tatil-sepeti

Ticaret Bakanlığı’na göre, kooperatif ve üst kuruluşlarının üretim ve istihdama katkısı olacak yatırım projelerinin desteklenmesini amaçlayan KOOP-DES ile faaliyetlerde etkinlik ve verimliliğin sağlanması amaçlandı.

Program kapsamında ilk uygulama kadınların kooperatifleşmeye yönelik çabalarını desteklemek hedefiyle oluşturuldu. Ortaklarının çoğunluğunu kadınların oluşturduğu ve kadın emeğini değerlendirme amacı güden kooperatif ve üst kuruluşlarının belirlenen şartlara uygun KOOP-DES başvuruları 15 Temmuz'dan itibaren tüm illerde Ticaret Bakanlığı il müdürlüklerince alınmaya başlandı.

Projeyle düzenlenen eğitim ve bilgilendirme toplantıları sonrasında desteklenmesi kararlaştırılan 133 kooperatifin 143 projesinin toplam tutarı 18 milyon 128 bin 870 lira, toplam hibe tutarı ise 13 milyon 648 bin 399 lira olarak gerçekleşti.

KOOPERATİFÇİLİK OTOBÜSÜ BAŞARILI ÖRNEKLERİ HALKLA BULUŞTURDU


Öte yandan, ülke genelinde kooperatif bilinci ve farkındalığının artırılması, başarılı kooperatifçilik örneklerin doğrudan yerel halkla buluşturulması, kırsalda yaşanan sorunların tespit edilerek kooperatif çatısı altında çözüm üretilmesi amaçlarıyla "Kooperatifçilik Tanıtım ve Geliştirme Projesi" kapsamında "Kooperatifçilik Otobüsü" seferleri düzenlendi.

Proje kapsamında Antalya, Adana, Kayseri, Nevşehir, Malatya, Aksaray, Sakarya, Kırşehir, Edirne, Kırıkkale, Çanakkale, Sivas, Tokat ve Yozgat ziyaret edilerek, sivil toplum örgütleri, kamu kurumları ve vatandaşlarla tanıtım ve bilgilendirme toplantıları gerçekleştirildi.
Türkiye'de kooperatifçiliğin geliştirilmesi, kooperatif ürünlerinin tanıtımı, kooperatifler arasındaki iş birliğinin geliştirilerek iç ve dış ticaretin artırılması amacıyla Ticaret Bakanlığınca 2012, 2017, 2019 yıllarında düzenlenen Kooperatifler Fuarı'nın dördüncüsü bu yıl 24-27 Eylül'de gerçekleştirildi.

Fuara 100'ün üzerinde kooperatif ve üst kuruluşu katılarak stant açarken, yaklaşık 9 bin kişi de fuarı ziyaret etti.

KREDİ VE KEFALET KOOPERATİFLERİ DAHA ETKİN HALE GETİRİLDİ


Esnaf ve sanatkar için kredi ve kefalet kooperatifleri daha etkin hale getirilirken, bu kefaletle kullandırılan kredilerin bakiyesi ve yararlanan esnaf sayısı artıyor. Kredi kefaletinin yanı sıra kredi faizlerinin yarısı Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından karşılanıyor.

Kooperatiflere sunulan hizmetlerin elektronik ortama aktarılması ve işlemlerin kolaylaştırılarak hızlı şekilde sonuçlandırılmasının sağlanması amacıyla açılan Kooperatif Bilgi Sistemi (KOOPBİS), kooperatif ortak ve yöneticileri, Ticaret Bakanlığı il müdürlükleri, Bakanlık merkez teşkilatınca kullanılıyor ve günün koşullarına uygun şekilde güncelleniyor.

KOVİD-19 GÖLGESİNDE FAALİYETE GEÇEN KOOPERATİFLER


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre, bu yılın 11 ayında kurulan kooperatif sayısı, Kovid-19 şartlarına rağmen geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 31,66 artarak 1393'e ulaştı. Bu dönemde 564 kooperatif faaliyetlerine son verirken, 368 kooperatif tasfiye edildi.

Ocak-kasım döneminde faaliyete geçen kooperatiflerin 614'ü konut yapı alanında kuruldu. İşletme alanında 338, tarımsal kalkınma alanında 171, üretim ve pazarlama ile sulamada 75, motorlu taşıyıcılar alanında 63 kooperatif işbaşı yaptı. Toplu iş yerinden turizm geliştirmeye, küçük sanattan tüketime kadar farklı alanlarda da kooperatif kuruluşları gerçekleştirildi.
Kooperatiflerin özellikle Ankara, İzmir, Bursa, Konya ve İstanbul gibi büyükşehirlerde faaliyette bulunması dikkati çekti.

DÜNYA GENELİNDE 3 MİLYONDAN FAZLA KOOPERATİF VAR


Uluslararası Kooperatif Birliği verilerine göre, dünya genelinde 3 milyondan fazla kooperatif bulunuyor.

Kooperatifler, istihdam edilen nüfusun yüzde 10'una tekabül eden 280 milyon kişiye iş imkanı sağlıyor. Dünyadaki en büyük 300 kooperatif, toplumun gelişmesi için ihtiyaç duyulan hizmet ve altyapıyı sunarken, 2 milyar doların üzerinde de ciro oluşturuyor.

21 Aralık 2020 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), salgın ve sonrasında gelen enflasyonist dönemde işletmeler ve bireylerin üzerindeki vergilerin azaltılması eğiliminin, artık yavaşlama ve tersine dönme belirtileri gösterdiğini açıkladı.


 

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) ülkelerdeki vergi politikalarının incelendiği Vergi Politikası Reformları 2024 raporuna göre, hane halklarını ve işletmeleri etkileyen hayat pahalılığı krizini hafifletecek tedbirlerle hükümetler ek kaynak ihtiyacını dengelemeye çalışırken, vergi politikalarında da değişikliğe gidiyor.

 

Kovid-19 salgını ve sonrasında yaşanan yüksek enflasyon döneminde uygulamaya konulan vergi azaltıcı reformlardan, vergi artışı ve tabanı genişletme girişimlerini içeren "daha dengeli yaklaşımlara" doğru bir kayma olduğu görülüyor.

 

Bu kapsamda hükümetlerin işletmeler ve bireyler üzerindeki vergilerin azaltılması eğilimi, artık yavaşlama ve tersine dönme belirtileri gösterirken, vergi politikası uzun vadeli mali önceliğe doğru evriliyor.

 

OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann, rapora ilişkin değerlendirmesinde, vergi reformlarının, hane halklarını ve işletmeleri 10 yılın en yüksek enflasyon seviyelerinden ve Kovid-19 salgınının ekonomik etkilerinden korumak için hükümetler tarafından kullanılan temel politika araçlarından biri olduğunu belirtti.

 

Cormann, "Şu anda politika odağının gelecekteki şoklara yanıt vermek ve ekonomilerimizin ve toplumlarımızın karşı karşıya olduğu dijitalleşme, yapay zeka, değişen ticaret modelleri, iklim değişikliği, nüfusun yaşlanması gibi uzun vadeli yapısal dönüşümleri desteklemek için gereken mali alanı yaratmaya doğru kaydığını görüyoruz ve bu kayma devam etmelidir." ifadelerini kullandı.

30 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : vergi enflasyon OECD Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü

Yüzde 30 Kulübü Türkiye'nin liderliğinde, 7 öncü kurum "Şirketlerin Yönetim Kurullarında ve Üst Düzey Pozisyonlarında Kadınların Temsilinin Artırılmasını Önemsiyoruz" bildirgesine imza attı.


 

İş hayatının her seviyesinde toplumsal cinsiyet dengesini iyileştirmeyi amaçlayan Yüzde 30 Kulübü Türkiye, kadınların yönetim kurullarındaki temsilini artırmak amacıyla piyasa etkinliği yüksek yatırım kurumlarıyla işbirliği gerçekleştirdi.

 

Bu kapsamda, Yüzde 30 Kulübü Türkiye ve 7 şirket temsilcisinin yer aldığı çalışma grubu tarafından hazırlanan "Şirketlerin Yönetim Kurullarında ve Üst Düzey Pozisyonlarında Kadınların Temsilinin Artırılmasını Önemsiyoruz" başlıklı bildirge için imza töreni Borsa İstanbul'da düzenlendi.

 

Bildirge, Ak Yatırım, Garanti BBVA Yatırım, İş Yatırım, QNB Finans Yatırım, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, ÜNLÜ Menkul Değerler ve Yapı Kredi Yatırım'ın yöneticileri tarafından imzalandı.

 

Törende konuşan Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Yönetim Kurulu Başkanı Pamir Karagöz, Birliğin ilk kadın yönetim kurulu başkanı olarak bu inisiyatifin hayata geçirilmesinde rol almaktan ve böylesine anlamlı bir sürecin parçası olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade etti.

 

Ortak bir vizyon etrafında birleştiklerini vurgulayan Karagöz, şunları kaydetti: "Kadınların yeteneklerinin, bakış açılarının ve liderliklerinin sadece tanınmakla kalmayıp aktif bir şekilde teşvik edildiği, daha eşitlikçi ve kapsayıcı bir kurumsal dünya vizyonu etrafında birleştik. Nitekim, uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan çalışmalar, kadınların liderlik ekiplerinde yüksek oranlarla temsil edildiği şirketlerin, riskleri daha etkin yönettiğini, daha güçlü paydaş ilişkilerini teşvik ettiğini ve nihayetinde şirketlerin uzun vadeli piyasa değerlerini artırdığını tutarlı bir şekilde gösteriyor."

 

Karagöz, Türkiye'de halka açık şirketlerin, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) kurumsal yönetim ilkeleri doğrultusunda tavsiye ettiği yönetim kurullarında en az yüzde 25 kadın üye oranına ulaşmada yavaş ilerlediğini belirterek, şöyle devam etti: "2022'de yüzde 17,5 olan kadın temsil oranı, 2023'te sadece yarım puan artarak yüzde 18'e yükseldi. İlkelerin yayımlandığı 2014 yılında bu oran yüzde 12 idi. Gönüllülük esasına dayanan bu süreçteki yavaş ilerleme nedeniyle Avrupa Birliği (AB) direktifinde belirlenen icracı olmayan pozisyonlarda yüzde 40, tüm yönetim kurulunda yüzde 33 hedeflerinin gerisinde kalıyoruz. Bu noktada yatırım kuruluşlarımızın, müşterisi olan şirketlere vereceği danışmanlık hizmetlerinin yanı sıra bilinçlendirme ve farkındalık yaratma adına yapacakları katkıları çok değerli buluyorum."

 

Pamir Karagöz, TSPB'nin bu süreci desteklediğini vurgulayarak, birlik üyelerinden 24 aracı kurum ve 3 yatırım bankasının bildirgeye imza attığını aktardı.

 

İlerleyen dönemde bu sayının artacağını ifade eden Karagöz, "Tüm halka açık şirketlerimize, en üst karar organı olan yönetim kurullarında ve liderlik ekiplerinde cinsiyet eşitliğini gözeterek kadın çalışan ve yönetici oranlarını artırmaları için yeniden çağrıda bulunuyorum." diye konuştu.

 

"Gelişmiş piyasalarda kadınların yönetim kurullarındaki ortalama oranı yüzde 30'u çoktan aştı"

Yüzde 30 Kulübü Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Melsa Ararat, SPK'nin, 2012 yılından beri şirketlere, yönetim kurullarında en az yüzde 25 kadın üye bulundurma hedefini ve bu çabaların düzenli olarak raporlanmasını önerdiğini hatırlattı.

 

2017'den bu yana gerçekleşen değişimlere değinen Ararat, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gelişmiş piyasalarda kadınların yönetim kurullarındaki ortalama oranı yüzde 30'u çoktan aştı. AB ülkelerinde ve Suudi Arabistan Krallığı da dahil olmak üzere birçok ülkede kadınların karar organlarındaki temsili yasal kotalarla desteklendi. Bu yıl sonuna kadar AB ülkeleri, yönetim kurullarına cinsiyet kotasını ülke yasalarına entegre etmiş olacak. Diğer yandan, ABD ve Birleşik Krallık gibi sermaye piyasalarının daha geniş ve derin olduğu ülkelerde bu değişim, yasal kotalardan ziyade piyasa ve yatırımcı baskısıyla gerçekleşti."

 

Ararat, Türkiye'deki yavaş ilerlemenin 2019'da iş dünyası ve düzenleyici otoriteleri bir araya getirdiğini belirtti.

 

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın (EBRD) desteğiyle yapılan çalışma kapsamında, Yüzde 30 Kulübü ve Borsa İstanbul'un yönlendirme komitesinde yer aldıklarını söyleyen Ararat, şu bilgileri paylaştı: "EBRD destekli projenin sonuç raporu, düzenleyici otoritelere bir dizi yasal reform önerisi sunarken, özel sektörü de düzenlemeleri beklemeden en iyi uygulamaları hayata geçirmeye davet etti. Rapordaki önemli bir tespit, Türkiye'de finans sektörünün, kadınların karar organlarında yer alması konusunda henüz bir aktör olmadığıydı. Bugün, sermaye piyasalarının önde gelen şirketleri, 2017'de gelişmiş piyasalarda başlayan stratejik değişimi Türkiye'de de ateşlemek üzere burada. Yatırım danışmanlığı hizmeti sunan 7 lider kurum ve bildirgeyi imzalamayı kabul eden ek 13 kurum, şirketlerin karar organlarında kadınların temsiline önem verdiklerini ve bu konuda ilerleme kaydetmek için birlikte çalışmaya devam edeceklerini beyan ediyor."

 

Melsa Ararat, imzalanan bildirgenin Türkiye'deki şirketleri, AB cinsiyet eşitliği direktifi ve sürdürülebilirlik raporlama direktifine uygun en iyi uygulama örneklerini dikkate almaya teşvik edeceğini vurguladı.

 

20 Kasım'da gerçekleşecek yıllık kadın direktörler konferansına değinen Ararat, şunları ekledi: "Borsa İstanbul'da yönetim kurullarındaki kadın oranının bugünden itibaren ivme kazanacağını ve yönetim kurulları tamamen erkeklerden oluşan 200'e yakın Borsa İstanbul şirketinin sayısının 2025 genel kurullarında hızla azalacağını umuyorum. Ayrıca, son iki yıldır kadınları büyük ölçüde dışlayan yeni halka arzlarda, 2025 yılında farklı bir resim görmeyi umuyorum."

 

Yüzde 30 Kulübü Türkiye'nin Eş Başkanı Ebru Dildar Edin de bildirgenin, imzacı kurumların katılımıyla finans sektöründe anlamlı bir değişimin mümkün olduğunu ortaya koyduğunu anlattı.

 

Yakın gelecekte, finans sektöründeki diğer kurumların da benzer girişimlere ve inisiyatiflere imza atacağına inandığını ifade eden Edin, şunları dile getirdi: "Finansman sağlayıcıları, danışmanlık ve aracılık hizmeti sunanlar olarak, kadınların iş hayatında hedeflenen yüzde 50 eşitliğe ulaşması için büyük bir sorumluluğumuz var. Bu sorumluluğun bilinciyle hareket ederek ve bu vizyonu müşterilerimize yansıtarak iş dünyasında kalıcı bir değişim yaratabiliriz. Ülkemizde iş dünyasında kadınların hedeflenen eşitliğe ulaşmasını sağlamak ve bu süreci hızlandırmak adına finans sektöründeki her paydaşın önemli görevler üstlenmesi gerekiyor. Şu anda kadınların yönetim kurullarındaki oranı yüzde 17,9 seviyesinde. Bu oranı en kısa sürede Avrupa Birliği ortalaması olan yüzde 34'e, hatta sonrasında Finlandiya'nın yüzde 40 oranına ve inşallah Fransa'nın yüzde 46 oranına çıkarmak için hep birlikte çalışmalıyız. Bu süreci hızlandıracak en önemli gelişmelerden biri de yapılacak yasal düzenlemeler olacaktır. Umarız bu bildirge, bu tür düzenlemelere de öncü bir başlangıç sağlar."

 

İmza töreninin ardından gerçekleşen gong töreni, Yüzde 30 Kulübü Türkiye yöneticileri ile imzacı şirketlerin yöneticilerinin katılımıyla yapıldı.

30 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : Yönetim Kurulu kadın yönetici