Açıklamada, Ukrayna'ya 35 milyar avroya kadar istisnai makro finansal yardım kredisi sağlanacağı, kredinin geri ödemesinde ise Rusya'nın dondurulmuş varlıklarının gelecekteki getirilerinin kullanılacağı belirtildi.

Paket ile Ukrayna'nın acil finansman ihtiyacına destek olunmasının amaçlandığına işaret edilen açıklamada, AB'nin Ukrayna'ya vereceği kredinin finansmanı için gereken borçlanmanın ise Birlik bütçesi garantisinde olacağı kaydedildi.

G7 ülkelerinin liderleri, haziran ayında Rusya'nın dondurulmuş varlıklarından elde edilen karları teminat olarak göstererek Ukrayna'ya 50 milyar dolar (yaklaşık 45 milyar avro) kredi sağlanmasında anlaşmıştı.

Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlamasından bu yana Batı ülkeleri yaklaşık 300 milyar dolarlık Rus varlığını dondurdu. Bu tutarın yaklaşık 200 milyar doları AB ülkelerinde bulunuyor.

Dondurulan varlıklar, her yıl milyarlarca dolar faiz geliri sağlıyor. Başta ABD olmak üzere G7 ülkeleri bu geliri Ukrayna'yı desteklemek için kullanmak istiyordu.

Girişim kapsamında AB ve G7 ortaklarından Ukrayna'ya sağlanacak kredilerin geri ödemelerinde Rusya'nın dondurulmuş varlıklarının gelir akışı kullanılacak.

Bu hafta Avrupa Parlamentosu Genel Kurulunda onaylanan paket, AB Resmi Gazetesi'nde yayımlandıktan sonra yürürlüğe girecek.

24 Ekim 2024 Perşembe