Baykar, Bayraktar TB2 silahlı insansız hava aracı (SİHA) ihracatı ile "dünyanın en büyük 100 savunma sanayi" firması listesine adım attı.


Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), 2022 gelirlerine göre küresel askeri harcamalar raporunu açıkladı. Dünyanın en büyük 100 savunma sanayisi firması listesine 4 Türk firması girdi.

 

Türk savunma sanayisi bünyesinde insansız hava araçları üreten Baykar, özellikle son yıllarda yakaladığı ihracat başarılarıyla bu alanda adından söz ettirdi.

 

Önceki yıllarda savunma sanayisi harcamalarına ilişkin listelere girebilecek rakamlara ulaşan ancak bu çalışmalara katılmayan Baykar, SIPRI'nin 2022 yılına ilişkin çalışmasıyla ilk kez uluslararası bir listede görünür oldu. Baykar, 2022 yılında gelirlerini önceki yıla göre yüzde 94 artırdı ve 1 milyar 420 milyon dolarla 76. sırada listeye güçlü bir giriş yaptı. Baykar, ilk 100 firma arasında satış gelirinin en fazla artıran firma olarak dikkati çekti.

 

ÖZ KAYNAKLA YOLA ÇIKTI, İHRACATLA BÜYÜDÜ

 

Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, yaptığı açıklamada, başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten şirketin, 2003 yılında İHA AR-GE sürecinin başlangıcından itibaren attığı adımlarla bugün sınıfında dünyanın en iyi insansız sistemlerine imza attığını söyledi.

 

Bayraktar TB2 SİHA için 32, Bayraktar AKINCI TİHA için 8 ülkeyle olmak üzere bugüne kadar 33 ülkeyle ihracat anlaşması imzaladıklarını belirten Bayraktar, yüzlerce milli insansız hava aracının görev yaptıkları ülkelerin güvenliğine katkı sağladığını ifade etti.

 

Bu başarıları 2021 ve 2022 yıllarında savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri olarak taçlandırdıklarını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

 

"Baykar başlangıçtan bugüne kadar tüm projelerini tamamen öz kaynaklarıyla yürüttü. Bu aşamada ihracattan elde ettiğimiz geliri de tamamen yatırım ve projelerimize kaynak olarak kullanıyoruz. Baykar'ın İHA sistemleri AR-GE sürecinin başlangıcından 2022'ye kadar olan süreçte elde ettiği gelirlerin yaklaşık yüzde 70'i ihracattan geldi. 2022 yılında ise satışların yüzde 85'i ihracattan kaynaklandı. 2023 yılında ise ihracat gelirinin toplam satışlar içerisinde yüzde 90'dan fazla olmasını bekliyoruz.

 

Baykar olarak yıllar içinde ihracat sürecinde önemli seviyede artış sağladık. 2020'de sadece 2 ülkeye ihracat yaptık. 2021'de ihracat gerçekleştirilen ülke sayısı 7'ye, 2022 yılında ise 19 ülkeye çıktı. Ayrıca 2022'de 25 ülkeyle ihracat sözleşmesi imzaladık. 2022'de yapılan ihracatın tamamı Bayraktar TB2 SİHA sisteminden oluştu. Baykar'ı büyüten unsur ihracatın artışı oldu. Bayraktar AKINCI TİHA sisteminin ihracatı ise 2023 yılından itibaren başladı. İhracat tarafında daha da güçlenerek ilerleyeceğiz. Bayraktar KIZILELMA insansız savaş uçağı ve Bayraktar TB3 SİHA'nın seri üretime başlamasının ardından ihracat rakamlarımızın daha da artacağını öngörüyoruz."

 

DÜNYANIN EN İYİSİNİ YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ

 

Bayraktar TB2 SİHA gibi paradigma değiştiren tek bir ürünle Türkiye'nin en büyük savunma ve havacılık ihracatına imza attıklarına işaret eden Bayraktar, şu değerlendirmelerde bulundu:

 

"Başarının sırrı teknolojik odaklanmada. Bayraktar TB2 SİHA gibi yüksek teknolojiye sahip tek bir ürünü dünyanın en iyisi olacak şekilde geliştirerek başarı sağlıyoruz. Onlarca vasat seviye ürün yapacağımıza sadece bir tane niş ürüne odaklanarak dünyanın en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Muharebe sahasında oyun değiştiren insansız sistemlerimiz dünyanın en büyük 100 savunma sanayisi firması listesinde de taşları yerinden oynatıyor. Bu başarıyı yeni platformlarımızla daha ileri noktalara taşıyacağız.

 

Özellikle son yıllarda kaynağımızı büyük oranda AR-GE yatırımlarına ayırmamız büyümemizde önemli rol oynadı. 2022 yılında Baykar olarak yaptığımız yatırım ve AR-GE harcamaları 250 milyon doları buldu. Tesis ve ekipman yatırımları ile üretim kapasitesini yüzde 50 oranında artırdık. Artan filo stoğu ile birlikte servis ve lojistik hizmet gelirlerinde artış yaşandı. Bunlara paralel olarak personel sayımız da yüzde 70 oranında büyüdü. Bugün itibariyle 4 binin üzerinde AR-GE ve üretim personelimiz var. Bu rakam 2022 yılı başında 2 bin çalışan seviyesindeydi. Bununla beraber savunma sanayisinde dünyanın ilk 100 firması arasında en hızlı gelir artışına sahip savunma sanayi firması haline geldik.

 

SIPRI listesine giren 4 Türk savunma şirketindeki büyüme, yüksek teknoloji geliştirmeyi odak alan ekosistemimizin güçlü bir şekilde ilerlediğini gösteriyor. Listede 4 şirket görebilirsiniz ancak bu şirketlerin tedarikçisi olan yüzlerce yerli firma sayesinde kritik alt sistem üretiminde de önemli kabiliyetler kazanılıyor. Türk savunma sanayisi elde ettiği tecrübe ve birikimle dünya çapında giderek daha önemli bir aktör haline geliyor."

04 Aralık 2023 Pazartesi

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, uluslararası girişim sermayesi fon yöneticilerinin Türkiye'de daha fazla varlık göstermeyi istediklerini belirtti.


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, bir dizi programa katılmak için bulunduğu Londra'da girişim sermayesi fonları yöneticileriyle görüşmesinin ardından, Türk basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

 

Türkiye'de özellikle girişimcilik ve teknoloji ekosisteminin son 20 yılda muazzam bir mesafe kaydettiğini dile getiren Kacır, teknoloji girişimlerinin ölçeği büyürken sayısının da arttığını söyledi.

 

Kacır, bugün 10 binden fazla Türk teknoloji şirketinin 100'ün üzerinde teknoparkta inovasyon ve AR-GE odaklı çalışmalarını sürdürdüğünü aktardı.

 

Bu ekosistemin finansal olarak desteklenmesi ve büyümesinin kritik önemde olduğunu vurgulayan Kacır, "Teknoloji girişimleri, bütün dünyada çoğunlukla girişim sermayesi yatırım fonlarından aldıkları yatırımlarla büyüyor. Biz de Türkiye'de girişim sermayesi yatırım fonlarını büyütmeye gayret ediyoruz. Türkiye'de yeni girişim sermayesi yatırım fonlarının oluşturulması bizim önemli bir hedefimiz. Ayrıca, küresel yatırım fonlarının Türkiye'de teknolojik girişimlerine yatırım yapması da amacımız. Bunun için son yıllarda pek çok adım attık. Kamu kaynaklarının fonların fonu olarak girişim sermayesi fonlarına yatırım yapmasını sağlayan, böylelikle bir kaldıraç oluşturmayı mümkün kılan programlar başlattık." diye konuştu.

 

TÜRK TEKNOLOJİ GİRİŞİMLERİ 3 YILDA 4 MİLYAR DOLAR YATIRIM ALDI

 

Bakan Kacır, söz konusu programlar ve bu alanda gösterilen çaba sayesinde Türkiye'de teknoloji girişimlerinin önceki dönemlere göre daha büyük yatırım aldığını dile getirerek, "2010-2020 arası Türkiye'de teknoloji şirketlerine ve startuplara yatırım ölçeği yıllık 100 milyon dolar tutarındaydı. Türk teknoloji girişimleri, 2020-2023 döneminde ise 4 milyar dolar yatırım aldı. Bu tabii Türkiye'nin milyar dolar değeri aşan unicornların, yani Turcornların da çıkmasını hızlandırdı." dedi.

 

Oyun, e-ticaret, yazılım ve fintech gibi alanlarda milyar dolar değeri aşan Türk teknoloji girişimlerinin bulunduğunu kaydeden Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"2030'a kadar Türkiye'nin teknoloji ekosistemini, girişimcilik ekosistemini büyütmeye devam edeceğiz. Türkiye'den 100 bin teknoloji girişiminin doğmasını ve aynı dönemde bunların 100'ünün milyar dolar değeri aşarak Turcorn olmasını sağlayacağız. Ama bunu yaparken mutlaka uluslararası işbirliklerimizi güçlendirmemiz, Türkiye'nin teknoloji girişimciliğindeki başarı hikayesini dünyaya çok daha güçlü şekilde anlatmamız, tanıtmamız lazım. Bu vesileyle bulunduğum Londra'da çok sayıda girişim sermayesi fonu yöneticisiyle çok kapsamlı görüşme gerçekleştirdim. Bazıları geçmiş dönemlerde Türkiye'de yatırım yapmış olmakla birlikte pek çoğu aslında Türkiye'nin yeni bir başarı hikayesinin eşiğinde olduğunu ifade etti ve Türkiye'ye gelme konusundaki istekliliklerini benimle paylaştı. Bundan da açıkçası memnuniyet duydum.

 

Londra özellikle girişim sermayesi fonları ve diğer varlık fonları alanında dünyada öncü merkezlerden biri. Burada 500'den fazla sermaye fonu bulunuyor ve her yıl bu fonlar çok büyük ölçekte kaynak temin etme imkanına sahipler ve bu kaynağı yıldan yıla artan bir ölçekte teknolojiye ve teknoloji girişimciliğine ayırıyor. İnşallah, önümüzdeki dönemde kendileriyle kurduğumuz ilişkileri ve iletişimi çok daha ileri seviyeye getireceğiz. Türkiye'de benzer etkinlikleri onlarla birlikte gerçekleştireceğiz ve Türkiye'nin teknolojik girişimlerinin büyümesini hızlandırmaya devam edeceğiz."

 

TÜRKİYE'NİN YENİ HİKAYESİNDE KATMA DEĞERLİ ÜRETİM BAŞROL OYNAYACAK

 

Bakan Kacır, pek çok girişimin odağında sağlık, yeşil ve dijital dönüşüm ile yapay zeka gibi alanların olduğunu söyledi.

 

Özellikle bu alanlarda Türkiye'nin sahip olduğu kapasiteyi paylaştığını anlatan Kacır, "Yine yeşil dönüşümün önemli bir unsuru olan yeni nesil mobilite teknolojilerinde Türkiye'de startupların teknoloji girişimlerinin geldiği seviyeyi kendilerine çok detaylı olarak anlattım. Onlar da Türkiye'de daha fazla varlık göstermek arzusunu bizimle paylaştı. Türkiye'de kamunun, özellikle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak biz ve ilgili kurumlarımızın bu ekosistemi ne kadar güçlü şekilde himaye ettiğimizi de görmeleri, onlar açısından cesaretlendirici oluyor." diye konuştu.

 

Kacır, Türkiye'de inovasyon ve fintech alanındaki regülasyon gelişmeleri ve kripto varlıklarla ilgili yeni yasa çalışması hakkında da yatırımcıları bilgilendirdiğini aktardı.

 

Tüm bu yaklaşımların Türkiye'nin yenilikçi teknolojilere ne kadar kuvvetli şekilde ev sahipliği yaptığını ve dönüşümü en ileri seviyede nasıl yakaladığını gösterdiğini dile getiren Kacır, sözlerini şöyle tamamladı:

 

"Onlar da bunun aslında çok farkında. Türkiye'nin makro ekonomik göstergelerindeki iyileşmeyi de çok kapsamlı olarak hem girişim sermayesi fon yöneticileriyle hem de dün yine görüştüğüm İngiltere Yatırım Bakanı ile konuştuk. Özellikle Türkiye'nin kredi risk priminin hızla düşüyor olması aslında Türk ekonomisinin doğru yolda olduğunun önemli göstergelerinden biri. Bunun sonucunda önümüzdeki dönemde Türkiye'ye yatırımların çok hızlanacağını öngörüyoruz. Muhataplarımız da aynı fikirdeler ve burada özellikle Türkiye'nin yeni dönemdeki bu sermaye akımlarını hızlı çekmesi, bu kaynağın büyük ölçekte katma değerli üretime, teknolojik dönüşüme ve teknolojik girişimciliğine kazandırılması için çabalarımızı artıracağız. Türkiye yepyeni başarı hikayelerini hayata geçirecek ve bu defa öncekilerden de daha güçlü şekilde, katma değerli, rekabetçi, verimli üretim ve yüksek teknoloji girişimleri bu hikayede başrol oynayacak."

 

Bakan Kacır, ayrıca Londra'daki iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Ticaret Bakanlığı, muafiyet fazlası getirilen cep telefonlarının yurda girişinde vergi kayıp ve kaçağının önüne geçilmesi amacıyla uygulamada değişiklik yaptı.


 

Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, yolcu beraberinde yurda sokulmak istenilen eşyalar kapsamının, Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkındaki Karar kapsamında düzenlendiği belirtilerek, "GSM-cep telefonu"nun da liste kapsamında yer aldığı anımsatıldı.

 

Cep telefonunun, yabancı misyon mensupları hariç, yolcunun kimlik numarasına kayıtlı hatlarla kullanılması kaydıyla, üç takvim yılında 1 adet getirilebildiğine işaret edilen açıklamada, bu cep telefonunun da yolcu beraberi kişisel eşya statüsünde gümrük vergilerinden muaf olarak serbest dolaşıma sokulabildiği vurgulandı.

 

Açıklamada, bunun haricinde yolcu beraberinde hediyelik eşya statüsünde veya posta/hızlı kargo taşımacılığı yoluyla muafen veya vergileri ödenmesi suretiyle dahi cep telefonu getirilmesinin mümkün olmadığının altı çizilerek, şöyle devam edildi: "Kararın uygulanması esasında, yolcuların beraberindeki eşya statüsünde ve muafiyet limiti dışında beyanlarına aykırı olarak getirdikleri cep telefonunun gümrük vergilerinin iki kat olarak alınması ve eşyanın sahibine teslim edilmesi, bu durumda, 1 adet muafiyet sınırını aşan ve vergileri alınarak teslim edilen telefonların getiren kişi veya üçüncü kişiler adına ulusal ağa tanıtılarak doğabilecek vergi kayıp ve kaçağının önüne geçilmesi amacıyla gerekli tedbir alındı. Bölge Müdürlüklerince, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna 1 adet muafiyet sınırını aşan telefonların kişi ve IMEI numaralarının bildirilmesi gerektiği hususu talimatlandırılmıştır."

 

MUAFİYET FAZLASI TELEFONLAR 3 AY GÜMRÜK AMBARLARINDA BEKLETİLEBİLECEK

 

Düzenlemeyle sadece yolcu beraberinde getirilen kişisel eşya statüsünde olan bir adet cep telefonuna muafiyet tanınması uygulamasında değişiklik olmadığına vurgu yapılan açıklamada, yolcu beraberi hediyelik eşya statüsünde veya beyana aykırı bir şekilde yurda sokulmak istenen ikinci cep telefonlarının İMEİ kaydı yapılmamak suretiyle kullanımı engellenemediği için bu kapsamdaki telefonun maktu vergileri ödenerek teslimi uygulamasının kaldırıldığı bildirildi.

 

Açıklamada, "Bununla birlikte yolcu beraberinde muafiyet fazlası olarak getirilen cep telefonunun, yolcu tarafından tekrar yurt dışına çıkışında teslim alınmak istenmesi halinde Gümrük Kanunu'nda belirtilen 3 aylık süre boyunca gümrük ambarlarında bekletilmesi ve süre içerisinde yolcunun tekrar yurt dışına çıkarken beraberinde teslim edilerek iade edilmesi mümkün bulunmaktadır." bilgisi paylaşıldı.

17 Mayıs 2024 Cuma