tatil-sepeti

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce biyokaçakçılıkla mücadele kapsamında, 2007'den bu yana Türkiye'de toplam 86 vakada, 21 farklı ülkeden, 156 kişi hakkında işlem yapıldı.


 

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü’nce biyokaçakçılıkla mücadele kapsamında 2007'den bu yana Türkiye'de toplam 86 vakada, 21 farklı ülkeden, 156 kişi hakkında işlem yapıldı, 5,6 milyon lira idari para cezası uygulandı.

 

Bakanlıktan "22 Mayıs Biyolojik Çeşitlilik Günü" dolayısıyla yapılan açıklamaya göre Türkiye, hem kültürel hem de biyolojik çeşitlilik bakımından zengin ve gelişmiş bölgeler arasında yer alıyor.

 

Türkiye, kendi başına ayrı bir kıta olmamakla birlikte, bir kıtanın sahip olabileceği tüm ekosistem ve habitat özelliklerine tek başına sahip bulunuyor. Farklı ekosistemler, habitatlar, türler ve ırklar Türkiye'de oluşurken, bölge, endemik tür oranı bakımından dünyada sayılı bölgelerden biri olarak öne çıkıyor.

 

Kültüre alınmış pek çok bitki türü ile evcilleştirilmiş pek çok hayvan türünün yabani ataları Türkiye'de tabii olarak yer alıyor.

 

Aynı zamanda Türkiye son yıllarda, biyoçeşitliliğin sürdürülebilir yönetimini ve gelişmeyi politika haline getirerek, ekolojik zenginliği korumaya yönelik pek çok adım attı.

 

Türkiye bir yandan her alanda kalkınma hamlelerini yaparken bir yandan da biyolojik çeşitliliği koruyacak ve sürdürülebilirliğini sağlayacak çalışmaları birlikte gerçekleştiriyor.

 

DKMP Genel Müdürlüğünce biyokaçakçılıkla mücadele kapsamında, 2007 yılından bu yana Türkiye'de toplam 86 vakada, 21 farklı ülkeden, 156 kişi hakkında işlem yapılarak 5,6 milyon lira idari para cezası uygulandı.

 

SON 5 YILDA BAŞTA ORKİDE TÜRLERİ YURT DIŞINA KAÇIRILMAK İSTENDİ

 

Biyokaçakçılık vakaları özellikle Doğu Karadeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu ile Akdeniz bölgelerinde yoğunlaşıyor.

 

Son 5 yılda, başta orkide (salep) türleri olmak üzere, yumrulu ve soğanlı bitki türleri, yabani buğday, kelebekler, böcek türleri, engerek türleri, semender türleri, turna gagası, kara kaplumbağası, meşe sürgünleri, defne, sandal ve bazı mantar türlerinin yurt dışına kaçırılmak istendiği tespit edildi.

 

Biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımına hizmet edecek envanter ve izleme çalışmalarının ulusal düzeyde gerçekleştirilmesi, biyolojik çeşitliliğe ilişkin veri tabanları oluşturulması, biyolojik çeşitliliğin korunmasına katkı sağlayacak geleneksel kullanım yöntemlerinin tespiti ve geliştirilmesinin yanı sıra pek çok proje de hayata geçirildi. Bu projelerle Türkiye'nin biyolojik çeşitliliğindeki cevherler gün ışığına çıkarılacak.

 

Uluslararası alanda da Türkiye'nin zenginliğini koruyabilmek amacıyla taraf olunan Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, Türkiye'de 14 Mayıs 1997'de yürürlüğe girdi. Türkiye, biyolojik çeşitliliği uluslararası ölçekte koruma çabalarına katkı sağlanması bilinciyle, yükümlülüğünü en iyi şekilde yerine getirme gayreti içinde çalışmalar yürütüyor.

 

Bu kapsamda yürütülen önemli çalışmalar şunlar:

 

- Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi (UBENİS) kapsamında, Türkiye'nin biyolojik çeşitliliği kayıt altına alınarak bugüne kadar yaklaşık 1 milyon 900 bin veri girişi Nuh'un Gemisi Veri Tabanı'na işlendi.

 

- Biyolojik Çeşitliliğe Dayalı Geleneksel Bilginin Kayıt Altına Alınması Projesi ile hem genetik kaynaklar hem de nesiller boyunca aktarılarak bugüne kadar gelen, kaybolmasına izin verilmeyen genetik kaynaklarla bağlantılı geleneksel bilgiler kayıt altına alınarak korunuyor. Projeden elde edilen çıktılar kısıtlı erişime tabi olarak 'Geleneksel Bilgi Yönetim Sistemi'ne aktarılıyor. Sistemde yaklaşık 105 bin biyolojik çeşitliliğe dayalı geleneksel bilgi kayıt altına alındı."

 

TÜRKİYE, COP-16 TOPLANTISI'NA EV SAHİPLİĞİ YAPACAK

 

Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü'nde, yerkürenin doğal yaşam çeşitliliğinin korunması ve geliştirilmesi hedefiyle, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından her yıl belirlenen tema çerçevesinde etkinlikler düzenleniyor.

 

BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi 15. Taraflar Konferansı, geçen yıl aralık ayında Kanada'da düzenlenmiş, Türkiye'yi toplantıda Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci temsil etmişti.

 

COP-15 toplantısında, Çin ve Kanada'daki iki ev sahibi şehirden dolayı "Kunming-Montreal Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi" adıyla sözleşme imzalanmıştı.

 

Sözleşmeyle üye ülkeler biyoçeşitlilik kaybını 2030'a kadar tersine çevirmek konusunda anlaşmaya varmıştı. İmzalanan bu çerçeve sözleşme, biyolojik çeşitliliğin korunmasının üye ülkeler nezdinde güçlü bir kabul görmesi sebebiyle tarihi bir başarı olarak kabul ediliyor.

 

BM, bu nedenle Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü'nün bu yılki temasını COP 15'te ulaşılan tarihi başarıya dayanarak "Anlaşmadan Eyleme: Biyoçeşitliliğin Yeniden İnşa Edilmesi" olarak belirledi.

 

Gelecek yıl düzenlenmesi planlanan COP-16 toplantısına Antalya'da ev sahipliği yapacak olan Türkiye, bu doğrultudaki çalışmalarını en üst düzeyde sürdürüyor.

22 Mayıs 2023 Pazartesi

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 31 Mart 2024 Pazar günü gerçekleştirilecek Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin bazı yerlerde iptal edilmesi durumunda, yenileme seçimlerinin 2 Haziran Pazar günü yapılmasına karar verdi.


 

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) Resmi Gazete'de yayımlanan kararında, 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetler Seçimi Hakkında Kanun gereği, bir seçim çevresindeki seçimin, seçim işlemleri sebebiyle iptaline karar verildiği takdirde, o seçim çevresinde yeniden seçim yapılacağı, bunun da 2024 yılının haziran ayının ilk pazar günü olması gerektiği belirtildi.

 

Kararda bu nedenle, 31 Mart 2024 günü herhangi bir sebeple yapılamamış belediye seçimleri, muhtar ve ihtiyar meclisi/heyeti üyeliği seçimleri ile 1 Ocak 2024'ten bu yana oluşan mahalli idare birimlerinden olan köylerin muhtar ve ihtiyar meclisi üyeliği seçimleri"nin 2 Haziran Pazar günü yapılmasının gerektiği kaydedildi.

 

Kararda, yeniden yapılması gereken seçimlerin, bu seçimin tekrarı ve seçimin devamı niteliğinde olduğu, bu nedenle sadece oy verme işlemlerinin tekrarlanması gerektiği vurgulandı.

28 Mart 2024 Perşembe

Türkiye'de 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus beş yılda yüzde 21.4 artarak geçen yıl 8 milyon 722 bin 806 kişiye ulaştı. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı 2023 itibarıyla yüzde 10.2'ye çıktı.


 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılına ilişkin "İstatistiklerle Yaşlılar" çalışmasının sonuçlarını açıkladı.

 

Buna göre, 2018'de 7 milyon 186 bin 204 kişi olan 65 yaş ve üzeri nüfus, son beş yılda yüzde 21,4 artarak 2023'te 8 milyon 722 bin 806 kişi oldu. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı 2018'de yüzde 8,8 iken, 2023'te yüzde 10,2'ye çıktı.

 

Yaşlı nüfusun 2023'te yüzde 44,5'ini erkekler, yüzde 55,5'ini kadınlar oluşturdu. Nüfus projeksiyonlarında yaşlı nüfus oranının 2030'da yüzde 12,9, 2040'ta yüzde 16,3, 2060'ta yüzde 22,6 ve 2080'de yüzde 25,6 olacağı öngörüldü.

 

Yaşlı nüfus, yaş grubuna göre incelendiğinde, 2018'de bu kesimin yüzde 62,2'si 65-74 yaş grubunda, yüzde 28,6'sı 75-84 yaş grubunda ve yüzde 9,2'sinin 85 ve daha yukarı yaş grubunda yer aldığı görülürken, 2023'te yüzde 64'ünün 65-74 yaş grubunda, yüzde 28,1'inin 75-84 yaş grubunda ve yüzde 7,9'unun 85 ve daha yukarı yaş grubunda yer aldığı belirlendi.

Yaşlı nüfusun yüzde 0,1'ini oluşturan 100 yaş ve üzerindeki yaşlı kişi sayısı 2023'te 6 bin 609 oldu.

 

TÜRKİYE NÜFUSUNUN YAŞ YAPISI DEĞİŞTİ

 

Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranının yüzde 10'u geçmesi nüfusun yaşlanmasının bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Türkiye'de yaşlı nüfus, diğer yaş gruplarındaki nüfusa göre daha yüksek bir hızla artış gösterdi.

 

Küresel yaşlanma süreci olarak adlandırılan "demografik dönüşüm" sürecinde olan Türkiye'de, doğurganlık ve ölümlülük hızlarındaki azalmayla sağlık alanında kaydedilen gelişmeler, yaşam standardının, refah düzeyinin ve doğuşta beklenen yaşam süresinin artmasıyla nüfusun yaş yapısı şekil değiştirdi. Çocuk ve gençlerin toplam nüfus içindeki oranı azalırken yaşlıların toplam nüfus içindeki oranı artış gösterdi. Türkiye, oransal olarak yaşlı nüfus yapısına sahip ülkelere göre hala genç bir nüfus yapısına sahip olsa da yaşlı nüfus sayısal olarak oldukça fazla.

 

Nüfusun yaşlanmasıyla ilgili bilgi veren göstergelerden olan ortanca yaş da 2018'de 32 iken 2023'te 34 oldu. Ortanca yaş 2023'te erkeklerde 33,2, kadınlarda 34,7 olarak hesaplandı.

Nüfus projeksiyonlarında ortanca yaşın 2030'da 35,6, 2040'ta 38,5, 2060'ta 42,3 ve 2080'de 45 olacağı tahmin edildi.

 

Çalışma çağındaki 100 kişiye düşen yaşlı sayısını ifade eden yaşlı bağımlılık oranı 2018'de yüzde 12,9 iken 2023'te yüzde 15'e çıktı.

 

TÜRKİYE, YAŞLI NÜFUSUNDA 184 ÜLKE ARASINDA 67'NCİ SIRADA

 

Nüfus projeksiyonlarına göre, yaşlı bağımlılık oranının 2030'da yüzde 19,6, 2040'ta yüzde 25,3, 2060'ta yüzde 37,5 ve 2080'de yüzde 43,6 olacağı öngörüldü.

 

Nüfus tahminlerine göre, 2023'te dünya nüfusu 8 milyar 45 milyon 311 bin 448 kişi, yaşlı nüfus ise 807 milyon 790 bin 294 kişi oldu. Buna göre, dünya nüfusunun yüzde 10'unu yaşlı nüfus oluşturdu.

 

En yüksek yaşlı nüfus oranına sahip ilk üç ülke, yüzde 30,1 ile Japonya, yüzde 24,5 ile İtalya ve yüzde 23,6 ile Finlandiya oldu. Türkiye bu açıdan 184 ülke arasında 67'nci sırada yer aldı.

Yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu il, 2023'te yüzde 20 ile Sinop olarak belirlendi. Bu ili yüzde 19,5 ile Kastamonu, yüzde 18,3 ile Giresun izledi. Yaşlı nüfus oranının en düşük olduğu il ise yüzde 3,5 ile Şırnak oldu. Bu ili yüzde 4 ile Hakkari ve 4,2 ile Şanlıurfa izledi.

 

Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranının yüzde 10 ve üzerinde olduğu il sayısı 2023'te 54 oldu.

 

YAKLAŞIK HER DÖRT HANEDEN BİRİNDE EN AZ BİR YAŞLI FERT VAR

 

Türkiye'de 2023'te toplam 26 milyon 309 bin 332 haneden 6 milyon 458 bin 465'inde yaşlı nüfus olarak tanımlanan 65 ve daha yukarı yaşta en az bir fert bulunduğu belirlendi. Diğer bir ifadeyle, hanelerin yüzde 24,5'inde en az bir yaşlı fert yaşadığı görüldü.

 

En az bir yaşlı fert bulunan 6 milyon 458 bin 465 haneden 1 milyon 669 bin 270'inde tek başına yaşlı fertler yaşıyor. Bu hanelerin yüzde 74,4'ünde yaşlı kadınlar, yüzde 25,6'sında da yaşlı erkekler bulunuyor.

 

En az bir yaşlı fert bulunan haneler içinde tek kişilik yaşlı hanehalkı oranının en yüksek olduğu il, 2023 yılında yüzde 34,4 ile Balıkesir oldu. Bu ili yüzde 34,3 ile Burdur, yüzde 34 ile Çanakkale izledi. Bu oranın en düşük olduğu il ise yüzde 7,8 ile Hakkari oldu. Bu ili yüzde 13,5 ile Batman, yüzde 14,9 Van izledi.

27 Mart 2024 Çarşamba