Pazartesi, 09 Eylül, 2024
e-Ticaret üzerinden yapılan alışverişlerdeki iade masraflarının tüketiciye yansıtılması 1 yıl ertelendi.
Ticaret Bakanlığınca hazırlanan "Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, teknoloji çağının getirdiği yeniliklerin, ticaretin yapılış şekilleri ve alışveriş alışkanlıklarında köklü değişikliklere neden olduğu belirtildi.
Açıklamada, e-ticaretin çok sayıda ürün çeşidini zaman ve mekan sınırından bağımsız olarak hızlı, kolay ve daha düşük maliyetle tüketicilere sunabilmesi, satıcılar bakımından ise iş yeri kira maliyetinin olmaması, stok ve finansman maliyetlerinin daha düşük olması gibi faktörlere bağlı olarak e-ticaretin toplam perakende ticaretten aldığı payın her geçen yıl geleneksel ticarete nazaran arttığı ifade edildi.
e-Ticaret hacminde yaşanan söz konusu artışın, satıcı veya sağlayıcılarla mal veya hizmetlerin kontrol ve muayene edilememesinin yol açtığı belirsizliklerin tüketicileri koruyucu düzenlemeler içeren mesafeli sözleşmelerin öneminin daha da artmasına sebep olduğuna işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “e-Ticaretin artan hacmi ve önemi, artan e-ithalat ile beraber kalitesiz ve güvensiz ürünlerden kaynaklı ilave belirsizliklerin olması nedenleriyle tüketicilerimizin mağduriyetini engellemek adına düzenlemelerimizi titizlikle devam ettirmekteyiz. Yaşanan bu önemli dönüşüm doğrultusunda, Ticaret Bakanlığı olarak, küresel gelişmeler ve Avrupa Birliği mevzuatındaki güncellemeleri yakından takip ederek iç hukukumuza entegre edilmektedir. Bu doğrultuda, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda ve Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği hükümlerinde satıcılar ile tüketiciler arasında adil bir dengenin sağlanması ve tüketicilerimizin evrensel standartlarda korunması hedefi ile düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz düzenlemeyle, 1 Ocak 2025’te yürürlüğe girmesi öngörülen değişikliklerin 1 Ocak 2026’da yürürlüğe girmesine ilişkin Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’nde değişiklik yapılmıştır.”
TÜKETİCİ MAĞDURİYETLERİNİN ENGELLENMESİ HEDEFLENİYOR
Açıklamada, değişiklikle cayma hakkının kullanılabileceği mal ve hizmetlere ilişkin sınırlama ve iade masraflarının sözleşmeyle tüketici tarafından karşılanabileceğine ilişkin hükümlerin ertelenerek, vatandaşların herhangi bir gerekçe göstermek ve cezai şart ödemeksizin cayma haklarını kullanmaya devam etmelerinin sağlandığı bildirildi.
Bakanlığın, düzenlemeyle, sektördeki uyumlaştırma sürecini daha sağlıklı ve etkin işleyebilmesini, ülkedeki vergi dahil yasal temsilciliği bulunmayan ve iş hacmi son dönemlerde hızla artan yurt dışı menşeli e-ithalattaki ücretsiz kargo, iade, fırsat indirimleri gibi cazip tekliflerle genellikle kalitesiz ve güvensiz ürünlere olan talebin suni olarak artırılmasından kaynaklı tüketici mağduriyetlerini engellemeyi hedeflediği ifade edilen açıklamada, şu değerlendirmede bulunuldu: "Bunun yanında yerli pazar yerleri ve satıcılar bakımından iç piyasanın dengesiz ve kontrol dışı bir e-ticaret pazarına dönüşebilme ihtimali göz önünde bulundurularak, iç piyasanın dengesiz ve kontrol dışı bir elektronik ticaret pazarına dönüşebilme ihtimalinin gözetilmesi, ayrıca iç pazardaki satıcıların haksız rekabete uğrama ihtimali göz önüne alındığında iç piyasamızın korunması amaçlanmaktadır. Tüketicilerimizi ve iç piyasada üretim ve istihdama katkı sağlayarak ekonomik refahımıza katkıda bulunan üreticilerimizi korumak için çalışmalara hız kesmeden devam edilecektir."
10 Ağustos 2024 Cumartesi
Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan; milletin, kurumların ve iş dünyasının desteği ve sahiplenmesiyle tüm hedeflere ulaşılacağına inandıklarını dile getirerek, "Türkiye ekonomisi, bu süreçten daha da güçlenerek çıkacak, çok farklı bir lige yükselecektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
"TÜRKİYE ENFLASYONU DÜŞÜREREK BÜYÜYECEK"
Geçen yıl uygulamaya başlanan Orta Vadeli Programı, 2025-2027 dönemini kapsayacak şekilde daha da güçlendirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklanan programın ekonomiyi, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyütmeyi hedeflediğini, aynı zamanda verimlilik artışlarıyla potansiyel büyümeyi artıracaklarını ifade etti.
"Para, maliye ve gelirler politikalarını uyum içinde yürüterek, tek haneli enflasyona mutlaka ulaşacağız. Bunu daha önce nasıl yaptıysak, inşallah yine başaracağız." diyen Erdoğan, yeşil ve dijital dönüşümü hızlandırarak, cari işlemler dengesinde kalıcı bir iyileşme sağlanacağını, iş ve yatırım ortamını iyileştirme çalışmalarının devam edeceğini, ekonomideki kayıt dışılığı azaltacak adımların atılacağını bildirdi.
Erdoğan, tüm bu kazanımların, Türkiye'yi tarihinde ilk defa orta-üst gelir grubundan, üst gelir grubuna çıkaracağına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şunu çok net ifade etmek isterim, Türkiye, enflasyonu düşürerek büyüyecek. Enflasyon düştükçe yatırım ortamı iyileşecek, öngörülebilirlik artacak, rekabet güçlenecek ve istikrarlı yüksek büyüme olacak. Bu süreç beraberinde kalıcı refah artışını getirecek. Geçen yıl yüzde 5,1 büyüdük ve milli gelirimiz ilk kez 1 trilyon doları aştı. Bu yılın ikinci çeyreğinde milli gelirimiz 1,2 trilyon doları geçti."
Erdoğan, dezenflasyon süreciyle uyumlu ve sağlıklı bir büyüme yolunda olduklarını aktardı.
"BU YILI YÜZDE 3.5'LUK BİR BÜYÜMEYLE KAPATMAYI ÖNGÖRÜYORUZ"
Dış ticaret ortaklarındaki toparlanma ve enflasyondaki düşüşle birlikte çok hızlı bir canlanma beklediklerini dile getiren Erdoğan, "Bu yılı yüzde 3,5'luk bir büyümeyle kapatmayı ve 2025-2027 döneminde büyümede kademeli bir artış görmeyi öngörüyoruz." ifadesini kullandı.
Erdoğan, sanayideki üretim çeşitliliğinin, hızlı uyum kabiliyetinin ve nitelikli insan kaynağının en büyük avantajları olduğunu anlatarak, şöyle devam etti: "Biz, gücünü genç, dinamik ve kaliteli insan kaynağından alan bir ülkeyiz. Büyümenin istihdam oluşturması işte bu yüzden çok çok önemlidir. 2023'te depremin etkilerine rağmen 880 bin yeni istihdam sağlandı. 2024'te bu yükseliş devam etti. İkinci çeyrekte istihdamı 32,7 milyon kişiye ve iş gücüne katılım oranını da yüzde 54,4'e çıkartarak rekor kırdık. İşsizlik oranı ise yüzde 8,8 olarak gerçekleşti. Son bir yılda 1 milyon 105 bin ilave istihdam imkanı oluşturduk.
Orta Vadeli Program'da hedefimiz, işsizliği tek hanelerde tutarak 2,3 milyon yeni istihdam sağlamaktır. Bu doğrultuda, değişen çalışma biçimlerine uygun düzenlemeler yapacak, mesleki eğitimi güçlendirecek ve iş gücünün verimliliğini artıracağız. Gençlerin ve kadınların iş gücü piyasasına katılımını destekleyerek, ekonomideki rollerini öne çıkartacağız."
Erdoğan, ihracatta da çok iyi bir ritim yakalandığını, zayıf küresel ticarete ve depremin etkilerine rağmen 2023'te ihracatın 256 milyar dolarla rekor kırdığını bildirdi.
İhracattaki güçlü performansı 2024'te de sürdürdüklerini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: "Yıllık ihracat ağustosta 262 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ağustos ayı ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,4 artışla 22,1 milyar dolar oldu. 2024 ağustos ayında, ihracatın ithalatı karşılama oranındaki 10,5 puanlık yükseliş, dış ticaretimizdeki başka bir güzel gelişmeydi. Dış ticaret açığımız, 2024 yılı ilk 8 ayında yüzde 33,6 oranında azaldı. Dış ticaretimizdeki dengelenmenin güçlenerek devam ettiğini görüyoruz. Dış ticaretteki iyileşme ve artan turizm gelirleriyle, geçen sene mayısta 57 milyar dolar olan cari açık, haziran ayında 25 milyar doların altına indi. Milli gelire oranla 2024 sonunda yüzde 1,7; Orta Vadeli Program dönemi sonunda ise yüzde 1,3'lük bir cari açık bekliyoruz. Yüksek katma değerli üretim ve yenilenebilir enerji yatırımlarıyla, cari açıkta kalıcı iyileşmeyi sağlayacağız."
Erdoğan, vergide adalet ve etkinlik ilkelerini gözetirken, kayıt dışı ekonomiyle mücadeleden taviz vermeyeceklerini vurguladı.
"TÜRKİYE EKONOMİSİ, BU SÜREÇTEN DAHA DA GÜÇLENEREK ÇIKACAK"
Milletin, kurumların ve iş dünyasının desteği ve sahiplenmesiyle tüm bu hedeflere ulaşılacağına inandıklarını dile getiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Türkiye ekonomisi, bu süreçten daha da güçlenerek çıkacak, çok farklı bir lige yükselecektir. Vatandaşlarımdan, daha kendi meselelerini bile çözemeyen kifayetsizlere kulak asmamalarını özellikle rica ediyorum. Ben, milletimin irfanına her zaman güvendim, güveniyorum. Sorun varsa aşacak olan biziz. Dert varsa derman bulacak olan biziz. Zorlukların üstesinden gelecek olan yine biziz. Yeter ki inancımızı, dayanışmamızı, umudumuzu koruyalım. Allah'ın izniyle gerisi sadece zaman ve biraz sabır meselesidir."
09 Eylül 2024 Pazartesi
Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0.73 değer kaybederek 9.699,56 puandan tamamladı.
BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 71.60 puan azalırken, toplam işlem hacmi 66.2 milyar lira oldu.
Bankacılık endeksi yüzde 2,22, holding endeksi yüzde 0,60 değer kaybetti.
Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran yüzde 2,17 ile gıda içecek, en çok kaybettiren yüzde 2,73 ile madencilik olarak belirlendi.
Analistler, küresel pay piyasalarında, ABD'de açıklanan verilerin ekonomide durgunluk endişesini beslemesiyle karışık bir seyir izlendiğini belirterek, yeni haftada gözlerin ABD'de açıklanacak enflasyon verilerine çevrildiğini söyledi.
ABD Merkez Bankasının (Fed) yıl sonuna kadar atacağı adımların büyüklüğüne yönelik belirsizlikler devam ederken, ülkedeki makroekonomik veri akışı ve yetkililerin sözle yönlendirmeleri yakından takip ediliyor.
Analistler, yarın yurt içinde sanayi üretimi, işsizlik oranı, yurt dışında ise Almanya'da enflasyon, İngiltere'de işsizlik oranı ve Çin'de dış ticaret dengesinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.600 ve 9.500 puan seviyelerinin destek, 9.900 ve 10.000 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu kaydetti.
09 Eylül 2024 Pazartesi
09 Eylül 2024 Pazartesi
09 Eylül 2024 Pazartesi
09 Eylül 2024 Pazartesi
09 Eylül 2024 Pazartesi
09 Eylül 2024 Pazartesi