tatil-sepeti

HABER: ADEM ORHUN
KOLAJ: OSMAN KUVVET

Tarih boyunca kıyıları medeniyetlere ev sahipliği yapan Akdeniz, hem kültürler hem ekonomi için yayılma ve temas alanı oldu. Bugün doğalgaz ve petrol yatakları sebebiyle yetki alanı tartışmalarının yaşandığı Akdeniz’de balıkçılık ürünleri de önemli bir gelir kaynağı. Çipuradan akyaya, lüferden orkinosa kadar ekonomik değeri olan birçok balık türünün avcılığı bu havzada yapılıyor.

REKABET DE BÜYÜK

Türk balıkçı tekneleri sadece Antalya Körfezi’nde değil, Kıbrıs Adası çevresinde ve Afrika kıyılarına yakın bölgelerde dahi avcılık yapıyor. Büyük balık avında İspanyol ve Maltalı balıkçıların sektörde başı çektiği Akdeniz’de, bu ülkelerle rekabet edebilen tek ülke Türkiye.

İSTİHDAM İMKANI

Balıkçılar, onca zahmete boşuna katlanmıyor. Deniz ürünleri hem tezgahta para ediyor hem de ihracat geliri sağlıyor. Türkiye’nin sadece orkinos ihracatı 2018 yılında 65 milyon dolar oldu. Son döneme ait tahminler ise 90-100 milyon dolar. İhracat gelirinin ötesinde balıkçılık, zincirleme olarak önemli bir istihdam imkanı oluşturuyor. Teknelerdeki balıkçılardan şehirlerdeki perakendecilere kadar onbinlerce kişi bu işten ekmek yiyor. Böyle bir gelir kaynağı da kaçınılmaz olarak rekabete sebep oluyor.

EGEMENLİK MÜCADELESİ

Sektör artık, balık avında uluslararası kotaların yanı sıra denizdeki egemenlik mücadelesini de yakından takip ediyor. Çünkü, Türkiye’nin Akdeniz’deki haklarını kısıtlayacak her türlü durum, balıkçılık sektörünü ve piyasadaki arzı da etkileyecek. Türkiye’yi Akdeniz’de Antalya Körfezi’ne hapsedecek herhangi bir anlaşma balık kaynağının da kaybedilmesi anlamına geliyor. Bu bakımdan, Atina’nın ve Kıbrıs Rum Yönetimi’nin hakkaniyetten uzak ve oldu bittiye yönelik adımlarına karşılık Ankara’nın Libya ile yaptığı anlaşma kritik öneme sahip.

Tokyo’daki Toyosu Balık Pazarı, her sene özel bir balık mezatına ev sahipliği yapıyor. Son mezatta 276 kiloluk orkinos, restoran işletmecisi Kiyoshi Kimura tarafından 193.2 milyon yene (11 milyon TL) satın alındı.

SIKIŞTIRMA HAYALİNE KARŞI LİBYA HAMLESİ

Yunanistan’ın savunduğu Seville Haritası (üstte), Türkiye’ye Antalya Körfezi’nde 41 bin kilometrekarelik bir deniz yetki alanı öngörüyor. Ankara, geçtiğimiz ay denizden komşusu olan Libya ile yaptığı anlaşmalar sayesinde Mavi Vatan doktrinini güçlendirdi. Türkiye-Libya Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası (F-E) ardından Akdeniz’de Türkiye’nin deniz yetki alanlarını gösteren harita yayımlandı. (altta)

TÜRKİYE’YE VERİLEN ORKİNOS KOTASI

Yılkota (ton)
2015707
2016845
20171015
20181414
20191880
20202305

YENİ KOTA İSTANBUL’DA BELİRLENECEK

Atlantik Ton Balıklarının Korunması Uluslararası Komisyonu (ICCAT), üç yılda bir toplanarak, gelecek üç yılın yıllık ülke kotalarını belirliyor. Kasım 2017’de Fas’ta yapılan toplantıda, 2018-2020’ye ait kotalar ilan edildi. Türkiye’nin daha önce yüzde 4.5 oranındaki kotası iki katına çıkarıldı. 2021-2023 döneminin kotası da bu yıl kasım ayında İstanbul’da yapılacak toplantıda belirlenecek. Sektör temsilcileri, “Bakanlığımızdan beklentimiz büyük. Ev sahibi olma avantajını da kullanarak, Türkiye’ye yakışan büyük bir kota koparmamız lazım” dedi. 21 ülkenin kıyısının olduğu Akdeniz’deki kotanın yaklaşık yüzde 8’ini Türkiye kullanıyor.

DENİZ YETKİ ALANLARINDA REKABET VAR

Su ürünleri sektöründe faaliyet gösteren ihracatçılardan Oğulcan Kemal Sagun, Akdeniz’deki büyük Türk balıkçı teknelerinin özellikle Kıbrıs’ın çevresinde avlandığını kaydetti. Sagun, şunları söyledi: “Balığı açık denizde yakalıyoruz, tekneler icabında Afrika kıyılarına yaklaşarak balık arıyor. Balıkçılar olarak, deniz yetki alanları konusunda devletimizin yürüttüğü politikayı destekliyoruz. Malta ve İspanyollar nasıl Libya açıklarında faaliyet gösteriyorsa biz de açık denize uygun teknelerimizle orada olacağız. Sektörde ve pazarda rekabet etmenin gereği bu.”

ÇEŞİT ARTARSA FİYAT DA DÜŞER

İstanbul Su Ürünleri Komisyoncuları Derneği Başkanı Mahmut Uçan, büyük balıkların iç pazarda tezgahta daha fazla yer bulması gerektiğini söyledi. Uçan, “Sırbistan bile orkinos kotasının yarısını iç pazarda tüketiyor. Bu balık Marmara’da da var. Hatta avlayacağımız sardalya ve hamsiyi yiyerek besleniyor. Öyle olunca da küçük balık azalıyor, fiyatı artıyor. Orkinos gibi büyük balıkların daha serbest avlanması ve tezgahta yer bulması halinde fiyatı daha ekonomik olur. Bu yönde düzenleme istiyoruz” diye konuştu.

‘HAKKIMIZI SAVUNMAZSAK OLTA BİLE ATTIRMAZLAR’

“Şayet KKTC ve Libya ile başlattığımız süreçlerden vazgeçersek bırakınız ekonomik faaliyetleri, bize denize girecek kıyı, olta atacak sahil bile bırakmayacaklar.”
Bu sözler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 22 Aralık 2019’da dile getirildi. Cumhurbaşkanı, Gölcük Tersane Komutanlığı’nda Yeni Tip Denizaltı Projesi töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin, Doğu Akdeniz politikalarının gerekliliğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Yunanistan ve onu destekleyen kimi ülkeler, uzunca bir süredir Türkiye’yi adeta denize adım atamaz hale getirmenin hazırlıkları içindeydi. Bizim, kimsenin hakkını gasp etmek gibi bir niyetimiz yoktur. Ancak ülkemiz artık sinsi veya açık saldırılara karşı kendi hakkını, çıkarlarını koruyabilecek güce, iradeye sahiptir. Ülkemizin KKTC ve Libya ile yaptığı anlaşmalar, uluslararası hukuka, Birleşmiş Milletler sözleşmelerine ve diğer yerlerdeki benzer örneklere uygundur.”

14 Ocak 2020 Salı

Etiketler : Sektörel

Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası'nda (KMKTP) standart altının kilogram fiyatı 3 milyon 75 bin liraya yükseldi.

Altın piyasasında en düşük 2 milyon 923 bin lira, en yüksek 3 milyon 80 bin lirayı gören standart altının kilogram fiyatı, gün sonunda yüzde 0,3 artışla 3 milyon 75 bin lira oldu. Standart altının kilogram fiyatı dün günü 3 milyon 66 bin 399,50 liradan tamamlamıştı.

 

EN FAZLA İŞLEM YAPAN KURUMLAR

KMKTP'de altında toplam işlem hacmi 2 milyar 687 milyon 928 bin 567,14 lira, işlem miktarı ise 878,70 kilogram oldu.

Tüm metallerde toplam işlem hacmi ise 3 milyar 117 milyon 214 bin 56,50 lira düzeyinde gerçekleşti.

Altın borsasında bugün en fazla işlem yapan kurumlar, Uğuras Kıymetli Madenler, İstanbul Altın Rafinerisi, Türk Ekonomi Bankası, NMGlobal Kıymetli Madenler ile Akbank olarak sıralandı.

 

Bugünkü işlemlere ilişkin veriler şöyle:

 

 

 

STANDART TL/KG           DOLAR/ONS

 

Önceki Kapanış 3.066.399,50     2.787,00

 

En Düşük            2.923.000,00     2.677,00

 

En Yüksek          3.080.000,00     2.809,00

 

Kapanış 3.075.000,00     2.677,75

 

Ağırlıklı Ortalama           3.062.997,46     

 

Toplam İşlem Hacmi (TL)            2.687.928.567,14             

 

Toplam İşlem Miktarı (Kg)          878,70  

 

Toplam İşlem Adedi       49         

17 Ekim 2024 Perşembe

Dünya Altın Konseyi (WGC), altının uzun vadede son 50 yılda enflasyonun önemli oranda üzerinde, küresel Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) ile uyumlu bir getiri sağladığını açıkladı.

Dünya Altın Konseyi, "Altının uzun vadeli getiri beklentisi" başlıklı raporunu yayımladı.

Raporda, altının portföy riskini yönetmeye katkısının ve değer koruma özelliklerinin çok sayıda çalışmayla desteklenerek iyi bir şekilde belirlenmiş olduğu ifade edildi.

Altının portföy getirisine katkısının ise aynı şekilde belirlenmediğine işaret edilen raporda, “Altının uzun vadeli getirisini tahmin etmeye yönelik çerçeveler bulunuyor ancak bunlar, diğer varlık sınıflarına ilişkin sermaye piyasası varsayımlarıyla uyumlu, sağlam bir yaklaşımdan uzaktır.” yorumuna yer verildi.

 

DESTEKLEYEN MÜCEVHER VE TEKNOLOJİ SEKTÖRLERİ

Raporda, altının getiri beklentisine yönelik araştırmalar sonucunda, bu emtianın bir “değer saklama aracı” olarak tanımlandığı belirtilirken, söz konusu yaklaşımın bazı eksikler barındırdığı vurgulandı.

"Altın standardının” uygulandığı dönemlerden gelen verileri kullanmanın, altının performansı konusunda yanıltıcı sonuçlar çıkarttığı değerlendirmesine yer verilen raporda, uzun vadeli fiyatlara yalnızca finansal piyasalardan gelen talep üzerinden bakmanın da altının portföylerdeki ağırlığının daha az olduğu yanılgısına yol açtığı kaydedildi.

Raporda, altının uzun vadeli getiri hesaplamasına yeni bir yaklaşım sergilendiği, bunun sonucunda da altının uzun vadede son 50 yılda enflasyonun önemli oranda üzerinde, küresel GSYH ile uyumlu bir getiri sağladığının ortaya konduğu ifade edildi.

Altın alımlarını destekleyen mücevher ve teknoloji sektörleri, merkez bankaları, finansal yatırımlar, perakende külçeleri ve madeni paraların, mevcut teorilerin önerdiğinden çok daha fazla olduğunun vurgulandığı raporda, “Ayrıca, finansal piyasa yatırımcıları kısa vadede fiyat oluşumunu belirleme eğiliminde olsalar da uzun vadede daha az baskındırlar.” denildi.

17 Ekim 2024 Perşembe